Umumî Meclis dün vilâyet ve belediye bütçesinin müzakeresine başladı
_
KaraJtöy Bebek tramvay durağında No. 31
Saray Lokantası
Tabldot üç kap yemek 200 kuruştur. Daha a> da yenilebilir. Yemek yağlan fevkalâdedir. Döner har gün bulunur. Yüzde on mecbur! değildir
Yukarıdaki nalon gayet geniştir.
Sene 27 — No. 9484 — Fiatl her yerde 10 kuruştur. PERŞEMBE 15 Maıt 1945 Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — ^KŞAM Matbaan
CEPHELERDE YENİ HÂREKETHÂZİRLİKLARI
KIZILORDU VİYflHfl'YI 2 TARAFTAN TEHDİDEDİYOR
12 ada
Almanlar daha 3 tanesini boşalttılar
Almanlar Avusturya’da yeni bir istihkâm hattı yapıyorlar. Berlin’de müdafaa hazırlığına hız verildi
Sovyet kıtaları tarafından tehdidedilen Viyana şehrinden bir görünüş
Londra 15 (R.) — Doğu cephesi dün nispeten sakin geçmiştir. Bu sükûnet büyük hareketler için yapüan hazırlık sayılabilir. Dün yalnız cephenin kuzey ve güneyinde hareketler olmuştur. Kuzeyde Sovyet kıtaları Koenıgsberg'in güney batısında taarruz etmişlerdir.
Alman Haberler ajansı, Sovyet kıtalarının Koenigşberg'ln 22 kilometre güney batısında Brandberg yakınlarında Ballık kıyılarına vardıklarını bildirmektedir. Burada birçok meskûn yerler ele geçirilmiştir.
Cephenin güneyindeki hareket daha mühimdir. Mareşal Mallnovski'nln kumandası altındaki kuvvetler Slo-vakyada Karpat dağları arasındna Vlyana'nın kuzeyine doğru yol açmak İçin yaptığı harekette llerliyerek bazı mühim mevkileri ele geçirmiştir.
Diğer taraftan Almanlar Budapeş-tenin güneyinde Balaton gölü kesiminde dün de taarruzlarına devam etmişlerdir Bıi taarruzlar tardedll-miştir. Almanların hedefleri buradan Viyana yolunu kapamaktır. Almanlar Avusturyada acele bir İstihkâm hattı vücuda getiriyorlar. Macarls tandaki
müdafaa netice vermezse burada mukavemet etmek İstiyorlar. Fakat kuzeyde Mallnovskl kuvvetlerinin İleri hareketi Viyana İçin yeni bir tehlike teşkil ediyor.
Berlin’de müdafaa hazırlığı
Stokholm 15 (AA.) — Berlin etrafındaki müdafaa mevzileri tahkim ediliyor. Hava bombardımanları neticesinde yıkılan binalar ve husule gelen çukurlar şehirde yapılacak savaş için çok elverişlidir.
Mareşal Stalin’in günlük emri
Moskova 14 (A.A.) — Mareşal 3ta-lln tarafmdıft mareşal Malinovsld’-ye gönderilen günlük emirde şöyle denilmektedir:
İkinci Ukaryna cephesine bağlı kıtalarımız Karpat dağlarındaki ormanlık bölgede düşmanın çetin mukavemetini kırarak Zvolen şehrini zaptetmelerdir. Burası Oron ırmağı üzerinde Alman müdafaa hattında müstahkem bir mevki ve önemli bir demiryolu kavşağı İdi.
Londra 15 (R) — Yunan hükümeti tarafından neşredilen bir tebliğe göre Almanlar 12 adadan Nislros, Antlpalos ve Söbekl adalarını boşaltmışlardır. Ahali mitingler yaparak Yunanistan'la birleşmek arzusunu göstermiştir.
Adalara viyecek n-önd erilecek
Ankara 14 — Adalarda şiddetli bir açhk hüküm sürdüğünden Hida maddeleri şevkine tekrar haslanması uvgun görülmüştür. Vi7ilhacm Türkiye mümessili, bu sevkıvatı tpmfn pdec»k tedbirlerle mes2T.il olmak üzer® tamirde bulunmaktadır.
TTaber veri’d ipine pör? Türk b-"’dır alı Savlet. Yeni Kurtuluş. Akanın. Zencin. Enğlner vo Ha-yankale motörleri bııeıün Rodos» doğru yola çıkmıştır.
Yunanistan’da
Alman askerleri kendi kendilerini yaralıyorlar
Mareşal Keitel bir günlük emrinde bunun önüne geçmek için şiddetli hareket edilmesini bildirdi
Almanlar Sar havzasına karşı büyük ölçü de bir hareket yapılmasını bekliyorlar
Osaka hâlâ yanıyor two’da Japon durumu çok vahim
Almanya için katı günler
Hangi Gl. Müttefiklerle münasebet tesis edecek?
E. A.M., İngiliz Orta Şark Nazırına bir muhtıra verdi
Londra 15 (R) — Eam teşkilâtı dün, Atina’da bulunan İngiliz Orta Şark Kakırına hlr Muhtıra vererek Yunan meselesinin yeniden tetkik edilmesini İstemiştir. Muhtırada deniliyor kİ: ı-Pl&stlras hükümeti milleti temsil etmiyor. Müttefikler Yunan işile derhal alâkadar olmazlarsa daha başka güdükler çıkacaktır.
Emniyet meselesinde Fransız görüşü
Londra 15 (R) — Resmi Fransız mahfillerine göre emniyet meselesinde Fransız görüşü yarın İzah edilecektir,
Londra 15 (AA.) — Batı cephesindeki Alman askerlerinin mlnevlya-tında devamlı bir düşüklüğün belirtileri bu defa ele geçirilen ve Montgo-mery karargâhına gönderilen İki vesikada görülmektedir. Bunlar, Alman başkomutanlığı erkânı tarafından İmzalanmış İki emirdir.
Mareşal Keltel’ln İmzasını taşıyan bu emirlerden birinde şöyle denilmektedir:
e Askerler arasında kendi kendini yaralamak hâdiseleri bir zamandan-beri artmaktadır. Bunun önüne geçmek İçin hususi bir dikkat ve İtina göstermek lâzımdır. Harb divanı tarafından verilecek ölüm kararlan derhal infaz edilmelidir ki. bu. İntizamın muhafazası İçin bir İhtar teşkil edebilsin.»
Rhln'ln kuzeyindeki Alman ordularından bir gurupa kumanda eden general Blaskowltz‘ln İmzasını taşıyan diğer emirde de şöyle yazılıdır;
(10 mart öğleden İtibaren kendi birliklerinden uzak yollarda, köylerde. iaşe kollarında, sivil mülteci guruplarında veya sıhhi İmdat merkezlerinde bulunan askerler, yaralı olmadıkları halde, kıtalarından geri kaldıklarını İddia ettikleri takdirde kısa bir yargılanmadan sonra kurşuna dlzlleceklerdlr.»
Bunu sağlamak için birçok seyyar mahkemelerin teşkil edildiği, bunların bilhassa köprü ve geçitlerin civarlarında faaliyette bulundukları aynı emirde İlâve edilmektedir.
Son hareketler
Amerikan kıtaları Siegfrled hattının Ejder dişi denilen tank maniaları arasından geçiyorlar
Sar’da ileri hareketi
Brüksel 15 (A.A.) — Batı cephesinden gelen bir habere göre, yedinci Amerikan ordusu dünkü gün esnasında Sarrbruck'un batısında S buçuk kilometre ilerlemiştir.
Londra 14 (A_A.) — Batı cephesindeki Alman kumandanı mareşal Run-dstedfln hava alanları neticesinde yaralandığı İçin artık kumanda etmediği, Remagen köprübaşı müdafaasına kumanda eden general Stulp-nagel'ln kurşuna dizildiği bildiriliyor.
YİINAN - BULGAR GERGİNLİĞİ
Created by free version of 2PDF
Brüksel 15 (A.A.) — Tokyo radyosu dün geceki yayımlarından birinde 70 uçan kalenin 3 saatlik bir akına uğratmış oldukları Osaka şehrinde yangınların hâlâ devam ettiğin! bildirmiştir. Reuter muhabiri de, bu mü-|ılm Japon şehrinde 15 kilometre murabba yerin harabe haline getirildiğini söylemiştir.
Londra 15 (R.) — iwo adasındaki hareket bitmek üzeredir. Burada 24 saat İçinde 20 bin Japon öldürülmüştür. Bir Japon sözcüsü Tokyo radyosunda, bu adada durumun son derece vahim olduğunu söylemiştir.
Resmi bir tebliğe göre. Amerikalılar Mindoro adasının doğusunda Sl-mara ve Romblc adalarına çıkmışlardır
Birmanya'da
Londra 15 (R.ı — Blrmanyada memleketin orta kısmında kati muharebeler oluyor. Mandalay şehri tamamen kuşatılmıştır. Şimdi sokak muharebeleri olmaktadır.
Yeni Delhi 14 fA-A.I — Japon ajansının verdiği bir habere göre Tokyo borsası, normal şartlar avdet edinci-ye kadar kapalı kalacaktır.
Şüpheli h;r Ölüm
Taksimde, Gümüşsüyü civarında bir apartmanın kapıcılığını yapan Slvasılı Ömerln, sabahtanbv-rl odasından çıkıp gözükmemesi şüpheyi çekmiş ve kapısının aralığından içeri bakılınca, kapıcının cansız bir şekilde yatmakta olduğu görüldüğünden, zabıta ve savcılık haberdar edilmiştir Yapılan muayenesinde ölüm, şekli liibarlle şüpheli görüldüğünden, cesedin morga kaldırılmasına lüzum görülmüş! ür.
Londra 14 (AA.) _ Daily Mail gazetesinin New-York muhabiri şunları yazmaktadır:
Müttefiklerin kendislle münasebete girişebilecekleri ve «kayıtsız şartsız tealinin e alt bütün hükümleri kabule hazır tanınmış Alman generalinin kim olacağının 40 güne kadar ortaya çıkacağı hususunda, Vûştngton'da bir İntiba vardır. Biz İstesek de İstemesek de yine Alman sözcüsü veya şefi İle bazı müzakereler cereyan edecektir. Hiç bir nazl bu iş için kabul edilmi-yecektlr. Fakat, Rundstedt ve Kesser-Ung gibi bir askeri komutanın Al-manvanin yenilmiş olduğunu ve silâhlarını bırakmaya hazır bulunduğunu resmen İlân edebilecek şahsiyet olarak Müttefiklerce kabul edllrbllp-ceğlnl zannettirecek bir çok sebepler vardır.
Her şiye rağmen Birleşmiş millet-1 ler San FYansisco konferansı İrin 25 nisanda toplandıkları zaman Alman-yanın son deminin gelmiş olacağı hakkında burada bir kanaat vardır.
San Fransı'sco konferansına gidecek Mısır heyeti
Londra 15 (R.1 — San Francisco konferansına gidecek Mısır heyeti Başbakanın başkanlığında Hariciye, Maliye. Adliye. Maarif Bakanlarlle iktisat ve maliye mütehassıslarından mii'ckkebolncaktır. Heyet 10 nisanda Mısırdan hareke*, edecektir.
Londra 15 fR ı — Amerika Cumhur Başkam M. Roosevelt gazetecilerle görüşürken, San Francisco konferansına açılırken mİ, yoksa kapanacağı sırada mı gideceğini henüz bilmedi-1 ğinl söylemiştir.
İngiliz Münakalât Bakanlığı Orta Şark temsilcisinin Ankara’yı ziyareti
Ankara 15 (Telefonla) — Bir kaç günden beri şehrimizde bulunan İngiltere Münakalât Bakanlığı Orta Şark temsilcisi B. Landel dün sabah özel bir uçakla KahJre’ye hareket etmiştir. B. Landel, Münakalât Bakanı general Alj Fuat Cebesoyu ziyaret ederek iki memleketi İlgilendiren münakale işleri üzerinde konuşmuştur.
DİKKATLER:
S^U!
Teknik bilgileri memleketler arasında mübadele etmek fikri garpta revaç buluyor. Bröve ve patentler hariç tutulsa bile, herkesin İstifadesine arzolunacak malûmat olduğu: bunları öğrenmek sayesinde dünyadaki tekniğin terakki edeceği İleri sürülüyor. Beynelmilel postaları andıran merkezler kurulabilirmiş.
Bövle bir muazzam işin ufak mikyasta bir de milli şeklini dikkate alamaz mıyız? Bu satırların muharriri. Karadeniz kıyısında, yedi sekiz sene evvel bir testi imalâthanesini ziyaret etmişti. Mîiossesenin sahibi, «toprağımız, işçimiz, her şeyimiz müsait Lâkin testileri ve çanakları sırlamasını bilmiyoruz, Meslekdasja-nmıza ve nihayet Ankarada falanca filânca makamlara bile sorduk: öğrenemedik Bunun orta çağdaki gibi hâlâ ismi üstünde sır olduğuna kanaat getir, dik!» diye şikâyet etti.
Bu gibi misaller bundan ibaret değildir. Sırlar ayan olmalıdır!
Londra 15 (R ) — Batıda Amerikan kıtaları Remagen köpriibaşmda dün bir miktar ilerlemişlerdir, şimdi köp-rübaşının uzunluğu 16, derinliği 8 kilometredir. Alman mukavemeti sertleşiyor. Alman uçakları köprüyü tah-rlbetnıek İçin dün de çalışmışlardır. 50 Alman uçağına Amerikan uçakları hücum etmiş, onunu düşürmüştür. Diğerleri bombalarını gelişigüzel atmışlardır.
Sar'da Almanlar çekiliyorlar. 7 nci Amerikan ordusu çekilmekte olan kıtaları taklbetmektedlr. Bir Alman sözcüsü. Müttefiklerin Rhin nehrini geçmeğe teşebbüs ederken hem kuzeyden, hem güneyden bir hareketle Sar havzasını ele geçirmeğe çalışacaklarını söylemiştir. Sözcü, bu hareket için 3 üncü ve 7 ııcl Amerikan ordularının, belki de birinci Fransız ordusunun kullanılması muhtemel olduğunu ilâve etmiştir.
Mareşal Montgomery cephesinde dün sükûn hüküm sürmüştür. Rhln nehrini geçmek İçin hazırlıklar yapılıyor. Bu maksatla şimendifer hatları tamir edilmektedir. Demlryollar Aachen'ln doğusuna kadar tamir edilmiştir.
10 tonluk bomba
İngiliz uçakları bunlarla bir köprüyü tahribettiler
Londra 15 (R.i — İngiliz Lancaster uçakları dün İlk defa olarak on tonluk bombalar kullanmışlardır. Bunların uzunluğu 8, kutru 1 metredir. Bombalar bati cephesinde Bllefeld köprüsüne atılmışlardır. Köprünün en az 8 kemeri yıkılmış, bu suretle yol kesilmiştir.
Dün 650 avcı refakatinde 1250 Amerikan bomba uçağı birçok hedeflere hücum etmiş, bombalar atmıştır Mosklto uçakları dün gece Berilnll bombardıman etmişlerdir.
İtalyadan kalkan uçaklar da Budu-peşte batısında 2 tasfiyehaneyi, viyana civarında şimendifer garlarını ve kavşak noktalarını, Yugoslavyada I muhtelif hedefleri ve Brenner geçidini bombardıman etmiştir.
Yunan gazeteleri Bulgar Hariciye Bakanına hücum ediyorlar
Atina 14 (A.A.) — Yetkili kaynaklara göre. Yunan hükümeti, Bulgar Hariciye Bakanı M. Stalnof'un son nutkuna cevap vermek fikrinde değildir. Çünkü Yunan hükümeti, Bul-garlstaru bir düşman memleket tanımaktadır. Hattâ yan resmi demeçlerle bile her hangi bir tartışmaya glrişllemez.
Fakat, Atina gazetelerinin çoğu bu nutku uzun uzadıya bahis mevzuu etmektedir. Katimertal gazetesi diyor kİ:
«Bulgar Hariciye Bakanının nutku yalnız Yunan duygularına karşı değil, aynı zamanda beş yıldanberl zorbalığı ve cinayetleri kökünden söküp -atmak için savaşan milletlere karşı da bir tahriktir Bu nutuktan çıkarılabilecek neticeler şunlardır: Yunan hududunu baskı altında tutan Slavcı-lık kuvveti ve fikri, bütün veçheleriyle ve bugünkü şartların gerektirdiği samimiyetle göz önünde tutmamız lcabeden bir unsurdur
Bu ırk bağı, vaktile Ege denizini de İstihdaf eden Güney doğu Avrupası-na lıâklm olmak amacını güden Çarlık emperyalizminin bir buluşudur. Eğer Slavcılık Avrupa siyasetinde bir âmil olmak üzere yalnız Bulgaristan tarafından dlrlltlliyorsa. bunun özel bir önemi yoktur. Çünkü Bulgaristan, bir destele bulmak zorundadır. Asıl ehemmiyetli tutulan şey Sovyetlcr Birliğinin Slavcılığı kullanmak İsteyip İstemediğidir. Sovyetler Birliği, eski Rusya değildir ve bütün demokrat milletler büyük devletler arasında hiçbir anlaşmazlığın bulunmamasını temenni ediyorlar.
Ancak Avrupa İçin t?Ir mesele vardır: En büyük nüfuzu kim elinde tutacaktır? Sovyetler Birliğinin kendi geniş topraklarlle iktifa edeceğine şüphe yoktur. Fakat harb sonrası Av-rupasmda kendi varlığını duyurmak. Istemlyecek midir, ve bunu araştırım-1 yncak mıdır? Üç büyük şef anlaşması, asla tarihi durduramaz: çünkü tarl-I hin akışını dinamik, politik ve ekono-|
mlk âmiller tâyin eder. Avrupaya sızmak vasıtası olarak Sovyetler Birliği komünist cereyanını kullanmıyacak mıdır? Ortodoks kilisesinin yeniden kurulması, Slavlar kongresi, mareşal Tlto'nun eski demeçleri, Yugoslavya ve Bulgarlstanın birleşmesi projeleri gibi bazı belirtiler vardır.
Bütün bu hâdiseler, yalnız Yunanistan için değil, aynı zamanda bütün Avrupa İçin pek büyük ehemmiyeti olan bir siyaseti istihdaf etmektedir. Binaenaleyh bu siyaseti endişe İle göz önünde tutmak zorundayız. Çünkü bizim İstikbalimize taallûk etmektedir.»
Bulgar Başvekilinin bir nutku
3ofya'-ıl4 (A.A.) — Bulgar ajansı bildiriyor: Bulgar Başbakanı Klmon Georgief. halk cephesi kongresinde Bulgarlstanın İç ve dış siyasetini anlatarak eski kıra! Ferdlnand İle oğlu Borls’In Alman siyasetine âlet olarak Bulgarlstanda oynadıkları felâketli rolü belirtmiş, Sovyetler BlrLlğlle samimi dostluk, batı demokrasi lerlle ve Amerika Cumhuriyettle dostluk münasebetlerine, Yugoslavya ve diğer Balkan milleti erile en sıkı münasebetlere devam edileceğinden bahsettikten sonra Türkiye hakkında şunları söylemiştir;
*— Komşumuz Türkiye ile dürüst ve dostça münasebetler İdamesine ara vermedik. Tiirk gazetecilerinden bazılarının. Halk cephesi Bulgarlsta-na karşı, tarafımızdan eı) ufak bir sebebiyet verilmediği halde, devam eden hasmane ve tahrikçi vaziyetini sükûtla geçiştireceğiz.»
Başbakan. Yunanlstanla da muntazam münasebetler kurulacağını, Romanya İle münasebetlerin ileride daha fazla iyileşeceğini üml d ettiğini. Makedonya meseleleri hakkmdakl programa yeni bir şey İlâvesine lüzum olmıyacağııu söyüyerek nutkunu bitirmiştir.
Sahile 2
I ■
S(İ71IN RFI İŞİ----------------------------
Belki bu sefer
Her harbden sonra dünyada bir daha harb oimıyacağrna inanılırmış. Geçen harbden sonra öyleydi. İmkânı yok, milletler bir daha tutuşmaz, deniyordu. Buna en inanmış görünen Fransa en gafil avlanan oldu. Milletlerin hafızası, insanların hafızasından dalıa zayıftır. Geçen harbin «unutulmaz» denilen zarar ve felâketlerini unutmak için yirmi sene, yani bir insan ömrünün dörtte biri kâfi gelmiştir. Şimdi yaşlanmış nesillerin hafızasında bir kaç harb hâtırası vardır; milletlerin hafızası olan tarih ise yalnız harbleri hikâye eder. Harbleri çıkarın, milletlerin hayatında nakledilecek vakalar o kadar azalır ki cilt cilt tarihler bir küçük defter harınına iner. «Tarih tekerrürden ibarettir» derler ya. bu sözün daha açıkçası «tarih harbden ibarettir» olmalı. Çünkü daima tekrarlanan, daima aynı şekilde başlayıp daima aynı sonuçlara varan hep odur. «İster al İster alma, ahrna yazılmışım» türküsü bir aşk havası gibi görünürse de harlı Tanrısının milletlere karşı hep bu türküyü söylediğini tahmin edebilir; hiç olmazsa bu türkünün bir sevdalıdan çok onun ağzına yakıştığını iddia’edebilir'z.
İnsanlığın alnına ezelden yazdı olan ve heyhat ebedi gibi görünen yazıyı değiştirmek acaba kabil olacak mı? Her harbden sonra dünyada bir daha harb olmıyacağına inanılırmış. İçinde bulunduğumu?, harb daha bitmeden, insanlık buna inanmak İstiyor Hiç bir devirde yeryüzünün bir saadet dünyası olduğuna ve böyle kalması icabetti ğin e bu kadar gönülden inanılmamış, her milletin kendi saadeti içinde yaşaması gerektiği hakikati hiç b:r devirde bu kadar taraftar topl anlamıştır. Bütün gayretler iyi bir dünya yaratmak uğrunda seferber edilmeğe hazır görünüyorsa da. »milletler elele verip harbi alabildikler, dünyayı kana bulamakta hiç de müşkülât çekmedikleri halde neden mesut bîr dünya yaratmakta elele verdikleri zaman muvaffak otamasınlar?» sualine cevap vermek yine de güçtür. En zor bir harbin altından kalkan Birleşik Milletler ümidedelim ki böyle bir dün-yan-n kabil olduğunu bu sefer ispat etsinler.-
’ ___________ ___________________Şevket. Rade
KABIN YÜZÜNDEN CİNAYET
Gece yarısı Kasımpaşada bir genç, arkadaşını 9 yerinden yaraladı
Diin gece yansına doğru Kasımpaşa da Bahariye caddesinde bir cinayet işlenmiştir. Mahmut İsminde bir arabacı ile. hazan arabacılık, hazan hamallık, bazan seyyar satıcılık yaran Ali adında bir genç epey zam naan beri arkadandırlar. Mahmut İle Ali bu arkadaşlığı çok İlerletmişler, hemen hemen bir İçtikleri su ayrı gider vaziyete gelmişlerdir.
Mahmuda nazaran daha genç Ve yukışuch olan Ali, «k Sik Mahmudun evine gidip çıktığı İçin burada genç bir kadınla tanışmış ve münaiebet tesis etmiştir. Aradan bir müddet geçtikten sonra Mahmut bu işin farkına varmış, Aliye artık kendi evine gelmemesini bildirmiştir. Ali. bu İhtara gücrnmekle berater hiç bir 111-rs^dn bulunmamış:
— Peki Mahmutcuğurn. sen nasıl istersen öyle olsun. Fakat benden şüphelenmekte haksız ın!., demiştir-
Ali, Mahmuda bu şekilde söz yermekle beraber yine bildiğini okumakta devam etmiş ve bu sefer Mahmut-tan gizli bir şekilde eve gidip gelmeğe devam eylemiştir.
Dlin gece yarısına doğru evine gelmekte olan Mahmut tam eve yaklaşacağı bir sırada aynı yo! üzerinden Alinin geldiğini görmüş ve yine o kadının yanından geldiğine kani olmuştur. Mahmut bu kanaatle Aliyi durdurmuş ve:
— Sen yine eve gidip geliyorsun! Benim sana tenblhlerlm ne oldu? „
Demiştir. Ali, pek asabi olan Mahmulün bu sözlerini sükûnetle karşılamış, önce kaçamaklı cevaplar vermek İstemişse de, nihayet bu İşi kestirip atmayı kararlaştırmış
— Arkadaş, ben o kadından vaz geçemem.. deyip sözü kesmiştir.
Bu münakaşada bir çok kimseler oraya toplantdığı için Mahmut. Ali İle şöyle bir kenarda konuşmak istemiş, Ali buna da razı olarak az tenha bir yere gitmişler, fakat bu sır ad a Mahmudun birdenbire kanlar içinde yere yıkıldığı görülmüştür.
Ali, Mahmudu dokuz yerinden yaraladıktan sonra kanlı bıçağlle beraber kaçmıştır. Mamafih yakalanması bir saat işidir. Ölüm halinde bulunan Mahmut Beyoğlu hastanesine yatırılmıştır.
Edirnede spor
Edime (Akşam) — Lise, erkek sanat enstitüsü ve iki gençlik kulübünün iştirak ile yapılan bölge lig maçları sona ermiş ve puvan itibarile Edime lisesi bölge şampiyonluğunu kazanmıştı. Okul spor yurtlarının mânevi şahsiyetlerinin tesçil .ettirlmemiş olmasından ötürü bu maçlar alâkadar federasyonca anule edildiğinden bu iki okul takımı hariç olmak üzere diğer iki gençlik ekibi arasında İki hafta devam eden ikinci tertip maçlar da sona ermiş ve Ayşekadın kulübü bölge şampiyonu olmuştur.
Bölgemiz spor hareketlerini teşvik maksadile Edime lisesinden yetişenler cemiyeti tarafından şehrimiz oku! ve gençlik kulüpleri arasında spor müsabakaları Urtibedilmiştir. Bu müsabakalar puvan usulü ile yapılacaktır. Maçların galiplerine bu cemiyet tarafından kupalar hediye edilecek ve bu müsabakaların finalleri 23 nisan Milli Hâkimiyet ve cocuk bayramında yapılacaktır. _________’
Başı bos çocuklar
Ankara 15 (Telefonla) — Başı boş çocukların durumunu incelemek üzere aynlan heyet tarafından verilen raporu gözden geçirmesi ve bu konuda bir karara varması için Cumhuriyet Halk Partisi Meclis grupu tarafından bir komisyon seçilmişti. Komisyon bugün öğleden sonra toplanacaktır. '__________
Düğünlerde fazla para harcanmıyacak
Kars 'Akşam! — Valimiz B. Esat Onatiı düğünlerde fazla masraf yapılmasının önüne geçmek için meclise bazı esaslar kabul ettirmiştir. Bundan sonra düğün ve törenlerde eski usule göre fazla para harcanmı-yacak, büyük hediyeler götürülmlye-
Parti müstakil grupu dün toplandı
Ankara 14 (AA.) — C. H. P. Müstakil grupu başkan vekilliğinden:
C. H. P. Müstakil grupu, 14 mart 1945 çarşamba günü, başkan vekili "İstanbul mLlllet vcttll Ali Râna Turhan'ın reisliğinde toplanmış ve gündeme uyularak — evvelki topantıiar-da Dahiliye Bakanı da hazlr bulunduğu halde incelenmiş olan — İç İşleri raporu üzerindeki konuşmalar bitirildikten sonra. İktisat Bakanlığı İş teri görüşmelerine geçilmiş, raportörleri seçilmiş, söz alan üyeler dinlenmiştir. Bu konuya alt görüşmelere devam edilecektir
İzmir enternasyonal fuarına yardım
Ankara 15 (Telefonla) — 1945 İzmir enternasyonal fuarına yardım olmak üzere devlet bütçesine 50 bin lira ödenek konmuştur. Bu yardım ödeneğf mayıs ayında İzmir Belediyesi emrine verilecektir.
Kudüs’te gürültüsüz protesto
Kudüs 14 (A.A.) — Bugün Kudüste herkes İşini bırakmış, seyrüsefer durmuş, mektepler, eğlence yerleri ve lokantalar kapanmıştır, «Gürültüsüz protesto» diye vasıflandırılabllecek olan bu hareket, Filistin kapılarının Avrupalı Yahudilere açık bırakılması lehinde yapılmış bir nümayiş sayılabilir.
* Geçenlerde Köprünün Kadı(öy tekeleelnde Kenan adında bir gazete müvezzilni tekmellyerek denize düşürüp boğulmana sebep olmak suçile tevkif edilmiş olan Köprü başmcnıur muavini Feridun hakkındakl dâva evrakı birinci ağır ceza mahkemesine verilmiştir
Feridunun duruşmasına ayın yirmi Üçüncü günü Öğleden sonra başlanacaktı*
LONDRA ’DA BİR TOPLANTI
Türkiye’nin Müttefikler dâvasına hizmeti
Amiral Kelly, Sir Percy Loraine, Sir Clark, Gl. Godey Türkiye’yi över nutuklar söylediler
Londra 14 (AA.} — 1933 yılından 1930 yılına kadar Türklyede İngtllc-renln büyük elçiliğini yapmış olan Sir Percy Loratne'ln başkanlığında aRoyal Emprle Soclety» de yapılan bir toplantıda amiral Kelly bir nutuk söylemiştir. Harbin dört nazik yılını Türklyede geçirmiş olan amiral Kelly bilhassa demiştir kİ:
Bıiyiik Britanya ile dostluk ve işbirliği Türkiye için sadece bir harb tedbiri değil, uzun vadeli bir riyasettir ve eğer Btlyük Britanya byndan faydalanmak istemezse bizim kaçıracağımız fırsatları yakaamak lçiıı tehalükle pek çok bekliyenler vardır. Türkiye tam gelişme halinde olan bir memlekettir ve harbden sonra uygulanacak bir çok tasaıüarı vardır.
Türkiycnln daha erkrn harbe girmesi İngll terenin siyasi bir zaferi olacaktı. Fakat belki de askeri blı felâket teşkil edecekti, tnglllzler bir kere düşünsünler: Avrupadakl Müttefiklerinden herhangi birisi düşmana üs olacak yerde tarafsız kalabilmiş olsaydı İngllterenin durumu ne kadar daha İyi olurdu. Diğer taraftan Tilrkler Müttefiklere en cömert savaş dişliğin hudutlarını faziaslylç aşan bir çok yardımlarda bulunmuşlardır,
Ingiliz - Fransız - Türk anlaşmasını İmza etmekle Türkiye îtalyaya gem vurmuştur, Öyle bir zamanda kİ İtalyanın müdahalesi Büyük Britanya için bir felâket olurdu
Libya seferinin güç devresinde Türkier biz* tankların ve taşıtların çi kanim asına çok elverişli hususi ge-ınlleçl müddetsiz olarak vermekle ve bunu bilhassa İngliterc-nln bu gibi gemilerden katiyen, mahrum bulunduğu bir sırada yapmakla blK çok cömertçe yardım etmişlerdir. Eğer bu yardım bize yapılmamış olsaydı askeri gayretimiz pek çok gecikmiş olacaktı
Keza ,ufak tonilâtoda harb gemilerine büyük ihtiyacımız olduğu bir sırada Türkiye hesabına İngllterede yapılmış olan Ikl muhriple İki deniz -altıyı bize kullanmak imkânını veren bir anlaşma yaptık kİ bunun bl2c büyük bir yardımı dokunmjıştur.
On iki artanın muvakkat işgalimiz devresinde Türkier bize hayat! ehemmiyette maddi yardımlarda bulunmuşlar vz bu adaları boşaltırken de yine Türklerin yardımı sayesinde kayıplarımız çok az olmuştur.
Türkiye bütün bunları Alman büyük elçisinin şiddetli protestolarına rağmen yapmıştır. Alman büyük elçisinin elinde tarafsızlığa tamamiyie aykırı bu hareketleri gösteren fotoğraflarla dolu bir albüm vardır.
O zamandan beri İngiliz basını Türlüye aleyhinde neşriyat yaparken bile Tiirkler bize Almanların tegall altında bulunan Esre adalarına karşı yaptığımız savaşta yardım etmişlerdir. Eğer Türklerin bu yardımı olmasaydı savaşımız İmkânsız olurdu.» Mihverin Hlndlstana taarruz etmek
teşebbüsleri sırasında «reysin eden hâdiseleri anlatan amiral Kelly, Almanların Kafkasya ya inişine tekaüdüm eden korkulu devrede Turkıye-nln Orta Şark İngiliz cephesine bir kale vazifesi gördüğünü belirtmiştir.
Amiral Kelly, bütün harbin devamı müddctlncc Türkiycnln telâm âlemindeki nüfuzundan da Müttefiklerin faydalandıklarını ve bunun lâyı-klyle takdir edilmeyen ölçüde vuku-bulduğunu belirtmiştir. Amiral Kelly sözlerine devaıpla demiştir kİ:
« Al man yanın zaferinde ticaret veya şahsi menfaatler görenler lsti&na edilirse, Türk milletinin muhabbeti ve temennileri h«p Müttefikler tarafında tecelli etmiştir. Hem öyle ki bu muhabbet ve temenniler işler Müttefikler 1çln iyi gittiği zamandan ziyade-fena gittiği sıralarda daha bariz bir şekil almıştır. Türkier çabuk dost edinmezler. Bunun içindir kİ eğer elde edilebilirse. Tiirk dostluğunun kıymeti daha büyüktür, şu cihet dikkati çekmiştir ki. İngiltere-nln durumu ne vakit karanlık gözükmüşse Türkiye Cumhur Başkam, yahut Başbakanı veya Hariciye Bakanı daima fırsat bularak İttifaka sadakalarını ve nihai zaferimize olan inanlarını teyld^tmlşlerdlr. Ve yine karanlık anlarda Tiirk genelkurmayı 11e yaptığımız konuşmalarda tek bir söz işitmedim.
Daha harbin başında Türkier, sulhun kurulması sırasındaki kargaşalıklarda Türkiycnln Müttefikler İçin kıymetli bir koz olacağını söylemişlerdi. Türkiyenln toprak emelleri yoktur. Fakat Türkiyenln Balkanlar meselesinin herhangi bir hal tarzında ehemmiyetli hissesi olmak gerektir. Türkiye dlğfr Orta Şark meselelerine de «1yi komşuluk» alâkası göstermektedir.
Bu bakımlardan Türkiyenln San Fransisco konferansında bulunuşu İyi karşılanacaktır »
Amiral Kelly'den sonra söz alan ve toplantıya başkanlık eden eski İngiliz büyük elçisi Sir Percy Lor&lne Türk siyasetinin amiral Kelly tarafından yapılan tahlilin} övmüştür
Sir Percy Loralne'den evvel İngiltere'nin Türkiye büyük elçiliğini yapmış olan Sir George Clark de söz almış ve Atatürk’ün bir diktatör olduğu hakkındakl İntibaları cerhetaıiş, Türk Cumhuriyetinin gelişmesini şahsan takibettlğinl söylemiş ve alkışlar arasında ..Türkiye, Cumhuriyeti kuran büyük adamın yardımı ile kendi selâmetin! kendi sağlayan bir memlekettir» demiştir.
Çanakkalede lir İngiliz kolordusuna klimanda etmiş olan general Alekander Godey de Türk milletinin yüksek vasıflarını övmüş ve sözlerini bitirirken demiştir ki: «İngiliz askeri, Mehmetçiğe dalma derin bir muhabbet beslemiş ve daima da besliyecek-tir.ı>
Fransa’da muhakemeler
Mareşal Petain’in muhakemesine yakında başlanacak
Londra 15 (R) — Fransa’nın eski Tunus valisi amiral Esteva-nın muhakemesi dün devam etmiştir. Amiral, mareşal Pâtain tarafından verilen emirlere itaat ettiğini, eğer beraat ederse Gl. de Gaulle’ün idaresi altında çalışacağını söylemiştir. Savcılık ölüm cezası istemiştir, Bugün karar verilecektir. Bundan sonra eski Suriye komiseri Gl. Denz muhakeme edilecektir.
Mareşal Petain gıyaben muhakeme edilecek
Paris 14 (A.A.) — Savcı Mor-net, mareşal PĞtaln'ln gıyaben yargılanmasına iki aya kadar başlanacağını söylemiştir.
Bulgaristan'da halk mahkemeleri tarafından mahkûm edilenler
Sofya 14 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Pllcvne*-de, üç numaralı halk mahkemesi on ölüm cezası ve dört müebbet hapis cezası vermiştir. Diğer 21 suçlu da bir seneden on beş seneye kadar hüküm giymiştir.
Diğer taraftan öğrenildiğine göre, Gabrovo halk mahkemesi 37 ölüm ve on beş müebbet hapis cezası vermiştir. Diğer 45 suçlu da 15 seneye kadar giden muhtelif cezalara çarptırılmıştır.
Tıbbiyeü!er bayramı
Ankara'da törenle kutlandı
Ankara 14 — 14 mart Tıbbiyeli-, ler bayramı bugün şehrimizde törenle kutlanmıştır. Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Bakam Dr. Sadi Konuğun başkanlığında dok torlardan mürekkep bir heyet saat 10 da Ebedî Şef Atatür-kiin muvakkat kabrini ziyaret ederek bir çelenk koydu. Saat 15 te dil, tarih ve coğrafya fakültesinde bir toplantı yapıtmış, Milli Şefle Bayan İnönü, Meclis Reisi, Başbakan, müstakil grup başkan vekili. Bakanlar. Millet vekilleri, şehrimizde bulunan askerî ve sivil bütün doktorlar, askerî tıp tatbikat okulu talebeleri hazır bulunmuşlardır İstiklâl marşından sonra Konya Millet vekili Dr. Sadi Irmak, Dr. Kâmile Aygün ve Dr. Cihat. Abaoğlu birer nutuk söylemişler, bunu Cumhurbaşkanlığı salon orkestrasının bir konser! taklbetmiş-tlr.
Dün akşamki balo
Ankara 15 (Telefonla) — Tıbbiyeliler bayramı münasebetile dün akşam Ankara Palas salonlarında bir balo verilmiştir. Hasılatı Kızılaya alt olan balo çok parlak ve neşeli olmuştur. Cumhur Başkanı İsmet İnönü He Başbakan Şükrü Saraçoğlu refika-tarile birlikte baloyu şereflendir-mişlerdlr.
Almanyadaki vatandaşlarımız memlekete dönüyorlar
Bugün İsveç'in Göteborg limanından vapurla yola çıkacakların isimlerini neşrediyoruz
Ankara 14 (AA.) — Hükümetimiz tarafından alâkadar hükümetler ntz-dlnde yapılan teşebbüsler neticesinde İsveç bandıralı Drottnlngholm vapu-rlle 15 mart tarihinde Göteborg'dan İstanbul'a müteveccihen hareket edecek olan memur, talebe ve vatandaşlarımızın İsimlerini aşanda bildiriyoruz. İsviçre hükümetinin müsaade-Sile isvlçrcde tahsillerine divanı edecek olan tahminen 200 talebemizin isimleri de ayrıca neşrolunacaktır
1 — Memurların isimleri: Cemal Arsal, Kâzını Akman, eşi MÜkerrcm kızı Birsen, oğlu Yersen, Saffet Orfl Betin, Reeal Basan, B&srı Danlşmend. Efdal Dcrlngil, Nihal Erkman, Galip Evcan, eşi Meliha, oğlu Can. kızı Canan, Galip Eldem, Nc-bil Er tok. Zeki üter, Necati Üter, Jlasan tstmyell, Kemal Koç. Mustafa KayagU, Hikmet Hatlpoğlu, eşi Sablha. oğlu Atla, İsmail Oktay, eşi Ferhunde. Basri Rızan, eşi Pertev, Sait Saipoğiu, Mahmut Şeyda. Füruzan Selçuk, eşi Ayşe, kızı Fatma. Talat Tokçınar, Samlm Yemişçibaşı
2 — Talebelerin isimleri: Dündar Arif, Enver Anar, Lûtfullah Aksel, Aslan Aydı, Mehmet Arsaç. Mazhar Acarbey, Eşrefcddln Aka, Müncl Akıncı, Ahmet Şahlnakh unlar, Salâ-iı addln Akyol, Mehmet Sal m Aksoy, Tomur Alaybek, Kılıç Alpantı ve eşi, Faruk Altınay, Sırrı Araç. Miiîlt An-can, Şahin Ayanlar, Kadri Başaran, Münir Bayazlt, Faik Berberoğlu, Nezihi Berkkan, Sal&haddln Blllmer, Turgut Boduroğlıi, Hallt Bulut. Ener çalak, Ahmet Çaycı. Kâzım Çeçen, Müçteba Çetin*!, Mellne Daduryan, Adrlna Daduryan, özcan Dağdelen.
Necml Derıcloğiu. Bedii Dincel, Esat Doğruer, Ali Suavi Eğince, Mustafa Eylce, Nejat Erimtan. Cemalcddln Ereni, Cihat Evren, Orhan Gtnez, Ham it Geriş. İzzet Göneç. Al! Şiire-Cü. iskir Kesim. Orhan Işık,, Ercüment Kanbcr, Cemal Koçay, Kema-l«ldln Köymen ve eşi. Isa Köyııun, Atllâ Köyihen. Reşit Kutltıayu Süreyya Kutbl, Utarit Kuttji, Foroza Ku'.tıi, C(nül Mum. Salâhsa(lln Malkoç, Tahsin Manlzadc, Haşan Mumcu, Ahmet Narnıan, Hatice Naga, Ali Haydar Nazlı, Eşref Oktan, Nazin Özbıigin, salâhaddin ötkan, Tâki Pehlivanlı, Mustafa Salman, B.-dU Savaş. Ahmet Sonat. Mahmut Huzmen. Şükrü Sucu, Mu lafa Sudar,. Ekrem şibay, 8a)t Şahankait, Hüse-LJL yin Şenkanat MuanunT Ş’nkart. 2.1- Q ya Tan, Bürhaneddin Tansu, îb*anQ_ Taylan, Hüseyin Timur, Mustafa TopfM lucu ve eşi Elzn. Fthi Tokuz, İhsanq_ Tono2, Nejat Türsen. Ahmet dukan, O Nimet UlutuL', Adnan riutıırk, Meh- f-m«t Vlgen, Sedat Ülıu-n. Abûullah q Ünal. Emin l’nalan. Kulbeddin Yu-.— ceaünbül. Sina Yücevardaı. Hikmet
G)
3 — Vatandaşlarımızın kaimleri: > Amazon Angın. Orhan Ak t İm ur, Makbule Bcdiz, Zellha Clbcr. Saffet 9* Engin, eşi Leman Engin. Murat ince- S kara, eşi Sofla İncekara, oğlu ErtMl'*-încekara. kızı Lâle incekara. Mesut tçre, Kem&leddln Kumbaracılar, eşi-O Berta Kumbaracılar, kızı Hllya Kum--g baracılar, Tayylb Okiç. Suad S nglr, Melek 8ayar, Eşref Blpııhloğlu. Dö«4-* mir Tnrı-ud, eşi Elli. Rahim Zeynel- W oğlu e?l Antta f nye
Basın hürriyeti.
Amerika San Fransisco konferansına teklifte bulunacak
Posta tasarruf sandıkları
Ankara 15 (Telefonla) — Büyük Mîllet Meclisine verilen venl posta kanunu tasarısına Posta tasarruf sandıkları kurulması hakkında da bazı hükümler konulmuştur. Banka usullerine göre İş görecek olan bu sandıklara her vatandaş lstirâk edebilecek ve yatırdığı parayı İstediği zaman çekebilecektir. Sandığın merkezi Ankara'da olacak ve bir umum müdür tarafından İdare edilecektir. P. T T umura müdürlüğüne bağlı merkezlerde birer hesap merkezi kurulacaktır. Sandıkların kurulacağı P T. T. kadrosunu genişleteceği irin tasanva buna alt dr hükümler İlâve edilmiştir.
Aynca müvezzllerin 25 liraya kadar olan havaleleri kövterdö sahiplerine ödemeleri ve P. T T. İdaresinin malı olan oosta taşıtlarına yolcu da a’mması karan lastınlrnıstır.
Yunanigtan’ds verem
Atina 14 (A.A.) — Sıhhat Bakanı’ Dr Nikolas Sutis. 18 ile 22 j’aşlan arasında bulunan Yunan genç fazlarının yüzde 75 inin verem hastalığına tutulmuş olduklarını bildirmiştir Bakan, Alman İşgalinin ıstıraplarının halk arasında bir milvon kişinin ölümüne sebep olduğunu ilâve etmiştir. Halkın gerlve kalan kısmının sıhhati de ciddi bir şekilde tehdit altındadır
Alman - İsviçre ticaret görüşmesi neticesi-?, k^ldî
Berne 14 fA.A.1 — Almanya 1!e İsviçre arasında para ve ticaret iş’ert-nln düzene konulması makJtadlyl* yen! bir anlaşma yapılmasına aft mü» zakt-relerln sonsuz frnlrtıüı ro-mri bildirilmektedir.
Vaşington 14 (A. A.) — Birleşik Amerika Hariciye Bakanlığı tarafından dünya basın hürriyetine verilen büyük ehemmiyetin şümulü, dün Ayan meclisi tahkikat encümeninde demeçte bulunan Hariciye Bakan muavini M. Archlbald Maclelsh'ln bu konu etrafındaki sözlerile de öğrenilmiş bulunmaktadır
Amerikan haber ajanslarından biri de. Birleşik Amerika Hariciye Bakanlığının, dünya basın hürriyeti meselesinin halledilmesi konüsunu 25 nisanda San Franctsco’da toplanacak dünya emniyet konferansına bir takrirle arzedeceğlnl haber almıştır. Bu ajansın yayınladığı telgraf San Francisco konferansına verilecek takririn, şimdiki halde, dünya başkentlerini ziyaret etmekte bulunan, Amerikan gazetecilerinin «basın hürriyeti» komitesince çizilen ana hatları muhtevi teklifler dairesinde tanzim edileceğini ve Birleşmiş milletlerin, aşağıdaki üç noktanın temin edilmesini vadey-lemest noktasında ısrarla duracağını kaydetmektedir:
1 — Haber kaynaklarına serbesçe varabilmek.
2 — Muhabere kolaylıklarında tam bir serbesti temin etmek.
3 — Muhabere ücretlerinde eşitlik.
Sovyetlerle Papalık arasında müzakere haberi doğru degıF
Moskova 14 (A.A.) — Romada çıkan Servizıtio înfonnazionl bülteni bundan bir kaç gün evvel, Birleşik Amerika vasıtasile ve în-gilterenin müzaheretile Vatikan-la Sovyet Birliği arasında bir anlaşma akdi İçin müzakereler cereyan etmekte olduğu hakkında bir haber yaymıştır
Tas? ajansı, yukarıda adı geren bülten tarafından yayılan bu haberin katiyen hakikate uymadığını bildirmeğe mezundur.
İngiltere’ye hava akını
Londra 14 (A.A.) — Dün şafaktan bu sabah saat 1 ye kadar Güney İngiltere üzerinde düşman hava faaliyeti olmuştur. Hasarlar ve halk arasında kayıplar vardır.
Harb sonrası iktisadi durumu
Harb sonrası İktisadî durumunu incelemek ve bir karara varmak üzere Ankara. İzmir ve İstanbul ticaret od alan delegeleri bugün saat on beşte İstanbul ticaret odasında toplanacaklardır. Toplantılar bh kaç gün sürecek ve hazırlanacak ranor Ticaret Bakanlığına gönderilecektir. ..........."vefat"..........
Ayandan Müşir Fır t Paşa oğlu Suphi Pasa damadı Ali Fuat Tugay vefat etmiştir Cenazesi yarin öğle namazından sonra Ait-arayda Vâlde camisinden kaldırılacaktır
M/3/1S45 llatlerj
Londra üzerine 1 sterlin 5.32
Nevyork üzerine 100 dolar 130.50
Cenevre 10ü İvâçre Fr 30.325S
Madrid üzerine 100 peaetn 12.&9
Stokholm üzerine 100 kuron 31 1328
ESHAM VE TAHVİiAT
Ergani 5 1933 25.00
tkramlyell 5 938 ?31O
5 İkramiyen M. M. 23 28
«i 7 Milli Müdafâa 19.70
Milli Müdafaa 2 20 40
Milli Müdafa 3 19.23
7» 5 945 Milli Mudafar 1910
Sivas - Erzurum 1 19 70
Sivas - Erzurum 2-7 19 05
T» 7 1941 D Y. 1 19 78
1941 Demiryolu II 20 50
1941 Demiryolu in 3C">3
1941 Demiryolu % 6 98 —
Anaiorfu D. Yolu »t 60 3f.OO
Anadolu tahvili I - ü
Anadolu Mümes, •
Merkez Banknsı 1
T- İş Bankası nama H-75
T- İş Bankası ham. 15^5
Aslan çimento 8 B8
BORSA DtŞINDA
Reşadiye altım 30.35
Gulden S3 M
Külçe altın bir gramı MM
15 Mart 1945
AKŞAK
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Mecnun ile Romeo
Bir tdgraf haberi vat:
Türk tebaası Yahudiler Al-manya'dM temerküz kamplarına gönderilmiş. Diğer tebaamız, harb ilânından sonra İsveç’e, İsviçre’ye gidebilmişse de Yalıudi-I«r aranmış; kamplarda bulunamadığı öğrenilmiş.
Bulunamamak?...
Bunun da mânasını açıkça biliyoruz. Zaten, ajans telgraflarında ■■kitle halinde idam» lan okuyorduk; geçen gün de bir sinemada Rusların çektiği bir ak-tüalite filmini gördük: Kızılor-du, şehirlerden bîrine girerken. Almanlar, kaledeki tekmil mevkufları kimini imalâthanede, kimini avluda derhal yokediyor-lar Cesetler altında kalıp öldü saırlan iki ağır yaralıdan başka kimse kurtulamıyor.
Dünya bu oldu?
. Bir de aklıma bundan bir çeyrek asır evvel, yine Germenlerin memleketinde seyrettiğim «Yahudi kızı» operası geldi. Bu kızcağıza nasıl zuliiın yapıldığını Almanlar. AvusturyalIlar, sanatın prizmasında teessürle, teessüfle seyrediyorlardı. Filânca devirdeki bir Yahudinin elemi onları ilgilendiriyordu.
Bu son harb sırasında felâkete uğranı ş milyonların ıstırabını ed lüyat acaba nasıl aksettirecek?
Bu bahsi arkadaşlar arasında konuşurken, belki de meşhur Remarque’ın «Garp cephesinde sükunet var- isimli eserinin önümüzdeki devrede numune olacağını ileri sürdüler Ondan birkaç misti şiddetli, bu harble mütenasip romanlar, tiyatrolar, kitapçı dükkânlarını kaplıyacakVr. Herkes kapış kapış.
İhtimal hu faraziye doğrudur. Ve hiç şüphe yok, bu harbin gizil kalmış kısımları, casuslukları, kahramanlıktan, hainlikleri, korkuları, müstakbel edibler için büyük bir malzeme ambarı rolünü oynıyacak.
Fakat bîr de. mütareke devrinde hislerin ruhî haletimiz var: îilsile halinde devam edip umumi harble Osmanlı devletinin yıkılmasına sebebolan o sarsıntılardan sonra, artık kimse gürültülü, patırtılı sözleri dinlemek istememişti. Bilâkis, kulaklar, en munis, en tatlı nağmeleri aramağa başlamıştı: ■
Nedim, ikinci şöhretine o devirde kavuştu. Yahya Kemal, ruhları dinlendirdi Faruk Nafi-1H1. Orhan Seyfinin de lirik nağmeleri le dikkati çektikleri devre yine o devredir. Ana dizine başı-fu kovar gibi, yâr’in boynuna sa-nlir gibi, beşeriyet ihtimal ki yine şarkta Leylâ ile Mecnun, garpta Romeo He Juliette nağmelerini arıyacaktır.
Bizde de. başka yerde de böyle olacağını kuvvetle tahmin edebiliriz. Ayrıca da şunun için ki. lirizm, son edebiyat okullarında Mten solda sıfır kalmıştı. Ruh-~'r bu telden gelen seslere susamıştı. Hârbfle. Mecnun ve Romeo, ■evginlerinden uzak kalmış, hic-Çsıı çekmiştir. Galip nerde. hicranın. askın perdesi olacaktır.
Ve İsabet de olacak. . Zira, bunca facianın kanlı hâtırası, ■man, tekrarlana tekrarlana İnsin ruhlarının derinliğinden kei’grenler hasıl etmesin! Aşk. gönüllere hâkim olsun! Fırtınadan sonra günlük güneşlik! Geceden sonra eıindiiz! Kıştan sonra bahar! (Vâ - Nû)
Bakkallara zeytinyağı verilmesine devam ediliyor
Ticaret Bakanlığının 500 bin kilo zeytinyağının İstanbula derhal göıı-*-ıl!mesl hakkında Tarlş'e verdiği mr.ir yerine getirilmeğe başlanmıştır. Şehre getirilen R bin kilo zeytinyağı (b n perakendeci bakkallara tevzi edilmiştir.
Yalnız dün Beyoğlu mıntakasında-kl izinli bakkallara 25 bin kilo yağ dağıtılmıştır. Bu haftaki tevziat, ge-c«n haftaya nazaran daha bol miktarda yapılmaktadır Bugünlerde t-op-Xrcı yağ tüccarları ve bilhassa Tariş Mrvtnidan İstanbula çok miktarda zeytinyağı getirilmesi beklenmektedir ____________
Kars’ta ilk öğretim
Kara (Akşamı — Maarif kalkınmasına hızla İştirak eden İlimizde ilk öğretim çağındaki öğrenci »ayısı 4geen yıla nispeten yüzde kırk kadar nrtmıM.ır. Bununla da İktifa etmlyen maarif müdüril B. İbrahim Ertuğrul k^Müara özel sınıflar açtırmış ve bu sınıflara devam eden öğrenci sayısını sekiz yüze kadar çıkarmıştır. Bu Özel sınıflardan şehrin iki İlk ojcuiunda da bu hafta içinde açılmış no öğrenci kaydolunmuştur.
EHIR HABERLERİ
İthalât malları
Birer birer dağıtma çerçevesi içine alınıyor
510 numaralı kararnameye göre İthalât mallarının İthalatçıdan çıkıncaya kadarkl durumunu gözden geçirmek üzere birkaç büyük şehirde milli korunma teşkilleri kurulmuştur.
Mallar, ithalâtçıdan çıktıktan sonra kontrol vazifesi, vilâyetlerdeki milli | korunma teşkillerine geçmektedir. | Vilâyetlerdeki millî korunma teşkll-lerl, yerli üretimin kontrol» ile de 1 vazifelidir.
Son günl-rde ithalâtın azalması üzerine ithalât eşyaları üzerindeki saklamalar çoğalmış, mallar kara borsaya düşürülmüştür. Ticaret birlikleri genel sekreterliği, bunun üze-ılne harekete geçerek ithalâtçının getirdiği mallar üzerinde kara borsa yapmasına engel olunmasına çlışma-ğa başlamıştır.
Fazla ihtiyaç gösterilen ve miktarı az olan İthalât malları dağıtıma tabi tutulmuştur. Bir kısım mallar birer birer dağıtma çerçevesi İçine alınmaktadır. İthalâtçıya 510 numaralı kararnamede gösterilen kâr verilmek suretlle malların tamamı ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır.
Dağıtma başladıktan sotıra bazı İthalâtçılar bu şekle İtiraz ederek dağıtma yüzünden mallarının ellerinde uzun müddet bırakıldığını, halbuki bunları derhal devredip yen! siparişlere girişileceğinden bu halin ticaretlerine sekte vurduğunu ileri sürmüşlerdir. Ticaret birlikleri genel sekreterleri malları en kısa zamanda dağıtmağa tabi tutarak bu şikâyetleri önlemeğe çalışmağa başlamıştır.
D grupu resim sergisi
D grupu ressamları İstiklâl caddesinde Karlman pasajı karşısındaki resim galerisinde husus! bir sergi tertibetmişlerdlr. Sergi 16 martta açılacak, 31 mart 945 akşamına kadar devam edecektir.
Abutefendi hanı cinayeti
Suçlu dün cürmünü itiraf etti
Umumî meclis bütçe müzakeresine başladı
Sivrisineklerle mücadele lüzumu etra-
fında bir çok hatipler söz söylediler
II Bir çırpıda.
Ayağa basmak...
Balık ihracı
Yunanistan’a göndermek imkânları araştırılıyor
Evvelki gün Mahmutpaşada Abutefendi hanında öldürülen odabaşı Petürgeli Yunusun kaa-tili Erdoğan ile, bu kavga esnasında bulunan Nureddin dün akşam geç vakit adliyeye teslim edilmişler ve nöbetçi sulh ceza yargıcı B. Hakkı Yaşar tarafından sorguya çekilmişlerdir.
Bir emprime atelyesinde çalışan ve on dokuz yaşında olan Erdoğan, zabıtada Yusufu kendisinin öldürmediğini ileri sürmüşse de dün yargıç huzurunda bunu itiraf etmiş ve demiştir ki:
«— Ben Abutefendi ham önünden geçiyordum. Aynı semtten tanıdığım Nureddini bir kaç kişi döküyorlardı. Ben müdahale edip kurtarmak istedim. Bu sırada odabaşı Yusuf bana bir yumruk attı. Ben de hırsla bıçağımı çekip korkutmak İçin bir defa vurdum ve bıçağı atarak kaçtım. Fakat az sonra yakaladılar.»
Yargıç evrak arasındaki maktule ait raporu okudu. Bunda bıçağın bacaktaki şiryana İsabet edin fazla kan kaybetme neticesi derhal öldüğü bildiriliyordu.
Diğer sanık Nureddin de vakayı şöyle anlattı:
— Kız kardeşim Hayriye, Abut efendi hanında çalışan kocası Ahmet ile kavga etmiş, eniştem kardeşimi doğmuş. Kardeşim de «ağabeyime söyliyeyim de o sana gösterir» demiş,
Bu hâdiseden sonra ben Abut efendi hanının önünden geçerken eniştem beni yakaladı, ve kardeşimin onun tehdidine karşı bana ne yapacaksan yap bakalım. dedi. Orada yumruklaşmağa başladık. Ahmedin tarafından olan adamlar bana hücum ettiler. Bu aralık odabaşı Yusuf: «Ah yandım! diyerek yere düştü. Ve az sonra Öldü. Onu kim vurduğunu görmemiştim. Fakat sonradan beni semtten tanıyan Erdoğanın müdahalesi ve Yusufun ona bir tokat vurması dolayjsile Erdoğan tarafından vurulduğunu öğlendim.»
Yargıç; bu sorgulan müteakip Erdoğanın tevkifine ve Nureddı-nin serbes bırakılmasına karar vererek evrakı savcılığa iade etti.
Umumi meclis dün B. Faruk Derelinin başkanlığı altında toplanmıştır. Encümenlerden çıkan bazı mazbatalar kabul edilmiş, bundan sonra bütçenin müzakeresine başlanmıştır.
Bıitçe encümeni 1945 senesinin İl ve Belediye gelir bütçesini Belediye Başkanlık makamlle Daimi encümenin teklifi gibi 15,414,831 lira üzerinden bağlamıştır. Bu suretle İl kısmı geçen yıl bütçesinden 3.468.820 Ura fazlaslle 4,785,082, Belediye kısmı da 1,743,239 Ura fazlaslle 10,628,849 Ura olmak üzere bütçenin umumi tutarı geçen senekl bütçeden 2,090,059 lira fazl asile 15,414.831 liradır.
Encümen, halk dileklerine yer vermek üzere bu senekl bütçede incelemelerine bir kat daha ehemmiyet verdiğini, ancak gereken İhtiyaçlarla maddi imkânlar arasındaki farkın çok büyük olduğunu, yalnız yollara alt halk dileklerine cavap vermek kabil olsa, bütçenin senelik tutarının bile yetmiyeceğinl kaydetmektedir, Encümen, halk dilekleri arasında yeniden yirmi llkmektep binası İnşası İstendiğini ve bunun İçin altı milyon liraya İhtiyaç bulunduğunu, halbuki mali durum bakımından buna imkân bulunamadığını da zikrederek yeni mektep binası inşası için bütçeye tahsisat kanamadığını tasrih etmektedir, Gene bütçede heli. su, elektrik ve saire gibi halk dileklerine de yer verilemediği bildirilmekte, ancak su meselesi hakkında hükümetin yardım teşebbüsünün bir an evvel neticelenmesi için şehir namına temenni edilmesi İstenmektedir
Bütçenin mukaddemesl okunduktan sonra âzadan B. Zahit oral. bu senekl Belediye bütçesinin on milyon Ura üzerinden bağlanmasının ' ‘‘ sormuş. Bütçe encümen! muharrir! B. Cemaleddin Fazıl Er-tan. her rakamın hesaba dayanarak konulduğunu söylemiştir.
Encümen reisi B. Halli Hilmi Uyguner — ( Arkadaşımız bütçeyi olcu-yaydı, /bunu sormazdı; bütçeye ilâve edilen tablolar bunun sebebini daha açık göstermektedir. Rakamlar, gelişigüzel şişirilmiş şeyler değildir.» dedi.
B. Zahit Oral. cevap vererek dedi ki- .
— Ben kendilerine nazik bir tarzda ve hürmetkârane sordum. Bana asabi. ağır bir şeklide cevap verdiler. Burası İstanbul halkının meclisidir. İstanbul halkına cevap vermek mebcu-riyetindeyiz. Bundan sonra ben bir şey sormıyâcağım. Halka Bütçe encümeni cevap versin.
B Hlll Hilmi Uyguner. her türlü suallere cevap vermeğe encümenin hazır olduğunu, bu tarzdaki münakaşaların da faydalı olduğunu söylemiştir.
Bundan sonra B, Atıf Ödül söz alarak halk dileklerinin tahakkuku için kazalara dağıtılacak paranın — geçen sene yapıldığı gibi — diğer âcil İhtiyaçlara tahsis edilmemesini rica etmiş, Kapalıçarşının tamiri mahsine geçerek bütçeye konan 50 bin liranın bir başlangıç olup olmadığını ve hattâ yapılan keşfe göre. İki yüz bin lira da yetmiyeceğinl söylemiştir
Vali ve Belediye reisi Dr. LÛtfi Kır-dor, Çarşının binlerce İnsanın malı olduğunu, şimdiye kadar formalite ve malzeme, bilhassa çimento darlığından bu İşe başlanamadığını, mamafih formalitenin tamamlanması imkân dahiline girdiğinden. Çarşının tamirine simdi imkân bulunabileceğini söyledi.
Bıitçe encümen! reisi B. Halil Hilmi Uyguner. şu İzahat iverdi:
«Bu sene başlanmış yoUarın tamiri İçin 320 bin, kazalardaki yollar İçin 980 bin, helâ inşası İçin 40 bin, sıtma mücadelesi için Vilâyet kısmına 15 bin , verem sanatoryumlarındaki yatakların arttırılması için 15,870, Ada çamları İçin 3800 Ura zanımile 5 bin, şehrin temizliği çln 80 bin lira fazlaslle 400 bin, şehirdeki sivrisineklerle mücadele için 10 bin lira zamml-!e 21660 Ura tahsisat ayrılmıştır.
B. Kâzım Şlnasl Dersan, halk dileklerine temas ederek dedi kİ:
«Halk dileklerini yerine getirmek ve mahalli İhtiyaçları karşılamak üzere geçen sene 11 kaza İçin 477 bin lira ayrılmıştı. Makam, bu paranın 114 bİR lirasını Beyoğluna, 24 bin lirasını Eyübe, 30 bin lirasını da Üskü-dara ayırmıştır. Bu rakamlar üzerinde durmak İstiyorum. Mecliste Eyubü temsil etmek şerefini haizim. Beyoğluna 114 bin lira ayrılırken çok acınacak ve elim vasiyette olan Eyübe 24 bin lira ayrılması hiç da doğru de- i filidir. Bu sözümle Beyoğlu aleyhtarlığı yapmıyorum. Maksadım, EyÜbÜn acınacak vaziyetin! anlatmaktır. Binaenaleyh bu senekl tevziatta, hakiki ihtiyaçlar göa önüne alınarak Ihtiya- I ca göre para almayanlar himaye edilsin.» |
B. Halil Hilmi Uyguner, İstanbulun t bir kül olduğunu, şehirde bir hareket -
Yftnl mevsim balık ihracı aylarına yaklaşılmaktadır, önümüzdeki aylarda torik ve palamutun bollaşması ve çiroz haline giren uskumruların Boğazdan geçişi bağlıyacaktır.
Balık İhraç İmkânları azalmıştır. Bulgaristana gönderilen balıklar az tutarda olduğu gibi Filistin de dûnmuş ve taze balıklarımızı yiyecek durumda değildir. Balıklarımıza yeni mahreç bulunması İcabetmektedlr.
İstanbul balık ihracatçılarından üç kişilik bir heyet Ankaraya gönderilmiştir. Heyet, balıkçılar cemiyeti reisi B. Yusuf Yarar, B. Veysel Çakır ve B Nihat Hamamcıoğlundan mürekkeptir Ticaret Bakanlığı İle temas edilerek Yunanlstana, parası bilâhare ödenmfk veya karşılığı balıklar teslim edildikten sonra ödenmek üzere btılık İhracın^ İzin verilmesi istenecektir.
Yun anlatan dan zcytLnyağı ve diğer bazı mallar da getirilmek. İstendiğinden hemen balık şevkine geçildiği takdirde bunların vaktinde getirilmesi kabil olacağı kanaati beslenmektedir.
sebebini mazbata
bulunduğunu, bir İnsanın günde beş kazadan geçtiğini söyllycrek, B Kâzım Şinaslyc İtiraz etmek istemiş. B. Kâzım Şinasl Dersan da:
«Kendilerinden rica ederim: lütfen bir fırsat bulup Eyübli dolaşsınlar, sonra gelecek sene gene konuşuruz,» demiştir.
Bundan sonra bütçe bölümleri birer birer okunarak kabul edilmeğe başlanmış, doktor bayan Semlramls, Vilâyet kısmında sıtma mücadelesi İçin konulan on beş bin Uranın yetmediğine işaret ederek, bu İş için on bin Hra daha tahsisat konulmasını teklif etmiştir.
Belediye Sıhhat müdürü Dr. Osman Salt, şehirdeki sivrisineklerden şikâyet üzerine ekipler hazırlandığını, bu sene de hazirandan itibaren yeniden mücadeleye girişileceğini söylemiştir.
Dr. Turhan, sivrisineklerden yapılan şikâyetlere lştlrâk ederek, sıtmanın her tarafta mevcudolduğunu, büt çeye konan tahsisatın Sıhhat Bakanlığı emrine verilerek bu mücadelenin Bakanlık tarafından yapılmasının daha muvafık olacağı mütalâasında bulundu,
B. Halil Hilmi Uyguner. bütçenin yedi aylık olduğunu, maamatlh İhtiyaç görülürse bu ödeneğin arttırıla-bileceğlne işaret etti.
B. Atıf Ödül — «Sivrisinek İstilâsı o şekil almıştır kİ, İstanbulun sıhha* ı—— ti, İstirahatı tehdit altındadır. Bunu dö sud. İst Prevuayans handj önlemek İçin mücadeleyi bütün şehre 'A- Baker» jıülyen, oal. Bahtiyar han-teşmil etmek lâzımdır.» dedi.
Bu mütalâalardan sonra VaU ve Belediye reis! Dr. Lûtfl Kırdar cevap vererek. Vilâyet bütçesine konan bu paranın şehirdeki sivrisinek mücadelesi İçin olmadığını. İstanbul şehrinin merkezinde sıtma bulunmadığını, bu paranın köylerdeki sıtmalı mıntaka-lara dağıtılan kinin ve emasll ilâçlar. İçin bir yardım teşkil ettiğini söyledikten sonra:
«Bütün şehirde sivrisinek mücadelesi yapmak büyük bir para işidir. Mücadelenin bütün şehre teşmilini Sıhhat Bakanlığına kabul ettiremedik. Sivrisineklerin faaliyetine kati surette nihayet vermek biraz da bir İmar -İşidir, Nişantaşı ve Maçkada bostanlar. açık çukurlar fazladır. Buraları İmar edilince bu çukur yerler de kalkacak ve sivrisineklerin faaliyeti gitgide azalacaktır.» demiştir.
Meclis üyelerinden B. Hamdl de bu mücadele İşinde sıhhiye teşkilâtlle beraber nafla ve kanalizasyon teşkilâtının da birleşmesi lüzumundan bahsetti ve Edlmekapı ve havalisinin de sivrisinek İstilâsı altında bulunduğunu söyledi.
Bundan sonra bütçenin diğer kısımları münakaşa edilmeksizin tasvl-bedilmlştir. Meclis, dün Vilâyet kısmının müzakeresini tamamlamıştır. Bugünkü toplantısında da Belediye kısmının müzakeresine başlıyacaktır.
Satışa cfkarılan ithalât malları
Taksim Cumhuriyet meydanında Ruşen Şad a fargo yedek akşamı, Ga!. Sigorta handa Imperlal Kcmikala bikarbonat do sud. karbonat dö sud ve sud kostik, Feriköy Ergenekon caddesinde Atlantis Lcvanta bikarbonat dö sud. İst. Prevuayans handa G. ve ' A. Bakere sülyen, Oal, Bahtiyar han-| da Hayrı Tamana yazı mürekkebi v* nebati z-umk, İst Yeni Postane cad. No. 129 da Emine Kınalıya karbon kâğıdı, Bahçekapı Anadolu han altında İzmir manifaturaya saten.
KÜÇÜK HABERLER
Yakında dağıtma başlanacak
Kimin olduğunu pek hatırlamıyorum — galiba Mopasanın olacak — vaktilç okuduğum bir hikâyenin biitiin mevzuu bir masanın altında geçer. Hikâyenin başlıca kahramanlan kunduralardır. Onlar birbirlerine kompliman yaparlar, birbirlerine hislerini söylerler, birbirleri le anlaşırlar. Daha doğrusu, kunduraları vasıtasilç konuşan masa başındaki erkekle kadındır Onlar bütün duygularını ayaklarındaki pabuçlar vasıtasilç unlatırlar. Kunduralarile birbirlerine ilânı, aşk ederler. Genç kadın hırçınlığını, kaprislerini zarif kunduralarile anlatır. Velhasıl masanın altında kahramanları kunduralar olan hararetli bir aşk romanı geçer. Ve bu macera, tıpkı Ameri, kan ask filimlerinde olduğu gibfcb sonunda tatlıya bağlanır. K,ınP duralar burun buruna — hattP-üstüste — sevişirler
Muharrir şöyle ilâve eder: Va^fc kıa bu esnada kunduralar epeyce* hırpalanmıştır. Fakat aşkta da£— kalb yaraları yok mudur?. V— son satırları şöyle biter:
Aşk isterse insanları iskarpin-(Q lerinden de konuşturur. Ve lâzım> geldiği zaman iskarpinlerinizlefO konuşmasını bilmiyorsanız vazıkfl) size..»
Fskj âşıklar İskarpinlerde dik^ dökmüş, hattâ karşısındakilerep şiir söylemiş olabilirler. Fakat— bugünkü kundura fiatlerile böy^j le bir sev yapmağa katiyen im»ö kân yoktur. ™
Kundura boyasının 35 kuruşair bir iskarpinin 50 . «0 liraya dıığır bir zamanda artık âşıklar avakkabtlarilc konuşamazlar sa-njnm. Hattâ acayip, iktisadi he-sanlar yapmakla meşgul olan bir ahbabımız peçen gün:
— Bir ayağa basmak, basanın şiddetine göre, kundura üzerinde, bugünkü ayakkabı fiatlerine nazaran 14 kuruşla 40 kuruş arasında tahribat yapmaktadır. Fakat bozan cok şiddetli vuruşlar kundurada 80 kuruş hattâ daha fazla tahribat yapabilir... demişti.
Arkadaşımızın hesabında tuttuğu esasın ne olduğunu bilmiyorum. Lâkin eskiden kalabalıkta avağa basmak hir dikkat ve nezaket meselesiydi «Affedersiniz» dive geçerdiniz. Kazaen ava-ğına bastığınız insana özür diledikten sonra artık mesele kalmazdı. Bugün öyle mi?.,. -Artık bu iş bir dikkat, bir nezaket meselesi halinden çıkıp, âdeta ayağa basmak hafif tertip bir suç olmuştur. Basılan kundurasının burnuna bakıp hattâ bu işin kendisine kaça malolduğunu ktı-rusile. lirasile hesap edenler bulunduğuna göre artık bir «par-don«. bir «affedersiniz« sözü de yaptığınız şeyi Ödemeğe kâfi değildir.
Ben kendi hesabıma tramvayda böyle müthiş ve korkunç bir kaza yapacağım dive ödüm patlıyor.
Lâkin dikkat ediyorum — bilhassa kalabalık tramvaylarda — «kunduraya itina» umumi bir hal almış değildir Siz başkasının ayağına basmamak için manevralar yaparken sevgili kunduralarınızın ayaklar altında kaldığını görüyorsunuz. Harb iktisadiyatı bütün dünya şehirlerinin dııvarlarna acayip vecfzeler as-tırttı. Bunların yanına en mühimini olarak şöyle bir levha yakışır: «Ayakkabıya saygı ve dikkat».
Görülüyor ki zemane âşığının kunduralarile konuşmasına imkân yoktur. Bugün «âşıkane bir ayağa basış» cüretine kalkan âşığın âkıheti hakikaten korkunçtur...
Hikmet Feridun Es
Vc2
W
' ir Maarif müdürlüğü muamelât müdürlüğüne tâyin edilen Bolu maarif müdürü B. Cemil Gökdenlz gelmiş, vazifesine başlamıştır.
ir İstanbul bölge sanayi birliği, bûtüıı sanayi zümrelerini toplantılara çağırarak lstLhsali çoğaltma yolunda kararlar almağa başlamıştır. Her gün sanayicilerin bir zümresi toplanarak sanayi birliği genel sekreteri B. Hallt Giileryüzü dinlemekte, ondan sonra fikirlerini söylemektedirler. Dün mensucat fabrikatörleri toplanmıştır. Bugün demir sanayii He meşgul olanlar toplantıya çağırılmıştır.
Toplantılarda her sanayi zümresinin verimini arttırması İçin ne gtbi tedbirlerin alınması lâzım geleceği ve hükümetten beklenilenler tesblt edilerek bir rapor halinde İktisat Bakanlığına gönderilecektir.
ir Hukuk ve iktisat fakültelerinin İkinci devre doktora imtihanları yaz sömestri İçinde yapılacaktır. İmtihana girecek fakülte mezunlarının yarına kadar mensup bulundukları fa-kütle kalemine kaydedilmeleri ve harçlarını yatırmaları lâzımdır.
* Nisanın birinci günü üniversite ve yüksek okullar arasında yapılacak olan 5000 metrelik kır koşusuna hazırlık olmak üzere 19 mart pazartesi günü, fakülte atletleri arasındaki seçmede derece alan atletler 1 nisanda icra edilecek kır koşusuna gireceklerdir.
* Belediye vazifesi gören emniyet 6 ncı şube memurları tarafından muhtelif esnafın İş yerlerinde yapu lan kontrollar sonunda şoför ve; arabacılar da dahil olduğu halde, suçlu görülen 485 kişi hakkında zabıt tutulmuş, 112 Ura para cezası alınmıştır. Kontrol edilen 10 fırından bazılarında noksan tartıda bulunan 248 ekmek müsadere edilmiş. 400 simit imha edilmiş ve Fatihte bir satıcı milli korunma mahkemesine verilmiştir.
it Almanyada katledilen Yahudile-rin matemini tutmak üzere Vaşlng-tonda verilen bir karar, şehrimizdeki Yahudilere de tebliğ edilmiştir Şehrimizdeki Musevller, bu münasebetle dün dükkânlarını kapıyarak Hahamhaneye gitmişler ve bu umumi mateme İştirak etmişlerdir.
ı:
Ekmek kartlarındaki O harflle nüfus başına birer makara verileceği yazılmıştı. Ticaret Bakanlığının İstanbul İhtiyacı İçin ayırdığı makaraları umumi mağazalar anonim şirketi alacak ve münasip göreceği vasıtalarla halka dağıttıracaktır. Dağıtıma yakında başlanacaktır. Sü-merbaıık tarafından ekmek kartlarının P harflle de nüfuz başına beşer metre pamuklu mensucat dağıtılacaktır. _____________
Koyun eti darlığı devam ediyor
Koyun eti darlığı devam etmektedir. Alâkalılar bunun mevsim icabı olduğunu ve bol kuzu kesildiği İçin koyunun az getirildiğini söylemektedirler. Mezbahada kesilerek perakendeci kasaplara satılan koyun etlerinin kara borsaya intikal etmemesi için dükkânlarda sık sik kon-trollar yapılmakta ve yolsuz hareket edenler mili! korunma mahkemesine verilmektedirler. Dünkü kesimde Mezbahada 600 koyun, 1500 kuzu ve 360 ............ ...............
büyük ba? hayvan kesilmiştir.

Şark Demiryolları memurlarının dâvası
Eski Şark Demiryolları kumpanyası menıurlarlle müstahdemlerinden 2000 kişi İle şirketin tasfiye kurumu arasındaki yarım milyon küsür liralık ikramiye ve tazminat dâvası, İstanbul birinci ticaret mahkemesince dün temyizi kabil olmak üzere bir hükme bağlanmıştır. Buna göre memur veya müstahdem durumlarında olan şirket mensuplarına, her hizmet senesi için en son aylıktan tutarının yansı üzerinden tahslsatile beraber hesap ya-
Merhum Ali Kami Akyüz için ihtifal ölümünü esefle bUcÜrdjğlmla İstanbul millet vekili ve eski Darilşşafaka llaesl müdürü B. AH Kâml Akyüz İçin D&rüşşnfaka mezunlan cemiyeti bir İhtifal tertlbetmlştir. İhtifal, cuma günü saat on yedide Eminönü Halkövüıde yupılacaktır.
Daritşşafaka «lisesi talebeleri, lisenin eski ve yeni mezunlan ile merhu- . .
mim akraba ve dostları ihtifalde ha- pılarak ikramiye ve tazminat zır bulunacaklardır. | ödenmesi uygun görülmüştür.
Seyyar helvacının kaatili tevkif edildi
On İki gün evvel Kâğıthane köyü civarında Dikilitaş mevkiinde seyyar helvacı îlyas Keteni öldüren Süleyman dün adll-yeye verilmiştir.
Süleyman, verdiği ifadesinde maktul tarafından taarruza uğradığını ve bunun nişaneleri olmak üzere elinin üzerinde yaralar da olduğunu ileri sürmüş bu sebepten dün adliye doktoru Kâmil Ünsalan tarafından muayene edilmiştir. El üzerinde tırmıklanıl uzun bir mücadeleyi gösterecek mahiyette olmadığı anlaşılmış ve Süleyman, hakkında verilen tevkif ka varile Cezaevine gönderilmiştir.
Bahlfe 4
AHŞAM
15 Mart 1945
KARAR ZAMANI
| Yazan: SUMNER WELLS |
BİRİNCi KISIM BEŞİNCİ BAHİS
İhtilâf sahaları
Balkan'ar'da büyük devletler arasında rekabet — Balkanlar için kurtuluş yolu
Kolonya -Dresden
Harabolan bu iki şehir Almanya’nın en güzel ve mamur iki parçası idi
Cellophane şeridiyle
8 saat devamlı bir konser
Bulgaristan
Bulgaristana bırakılan topraklar, BuJgaT latanda derhal daha fazla arazi iddialarını ortaya çıkardı. Bunun neilcesl olarak, Bulgarlstanın Romanya, Yugoslavya ve bilhassa Yu-nanlstanla olan münasebetleri derin surette sarsıldı. Rusya Bulgarlstanın mânevi dostu olarak telâkki edilir. Buyrün de bu beyledir. Hatta Buiga-rlstanda Coburg hanedanının hüküm sürmesi ve mihver devletlerinin Bul-garlstanı bir defa daha Almanyanın peyki yapmağa muvaffak olmaları, halktaki kökleşmiş Rus dostluğunu giderememiştir. Bu harb boyunca dahi Bulgar - Sovyet resmi münasebetleri muhafaza edilmiştir Nazllerın hükmü altında bulunan Bulgar hükümeti bile Rusya İle münasebeti kesmenin doğuracağı kıyamı göze nl-ms^n cesaret edememiştir.
Balkanlarda büyük devletler
Balkan memleketleri çoktan beri büyük devletler arasında bir rekabet sahası olmuştur. Yalnız blrblrile çarpışan siyasi nüfuz ve rekabet değil, aynı zamanda ticari ve mali menfaatler de Balkan memleketlerinde geniş bir faaliyet sahası bulmuştur Ecnebi sermayesi, Romanya ve Ytı-goslavyada petrol ve maden kaynaklarının süratle İnkişafını mümkün lalmış, fakat aynı zamanda bu memleketlerde rüşvet ve suiistimali arttırmıştır. Bu yabancı malî menfaatler istikrarsızlığın da mühim bir Amili olmuştur.
Bütün Balkan memleketlerinde yaşama seviyesi acınacak derecede düşüktür. Bulgaristan, hemen de tamamen bir ziraat memleketidir. Roman-yada ve Yugoslavya da halkın maişetinin temeli ziraattır. Almanyanın. İkinci cihan harbinden evvelki üç sene İçinde Balkan işlerinde üstün vaziyet temin etmesi bu sayede mümkün olmuştur. 1930 senelerine doğru, gıda maddeleri İstihsal eden başka memleketlerde ziraatın makineleştirilin esi. ve külliyetli İstihsal slstemi-" nln kabulü. Balkan çiftçileri için, mahsullerine dıs pazarlan tamamen kapamıştı.
Buhran. Mitlerin İkinci cihan harbini hazırlamakta olduğu sırada en keskin devresine varmıştı. O vakit Almanya Balkan milletlerine aynı mübadele anlaşmasını teklif eti Bu sayede Balkan milletleri mahsullerinin bir kısmım elden çıkarmak imkânını bularak, mail iflâstan kurtulacaklarını umuyorlardı. Bu sebeple Dr. Şaht'ın kendilerine teklif ettiği ticaret sistemini kabul ettiler. Kısa bir zaman sonra Almanya Balkan pazarlarına hâkim olmuş bulunuyordu. Almanya, 1936 dan 1938 yılma kadar Romanya ve Bulgaristan a. bu memleketlerin ithalât yekûnunun yüzde kırkı nispetinde mal göndermişti. Halbuki ondan evvelki seneler bu memleketlere gönderdiği mal ancak yüzde yirmi nispetinde İdi Bu İktisadi kontrol sayesinde Almanya, bu memleketlerde kendisi İçin daha ziyade mühim olan siyasi kontrolü da temine muvaffak oldu.
O vakitler Amerika, Avrupada nazi hâkimiyetini önlemek İçin müspet bir siyaset teldbelmlş olsaydı, gene Balkan memleketlerine Alman ticaret anlaşmasını bozacak bir teklifte bulunamazdı. Çünkü Amerikan ticaret anlaşması programı müspet olmakla beraber, ameli kıymetten mahrumdu. Balkan milletleri İçin hayatî kıymeti olan zirai mahsullere Amerikanın İhtiyacı yoktu. İngiltere ve Fransa Lse, kendi topraklarında zirai İstihsali pahalı bir surette arttırmak İçin sıkı bir siyaset tutturmuşlardı. Bu sebeple onlar da Almanyanın iktisadi slyasetllp mücadele edecek vaziyette değillerdi.
Balkanlar için kurtuluş yohı
Bütün Balkan meselelerinin temeli halkının fakru sefaletidir. Bunların siyasi müstakar hükümetler kurabilmeleri ancak bu memleketlerde yaşama seviyesini yükseltmekle mümkündür. Odları siyaset ve iktisat bakımından aşağı vaziyete düşüren dış tesirlere ancak bu sayede mukavemet edebilirler. Hepsinin inkişaf kabiliyetleri ancak bu sayede kendilerine geniş bir saha bulabilir.
Fakat İki harb arasında olduğu gibi, iktisadi engeller mevcut oldukça. Balkan memleketlerinde hayat »eviyesini yükseltmek ümidi yoktur. Bu mesele, ancak Balkan memleketleri arasında bir gümrük birliği kurmakla halledilebilir. Harbden sonra Balkan milletleri için daha ziyada lâzım olan şey ise, Sovyet Rusyamn da kısmen veya tamamen İştirak edeceği bir iktisadi birliktir. Böyle bir birlik.
gümrük hudutlarını kaldıracağı gibi kooperatif bir usul İle bölgeler arasında iktisadi İnkişafı kolaylaştıracaktır. Hava, deniz ve kara münakale hatlarının müştereken İdaresi ğe-rek Balkanlar İçinde, ve gerek dış ticarette ticarete mâni olan lüzumsuz engelleri ortadan kaldıracaktır.
Tuna havrası
Tuna boyunda büyük elektrik merkezleri kurmak imkânları hudutsuzdur. Bütün şarkî Avrupa memleketlerini aşacak olan bu elektrik merkezlerinden elde edilecek muharrik kuvvetle yirmi sene içinde bu havzada yeni bir sanayi medeniyeti kurmak mümkündür
Amerikada Tennessee vadisinde bu yolda elektrik merkezleri kurulmasına başlandığı zaman, bir çokları bu fikirle alay etmişti Bu plânı ortaya atan Roosevelt ve Norris'l hayalcilikle İtham etmişlerdi. Fakat bugün Amerikan milleti, bu tecrübeden nasıl yüz binlerce vatandaşımızın faydalanmakta olduğunu gözlerlle görmektedir. Böyle kooperatif anlaşmalarla. istihsali hem teksif etmek. nem de mahsulün nevilerini arttırmak mümkündür. Böyle bir plânın teklifi halinde elde edilecek ucuz elektrik sanayi istihsalini de arttıracak ve hayat şartlarının düzelmesin hizmet edecektir. Fakat bu gayeye varmak İçin, bu havzada bulunan memleketler arasında serbest ticaret, sermayenin serbestçe hareketi, ve münakalâtı müştereken kontrol husus-lr.nnda bir anlaşmaya ihtiyaç vardır.
Şarki Avrupada bu anlattığım tarzda esaslı bir anlaşmaya mâni olan İktisadi ve siyasi güçlükler İhmal edl-lemlyecek kadar mühimdir Fakat bu memleketlerde yakın İstikbalde istikran ve hiç olmazsa, asgari bir refahı teinin İçin bundan başka çare var mıdır? Öne çıkacak engeller yalnız bu memleketlerin içinde değildir. Garp devletlerinin kudreti mail menfaatleri parçalanmış bir şarkî Avrupanm istismar İçin temin ettiği kolaylıktan istifade etmek İsteyeceklerdir. Sovyetler birliği de. kendi nüfuzu altında olmadıkça, garp hudutlarında federatif birlikler kurulmasına zahiren ve hattâ zımnen muhaliftir. Yeni milletler arası teşkilât, bu bölgelerde bulunan insanların daha yüksek bir hayat seviyesine çıkmalarına yardım etmek lâzım geldiğini anlıyan devlet adamları tarafından idare edilmezse, buraları dünya nl2am ve sulhu İçin bîr tehlike kaynağı olmakta devam edecektir.
Yukarıda bahsettiğim İktisadi birlik, bir, iki, hattâ üç üniteden terekküp edebilir. Meselâ Yunanistan, Arnavutluk. Bulgaristan, Romanya ve Yugoslavya birinci üniteyi: Polonya ve Çekoslovakya İkinci üniteyi. Avusturya ve Macaristan üçüncü üniteyi teşkil edebilirler. Yahut Polonya, Çekoslovakya, Avusturya ve Macaristan bir ünite, Balkan milletleri ve Yunanistan diğer bir ünite vücuda getirebilirler. Üçüncü bir İhtimal de. bütün bu memleketlerle birlikte Tür-kiyenln de dahil olacağı bir iktisadi birlik kurmaktır. Bütün bu İmkânlarda, Sovyetler birliğinin kısmen veya tamamen iştiraki lüzumu da aşikârdır.
Bu anlaşmalardan herhangi birisinin Rusyayı rahatsız edeceği şüphesizdir. Hattâ garp devletlerinin de bu anlaşmaların doğuracağı siyasi bağlardan endişeye düşmeleri mümkündür. Fakat seneler geçtikçe İktisadi birliğin faydaları anlaşılır, halkın hayat şartlan yükselirse. Rusyamn ve diğer Avrupa milletlerinin buraya geniş ölçüde, İhracat yapmaları mümkün olacaktır.
Büyük devletlerin tam ve karşılıklı bir surette İştirak edecekleri bir dünya teşkilâtı kunılduğu takdirde, şarki Avrupa milletleri iş birliğinin ne Rusya, ne de diğer Avrupa milletlerinin emniyeti İçin bir tehlike teşkil etmesine İmkân kalmaz.
Şüphesiz, garp devletleri veya şarki Avrupa milletleri tarafından, Rusya etrafında bir «emniyet çemberi» kurmağa kalkmak kadar Avrupanm müstakbel istikrarına zarar verecek bir şey olamaz. Fakat müstakar bir nizam kurmak isteniyorsa, şarki Avrupa milletlerine de garp milletlerinin zaruri telâkki ettikleri hayat seviyesine yükselme imkânını vermek zarureti vardır. Yirmi beş senelik mazideki tecrübeler şunu göstermiştir kİ, şarki Avrupa milletlerinin ekonomisi böyle parçalanır ve geçen yirmi beş sene zarfında tatbik edilen İktisat siyaseti devam ederse, bu gayeye varmak mümkün değildir.
(Arkası var)
Batı cephesinde Müttefiklerin taarruzu gelişmekte devam ediyor. Amerikan kıtaları geçen hafta Kolonya şehrine girmişler ve Rhln nehrini geçmişlerdir Rhln lojlİÂnndakl diğer bir çok şehirler de tehlikeye düşmüştür Kolonya, Almanya'nın B rlln ve Hamburg’dan sonra üçüncü büyük şehridir. Âbideleri, sanayi re ticareti İle meşhur olan bu şehri Almanların uzun müddet müdafaa de-ceklTl ve kanlı sokak muhare' ch rl olacağı tahmin ediliyordu. Halbuki Kolonya 48 saat içinde düşmüştür.
Kolonya Rhln nelırlnln sol sahilin* d«ilr. Nüfusu 800 bin kadardır. Nehrin 5nğ sahilinde yeni yapılmış küçüJc bir kasaba vardır. Bu kasabanın nüfusu 50 bindir. Kolonya çok eski bir şehirdir. Bir zamanlar hisarla çevrili idi 18P1 senesinde hisarlar yıktırılmış ve şehir çok genişlemiştir. Eski kısma Aitstad» yeni kısma Neustad denir. Nehrin üzerinde bir mk köprüler vardır
Kolooya’da pek çok eski Abideler, müzeler, kütüphaneler bulunmaktadır. Bu âbideler arasında en mühimini büvilk kilisedir. Bu külse Avrupa’ nın en me’hur ibadet yerlCrlnH'-’i biridir. Şehrin es*l kısmında, ne' " kıyılarına ve büyük İstasyona yakındır. 1322 de yapılmıştır. On üçüncü asırda yapılmış olan beledi ve dMreri de muhteşem bir binadır
Kn’onya büyük Nr İrfan merkeri-dir Üniversitesi konservatuvftrt. kütüphane ve mektepleri her tarafta meşhurdur. Almanya'nın en mühim gazetelerinden bir kaçı Kolonyaca çıkar Bunların İçinde Kölnlsche Zeltung dünyanın her tarafında tanırmış büyük bir gazete İdi.
Kolonya biiyük bir yol kavşağıdır. Avrupa’nın dokusundan batısma, batısından günevlne giden bütün trenler Kolonya’dan geçer. Bu sebeple İstasyonu ç k büyüktür. Ve burada daimi bir faaliyet vardır Paris’ten B^rln'e, Ostand'dan İstanbul’a kalkan trenlerin hepsi Kolonya’dan geçer. Son haberler İstasyonun tamamen harabolduğunu bildiriyor.
Kolnya mühim bir sanayi vc ticaret merkezidir. Şehirde ve civarında bir çok makine. otcmobU, kâğıt, şeker, çikolata, likör, kumaş, boya, lâ-vanta, kolonya, sabun, mobilya fabrikaları vardır. Son zamanlarda harb sanayii için de yeni fabrikalar açı'-mıştı. Kolonya aynı zamanda büyük bir nehir limanıdır. Rhln üzerinde lş-llven bütün vapurlar buraya uğrarlar. Şehrin civarında neh'- kıyıları çok güzel manzaralıdır Buralarda bir çok bağlar, bahçeler vardır.
Ko'onya'nm 800 bin kişiyi bulan, nüfusundan bü'dik bir kısmı başka yerlere hicret etmiş, bir kısmı da harb hareketleri esnasında ölmüştür. Şimdi şehirde ancak 200 bin kl "i bulunuyor. Kolonya’nın bir çok mahalleleri (son haberlere göre yüzde s-k-sen beşi) harabolmırtur Şehri gezen bir harb muhab'rl: «Kolonya’ Stalingrad'dan daha harap tir haldedir,, diyor Kolonva’nın en mii’-.lm âblderi olan büyük kilise, harara uğramakla beraber ayakta duruynr
Kolonya gelirinin ıınıuml görünüşü ve meşhur büyük kilisesi
Dresden şehrinin yeni kısmı, Elbe nehri ve nehir üzerindeki köprülerd en biri
dinlenebilecek
Harb sonu dünyasında evinizde istirahat ederken devamlı bir şekilde « sürecek bir konser dlnjem-e mümkün olacaktır Bir çok kimseler, şimdi Amerik--d'.. Pont :fit»ratuvarları tarafından vücuda, getirilen ttir pus genişliğinde ve 550 metre uzunluğunda bir ^elufun şerit sayesinde böyle bir arzuyu tahakkuk evirmek mümkün olacaktır Bu »eridin jze-rlne müsavi bir şekilde tesbli edilen ses, bir yakut iğne kullanmak sure-tile dinlenebilecektir, plâk vazifesini gören şeridi asındirmıyaıı bu iğnenin değiştirilmesine İhtiyaç yoktur iğnenin seride temasından husul'' tc-len hışırtı, tamamen bertaraf edilmiştir İğne, şeridi hırpalamadığı leln ayni şerit, yüzlerce defa knllanılaht-Lecekt İr.
Diğer taraftan Fondo Corporaıionn mikrofon, radyo tertibatına veya t( lefon içine yerleştirilmek suretlle. s( kaydedici şeritler vücuda getirmişti
Şimdilik, bu ihtlradan daha ziyac İş ofisleri İstifade etmektedirler. Bı rada cereyan eden bütün telefon mı haberelerl. selofan şeritler üzerine! zapiedllmektcdlr. Hava alanlannd ve işaret kulelerinde de aynı çar''' başvurulmaktadır.
i Halkevleri ve Kurumlar
Acı bir kayıp
★ Dar üşşa faka müdürlüğünden Darüşşafaka’nın 1892 mezunlarınde İstanbul Millet Vekili Ali Kami A) yüz ün 11/3/945 pazar sabahı Anki ra’da vefat ettiği büyük bir teessür haber alınmıştır Mumaileyhin bu öll mü; 920 senesinden 939 senesine kf dar 19 sene müdürlüğünde bulundu ğu ve çofc kıymetli hizmetler gördüğü Dariişşafaka muhitinde ve kendisini hakiki bir baba gibi seven binlerce Darüşşafaka'lı arasında unutulmak bir aCı bırakmıştır. Aziz ölüye Tanrıdan rahmet diler, sayın alisine v» DariisşafakaTı evlâtlarına başsağlığı dileriz
Created by free version of 2PDF
VEFAT
Halil Kâmil film miiessesesl müdürü Bay Aziz Asalin kayın validesi,
ehemmiyeti bir ç-ıfc yol ve şimendifer hattının birleştiği nokta olmasıdır. Burada beş çimendiler birleşir. Berlin'den Çekoslovakya'ya, güney doğuya giden bütün hatlar buradan geçer. Müttefikler harbi niptidanndan
beri bu şehre hava akını yapmadıkları halde son samanlarda şiddeti! akınlar yaoılmasma sebep Alman'a* rın Doğu cephesin* sevkıyat İçin burasını mühim bir ü.= olarak kullanmalarıdır.
Kadiköy SÜREYYA Sinemasında
Bu Akşam
İki haftadır İsten bulu yerinden oynatan
1 —BÜYÜK YALAN
BETTE DAVİS — GEORGE BRENT
2 — En son Dünya Havadisi
IHIM II ı IIIHIH | ||
Bu akşam SARAY Sinemasında
BAYAN MARtAM EKMEKCİYAN’ın vefat ettiğini teessürle bildirirler. Cenaze merasiminin bu günkü perşembe 15 Mart 1945 saat 18 da Beyoğlu Balık pazar Üç-Horan Ermeni kilisesinde İcra olunacağı İlân olunur.
İşbu İlân davetiye yerine kaimdir. Cenaze levazımatı Becldyan
YARIN AKŞAM
MÜZEYYEN
TOKATL1YAN SALONLARINDA
MÜZEYYEN SENAR IŞIL
ve Baz arkadaşları:
SADİ IŞILAY — İZZEDDİN ÖKTE — KABRİ ŞEN ÇALAR
17 Mart Cumartesi akşamı saat 20 den 23 e kadar Kasaların evvelden tutulması rica Olunur. Tel: 44778 ■

Yine telgraflar. Almanya’nın başlıca şehirlerinden Dresden’ln bir kaç hava akını neticesinde büyük tahribata uğradığını bildirmektedir. Dresden Saksonya'nın başkentidir. Elbe nehrinin İki kıyısında. Berlin’e 170 kilometre mesafededir. Nüfusu 650 bindir. Nehrin batı kıyısında eski şehir, doğu kıyısında da yeni şehir var ir. Bu İki kısım köprülerle birbirine kaplanmıştır. Yeni şehrlr, merkezinde Albertplatz meydanı ve b'1 isini de tiyatro vardır Bu kısmin kenarında şimendifer «telveleri, mezbaha. havagazı fabrikan bulunmaktadır
Dresden eski bir şehirdir. İçinJ- bir çok Abideler, sanat eserleri bulunmaktadır. Müzeleri, k tüpham lerl çok meşhurdur Bu yüzden Dresd-u'e «Alrranvanın Flrransası derler B ş-llCâ âbideler arasında 1534 de yapılmış Eriri sarav, 1737 de yapılan Brühl sarayı, külseler vardır
Dresden’ln müzeleri çok zengindir. Bunlar bilhassa tablolar bakımından Floransa. Londra ve Paris’in Louvrc müzelerine rekabet ederler. Müzelerde dünyanın en meşhur ressamlarının tabloları Vardır. Bunların Mr eşini dünyanın başka hiç bir tarafında bulmak kabil değildir. Yeni müzede 2600 tablo bulunmaktadır, presden müzelerinin para ve çini kokksly n-lan da pek meşhurdur.
Dresden Üniversitesi, konervatu-varı, yüksek mektepleri, tiyatroları İle de mecburdur. Bir çok büyük İlim adamları bu şehirde ça'ışmaktadı-
Dresden’de bir çok fabrika vardır. Bunlar daha d yad lüks sanayiidir. Suni çiçek, lâvanta. eldiven, ayakkabı. ilâç, çikolata, şeker, tütün, çini, piyano, dikiş makinesi fabrikaları meşhurdur.
Dresden mühim bir ticaret merkezidir. Nehir üzerinde bir çok antrepolar vardır. Elbe nehrinde sefer eden vapurlar Drenden'? uğrarlar. Canlı ticareti yüzünden şchtrd bLr çok büyük bankalar bulunrrıürt-dtr.
Dresdbn’ln askerlik bakımından
Kadın kalbinin bütün şefkatini, kahraman bir erkeğin kuvvetli aşkını, ölümden sonra bile geleceği ümldile avunan bir kadının harp kâbusunun dehşeti karşısında ruhunun yüksekliğini tasvir eden
□ D
Hissi, müessir ve heyecanlı film başlıyor. Baş rollerde: B. SEKOYA VE N BI.İNOFF İlâveten: Harp Jurnalmda Rusların Bulgarlstana girişleri.
^■1 Bu akşam için yerlerinizi evvelden aldırınız.
SENAR IŞIL
KONSERİ
SADİ IŞILAY KADRİ ŞENÇALAR
Seçiimfş programla Beyazıt: Marmara sinemasında
- *


ALEMDAR ve MİLLÎ de

Türkçe sözlü ve şarkılı
Görülmemiş bir muvaffakiyetle devam ediyor, i/âve olarak: GECE CANAVARI
■BMHMaM BELLA LUGOSI
Dünyanın esrar kaynağı... Asrın modern cehennem) Günün ölüm ülkesi
Harbin ateş deryası olan
C H i N A
ÇİN HARB»
LORETTA YOVNG’un

ŞEHİR TİYATROSU
Saat 20da
Dram Kısmında
CASUSLAR Komecu kumunda
MİLYONER DAMAT
ALAN LAL) O
Baş eğen kudretlerlle yarattıkları son zaferi ölüm dünyasında yaşanılan en güzel aşk ________L ÂL E’
■■■■■»■■■ nadide bir incidir.
nln bu akşam göstereceği
Lâstik hortum alınacak
Beden terbiyesi İstanbul bölgesi başkanlığından:
İnönü stüdyomu futbol sahasının sulanması İşinde kullanılmak üzere en az 6 atmosfer tazyike dayanıklı İçi bezii 150 metre lâstik hortum alınacaktır. Hortumların iç kutru 25 m/m ve boyları 30 metre olacaktır. Muhammen bedel 3800. iriadır. Vermeğe talip olanların 285 lira muvakkat teminatlarile beraber 20 mart 1S45 sah günü saat 15 de Taksim Sıraselvüerde No. 57 Beden terbiyesi İstanbul bölgesi binasında toplanacak komisyon tarafından yapılacak açık eksiltmeye İşlirâkleri ilân olunur. (3130)
I
AKŞAM
Abone bedeli
Türkiye Ecnebi
Senelik 2800 kuruş 0400 kuruş
fl Aylık 1500 • 2800 k
8 Aylık 800 > 1800 »
Adres tebdili İçin elli kuruşluk pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez telefonlarının Başmuharrir: 2056i taşı İşleri: 20765 - (dar*: 20681 Müdür: 20497
Reblülâhir 1 - Ka«m 12» İmsak Güneş öğe lirindi Ak. Yaîöi E. 1018 1157 0-07 9-29 12.00 1.81 V, 5.34 7.12 13 23 10-44 19. İB 20.40
İdarehane Babı&U civan Acımu/luk sokan No. 18
V
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Toprak bankası
Asırlardan beri uyuyan toprakların inandırılması
Bir devletin, bir milletin kendine güveninin, hayatiyetinin en. büyük Jlçiisü ve delili uzun vadeli İşlere girişmektir. Yarınından emin olmayan fertler ve milletler günlük gösterişlerle uğraşır, çeyrek veya yarım asır Bonra tam meyvalarını verecek İşlere, şimdiki zevk ve İstifadesinden fedakârlık ederek, sermaye yatırmazlar.
Osmanlı devletinin son iki asrı, tam mirasyedi uslûbu İle. ebenden BOtıra tufan!» 21hnlyctl ile geçmiştir. Bu yüzden, Cumhuriyet rejimi» memleketi, tabiatin İmkânları ve milletin çarpılmamış İmanı Tıariç. mutlak bir bosluk, teçhlzatsızlık, perişanlık içinde bulmuştur. Tam mânası İle uzak İstikbal İçin çalışmak ancak Cumhuriyet ile başlamıştır. Demiryolları, limanlar, sulama işleri ve cemiyetlerin asıl yaşama ve İlerleme âmili olan insanı yetiştirme cihazları» tabii ve mazur görülmesi lâzım gelen bazı bocalamalar olmakla beraber, hep bugünkü Türk devletinin eserleridir.
Bütün bunlar, ancak zamanla tam netice verecek İşlerdir Bazılarının bugün için, haksız olarak beklediğimiz. tam randıman vermemeleri bazılarımızı kötümserliğe sevkediyor. Bu histe dahi İyiyi, en iyiyi İstemenin bir payı olmakla beraber, geçmişinizin acelecilik, derhal tatmak, yemek alışkanlığının da büyük bir hissesi vardır.
Bugün ekip ancak uzun seneler sonra mahsul almak temposuna kendimizi yavaş yavaş alıştırmak mecburiyetindeyiz. Hükümet başlıca hareketleri ile, uzun senelere dağıtılan plânları Ue, bizi bu bekleme üslûbuna alıştırmaktadır.
Devletin yapmakta olduğu uzun, dalıa doğrusu orta vadeli işlerin belki en esaslısı Toprak dCVTİmldlr. Nesillerden, belki asırlardan beri uyuyan toprakları diriltmek, İşte «Toprak kanunu» nun mânası budur. Bu kanun tasarısı hakkında, birçok düşünceler ifade edildi. Biz de, dilimizin döndüğü kadar, tasarının neşrini dl-Myerek, bazı fikirlerimizi belirtmeğe çalıştık.
Her halde İncelemelerin en titiz vatandaşları bile memnun edecek bir tarzda, her fikre, her menfaate müdafaa İmkânı verilerek, yapılmakta olduğunu görmekle bahtiyarız. Şimdiye kadar hiç bir kanun tasarısı etrafında bu derece açık, etraflı münakaşa olmamıştı. Cemiyetin az çok gönyesini değiştirici bir kanun için bir nevi âmme reyine müracaatı andıran açık ve şümullü münakaşa, hakiki ve en samimi demokrasi geleneğinin memleketimizde yerleştiğini göstermektedir.
Toprak inkılâbını doğurucu kanun bir takım İdari, hattâ adli cihazlar kuracaktır. Elde edilecek muvaffakiyet bu cihazların İşleme, başlarına geçecek vatandaşların İşletme kabiliyetlerine tabi olacaktır. Fakat bütün cihazlar manzumesinin bir mali mo-töre bağlanması, bu motörden kuvvet alması lâzım gelecektir
Gazetelerde çıkan haberlere göre toprak kanununu yürütmek İçin bir Toprak bankası kurmak fikri de işlenmekte imiş. Toprak dağıtımının, düzenlenmesi, yeni sahipleri tarafından tarla ve çiftliklerin donatılması, işletilmesi için kuvvetli bir finansman organına lüzum vardır. Vakıa çiftçiye kredi veren ve kendi mevzuunda memlekete çok büyük hizmetleri olan bir Ziraat bankamız mevcuttur: fakat bu banka, bilhassa mevsim kredisi, işletme kredisi veren bir müessesedir. Ziraat bankasının pek çok alacakları donmuş, uzun vadeli İkrazlar mahiyetini almıştır. Bu marazl sayılması lâzım gelen hâdise müessesenln mahiyetini değiştirmemiştir. Ziraat, bankası muamelelerini nihayet, kredi tekniğinde «orta vadeli» denen kredilere kadar genişletebilir.
Toprak reformu işi ancak uzun, en az yirmi senelik İkrazlar yapabilecek bir organa dayanabllmelidlr. Bu İşi Ziraat bankasına verme fikrinin ortaya atılmasından endişe etmekte İdik. Korkumuz yersiz İmiş ve yeni kredi ihtiyacının tamamen başka bir mahiyette olduğunun anlaşıldığını görmekle çok sevindik.
Esasen, bilhassa harb ekonomisi devrinde, birçok müesseselere, bu arada Ziraat bankasına da, bünyele-
rin® yabancı birçok işler gördürül-nıektedlr, Bu eklemeler geçicidir. Her kes ve her müesseseye her işi gördürmek, bazı zaruretler mahsulü iken, zamanla bir alışkanlık, bir sistem olmamalıdır. Her halde toprak reformu kredisi işinde bu İnhirafın önüne geçileceği anlaşılıyor.
Ayrı, mevzuun mahiyet ve şartlarına göre kurulacak bir bankanın esas çizgileri nasıl olmalıdır? Toprağı köylüye vermekle iş bitmez. Kanunun, İnkılâbın hedefi köylü ocakları kurmak, yani toprağın üstünde hayat yaratmaktır. Bunun için toprakla beraber hayvanlar, ziraat âletlerini, makineleri, oturulacak, hayvanları barındıracak, âlet ve makineleri, mahsulü muhafaza edecek yerler, binalar ve nihayet bir İşletme sermayesi temin etmek lâzımdır.
İşletme kredisi, kendi normal tekniğine göre, Ziraat bankası tarafından verilir. Fakat diğer tesis işlerini karşılamak İçin on İle yirmi senede ve taksitlerle ödenebilecek sermayeler lâzımdır, ki, bunları işte ancak yeni bir Banka temin edebilir.
Öyle zannederiz ki. toprak dağıtımı devlete ait arazi İle başlıyacagına göre, bunların bedelleri yirmi seneye taksim edilebilir ve kıymetleri yekûnu bankanın sermayesinin esasım teşkil eder. Sermayenin bu kısmı tamamen toprak olduğundan ancak taksitler tahsil edildikçe paraya ln-kılâbe debi le çektir.
Donatım kredileri için yapılacak ikrazatı karşılamak üzere büyük bir nakdî sermayeye İhtiyaç vardır ki. bu da. bizce, bir nevi İpotekli tahvil ihracı suretlle elde edilebilir Başka memleketler «Credlt fonciet» lerl de bu sermaye tedariki tedbirine bas vurmaktadırlar. Bu tahviller ile elde edilecek sermaye nispetinde donatım kredileri açılır ve taksitler tahsil edildikçe hem yeni topraklar tevzi ı edilir, hem de bunların işletilmesi temin edilir.
Her halde bütün toprakların birden dağıtılması düşünülemez. Bu nihayet bir mail imkân işidir. Ancak devlete alt boş topraklar tevzi edildikten ve işler hale konduktan sonradır ki, gerek toprak, gerek donatım taksitleri ödendikçe ve tahsllât nispetinde hususi araziye el atmak mümkün olacaktır. Reformun bu yavaş, derece derece yürüyücü mahiyeti anlaşılmadığı İçindir kİ, toprak kanunu tasarısı bazı muhitlerde telâş uyandırmıştır.
İş, kanun yapılmakla bitmez: asıl mühim olan kanunun malî tarafıdır. Toprak inkılâbındaki süratin seyrini ancak mali imkânlar, bu işi üzerine alacak olan bankanın elde edebileceği sermayeler ve taksitlerin tahsilinde göstereceği başarı tâyin edecektir.
Belki bu İş için milletler arası bir kredi kombinezonu da düşünülebilir. Fakat bu hususta bir mütalâa yûrü-tetebllmek için, yannld dünyanın alacağı sekil görmek lâzımdır. Yabancı alacaklılar zihinlerini İzde pek hoş olmıyan İzler bırakmıştır. «Düyunu umumiye» hâtırası bizi el’an bütün mal! tedbirlerimizi mutlak millî hudutlar İçinde tutmağa mecbur etmektedir.
Cazip faizli ve İpotekli tahviller her halde memlekette alıcı bulur. Bu sayede kurulacak bir Toprak bankası kısa bir zamanda reformu memleketin bir parçasında tahakkuk ettirebilir.
Başka memleketlerde toprak kredisi İşlerinin nasıl başarıldığını incelemek faydalı olabilir. Şimali Afrl-kada, bilhassa Cezairde bu konuda bizi aydınlatıcı tecrübeler yapılmıştır, Tunus, Cezalr ve Fas halkının Fransaya, en düşkün zamanında, gösterdiği bağlılık bilhassa Fransız hükümetinin, Fransız kredi teşkilâtının yardımı İle yerlilerin toprak sahibi edilmiş olmaları İle izah edilebilir.
Toprak reformumuz İlimde «dahili kolonlzasyon» adı ile gösterilen bir harekettir ve bu sahada bizden evvel başarılı hamleler yapmış memleketler vardır. Buralarda İşin İdari ve bilhassa mail mekanizmasının İşleme tarzım iyice İncelemek üzere bazı mütehassıslarımızı vazifelendirmenin yerinde olacağını zannederiz.
Cevat Nizamî
übeydullah efendi heyet reisi olarak Afganistan yolunda.»
Artık o hususî trenle seyahat ediyor ve yollarda ayağının dibinde, kurbanlar kesiliyor..
Enver paşanın sözü — Bağdat valisi Süleyman Nazifle görüşme — Hususî salonlu vagon — Übeydullah’in şerefine kapanan çarşılar — «.Siz çıldırdınız mı?. Bütün yolları eşkıya tuttu!..» — Yahudilerin kestiği kurbanlar — 15,000 silâhlı — Aynı memlekete tâyin edilen iki sefir
Übeydullah efendinin, OsmanlI imparatorluğu tarafından. sefir olarak Afganlstana gönderildiğini, kendisinin bu İşe tâyininin hakikî sebeplerini, pek garip sahnelerle dolu bu meraklı seyahatin hikâyesini hemen kimse bilmez. Übeydullah efendi bu Afganistan seyahatim, yazmıştır. Neşredilmeyen bu notlar bizde yazılmış son ■ set’aretname» lerden biridir. Übeydullah efendinin sefaretnamesi 27 haziran 1917 senesinde kaleme alınmıştır. Sefaretname krem rengi büyük kâğıtlarla üç kısım üzerine yazılmıştır. Kurşun kalemle ve iri iri harflerledir. Sefaretname-de maalesef bütün Afgan seyahati tam olarak yazılın bitirilmiş değildir.
Übeydullah efendi bu pek meraklı ve dikkate değer seyahatnameye, her hangi bir yanlış olmasın diye, eski yeni kullanılan bütün tarihleri atarak şöyle başlamıştır: 11333 şenel hlcriyesl. 1331 senei mâliyesi martının on altıncı, 1915 senet milâdisi nisanının sekizinci perşembe günüydü. tstanbuldan Afgan latana hareket eden sefaret heyetinin reisi bulunuyordum. Sefaret heyeti, bir sflr. bir askerî murahhas, bir baş kâtip, bir İkinci, bir üçüncü kâtip, bir imam, bir vaver ve iki kavastan İbaretti. Sefir ve heyet reisi, adam kıtlığında fakir İdim. Asker! murahhas, eski Basra valisi ferik Süleyman Şefik paşa idi.»
Übeydullah efendi Afgan yolculuğunda, maiyetinde bulunan yaverden, imam Mekke Ulemasından Ahmet Fakih efendiye ve kavasların ismine kadar yazmıştır Neşredilmeyen yine bu not-lardan anlıyoruz ki. Übeydullah efendinin emrine bu uzun seyahat için büyük salonlu hususî bir vagon tahsis edilmiştir. Übeydullah efendi, yani maiyetinde paşalar ve yaverler bulunan sefaret heyeti reisi büyük salonlu husus! vagonda seyahat ederken trenlerin üstünde, açıkta yatarak. kacak yolculuklarını hatırlamaktadır. Bilhassa tren üstünde giderken, bir tünele girince dumandan zenci gibi kapkara suratlarla birbirlerine kahkahalarla gülen kafadarı arkadaşlarım düşünmektedir. O seyahatle bu seyahat, arasında ne fark!.. Lâkin vaktile sokaklarda dolma satan şu sefaret heveti reisi yine aynı adamdır. Hattâ fakirlik günlerinde 0 daha mağrur olur, etrafa daha yüksek perdeden bakar. Neşredilmemiş, yarıda kalmış seyahatnamesinde onun bu hususî vagonlu seyahati d? İslediği şekilde ne hallere soktuğunu göreceğiz. Hattâ «Sefir hazretleri " kahvelerde bile yatacaktır. Devam edelim...
Bağdat valisi Süleyman Nazif...
Übeydullahın notlarından an-
ılıyoruz ki yolda kendisi Süleyman Şefik paşa De bir türlü ge-çinememlştlr Halbuki sefaret na-mede şöyle deniliyor:
«Heyet İçin askerî murahhas olarak Süleyman Şefik paşayı Harbiye Nazın Enver paşa düşünmüştü. Enver paşa bana:
— Süleyman Şefik paşayı refakatinize kabul eder misiniz?.. diye sordu. Teşekkür için tâbir bulamadım. Çünkü Süleyman paşa otuz seneden beri tanıdığım bir dostum ve sevdiğim bir adamdı..»
Böyle olduğu halde Übeydtıl-lah efendi, kendi maiyetindeki Süleyman Şefik paşa ile bir türlü bağdaşamâıruştır. Mesele de Îundan çıkmıştır: O zamanlar ran, Afgan, Orta Şark pek karışık bir vaziyette bulunuyordu. Muhtelif unsurlara ait kuvvetler,
. B Übeydullahın Afganistnna giderken çıkardığı resim
BİIC TARİH MÜNAKAŞASI
MikeJ Anj’ın İstanbul» daveti meselesi
Luzon adasına çıkan Amerikan kuvvetleri kumandanları: Solda Gl. Patriek, sağda Gl. Krueger
muhtelif şehirlerin rabıtalarım kesmişlerdi. Hakikaten buralardan g’çmek son derecede tehlikeliydi. Heyet âzası büyük bir tereddüt içinde bulunuyordu Yalnız reis yani Übeydullah efendi — tehlikeden ve maceradan son derecede hoşlandığı için — gitmek niyetindeydi. Halbuki Afgan şahına götürülmek üzere yanında kaymetli hediyeler, emanetler vardı. Bu itibarla herkes onları yoldan çevirmeğe çalışıyordu. Üstelik geçecekleri mıntakada yer yer isyanlar da çıkmıştı.
Fakat Übeydullah efendi kimseyi dinlemiyordu. O tehlikeleri aşarak İlle gitmek istiyordu, îşte Sü’eyman pasa De aralarındaki mesele de buradan çıkmıştı, B. Übevdullah seyahatnamesinin bir yerinde aynen şöyle yazıyor:
«Yalnız ben gitmeği düşünüyordum. V? bana refakat edecek hiç kimse bulamadığımdan kendi halimde bir serseri arkadaş İntihap ’ etmemiş olduğumdan dolayı çok sıkılıyordum...»
îşte B. Übeydullah'in bütün karakterini gösteren, kendi kaleminden çıkmış, fakat neşredilmemiş bir cümle...
Heyet flzasına epey para veriyorlar, Sekizer aylık peşin maaş ve yedişer aylık nispetinde de yol parası...
Lâkin Bağdada kadar her gittikleri yerde kendilerine:
— Siz çıldırdınız mı?. Yer yer isyan, yer yer ateş... Böyle bir zamanda huduttan dışarı çık-mak doğru değildir... diyorlardı.
Bağdatta vali Süleyman Nazif bey kendilerini karşıladı. Süleyman Nazif de meşhur cesaretine rağmen seyahatin bir çılgınlıktan başka bir şey olmadığını söylüyordu.
Onlar böyle söyledikçe heyet âzaslle, bilhassa Süleyman Şefik paşa İle Übeydullahın arası açılıyordu, Enver paşa, Talât paşa heyete mütemadiyen gönderdikler! telgraflarda İse iyi geçinmelerini tavsiye ediyorlardı. Nihayet sefaret heyeti reisi Übeydul-Jah efendi, maiyetindekilerin hemen hemen hepsinden — bir ikisi müstesna — ayrılarak yoluna devam etti. Kerkük’te daha garip bir teklifte bulunuldu. Übeydullah efendiye şöyle dediler:
— Siz ancak büyük bir heyeti seferiye İle gidebilirsiniz. Elimizde 15000 kişilik bir askeri kuvvet var. Bunları slâhîarlle beraber sizin emrinize verelim. Hattâ İstanbul hükümetine sormadan yola çıkınız.
Bu tuhaf teklifi «Süleymanl-ye» de de tekrar ettiler. Bunun üzerine Übeydullah efendi îstan-bula yazdı, tstanbuldan gelen cevapta İse bu İş Musulda bulu-
nan kolordu merkezine havale edildiği bildirildi.
Nihayet B. Übeydullah'in emrine 30 silâhlı jandarma verilmesi Harbiye Nezaretinden tekrar bildirildi. Fakat jandar-ma'ann ysni elbiseler giydirilerek devletin şanına uygun bir şekle sokulması için tahsisat bekleniyordu. Bunun üzerine E Übeydullah’in kafası kızdı 15000 silâhlı ile gideceği yere tek başına ve çakısız olarak yola çıktı.
Übeydulia h’ın önünde kesilen 12 kurban..
Yollarda o zamana kadar devletle hiç alâkadar olmamış aşiretlerin arasında, onlara haftalarca misafir kalarak bin bir jr'’”era ile ilerliyordı. îşte bu suretle Hemedana doğru gelen elçi hekkında resmî makamlar haber almışlardı. B. Übeydullah’] karşılamak üzere Hemedana İki saatlik yerde büyük bir merasim programı yapılıyordu. Yolda tek basma kalan Übeydullah efendi Afganlstana gitmekte olan kendi kafasına uygun bir doktor arkadaş bulmuştu. Katır üstünde onunla konuşa konuşa gidiyorlar. Biraz İleride onları karşılamak için kıyametler kopuyordu. Lâkin Übeydullah efendi İle arkadaşının bundan katiyen haberi yoktu. Birim şehbenderimiz Salt bey: Alman konsolosu isviçreli M Vebra B. Übeydullah’ı Hemedandan iki buçuk saat mesafede bir köye gelerek başta silindir şapka, elde beyaz eldivenler bekliyorlardı. Civardaki kabile reisleri, hanlar onlara oğullarını göndermişler, at. araba yollamışlardı. Âd?ta bir araba takdimi yansı başlamıştı. Dehşetli bir istikbal...
Übeydullah efendi ile doktor, Hemedan hâkimi Fermanferma-nın arabasına bindiler. Sevahat-, namenin bu kısmına bir göz daha atalım:
«Yollara dökülen atlı, arabalı ve yaya iki bin kişi karşılayıcının arasında şehre Pirdik Bize tazim olsun d’ve bütün dükkânlar kapanmıştı. Yolumuzun üstünde her sokakta bir kurban kesiliyordu. Bu suretle 12 kur ban kesildi. Bu kurban’ann çoğu h’rim tebaamız olan Bağdatlı Yahudller tarafından kesilmekteydi Hemedanın bütün ticareti bu Bsğdath Yahudilerin elindevdl.»
«İleri gitmeyiniz., yollar eşkıya dolu..»
Übeydullah efendi bu suretle Tahrana kadar geliyor. Lâkin burada da bizim İran sefirimiz kendisini:
— Bu kadar tehlike İçinde katiyen Afganlstana gidilmez!.. Yollan eşkıya tutuyor! diyerek ataşemiliterle beraber geri döndürmek İstiyor. Hattâ sofrada münakaşa gayet şeker rengini alıyor, bir aralık:
— Siz bilirsiniz... Fakat hayatınızdan biz mesuliyet kabul et-l meyiz!., diyorlar.
Yolda Übeydullah efendi son derecede garip bir haber daha alıyor: îstanbuldakl hükümet Afganistan elçiliğine kendisile beraber hattâ daha önce Hami-dlye zırhlısı kumandanı Rauf beyi (eski Londra sefiri) de tâyin* etmiş, O da yoldaymış ve Afga-nistana gidiyormuş!.. Bu son derecede garip bir vaziyetti. îkl sefir aynı vazifeye tâyinlerinden haberli değillerdi,
Übeydullah efendi sefaretna-meslnde şöyle diyor:
«Ben îstanbuldan hareket edeceğim zaman Harbiye Nazın En-ver paşa Rauf beyden hiç bahsetmemişti. Ben de Rauf beyin memuriyetinden Musul a gelinciye kadar hiç haberdar değildim. Çünkü bu memuriyetler sır tu-
Danıştay Üyelerinden sayın bay Cftnıll Mete tararından Ankara an gönderilen bir mektupta deniliyor kİ: (27 şubat 1045 tarihli Akşam gazetesinde Mlkel AnJ in İstanbul ile Galata arasında bir köprü kurmak üzere — hesapça ikinci Bayezid zamanında — İstanbul'a gelrnegl tasavvur etmiş olduğundan bahsederken ı Fatih ve İkinci Bâyczld’ln böyle bir köprü yaptırmağı düşündüklerine dair bizim tarihlerde bir kayda tçsndûf edilmez) dediğinizi gördüm. Bunu okuyunca Mülkice mektebine a." eski bir hâtıram canlandı. Bu hât.raın (Mlkel AnJ ve 2amanı> eserinin bu kaydını tcyld eyledi;! için kısaca yazmağı bir vecibe bildim,
‘ 1318 (1002.1 senesinde Mütaıyeci?
tarih muallimimiz Abdürrahman şeref merhum İtalya rönesansını ve ou-nıuı başlıca âmllh’rinden dan (Mlkel Ancelo'yuı anlat’rken nakletmiş»"
[Kanuni Sultan Süleyman Sa.uy-burııu I!-? Üsküdar ara-mda bir köprü kurdurmak arzusuna düşitıu. ve şöhretini İşittiği İtalyan heykaltraş. ressam, mimar ve şairi Mlkel Ance'o Ue haberleşerek mumaileyhi bu. Ih için. İstanbul'a gelmeğe İkna etmiş
Sen Piyer’ln kubbesini lnşıı etmek teklifini Papaya kabul ettiremcı'ıği İnin ana muğber olan Mlkel Ancelo bu daveti fırsat bilerek' bir sıbah elinde yol çantaslle Vatikan'a gidip Saraybumu köprüsünü inşa etmek özere İstanbul'a hareket edece'İnden bir emirleri olup olmadığını mabeyincisi vasıtasüe Fapa'ya sordurmuş.
Bu zımni tehdit karşısında yumuşayarak İnadından vazgeçen Papa derhal kendisini huzuruna uelb ve Sen Plyer kubbesini İnşa hakkındaki teklifini kabul etmek suretlle İstanbul yolculuğundan onu caydırmış. 1
Rahmetli hocamızın bu rivayetin membaını bize söylediğini hatırlamıyorum. Fakat bu hikâyenin 3 sene sonra bir ecnebi tarih bilgini tarafından da bazı farklarla tekrar edilmiş olmasına ve Sen Piycr kubb-siııl yapan sanat dâhisinin 1475 - 1501 senelerinde yaşamış. Kanuni Süleyman'ın da 1520 - 1566 senelerinde saltanat sürmüş olduğuna nazaran hâdisenin gerçek ve Abdürralıman Şeref merhumun rivayeti tarîîna daha uygun olduğuna hükmetmek lâzım geliyor.)
(Mlkel Anj ve zamanıı eserinin müellif! olan Berlin üniversitesi sanat tarihi profesörü Herman Grlmm'in eserinde bahsedilen köprü İstanbul ile Galata arasında bulunmasına ve Mlkel Anj ile aralarında İhtilâf çıkan Papa İkinci Jül olup bu Papanın papalığı da 1503 - 1513 senelerine tesadüf eylemesine mebni müellifin zikrettiği davet meselesi Kanunt Sultan Süleyman zamanına değil, bu milâdi senelerin tekabül ettiği H. 909-919 senelerinde, yani İkinci Sultan Bayezidln son dokuz senesi ile Yavuz Sultan Selimin ilk saltanat gönlerinde cereyan eylemiştir.
AbdürraJunan Şeref merhumun nakletmiş olduğu rivayet bu İstanbul - Galata köprüsünün İnşası tasavvurundan çıkmış ve yakıştırılmış bir şey değil de Kanunî zamanında başka ve yeni bir tasavvur ise buna diyecek yok. Ancak ne bizim tarihlerimizde, ne de şimdiye kadar nıilbu-lâa edebildiğim ecnebi tarih ererlerinde Kanuninin böyle bir tasavvurda bulunmuş olduğuna d3hi tesadüf edemediğimi arz ile saygılarımı sunarım.
SÜLEYMAN KÂNİ IRTEM ____________Eşbak İstanbul valisi radyo"]
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Dans orkestrası, 18.30 Konuşma» 18.45 Dans orkestrasının devamı, 19.00 Haberler. 19.2ü Gecm'şle bugün, 19.25 Fasıl. 10,51 Konuşma, 20.00 Dört seril koru, 29.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Şarkılar. 21.10 Opera Aryaları (pl.), 2i.3o Senfoni orkestrası. 22.30 DRIİS müziği (pl.ı, 22.45 Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 Müzik: Hafif müzik (pl.). 7.45 Haberler, 8-00 Müzik: Hafif müzik (pl), 8.23 Spor saati (Vücudumuzu çalıştıralım), 12.30 Saz eserleri, 12.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
tulduğu için söylenmiyordu. Musulda öğrendim.>»
Babıâll Bağdat cihetinden bir sefir, Kermanşah tarikinden de başka bir sefir göndermişti.
Übeydullah efendi şöyle yazı-yor: ..Rauf bey de benim gibi sefirmiş. Aynı name, aynı hedaya müşarünileyhe de verilmiş..» Bu da en dikkat edilmesi lüzumlu bir zamanda Osmanlı hükümetinin ne derece karmakarışık bir halde İdare edilmekte olduğunu çok İyi gösterir.
Hediyeler bir takım kılıç, mektuplar ve bir de güzel ciltli kitaptan İbaretti.
Afgan seyahatinin heyecanlı ve meraklı kısımlarını da anlatacağız.
Hikmet Feridun (s
Created by free version of 2PDF
AKŞAM
Evln önündeki kalabalık tâ sokağa
kadar taşmıştı. Bir takım eski püskü
yorlar, sonra da hiç bir İtina göster-
meden gelişi güzel fırlatıp atıyorlar-
elblsell erkekler, hamallar, gözlüklü, IcâUp kılıklı İnsanlar, kadınlar, cskl-*1 kıyafetli kimseler kapının önüne dolmuştu. Bu evin sahibi eski bir komşumdu. Bir kaç gün evvel gar -teler ondan bahsederlerken «Acı bit kayıp, serlevhasını kullanmışlardı. Vakıa bu çeşitten olan kayıpların hepsinden «acı» kcllmcslle bahsedilir, fakat komşumuzun ölümü hakikaten de acı bir kayıptı, zira son derecede mazbut, dürüst, gayet kendi halinde, İlim ve güzel şeylere düşkün bir insandı. Bir sürii acayip, fakat hepsi de ruhunun inceliğini gösteren merakı vardı. Meselâ bütün hayalında bir .Kuru yaprak koleksiyonu* yapmıştı. 37.000 tane kuru yaprağı olduğunu söylerdi. Bu yapraklar dünyanın her tarafındaki akla gelmlyccek kadar çok çeşitli acayip nebatlara »İtti- Rivayetine göre bütün dünya nebatlarının yapraklarını kurumuş bir halde toplamıştı.
Bundan başka bir de .Kurumuş çiçek koleksiyonu* na sahipti. Bu koleksiyonun içinde Cenup Afr ikası güllerinden tutunuz da Kutup inin ta -kasına yakın soğuk memleketlerde yetişen bazı çiçeklere kadar hepini bulabil irdiniz.
Nihayet bir kelebek, bir kurumuş böcek koleksiyonu vardı kİ hakikaten erbabı İndinde pek mühim bir servet addedilmekte idi.
Komşumuzun bütün bu koleksiyonlar arasında hiç kimsenin bilmediği acayip bir hayatı vardı. Bozan ahbapları ona tandırlardı.
— Canım sizin gönül işleri ile, kadın meseleleri ile hiç alâkanız olmadı mı?.. Bütün bir ömür yalnız bu kurumuş yapraklar, kumşnuş çiçekler, kurumuş kelebekler, kurumuş böceklerle mi uğraştınız?.. Hayatta başka bir şev yapmadınız mı ki?.
O zam3n komşumuz, gülerek cOvap verirdi:
— İşte ben bunlarla seviştim, bunlarla macera geçirdim ve bunlarla evlendim..
Ve böyle soyliyerek de koleksiyonlarını gösterirdi:
Doğrusunu isterseniz hakkında bacı dedikodular dönmez değildi. Kimi onun sarı saman altından su yürütmesini fevkalâde İyi bir surette başardığını söylerdi. Bazıları da katiyen böyle şeylerle alâkası olmadığını ileri sürerdi.
Bugün evinin önündeki kalabalığa gelince... Zavallının mirasçıları kendisinin öteberisipi sattırıyorlardı.
Eşya, koleksiyon ve kelepir meraklıları bu satış için gelmişlerdi. Bunların İçinde sadece «meraklı» olanlar da pek çoktu.
Ben bunların hiç birinden olmadığım için arka sokaktan sapıp gitmeğe niyetleniyordum. Esasen yüreğim yufkacadır. Böyle şeylere pek gelemem. Neme lâzım!..
Fakat İnsanı kendi kararına bı-rakmr.orlar ki. Daha sokağı sapar sapmaz acayip eşya, koleksiyon meraklısı bir arkadaşımla burun buruna geldim Hemen beni döndürdü:
— İmkânı yok.?. Müzayedeye beraber gideceğiz-- dedi.
Koluma girdi. Kapımın önünde büyiik bir kalabalık toplanan eve girdik.
Âdeta İnsan bir tuhaf oluyor. Şu tve komşumun sağlığında kaç kire gelmiştim. Şu odada karşılıklı ne kadar çene çalmıştık. İşte şu koltuk dalma onun oturduğu yerdi. Fakat şimdi o burada yoktu. Kendisi pek titiz bir insan olduğu için hizmetçilerine bile eşyasının şuradan alınıp şuraya konulması hususunda müsaade etmezdi. Evin içinde bir fırçanın bile yerinin değiştirilmesine katiyen taraftar değildi. Bunu kendisi de yapmazdı.
Halbuki İşte şimdi bLr çok İnsanlar onun' en mahrem, en sevdiği, en kıyamadığı eşyasını hiç kimseye sormadan alıyorlar, eviriyorlar, çortrl-
dı. Herşey. her taraf, renk renk yüzlerce parmak tarafından karıştırılmakta idi- Zavallı komşumun dört duvarı, o mahrem köşesi, hiç de haklı olmıyan bir takım insanlar tarafından acayip vo son derecede merha* metsiz bir otopsiye tabi tutulmuştu.
Onun 40 senesini İçinde geçirdiği bu evi, bu kapalı hayatı didik didik ediliyor, her köşesi ayrı ayrı deşiliyordu.
Eşyayı mezada çıkarıp bağım bağıra ilân eden Mt şimdi gülümse-meğe başlamıştı, önündeki renk renk bir takım ipekli lâstikleri karıştırıyordu. Sonra bunları bağıra bağıra acayip bir tonla, İlân etti:
— Ayrı ayrı renklerde 32 tek ipekli kadın jartiyeri... Ayrı ayrı 32 tek kadın jartiyeri .. Var mı talibi’.. Salıyorum'.. İpekli ayrı ayrı renklerde, tek tek 32 tane kadın jartiyeri1... 17 kuruş!..
Herkes birbirine bakıyordu, Gö-lümsiyenler ve fısıltı halinde konuşanlar da vardı. Arkamda şöyle bLr konuşma işitiyorum:
— Halbuki bekârdı *fil mi?..
— Evet.. Hiç evlenmedi!..
— Peki ya bu kadın jartiyerleri’.. Baksana hem de tek tek-
— Hâtıra olarak toplamış demek kİ... Her birini birisinden almış olacak...
_ Oidl masum koleksiyon meraklısı gldl...
— Bu da bir koleksiyon..
Gülümseme ve susuş!.. Bir konsol satılıyor. Gözlerinden birinden her biri yine ayrı ayrı markalı ıı tane kadın mendil! çıktı Kimi fevkalâde dantelli, kimi hâlâ kokusunu muhafaza eden mendiller... Kim bilir kimlere â-lt?..
Arkamdaki sesler devam ediyor: ____Görüyor musun?... Bunda da koleksiyon zevkini muhafaza etmiş... Kadın eşyası toplamak merakında bulunan koleksiyoncular pulculardan pek çoktur.
Herkes maceradan son derecede uzakta yaşadığı zannedilen komşumuzun eayasn arasındaki bu kadın öte berisine hayretle bakıyordu. Bu müzayede onun bütün gizli hayatını meydana koymuştu.
Geride kalan İnsanlar hiç hakları olmadığı halde onıın yalnız eşyasını değil İpliğini de pazara çıkarmışlardı... Dostum gözümde bir kere daha [Bir yıldız)
Kiralık yerler için
Kiralık yerler için istenen hava paraları
istenen hava paraları
Cürmümeşhut tertibedilmekle ne kiralık yerin, ne de kara borsada bulunan malın elden kaçmasına imkân yoktur. O yer ve o mal yine cürmümeşhudu tertibettirenindir
İstanbulun da. Ankara ve İzmir gibi diğer büyük şehirlerin de halleri malûm: Kiralık ev veya apartman katı bulmak demek, kesenin ağzını açıp istenecek hava parasını vermeğe katlanmaktır. Ağzı açılınca deste deste 1000 likler ve 100 lükler çıkarılacak bir keseye malik olan . .
için bu, fevkalâde bir mesele de- rası cürmümeşhudu yapılmış ol-ğ-ildir; parayı veren düdüğü çal-J masını az görmekte haklı olup dığı gibi hava parasım veren de olmadığımı okurların takdirine — bu darlığa rağmen — en gü- bırakıyorum.
zel bir ev veya apartman katın-1 O halde neden böyle oluyor? da yan gelebiliyor! Fakat otur diye bir goru ile karşılaşmak pek duğu evi rütubet, şu veya bu sıh-, tabiidir Bu soruyu cevaplandı-hl mahzuru yüzünden değiştir- rabilmek için yaptığım uzun mek zorunda kalan, yahut da (uzadıya soruşturmalarımda şu memuriyetinin nakli dolayısile'neticeye vardım: 1 — Kendisin-gittiği yerde ev bulmak ihtiyaç den hava parası istenen kimse-cında olan bir dar bütçelinin vay nin yeter derecede paraya sahip haline... Evvelâ istenen hava pa- olmaması. 2 — Bu gibilerin ve rası rakamının büyüklüğü karşı-, belki de daha bir çoklarının, cür-sıııda irkilmemek, sonra da «3000 mümeşhut için icab’den parayı liram olsaydı numaralarını zap-,milli korunma kontrolörleri şef tederek şu insafsız ev sahibine .1 iğinin verdiğini bilmemesi... karşı bir cürmümeşhut tertibe- j Bu arada şöyle iki misal kay-derdim amma para nerede?., detmenin de faydalı olacağını denerek avı\cun içine kadar gel-'düşünmekten kendimi menede-miş bir suçlu kaçırıldığı için mivorum:
eseflenmemek mümkün değildir ı Kiralamak istediğiniz dükkân. Lâkin böyle bir vaziyet karşısın-,ev veya apartman katı için siz-da hava parasını ödiyecek kadar den 3000 lira hava parası isten-paraya sahip olmak icabetmedi- 'diğini farzedelim. Karşınızdakini ğini alâkadarlardan öğrendiğim kuşkulandırmadan kabul etmiş zaoıan âdeta sevindim: I gibi görünerek derhal vilâyet
o— Sizden, diyorlar, 3000 lira millî korunma kontrolörleri şef-hav \ ^.-ası mı istediler... Bu ka- liğine müracaatla vaziyeti anla-dar paranız yok diye üzülmeyi- tınız. Bu üç bin lira, numaralan niz. Vilâyet millî korunma kon- zaptedilerek size verilecek ve bir trolörleri şefliği o hava parası cürmümeşhut tertibolunacaktır. isteyen mal sahibini yakalamak Mal sahibine karsı böyle bir du-için size her türlü kolaylığı gös-1 rum yaratmakla k'ralamak iste-terir ve 3000 lirayı da vererek diğiniz evi. dükkânı veya apart-bir cürmümeşhut tertibeder.» , man katını elinizden kaçıracağı
Yalnız kiralık ev bulmak işin- nızı zannetmeyiniz, O yer, terfide değil, şu veya bu ihtiyaç, bedii ecek cürmümeşhutla da ol-maddeleri üzerinden fazla ka- sa artık sizin demektir. Rahat zanç hevesine kapılan muhte- rahat eşyanızı taşırsınız.
‘ ’ Hava parası konusunda oldu-
ğu gibi satın alacağınız her han
■ hava parası alınmaksızın» kay-dile gündelik gazetelerde açıktan açığa ilân etmek lüzumunu duymalarından da anlaşılır kİ Istan bulda «hava parası» işi zihinlerde yerleşmiş, tatbikatla da genişlemiştir. Böyle bir durum içinde on bir ay gibi uzun zamanda ancak 30 - 40 hava pa-
kirleri veya kara borsacıları ya-
kalamak için de aynı teşkilât si- __________..............—
ze lâzım olan parayı vererek cür- bjr ihtiyaç maddesi üzerinde mümeşhut tertibedebiliyor. - ...... ------ ----- --------
Solda» sağ’a ve yukarıdan aşağı:
ı — Divanı aıı
2 — Anne yerine geçen kadın -Kalın sicim.
3 — Dağ - Nota.
4 — İnce törpü - Telkihler.
5 — Cehalette kalma - Su.
8 — Küçük mağara - Şen ve satır-
lık.
7 — Araç - Telefon nidası.
8 — Vilayet - Tersi bir kadın izni-
dir.
9 — Başına «A* gelirse birdenbire demektir - Pratik tecrübe.
10 — Yıldırım çeken.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Savarona. 2 — Ayak, Meraç,1 Ağızağıza, 10 — Açikellvar.
mümeşhut tertibedebiliyor. ^e muhtekiri veya kara borsacı-
510 sayılı kararname ile faali yı yakalatmak gayet basittir, yete geçen vilâyet millî korunma, yaı-2etielim ki perakendeci bir kontrolörleri şefliğinin şimd.ve tüccarsınız ve şiddetle ihtiyacı-kadar, yani 15.nisan 1944 den n]z olan Wr maddeyi kara bor-beri, aşağı yukarı 11 ay >Çinde,Sada buldunuz. Fakat düzünesi ancak 30 40 kadar hava parası |q değerinde olan bu mal
cürmümeşhudu yapabildiğini öğ- için si2(jen 40 Lira talep edildi, renince İse müteessir oldum. Her hava parası bahsinde ol-
ne kadar ^bu hava parası cürmü duğu gibi karşınızdakini kuşku-meshudile yakayı ele verenler | ]andırnıadarı 0 mall 40 liradan mîllî korunma savcılığına teslim kabul eder görününüz ve derhal edilmişlerse de on bir ayda 30 , vilâyet milli korunma konlrolör-
40 hava parası cürmümeşhudu ]eri şefligile temasa geçiniz. Ala-yapıiması İstanbul Tİb'r büyük cağınız mal 50 düzünedir diye-bir şehir için pek azdır. Çünkü lim Bu hakikî fiatle 10 liradan bazı mal sahiplerinin kiraya ver lira eder. Halbuki bu malı mek istedikleri apartman katla- 40 ıradan almak için 2000 lira . ... jgzlîT) millî korunma teşki-
lâtı sizde mevcut paranın üstünü tamamlıyarak o malı 40 liradan almanız için her türlü kolaylığı gösterecektir. «Bu takdirde güe halle bulduğum malı ka-
nnı. evlerini veya dükkânlarını
3 — Validebağı, 4 — Aki. Ağalık, 5 -Daha taze. 6 — Onuğa, Aral. 7 — Nebatat. Gl. 8 — Aralar, Zıv. 9 —
KUTUP KIZI
AŞK VE MACERA ROMANI
Yazan: Stanley Shaw Çeviren: (Vâ Nü)
» -------- Tefrika No. 25
Kalkmak teşebbüsünde bulunup:
— Allah belâsını versin! Bu ne talihsizlik! — dedi. — Şayet ayağım böyle olmasaydı, güneşin batmasından evvel, Argyle kampına varırdık.
Mis Mallabie:
— Ne ehemmiyeti var? — dedi. — Biraz geç kalsak bile zarar yok. Zira, bu gece gene ay doğacak. Ben fırtınanın uzun müddet surmlyeceğlni biliyordum. Henüz mevsim ilerlememiştir. Büyük kar ancak birkaç hafta sonra bavlıyacak. Yedi seneden beri buralardayım. Bu ayda büyük kışın başladığı görülmemi ?Mr.
Kanadalı, havayı kokladı: kara oturdu. Sonra, ayağını saran tahtalarla bantları çıkardı. Şiş pek fazla değildi.
Jcnsen sordu:
— Sargılarınızı yeniden bağlıyayım mı?
— Durun bakalım, daha evvel vaziyeti bir anlıyayım.
B'13*101 hızlı hızlı ovmağa başladı. Bu harekeli büyük bir ustalıkla
yapıyordu. Her adalenin İstikametini biliyor, ve parmaklarına ona göre bir vaziyet veriyordu. Her kemiği de teker teker yokluyordu.
Jenaen. kemiklerin tıkırdadığım duyuyordu. Bu ha!, yüreğine bir ürperme veriyor, gözlerini kırpıştırarak başını öte tarafa çeviriyordu. Fakat, Pierre Qulnt, çıkan kemiğini birdenbire yerine koyuverdi. Hem ıstıraptan, hem de sevinçten müthiş bir feryat kopardı.
— Yaşasın, yaşasın' — diye haykırdı. — Meğer kırılmamış, çıkmış! Zaten in. ihtimal akhma da gelmişi. Hurra!
Kıtofcn üstüse doğru eğildi. Bir yumuşak kayış aldı. Ayak bileğini sapsağlam bağladı. Sonra, kalın çoraplarını giydi. Aya$a kalktı.
— Vay canın* yandığım, oldu be! — diye bağırdı. — Pierre Quint, daha be- müddet ihtiyar ördek gibi sende-liyecdettr. Fakat yoi-un* gidebilecektir.
Köpeklere doğru kamçısını şaklattı:
— Yürüyelim!.. Yürüyelim!...
Külleri eşeledi. Bunların altında pişirdiği öğle yemeğini saklamıştı. Onu da aldı. Yola çıktılar.
KanadalI, şüphesiz ki pek hızlı gidemiyordu. Fakat onun vaziyetinde bulunan bir AvrupalI hiç değilse on bos gün yataktan çıkamazdı.
İnsanların oturduğu bir yere yaklaşıldığını düşünerek eski asırlar Fransa'sının bir şarkısını tutturmuştu. Zira, kör, ırkan Fransızdı. By Jan Baptiatel Niçin niçin? Köpeğimin burnunu yağlıyorsun? Köpeğimin burnunu katranlıyorsun?
İlerledikleri sırada, Jensenln zihni meşguldü. Argyle kampı denen bu yerin nasıl bir yer olabileceğini düşünüp duruyordu, Burası acaba bir kulübe mİ? Bir müstahkem mevki mİ? Avcıların bir merkezi mİ? Orada kiminle karşılaşılacak’ Kerry Malla-Me, ihtimal ki, yüzündeki maskeyi orada çıkaracaktı. Her şey orada an-taşUacaktı. Ve ihtimal orada, detektifin başına birçok işler gelecekti-
B. M. 432 meselesinin anahtarı Ar gyle kampındadtr Bunu gayet iyi biliyordu. Üzerinde, altın liraların kartalını taşıyan o beyaz madenler, her halde bu kampta basılıyordu M’ıs Mallabie. onlardan Nr i'»n«» T'g Dan'ıa çuvalından almışken, fark?-,
dildiğini görür görmez, kalp parayı derhal küle atmıştı. Mademki, Big Dan. çuvaliyle Argyle kampından geliyor. öyleyse her şeyin membaı orası. bunda şüphe yok!
Delikanlı tahminler yürütüyordu. Bu kamp, her halde üngava körfezinden pek uzakta değildi. Labrador’u baştan aşağı geçtiklerini tasavvur ediyordu. Umumi hatlariyle, bu iz, Rudson körfezine doğru kaymıyordu. Genç adam, civarın topografyasını nazariye halinde bildiği için, bunun böyle olduğuna emindi.
.Tensen, başka btr şeyden daha emlndirŞayet geri dönmek Icab- ''■rse kendi vasıta ve imkânlar ile buna İmkân bulamljracaktı. Yalnız başına bir seyyah, kızaksız ve köpeksiz olarak bu yolları gerisin geriye dönmeğe kalkarsa, delice bir hareket yapmış olurdu.
Demek kİ, artık bundan sonra, geriye giden köprüler yıkılmış bulunuyordu.
Kerry Mallabie. birkaç metre ileride. elinde kamçı yürüyordu. Kıymetli olan bu İnsanın orada bulunması, delikanlının nazarında meçhul tehlikelere karşı bLr garanti gibiydi.
Bununla beraber, itimat da caiz mİ’ Acaba gene kızın bildikleri nelerden ibaret? Acaba onu Argyle l-'m-Tm n'-ln r'üüi ivor’ Yarası lyi-kşmeğe yuz tutmuştu. Şimdi artık
15 Mart 1U45
Dünden, Bugünden:
Erenköy kız lisesi binasına dair hâtıralar
İki hafta önce yanıp kül olan, yetiştirdiği binlerce talebesini, bunların soyunu sopunu ve hepimizi büyük bir acıya sokan bu İrfan ocağının barındığı binaya dair bazı hâtıralarımı yazacağım.
42 yıl evvel, yerinde, yarısının yarısı kadar, çatı ve orta katı balkonlu, I kaplama tahtalarının boyası dökük, bakımsız bahçesi yabani otlar İçLnde, mütevazı bir köşk vardı: Süleyman Sudl efendinin köşkü. •
Bu 2at hesap, iktisat, maliye işlerinde bilgislle tanınmış, (Defteri muktesit) adiyle o vakitlere göre hayli faydalı bir kitap yazmıştı; maliye meclisi âzasındandı. Sicilli bekârlardan. saçı sakalı apak etliği halde dünya evine girmemişlerden.
1898 da vefatı üzerine mirasçılarından kız ve erkek kardeşi köşkü elden çıkarmağa kalkışıyorlar. Bir kaç sene sonra Şehremini Ridvan paşaya satıyorlar.
Ridvan paşalarla bizimkilerin tanışıklığı çok eskidir. Amcası Saflet paşa, babası Nüzhet efendi anne annemin babasile pek ahbapmışlar. Son memuriyeti olarak Hicaz'da valilik eden Müşür Saffet paşa 1849 da Mektebi Harbiyeden İlk çıkan erkânı-harblerin İkincisidir. O sınıfın birincisi Müşür Mahmut Mesut paşa, üçüncüsü serasker Hüseyin Avnl paşa, beşincisi yine müşürlerden Fosfor Mustafa paşadır.
Niizhet efendiye gelince: (Ceridel Havadis) muharrirliğinde, mektupçuluklarda, matbuat müdürlüğünde bulunmuş. Kitabet ve İnşaya dair iMuganniyülkltap), (Nüzhetülmün-şeatj gibi eserler neşretmiş. Zamanının değerli şairlerinden sayılırmış. Abdülâzlz devrinde yapılan devlet binalarının, camilerin kapılarında hep onun kaleminden çıkan tarih mısraları vardır Meselâ Aksarayda Valde camlsindekinin son beyti şudur; 1288 hicri yılını gösterir:
Söyledi Nüzîıei kulu itmamına tarihi tam Mehdi ülyaya bu cami pek gü2el âsardır
Ridvan paşa babası gibi kâtipti; şiirleri ve şarkı güfteleri vardı. Nete-kim bir vaktin meşhur: Şevkinle. hayalinle olur buydar Günlerce fakat ağladığım bunca gamım var Âfet misin, ah nesin, sen nesin ey yâr Her derdi unuttum da senin derdine düştiim
Şarkısı on undur Çoluk çocuğuna karşı, kuşpalazmdan ölen iki sübyan kızını öne sürerek:
— Yavrularımın üzerine yaptım! dermiş.
Paşa olmadan, mabeyin kâtipliğinde. dahiliye müsteşarlığında bulunduğu zamanlan hatırlamam. Çocukluğumda Şehremini idi Eski hukuk var ya. arada bir gidip gelirdik Kışın Şişlide, mabeyinci Osman beyin mülklerinden çifte kârgir konakta oturur. yazın yine kira ile yazlığa çıkardı. Süleyman Sudi efendinin
köşkünü almadan önce Fenerbahçe-den Çiftehavuzlara giden yolda, şimendifer geçidinin tam köşesindeki eri kiralamıştı.
Burayı sonra maruf tüccarlardan Hacı Evliya efendi salın aldı. Merhum. memlekette pek nadir bulunan vapur sahiplerinden, aldığı koskoca bir vapura rAbdülkadtrı adını koyup işletenlerdendir. Ahlâk ve zekâslle eşsiz, 1904 de Galatasaraydan birincilikle diploman, pek genç yaşında toprağa giren 211 Mahmut Hayrİnin babasıdır. Dediğim ev hâlâ durur; şimdi kimindir bilmem?
Rıdvan paşa orayı tuttuğu seneler evvelâ Salistra dalyanının kıyısına, sonra Çlftehavuzlarm berisine hususi deniz hamamı yaptırır: validesi, haremi eski ahbaplarını davet ederlerdi. Kolluklarıma kabak bağlıyarak yüzme öğrenmeğe ilk yeltenişim, dal-11 yanın yamacındaki o Itamamdadır.
Göztepedeki köşk alınınca tamlrû-ediJdi, boyatıldı bitişiğine yemek sa-*N lonu. bahçesine tarhlar. havuzlarAfe kameriyeler yapıldı. Taşındılar; âdet O ya, ev mübarekeslne gittik; ben de bizimkilerin yanında. O
E (D > (D
Misafir hanımların h'addl hesabı' yok Kimseyi bir türlü salıvermiyorlar; .
— imkânı yok bırakmayız; yemekten sonra biraz eğlenti yapacağız, gece gidersiniz!..
Herkes kaldı. Akşam olmak üzere. On bir, on iki yaşında kadarım, akranım yok. sıkıntıdan bunalıyorum. İl* Usulca bahçeye siviştlm. Havuzların, tarhların arasında dolaşırken sarma- "O şıklar ve hanımeilerile örtülü küçü-ettr tameriyedtn tok bir SeS: fg
— Gel, buz getir!.. q
Faşa hasır koltukta, başı açık; önünde içki tepsisi, parlatmada. He-U men oracıktan ne kaçıyorum. Akrabadan dayı beyimizin İçkili anlarındaki hiddet ve şiddeti malûmum. Paşa da onun gibiyse...
Yemeğe çağırıldık. Her tarafı beyaza boyalı, boydan boya büfeleri, kontrbüfelerl. sandalyeleri beyaz lâ-ke salonda upuzun bir sofra. Üstünde çerezin, yemişin, şekerlemenin türlüsü. Hotozlu kalfalar tabakları dolaştırıyor. Çeşitler tükenmez de tükenmez. Hepsi alafranga taam: Sebze çorbası, rosto, rozbif, tavuk kro-ketl. mantarlı tavşan, mayonezli levrek. gato. dondurma...
çırırım» diye endişeye düşmenize de mahal yoktur. Çünkü cürmümeşhut tertibedilmekle de olsa artık o mala siz sahipsiniz demektir, Millî korunma kontrolörleri şefliği bir taraftan el koyduğu malı hakikî değeri olan 1011-ra üzerinden size verirken diğer taraftan da satan lan millî korunma savcılığına vermiş olacaktır.
Gerek hava parasına, gerekse muhtekir ve kara borsacılara meydan vermemek için vilâyet millî korunma kontrolörleri şef-liğile elbirliği etmekte yalnız şahsen değil memleket için de fayda vardır.
Cemaleddin Bildik
Kahveler içildikten sonra saçtan sarıya boyalı, tepe topuzunun etrafına taşlı taraklar takılı, elbisesi kat kat danteller içinde, gayet varda kosta bir hanım piyanonun önüne oturdu. Öyle sürekli ve mükemmel bir taksim ki 77 makamı dolaşıyor Ardından şarkıya girişti. Öyle de gür ve kıvrak bir sese malik kİ tam çalışına denk. Faslı bitirince kantoları tutturdu:
Afeşi hicrinle yaktın ben çibi biçareyi Bir tebessümle begdn eyle dili
viraneyi
Bir - taze — piyanodakinin kızı imiş — ortaya çıkarak tıpkı Minyon Virjlnlnln tavırlarını takma takın* kantoyu söyledikten sonra küçük Eleninlnklne geçti:
Efeciğim ben
Beni yaktın sen
Canlar dayanmaz
Pek çok yandım ben
Üç beşinin arkasından, sıra düeto-ya geldi. Deminki taze, yanında fes ve erkek elbisesi giymiş ablası ile beraber, karşılıklı çoban düetosun» başladılar:
Ayıplaman beni dostlar yâre bendol-dun» Yanık pervaneler gıbr derde dtif oldum
Daha arkasından Acem dûetoSü: Nazil civan gel etme sen naz Âşıkına rahmeyle biraz
(Arkası 7 inci sahifede)
bundan endişe duymuyor, daha fazla kuı düşünüyor. Düşünüyor ki. karların ortasında kaybolan Kerry'yi bulduğu vakit, genç kız. âdeta çocuklaşmış vaziyetteydi. Onun kollan arasına atılmış ve ağlamıştı. Fakat, bir kere kurtulduktan sonra, İradesini tekrar toplamış bulunuyordu, şimdi, Jcnsen’le Pierre Quln₺ arasında hiçbir fark gözetmiyordu.
İkisi, arasıra, Jensen'den gizli al-çrk sesle bir şeyler konuşuyorlardı. Şüphesiz mevzuu o teşkil ediyor!
Uzun uzadıya vaziyet! tahlil etti. Kendisi için bir tek çıkar yo! var: İleriye, ileriye, dalma İleriye gitmek! Her ne vaziyet hasıl olursa olsun, gizli teşkilâtın bir adamı olduğunu unutmaması İcabedlyordu. Memleketinin piyasasını dolduran kalp altınların menşeini keşfetmek vazlfesiydi.
Kanındaki zehir nispeti azaldığı müddetçe, bu buz gibi tablatln ortasında, canlılığına tekrar kavuştuğunu seziyordu. Çok kuvvetli ve çalışmaya çok müsait bir ruhi biletteydi. Buz gibi hava İle ciğerlerini şişiriyor, azimle ileri doğru gidiyordu.
Bulunduğu bu durumu, ne güzel, ne mükemmeldi- Gözünü dört açması lâzım! Büyük bir maceranın eşiğinde 1-ulunuyor!
Bu kutup memleketinde, kim bilir kaç adama karşı ve tablatln ne türlü
güçlüklerine karşı kahramanca savaşacak!
Öğle üzeri mola verdiler. Azıcık öte beri yiyip yollarına tekrar devam ettiler.
Güneşin batmasına yakın Mlss Mallabie, azıcık durakladı; hafifçe Jensen’e döndü. Gene bakışlarında bLr muhabbet ifadesi vardı. Yoldn daima Pierre Çuint’le konuşmuşken, kızın bu sefer kendine doğru gelmesine, delikanlı sevindi. O da nezaketle gülümsedi.
Kız, neşeli neşeli:
— Yalnız başınız* sıkılıyormuşsu-nuz gibi bir haliniz var! — dedi. — Lâf atalım diye yanınıza geldim.
Jensen, samimiyetle:
— Evet. — diye cevap verdi. — Hoşunuza gltmlyen bir şey yaptığım hissine kapıldım. Acaba benimle birlikte seyahat etmek sizi sinirlendirmeğe mİ boşladı diye düşünüyordum.
Kerry Mallabie. şaşalamış gibi duraklayıp baktı. Detektif devam etti:
— Evet, doğrusunu isterseniz, benim bu seyahatteki rolümün ne olduğunu pek bilemiyorum. Kolumun yarası tedaviniz sayesinde İyileşti, şimdi artık. Argyle kampına ne demeğe gidlvorum? Mânası var mı?
(Arkası var’
çûfc^âfiİARi:
Emektar bir futbolcumuzun ölümü ıııünaseûetiie
Bedri Giirsoy
Dünden, IBugünden
(Baş tarafı 6 ncı sahifede)
Ahenk, raks, cümbüş yan geceye kadar gırla. Yine şerbetler, bisküviler, dondurmalar...
Uçaklarla 60 saatte dünya dolaşılacak
Harb bitince Amerikadan Aurupaya büyük bir yolcu akını olacak. Birinci senede Aurupaya gidecek yolcu miktarı 233,000 kişi tahmin ediliyor
çilingir sofraları; sazlar, dalkavukların şaklaban-
olan Beşıktası
MEKTUPLAR İNİZ t A I. HIKINI S Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan kariierlmlz-
IŞ ARIYANLAR
ayırtmak müracaat I geçmiş-tarafın-Fransız
lerde. harb Amerikalı olan Avrupa üe İngiltere, memleketleri tır.
İNGİLİZCE ÖĞRENMEK tSTİYKN-LERE — Türkçcsi kuvvetli, htıf’ada bir, İngilizce ders karşılığına Türkçe edebiyat dersi vermek istiyer.kr, No. I, 268, Halâskârgazi cad. Şlşll'y® mektupla müracaat IMS —
Hüsnü, 18 yıl evvel Fener üniformasjle çıktığı bir maçta Kadri, Bedri. Zeki, Bekir, Caferle yanyana
tabanca kurşunlarlyle vuruldu; eczanede ruhunu teslim etti.
Çok geçmeden köşkü Abdülhamldln sevgili musahibi Lûtfl ağazadc mabeyinci Faik bey satın aldı. 9 bin sarı Ura vermiş, tapusunu üstüne çevirtmiş dediler.
Faik bey yüz kişiye yakın kapı tıal-kiyle, olanca cafcaflie Bebekteki yalısından Göztepeye göç etti. Her gece köşkte sanki donanma yapılıyor, İçi, bahçesi lüks lâmbalarının ışıklarlyle pırıl pırd. ............
heyheyler; lıklan..,
Cuma ve
ACELE — 3 veya 4 odalı möble Galatasaray Taksim arası ve civarı 250 Hra aylığa kadar müstakil kat aranıyor. İstiklâl caddesi 54'2 Telefon: 43378 2023 — 2
Bina tamamlandı. Görenler, duyanlar, at koşturulacak mermer antresini, ortasındaki mermer havuzu, etrafındaki mermer direkleri, altın Sldızlarla nakışlt kapılan hayran yran anlatıyorlardı.
1905 de paşanın büyük kızlyle sabık Tisalya ordusu kumandanı Et-hem paganın oğluna bu köşkte öyle »a'şaalı, saltanatlı bir düğün yapılmıştı kİ sormayın. Yaşlı hatunlar (anamızdan doğduk doğalı bu derece şatafatlı bir cemiyete rastlamadık) diye hayretteydiler.
Hünkârın, sultanların hazinedar ustaları, vükelâ, vüzera, kübera familyaları hep davetli; İstanbul halkından on binlerce hanım da seylrct. Herkese ne ikram, ne İzzet. Aşağı tabaka kadınlara varıncaya kadar hepsine tekrar tekrar, gık deyinceye kadar pastalar, şekerler; buzlu limonatalar. şerbetler, kalıp dondurmaları.
Takım takım ince saz. orkestra. üsleUk merkez, kumandanının elvan civan carlyelerden mürekkep, 40 bu kadar kişlUk sazı, bandosu, kantocuları. rakkaseleri, dansözleri...
Rıdvan paşa, hünkâr tarafından tslanbııldan uzaklaştırılmaz, haftada bir Göztepeye gelir, bir gece kalırdı. 1906 da. yine böyle bir seferinde, trenden Göztepe istasyonuna çıkınca birkaç şahsın tecavüzüne uğrayarak
E A — 99 — M.M. E— S.L.A —
İS — Pratik İngilizce namlarına geten mektuplun idarehanemizden aldırmaları rica olunur.
mert, saf, müte-Samimlyetl-unut-
^-müteferrik
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen bayan büyüklere, ve lisan derslerine devam etmek İsti yen talebelere üniversite talebelerine ve doktorlara gramer ve mükMCme dersi veriyor. Her yere gidebilir. Akşamda A B. C rumuzuna mektupla müracaat. 2010 — 1
ORTA - LİSE TALEBELERİNE -Tuna Dersevlnde riyaziye - fizik ■ kimya - Usan derlseri verilir. Pazardan. başka her gün saat 14 - 18 arasında müracaat. Tuna Dersevi Atatürk bulvarı No. 88 İstanbul - Aksaray. 995 — 6
pazarları, güneşin batmasına yakın, bir araba katarı Fenerbahçe yolunu tutar. Minare kırığı gibi kadanalar, lâstik tekerlekli (bato) faytonlar: ensell kellelt, pehlivan yapılı arabacılar. Hepsi ahırının, arabalığının malı.
Baştaki faytonda kendlşl ve nedimlerinden biri, Ar kasındaki lerde sazende ve hanende beyler, mukallitler, nekreler. Daha geridekllerde harem takımı: Zevceleri, çanak yalayıcıları. kalfaları..
1908 meşrutiyeti İlân edilince köşkün İkbali yine küsufa uğradı. Bir İki yıl pancurlan, kapılan sımsıkı kapalı, İçinde İn cfn top oynadı; baykuş yuvasından farksız kaldı.
Nihayet Maarif Nezaretine geçerek Erenköy kız lisesi oldu Batı tarafındaki kısım İlâve edildi ve o zamandan beri yurda bunca faydası dokunan bu hayırlı müessese ateşe kurban gitti.
Lisenin yatakhane kısmı olan doğusundaki bina, Topçu dairesi reisi Hüseyin Rıfkı paşanın köşküydü. Ona dair hâtıralarımı da gelecek seferki yazımda okuyacaksınız.
Serme t Muhtar Alus
Bugün Avrupa ile Amerika arasında mekik dokumakta olan, asker ve malzeme taşıyan muazzam ordu uçaklarının her gün yirmi dakikada bir havalandıkları nazan itibara alınırsa, harb soması. Amerikadan dünyanın her tarafına seri ve çok hava seferlerinin tatbik edileceğine muhakkak gibi bakılabilir. İleride kara seferleri o kadar ucuza malolacaktır ki, her hangi bir kimsh karısı ve çocuğıle beraber sanki Amerikada seyahat eder gibi ehven flatle Avrupaya da seyahat edebilecektir.
Şimdiden belli başlı hava yollan kumpanyaları harb sonraşt İçin seyabat plânlarını ve fiaD listelerini tesbit ederek hazııû-lanmışiardır, T. W. A, kumparCM yası, «stratolinern namındaKfe muazzam tıkaçlardan beşini şim-® diden harb sonrası servislerinde kullanmak İçin 38 kişilik jnolc£ uçakları haline getirmiştir. H?,rW biter bitmez. Birleşik Amerıklg hükümetinin sivil havacılık dai-> resi tarafından seyrüsefer ’ç|rV|y ruhsat verilince New York - Lon^ dra arasında seferlere başhyaça^ olan bu uçaklar New York . LonU" dra arasını 28 saat 40 dakikadûg* katedecektir. Bu konforlu ucakalarda New Yorktan LondraysS 263 dolar mukabilinde sevaba» edebilecektir. ®
Aynı kumpanya, Lock.ıeedL-uçak fabrikasına 40 adet 57 kO şilik «Constellatlons» namındaki yolcu uçaklarından da sipariş etmiştir. Yolcular, bu muazzam uçaklarla New Yorktan Lrnıdra-ya 195 dolar mukabilinde 11 saatte vasıl olacaklardır. ('Amerikan Airlines» kumpanyası da önümüzdeki haziranda teslim almak üzere 56 yolcu taşıyacak olan Douglâs DC-6 tipindeki uçaklardan ısmarlamıştır. Penn-sylvanla hava yollan şirketi de, ileride New York - Londra arasında yapacağı hava servislerinde kullanmak için Dcuglas uçak fabrikasına 48 yolcu taşıyan DC-4 tipinde uçaklar sipariş etmiştir. Pan Amerikan kumpanyası ise bu sene içinde teslim alacağa transatlantik uçak'ari-le. New York . Londra arasında günde iki sefer yanacaktır. Bu lüks uçaklarla gidip gelme yol ücreti 267 dolara olacaktır.
Noth Westem, Central. Penn-sylvania ve Pan Amerikan hava yollan gibi Birleşik Amerikanın en maruf ktunnanyalan tarafından İleride Amerika ile Moskova arasında yanılacak hava servislerinde bilet fiatleri üzerinde şimdiden rekabet başlamıştır. Amerika ile Moskova arasındaki seyahat ücretini 290 dolara kadar düşeceği zannolun-mak tadır.
Tertlbedilen plânlara göre harb sonrası ucaklarile 60 saatte devriâ'em seyahati vasılaca’riv
1
PARİSLİ BİR MADAM — Kâtibe daktilo veya çocukların tahsili ile' meşgul olabilir. İngilizce- ve piyano dersi verebilir. İstanbul tercih edilir. G. C. rümıızuna yazılması rica olu-» nur. 2012 — 1
Birleşik Amerikada daha şimdiden binlerce seyahat meraklısı harb sonrası için gidecekleri yerleri tâyin ederek seyahat plân-laıinı hazırlamakla meşguldür. Hollând . Amerika vapur acen-tnsına, harb biter bitmez Amerikadan Avrupaya ilk kalkacak olan «New Amsterdam» adlı transatlantikte yer için şimdiye kadar : edenlerin sayısı 500 ü tir. Fransa Müttefikler dan kurtarıldığı gün, vapur acentasının New Yorktaki şubesine 400 kişi müracaat ederek Fransaya bir vapur seferi yapılmasını İstemiştir. Pan Amerikan hava yollan kumpanyası yaptığı araştırmalar neticesinde, harb sonrası, birinci sene zarfında 233,500 yolcunun Avrupaya ssyahat edeceğini tesbit ederek, bu tehacümü önlemek için haftada 36 transatlantik uçağı kaldırmağa karar vermiştir,
1918 harbi hitamından ancak 6 ay sonra dış memleketlere gitmek isteyenlere pasaport veren Amerika Hariciye nezaretinin, bu harb bittikten sonra, ne zaman bu müsaadeyi vereceği henüz kati olarak malûm değildir. Bununla beraber, şu muhakkaktır ki, İlk seyahat müsaadesi. Avrupamn yeniden inşası işlerinde vazife görecek olan kimselere verilecektir. Bunlardan sonra sıra ile, Avrupamn harb sonrası kalkınmasında yardımı dokunacak resmi memurlara, yurtlarına dönmek isteyen mültecilere, ve sonradan Amerikan tabiiyetine geçmiş olup eski vatanlarında akraba ve malı mülkü bulunanlara verilecektir, Avru-paya gidecek olan bu ilk yolcu kafilelerini hâlen asker ve malzeme taşıyan ufak gemiler ve ordunun büyük taşıt uçakları götürecektir.
Harb sonrası yapılacak olan seyahatlerde en fazla kullanılacak olan nakli vasıtalarını uçaklar teşkil edecektir. Harbden evvel Amerika İle Avrupa arasında İşleyen transatlantik gemile-rile, gidiş dönüş yolda 10 gün kaybetmek mecburiyeti olduğundan, senelik tatillerini Avrupada geçirmek İsteyen yüzlerce Amerikalı bu yüzden arzularını yerine gevremiyorlardı. Bu harbin nihayetinde ise. büroda çalışan bir daktilo, cuma günü mesai saatinden sonra tam iki gününü Paristeki «Ruç de le Palı» de alış veriş yapmakla geçirebilecek ve pazar gecesi Patisten uçakla hareket ederek, pazartesi sabahı dairede daktilosunun başında bulunabilecektir. Seyahat ac?n-telerl tarafından yapılan etüt-sonrası, en fazla seyyah celbsdecek memleketleri sıra Fransa ve Akdeniz olacağı anlaşılmış-
ORTA YAŞLI BİR BAY İÇİN -Havadar güneşli mobllyell veya mo-bily^slz banyolu bir veya İki oda aranıyor. Tel: 41343___________2033 — 2
FABRİKAYA ELVERİŞLİ — Temiz büyük pencereli bir mağaza aranmaktadır. Semt mevzuu bahis değildir. Kurtuluş Slnemköy Şahin sokak 16/18 mühendis Bela Janos Zöldy’ye müracaat. _____2007 — 3
ASRİ DANSLAR — Hususi l uak evlerinde öğrenmek ısUyfnler Beyoğlu Anadolu ham .geçidi karşısında Aliyon sokak 19. Pror Pan isyan
1086 — 4
cesaretle kafa vururdu. Büyük ’ bir cesaretle diyorum. Çünkü
Hüsnünün topa kafa ile vurması hfc birimizin vuruşile ölçülemez. O kurşun gibi sıkı gelen sütlere ; bile yerlere yatarak kafa vuruşları yapardı. Deplasmanı, vücut calimi, diriplingler. degajmanları mükemmeldi. Sert, acele bir oyun tarzı vardı. Bazan kulüp aşkile kendinden geçer oyununu bozacak derece soğukkan'ılığıni kaybederek hırcmlasırdı. Paslan mesafeliydi. Teknikten ziyade vücut kuvvetile Is görürdü. Bir avağma hâkimdi dı.
Hüsnü kulübü __w____
âdeta bir aile ocağı kadar sevmiş, kulübü uğruna canını feda edercesine ca'ısmıs. çabalamış her fedakârlığı yapmıştır.
Temiz kalbi!
vazı bir arkadaştı.
nl. neşesini, arkadaşlığım mamıza imkân yoktur.
Hüsnünün futbol tarihimizde İsmi dalma şerefle yaşıyacaktır. Muhakkak kİ gelmiş, gelecek her futbolcu da asla Hüsnüyü unut-mıyacaktır. Biz arkadaşları İse kalblerimiz burkuia burkula onu her an içimizde yaşatacağız, anacağız.
Çocuk hekimi doktor
Ahmed Akkoyunlu
Taksim . talimhane ptılns Telefon: 82627
TÜRK MAARİF CEM'YF.T Merkez Yönetim Kurulu Başkanlığından Cemiyetimize bağlı Uşak lisesinde acık bulunan felsefe, ede-ivat ve fransızca dersleri için İstanbul Ünivetsitesl edebiyat olu ve Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya fakültesi mezunu öğütmen alınacaktır. .
İsteklilerin belgelerile cemiyet merkezine müracaat etmeleri. (2796)
KİRALIK İKAMETGAH — Erenköy Ue Göztepe arasında tramvay ve trene yakın havagazı elektrik terkos tesisatı olan bir köşkün ikinci katında bir hole açılan dört oda ve güzel manzarası bulunan kat kiralıktır. (Yazlık ve yazlık kışlık). Göztepe Birinci Orta sokak No. 10 2020 -
1903 yılında köşkün etrafına İsketeler kuruldu Eski temeller üzerine yenisi, çok daha genişi yapılıyordu. Şuna buna çene sermayesi lâzım. Plânlarını Paris'in en namlı mimarının hazırladığı, malzemesinin bile Marsllyadan getirildiği, Fransadakl bilmem ne şatosunun tıpkı tıpkısı olacağı, şahanellğl hiç klmsenlnkine benzemlyeceğl dillerden dillere düştü. Dedikleri çıktı velâkln az sonra Cad-debostanında Ragıp paşanınki, şirinlikten değil, şeddadllikten yana onu bastırmıştı.
MARUF BİR ŞİRKETİN — Muhasebe şef! boş saatlerinde İş arıyor Ankara caddesi 119 Net Telefon 60523 2022 —
- tŞCt ARIYANLAR
BİR BUÇLK YAŞINDI - Bir kız çocnğuna bakacak ve büyütecek tecrübeli bir dadıya İhtiyaç vardır. Yaşı 40 tan aşağı olmaması tecrübeli olması şarttır. Şişil Samanyolu sokak 91 No. Bikmaz apartmanı daire 2 ye öğleye kadar müracaat 1073 - 8
MUHASEBE VE İDARÎ İŞLERDE — Tecrübe görmüş kefalet verebilir bir bay aranıyor. Tahtakale Bal-kapan han caddesi 22 No. ya Anadolu İşevlne müracaat. 2015 — 1
HER İŞ BİLİR — Üç kişilik ailenin ev İşlerini görecek bir kadına ihtiyaç vardır. Sult&nhamam Havuzlu-han No. 1 saat 10 dan 12 ve kadar müracaat. 2003 —
AMBALÂJ İŞLFRİNDE — Çalışacak bir Türk kızına ihtiyaç var 'ır. Bahçekapıda Salih Necati eczanesine müracaat. 2009 -
iri RtR ŞAPKA İŞÇİSİ ARANIYOR — İstiklâl caddesi Baker karşısı Fransız Çıkman Vuçlno ap. No 4 1099 -
J-SATILIK EŞYA BAKKALLARLA NAZARI DİKKATİNE — Her boyda kese kâğıdı İle sar-gılık ve kasap kâğıdı ucuz flatle satılır. Müracaat: Eminönü Tahmis cad Kalçın Sok. No. 13 2 004 - I
HER TÜRLÜ KAĞIT - Gazete, mecmua, kitap, defler iyi flatle satın alınır Batmak İsteyenlerin Eminönü Tahmis cad. Kakın Sok. No. 13 e müracaatları. 2006 -
SATILIK OTO — İyi kullanılmış, 800 L. yeni tamir görmüş. 6 silindiril, 16 X 5,50 yeni beş lâstlkll Opel. Tel: 20107 Yurtsan. Saat 9 - 10 ve 13 - 15. pazar hariç. 2018 — 4
SATILIK — İÜ çorap, bir fanllâ ve bir yumak makinesi acele şatılık-tır. İskelilerln Çemberin aşta Mahmudiye oteline müracaat etmesi, 2C21 — 2
KIYMETLİ JAPON PARAVANI — Viyana aynası, bahü bul, 2 bronz şamdan satılıktır. Müracaat: Faza; günü saat 10 dan 18 e Osmanbey Şafak sokak 85'3 2028 —t
KELVİNATÖR MARKİ HAVUZ — Çalışır vaziyette 942 modeli. Sirkeci Dcmirkapı Nbbethane caddesi 22 numaraya müracaat. 2033 — 2
Kiralık — Satılık
5,900 LİRADAN 560,690 LİRAY.A KADAR — istanbulun her yerince apartman, ev. mağaza. İmalâthane, fabrika, arsa ve çlflik almak ve satmak Istlyenler, Kârlı İşi olup da devretmek 'stlyen veya almak Istl-yenler Beyoğlu İstiklâl caddesi Büyük Parmak kapı köşe başı 4 No. kat 2 Tel: 42398 Suhulet Emlâk Zarif Özalp 910 —
NATAMAM İNŞAAT — Bllûmuın inşaat ve fenni mesuliyet hesap İşleri deruhte edilir. Ev ve mağazaların tamire muhtaç olanları derhal işe başlamak ve yıkılması tenteden emlâkin enkazını kabul eder Beyoğlu İstiklâl caddesi Büyük Parmakkpaı köşcbaşi 4 No. kat 2 Tel: 42398 Suhulet Emlâk Zarif özaJp 911 "
MAĞAZA VE ARDİYE ARANIYOR— Eminönü İle Yağ iskelesi arasında denize yatan mağaza ve_ardiye aranmaktadır. Balıkpazarı “Tnşçılar 104 No. da Bülbül adına müracaat. 1071 - 2
BEYOÜLU _ Tarlabaşı caddesi köşe başındaki 00 No, lı bakkaliye dükkânını arkadaşının hastalığı do-layıslle acele devren satılıktır. îçln-deklne müracaat. 1078 — 2
İmalathaneye mahsus — Her şekle girebilecek tarzda 5.6 yiizü 15 derinliği betonaıma Süleymanlye Dökmediler hamamı yanında yapılmaktadır. İcara verilecektir. İstekliler 22588 telefona müracaat. 1087 —
EHVEN FİATLE - Mandıra, çiftlik satın almak istiyenJcre: Balıkesir'e çok yakın bir yerde, çiftlik blnasiyle llrlikte satılacaktır. Taliplerin aşağıdaki adrese müracaatları: İsmet Ersun MartU mahalle Yenice sokak No. 2 Balıkesir. 1090
YAZLIK KÖŞK — Göztepe fevkalâde- nezaret 7 oda, su, havagazı, elektrik, asfalt yol tramvaya, ve trene. 5 dakika müracaat Tel. 52-127.
2001 —
«000 LİRAYA — Kuzguncukta kâ-glr 4 odalı boş teslim edilir. Satılık ev Ferdi fjriek Türk Emlâk Bürosu Galata ömcrâblt han 2 nel kat 23 telefon 42368. Dosya 1600 2026 — 2
110,OüO LİRAYA — İstanbul da Maiı-mutpaşu civarında 24 odalı kagir potrrill 5000 lira kira getirir. Satılık 900 metre kare yer üzerinde han Ferdi Sriek Tiirk Emlâk Bürosu Galata ömerâblt han 2 nci kat 23 telefon 42368. Dosya l«02 2027 —
iflOOOo Lİraya — Bostancıda deniz kenarında satılık betonarme 8 odalı şahane villâ. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata öraerâblt han 2 nc kat 23 tehfon 42368. Dosya 1801. 2024 —
80.6Iİ0 LİRAYA — Göztepede ^umn-mile manzaraya hâkim biiyuk çam ağaçları İçinde İki köçk biri 7 biri 12 odalı Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâblt han 2 nel kat 23 telefon 42368. Dosya 1603 2025 — 2
ACELE KİRA!IK BİR ODA ARANIYOR — İyi bir aile-'en genç bir bayan aile yanında apartman katı veya müstakil bir oda lıa-vagazlı olması şartile ayda 20 lira kadar verebilir. Tafsilâtlı mektup ve yahut öğleden sonraları Aksam İlân memurluğuna müracaat . 2029 — 2
15060 LİRAYA — Üsküdar d :ı Ah-mediyc civarında .15 odalı bir dönüm bahçeli haremi! selâmlıklı satılık ev Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömer-âbit han 2 nel kat 22 telefon 42368. 2031 - 2
21)000 LİRAYA — Kısıklıda 13 dönüm bahçe)! 7 ©dalı meyva.li boş teslim edilir köşk. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata önmrâblt han 2 nci kat 23 telefon 42366 2032 —2
AL ELE SATILIK EV — Fırsattan istifade. Kuzguncukta Blcan Efendi iskeleye yatan 16 sayılı kâglr üç oda bir balkon elektrik terkos sarnıç mutfak deniz alır 160 M2 meyva ağaçlı bahçe satılıktır. Müracaat yeri : Ü-küdar Açık Tiirbe Tahririye sokak î No. Kevser Siilftnbe 2030 —
11200 LİRAYA PAZARLIKSIZ — Ayda 125 lira kiralı 3200 liraya ipotekli 8 odalı İrtanbulda YSnlkapıda acele satıh* kâglr ev Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosuna Galata ömer-ftbit han 2 nel kat. 23 Telefon: 4O388 2010 -
PANGALTIDA _ İyi bir mevkide her işe elverişli hazır bir dükkân devren satılıktır. Telefon: 83808.
SATILIK — Mısırçarşısında her dükkâna uyar son sistem vltrinile beraber boş bir dükkân devredilecektir. Vitrinleri ayrı olarak da satılır Sirkecide Başağa ambarı sahibine müracaat. 2000 — 3
KAÇIRH.MAZ FIRSAT - Blskült fabrikası yapmak Istlyenlere 4 göz yeni fırın, i hamur makinesi silindir 2 şal e makinesi 9 muhtelif zımba muhtelif etiketler acele satılık. As-maaltı Kalçın sokak Trlflnldls han No. 1. Tel- 22156 Mustafa Yılmaz. 2013 —
ÇİÇEK PAZARI — Rıdvan han ikinci kat 4. 5 numaralı yazıhane telefon ve mobilyasile satılıktır. Müracaat adresi; çakmakçılar Sandaly acılar »kak (12) numaralı mağazaya müracaat. 2017 —
KİRALIK YALI — Yeniköyde rıhtımı kendisine ait 14 odalı mükemmel bir yalı kiralıktır. Mobilyesl. telefonu ve bnz dolabı vardır. 36 257 numaraya telefon edilmesi 2019 —4
SATILIK DOKUMA ATELYESİ — Tahtakale caddesinde kâglr binada kurulmuş, 2 bobin, 2 masura makim-&LJe 15 eJ tezgâhını havi mükemmel dokuma atelyesl devren satılıktır Müracaat: KarakÖy, Bebek tramvay durağı karşısında Demlrbağ han No, 18. TIc: 40304 2016 - 3
BALIK PAZARI — Tiitüngümrük. Taşçılar. Zlndankapı ve civarlarında dükkân devretmek ve yahut büyük dükkânı olup bir kısmını vermek İsteyenler İstanbul Posta kutusu 145 adresine yazsınlar 2005 —
2208 LİRAYA PAZARLIKSIZ — Üsküdar icadiye Arapzade Arif Bey sokak 17 No. lı ahşap 6 oda, terkos, elektrik, bahçesi vardrr. Acele satılık ev. Gezmek İçin İçindekilere, satın almak İçin Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâbit han 2 nci kat 23 No. Telefon: 42388 2008 -
SATILIK APARTMAN VE ARSA -Cihangirde denize nazır konforlu altı katlı bir apartman yarım hissesi ve aynı semtte deniz görür bir arsa satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Adres Tahtakale caddesi Menaşe han No. 35 saat 12 den 16 ya kadar müracaat. 2011 —
Sahile 8
16 Mart 1945
tabletler gibi
PROTEJİN
Kullanmalıdır
r R E N U
BEL8OÖUKLUÖUNA Tutulmamak İçin *
Zayi — Kabataş Erken lise-ınden aldığım 22/9/944 tarih ve 62644 makbuzu kaybettim. Yenisini alacalımdan eskisinin hükmü yoktur. ..
Eııver Çağlar
ve sair değirmen parçalan satılıktır. Müracaat: Galata, perşembe pazar. Yoğurtçu han No. 13 tel: 41143.
Muhtelif Değirmen Valsleri
EGömlekiş"!
BİRİNCİ SİNİP C&MUfKÇİ I
■İ Tel: 20096 sirkeci
— SATIN ALINACAK
İyi bir halde olduğu takdirde komple bir yazıhane mobilyası satm alınacaktır. Satmak isteyenlerin mektupla aşağıdaki adrese cevap vermelerini rica ederim. Bankalar caddesi Salipler İBHBlHan No. 19 Ş- A.
Zayi — 041 yılında Işifc lisesinden aldığım lise bitirme ve olgunluk diplomasını kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Teknik üniversite 1349 Tarık Engiir
Yüksek Mühendis ÎŞ ARIYOR
Parlsten diplomalı, Fransızca, İngilizce, Almanca bilen tecrübeli elektrik ve makine yüksek mühendisi ecnebi şirketlerde, devlet veya şahsi müesseselerde iş arıyor. Yazı Ue Şişli P. K. 16 ya t Mühendisi rümım^l^azıl-ması,
- SA YİN TÜCCARLARIMIZA : -
ithalât eşyalarının gümrüklemektekl ehemmiyetini nazarı itibara alan
Halk Umumî Nakliyat Türk Anonim Şirketi
bu kere İzmlrde mütehassıs gümrükçüler angaje ederek bir şube açmış, şimdiden İş kabulüne başlamıştır.
HALK UMUMÎ NAKLİYAT TÜRK ANONİM ŞİRKETÎ Galata Gümrük karşısı Hovaglmyan han 4 üncü kat. Telefon No. 42252, Telgraf: Halktaş - İstanbul
Diyarıbakır Belediyesinden :
Saniyede 225 litre suyu 15 metre yukarıya terfi edecek Elektromotora işler bir SantrfuJ tulumbasına ihtiyaç vardır. Mecmuu yukardaki şeraiti temin edecek iki motorpomp dahi olabilir. Satmak isteyenlerin Diyarbakır Belediyesine tafsilâtlı bir şekilde 15 gün içinde tekliflerini yapmaları ilân olunur. (3188)
Ticaret Ofisi Umum
Müdürlüğünden: Muhasebe memuru aranıyor 3659 sayılı kanuna tabî 170 lira ücretli bir memurluk yerine Ticarî muhasebeden iyi anhyan birisi alınacaktır. İsteyenlerin etraflı bilgi almak için Ümum Müdürlüğe müracaat etmeleri ilân olunur. (3193)
Yeni Valde Han 5 İnci kat.
Bahçe kapı - İstanbul.
İktisat Fakültesi Mezunlarını davet
İktisat fakültesi talebelerile mezunlarını birbirine tanıştırmak maksadile 17/3/945 Cumartesi giinü. Taksim Belediye Gazinosu Pavyonunda tertip edilen hususî çaya alt davetiyelerini en geç 16/3/945 akşamı saat 18,30 a kadar Galatada Lâcivert Hanındaki idare merkezinden aldınnalan ve gelirken de 1945 senesi aidatlarını birlikte getirmeleri sayın üyelerimizden rica olunur.^
İstanbul umum sigorta şirketi
İstanbul umum sigorta şirketi hissedarları 1945 senesi Nisan ayının 18 inci pazartesi günü saat 11.30 da şirketin Galatada Mertebanl sokağında kâin sigorta hanı binasındaki idare merkezinde adi surette toplanacak olan umumi heyete davet olunurlar.
R ü Z N A M E:
1 — İdare meclisi ve mürak İplerin raporlarının okunması,
2 — 1944 senesi hesaplarının kabul ve tasdiki ve idare meclisi heyetinin İbraslle 1944 senesi hesaplarının netaylclne dair İdare meclisinin teklifi.
3 — Dahili nizamname mucibince İdare meclisi azalarının intihabı.
4 — İdare meclisi ve İdare encümeni ezalarına verilecek huzur hakkının tayini.
5 — İdare meclisi azalarına, ticaret kanununun 323 üncü maddesi mucibince şirketle muamele icra edebilmelerine ve aynı kanunun 324 üncü maddesi mucibince iş görebilmelerine mezuniyet İtası.
6 — 1945 senesi murakıplarının İntihabı ve tahsisatlarının tayini.
7 — Aynen veya paıaya tahvil suretile tenmlye edilecek olan esham ve tahvilâtın tasrihi ve ticaret kanununun 348 inci maddesine göre esham. iştirası için idare meclisine salâhiyet İtasına.
Gerek asaleten gerek vekâleten şirketin en az 30 hisse senedine malik olan ve hisse senetlerini ticaret kanununun 371 İnci maddesi mucibince toplantı gününden nihayet bir hafta evvel İdare merkezine tevdi eden hissedarlar işbu umumi heyete iştirak hakkını haizdirler.
İdare Meclisi
İstanbul defderdarlığtndan:
.Defterdarlık teşkilâtında açık bulunan memuriyetler İçin müsabaka İle memur alınacaktır. Müsabakaya gireceklerin en az orta mektep mezunu olmaları, yaşlarının 18 den küçük 35 den büyük bulunmaması, fiili askerlik ödevini yapmış olması şarttır.
Müsabaka 28 mart 945 çarşanba günü saat 14 de defterdarlık binasında yapılacaktır.
İstekliler 27 mart 945 sah günü saat 17 ye kadar aşağıda yazılı belgelerle defterdarlık sicil kalemine müracaat etmelidirler. (3189>
1 — Tahsil vesikası aslı
2 — Nüfus tezkeresi sureti «askerlik safahatı gösterilmek üzere»
3 — Hüsnühal kâğıdı
4 — Sıhhat raporu
5 — İki fotoğraf
RADYOkaRBOmJ
alınca
KİLOLAR
NEVROZİN
DERMOJEN
Yanık, Çatlak. Ekzama ve Cila J fevkalâde İyi gelir. Derinin tazelenmesine enllenmesine hizmet eder.
DEPO ARANIYOR
Takriben 1500 metre kare satıhlı kiralık bir depoya ihtiyaç vardır. Bir kaç parçadan İbaret ve muhtelif yerlerde olabilir. Posta kutusu 84 e mektupla bildirilmesi.
Boş Kap Satışı
Sümer Bank deri ve kundura sanayii müessesesinden:
Müessesemizin Beykozdaki fabrikası sahasında mevcut aşağıda dökümü yazılı boş kaplar kapalı zarfla satılacaktır, İsteklilerin 20/3/1945 sah saat 11 de müessesimiz müdürlüğüne kapalı zarfla ve münasip teminatla müracaat edilmesi ilân olunur. Müessese bu kaplan satıp satmamakta serbestir. Takriben 550 adet saç varil Takriben 14 adet tahta fıçı Takriben 12 adet küp Takriben 100 adet ağzı açık veril.
(3082)
Basın ve yavın umum müdürlümden:
100 adet nikelâjlı maruken sandalye yaptırılacak
1 — Ankara radyo istasyonu stüdyolarında kullanılmak üzere mevcut nümuneslle şartnamesine göre 10 adet nikelâjlı maroken sandalya yaptırılması kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedel tutan 10000 lira ve muvakkat teminat 750 liradır.
3 — Eksiltme 30. 3. 1045 tarihine tesadüf eden cuma günii saat 15 de Ankarada İş hanı binasında umum müdürlük satm alma komisyonunca yapılacaktır.
4 — Daha fazla izahat almak, resim ve şartnameyi görmek İsteyenlerin umum müdürlüğümüz levazım müdürlüğüne ve taliplerin 2490 sayılı kanunda yazılı belgelerlle usulü dairesinde tanzim edilecek kapalı zarflarını muayyen gün ve saatten bir saat öncesine kadar makbuz mukabilinde satın alma komisyonu başkanlığına vermeleri gereği ilân olunur.
(3220)
Hll
.................ııııııııııııı.ııııııııııııııı.nııııııııııııııııııınıııııııııııııı..
1 Devlet Demiryolları ve Limanları işletme I Umum idaresi ilânları j
■...l*liriirillllllllllllHllinilllllllllllllllllllllllirilllirilllllllllllUIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIlllUllinHinilinni|llllllllllllltllHIIIIIII.
Kömür yükleme ve boşaltma işi eksiltmesi
H. Paşa deposuna bir sene zarfında gelecek olan tahminen 75.000 ton maden kömürünün mevcut şartnamesi mucibince yükleme ve boşaltma İşi kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konmuştur.
Mecmu muhammen bedeli 60.000 Ura olan bu İşin beher tonunun yükleme ve boşaltma muhammen bedeli 40 kuruştur.
Eksiltme 26/3/945 T. ne rastlayan pazartesi gfuıü saat 15 de H Paşa 1 inci İşletme komisyonunda yapılacaktır.
Muvakkat teminat mikdarı 4500 liradır.
İsteklilerin kanunun tarif atı dahilinde hazırlayacakları kapalı, zarflarını eksiltmeden bir saat evveline kadar makbuz karşılığı komisyona vermiş olmaları lâzımdır.
Buhususa alt şartnamesi 300 kuruş mukabilinde H. Paşa veznesinden satın alınabilir.
Fazla izahat için işletmeye müracaat edilmelidir
>2685.
Deniz makinisti aranıyor
Bir şirketin 120 tonluk motörüne makinist aranıyor. Talip olanların «ilerindeki bonservisleri İle birlikte Yeni Postahane arkası İmar Han 4 üncü kat ENDÜSTRİ T. A. ŞİRKETİNE müracaat.
Tasfiye halinde
Sümerbank Yerli Mallar Pazarlan istihlâk Kooperatifi Tasfiye Memurulğundan :
26 Şubat 1945 tarihinde toplanan umumi Heyet kooperatifin tasfiyesine karar vermiştir.
Kooperatiften alacağı olanların, alacaklı olduklarını ispat «den evrakı müsbltelerlla birlikte bir sen» zarfında
İstanbulda, Yeni Postahane caddesinde 74 numaralı silmer han binasında
Sümerbank Yeril Mallar Pazarları Miltsstsesl 4 Üncü katındaki kooperatif tasfiye memurluğuna müracaatları İlân olunur.
İstanbul Esnaf ve Küçük Sanatkârlar İstiklâk Kooperatifinden :
1 — Kadın ve erkek terzi, kunduracı, terllkçl, yorgancı, döşemeci, abacı, eldivene», kürkçü, bavulcu, çarıkçı, nüskülett, kadın ve erkek çanta şapka, kemer, kravat, korsa, mendil, şalvar, gömlek, kasket, kadın ve erkek çamaşırı, çadır imalâtçılarlle elblsa Ihjl yapanlara yeniden makara.
2 — Terzi ve hazır elblsecllere yeniden :Iüğme.
3 — Ayakkabı, kadın çantacılarına lezar derisi tevzi edilmekte olduğundan alâkalıların türbe BabıâU caddesi 13 numaralı dağıtma yerine müracaat etmeleri İlân olunur.
Baş, Diş, Grip, Romatizma, Nevralji, Kırıklık ve bütün ağrıları derhal keser
icabında günde 3 kaşe alınabilir. Heryerde ısrarla NEVROZİN Lsteylnlz.
Bilecik Vilâyeti Nafia Müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Bilecik - Vezirhan - Gölpazan yolunun 25 + 000 — 41 + 100 oü Kim ierl arasındaki şose esaslı tamirat İşi olup keşif bedeli 29153 Ura 93 kuruştan İbarettir.
2 — Bu İşin muvakkat teminatı 21M lira 55 kuruştur.
3 — Eksiltme 26/3/945 pazartesi günü saat 15 de Bilecik Vilâyeti Encümeni daimisinde kapalı zarf usulıle yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna möteferrl evrak 146 kuruş bedel mukabilinde Bilecik Nafla Müdürlüğünden alınabilir.
5 — İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gün evvel bir İstida 11» Bilecik Vilâyetine müracaatla bu gibi esaslı tamiratı yapabileceklerine dair bir ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
6 — Eksiltmeye iştlrâk edeceklerin 5 inci maddede yazılı vesika İle 944 mail yılına alt Ticaret Odası vesikası ve muvakkat teminatlarını havi 2490 sayılı kanunun tarlfatı dairesinde hazırlayacakları kapalı zarflarını 3 üncü maddede yazılı vakitten bir saat evveline kadar Daimî Encümen Riyasetine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez.
>2793»
Ankara elektrik ve havagazı işletme Müesseseainden:
1 — Ham kauçuğu müessesece verilmek üzere 120 adet
Konik Kayışı Yaptırılacaktır
2 — şartnamesi parBsız olarak müessese satın alma şubesinden verilir.
3 — Teklifler 1. 4. 945 tarihine kadar umum müdürlüğe verilmiş olacaktır.
Beylerbeyi Köplüce çayır sokak 7-9 No.
Satılık veya yazlık kiralık
Yeni yapılmış köşk vaziyetinde yanyana ahşap İki ev birisi 5 Ye diğeri 4 oda olmak üzere her İkisinde de üçer hol, ikişer helâ birer mutbah ve su, elektrik, havagazı, mevcut, balkonlu, çiçek ve büyük meyva bahçeli fevkalâde nezaretli lçl dışı yağlı boyalı ve muşamba dövelidir. Görmek İçin 9 numaraya, görüşmek İçin İstanbul tş Bankası arkasında Develi kundura mağazasına müracaat,
Created by free version of 2PDF
Teknik Okulu Satınalma Komisyonundan:
8840 lira yekûn tahmin bedelli 12 banko 300 tabure, 40 sandalya ve sekiz muhtelif boy ve şekilde toplamı 42 masa mevcut şartnamesindeki evsaf, resim ve numunelere göre 26/3/845 pazartesi günü saat 15 de Taksim. Gümüşsüyü Teknik Üniversite Muhasebesinde Okul Satınalma Komisyonunda kapalı zarf suretlje eksiltmesi yapılacaktır.
İsteklilerin 663 liralık teminat makbuzu, car! yıl ticaret odası belgesi ve bu gibi işler yaptıklarına dair belgelerle şartnamedeki esaslar dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını belli gün ve saatten bir saat evveline kadar komisyona makbuz mukabilinde vermeleri Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. Şartname, reslrn ve numuneleri görmek ve daha fazla bilgi edinmek isteyenlerin Yıldızda bulunan okula müracaatları.
______________«3047.
Muhammen bedeli İlk teminatı
547.50 “
Kabataş Er ket Lisesi Sattnalma Komisyonu Başkanlığından
_____Cinsi_________Mikdarı
Beyaz karaman eti 2500 216
Sığır eti 1000 190
Lisemiz pansiyonu İçin lüzum olan ve mevcut şartnamesinde evsafı tesblt edilen yukarda cins ve mikdarı ve ilk teminatı yazılı etlerin 22/3/945 perşembe günü saat 15 de kapalı zarf suretile İhaleleri İstanbul Liseler muhasebeciliğinin toplanan okul komisyonunda yapılacaktır, Şartnameler okulda görülür. Eksiltmeye girecekler teklif mektuplarını İlk teminat makbuz veya hal senesi Ticaret odası vesikalarlle birlikte belli saatten bir saat evvel komisyon başkanlığına tevdilerl. «2850-
BÜYÜK FIRSAT
Maruf bir ailenin Fransada sureti mahsusada yaptırtmış olduğu aşağıda yazılı sofra takımları bedestan satış mahallinde teşhir edilmektedir. 16 mart 1945 cuma günü saat 14 de müzayede İle satılacaktır.
36 kişilik llmoj sofra takımı, 172 parça altın İşlemeli yontma kristal şampanya, şarap, likör ve saire bardakları siirahllerlle beraber. 261 parça Fransız mamul&tı gümüş çatal, bıçak, kaşık ve saire sofra takımı, ayrıca gümüş dondurma takamı, çay, kahve takımları ve muh-telif eb'adda gümüş tepstler ve saire.
Bitlis Vilâyetinden
Bitlis vilâyetine bağlı Tatvan kozasında yeniden İnşa edilecek beş lojmanlı Uç memur evi İnşası 9/3/945 tarihinden itibaren 21 gün müddeti» kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
1 — İnşaatnı keşifnamesl yetmiş sekiz bin İki yüz yetmiş altı lira kırk bir kuruştur.
2 — Eksiltme 29/3/945 perşembe günü saat on beşte hükümet bini® dahilinde vilâyet daimi encümeni huzurlyle yapılacaktır.
3 — Bu işe alt eksiltme şartname keşlfname ve sair belgeler vilâyet daimi encümeni kaleminde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin 945 yılına ait Ticaret Odası belgesi ile İşi yapabileceklerine dair ehliyet vesikası göstermesi lâzımdır.
5 — Muvakkat teminat beş bin sklz yüz ytmlş lira ytmlş üç kuruştur.
6 — îstekller şartname ahkâmına göre hazırlayacakları teminat v» eksiltme mektuplarını ikinci maddede yazılı gün ve saatten bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde Daimi Encümen Başkanlığına vermeleri şarttır.
7 — Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
.3132.
Öksürüğü ite bronşiti derhal kiSai'
II
I Yeni Dizel motörleri
1
7-8 beygirlik yeni Dizel motorlert gelmiştir. Müracaat: Galata, perşembe pazar Yoğurtçu han No.13 Tel: 41143. ■
Umumî Meclis dün vilâyet ve belediye bütçesinin müzakeresine başladı
_
KaraJtöy Bebek tramvay durağında No. 31
Saray Lokantası
Tabldot üç kap yemek 200 kuruştur. Daha a> da yenilebilir. Yemek yağlan fevkalâdedir. Döner har gün bulunur. Yüzde on mecbur! değildir
Yukarıdaki nalon gayet geniştir.
Sene 27 — No. 9484 — Fiatl her yerde 10 kuruştur. PERŞEMBE 15 Maıt 1945 Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — ^KŞAM Matbaan
CEPHELERDE YENİ HÂREKETHÂZİRLİKLARI
KIZILORDU VİYflHfl'YI 2 TARAFTAN TEHDİDEDİYOR
12 ada
Almanlar daha 3 tanesini boşalttılar
Almanlar Avusturya’da yeni bir istihkâm hattı yapıyorlar. Berlin’de müdafaa hazırlığına hız verildi
Sovyet kıtaları tarafından tehdidedilen Viyana şehrinden bir görünüş
Londra 15 (R.) — Doğu cephesi dün nispeten sakin geçmiştir. Bu sükûnet büyük hareketler için yapüan hazırlık sayılabilir. Dün yalnız cephenin kuzey ve güneyinde hareketler olmuştur. Kuzeyde Sovyet kıtaları Koenıgsberg'in güney batısında taarruz etmişlerdir.
Alman Haberler ajansı, Sovyet kıtalarının Koenigşberg'ln 22 kilometre güney batısında Brandberg yakınlarında Ballık kıyılarına vardıklarını bildirmektedir. Burada birçok meskûn yerler ele geçirilmiştir.
Cephenin güneyindeki hareket daha mühimdir. Mareşal Mallnovski'nln kumandası altındaki kuvvetler Slo-vakyada Karpat dağları arasındna Vlyana'nın kuzeyine doğru yol açmak İçin yaptığı harekette llerliyerek bazı mühim mevkileri ele geçirmiştir.
Diğer taraftan Almanlar Budapeş-tenin güneyinde Balaton gölü kesiminde dün de taarruzlarına devam etmişlerdir Bıi taarruzlar tardedll-miştir. Almanların hedefleri buradan Viyana yolunu kapamaktır. Almanlar Avusturyada acele bir İstihkâm hattı vücuda getiriyorlar. Macarls tandaki
müdafaa netice vermezse burada mukavemet etmek İstiyorlar. Fakat kuzeyde Mallnovskl kuvvetlerinin İleri hareketi Viyana İçin yeni bir tehlike teşkil ediyor.
Berlin’de müdafaa hazırlığı
Stokholm 15 (AA.) — Berlin etrafındaki müdafaa mevzileri tahkim ediliyor. Hava bombardımanları neticesinde yıkılan binalar ve husule gelen çukurlar şehirde yapılacak savaş için çok elverişlidir.
Mareşal Stalin’in günlük emri
Moskova 14 (A.A.) — Mareşal 3ta-lln tarafmdıft mareşal Malinovsld’-ye gönderilen günlük emirde şöyle denilmektedir:
İkinci Ukaryna cephesine bağlı kıtalarımız Karpat dağlarındaki ormanlık bölgede düşmanın çetin mukavemetini kırarak Zvolen şehrini zaptetmelerdir. Burası Oron ırmağı üzerinde Alman müdafaa hattında müstahkem bir mevki ve önemli bir demiryolu kavşağı İdi.
Londra 15 (R) — Yunan hükümeti tarafından neşredilen bir tebliğe göre Almanlar 12 adadan Nislros, Antlpalos ve Söbekl adalarını boşaltmışlardır. Ahali mitingler yaparak Yunanistan'la birleşmek arzusunu göstermiştir.
Adalara viyecek n-önd erilecek
Ankara 14 — Adalarda şiddetli bir açhk hüküm sürdüğünden Hida maddeleri şevkine tekrar haslanması uvgun görülmüştür. Vi7ilhacm Türkiye mümessili, bu sevkıvatı tpmfn pdec»k tedbirlerle mes2T.il olmak üzer® tamirde bulunmaktadır.
TTaber veri’d ipine pör? Türk b-"’dır alı Savlet. Yeni Kurtuluş. Akanın. Zencin. Enğlner vo Ha-yankale motörleri bııeıün Rodos» doğru yola çıkmıştır.
Yunanistan’da
Alman askerleri kendi kendilerini yaralıyorlar
Mareşal Keitel bir günlük emrinde bunun önüne geçmek için şiddetli hareket edilmesini bildirdi
Almanlar Sar havzasına karşı büyük ölçü de bir hareket yapılmasını bekliyorlar
Osaka hâlâ yanıyor two’da Japon durumu çok vahim
Almanya için katı günler
Hangi Gl. Müttefiklerle münasebet tesis edecek?
E. A.M., İngiliz Orta Şark Nazırına bir muhtıra verdi
Londra 15 (R) — Eam teşkilâtı dün, Atina’da bulunan İngiliz Orta Şark Kakırına hlr Muhtıra vererek Yunan meselesinin yeniden tetkik edilmesini İstemiştir. Muhtırada deniliyor kİ: ı-Pl&stlras hükümeti milleti temsil etmiyor. Müttefikler Yunan işile derhal alâkadar olmazlarsa daha başka güdükler çıkacaktır.
Emniyet meselesinde Fransız görüşü
Londra 15 (R) — Resmi Fransız mahfillerine göre emniyet meselesinde Fransız görüşü yarın İzah edilecektir,
Londra 15 (AA.) — Batı cephesindeki Alman askerlerinin mlnevlya-tında devamlı bir düşüklüğün belirtileri bu defa ele geçirilen ve Montgo-mery karargâhına gönderilen İki vesikada görülmektedir. Bunlar, Alman başkomutanlığı erkânı tarafından İmzalanmış İki emirdir.
Mareşal Keltel’ln İmzasını taşıyan bu emirlerden birinde şöyle denilmektedir:
e Askerler arasında kendi kendini yaralamak hâdiseleri bir zamandan-beri artmaktadır. Bunun önüne geçmek İçin hususi bir dikkat ve İtina göstermek lâzımdır. Harb divanı tarafından verilecek ölüm kararlan derhal infaz edilmelidir ki. bu. İntizamın muhafazası İçin bir İhtar teşkil edebilsin.»
Rhln'ln kuzeyindeki Alman ordularından bir gurupa kumanda eden general Blaskowltz‘ln İmzasını taşıyan diğer emirde de şöyle yazılıdır;
(10 mart öğleden İtibaren kendi birliklerinden uzak yollarda, köylerde. iaşe kollarında, sivil mülteci guruplarında veya sıhhi İmdat merkezlerinde bulunan askerler, yaralı olmadıkları halde, kıtalarından geri kaldıklarını İddia ettikleri takdirde kısa bir yargılanmadan sonra kurşuna dlzlleceklerdlr.»
Bunu sağlamak için birçok seyyar mahkemelerin teşkil edildiği, bunların bilhassa köprü ve geçitlerin civarlarında faaliyette bulundukları aynı emirde İlâve edilmektedir.
Son hareketler
Amerikan kıtaları Siegfrled hattının Ejder dişi denilen tank maniaları arasından geçiyorlar
Sar’da ileri hareketi
Brüksel 15 (A.A.) — Batı cephesinden gelen bir habere göre, yedinci Amerikan ordusu dünkü gün esnasında Sarrbruck'un batısında S buçuk kilometre ilerlemiştir.
Londra 14 (A_A.) — Batı cephesindeki Alman kumandanı mareşal Run-dstedfln hava alanları neticesinde yaralandığı İçin artık kumanda etmediği, Remagen köprübaşı müdafaasına kumanda eden general Stulp-nagel'ln kurşuna dizildiği bildiriliyor.
YİINAN - BULGAR GERGİNLİĞİ
Created by free version of 2PDF
Brüksel 15 (A.A.) — Tokyo radyosu dün geceki yayımlarından birinde 70 uçan kalenin 3 saatlik bir akına uğratmış oldukları Osaka şehrinde yangınların hâlâ devam ettiğin! bildirmiştir. Reuter muhabiri de, bu mü-|ılm Japon şehrinde 15 kilometre murabba yerin harabe haline getirildiğini söylemiştir.
Londra 15 (R.) — iwo adasındaki hareket bitmek üzeredir. Burada 24 saat İçinde 20 bin Japon öldürülmüştür. Bir Japon sözcüsü Tokyo radyosunda, bu adada durumun son derece vahim olduğunu söylemiştir.
Resmi bir tebliğe göre. Amerikalılar Mindoro adasının doğusunda Sl-mara ve Romblc adalarına çıkmışlardır
Birmanya'da
Londra 15 (R.ı — Blrmanyada memleketin orta kısmında kati muharebeler oluyor. Mandalay şehri tamamen kuşatılmıştır. Şimdi sokak muharebeleri olmaktadır.
Yeni Delhi 14 fA-A.I — Japon ajansının verdiği bir habere göre Tokyo borsası, normal şartlar avdet edinci-ye kadar kapalı kalacaktır.
Şüpheli h;r Ölüm
Taksimde, Gümüşsüyü civarında bir apartmanın kapıcılığını yapan Slvasılı Ömerln, sabahtanbv-rl odasından çıkıp gözükmemesi şüpheyi çekmiş ve kapısının aralığından içeri bakılınca, kapıcının cansız bir şekilde yatmakta olduğu görüldüğünden, zabıta ve savcılık haberdar edilmiştir Yapılan muayenesinde ölüm, şekli liibarlle şüpheli görüldüğünden, cesedin morga kaldırılmasına lüzum görülmüş! ür.
Londra 14 (AA.) _ Daily Mail gazetesinin New-York muhabiri şunları yazmaktadır:
Müttefiklerin kendislle münasebete girişebilecekleri ve «kayıtsız şartsız tealinin e alt bütün hükümleri kabule hazır tanınmış Alman generalinin kim olacağının 40 güne kadar ortaya çıkacağı hususunda, Vûştngton'da bir İntiba vardır. Biz İstesek de İstemesek de yine Alman sözcüsü veya şefi İle bazı müzakereler cereyan edecektir. Hiç bir nazl bu iş için kabul edilmi-yecektlr. Fakat, Rundstedt ve Kesser-Ung gibi bir askeri komutanın Al-manvanin yenilmiş olduğunu ve silâhlarını bırakmaya hazır bulunduğunu resmen İlân edebilecek şahsiyet olarak Müttefiklerce kabul edllrbllp-ceğlnl zannettirecek bir çok sebepler vardır.
Her şiye rağmen Birleşmiş millet-1 ler San FYansisco konferansı İrin 25 nisanda toplandıkları zaman Alman-yanın son deminin gelmiş olacağı hakkında burada bir kanaat vardır.
San Fransı'sco konferansına gidecek Mısır heyeti
Londra 15 (R.1 — San Francisco konferansına gidecek Mısır heyeti Başbakanın başkanlığında Hariciye, Maliye. Adliye. Maarif Bakanlarlle iktisat ve maliye mütehassıslarından mii'ckkebolncaktır. Heyet 10 nisanda Mısırdan hareke*, edecektir.
Londra 15 fR ı — Amerika Cumhur Başkam M. Roosevelt gazetecilerle görüşürken, San Francisco konferansına açılırken mİ, yoksa kapanacağı sırada mı gideceğini henüz bilmedi-1 ğinl söylemiştir.
İngiliz Münakalât Bakanlığı Orta Şark temsilcisinin Ankara’yı ziyareti
Ankara 15 (Telefonla) — Bir kaç günden beri şehrimizde bulunan İngiltere Münakalât Bakanlığı Orta Şark temsilcisi B. Landel dün sabah özel bir uçakla KahJre’ye hareket etmiştir. B. Landel, Münakalât Bakanı general Alj Fuat Cebesoyu ziyaret ederek iki memleketi İlgilendiren münakale işleri üzerinde konuşmuştur.
DİKKATLER:
S^U!
Teknik bilgileri memleketler arasında mübadele etmek fikri garpta revaç buluyor. Bröve ve patentler hariç tutulsa bile, herkesin İstifadesine arzolunacak malûmat olduğu: bunları öğrenmek sayesinde dünyadaki tekniğin terakki edeceği İleri sürülüyor. Beynelmilel postaları andıran merkezler kurulabilirmiş.
Bövle bir muazzam işin ufak mikyasta bir de milli şeklini dikkate alamaz mıyız? Bu satırların muharriri. Karadeniz kıyısında, yedi sekiz sene evvel bir testi imalâthanesini ziyaret etmişti. Mîiossesenin sahibi, «toprağımız, işçimiz, her şeyimiz müsait Lâkin testileri ve çanakları sırlamasını bilmiyoruz, Meslekdasja-nmıza ve nihayet Ankarada falanca filânca makamlara bile sorduk: öğrenemedik Bunun orta çağdaki gibi hâlâ ismi üstünde sır olduğuna kanaat getir, dik!» diye şikâyet etti.
Bu gibi misaller bundan ibaret değildir. Sırlar ayan olmalıdır!
Londra 15 (R ) — Batıda Amerikan kıtaları Remagen köpriibaşmda dün bir miktar ilerlemişlerdir, şimdi köp-rübaşının uzunluğu 16, derinliği 8 kilometredir. Alman mukavemeti sertleşiyor. Alman uçakları köprüyü tah-rlbetnıek İçin dün de çalışmışlardır. 50 Alman uçağına Amerikan uçakları hücum etmiş, onunu düşürmüştür. Diğerleri bombalarını gelişigüzel atmışlardır.
Sar'da Almanlar çekiliyorlar. 7 nci Amerikan ordusu çekilmekte olan kıtaları taklbetmektedlr. Bir Alman sözcüsü. Müttefiklerin Rhin nehrini geçmeğe teşebbüs ederken hem kuzeyden, hem güneyden bir hareketle Sar havzasını ele geçirmeğe çalışacaklarını söylemiştir. Sözcü, bu hareket için 3 üncü ve 7 ııcl Amerikan ordularının, belki de birinci Fransız ordusunun kullanılması muhtemel olduğunu ilâve etmiştir.
Mareşal Montgomery cephesinde dün sükûn hüküm sürmüştür. Rhln nehrini geçmek İçin hazırlıklar yapılıyor. Bu maksatla şimendifer hatları tamir edilmektedir. Demlryollar Aachen'ln doğusuna kadar tamir edilmiştir.
10 tonluk bomba
İngiliz uçakları bunlarla bir köprüyü tahribettiler
Londra 15 (R.i — İngiliz Lancaster uçakları dün İlk defa olarak on tonluk bombalar kullanmışlardır. Bunların uzunluğu 8, kutru 1 metredir. Bombalar bati cephesinde Bllefeld köprüsüne atılmışlardır. Köprünün en az 8 kemeri yıkılmış, bu suretle yol kesilmiştir.
Dün 650 avcı refakatinde 1250 Amerikan bomba uçağı birçok hedeflere hücum etmiş, bombalar atmıştır Mosklto uçakları dün gece Berilnll bombardıman etmişlerdir.
İtalyadan kalkan uçaklar da Budu-peşte batısında 2 tasfiyehaneyi, viyana civarında şimendifer garlarını ve kavşak noktalarını, Yugoslavyada I muhtelif hedefleri ve Brenner geçidini bombardıman etmiştir.
Yunan gazeteleri Bulgar Hariciye Bakanına hücum ediyorlar
Atina 14 (A.A.) — Yetkili kaynaklara göre. Yunan hükümeti, Bulgar Hariciye Bakanı M. Stalnof'un son nutkuna cevap vermek fikrinde değildir. Çünkü Yunan hükümeti, Bul-garlstaru bir düşman memleket tanımaktadır. Hattâ yan resmi demeçlerle bile her hangi bir tartışmaya glrişllemez.
Fakat, Atina gazetelerinin çoğu bu nutku uzun uzadıya bahis mevzuu etmektedir. Katimertal gazetesi diyor kİ:
«Bulgar Hariciye Bakanının nutku yalnız Yunan duygularına karşı değil, aynı zamanda beş yıldanberl zorbalığı ve cinayetleri kökünden söküp -atmak için savaşan milletlere karşı da bir tahriktir Bu nutuktan çıkarılabilecek neticeler şunlardır: Yunan hududunu baskı altında tutan Slavcı-lık kuvveti ve fikri, bütün veçheleriyle ve bugünkü şartların gerektirdiği samimiyetle göz önünde tutmamız lcabeden bir unsurdur
Bu ırk bağı, vaktile Ege denizini de İstihdaf eden Güney doğu Avrupası-na lıâklm olmak amacını güden Çarlık emperyalizminin bir buluşudur. Eğer Slavcılık Avrupa siyasetinde bir âmil olmak üzere yalnız Bulgaristan tarafından dlrlltlliyorsa. bunun özel bir önemi yoktur. Çünkü Bulgaristan, bir destele bulmak zorundadır. Asıl ehemmiyetli tutulan şey Sovyetlcr Birliğinin Slavcılığı kullanmak İsteyip İstemediğidir. Sovyetler Birliği, eski Rusya değildir ve bütün demokrat milletler büyük devletler arasında hiçbir anlaşmazlığın bulunmamasını temenni ediyorlar.
Ancak Avrupa İçin t?Ir mesele vardır: En büyük nüfuzu kim elinde tutacaktır? Sovyetler Birliğinin kendi geniş topraklarlle iktifa edeceğine şüphe yoktur. Fakat harb sonrası Av-rupasmda kendi varlığını duyurmak. Istemlyecek midir, ve bunu araştırım-1 yncak mıdır? Üç büyük şef anlaşması, asla tarihi durduramaz: çünkü tarl-I hin akışını dinamik, politik ve ekono-|
mlk âmiller tâyin eder. Avrupaya sızmak vasıtası olarak Sovyetler Birliği komünist cereyanını kullanmıyacak mıdır? Ortodoks kilisesinin yeniden kurulması, Slavlar kongresi, mareşal Tlto'nun eski demeçleri, Yugoslavya ve Bulgarlstanın birleşmesi projeleri gibi bazı belirtiler vardır.
Bütün bu hâdiseler, yalnız Yunanistan için değil, aynı zamanda bütün Avrupa İçin pek büyük ehemmiyeti olan bir siyaseti istihdaf etmektedir. Binaenaleyh bu siyaseti endişe İle göz önünde tutmak zorundayız. Çünkü bizim İstikbalimize taallûk etmektedir.»
Bulgar Başvekilinin bir nutku
3ofya'-ıl4 (A.A.) — Bulgar ajansı bildiriyor: Bulgar Başbakanı Klmon Georgief. halk cephesi kongresinde Bulgarlstanın İç ve dış siyasetini anlatarak eski kıra! Ferdlnand İle oğlu Borls’In Alman siyasetine âlet olarak Bulgarlstanda oynadıkları felâketli rolü belirtmiş, Sovyetler BlrLlğlle samimi dostluk, batı demokrasi lerlle ve Amerika Cumhuriyettle dostluk münasebetlerine, Yugoslavya ve diğer Balkan milleti erile en sıkı münasebetlere devam edileceğinden bahsettikten sonra Türkiye hakkında şunları söylemiştir;
*— Komşumuz Türkiye ile dürüst ve dostça münasebetler İdamesine ara vermedik. Tiirk gazetecilerinden bazılarının. Halk cephesi Bulgarlsta-na karşı, tarafımızdan eı) ufak bir sebebiyet verilmediği halde, devam eden hasmane ve tahrikçi vaziyetini sükûtla geçiştireceğiz.»
Başbakan. Yunanlstanla da muntazam münasebetler kurulacağını, Romanya İle münasebetlerin ileride daha fazla iyileşeceğini üml d ettiğini. Makedonya meseleleri hakkmdakl programa yeni bir şey İlâvesine lüzum olmıyacağııu söyüyerek nutkunu bitirmiştir.
Sahile 2
I ■
S(İ71IN RFI İŞİ----------------------------
Belki bu sefer
Her harbden sonra dünyada bir daha harb oimıyacağrna inanılırmış. Geçen harbden sonra öyleydi. İmkânı yok, milletler bir daha tutuşmaz, deniyordu. Buna en inanmış görünen Fransa en gafil avlanan oldu. Milletlerin hafızası, insanların hafızasından dalıa zayıftır. Geçen harbin «unutulmaz» denilen zarar ve felâketlerini unutmak için yirmi sene, yani bir insan ömrünün dörtte biri kâfi gelmiştir. Şimdi yaşlanmış nesillerin hafızasında bir kaç harb hâtırası vardır; milletlerin hafızası olan tarih ise yalnız harbleri hikâye eder. Harbleri çıkarın, milletlerin hayatında nakledilecek vakalar o kadar azalır ki cilt cilt tarihler bir küçük defter harınına iner. «Tarih tekerrürden ibarettir» derler ya. bu sözün daha açıkçası «tarih harbden ibarettir» olmalı. Çünkü daima tekrarlanan, daima aynı şekilde başlayıp daima aynı sonuçlara varan hep odur. «İster al İster alma, ahrna yazılmışım» türküsü bir aşk havası gibi görünürse de harlı Tanrısının milletlere karşı hep bu türküyü söylediğini tahmin edebilir; hiç olmazsa bu türkünün bir sevdalıdan çok onun ağzına yakıştığını iddia’edebilir'z.
İnsanlığın alnına ezelden yazdı olan ve heyhat ebedi gibi görünen yazıyı değiştirmek acaba kabil olacak mı? Her harbden sonra dünyada bir daha harb olmıyacağına inanılırmış. İçinde bulunduğumu?, harb daha bitmeden, insanlık buna inanmak İstiyor Hiç bir devirde yeryüzünün bir saadet dünyası olduğuna ve böyle kalması icabetti ğin e bu kadar gönülden inanılmamış, her milletin kendi saadeti içinde yaşaması gerektiği hakikati hiç b:r devirde bu kadar taraftar topl anlamıştır. Bütün gayretler iyi bir dünya yaratmak uğrunda seferber edilmeğe hazır görünüyorsa da. »milletler elele verip harbi alabildikler, dünyayı kana bulamakta hiç de müşkülât çekmedikleri halde neden mesut bîr dünya yaratmakta elele verdikleri zaman muvaffak otamasınlar?» sualine cevap vermek yine de güçtür. En zor bir harbin altından kalkan Birleşik Milletler ümidedelim ki böyle bir dün-yan-n kabil olduğunu bu sefer ispat etsinler.-
’ ___________ ___________________Şevket. Rade
KABIN YÜZÜNDEN CİNAYET
Gece yarısı Kasımpaşada bir genç, arkadaşını 9 yerinden yaraladı
Diin gece yansına doğru Kasımpaşa da Bahariye caddesinde bir cinayet işlenmiştir. Mahmut İsminde bir arabacı ile. hazan arabacılık, hazan hamallık, bazan seyyar satıcılık yaran Ali adında bir genç epey zam naan beri arkadandırlar. Mahmut İle Ali bu arkadaşlığı çok İlerletmişler, hemen hemen bir İçtikleri su ayrı gider vaziyete gelmişlerdir.
Mahmuda nazaran daha genç Ve yukışuch olan Ali, «k Sik Mahmudun evine gidip çıktığı İçin burada genç bir kadınla tanışmış ve münaiebet tesis etmiştir. Aradan bir müddet geçtikten sonra Mahmut bu işin farkına varmış, Aliye artık kendi evine gelmemesini bildirmiştir. Ali. bu İhtara gücrnmekle berater hiç bir 111-rs^dn bulunmamış:
— Peki Mahmutcuğurn. sen nasıl istersen öyle olsun. Fakat benden şüphelenmekte haksız ın!., demiştir-
Ali, Mahmuda bu şekilde söz yermekle beraber yine bildiğini okumakta devam etmiş ve bu sefer Mahmut-tan gizli bir şekilde eve gidip gelmeğe devam eylemiştir.
Dlin gece yarısına doğru evine gelmekte olan Mahmut tam eve yaklaşacağı bir sırada aynı yo! üzerinden Alinin geldiğini görmüş ve yine o kadının yanından geldiğine kani olmuştur. Mahmut bu kanaatle Aliyi durdurmuş ve:
— Sen yine eve gidip geliyorsun! Benim sana tenblhlerlm ne oldu? „
Demiştir. Ali, pek asabi olan Mahmulün bu sözlerini sükûnetle karşılamış, önce kaçamaklı cevaplar vermek İstemişse de, nihayet bu İşi kestirip atmayı kararlaştırmış
— Arkadaş, ben o kadından vaz geçemem.. deyip sözü kesmiştir.
Bu münakaşada bir çok kimseler oraya toplantdığı için Mahmut. Ali İle şöyle bir kenarda konuşmak istemiş, Ali buna da razı olarak az tenha bir yere gitmişler, fakat bu sır ad a Mahmudun birdenbire kanlar içinde yere yıkıldığı görülmüştür.
Ali, Mahmudu dokuz yerinden yaraladıktan sonra kanlı bıçağlle beraber kaçmıştır. Mamafih yakalanması bir saat işidir. Ölüm halinde bulunan Mahmut Beyoğlu hastanesine yatırılmıştır.
Edirnede spor
Edime (Akşam) — Lise, erkek sanat enstitüsü ve iki gençlik kulübünün iştirak ile yapılan bölge lig maçları sona ermiş ve puvan itibarile Edime lisesi bölge şampiyonluğunu kazanmıştı. Okul spor yurtlarının mânevi şahsiyetlerinin tesçil .ettirlmemiş olmasından ötürü bu maçlar alâkadar federasyonca anule edildiğinden bu iki okul takımı hariç olmak üzere diğer iki gençlik ekibi arasında İki hafta devam eden ikinci tertip maçlar da sona ermiş ve Ayşekadın kulübü bölge şampiyonu olmuştur.
Bölgemiz spor hareketlerini teşvik maksadile Edime lisesinden yetişenler cemiyeti tarafından şehrimiz oku! ve gençlik kulüpleri arasında spor müsabakaları Urtibedilmiştir. Bu müsabakalar puvan usulü ile yapılacaktır. Maçların galiplerine bu cemiyet tarafından kupalar hediye edilecek ve bu müsabakaların finalleri 23 nisan Milli Hâkimiyet ve cocuk bayramında yapılacaktır. _________’
Başı bos çocuklar
Ankara 15 (Telefonla) — Başı boş çocukların durumunu incelemek üzere aynlan heyet tarafından verilen raporu gözden geçirmesi ve bu konuda bir karara varması için Cumhuriyet Halk Partisi Meclis grupu tarafından bir komisyon seçilmişti. Komisyon bugün öğleden sonra toplanacaktır. '__________
Düğünlerde fazla para harcanmıyacak
Kars 'Akşam! — Valimiz B. Esat Onatiı düğünlerde fazla masraf yapılmasının önüne geçmek için meclise bazı esaslar kabul ettirmiştir. Bundan sonra düğün ve törenlerde eski usule göre fazla para harcanmı-yacak, büyük hediyeler götürülmlye-
Parti müstakil grupu dün toplandı
Ankara 14 (AA.) — C. H. P. Müstakil grupu başkan vekilliğinden:
C. H. P. Müstakil grupu, 14 mart 1945 çarşamba günü, başkan vekili "İstanbul mLlllet vcttll Ali Râna Turhan'ın reisliğinde toplanmış ve gündeme uyularak — evvelki topantıiar-da Dahiliye Bakanı da hazlr bulunduğu halde incelenmiş olan — İç İşleri raporu üzerindeki konuşmalar bitirildikten sonra. İktisat Bakanlığı İş teri görüşmelerine geçilmiş, raportörleri seçilmiş, söz alan üyeler dinlenmiştir. Bu konuya alt görüşmelere devam edilecektir
İzmir enternasyonal fuarına yardım
Ankara 15 (Telefonla) — 1945 İzmir enternasyonal fuarına yardım olmak üzere devlet bütçesine 50 bin lira ödenek konmuştur. Bu yardım ödeneğf mayıs ayında İzmir Belediyesi emrine verilecektir.
Kudüs’te gürültüsüz protesto
Kudüs 14 (A.A.) — Bugün Kudüste herkes İşini bırakmış, seyrüsefer durmuş, mektepler, eğlence yerleri ve lokantalar kapanmıştır, «Gürültüsüz protesto» diye vasıflandırılabllecek olan bu hareket, Filistin kapılarının Avrupalı Yahudilere açık bırakılması lehinde yapılmış bir nümayiş sayılabilir.
* Geçenlerde Köprünün Kadı(öy tekeleelnde Kenan adında bir gazete müvezzilni tekmellyerek denize düşürüp boğulmana sebep olmak suçile tevkif edilmiş olan Köprü başmcnıur muavini Feridun hakkındakl dâva evrakı birinci ağır ceza mahkemesine verilmiştir
Feridunun duruşmasına ayın yirmi Üçüncü günü Öğleden sonra başlanacaktı*
LONDRA ’DA BİR TOPLANTI
Türkiye’nin Müttefikler dâvasına hizmeti
Amiral Kelly, Sir Percy Loraine, Sir Clark, Gl. Godey Türkiye’yi över nutuklar söylediler
Londra 14 (AA.} — 1933 yılından 1930 yılına kadar Türklyede İngtllc-renln büyük elçiliğini yapmış olan Sir Percy Loratne'ln başkanlığında aRoyal Emprle Soclety» de yapılan bir toplantıda amiral Kelly bir nutuk söylemiştir. Harbin dört nazik yılını Türklyede geçirmiş olan amiral Kelly bilhassa demiştir kİ:
Bıiyiik Britanya ile dostluk ve işbirliği Türkiye için sadece bir harb tedbiri değil, uzun vadeli bir riyasettir ve eğer Btlyük Britanya byndan faydalanmak istemezse bizim kaçıracağımız fırsatları yakaamak lçiıı tehalükle pek çok bekliyenler vardır. Türkiye tam gelişme halinde olan bir memlekettir ve harbden sonra uygulanacak bir çok tasaıüarı vardır.
Türkiycnln daha erkrn harbe girmesi İngll terenin siyasi bir zaferi olacaktı. Fakat belki de askeri blı felâket teşkil edecekti, tnglllzler bir kere düşünsünler: Avrupadakl Müttefiklerinden herhangi birisi düşmana üs olacak yerde tarafsız kalabilmiş olsaydı İngllterenin durumu ne kadar daha İyi olurdu. Diğer taraftan Tilrkler Müttefiklere en cömert savaş dişliğin hudutlarını faziaslylç aşan bir çok yardımlarda bulunmuşlardır,
Ingiliz - Fransız - Türk anlaşmasını İmza etmekle Türkiye îtalyaya gem vurmuştur, Öyle bir zamanda kİ İtalyanın müdahalesi Büyük Britanya için bir felâket olurdu
Libya seferinin güç devresinde Türkier biz* tankların ve taşıtların çi kanim asına çok elverişli hususi ge-ınlleçl müddetsiz olarak vermekle ve bunu bilhassa İngliterc-nln bu gibi gemilerden katiyen, mahrum bulunduğu bir sırada yapmakla blK çok cömertçe yardım etmişlerdir. Eğer bu yardım bize yapılmamış olsaydı askeri gayretimiz pek çok gecikmiş olacaktı
Keza ,ufak tonilâtoda harb gemilerine büyük ihtiyacımız olduğu bir sırada Türkiye hesabına İngllterede yapılmış olan Ikl muhriple İki deniz -altıyı bize kullanmak imkânını veren bir anlaşma yaptık kİ bunun bl2c büyük bir yardımı dokunmjıştur.
On iki artanın muvakkat işgalimiz devresinde Türkier bize hayat! ehemmiyette maddi yardımlarda bulunmuşlar vz bu adaları boşaltırken de yine Türklerin yardımı sayesinde kayıplarımız çok az olmuştur.
Türkiye bütün bunları Alman büyük elçisinin şiddetli protestolarına rağmen yapmıştır. Alman büyük elçisinin elinde tarafsızlığa tamamiyie aykırı bu hareketleri gösteren fotoğraflarla dolu bir albüm vardır.
O zamandan beri İngiliz basını Türlüye aleyhinde neşriyat yaparken bile Tiirkler bize Almanların tegall altında bulunan Esre adalarına karşı yaptığımız savaşta yardım etmişlerdir. Eğer Türklerin bu yardımı olmasaydı savaşımız İmkânsız olurdu.» Mihverin Hlndlstana taarruz etmek
teşebbüsleri sırasında «reysin eden hâdiseleri anlatan amiral Kelly, Almanların Kafkasya ya inişine tekaüdüm eden korkulu devrede Turkıye-nln Orta Şark İngiliz cephesine bir kale vazifesi gördüğünü belirtmiştir.
Amiral Kelly, bütün harbin devamı müddctlncc Türkiycnln telâm âlemindeki nüfuzundan da Müttefiklerin faydalandıklarını ve bunun lâyı-klyle takdir edilmeyen ölçüde vuku-bulduğunu belirtmiştir. Amiral Kelly sözlerine devaıpla demiştir kİ:
« Al man yanın zaferinde ticaret veya şahsi menfaatler görenler lsti&na edilirse, Türk milletinin muhabbeti ve temennileri h«p Müttefikler tarafında tecelli etmiştir. Hem öyle ki bu muhabbet ve temenniler işler Müttefikler 1çln iyi gittiği zamandan ziyade-fena gittiği sıralarda daha bariz bir şekil almıştır. Türkier çabuk dost edinmezler. Bunun içindir kİ eğer elde edilebilirse. Tiirk dostluğunun kıymeti daha büyüktür, şu cihet dikkati çekmiştir ki. İngiltere-nln durumu ne vakit karanlık gözükmüşse Türkiye Cumhur Başkam, yahut Başbakanı veya Hariciye Bakanı daima fırsat bularak İttifaka sadakalarını ve nihai zaferimize olan inanlarını teyld^tmlşlerdlr. Ve yine karanlık anlarda Tiirk genelkurmayı 11e yaptığımız konuşmalarda tek bir söz işitmedim.
Daha harbin başında Türkier, sulhun kurulması sırasındaki kargaşalıklarda Türkiycnln Müttefikler İçin kıymetli bir koz olacağını söylemişlerdi. Türkiyenln toprak emelleri yoktur. Fakat Türkiyenln Balkanlar meselesinin herhangi bir hal tarzında ehemmiyetli hissesi olmak gerektir. Türkiye dlğfr Orta Şark meselelerine de «1yi komşuluk» alâkası göstermektedir.
Bu bakımlardan Türkiyenln San Fransisco konferansında bulunuşu İyi karşılanacaktır »
Amiral Kelly'den sonra söz alan ve toplantıya başkanlık eden eski İngiliz büyük elçisi Sir Percy Lor&lne Türk siyasetinin amiral Kelly tarafından yapılan tahlilin} övmüştür
Sir Percy Loralne'den evvel İngiltere'nin Türkiye büyük elçiliğini yapmış olan Sir George Clark de söz almış ve Atatürk’ün bir diktatör olduğu hakkındakl İntibaları cerhetaıiş, Türk Cumhuriyetinin gelişmesini şahsan takibettlğinl söylemiş ve alkışlar arasında ..Türkiye, Cumhuriyeti kuran büyük adamın yardımı ile kendi selâmetin! kendi sağlayan bir memlekettir» demiştir.
Çanakkalede lir İngiliz kolordusuna klimanda etmiş olan general Alekander Godey de Türk milletinin yüksek vasıflarını övmüş ve sözlerini bitirirken demiştir ki: «İngiliz askeri, Mehmetçiğe dalma derin bir muhabbet beslemiş ve daima da besliyecek-tir.ı>
Fransa’da muhakemeler
Mareşal Petain’in muhakemesine yakında başlanacak
Londra 15 (R) — Fransa’nın eski Tunus valisi amiral Esteva-nın muhakemesi dün devam etmiştir. Amiral, mareşal Pâtain tarafından verilen emirlere itaat ettiğini, eğer beraat ederse Gl. de Gaulle’ün idaresi altında çalışacağını söylemiştir. Savcılık ölüm cezası istemiştir, Bugün karar verilecektir. Bundan sonra eski Suriye komiseri Gl. Denz muhakeme edilecektir.
Mareşal Petain gıyaben muhakeme edilecek
Paris 14 (A.A.) — Savcı Mor-net, mareşal PĞtaln'ln gıyaben yargılanmasına iki aya kadar başlanacağını söylemiştir.
Bulgaristan'da halk mahkemeleri tarafından mahkûm edilenler
Sofya 14 (AA.) — Anadolu ajansının özel muhabiri bildiriyor: Pllcvne*-de, üç numaralı halk mahkemesi on ölüm cezası ve dört müebbet hapis cezası vermiştir. Diğer 21 suçlu da bir seneden on beş seneye kadar hüküm giymiştir.
Diğer taraftan öğrenildiğine göre, Gabrovo halk mahkemesi 37 ölüm ve on beş müebbet hapis cezası vermiştir. Diğer 45 suçlu da 15 seneye kadar giden muhtelif cezalara çarptırılmıştır.
Tıbbiyeü!er bayramı
Ankara'da törenle kutlandı
Ankara 14 — 14 mart Tıbbiyeli-, ler bayramı bugün şehrimizde törenle kutlanmıştır. Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Bakam Dr. Sadi Konuğun başkanlığında dok torlardan mürekkep bir heyet saat 10 da Ebedî Şef Atatür-kiin muvakkat kabrini ziyaret ederek bir çelenk koydu. Saat 15 te dil, tarih ve coğrafya fakültesinde bir toplantı yapıtmış, Milli Şefle Bayan İnönü, Meclis Reisi, Başbakan, müstakil grup başkan vekili. Bakanlar. Millet vekilleri, şehrimizde bulunan askerî ve sivil bütün doktorlar, askerî tıp tatbikat okulu talebeleri hazır bulunmuşlardır İstiklâl marşından sonra Konya Millet vekili Dr. Sadi Irmak, Dr. Kâmile Aygün ve Dr. Cihat. Abaoğlu birer nutuk söylemişler, bunu Cumhurbaşkanlığı salon orkestrasının bir konser! taklbetmiş-tlr.
Dün akşamki balo
Ankara 15 (Telefonla) — Tıbbiyeliler bayramı münasebetile dün akşam Ankara Palas salonlarında bir balo verilmiştir. Hasılatı Kızılaya alt olan balo çok parlak ve neşeli olmuştur. Cumhur Başkanı İsmet İnönü He Başbakan Şükrü Saraçoğlu refika-tarile birlikte baloyu şereflendir-mişlerdlr.
Almanyadaki vatandaşlarımız memlekete dönüyorlar
Bugün İsveç'in Göteborg limanından vapurla yola çıkacakların isimlerini neşrediyoruz
Ankara 14 (AA.) — Hükümetimiz tarafından alâkadar hükümetler ntz-dlnde yapılan teşebbüsler neticesinde İsveç bandıralı Drottnlngholm vapu-rlle 15 mart tarihinde Göteborg'dan İstanbul'a müteveccihen hareket edecek olan memur, talebe ve vatandaşlarımızın İsimlerini aşanda bildiriyoruz. İsviçre hükümetinin müsaade-Sile isvlçrcde tahsillerine divanı edecek olan tahminen 200 talebemizin isimleri de ayrıca neşrolunacaktır
1 — Memurların isimleri: Cemal Arsal, Kâzını Akman, eşi MÜkerrcm kızı Birsen, oğlu Yersen, Saffet Orfl Betin, Reeal Basan, B&srı Danlşmend. Efdal Dcrlngil, Nihal Erkman, Galip Evcan, eşi Meliha, oğlu Can. kızı Canan, Galip Eldem, Nc-bil Er tok. Zeki üter, Necati Üter, Jlasan tstmyell, Kemal Koç. Mustafa KayagU, Hikmet Hatlpoğlu, eşi Sablha. oğlu Atla, İsmail Oktay, eşi Ferhunde. Basri Rızan, eşi Pertev, Sait Saipoğiu, Mahmut Şeyda. Füruzan Selçuk, eşi Ayşe, kızı Fatma. Talat Tokçınar, Samlm Yemişçibaşı
2 — Talebelerin isimleri: Dündar Arif, Enver Anar, Lûtfullah Aksel, Aslan Aydı, Mehmet Arsaç. Mazhar Acarbey, Eşrefcddln Aka, Müncl Akıncı, Ahmet Şahlnakh unlar, Salâ-iı addln Akyol, Mehmet Sal m Aksoy, Tomur Alaybek, Kılıç Alpantı ve eşi, Faruk Altınay, Sırrı Araç. Miiîlt An-can, Şahin Ayanlar, Kadri Başaran, Münir Bayazlt, Faik Berberoğlu, Nezihi Berkkan, Sal&haddln Blllmer, Turgut Boduroğlıi, Hallt Bulut. Ener çalak, Ahmet Çaycı. Kâzım Çeçen, Müçteba Çetin*!, Mellne Daduryan, Adrlna Daduryan, özcan Dağdelen.
Necml Derıcloğiu. Bedii Dincel, Esat Doğruer, Ali Suavi Eğince, Mustafa Eylce, Nejat Erimtan. Cemalcddln Ereni, Cihat Evren, Orhan Gtnez, Ham it Geriş. İzzet Göneç. Al! Şiire-Cü. iskir Kesim. Orhan Işık,, Ercüment Kanbcr, Cemal Koçay, Kema-l«ldln Köymen ve eşi. Isa Köyııun, Atllâ Köyihen. Reşit Kutltıayu Süreyya Kutbl, Utarit Kuttji, Foroza Ku'.tıi, C(nül Mum. Salâhsa(lln Malkoç, Tahsin Manlzadc, Haşan Mumcu, Ahmet Narnıan, Hatice Naga, Ali Haydar Nazlı, Eşref Oktan, Nazin Özbıigin, salâhaddin ötkan, Tâki Pehlivanlı, Mustafa Salman, B.-dU Savaş. Ahmet Sonat. Mahmut Huzmen. Şükrü Sucu, Mu lafa Sudar,. Ekrem şibay, 8a)t Şahankait, Hüse-LJL yin Şenkanat MuanunT Ş’nkart. 2.1- Q ya Tan, Bürhaneddin Tansu, îb*anQ_ Taylan, Hüseyin Timur, Mustafa TopfM lucu ve eşi Elzn. Fthi Tokuz, İhsanq_ Tono2, Nejat Türsen. Ahmet dukan, O Nimet UlutuL', Adnan riutıırk, Meh- f-m«t Vlgen, Sedat Ülıu-n. Abûullah q Ünal. Emin l’nalan. Kulbeddin Yu-.— ceaünbül. Sina Yücevardaı. Hikmet
G)
3 — Vatandaşlarımızın kaimleri: > Amazon Angın. Orhan Ak t İm ur, Makbule Bcdiz, Zellha Clbcr. Saffet 9* Engin, eşi Leman Engin. Murat ince- S kara, eşi Sofla İncekara, oğlu ErtMl'*-încekara. kızı Lâle incekara. Mesut tçre, Kem&leddln Kumbaracılar, eşi-O Berta Kumbaracılar, kızı Hllya Kum--g baracılar, Tayylb Okiç. Suad S nglr, Melek 8ayar, Eşref Blpııhloğlu. Dö«4-* mir Tnrı-ud, eşi Elli. Rahim Zeynel- W oğlu e?l Antta f nye
Basın hürriyeti.
Amerika San Fransisco konferansına teklifte bulunacak
Posta tasarruf sandıkları
Ankara 15 (Telefonla) — Büyük Mîllet Meclisine verilen venl posta kanunu tasarısına Posta tasarruf sandıkları kurulması hakkında da bazı hükümler konulmuştur. Banka usullerine göre İş görecek olan bu sandıklara her vatandaş lstirâk edebilecek ve yatırdığı parayı İstediği zaman çekebilecektir. Sandığın merkezi Ankara'da olacak ve bir umum müdür tarafından İdare edilecektir. P. T T umura müdürlüğüne bağlı merkezlerde birer hesap merkezi kurulacaktır. Sandıkların kurulacağı P T. T. kadrosunu genişleteceği irin tasanva buna alt dr hükümler İlâve edilmiştir.
Aynca müvezzllerin 25 liraya kadar olan havaleleri kövterdö sahiplerine ödemeleri ve P. T T. İdaresinin malı olan oosta taşıtlarına yolcu da a’mması karan lastınlrnıstır.
Yunanigtan’ds verem
Atina 14 (A.A.) — Sıhhat Bakanı’ Dr Nikolas Sutis. 18 ile 22 j’aşlan arasında bulunan Yunan genç fazlarının yüzde 75 inin verem hastalığına tutulmuş olduklarını bildirmiştir Bakan, Alman İşgalinin ıstıraplarının halk arasında bir milvon kişinin ölümüne sebep olduğunu ilâve etmiştir. Halkın gerlve kalan kısmının sıhhati de ciddi bir şekilde tehdit altındadır
Alman - İsviçre ticaret görüşmesi neticesi-?, k^ldî
Berne 14 fA.A.1 — Almanya 1!e İsviçre arasında para ve ticaret iş’ert-nln düzene konulması makJtadlyl* yen! bir anlaşma yapılmasına aft mü» zakt-relerln sonsuz frnlrtıüı ro-mri bildirilmektedir.
Vaşington 14 (A. A.) — Birleşik Amerika Hariciye Bakanlığı tarafından dünya basın hürriyetine verilen büyük ehemmiyetin şümulü, dün Ayan meclisi tahkikat encümeninde demeçte bulunan Hariciye Bakan muavini M. Archlbald Maclelsh'ln bu konu etrafındaki sözlerile de öğrenilmiş bulunmaktadır
Amerikan haber ajanslarından biri de. Birleşik Amerika Hariciye Bakanlığının, dünya basın hürriyeti meselesinin halledilmesi konüsunu 25 nisanda San Franctsco’da toplanacak dünya emniyet konferansına bir takrirle arzedeceğlnl haber almıştır. Bu ajansın yayınladığı telgraf San Francisco konferansına verilecek takririn, şimdiki halde, dünya başkentlerini ziyaret etmekte bulunan, Amerikan gazetecilerinin «basın hürriyeti» komitesince çizilen ana hatları muhtevi teklifler dairesinde tanzim edileceğini ve Birleşmiş milletlerin, aşağıdaki üç noktanın temin edilmesini vadey-lemest noktasında ısrarla duracağını kaydetmektedir:
1 — Haber kaynaklarına serbesçe varabilmek.
2 — Muhabere kolaylıklarında tam bir serbesti temin etmek.
3 — Muhabere ücretlerinde eşitlik.
Sovyetlerle Papalık arasında müzakere haberi doğru degıF
Moskova 14 (A.A.) — Romada çıkan Servizıtio înfonnazionl bülteni bundan bir kaç gün evvel, Birleşik Amerika vasıtasile ve în-gilterenin müzaheretile Vatikan-la Sovyet Birliği arasında bir anlaşma akdi İçin müzakereler cereyan etmekte olduğu hakkında bir haber yaymıştır
Tas? ajansı, yukarıda adı geren bülten tarafından yayılan bu haberin katiyen hakikate uymadığını bildirmeğe mezundur.
İngiltere’ye hava akını
Londra 14 (A.A.) — Dün şafaktan bu sabah saat 1 ye kadar Güney İngiltere üzerinde düşman hava faaliyeti olmuştur. Hasarlar ve halk arasında kayıplar vardır.
Harb sonrası iktisadi durumu
Harb sonrası İktisadî durumunu incelemek ve bir karara varmak üzere Ankara. İzmir ve İstanbul ticaret od alan delegeleri bugün saat on beşte İstanbul ticaret odasında toplanacaklardır. Toplantılar bh kaç gün sürecek ve hazırlanacak ranor Ticaret Bakanlığına gönderilecektir. ..........."vefat"..........
Ayandan Müşir Fır t Paşa oğlu Suphi Pasa damadı Ali Fuat Tugay vefat etmiştir Cenazesi yarin öğle namazından sonra Ait-arayda Vâlde camisinden kaldırılacaktır
M/3/1S45 llatlerj
Londra üzerine 1 sterlin 5.32
Nevyork üzerine 100 dolar 130.50
Cenevre 10ü İvâçre Fr 30.325S
Madrid üzerine 100 peaetn 12.&9
Stokholm üzerine 100 kuron 31 1328
ESHAM VE TAHVİiAT
Ergani 5 1933 25.00
tkramlyell 5 938 ?31O
5 İkramiyen M. M. 23 28
«i 7 Milli Müdafâa 19.70
Milli Müdafaa 2 20 40
Milli Müdafa 3 19.23
7» 5 945 Milli Mudafar 1910
Sivas - Erzurum 1 19 70
Sivas - Erzurum 2-7 19 05
T» 7 1941 D Y. 1 19 78
1941 Demiryolu II 20 50
1941 Demiryolu in 3C">3
1941 Demiryolu % 6 98 —
Anaiorfu D. Yolu »t 60 3f.OO
Anadolu tahvili I - ü
Anadolu Mümes, •
Merkez Banknsı 1
T- İş Bankası nama H-75
T- İş Bankası ham. 15^5
Aslan çimento 8 B8
BORSA DtŞINDA
Reşadiye altım 30.35
Gulden S3 M
Külçe altın bir gramı MM
15 Mart 1945
AKŞAK
Sahife 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
Mecnun ile Romeo
Bir tdgraf haberi vat:
Türk tebaası Yahudiler Al-manya'dM temerküz kamplarına gönderilmiş. Diğer tebaamız, harb ilânından sonra İsveç’e, İsviçre’ye gidebilmişse de Yalıudi-I«r aranmış; kamplarda bulunamadığı öğrenilmiş.
Bulunamamak?...
Bunun da mânasını açıkça biliyoruz. Zaten, ajans telgraflarında ■■kitle halinde idam» lan okuyorduk; geçen gün de bir sinemada Rusların çektiği bir ak-tüalite filmini gördük: Kızılor-du, şehirlerden bîrine girerken. Almanlar, kaledeki tekmil mevkufları kimini imalâthanede, kimini avluda derhal yokediyor-lar Cesetler altında kalıp öldü saırlan iki ağır yaralıdan başka kimse kurtulamıyor.
Dünya bu oldu?
. Bir de aklıma bundan bir çeyrek asır evvel, yine Germenlerin memleketinde seyrettiğim «Yahudi kızı» operası geldi. Bu kızcağıza nasıl zuliiın yapıldığını Almanlar. AvusturyalIlar, sanatın prizmasında teessürle, teessüfle seyrediyorlardı. Filânca devirdeki bir Yahudinin elemi onları ilgilendiriyordu.
Bu son harb sırasında felâkete uğranı ş milyonların ıstırabını ed lüyat acaba nasıl aksettirecek?
Bu bahsi arkadaşlar arasında konuşurken, belki de meşhur Remarque’ın «Garp cephesinde sükunet var- isimli eserinin önümüzdeki devrede numune olacağını ileri sürdüler Ondan birkaç misti şiddetli, bu harble mütenasip romanlar, tiyatrolar, kitapçı dükkânlarını kaplıyacakVr. Herkes kapış kapış.
İhtimal hu faraziye doğrudur. Ve hiç şüphe yok, bu harbin gizil kalmış kısımları, casuslukları, kahramanlıktan, hainlikleri, korkuları, müstakbel edibler için büyük bir malzeme ambarı rolünü oynıyacak.
Fakat bîr de. mütareke devrinde hislerin ruhî haletimiz var: îilsile halinde devam edip umumi harble Osmanlı devletinin yıkılmasına sebebolan o sarsıntılardan sonra, artık kimse gürültülü, patırtılı sözleri dinlemek istememişti. Bilâkis, kulaklar, en munis, en tatlı nağmeleri aramağa başlamıştı: ■
Nedim, ikinci şöhretine o devirde kavuştu. Yahya Kemal, ruhları dinlendirdi Faruk Nafi-1H1. Orhan Seyfinin de lirik nağmeleri le dikkati çektikleri devre yine o devredir. Ana dizine başı-fu kovar gibi, yâr’in boynuna sa-nlir gibi, beşeriyet ihtimal ki yine şarkta Leylâ ile Mecnun, garpta Romeo He Juliette nağmelerini arıyacaktır.
Bizde de. başka yerde de böyle olacağını kuvvetle tahmin edebiliriz. Ayrıca da şunun için ki. lirizm, son edebiyat okullarında Mten solda sıfır kalmıştı. Ruh-~'r bu telden gelen seslere susamıştı. Hârbfle. Mecnun ve Romeo, ■evginlerinden uzak kalmış, hic-Çsıı çekmiştir. Galip nerde. hicranın. askın perdesi olacaktır.
Ve İsabet de olacak. . Zira, bunca facianın kanlı hâtırası, ■man, tekrarlana tekrarlana İnsin ruhlarının derinliğinden kei’grenler hasıl etmesin! Aşk. gönüllere hâkim olsun! Fırtınadan sonra günlük güneşlik! Geceden sonra eıindiiz! Kıştan sonra bahar! (Vâ - Nû)
Bakkallara zeytinyağı verilmesine devam ediliyor
Ticaret Bakanlığının 500 bin kilo zeytinyağının İstanbula derhal göıı-*-ıl!mesl hakkında Tarlş'e verdiği mr.ir yerine getirilmeğe başlanmıştır. Şehre getirilen R bin kilo zeytinyağı (b n perakendeci bakkallara tevzi edilmiştir.
Yalnız dün Beyoğlu mıntakasında-kl izinli bakkallara 25 bin kilo yağ dağıtılmıştır. Bu haftaki tevziat, ge-c«n haftaya nazaran daha bol miktarda yapılmaktadır Bugünlerde t-op-Xrcı yağ tüccarları ve bilhassa Tariş Mrvtnidan İstanbula çok miktarda zeytinyağı getirilmesi beklenmektedir ____________
Kars’ta ilk öğretim
Kara (Akşamı — Maarif kalkınmasına hızla İştirak eden İlimizde ilk öğretim çağındaki öğrenci »ayısı 4geen yıla nispeten yüzde kırk kadar nrtmıM.ır. Bununla da İktifa etmlyen maarif müdüril B. İbrahim Ertuğrul k^Müara özel sınıflar açtırmış ve bu sınıflara devam eden öğrenci sayısını sekiz yüze kadar çıkarmıştır. Bu Özel sınıflardan şehrin iki İlk ojcuiunda da bu hafta içinde açılmış no öğrenci kaydolunmuştur.
EHIR HABERLERİ
İthalât malları
Birer birer dağıtma çerçevesi içine alınıyor
510 numaralı kararnameye göre İthalât mallarının İthalatçıdan çıkıncaya kadarkl durumunu gözden geçirmek üzere birkaç büyük şehirde milli korunma teşkilleri kurulmuştur.
Mallar, ithalâtçıdan çıktıktan sonra kontrol vazifesi, vilâyetlerdeki milli | korunma teşkillerine geçmektedir. | Vilâyetlerdeki millî korunma teşkll-lerl, yerli üretimin kontrol» ile de 1 vazifelidir.
Son günl-rde ithalâtın azalması üzerine ithalât eşyaları üzerindeki saklamalar çoğalmış, mallar kara borsaya düşürülmüştür. Ticaret birlikleri genel sekreterliği, bunun üze-ılne harekete geçerek ithalâtçının getirdiği mallar üzerinde kara borsa yapmasına engel olunmasına çlışma-ğa başlamıştır.
Fazla ihtiyaç gösterilen ve miktarı az olan İthalât malları dağıtıma tabi tutulmuştur. Bir kısım mallar birer birer dağıtma çerçevesi İçine alınmaktadır. İthalâtçıya 510 numaralı kararnamede gösterilen kâr verilmek suretlle malların tamamı ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır.
Dağıtma başladıktan sotıra bazı İthalâtçılar bu şekle İtiraz ederek dağıtma yüzünden mallarının ellerinde uzun müddet bırakıldığını, halbuki bunları derhal devredip yen! siparişlere girişileceğinden bu halin ticaretlerine sekte vurduğunu ileri sürmüşlerdir. Ticaret birlikleri genel sekreterleri malları en kısa zamanda dağıtmağa tabi tutarak bu şikâyetleri önlemeğe çalışmağa başlamıştır.
D grupu resim sergisi
D grupu ressamları İstiklâl caddesinde Karlman pasajı karşısındaki resim galerisinde husus! bir sergi tertibetmişlerdlr. Sergi 16 martta açılacak, 31 mart 945 akşamına kadar devam edecektir.
Abutefendi hanı cinayeti
Suçlu dün cürmünü itiraf etti
Umumî meclis bütçe müzakeresine başladı
Sivrisineklerle mücadele lüzumu etra-
fında bir çok hatipler söz söylediler
II Bir çırpıda.
Ayağa basmak...
Balık ihracı
Yunanistan’a göndermek imkânları araştırılıyor
Evvelki gün Mahmutpaşada Abutefendi hanında öldürülen odabaşı Petürgeli Yunusun kaa-tili Erdoğan ile, bu kavga esnasında bulunan Nureddin dün akşam geç vakit adliyeye teslim edilmişler ve nöbetçi sulh ceza yargıcı B. Hakkı Yaşar tarafından sorguya çekilmişlerdir.
Bir emprime atelyesinde çalışan ve on dokuz yaşında olan Erdoğan, zabıtada Yusufu kendisinin öldürmediğini ileri sürmüşse de dün yargıç huzurunda bunu itiraf etmiş ve demiştir ki:
«— Ben Abutefendi ham önünden geçiyordum. Aynı semtten tanıdığım Nureddini bir kaç kişi döküyorlardı. Ben müdahale edip kurtarmak istedim. Bu sırada odabaşı Yusuf bana bir yumruk attı. Ben de hırsla bıçağımı çekip korkutmak İçin bir defa vurdum ve bıçağı atarak kaçtım. Fakat az sonra yakaladılar.»
Yargıç evrak arasındaki maktule ait raporu okudu. Bunda bıçağın bacaktaki şiryana İsabet edin fazla kan kaybetme neticesi derhal öldüğü bildiriliyordu.
Diğer sanık Nureddin de vakayı şöyle anlattı:
— Kız kardeşim Hayriye, Abut efendi hanında çalışan kocası Ahmet ile kavga etmiş, eniştem kardeşimi doğmuş. Kardeşim de «ağabeyime söyliyeyim de o sana gösterir» demiş,
Bu hâdiseden sonra ben Abut efendi hanının önünden geçerken eniştem beni yakaladı, ve kardeşimin onun tehdidine karşı bana ne yapacaksan yap bakalım. dedi. Orada yumruklaşmağa başladık. Ahmedin tarafından olan adamlar bana hücum ettiler. Bu aralık odabaşı Yusuf: «Ah yandım! diyerek yere düştü. Ve az sonra Öldü. Onu kim vurduğunu görmemiştim. Fakat sonradan beni semtten tanıyan Erdoğanın müdahalesi ve Yusufun ona bir tokat vurması dolayjsile Erdoğan tarafından vurulduğunu öğlendim.»
Yargıç; bu sorgulan müteakip Erdoğanın tevkifine ve Nureddı-nin serbes bırakılmasına karar vererek evrakı savcılığa iade etti.
Umumi meclis dün B. Faruk Derelinin başkanlığı altında toplanmıştır. Encümenlerden çıkan bazı mazbatalar kabul edilmiş, bundan sonra bütçenin müzakeresine başlanmıştır.
Bıitçe encümeni 1945 senesinin İl ve Belediye gelir bütçesini Belediye Başkanlık makamlle Daimi encümenin teklifi gibi 15,414,831 lira üzerinden bağlamıştır. Bu suretle İl kısmı geçen yıl bütçesinden 3.468.820 Ura fazlaslle 4,785,082, Belediye kısmı da 1,743,239 Ura fazlaslle 10,628,849 Ura olmak üzere bütçenin umumi tutarı geçen senekl bütçeden 2,090,059 lira fazl asile 15,414.831 liradır.
Encümen, halk dileklerine yer vermek üzere bu senekl bütçede incelemelerine bir kat daha ehemmiyet verdiğini, ancak gereken İhtiyaçlarla maddi imkânlar arasındaki farkın çok büyük olduğunu, yalnız yollara alt halk dileklerine cavap vermek kabil olsa, bütçenin senelik tutarının bile yetmiyeceğinl kaydetmektedir, Encümen, halk dilekleri arasında yeniden yirmi llkmektep binası İnşası İstendiğini ve bunun İçin altı milyon liraya İhtiyaç bulunduğunu, halbuki mali durum bakımından buna imkân bulunamadığını da zikrederek yeni mektep binası inşası için bütçeye tahsisat kanamadığını tasrih etmektedir, Gene bütçede heli. su, elektrik ve saire gibi halk dileklerine de yer verilemediği bildirilmekte, ancak su meselesi hakkında hükümetin yardım teşebbüsünün bir an evvel neticelenmesi için şehir namına temenni edilmesi İstenmektedir
Bütçenin mukaddemesl okunduktan sonra âzadan B. Zahit oral. bu senekl Belediye bütçesinin on milyon Ura üzerinden bağlanmasının ' ‘‘ sormuş. Bütçe encümen! muharrir! B. Cemaleddin Fazıl Er-tan. her rakamın hesaba dayanarak konulduğunu söylemiştir.
Encümen reisi B. Halli Hilmi Uyguner — ( Arkadaşımız bütçeyi olcu-yaydı, /bunu sormazdı; bütçeye ilâve edilen tablolar bunun sebebini daha açık göstermektedir. Rakamlar, gelişigüzel şişirilmiş şeyler değildir.» dedi.
B. Zahit Oral. cevap vererek dedi ki- .
— Ben kendilerine nazik bir tarzda ve hürmetkârane sordum. Bana asabi. ağır bir şeklide cevap verdiler. Burası İstanbul halkının meclisidir. İstanbul halkına cevap vermek mebcu-riyetindeyiz. Bundan sonra ben bir şey sormıyâcağım. Halka Bütçe encümeni cevap versin.
B Hlll Hilmi Uyguner. her türlü suallere cevap vermeğe encümenin hazır olduğunu, bu tarzdaki münakaşaların da faydalı olduğunu söylemiştir.
Bundan sonra B, Atıf Ödül söz alarak halk dileklerinin tahakkuku için kazalara dağıtılacak paranın — geçen sene yapıldığı gibi — diğer âcil İhtiyaçlara tahsis edilmemesini rica etmiş, Kapalıçarşının tamiri mahsine geçerek bütçeye konan 50 bin liranın bir başlangıç olup olmadığını ve hattâ yapılan keşfe göre. İki yüz bin lira da yetmiyeceğinl söylemiştir
Vali ve Belediye reisi Dr. LÛtfi Kır-dor, Çarşının binlerce İnsanın malı olduğunu, şimdiye kadar formalite ve malzeme, bilhassa çimento darlığından bu İşe başlanamadığını, mamafih formalitenin tamamlanması imkân dahiline girdiğinden. Çarşının tamirine simdi imkân bulunabileceğini söyledi.
Bıitçe encümen! reisi B. Halil Hilmi Uyguner. şu İzahat iverdi:
«Bu sene başlanmış yoUarın tamiri İçin 320 bin, kazalardaki yollar İçin 980 bin, helâ inşası İçin 40 bin, sıtma mücadelesi için Vilâyet kısmına 15 bin , verem sanatoryumlarındaki yatakların arttırılması için 15,870, Ada çamları İçin 3800 Ura zanımile 5 bin, şehrin temizliği çln 80 bin lira fazlaslle 400 bin, şehirdeki sivrisineklerle mücadele için 10 bin lira zamml-!e 21660 Ura tahsisat ayrılmıştır.
B. Kâzım Şlnasl Dersan, halk dileklerine temas ederek dedi kİ:
«Halk dileklerini yerine getirmek ve mahalli İhtiyaçları karşılamak üzere geçen sene 11 kaza İçin 477 bin lira ayrılmıştı. Makam, bu paranın 114 bİR lirasını Beyoğluna, 24 bin lirasını Eyübe, 30 bin lirasını da Üskü-dara ayırmıştır. Bu rakamlar üzerinde durmak İstiyorum. Mecliste Eyubü temsil etmek şerefini haizim. Beyoğluna 114 bin lira ayrılırken çok acınacak ve elim vasiyette olan Eyübe 24 bin lira ayrılması hiç da doğru de- i filidir. Bu sözümle Beyoğlu aleyhtarlığı yapmıyorum. Maksadım, EyÜbÜn acınacak vaziyetin! anlatmaktır. Binaenaleyh bu senekl tevziatta, hakiki ihtiyaçlar göa önüne alınarak Ihtiya- I ca göre para almayanlar himaye edilsin.» |
B. Halil Hilmi Uyguner, İstanbulun t bir kül olduğunu, şehirde bir hareket -
Yftnl mevsim balık ihracı aylarına yaklaşılmaktadır, önümüzdeki aylarda torik ve palamutun bollaşması ve çiroz haline giren uskumruların Boğazdan geçişi bağlıyacaktır.
Balık İhraç İmkânları azalmıştır. Bulgaristana gönderilen balıklar az tutarda olduğu gibi Filistin de dûnmuş ve taze balıklarımızı yiyecek durumda değildir. Balıklarımıza yeni mahreç bulunması İcabetmektedlr.
İstanbul balık ihracatçılarından üç kişilik bir heyet Ankaraya gönderilmiştir. Heyet, balıkçılar cemiyeti reisi B. Yusuf Yarar, B. Veysel Çakır ve B Nihat Hamamcıoğlundan mürekkeptir Ticaret Bakanlığı İle temas edilerek Yunanlstana, parası bilâhare ödenmfk veya karşılığı balıklar teslim edildikten sonra ödenmek üzere btılık İhracın^ İzin verilmesi istenecektir.
Yun anlatan dan zcytLnyağı ve diğer bazı mallar da getirilmek. İstendiğinden hemen balık şevkine geçildiği takdirde bunların vaktinde getirilmesi kabil olacağı kanaati beslenmektedir.
sebebini mazbata
bulunduğunu, bir İnsanın günde beş kazadan geçtiğini söyllycrek, B Kâzım Şinaslyc İtiraz etmek istemiş. B. Kâzım Şinasl Dersan da:
«Kendilerinden rica ederim: lütfen bir fırsat bulup Eyübli dolaşsınlar, sonra gelecek sene gene konuşuruz,» demiştir.
Bundan sonra bütçe bölümleri birer birer okunarak kabul edilmeğe başlanmış, doktor bayan Semlramls, Vilâyet kısmında sıtma mücadelesi İçin konulan on beş bin Uranın yetmediğine işaret ederek, bu İş için on bin Hra daha tahsisat konulmasını teklif etmiştir.
Belediye Sıhhat müdürü Dr. Osman Salt, şehirdeki sivrisineklerden şikâyet üzerine ekipler hazırlandığını, bu sene de hazirandan itibaren yeniden mücadeleye girişileceğini söylemiştir.
Dr. Turhan, sivrisineklerden yapılan şikâyetlere lştlrâk ederek, sıtmanın her tarafta mevcudolduğunu, büt çeye konan tahsisatın Sıhhat Bakanlığı emrine verilerek bu mücadelenin Bakanlık tarafından yapılmasının daha muvafık olacağı mütalâasında bulundu,
B. Halil Hilmi Uyguner. bütçenin yedi aylık olduğunu, maamatlh İhtiyaç görülürse bu ödeneğin arttırıla-bileceğlne işaret etti.
B. Atıf Ödül — «Sivrisinek İstilâsı o şekil almıştır kİ, İstanbulun sıhha* ı—— ti, İstirahatı tehdit altındadır. Bunu dö sud. İst Prevuayans handj önlemek İçin mücadeleyi bütün şehre 'A- Baker» jıülyen, oal. Bahtiyar han-teşmil etmek lâzımdır.» dedi.
Bu mütalâalardan sonra VaU ve Belediye reis! Dr. Lûtfl Kırdar cevap vererek. Vilâyet bütçesine konan bu paranın şehirdeki sivrisinek mücadelesi İçin olmadığını. İstanbul şehrinin merkezinde sıtma bulunmadığını, bu paranın köylerdeki sıtmalı mıntaka-lara dağıtılan kinin ve emasll ilâçlar. İçin bir yardım teşkil ettiğini söyledikten sonra:
«Bütün şehirde sivrisinek mücadelesi yapmak büyük bir para işidir. Mücadelenin bütün şehre teşmilini Sıhhat Bakanlığına kabul ettiremedik. Sivrisineklerin faaliyetine kati surette nihayet vermek biraz da bir İmar -İşidir, Nişantaşı ve Maçkada bostanlar. açık çukurlar fazladır. Buraları İmar edilince bu çukur yerler de kalkacak ve sivrisineklerin faaliyeti gitgide azalacaktır.» demiştir.
Meclis üyelerinden B. Hamdl de bu mücadele İşinde sıhhiye teşkilâtlle beraber nafla ve kanalizasyon teşkilâtının da birleşmesi lüzumundan bahsetti ve Edlmekapı ve havalisinin de sivrisinek İstilâsı altında bulunduğunu söyledi.
Bundan sonra bütçenin diğer kısımları münakaşa edilmeksizin tasvl-bedilmlştir. Meclis, dün Vilâyet kısmının müzakeresini tamamlamıştır. Bugünkü toplantısında da Belediye kısmının müzakeresine başlıyacaktır.
Satışa cfkarılan ithalât malları
Taksim Cumhuriyet meydanında Ruşen Şad a fargo yedek akşamı, Ga!. Sigorta handa Imperlal Kcmikala bikarbonat do sud. karbonat dö sud ve sud kostik, Feriköy Ergenekon caddesinde Atlantis Lcvanta bikarbonat dö sud. İst. Prevuayans handa G. ve ' A. Bakere sülyen, Oal, Bahtiyar han-| da Hayrı Tamana yazı mürekkebi v* nebati z-umk, İst Yeni Postane cad. No. 129 da Emine Kınalıya karbon kâğıdı, Bahçekapı Anadolu han altında İzmir manifaturaya saten.
KÜÇÜK HABERLER
Yakında dağıtma başlanacak
Kimin olduğunu pek hatırlamıyorum — galiba Mopasanın olacak — vaktilç okuduğum bir hikâyenin biitiin mevzuu bir masanın altında geçer. Hikâyenin başlıca kahramanlan kunduralardır. Onlar birbirlerine kompliman yaparlar, birbirlerine hislerini söylerler, birbirleri le anlaşırlar. Daha doğrusu, kunduraları vasıtasilç konuşan masa başındaki erkekle kadındır Onlar bütün duygularını ayaklarındaki pabuçlar vasıtasilç unlatırlar. Kunduralarile birbirlerine ilânı, aşk ederler. Genç kadın hırçınlığını, kaprislerini zarif kunduralarile anlatır. Velhasıl masanın altında kahramanları kunduralar olan hararetli bir aşk romanı geçer. Ve bu macera, tıpkı Ameri, kan ask filimlerinde olduğu gibfcb sonunda tatlıya bağlanır. K,ınP duralar burun buruna — hattP-üstüste — sevişirler
Muharrir şöyle ilâve eder: Va^fc kıa bu esnada kunduralar epeyce* hırpalanmıştır. Fakat aşkta da£— kalb yaraları yok mudur?. V— son satırları şöyle biter:
Aşk isterse insanları iskarpin-(Q lerinden de konuşturur. Ve lâzım> geldiği zaman iskarpinlerinizlefO konuşmasını bilmiyorsanız vazıkfl) size..»
Fskj âşıklar İskarpinlerde dik^ dökmüş, hattâ karşısındakilerep şiir söylemiş olabilirler. Fakat— bugünkü kundura fiatlerile böy^j le bir sev yapmağa katiyen im»ö kân yoktur. ™
Kundura boyasının 35 kuruşair bir iskarpinin 50 . «0 liraya dıığır bir zamanda artık âşıklar avakkabtlarilc konuşamazlar sa-njnm. Hattâ acayip, iktisadi he-sanlar yapmakla meşgul olan bir ahbabımız peçen gün:
— Bir ayağa basmak, basanın şiddetine göre, kundura üzerinde, bugünkü ayakkabı fiatlerine nazaran 14 kuruşla 40 kuruş arasında tahribat yapmaktadır. Fakat bozan cok şiddetli vuruşlar kundurada 80 kuruş hattâ daha fazla tahribat yapabilir... demişti.
Arkadaşımızın hesabında tuttuğu esasın ne olduğunu bilmiyorum. Lâkin eskiden kalabalıkta avağa basmak hir dikkat ve nezaket meselesiydi «Affedersiniz» dive geçerdiniz. Kazaen ava-ğına bastığınız insana özür diledikten sonra artık mesele kalmazdı. Bugün öyle mi?.,. -Artık bu iş bir dikkat, bir nezaket meselesi halinden çıkıp, âdeta ayağa basmak hafif tertip bir suç olmuştur. Basılan kundurasının burnuna bakıp hattâ bu işin kendisine kaça malolduğunu ktı-rusile. lirasile hesap edenler bulunduğuna göre artık bir «par-don«. bir «affedersiniz« sözü de yaptığınız şeyi Ödemeğe kâfi değildir.
Ben kendi hesabıma tramvayda böyle müthiş ve korkunç bir kaza yapacağım dive ödüm patlıyor.
Lâkin dikkat ediyorum — bilhassa kalabalık tramvaylarda — «kunduraya itina» umumi bir hal almış değildir Siz başkasının ayağına basmamak için manevralar yaparken sevgili kunduralarınızın ayaklar altında kaldığını görüyorsunuz. Harb iktisadiyatı bütün dünya şehirlerinin dııvarlarna acayip vecfzeler as-tırttı. Bunların yanına en mühimini olarak şöyle bir levha yakışır: «Ayakkabıya saygı ve dikkat».
Görülüyor ki zemane âşığının kunduralarile konuşmasına imkân yoktur. Bugün «âşıkane bir ayağa basış» cüretine kalkan âşığın âkıheti hakikaten korkunçtur...
Hikmet Feridun Es
Vc2
W
' ir Maarif müdürlüğü muamelât müdürlüğüne tâyin edilen Bolu maarif müdürü B. Cemil Gökdenlz gelmiş, vazifesine başlamıştır.
ir İstanbul bölge sanayi birliği, bûtüıı sanayi zümrelerini toplantılara çağırarak lstLhsali çoğaltma yolunda kararlar almağa başlamıştır. Her gün sanayicilerin bir zümresi toplanarak sanayi birliği genel sekreteri B. Hallt Giileryüzü dinlemekte, ondan sonra fikirlerini söylemektedirler. Dün mensucat fabrikatörleri toplanmıştır. Bugün demir sanayii He meşgul olanlar toplantıya çağırılmıştır.
Toplantılarda her sanayi zümresinin verimini arttırması İçin ne gtbi tedbirlerin alınması lâzım geleceği ve hükümetten beklenilenler tesblt edilerek bir rapor halinde İktisat Bakanlığına gönderilecektir.
ir Hukuk ve iktisat fakültelerinin İkinci devre doktora imtihanları yaz sömestri İçinde yapılacaktır. İmtihana girecek fakülte mezunlarının yarına kadar mensup bulundukları fa-kütle kalemine kaydedilmeleri ve harçlarını yatırmaları lâzımdır.
* Nisanın birinci günü üniversite ve yüksek okullar arasında yapılacak olan 5000 metrelik kır koşusuna hazırlık olmak üzere 19 mart pazartesi günü, fakülte atletleri arasındaki seçmede derece alan atletler 1 nisanda icra edilecek kır koşusuna gireceklerdir.
* Belediye vazifesi gören emniyet 6 ncı şube memurları tarafından muhtelif esnafın İş yerlerinde yapu lan kontrollar sonunda şoför ve; arabacılar da dahil olduğu halde, suçlu görülen 485 kişi hakkında zabıt tutulmuş, 112 Ura para cezası alınmıştır. Kontrol edilen 10 fırından bazılarında noksan tartıda bulunan 248 ekmek müsadere edilmiş. 400 simit imha edilmiş ve Fatihte bir satıcı milli korunma mahkemesine verilmiştir.
it Almanyada katledilen Yahudile-rin matemini tutmak üzere Vaşlng-tonda verilen bir karar, şehrimizdeki Yahudilere de tebliğ edilmiştir Şehrimizdeki Musevller, bu münasebetle dün dükkânlarını kapıyarak Hahamhaneye gitmişler ve bu umumi mateme İştirak etmişlerdir.
ı:
Ekmek kartlarındaki O harflle nüfus başına birer makara verileceği yazılmıştı. Ticaret Bakanlığının İstanbul İhtiyacı İçin ayırdığı makaraları umumi mağazalar anonim şirketi alacak ve münasip göreceği vasıtalarla halka dağıttıracaktır. Dağıtıma yakında başlanacaktır. Sü-merbaıık tarafından ekmek kartlarının P harflle de nüfuz başına beşer metre pamuklu mensucat dağıtılacaktır. _____________
Koyun eti darlığı devam ediyor
Koyun eti darlığı devam etmektedir. Alâkalılar bunun mevsim icabı olduğunu ve bol kuzu kesildiği İçin koyunun az getirildiğini söylemektedirler. Mezbahada kesilerek perakendeci kasaplara satılan koyun etlerinin kara borsaya intikal etmemesi için dükkânlarda sık sik kon-trollar yapılmakta ve yolsuz hareket edenler mili! korunma mahkemesine verilmektedirler. Dünkü kesimde Mezbahada 600 koyun, 1500 kuzu ve 360 ............ ...............
büyük ba? hayvan kesilmiştir.

Şark Demiryolları memurlarının dâvası
Eski Şark Demiryolları kumpanyası menıurlarlle müstahdemlerinden 2000 kişi İle şirketin tasfiye kurumu arasındaki yarım milyon küsür liralık ikramiye ve tazminat dâvası, İstanbul birinci ticaret mahkemesince dün temyizi kabil olmak üzere bir hükme bağlanmıştır. Buna göre memur veya müstahdem durumlarında olan şirket mensuplarına, her hizmet senesi için en son aylıktan tutarının yansı üzerinden tahslsatile beraber hesap ya-
Merhum Ali Kami Akyüz için ihtifal ölümünü esefle bUcÜrdjğlmla İstanbul millet vekili ve eski Darilşşafaka llaesl müdürü B. AH Kâml Akyüz İçin D&rüşşnfaka mezunlan cemiyeti bir İhtifal tertlbetmlştir. İhtifal, cuma günü saat on yedide Eminönü Halkövüıde yupılacaktır.
Daritşşafaka «lisesi talebeleri, lisenin eski ve yeni mezunlan ile merhu- . .
mim akraba ve dostları ihtifalde ha- pılarak ikramiye ve tazminat zır bulunacaklardır. | ödenmesi uygun görülmüştür.
Seyyar helvacının kaatili tevkif edildi
On İki gün evvel Kâğıthane köyü civarında Dikilitaş mevkiinde seyyar helvacı îlyas Keteni öldüren Süleyman dün adll-yeye verilmiştir.
Süleyman, verdiği ifadesinde maktul tarafından taarruza uğradığını ve bunun nişaneleri olmak üzere elinin üzerinde yaralar da olduğunu ileri sürmüş bu sebepten dün adliye doktoru Kâmil Ünsalan tarafından muayene edilmiştir. El üzerinde tırmıklanıl uzun bir mücadeleyi gösterecek mahiyette olmadığı anlaşılmış ve Süleyman, hakkında verilen tevkif ka varile Cezaevine gönderilmiştir.
Bahlfe 4
AHŞAM
15 Mart 1945
KARAR ZAMANI
| Yazan: SUMNER WELLS |
BİRİNCi KISIM BEŞİNCİ BAHİS
İhtilâf sahaları
Balkan'ar'da büyük devletler arasında rekabet — Balkanlar için kurtuluş yolu
Kolonya -Dresden
Harabolan bu iki şehir Almanya’nın en güzel ve mamur iki parçası idi
Cellophane şeridiyle
8 saat devamlı bir konser
Bulgaristan
Bulgaristana bırakılan topraklar, BuJgaT latanda derhal daha fazla arazi iddialarını ortaya çıkardı. Bunun neilcesl olarak, Bulgarlstanın Romanya, Yugoslavya ve bilhassa Yu-nanlstanla olan münasebetleri derin surette sarsıldı. Rusya Bulgarlstanın mânevi dostu olarak telâkki edilir. Buyrün de bu beyledir. Hatta Buiga-rlstanda Coburg hanedanının hüküm sürmesi ve mihver devletlerinin Bul-garlstanı bir defa daha Almanyanın peyki yapmağa muvaffak olmaları, halktaki kökleşmiş Rus dostluğunu giderememiştir. Bu harb boyunca dahi Bulgar - Sovyet resmi münasebetleri muhafaza edilmiştir Nazllerın hükmü altında bulunan Bulgar hükümeti bile Rusya İle münasebeti kesmenin doğuracağı kıyamı göze nl-ms^n cesaret edememiştir.
Balkanlarda büyük devletler
Balkan memleketleri çoktan beri büyük devletler arasında bir rekabet sahası olmuştur. Yalnız blrblrile çarpışan siyasi nüfuz ve rekabet değil, aynı zamanda ticari ve mali menfaatler de Balkan memleketlerinde geniş bir faaliyet sahası bulmuştur Ecnebi sermayesi, Romanya ve Ytı-goslavyada petrol ve maden kaynaklarının süratle İnkişafını mümkün lalmış, fakat aynı zamanda bu memleketlerde rüşvet ve suiistimali arttırmıştır. Bu yabancı malî menfaatler istikrarsızlığın da mühim bir Amili olmuştur.
Bütün Balkan memleketlerinde yaşama seviyesi acınacak derecede düşüktür. Bulgaristan, hemen de tamamen bir ziraat memleketidir. Roman-yada ve Yugoslavya da halkın maişetinin temeli ziraattır. Almanyanın. İkinci cihan harbinden evvelki üç sene İçinde Balkan işlerinde üstün vaziyet temin etmesi bu sayede mümkün olmuştur. 1930 senelerine doğru, gıda maddeleri İstihsal eden başka memleketlerde ziraatın makineleştirilin esi. ve külliyetli İstihsal slstemi-" nln kabulü. Balkan çiftçileri için, mahsullerine dıs pazarlan tamamen kapamıştı.
Buhran. Mitlerin İkinci cihan harbini hazırlamakta olduğu sırada en keskin devresine varmıştı. O vakit Almanya Balkan milletlerine aynı mübadele anlaşmasını teklif eti Bu sayede Balkan milletleri mahsullerinin bir kısmım elden çıkarmak imkânını bularak, mail iflâstan kurtulacaklarını umuyorlardı. Bu sebeple Dr. Şaht'ın kendilerine teklif ettiği ticaret sistemini kabul ettiler. Kısa bir zaman sonra Almanya Balkan pazarlarına hâkim olmuş bulunuyordu. Almanya, 1936 dan 1938 yılma kadar Romanya ve Bulgaristan a. bu memleketlerin ithalât yekûnunun yüzde kırkı nispetinde mal göndermişti. Halbuki ondan evvelki seneler bu memleketlere gönderdiği mal ancak yüzde yirmi nispetinde İdi Bu İktisadi kontrol sayesinde Almanya, bu memleketlerde kendisi İçin daha ziyade mühim olan siyasi kontrolü da temine muvaffak oldu.
O vakitler Amerika, Avrupada nazi hâkimiyetini önlemek İçin müspet bir siyaset teldbelmlş olsaydı, gene Balkan memleketlerine Alman ticaret anlaşmasını bozacak bir teklifte bulunamazdı. Çünkü Amerikan ticaret anlaşması programı müspet olmakla beraber, ameli kıymetten mahrumdu. Balkan milletleri İçin hayatî kıymeti olan zirai mahsullere Amerikanın İhtiyacı yoktu. İngiltere ve Fransa Lse, kendi topraklarında zirai İstihsali pahalı bir surette arttırmak İçin sıkı bir siyaset tutturmuşlardı. Bu sebeple onlar da Almanyanın iktisadi slyasetllp mücadele edecek vaziyette değillerdi.
Balkanlar için kurtuluş yohı
Bütün Balkan meselelerinin temeli halkının fakru sefaletidir. Bunların siyasi müstakar hükümetler kurabilmeleri ancak bu memleketlerde yaşama seviyesini yükseltmekle mümkündür. Odları siyaset ve iktisat bakımından aşağı vaziyete düşüren dış tesirlere ancak bu sayede mukavemet edebilirler. Hepsinin inkişaf kabiliyetleri ancak bu sayede kendilerine geniş bir saha bulabilir.
Fakat İki harb arasında olduğu gibi, iktisadi engeller mevcut oldukça. Balkan memleketlerinde hayat »eviyesini yükseltmek ümidi yoktur. Bu mesele, ancak Balkan memleketleri arasında bir gümrük birliği kurmakla halledilebilir. Harbden sonra Balkan milletleri için daha ziyada lâzım olan şey ise, Sovyet Rusyamn da kısmen veya tamamen İştirak edeceği bir iktisadi birliktir. Böyle bir birlik.
gümrük hudutlarını kaldıracağı gibi kooperatif bir usul İle bölgeler arasında iktisadi İnkişafı kolaylaştıracaktır. Hava, deniz ve kara münakale hatlarının müştereken İdaresi ğe-rek Balkanlar İçinde, ve gerek dış ticarette ticarete mâni olan lüzumsuz engelleri ortadan kaldıracaktır.
Tuna havrası
Tuna boyunda büyük elektrik merkezleri kurmak imkânları hudutsuzdur. Bütün şarkî Avrupa memleketlerini aşacak olan bu elektrik merkezlerinden elde edilecek muharrik kuvvetle yirmi sene içinde bu havzada yeni bir sanayi medeniyeti kurmak mümkündür
Amerikada Tennessee vadisinde bu yolda elektrik merkezleri kurulmasına başlandığı zaman, bir çokları bu fikirle alay etmişti Bu plânı ortaya atan Roosevelt ve Norris'l hayalcilikle İtham etmişlerdi. Fakat bugün Amerikan milleti, bu tecrübeden nasıl yüz binlerce vatandaşımızın faydalanmakta olduğunu gözlerlle görmektedir. Böyle kooperatif anlaşmalarla. istihsali hem teksif etmek. nem de mahsulün nevilerini arttırmak mümkündür. Böyle bir plânın teklifi halinde elde edilecek ucuz elektrik sanayi istihsalini de arttıracak ve hayat şartlarının düzelmesin hizmet edecektir. Fakat bu gayeye varmak İçin, bu havzada bulunan memleketler arasında serbest ticaret, sermayenin serbestçe hareketi, ve münakalâtı müştereken kontrol husus-lr.nnda bir anlaşmaya ihtiyaç vardır.
Şarki Avrupada bu anlattığım tarzda esaslı bir anlaşmaya mâni olan İktisadi ve siyasi güçlükler İhmal edl-lemlyecek kadar mühimdir Fakat bu memleketlerde yakın İstikbalde istikran ve hiç olmazsa, asgari bir refahı teinin İçin bundan başka çare var mıdır? Öne çıkacak engeller yalnız bu memleketlerin içinde değildir. Garp devletlerinin kudreti mail menfaatleri parçalanmış bir şarkî Avrupanm istismar İçin temin ettiği kolaylıktan istifade etmek İsteyeceklerdir. Sovyetler birliği de. kendi nüfuzu altında olmadıkça, garp hudutlarında federatif birlikler kurulmasına zahiren ve hattâ zımnen muhaliftir. Yeni milletler arası teşkilât, bu bölgelerde bulunan insanların daha yüksek bir hayat seviyesine çıkmalarına yardım etmek lâzım geldiğini anlıyan devlet adamları tarafından idare edilmezse, buraları dünya nl2am ve sulhu İçin bîr tehlike kaynağı olmakta devam edecektir.
Yukarıda bahsettiğim İktisadi birlik, bir, iki, hattâ üç üniteden terekküp edebilir. Meselâ Yunanistan, Arnavutluk. Bulgaristan, Romanya ve Yugoslavya birinci üniteyi: Polonya ve Çekoslovakya İkinci üniteyi. Avusturya ve Macaristan üçüncü üniteyi teşkil edebilirler. Yahut Polonya, Çekoslovakya, Avusturya ve Macaristan bir ünite, Balkan milletleri ve Yunanistan diğer bir ünite vücuda getirebilirler. Üçüncü bir İhtimal de. bütün bu memleketlerle birlikte Tür-kiyenln de dahil olacağı bir iktisadi birlik kurmaktır. Bütün bu İmkânlarda, Sovyetler birliğinin kısmen veya tamamen iştiraki lüzumu da aşikârdır.
Bu anlaşmalardan herhangi birisinin Rusyayı rahatsız edeceği şüphesizdir. Hattâ garp devletlerinin de bu anlaşmaların doğuracağı siyasi bağlardan endişeye düşmeleri mümkündür. Fakat seneler geçtikçe İktisadi birliğin faydaları anlaşılır, halkın hayat şartlan yükselirse. Rusyamn ve diğer Avrupa milletlerinin buraya geniş ölçüde, İhracat yapmaları mümkün olacaktır.
Büyük devletlerin tam ve karşılıklı bir surette İştirak edecekleri bir dünya teşkilâtı kunılduğu takdirde, şarki Avrupa milletleri iş birliğinin ne Rusya, ne de diğer Avrupa milletlerinin emniyeti İçin bir tehlike teşkil etmesine İmkân kalmaz.
Şüphesiz, garp devletleri veya şarki Avrupa milletleri tarafından, Rusya etrafında bir «emniyet çemberi» kurmağa kalkmak kadar Avrupanm müstakbel istikrarına zarar verecek bir şey olamaz. Fakat müstakar bir nizam kurmak isteniyorsa, şarki Avrupa milletlerine de garp milletlerinin zaruri telâkki ettikleri hayat seviyesine yükselme imkânını vermek zarureti vardır. Yirmi beş senelik mazideki tecrübeler şunu göstermiştir kİ, şarki Avrupa milletlerinin ekonomisi böyle parçalanır ve geçen yirmi beş sene zarfında tatbik edilen İktisat siyaseti devam ederse, bu gayeye varmak mümkün değildir.
(Arkası var)
Batı cephesinde Müttefiklerin taarruzu gelişmekte devam ediyor. Amerikan kıtaları geçen hafta Kolonya şehrine girmişler ve Rhln nehrini geçmişlerdir Rhln lojlİÂnndakl diğer bir çok şehirler de tehlikeye düşmüştür Kolonya, Almanya'nın B rlln ve Hamburg’dan sonra üçüncü büyük şehridir. Âbideleri, sanayi re ticareti İle meşhur olan bu şehri Almanların uzun müddet müdafaa de-ceklTl ve kanlı sokak muhare' ch rl olacağı tahmin ediliyordu. Halbuki Kolonya 48 saat içinde düşmüştür.
Kolonya Rhln nelırlnln sol sahilin* d«ilr. Nüfusu 800 bin kadardır. Nehrin 5nğ sahilinde yeni yapılmış küçüJc bir kasaba vardır. Bu kasabanın nüfusu 50 bindir. Kolonya çok eski bir şehirdir. Bir zamanlar hisarla çevrili idi 18P1 senesinde hisarlar yıktırılmış ve şehir çok genişlemiştir. Eski kısma Aitstad» yeni kısma Neustad denir. Nehrin üzerinde bir mk köprüler vardır
Kolooya’da pek çok eski Abideler, müzeler, kütüphaneler bulunmaktadır. Bu âbideler arasında en mühimini büvilk kilisedir. Bu külse Avrupa’ nın en me’hur ibadet yerlCrlnH'-’i biridir. Şehrin es*l kısmında, ne' " kıyılarına ve büyük İstasyona yakındır. 1322 de yapılmıştır. On üçüncü asırda yapılmış olan beledi ve dMreri de muhteşem bir binadır
Kn’onya büyük Nr İrfan merkeri-dir Üniversitesi konservatuvftrt. kütüphane ve mektepleri her tarafta meşhurdur. Almanya'nın en mühim gazetelerinden bir kaçı Kolonyaca çıkar Bunların İçinde Kölnlsche Zeltung dünyanın her tarafında tanırmış büyük bir gazete İdi.
Kolonya biiyük bir yol kavşağıdır. Avrupa’nın dokusundan batısma, batısından günevlne giden bütün trenler Kolonya’dan geçer. Bu sebeple İstasyonu ç k büyüktür. Ve burada daimi bir faaliyet vardır Paris’ten B^rln'e, Ostand'dan İstanbul’a kalkan trenlerin hepsi Kolonya’dan geçer. Son haberler İstasyonun tamamen harabolduğunu bildiriyor.
Kolnya mühim bir sanayi vc ticaret merkezidir. Şehirde ve civarında bir çok makine. otcmobU, kâğıt, şeker, çikolata, likör, kumaş, boya, lâ-vanta, kolonya, sabun, mobilya fabrikaları vardır. Son zamanlarda harb sanayii için de yeni fabrikalar açı'-mıştı. Kolonya aynı zamanda büyük bir nehir limanıdır. Rhln üzerinde lş-llven bütün vapurlar buraya uğrarlar. Şehrin civarında neh'- kıyıları çok güzel manzaralıdır Buralarda bir çok bağlar, bahçeler vardır.
Ko'onya'nm 800 bin kişiyi bulan, nüfusundan bü'dik bir kısmı başka yerlere hicret etmiş, bir kısmı da harb hareketleri esnasında ölmüştür. Şimdi şehirde ancak 200 bin kl "i bulunuyor. Kolonya’nın bir çok mahalleleri (son haberlere göre yüzde s-k-sen beşi) harabolmırtur Şehri gezen bir harb muhab'rl: «Kolonya’ Stalingrad'dan daha harap tir haldedir,, diyor Kolonva’nın en mii’-.lm âblderi olan büyük kilise, harara uğramakla beraber ayakta duruynr
Kolonya gelirinin ıınıuml görünüşü ve meşhur büyük kilisesi
Dresden şehrinin yeni kısmı, Elbe nehri ve nehir üzerindeki köprülerd en biri
dinlenebilecek
Harb sonu dünyasında evinizde istirahat ederken devamlı bir şekilde « sürecek bir konser dlnjem-e mümkün olacaktır Bir çok kimseler, şimdi Amerik--d'.. Pont :fit»ratuvarları tarafından vücuda, getirilen ttir pus genişliğinde ve 550 metre uzunluğunda bir ^elufun şerit sayesinde böyle bir arzuyu tahakkuk evirmek mümkün olacaktır Bu »eridin jze-rlne müsavi bir şekilde tesbli edilen ses, bir yakut iğne kullanmak sure-tile dinlenebilecektir, plâk vazifesini gören şeridi asındirmıyaıı bu iğnenin değiştirilmesine İhtiyaç yoktur iğnenin seride temasından husul'' tc-len hışırtı, tamamen bertaraf edilmiştir İğne, şeridi hırpalamadığı leln ayni şerit, yüzlerce defa knllanılaht-Lecekt İr.
Diğer taraftan Fondo Corporaıionn mikrofon, radyo tertibatına veya t( lefon içine yerleştirilmek suretlle. s( kaydedici şeritler vücuda getirmişti
Şimdilik, bu ihtlradan daha ziyac İş ofisleri İstifade etmektedirler. Bı rada cereyan eden bütün telefon mı haberelerl. selofan şeritler üzerine! zapiedllmektcdlr. Hava alanlannd ve işaret kulelerinde de aynı çar''' başvurulmaktadır.
i Halkevleri ve Kurumlar
Acı bir kayıp
★ Dar üşşa faka müdürlüğünden Darüşşafaka’nın 1892 mezunlarınde İstanbul Millet Vekili Ali Kami A) yüz ün 11/3/945 pazar sabahı Anki ra’da vefat ettiği büyük bir teessür haber alınmıştır Mumaileyhin bu öll mü; 920 senesinden 939 senesine kf dar 19 sene müdürlüğünde bulundu ğu ve çofc kıymetli hizmetler gördüğü Dariişşafaka muhitinde ve kendisini hakiki bir baba gibi seven binlerce Darüşşafaka'lı arasında unutulmak bir aCı bırakmıştır. Aziz ölüye Tanrıdan rahmet diler, sayın alisine v» DariisşafakaTı evlâtlarına başsağlığı dileriz
Created by free version of 2PDF
VEFAT
Halil Kâmil film miiessesesl müdürü Bay Aziz Asalin kayın validesi,
ehemmiyeti bir ç-ıfc yol ve şimendifer hattının birleştiği nokta olmasıdır. Burada beş çimendiler birleşir. Berlin'den Çekoslovakya'ya, güney doğuya giden bütün hatlar buradan geçer. Müttefikler harbi niptidanndan
beri bu şehre hava akını yapmadıkları halde son samanlarda şiddeti! akınlar yaoılmasma sebep Alman'a* rın Doğu cephesin* sevkıyat İçin burasını mühim bir ü.= olarak kullanmalarıdır.
Kadiköy SÜREYYA Sinemasında
Bu Akşam
İki haftadır İsten bulu yerinden oynatan
1 —BÜYÜK YALAN
BETTE DAVİS — GEORGE BRENT
2 — En son Dünya Havadisi
IHIM II ı IIIHIH | ||
Bu akşam SARAY Sinemasında
BAYAN MARtAM EKMEKCİYAN’ın vefat ettiğini teessürle bildirirler. Cenaze merasiminin bu günkü perşembe 15 Mart 1945 saat 18 da Beyoğlu Balık pazar Üç-Horan Ermeni kilisesinde İcra olunacağı İlân olunur.
İşbu İlân davetiye yerine kaimdir. Cenaze levazımatı Becldyan
YARIN AKŞAM
MÜZEYYEN
TOKATL1YAN SALONLARINDA
MÜZEYYEN SENAR IŞIL
ve Baz arkadaşları:
SADİ IŞILAY — İZZEDDİN ÖKTE — KABRİ ŞEN ÇALAR
17 Mart Cumartesi akşamı saat 20 den 23 e kadar Kasaların evvelden tutulması rica Olunur. Tel: 44778 ■

Yine telgraflar. Almanya’nın başlıca şehirlerinden Dresden’ln bir kaç hava akını neticesinde büyük tahribata uğradığını bildirmektedir. Dresden Saksonya'nın başkentidir. Elbe nehrinin İki kıyısında. Berlin’e 170 kilometre mesafededir. Nüfusu 650 bindir. Nehrin batı kıyısında eski şehir, doğu kıyısında da yeni şehir var ir. Bu İki kısım köprülerle birbirine kaplanmıştır. Yeni şehrlr, merkezinde Albertplatz meydanı ve b'1 isini de tiyatro vardır Bu kısmin kenarında şimendifer «telveleri, mezbaha. havagazı fabrikan bulunmaktadır
Dresden eski bir şehirdir. İçinJ- bir çok Abideler, sanat eserleri bulunmaktadır. Müzeleri, k tüpham lerl çok meşhurdur Bu yüzden Dresd-u'e «Alrranvanın Flrransası derler B ş-llCâ âbideler arasında 1534 de yapılmış Eriri sarav, 1737 de yapılan Brühl sarayı, külseler vardır
Dresden’ln müzeleri çok zengindir. Bunlar bilhassa tablolar bakımından Floransa. Londra ve Paris’in Louvrc müzelerine rekabet ederler. Müzelerde dünyanın en meşhur ressamlarının tabloları Vardır. Bunların Mr eşini dünyanın başka hiç bir tarafında bulmak kabil değildir. Yeni müzede 2600 tablo bulunmaktadır, presden müzelerinin para ve çini kokksly n-lan da pek meşhurdur.
Dresden Üniversitesi, konervatu-varı, yüksek mektepleri, tiyatroları İle de mecburdur. Bir çok büyük İlim adamları bu şehirde ça'ışmaktadı-
Dresden’de bir çok fabrika vardır. Bunlar daha d yad lüks sanayiidir. Suni çiçek, lâvanta. eldiven, ayakkabı. ilâç, çikolata, şeker, tütün, çini, piyano, dikiş makinesi fabrikaları meşhurdur.
Dresden mühim bir ticaret merkezidir. Nehir üzerinde bir çok antrepolar vardır. Elbe nehrinde sefer eden vapurlar Drenden'? uğrarlar. Canlı ticareti yüzünden şchtrd bLr çok büyük bankalar bulunrrıürt-dtr.
Dresdbn’ln askerlik bakımından
Kadın kalbinin bütün şefkatini, kahraman bir erkeğin kuvvetli aşkını, ölümden sonra bile geleceği ümldile avunan bir kadının harp kâbusunun dehşeti karşısında ruhunun yüksekliğini tasvir eden
□ D
Hissi, müessir ve heyecanlı film başlıyor. Baş rollerde: B. SEKOYA VE N BI.İNOFF İlâveten: Harp Jurnalmda Rusların Bulgarlstana girişleri.
^■1 Bu akşam için yerlerinizi evvelden aldırınız.
SENAR IŞIL
KONSERİ
SADİ IŞILAY KADRİ ŞENÇALAR
Seçiimfş programla Beyazıt: Marmara sinemasında
- *


ALEMDAR ve MİLLÎ de

Türkçe sözlü ve şarkılı
Görülmemiş bir muvaffakiyetle devam ediyor, i/âve olarak: GECE CANAVARI
■BMHMaM BELLA LUGOSI
Dünyanın esrar kaynağı... Asrın modern cehennem) Günün ölüm ülkesi
Harbin ateş deryası olan
C H i N A
ÇİN HARB»
LORETTA YOVNG’un

ŞEHİR TİYATROSU
Saat 20da
Dram Kısmında
CASUSLAR Komecu kumunda
MİLYONER DAMAT
ALAN LAL) O
Baş eğen kudretlerlle yarattıkları son zaferi ölüm dünyasında yaşanılan en güzel aşk ________L ÂL E’
■■■■■»■■■ nadide bir incidir.
nln bu akşam göstereceği
Lâstik hortum alınacak
Beden terbiyesi İstanbul bölgesi başkanlığından:
İnönü stüdyomu futbol sahasının sulanması İşinde kullanılmak üzere en az 6 atmosfer tazyike dayanıklı İçi bezii 150 metre lâstik hortum alınacaktır. Hortumların iç kutru 25 m/m ve boyları 30 metre olacaktır. Muhammen bedel 3800. iriadır. Vermeğe talip olanların 285 lira muvakkat teminatlarile beraber 20 mart 1S45 sah günü saat 15 de Taksim Sıraselvüerde No. 57 Beden terbiyesi İstanbul bölgesi binasında toplanacak komisyon tarafından yapılacak açık eksiltmeye İşlirâkleri ilân olunur. (3130)
I
AKŞAM
Abone bedeli
Türkiye Ecnebi
Senelik 2800 kuruş 0400 kuruş
fl Aylık 1500 • 2800 k
8 Aylık 800 > 1800 »
Adres tebdili İçin elli kuruşluk pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres değiştirilmez telefonlarının Başmuharrir: 2056i taşı İşleri: 20765 - (dar*: 20681 Müdür: 20497
Reblülâhir 1 - Ka«m 12» İmsak Güneş öğe lirindi Ak. Yaîöi E. 1018 1157 0-07 9-29 12.00 1.81 V, 5.34 7.12 13 23 10-44 19. İB 20.40
İdarehane Babı&U civan Acımu/luk sokan No. 18
V
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Toprak bankası
Asırlardan beri uyuyan toprakların inandırılması
Bir devletin, bir milletin kendine güveninin, hayatiyetinin en. büyük Jlçiisü ve delili uzun vadeli İşlere girişmektir. Yarınından emin olmayan fertler ve milletler günlük gösterişlerle uğraşır, çeyrek veya yarım asır Bonra tam meyvalarını verecek İşlere, şimdiki zevk ve İstifadesinden fedakârlık ederek, sermaye yatırmazlar.
Osmanlı devletinin son iki asrı, tam mirasyedi uslûbu İle. ebenden BOtıra tufan!» 21hnlyctl ile geçmiştir. Bu yüzden, Cumhuriyet rejimi» memleketi, tabiatin İmkânları ve milletin çarpılmamış İmanı Tıariç. mutlak bir bosluk, teçhlzatsızlık, perişanlık içinde bulmuştur. Tam mânası İle uzak İstikbal İçin çalışmak ancak Cumhuriyet ile başlamıştır. Demiryolları, limanlar, sulama işleri ve cemiyetlerin asıl yaşama ve İlerleme âmili olan insanı yetiştirme cihazları» tabii ve mazur görülmesi lâzım gelen bazı bocalamalar olmakla beraber, hep bugünkü Türk devletinin eserleridir.
Bütün bunlar, ancak zamanla tam netice verecek İşlerdir Bazılarının bugün için, haksız olarak beklediğimiz. tam randıman vermemeleri bazılarımızı kötümserliğe sevkediyor. Bu histe dahi İyiyi, en iyiyi İstemenin bir payı olmakla beraber, geçmişinizin acelecilik, derhal tatmak, yemek alışkanlığının da büyük bir hissesi vardır.
Bugün ekip ancak uzun seneler sonra mahsul almak temposuna kendimizi yavaş yavaş alıştırmak mecburiyetindeyiz. Hükümet başlıca hareketleri ile, uzun senelere dağıtılan plânları Ue, bizi bu bekleme üslûbuna alıştırmaktadır.
Devletin yapmakta olduğu uzun, dalıa doğrusu orta vadeli işlerin belki en esaslısı Toprak dCVTİmldlr. Nesillerden, belki asırlardan beri uyuyan toprakları diriltmek, İşte «Toprak kanunu» nun mânası budur. Bu kanun tasarısı hakkında, birçok düşünceler ifade edildi. Biz de, dilimizin döndüğü kadar, tasarının neşrini dl-Myerek, bazı fikirlerimizi belirtmeğe çalıştık.
Her halde İncelemelerin en titiz vatandaşları bile memnun edecek bir tarzda, her fikre, her menfaate müdafaa İmkânı verilerek, yapılmakta olduğunu görmekle bahtiyarız. Şimdiye kadar hiç bir kanun tasarısı etrafında bu derece açık, etraflı münakaşa olmamıştı. Cemiyetin az çok gönyesini değiştirici bir kanun için bir nevi âmme reyine müracaatı andıran açık ve şümullü münakaşa, hakiki ve en samimi demokrasi geleneğinin memleketimizde yerleştiğini göstermektedir.
Toprak inkılâbını doğurucu kanun bir takım İdari, hattâ adli cihazlar kuracaktır. Elde edilecek muvaffakiyet bu cihazların İşleme, başlarına geçecek vatandaşların İşletme kabiliyetlerine tabi olacaktır. Fakat bütün cihazlar manzumesinin bir mali mo-töre bağlanması, bu motörden kuvvet alması lâzım gelecektir
Gazetelerde çıkan haberlere göre toprak kanununu yürütmek İçin bir Toprak bankası kurmak fikri de işlenmekte imiş. Toprak dağıtımının, düzenlenmesi, yeni sahipleri tarafından tarla ve çiftliklerin donatılması, işletilmesi için kuvvetli bir finansman organına lüzum vardır. Vakıa çiftçiye kredi veren ve kendi mevzuunda memlekete çok büyük hizmetleri olan bir Ziraat bankamız mevcuttur: fakat bu banka, bilhassa mevsim kredisi, işletme kredisi veren bir müessesedir. Ziraat bankasının pek çok alacakları donmuş, uzun vadeli İkrazlar mahiyetini almıştır. Bu marazl sayılması lâzım gelen hâdise müessesenln mahiyetini değiştirmemiştir. Ziraat, bankası muamelelerini nihayet, kredi tekniğinde «orta vadeli» denen kredilere kadar genişletebilir.
Toprak reformu işi ancak uzun, en az yirmi senelik İkrazlar yapabilecek bir organa dayanabllmelidlr. Bu İşi Ziraat bankasına verme fikrinin ortaya atılmasından endişe etmekte İdik. Korkumuz yersiz İmiş ve yeni kredi ihtiyacının tamamen başka bir mahiyette olduğunun anlaşıldığını görmekle çok sevindik.
Esasen, bilhassa harb ekonomisi devrinde, birçok müesseselere, bu arada Ziraat bankasına da, bünyele-
rin® yabancı birçok işler gördürül-nıektedlr, Bu eklemeler geçicidir. Her kes ve her müesseseye her işi gördürmek, bazı zaruretler mahsulü iken, zamanla bir alışkanlık, bir sistem olmamalıdır. Her halde toprak reformu kredisi işinde bu İnhirafın önüne geçileceği anlaşılıyor.
Ayrı, mevzuun mahiyet ve şartlarına göre kurulacak bir bankanın esas çizgileri nasıl olmalıdır? Toprağı köylüye vermekle iş bitmez. Kanunun, İnkılâbın hedefi köylü ocakları kurmak, yani toprağın üstünde hayat yaratmaktır. Bunun için toprakla beraber hayvanlar, ziraat âletlerini, makineleri, oturulacak, hayvanları barındıracak, âlet ve makineleri, mahsulü muhafaza edecek yerler, binalar ve nihayet bir İşletme sermayesi temin etmek lâzımdır.
İşletme kredisi, kendi normal tekniğine göre, Ziraat bankası tarafından verilir. Fakat diğer tesis işlerini karşılamak İçin on İle yirmi senede ve taksitlerle ödenebilecek sermayeler lâzımdır, ki, bunları işte ancak yeni bir Banka temin edebilir.
Öyle zannederiz ki. toprak dağıtımı devlete ait arazi İle başlıyacagına göre, bunların bedelleri yirmi seneye taksim edilebilir ve kıymetleri yekûnu bankanın sermayesinin esasım teşkil eder. Sermayenin bu kısmı tamamen toprak olduğundan ancak taksitler tahsil edildikçe paraya ln-kılâbe debi le çektir.
Donatım kredileri için yapılacak ikrazatı karşılamak üzere büyük bir nakdî sermayeye İhtiyaç vardır ki. bu da. bizce, bir nevi İpotekli tahvil ihracı suretlle elde edilebilir Başka memleketler «Credlt fonciet» lerl de bu sermaye tedariki tedbirine bas vurmaktadırlar. Bu tahviller ile elde edilecek sermaye nispetinde donatım kredileri açılır ve taksitler tahsil edildikçe hem yeni topraklar tevzi ı edilir, hem de bunların işletilmesi temin edilir.
Her halde bütün toprakların birden dağıtılması düşünülemez. Bu nihayet bir mail imkân işidir. Ancak devlete alt boş topraklar tevzi edildikten ve işler hale konduktan sonradır ki, gerek toprak, gerek donatım taksitleri ödendikçe ve tahsllât nispetinde hususi araziye el atmak mümkün olacaktır. Reformun bu yavaş, derece derece yürüyücü mahiyeti anlaşılmadığı İçindir kİ, toprak kanunu tasarısı bazı muhitlerde telâş uyandırmıştır.
İş, kanun yapılmakla bitmez: asıl mühim olan kanunun malî tarafıdır. Toprak inkılâbındaki süratin seyrini ancak mali imkânlar, bu işi üzerine alacak olan bankanın elde edebileceği sermayeler ve taksitlerin tahsilinde göstereceği başarı tâyin edecektir.
Belki bu İş için milletler arası bir kredi kombinezonu da düşünülebilir. Fakat bu hususta bir mütalâa yûrü-tetebllmek için, yannld dünyanın alacağı sekil görmek lâzımdır. Yabancı alacaklılar zihinlerini İzde pek hoş olmıyan İzler bırakmıştır. «Düyunu umumiye» hâtırası bizi el’an bütün mal! tedbirlerimizi mutlak millî hudutlar İçinde tutmağa mecbur etmektedir.
Cazip faizli ve İpotekli tahviller her halde memlekette alıcı bulur. Bu sayede kurulacak bir Toprak bankası kısa bir zamanda reformu memleketin bir parçasında tahakkuk ettirebilir.
Başka memleketlerde toprak kredisi İşlerinin nasıl başarıldığını incelemek faydalı olabilir. Şimali Afrl-kada, bilhassa Cezairde bu konuda bizi aydınlatıcı tecrübeler yapılmıştır, Tunus, Cezalr ve Fas halkının Fransaya, en düşkün zamanında, gösterdiği bağlılık bilhassa Fransız hükümetinin, Fransız kredi teşkilâtının yardımı İle yerlilerin toprak sahibi edilmiş olmaları İle izah edilebilir.
Toprak reformumuz İlimde «dahili kolonlzasyon» adı ile gösterilen bir harekettir ve bu sahada bizden evvel başarılı hamleler yapmış memleketler vardır. Buralarda İşin İdari ve bilhassa mail mekanizmasının İşleme tarzım iyice İncelemek üzere bazı mütehassıslarımızı vazifelendirmenin yerinde olacağını zannederiz.
Cevat Nizamî
übeydullah efendi heyet reisi olarak Afganistan yolunda.»
Artık o hususî trenle seyahat ediyor ve yollarda ayağının dibinde, kurbanlar kesiliyor..
Enver paşanın sözü — Bağdat valisi Süleyman Nazifle görüşme — Hususî salonlu vagon — Übeydullah’in şerefine kapanan çarşılar — «.Siz çıldırdınız mı?. Bütün yolları eşkıya tuttu!..» — Yahudilerin kestiği kurbanlar — 15,000 silâhlı — Aynı memlekete tâyin edilen iki sefir
Übeydullah efendinin, OsmanlI imparatorluğu tarafından. sefir olarak Afganlstana gönderildiğini, kendisinin bu İşe tâyininin hakikî sebeplerini, pek garip sahnelerle dolu bu meraklı seyahatin hikâyesini hemen kimse bilmez. Übeydullah efendi bu Afganistan seyahatim, yazmıştır. Neşredilmeyen bu notlar bizde yazılmış son ■ set’aretname» lerden biridir. Übeydullah efendinin sefaretnamesi 27 haziran 1917 senesinde kaleme alınmıştır. Sefaretname krem rengi büyük kâğıtlarla üç kısım üzerine yazılmıştır. Kurşun kalemle ve iri iri harflerledir. Sefaretname-de maalesef bütün Afgan seyahati tam olarak yazılın bitirilmiş değildir.
Übeydullah efendi bu pek meraklı ve dikkate değer seyahatnameye, her hangi bir yanlış olmasın diye, eski yeni kullanılan bütün tarihleri atarak şöyle başlamıştır: 11333 şenel hlcriyesl. 1331 senei mâliyesi martının on altıncı, 1915 senet milâdisi nisanının sekizinci perşembe günüydü. tstanbuldan Afgan latana hareket eden sefaret heyetinin reisi bulunuyordum. Sefaret heyeti, bir sflr. bir askerî murahhas, bir baş kâtip, bir İkinci, bir üçüncü kâtip, bir imam, bir vaver ve iki kavastan İbaretti. Sefir ve heyet reisi, adam kıtlığında fakir İdim. Asker! murahhas, eski Basra valisi ferik Süleyman Şefik paşa idi.»
Übeydullah efendi Afgan yolculuğunda, maiyetinde bulunan yaverden, imam Mekke Ulemasından Ahmet Fakih efendiye ve kavasların ismine kadar yazmıştır Neşredilmeyen yine bu not-lardan anlıyoruz ki. Übeydullah efendinin emrine bu uzun seyahat için büyük salonlu hususî bir vagon tahsis edilmiştir. Übeydullah efendi, yani maiyetinde paşalar ve yaverler bulunan sefaret heyeti reisi büyük salonlu husus! vagonda seyahat ederken trenlerin üstünde, açıkta yatarak. kacak yolculuklarını hatırlamaktadır. Bilhassa tren üstünde giderken, bir tünele girince dumandan zenci gibi kapkara suratlarla birbirlerine kahkahalarla gülen kafadarı arkadaşlarım düşünmektedir. O seyahatle bu seyahat, arasında ne fark!.. Lâkin vaktile sokaklarda dolma satan şu sefaret heveti reisi yine aynı adamdır. Hattâ fakirlik günlerinde 0 daha mağrur olur, etrafa daha yüksek perdeden bakar. Neşredilmemiş, yarıda kalmış seyahatnamesinde onun bu hususî vagonlu seyahati d? İslediği şekilde ne hallere soktuğunu göreceğiz. Hattâ «Sefir hazretleri " kahvelerde bile yatacaktır. Devam edelim...
Bağdat valisi Süleyman Nazif...
Übeydullahın notlarından an-
ılıyoruz ki yolda kendisi Süleyman Şefik paşa De bir türlü ge-çinememlştlr Halbuki sefaret na-mede şöyle deniliyor:
«Heyet İçin askerî murahhas olarak Süleyman Şefik paşayı Harbiye Nazın Enver paşa düşünmüştü. Enver paşa bana:
— Süleyman Şefik paşayı refakatinize kabul eder misiniz?.. diye sordu. Teşekkür için tâbir bulamadım. Çünkü Süleyman paşa otuz seneden beri tanıdığım bir dostum ve sevdiğim bir adamdı..»
Böyle olduğu halde Übeydtıl-lah efendi, kendi maiyetindeki Süleyman Şefik paşa ile bir türlü bağdaşamâıruştır. Mesele de Îundan çıkmıştır: O zamanlar ran, Afgan, Orta Şark pek karışık bir vaziyette bulunuyordu. Muhtelif unsurlara ait kuvvetler,
. B Übeydullahın Afganistnna giderken çıkardığı resim
BİIC TARİH MÜNAKAŞASI
MikeJ Anj’ın İstanbul» daveti meselesi
Luzon adasına çıkan Amerikan kuvvetleri kumandanları: Solda Gl. Patriek, sağda Gl. Krueger
muhtelif şehirlerin rabıtalarım kesmişlerdi. Hakikaten buralardan g’çmek son derecede tehlikeliydi. Heyet âzası büyük bir tereddüt içinde bulunuyordu Yalnız reis yani Übeydullah efendi — tehlikeden ve maceradan son derecede hoşlandığı için — gitmek niyetindeydi. Halbuki Afgan şahına götürülmek üzere yanında kaymetli hediyeler, emanetler vardı. Bu itibarla herkes onları yoldan çevirmeğe çalışıyordu. Üstelik geçecekleri mıntakada yer yer isyanlar da çıkmıştı.
Fakat Übeydullah efendi kimseyi dinlemiyordu. O tehlikeleri aşarak İlle gitmek istiyordu, îşte Sü’eyman pasa De aralarındaki mesele de buradan çıkmıştı, B. Übevdullah seyahatnamesinin bir yerinde aynen şöyle yazıyor:
«Yalnız ben gitmeği düşünüyordum. V? bana refakat edecek hiç kimse bulamadığımdan kendi halimde bir serseri arkadaş İntihap ’ etmemiş olduğumdan dolayı çok sıkılıyordum...»
îşte B. Übeydullah'in bütün karakterini gösteren, kendi kaleminden çıkmış, fakat neşredilmemiş bir cümle...
Heyet flzasına epey para veriyorlar, Sekizer aylık peşin maaş ve yedişer aylık nispetinde de yol parası...
Lâkin Bağdada kadar her gittikleri yerde kendilerine:
— Siz çıldırdınız mı?. Yer yer isyan, yer yer ateş... Böyle bir zamanda huduttan dışarı çık-mak doğru değildir... diyorlardı.
Bağdatta vali Süleyman Nazif bey kendilerini karşıladı. Süleyman Nazif de meşhur cesaretine rağmen seyahatin bir çılgınlıktan başka bir şey olmadığını söylüyordu.
Onlar böyle söyledikçe heyet âzaslle, bilhassa Süleyman Şefik paşa İle Übeydullahın arası açılıyordu, Enver paşa, Talât paşa heyete mütemadiyen gönderdikler! telgraflarda İse iyi geçinmelerini tavsiye ediyorlardı. Nihayet sefaret heyeti reisi Übeydul-Jah efendi, maiyetindekilerin hemen hemen hepsinden — bir ikisi müstesna — ayrılarak yoluna devam etti. Kerkük’te daha garip bir teklifte bulunuldu. Übeydullah efendiye şöyle dediler:
— Siz ancak büyük bir heyeti seferiye İle gidebilirsiniz. Elimizde 15000 kişilik bir askeri kuvvet var. Bunları slâhîarlle beraber sizin emrinize verelim. Hattâ İstanbul hükümetine sormadan yola çıkınız.
Bu tuhaf teklifi «Süleymanl-ye» de de tekrar ettiler. Bunun üzerine Übeydullah efendi îstan-bula yazdı, tstanbuldan gelen cevapta İse bu İş Musulda bulu-
nan kolordu merkezine havale edildiği bildirildi.
Nihayet B. Übeydullah'in emrine 30 silâhlı jandarma verilmesi Harbiye Nezaretinden tekrar bildirildi. Fakat jandar-ma'ann ysni elbiseler giydirilerek devletin şanına uygun bir şekle sokulması için tahsisat bekleniyordu. Bunun üzerine E Übeydullah’in kafası kızdı 15000 silâhlı ile gideceği yere tek başına ve çakısız olarak yola çıktı.
Übeydulia h’ın önünde kesilen 12 kurban..
Yollarda o zamana kadar devletle hiç alâkadar olmamış aşiretlerin arasında, onlara haftalarca misafir kalarak bin bir jr'’”era ile ilerliyordı. îşte bu suretle Hemedana doğru gelen elçi hekkında resmî makamlar haber almışlardı. B. Übeydullah’] karşılamak üzere Hemedana İki saatlik yerde büyük bir merasim programı yapılıyordu. Yolda tek basma kalan Übeydullah efendi Afganlstana gitmekte olan kendi kafasına uygun bir doktor arkadaş bulmuştu. Katır üstünde onunla konuşa konuşa gidiyorlar. Biraz İleride onları karşılamak için kıyametler kopuyordu. Lâkin Übeydullah efendi İle arkadaşının bundan katiyen haberi yoktu. Birim şehbenderimiz Salt bey: Alman konsolosu isviçreli M Vebra B. Übeydullah’ı Hemedandan iki buçuk saat mesafede bir köye gelerek başta silindir şapka, elde beyaz eldivenler bekliyorlardı. Civardaki kabile reisleri, hanlar onlara oğullarını göndermişler, at. araba yollamışlardı. Âd?ta bir araba takdimi yansı başlamıştı. Dehşetli bir istikbal...
Übeydullah efendi ile doktor, Hemedan hâkimi Fermanferma-nın arabasına bindiler. Sevahat-, namenin bu kısmına bir göz daha atalım:
«Yollara dökülen atlı, arabalı ve yaya iki bin kişi karşılayıcının arasında şehre Pirdik Bize tazim olsun d’ve bütün dükkânlar kapanmıştı. Yolumuzun üstünde her sokakta bir kurban kesiliyordu. Bu suretle 12 kur ban kesildi. Bu kurban’ann çoğu h’rim tebaamız olan Bağdatlı Yahudller tarafından kesilmekteydi Hemedanın bütün ticareti bu Bsğdath Yahudilerin elindevdl.»
«İleri gitmeyiniz., yollar eşkıya dolu..»
Übeydullah efendi bu suretle Tahrana kadar geliyor. Lâkin burada da bizim İran sefirimiz kendisini:
— Bu kadar tehlike İçinde katiyen Afganlstana gidilmez!.. Yollan eşkıya tutuyor! diyerek ataşemiliterle beraber geri döndürmek İstiyor. Hattâ sofrada münakaşa gayet şeker rengini alıyor, bir aralık:
— Siz bilirsiniz... Fakat hayatınızdan biz mesuliyet kabul et-l meyiz!., diyorlar.
Yolda Übeydullah efendi son derecede garip bir haber daha alıyor: îstanbuldakl hükümet Afganistan elçiliğine kendisile beraber hattâ daha önce Hami-dlye zırhlısı kumandanı Rauf beyi (eski Londra sefiri) de tâyin* etmiş, O da yoldaymış ve Afga-nistana gidiyormuş!.. Bu son derecede garip bir vaziyetti. îkl sefir aynı vazifeye tâyinlerinden haberli değillerdi,
Übeydullah efendi sefaretna-meslnde şöyle diyor:
«Ben îstanbuldan hareket edeceğim zaman Harbiye Nazın En-ver paşa Rauf beyden hiç bahsetmemişti. Ben de Rauf beyin memuriyetinden Musul a gelinciye kadar hiç haberdar değildim. Çünkü bu memuriyetler sır tu-
Danıştay Üyelerinden sayın bay Cftnıll Mete tararından Ankara an gönderilen bir mektupta deniliyor kİ: (27 şubat 1045 tarihli Akşam gazetesinde Mlkel AnJ in İstanbul ile Galata arasında bir köprü kurmak üzere — hesapça ikinci Bayezid zamanında — İstanbul'a gelrnegl tasavvur etmiş olduğundan bahsederken ı Fatih ve İkinci Bâyczld’ln böyle bir köprü yaptırmağı düşündüklerine dair bizim tarihlerde bir kayda tçsndûf edilmez) dediğinizi gördüm. Bunu okuyunca Mülkice mektebine a." eski bir hâtıram canlandı. Bu hât.raın (Mlkel AnJ ve 2amanı> eserinin bu kaydını tcyld eyledi;! için kısaca yazmağı bir vecibe bildim,
‘ 1318 (1002.1 senesinde Mütaıyeci?
tarih muallimimiz Abdürrahman şeref merhum İtalya rönesansını ve ou-nıuı başlıca âmllh’rinden dan (Mlkel Ancelo'yuı anlat’rken nakletmiş»"
[Kanuni Sultan Süleyman Sa.uy-burııu I!-? Üsküdar ara-mda bir köprü kurdurmak arzusuna düşitıu. ve şöhretini İşittiği İtalyan heykaltraş. ressam, mimar ve şairi Mlkel Ance'o Ue haberleşerek mumaileyhi bu. Ih için. İstanbul'a gelmeğe İkna etmiş
Sen Piyer’ln kubbesini lnşıı etmek teklifini Papaya kabul ettiremcı'ıği İnin ana muğber olan Mlkel Ancelo bu daveti fırsat bilerek' bir sıbah elinde yol çantaslle Vatikan'a gidip Saraybumu köprüsünü inşa etmek özere İstanbul'a hareket edece'İnden bir emirleri olup olmadığını mabeyincisi vasıtasüe Fapa'ya sordurmuş.
Bu zımni tehdit karşısında yumuşayarak İnadından vazgeçen Papa derhal kendisini huzuruna uelb ve Sen Plyer kubbesini İnşa hakkındaki teklifini kabul etmek suretlle İstanbul yolculuğundan onu caydırmış. 1
Rahmetli hocamızın bu rivayetin membaını bize söylediğini hatırlamıyorum. Fakat bu hikâyenin 3 sene sonra bir ecnebi tarih bilgini tarafından da bazı farklarla tekrar edilmiş olmasına ve Sen Piycr kubb-siııl yapan sanat dâhisinin 1475 - 1501 senelerinde yaşamış. Kanuni Süleyman'ın da 1520 - 1566 senelerinde saltanat sürmüş olduğuna nazaran hâdisenin gerçek ve Abdürralıman Şeref merhumun rivayeti tarîîna daha uygun olduğuna hükmetmek lâzım geliyor.)
(Mlkel Anj ve zamanıı eserinin müellif! olan Berlin üniversitesi sanat tarihi profesörü Herman Grlmm'in eserinde bahsedilen köprü İstanbul ile Galata arasında bulunmasına ve Mlkel Anj ile aralarında İhtilâf çıkan Papa İkinci Jül olup bu Papanın papalığı da 1503 - 1513 senelerine tesadüf eylemesine mebni müellifin zikrettiği davet meselesi Kanunt Sultan Süleyman zamanına değil, bu milâdi senelerin tekabül ettiği H. 909-919 senelerinde, yani İkinci Sultan Bayezidln son dokuz senesi ile Yavuz Sultan Selimin ilk saltanat gönlerinde cereyan eylemiştir.
AbdürraJunan Şeref merhumun nakletmiş olduğu rivayet bu İstanbul - Galata köprüsünün İnşası tasavvurundan çıkmış ve yakıştırılmış bir şey değil de Kanunî zamanında başka ve yeni bir tasavvur ise buna diyecek yok. Ancak ne bizim tarihlerimizde, ne de şimdiye kadar nıilbu-lâa edebildiğim ecnebi tarih ererlerinde Kanuninin böyle bir tasavvurda bulunmuş olduğuna d3hi tesadüf edemediğimi arz ile saygılarımı sunarım.
SÜLEYMAN KÂNİ IRTEM ____________Eşbak İstanbul valisi radyo"]
ANKARA RADYOSU Bugünkü program
18.00 Dans orkestrası, 18.30 Konuşma» 18.45 Dans orkestrasının devamı, 19.00 Haberler. 19.2ü Gecm'şle bugün, 19.25 Fasıl. 10,51 Konuşma, 20.00 Dört seril koru, 29.15 Radyo Gazetesi, 20.45 Şarkılar. 21.10 Opera Aryaları (pl.), 2i.3o Senfoni orkestrası. 22.30 DRIİS müziği (pl.ı, 22.45 Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 Müzik: Hafif müzik (pl.). 7.45 Haberler, 8-00 Müzik: Hafif müzik (pl), 8.23 Spor saati (Vücudumuzu çalıştıralım), 12.30 Saz eserleri, 12.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
tulduğu için söylenmiyordu. Musulda öğrendim.>»
Babıâll Bağdat cihetinden bir sefir, Kermanşah tarikinden de başka bir sefir göndermişti.
Übeydullah efendi şöyle yazı-yor: ..Rauf bey de benim gibi sefirmiş. Aynı name, aynı hedaya müşarünileyhe de verilmiş..» Bu da en dikkat edilmesi lüzumlu bir zamanda Osmanlı hükümetinin ne derece karmakarışık bir halde İdare edilmekte olduğunu çok İyi gösterir.
Hediyeler bir takım kılıç, mektuplar ve bir de güzel ciltli kitaptan İbaretti.
Afgan seyahatinin heyecanlı ve meraklı kısımlarını da anlatacağız.
Hikmet Feridun (s
Created by free version of 2PDF
AKŞAM
Evln önündeki kalabalık tâ sokağa
kadar taşmıştı. Bir takım eski püskü
yorlar, sonra da hiç bir İtina göster-
meden gelişi güzel fırlatıp atıyorlar-
elblsell erkekler, hamallar, gözlüklü, IcâUp kılıklı İnsanlar, kadınlar, cskl-*1 kıyafetli kimseler kapının önüne dolmuştu. Bu evin sahibi eski bir komşumdu. Bir kaç gün evvel gar -teler ondan bahsederlerken «Acı bit kayıp, serlevhasını kullanmışlardı. Vakıa bu çeşitten olan kayıpların hepsinden «acı» kcllmcslle bahsedilir, fakat komşumuzun ölümü hakikaten de acı bir kayıptı, zira son derecede mazbut, dürüst, gayet kendi halinde, İlim ve güzel şeylere düşkün bir insandı. Bir sürii acayip, fakat hepsi de ruhunun inceliğini gösteren merakı vardı. Meselâ bütün hayalında bir .Kuru yaprak koleksiyonu* yapmıştı. 37.000 tane kuru yaprağı olduğunu söylerdi. Bu yapraklar dünyanın her tarafındaki akla gelmlyccek kadar çok çeşitli acayip nebatlara »İtti- Rivayetine göre bütün dünya nebatlarının yapraklarını kurumuş bir halde toplamıştı.
Bundan başka bir de .Kurumuş çiçek koleksiyonu* na sahipti. Bu koleksiyonun içinde Cenup Afr ikası güllerinden tutunuz da Kutup inin ta -kasına yakın soğuk memleketlerde yetişen bazı çiçeklere kadar hepini bulabil irdiniz.
Nihayet bir kelebek, bir kurumuş böcek koleksiyonu vardı kİ hakikaten erbabı İndinde pek mühim bir servet addedilmekte idi.
Komşumuzun bütün bu koleksiyonlar arasında hiç kimsenin bilmediği acayip bir hayatı vardı. Bozan ahbapları ona tandırlardı.
— Canım sizin gönül işleri ile, kadın meseleleri ile hiç alâkanız olmadı mı?.. Bütün bir ömür yalnız bu kurumuş yapraklar, kumşnuş çiçekler, kurumuş kelebekler, kurumuş böceklerle mi uğraştınız?.. Hayatta başka bir şev yapmadınız mı ki?.
O zam3n komşumuz, gülerek cOvap verirdi:
— İşte ben bunlarla seviştim, bunlarla macera geçirdim ve bunlarla evlendim..
Ve böyle soyliyerek de koleksiyonlarını gösterirdi:
Doğrusunu isterseniz hakkında bacı dedikodular dönmez değildi. Kimi onun sarı saman altından su yürütmesini fevkalâde İyi bir surette başardığını söylerdi. Bazıları da katiyen böyle şeylerle alâkası olmadığını ileri sürerdi.
Bugün evinin önündeki kalabalığa gelince... Zavallının mirasçıları kendisinin öteberisipi sattırıyorlardı.
Eşya, koleksiyon ve kelepir meraklıları bu satış için gelmişlerdi. Bunların İçinde sadece «meraklı» olanlar da pek çoktu.
Ben bunların hiç birinden olmadığım için arka sokaktan sapıp gitmeğe niyetleniyordum. Esasen yüreğim yufkacadır. Böyle şeylere pek gelemem. Neme lâzım!..
Fakat İnsanı kendi kararına bı-rakmr.orlar ki. Daha sokağı sapar sapmaz acayip eşya, koleksiyon meraklısı bir arkadaşımla burun buruna geldim Hemen beni döndürdü:
— İmkânı yok.?. Müzayedeye beraber gideceğiz-- dedi.
Koluma girdi. Kapımın önünde büyiik bir kalabalık toplanan eve girdik.
Âdeta İnsan bir tuhaf oluyor. Şu tve komşumun sağlığında kaç kire gelmiştim. Şu odada karşılıklı ne kadar çene çalmıştık. İşte şu koltuk dalma onun oturduğu yerdi. Fakat şimdi o burada yoktu. Kendisi pek titiz bir insan olduğu için hizmetçilerine bile eşyasının şuradan alınıp şuraya konulması hususunda müsaade etmezdi. Evin içinde bir fırçanın bile yerinin değiştirilmesine katiyen taraftar değildi. Bunu kendisi de yapmazdı.
Halbuki İşte şimdi bLr çok İnsanlar onun' en mahrem, en sevdiği, en kıyamadığı eşyasını hiç kimseye sormadan alıyorlar, eviriyorlar, çortrl-
dı. Herşey. her taraf, renk renk yüzlerce parmak tarafından karıştırılmakta idi- Zavallı komşumun dört duvarı, o mahrem köşesi, hiç de haklı olmıyan bir takım insanlar tarafından acayip vo son derecede merha* metsiz bir otopsiye tabi tutulmuştu.
Onun 40 senesini İçinde geçirdiği bu evi, bu kapalı hayatı didik didik ediliyor, her köşesi ayrı ayrı deşiliyordu.
Eşyayı mezada çıkarıp bağım bağıra ilân eden Mt şimdi gülümse-meğe başlamıştı, önündeki renk renk bir takım ipekli lâstikleri karıştırıyordu. Sonra bunları bağıra bağıra acayip bir tonla, İlân etti:
— Ayrı ayrı renklerde 32 tek ipekli kadın jartiyeri... Ayrı ayrı 32 tek kadın jartiyeri .. Var mı talibi’.. Salıyorum'.. İpekli ayrı ayrı renklerde, tek tek 32 tane kadın jartiyeri1... 17 kuruş!..
Herkes birbirine bakıyordu, Gö-lümsiyenler ve fısıltı halinde konuşanlar da vardı. Arkamda şöyle bLr konuşma işitiyorum:
— Halbuki bekârdı *fil mi?..
— Evet.. Hiç evlenmedi!..
— Peki ya bu kadın jartiyerleri’.. Baksana hem de tek tek-
— Hâtıra olarak toplamış demek kİ... Her birini birisinden almış olacak...
_ Oidl masum koleksiyon meraklısı gldl...
— Bu da bir koleksiyon..
Gülümseme ve susuş!.. Bir konsol satılıyor. Gözlerinden birinden her biri yine ayrı ayrı markalı ıı tane kadın mendil! çıktı Kimi fevkalâde dantelli, kimi hâlâ kokusunu muhafaza eden mendiller... Kim bilir kimlere â-lt?..
Arkamdaki sesler devam ediyor: ____Görüyor musun?... Bunda da koleksiyon zevkini muhafaza etmiş... Kadın eşyası toplamak merakında bulunan koleksiyoncular pulculardan pek çoktur.
Herkes maceradan son derecede uzakta yaşadığı zannedilen komşumuzun eayasn arasındaki bu kadın öte berisine hayretle bakıyordu. Bu müzayede onun bütün gizli hayatını meydana koymuştu.
Geride kalan İnsanlar hiç hakları olmadığı halde onıın yalnız eşyasını değil İpliğini de pazara çıkarmışlardı... Dostum gözümde bir kere daha [Bir yıldız)
Kiralık yerler için
Kiralık yerler için istenen hava paraları
istenen hava paraları
Cürmümeşhut tertibedilmekle ne kiralık yerin, ne de kara borsada bulunan malın elden kaçmasına imkân yoktur. O yer ve o mal yine cürmümeşhudu tertibettirenindir
İstanbulun da. Ankara ve İzmir gibi diğer büyük şehirlerin de halleri malûm: Kiralık ev veya apartman katı bulmak demek, kesenin ağzını açıp istenecek hava parasını vermeğe katlanmaktır. Ağzı açılınca deste deste 1000 likler ve 100 lükler çıkarılacak bir keseye malik olan . .
için bu, fevkalâde bir mesele de- rası cürmümeşhudu yapılmış ol-ğ-ildir; parayı veren düdüğü çal-J masını az görmekte haklı olup dığı gibi hava parasım veren de olmadığımı okurların takdirine — bu darlığa rağmen — en gü- bırakıyorum.
zel bir ev veya apartman katın-1 O halde neden böyle oluyor? da yan gelebiliyor! Fakat otur diye bir goru ile karşılaşmak pek duğu evi rütubet, şu veya bu sıh-, tabiidir Bu soruyu cevaplandı-hl mahzuru yüzünden değiştir- rabilmek için yaptığım uzun mek zorunda kalan, yahut da (uzadıya soruşturmalarımda şu memuriyetinin nakli dolayısile'neticeye vardım: 1 — Kendisin-gittiği yerde ev bulmak ihtiyaç den hava parası istenen kimse-cında olan bir dar bütçelinin vay nin yeter derecede paraya sahip haline... Evvelâ istenen hava pa- olmaması. 2 — Bu gibilerin ve rası rakamının büyüklüğü karşı-, belki de daha bir çoklarının, cür-sıııda irkilmemek, sonra da «3000 mümeşhut için icab’den parayı liram olsaydı numaralarını zap-,milli korunma kontrolörleri şef tederek şu insafsız ev sahibine .1 iğinin verdiğini bilmemesi... karşı bir cürmümeşhut tertibe- j Bu arada şöyle iki misal kay-derdim amma para nerede?., detmenin de faydalı olacağını denerek avı\cun içine kadar gel-'düşünmekten kendimi menede-miş bir suçlu kaçırıldığı için mivorum:
eseflenmemek mümkün değildir ı Kiralamak istediğiniz dükkân. Lâkin böyle bir vaziyet karşısın-,ev veya apartman katı için siz-da hava parasını ödiyecek kadar den 3000 lira hava parası isten-paraya sahip olmak icabetmedi- 'diğini farzedelim. Karşınızdakini ğini alâkadarlardan öğrendiğim kuşkulandırmadan kabul etmiş zaoıan âdeta sevindim: I gibi görünerek derhal vilâyet
o— Sizden, diyorlar, 3000 lira millî korunma kontrolörleri şef-hav \ ^.-ası mı istediler... Bu ka- liğine müracaatla vaziyeti anla-dar paranız yok diye üzülmeyi- tınız. Bu üç bin lira, numaralan niz. Vilâyet millî korunma kon- zaptedilerek size verilecek ve bir trolörleri şefliği o hava parası cürmümeşhut tertibolunacaktır. isteyen mal sahibini yakalamak Mal sahibine karsı böyle bir du-için size her türlü kolaylığı gös-1 rum yaratmakla k'ralamak iste-terir ve 3000 lirayı da vererek diğiniz evi. dükkânı veya apart-bir cürmümeşhut tertibeder.» , man katını elinizden kaçıracağı
Yalnız kiralık ev bulmak işin- nızı zannetmeyiniz, O yer, terfide değil, şu veya bu ihtiyaç, bedii ecek cürmümeşhutla da ol-maddeleri üzerinden fazla ka- sa artık sizin demektir. Rahat zanç hevesine kapılan muhte- rahat eşyanızı taşırsınız.
‘ ’ Hava parası konusunda oldu-
ğu gibi satın alacağınız her han
■ hava parası alınmaksızın» kay-dile gündelik gazetelerde açıktan açığa ilân etmek lüzumunu duymalarından da anlaşılır kİ Istan bulda «hava parası» işi zihinlerde yerleşmiş, tatbikatla da genişlemiştir. Böyle bir durum içinde on bir ay gibi uzun zamanda ancak 30 - 40 hava pa-
kirleri veya kara borsacıları ya-
kalamak için de aynı teşkilât si- __________..............—
ze lâzım olan parayı vererek cür- bjr ihtiyaç maddesi üzerinde mümeşhut tertibedebiliyor. - ...... ------ ----- --------
Solda» sağ’a ve yukarıdan aşağı:
ı — Divanı aıı
2 — Anne yerine geçen kadın -Kalın sicim.
3 — Dağ - Nota.
4 — İnce törpü - Telkihler.
5 — Cehalette kalma - Su.
8 — Küçük mağara - Şen ve satır-
lık.
7 — Araç - Telefon nidası.
8 — Vilayet - Tersi bir kadın izni-
dir.
9 — Başına «A* gelirse birdenbire demektir - Pratik tecrübe.
10 — Yıldırım çeken.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Savarona. 2 — Ayak, Meraç,1 Ağızağıza, 10 — Açikellvar.
mümeşhut tertibedebiliyor. ^e muhtekiri veya kara borsacı-
510 sayılı kararname ile faali yı yakalatmak gayet basittir, yete geçen vilâyet millî korunma, yaı-2etielim ki perakendeci bir kontrolörleri şefliğinin şimd.ve tüccarsınız ve şiddetle ihtiyacı-kadar, yani 15.nisan 1944 den n]z olan Wr maddeyi kara bor-beri, aşağı yukarı 11 ay >Çinde,Sada buldunuz. Fakat düzünesi ancak 30 40 kadar hava parası |q değerinde olan bu mal
cürmümeşhudu yapabildiğini öğ- için si2(jen 40 Lira talep edildi, renince İse müteessir oldum. Her hava parası bahsinde ol-
ne kadar ^bu hava parası cürmü duğu gibi karşınızdakini kuşku-meshudile yakayı ele verenler | ]andırnıadarı 0 mall 40 liradan mîllî korunma savcılığına teslim kabul eder görününüz ve derhal edilmişlerse de on bir ayda 30 , vilâyet milli korunma konlrolör-
40 hava parası cürmümeşhudu ]eri şefligile temasa geçiniz. Ala-yapıiması İstanbul Tİb'r büyük cağınız mal 50 düzünedir diye-bir şehir için pek azdır. Çünkü lim Bu hakikî fiatle 10 liradan bazı mal sahiplerinin kiraya ver lira eder. Halbuki bu malı mek istedikleri apartman katla- 40 ıradan almak için 2000 lira . ... jgzlîT) millî korunma teşki-
lâtı sizde mevcut paranın üstünü tamamlıyarak o malı 40 liradan almanız için her türlü kolaylığı gösterecektir. «Bu takdirde güe halle bulduğum malı ka-
nnı. evlerini veya dükkânlarını
3 — Validebağı, 4 — Aki. Ağalık, 5 -Daha taze. 6 — Onuğa, Aral. 7 — Nebatat. Gl. 8 — Aralar, Zıv. 9 —
KUTUP KIZI
AŞK VE MACERA ROMANI
Yazan: Stanley Shaw Çeviren: (Vâ Nü)
» -------- Tefrika No. 25
Kalkmak teşebbüsünde bulunup:
— Allah belâsını versin! Bu ne talihsizlik! — dedi. — Şayet ayağım böyle olmasaydı, güneşin batmasından evvel, Argyle kampına varırdık.
Mis Mallabie:
— Ne ehemmiyeti var? — dedi. — Biraz geç kalsak bile zarar yok. Zira, bu gece gene ay doğacak. Ben fırtınanın uzun müddet surmlyeceğlni biliyordum. Henüz mevsim ilerlememiştir. Büyük kar ancak birkaç hafta sonra bavlıyacak. Yedi seneden beri buralardayım. Bu ayda büyük kışın başladığı görülmemi ?Mr.
Kanadalı, havayı kokladı: kara oturdu. Sonra, ayağını saran tahtalarla bantları çıkardı. Şiş pek fazla değildi.
Jcnsen sordu:
— Sargılarınızı yeniden bağlıyayım mı?
— Durun bakalım, daha evvel vaziyeti bir anlıyayım.
B'13*101 hızlı hızlı ovmağa başladı. Bu harekeli büyük bir ustalıkla
yapıyordu. Her adalenin İstikametini biliyor, ve parmaklarına ona göre bir vaziyet veriyordu. Her kemiği de teker teker yokluyordu.
Jenaen. kemiklerin tıkırdadığım duyuyordu. Bu ha!, yüreğine bir ürperme veriyor, gözlerini kırpıştırarak başını öte tarafa çeviriyordu. Fakat, Pierre Qulnt, çıkan kemiğini birdenbire yerine koyuverdi. Hem ıstıraptan, hem de sevinçten müthiş bir feryat kopardı.
— Yaşasın, yaşasın' — diye haykırdı. — Meğer kırılmamış, çıkmış! Zaten in. ihtimal akhma da gelmişi. Hurra!
Kıtofcn üstüse doğru eğildi. Bir yumuşak kayış aldı. Ayak bileğini sapsağlam bağladı. Sonra, kalın çoraplarını giydi. Aya$a kalktı.
— Vay canın* yandığım, oldu be! — diye bağırdı. — Pierre Quint, daha be- müddet ihtiyar ördek gibi sende-liyecdettr. Fakat yoi-un* gidebilecektir.
Köpeklere doğru kamçısını şaklattı:
— Yürüyelim!.. Yürüyelim!...
Külleri eşeledi. Bunların altında pişirdiği öğle yemeğini saklamıştı. Onu da aldı. Yola çıktılar.
KanadalI, şüphesiz ki pek hızlı gidemiyordu. Fakat onun vaziyetinde bulunan bir AvrupalI hiç değilse on bos gün yataktan çıkamazdı.
İnsanların oturduğu bir yere yaklaşıldığını düşünerek eski asırlar Fransa'sının bir şarkısını tutturmuştu. Zira, kör, ırkan Fransızdı. By Jan Baptiatel Niçin niçin? Köpeğimin burnunu yağlıyorsun? Köpeğimin burnunu katranlıyorsun?
İlerledikleri sırada, Jensenln zihni meşguldü. Argyle kampı denen bu yerin nasıl bir yer olabileceğini düşünüp duruyordu, Burası acaba bir kulübe mİ? Bir müstahkem mevki mİ? Avcıların bir merkezi mİ? Orada kiminle karşılaşılacak’ Kerry Malla-Me, ihtimal ki, yüzündeki maskeyi orada çıkaracaktı. Her şey orada an-taşUacaktı. Ve ihtimal orada, detektifin başına birçok işler gelecekti-
B. M. 432 meselesinin anahtarı Ar gyle kampındadtr Bunu gayet iyi biliyordu. Üzerinde, altın liraların kartalını taşıyan o beyaz madenler, her halde bu kampta basılıyordu M’ıs Mallabie. onlardan Nr i'»n«» T'g Dan'ıa çuvalından almışken, fark?-,
dildiğini görür görmez, kalp parayı derhal küle atmıştı. Mademki, Big Dan. çuvaliyle Argyle kampından geliyor. öyleyse her şeyin membaı orası. bunda şüphe yok!
Delikanlı tahminler yürütüyordu. Bu kamp, her halde üngava körfezinden pek uzakta değildi. Labrador’u baştan aşağı geçtiklerini tasavvur ediyordu. Umumi hatlariyle, bu iz, Rudson körfezine doğru kaymıyordu. Genç adam, civarın topografyasını nazariye halinde bildiği için, bunun böyle olduğuna emindi.
.Tensen, başka btr şeyden daha emlndirŞayet geri dönmek Icab- ''■rse kendi vasıta ve imkânlar ile buna İmkân bulamljracaktı. Yalnız başına bir seyyah, kızaksız ve köpeksiz olarak bu yolları gerisin geriye dönmeğe kalkarsa, delice bir hareket yapmış olurdu.
Demek kİ, artık bundan sonra, geriye giden köprüler yıkılmış bulunuyordu.
Kerry Mallabie. birkaç metre ileride. elinde kamçı yürüyordu. Kıymetli olan bu İnsanın orada bulunması, delikanlının nazarında meçhul tehlikelere karşı bLr garanti gibiydi.
Bununla beraber, itimat da caiz mİ’ Acaba gene kızın bildikleri nelerden ibaret? Acaba onu Argyle l-'m-Tm n'-ln r'üüi ivor’ Yarası lyi-kşmeğe yuz tutmuştu. Şimdi artık
15 Mart 1U45
Dünden, Bugünden:
Erenköy kız lisesi binasına dair hâtıralar
İki hafta önce yanıp kül olan, yetiştirdiği binlerce talebesini, bunların soyunu sopunu ve hepimizi büyük bir acıya sokan bu İrfan ocağının barındığı binaya dair bazı hâtıralarımı yazacağım.
42 yıl evvel, yerinde, yarısının yarısı kadar, çatı ve orta katı balkonlu, I kaplama tahtalarının boyası dökük, bakımsız bahçesi yabani otlar İçLnde, mütevazı bir köşk vardı: Süleyman Sudl efendinin köşkü. •
Bu 2at hesap, iktisat, maliye işlerinde bilgislle tanınmış, (Defteri muktesit) adiyle o vakitlere göre hayli faydalı bir kitap yazmıştı; maliye meclisi âzasındandı. Sicilli bekârlardan. saçı sakalı apak etliği halde dünya evine girmemişlerden.
1898 da vefatı üzerine mirasçılarından kız ve erkek kardeşi köşkü elden çıkarmağa kalkışıyorlar. Bir kaç sene sonra Şehremini Ridvan paşaya satıyorlar.
Ridvan paşalarla bizimkilerin tanışıklığı çok eskidir. Amcası Saflet paşa, babası Nüzhet efendi anne annemin babasile pek ahbapmışlar. Son memuriyeti olarak Hicaz'da valilik eden Müşür Saffet paşa 1849 da Mektebi Harbiyeden İlk çıkan erkânı-harblerin İkincisidir. O sınıfın birincisi Müşür Mahmut Mesut paşa, üçüncüsü serasker Hüseyin Avnl paşa, beşincisi yine müşürlerden Fosfor Mustafa paşadır.
Niizhet efendiye gelince: (Ceridel Havadis) muharrirliğinde, mektupçuluklarda, matbuat müdürlüğünde bulunmuş. Kitabet ve İnşaya dair iMuganniyülkltap), (Nüzhetülmün-şeatj gibi eserler neşretmiş. Zamanının değerli şairlerinden sayılırmış. Abdülâzlz devrinde yapılan devlet binalarının, camilerin kapılarında hep onun kaleminden çıkan tarih mısraları vardır Meselâ Aksarayda Valde camlsindekinin son beyti şudur; 1288 hicri yılını gösterir:
Söyledi Nüzîıei kulu itmamına tarihi tam Mehdi ülyaya bu cami pek gü2el âsardır
Ridvan paşa babası gibi kâtipti; şiirleri ve şarkı güfteleri vardı. Nete-kim bir vaktin meşhur: Şevkinle. hayalinle olur buydar Günlerce fakat ağladığım bunca gamım var Âfet misin, ah nesin, sen nesin ey yâr Her derdi unuttum da senin derdine düştiim
Şarkısı on undur Çoluk çocuğuna karşı, kuşpalazmdan ölen iki sübyan kızını öne sürerek:
— Yavrularımın üzerine yaptım! dermiş.
Paşa olmadan, mabeyin kâtipliğinde. dahiliye müsteşarlığında bulunduğu zamanlan hatırlamam. Çocukluğumda Şehremini idi Eski hukuk var ya. arada bir gidip gelirdik Kışın Şişlide, mabeyinci Osman beyin mülklerinden çifte kârgir konakta oturur. yazın yine kira ile yazlığa çıkardı. Süleyman Sudi efendinin
köşkünü almadan önce Fenerbahçe-den Çiftehavuzlara giden yolda, şimendifer geçidinin tam köşesindeki eri kiralamıştı.
Burayı sonra maruf tüccarlardan Hacı Evliya efendi salın aldı. Merhum. memlekette pek nadir bulunan vapur sahiplerinden, aldığı koskoca bir vapura rAbdülkadtrı adını koyup işletenlerdendir. Ahlâk ve zekâslle eşsiz, 1904 de Galatasaraydan birincilikle diploman, pek genç yaşında toprağa giren 211 Mahmut Hayrİnin babasıdır. Dediğim ev hâlâ durur; şimdi kimindir bilmem?
Rıdvan paşa orayı tuttuğu seneler evvelâ Salistra dalyanının kıyısına, sonra Çlftehavuzlarm berisine hususi deniz hamamı yaptırır: validesi, haremi eski ahbaplarını davet ederlerdi. Kolluklarıma kabak bağlıyarak yüzme öğrenmeğe ilk yeltenişim, dal-11 yanın yamacındaki o Itamamdadır.
Göztepedeki köşk alınınca tamlrû-ediJdi, boyatıldı bitişiğine yemek sa-*N lonu. bahçesine tarhlar. havuzlarAfe kameriyeler yapıldı. Taşındılar; âdet O ya, ev mübarekeslne gittik; ben de bizimkilerin yanında. O
E (D > (D
Misafir hanımların h'addl hesabı' yok Kimseyi bir türlü salıvermiyorlar; .
— imkânı yok bırakmayız; yemekten sonra biraz eğlenti yapacağız, gece gidersiniz!..
Herkes kaldı. Akşam olmak üzere. On bir, on iki yaşında kadarım, akranım yok. sıkıntıdan bunalıyorum. İl* Usulca bahçeye siviştlm. Havuzların, tarhların arasında dolaşırken sarma- "O şıklar ve hanımeilerile örtülü küçü-ettr tameriyedtn tok bir SeS: fg
— Gel, buz getir!.. q
Faşa hasır koltukta, başı açık; önünde içki tepsisi, parlatmada. He-U men oracıktan ne kaçıyorum. Akrabadan dayı beyimizin İçkili anlarındaki hiddet ve şiddeti malûmum. Paşa da onun gibiyse...
Yemeğe çağırıldık. Her tarafı beyaza boyalı, boydan boya büfeleri, kontrbüfelerl. sandalyeleri beyaz lâ-ke salonda upuzun bir sofra. Üstünde çerezin, yemişin, şekerlemenin türlüsü. Hotozlu kalfalar tabakları dolaştırıyor. Çeşitler tükenmez de tükenmez. Hepsi alafranga taam: Sebze çorbası, rosto, rozbif, tavuk kro-ketl. mantarlı tavşan, mayonezli levrek. gato. dondurma...
çırırım» diye endişeye düşmenize de mahal yoktur. Çünkü cürmümeşhut tertibedilmekle de olsa artık o mala siz sahipsiniz demektir, Millî korunma kontrolörleri şefliği bir taraftan el koyduğu malı hakikî değeri olan 1011-ra üzerinden size verirken diğer taraftan da satan lan millî korunma savcılığına vermiş olacaktır.
Gerek hava parasına, gerekse muhtekir ve kara borsacılara meydan vermemek için vilâyet millî korunma kontrolörleri şef-liğile elbirliği etmekte yalnız şahsen değil memleket için de fayda vardır.
Cemaleddin Bildik
Kahveler içildikten sonra saçtan sarıya boyalı, tepe topuzunun etrafına taşlı taraklar takılı, elbisesi kat kat danteller içinde, gayet varda kosta bir hanım piyanonun önüne oturdu. Öyle sürekli ve mükemmel bir taksim ki 77 makamı dolaşıyor Ardından şarkıya girişti. Öyle de gür ve kıvrak bir sese malik kİ tam çalışına denk. Faslı bitirince kantoları tutturdu:
Afeşi hicrinle yaktın ben çibi biçareyi Bir tebessümle begdn eyle dili
viraneyi
Bir - taze — piyanodakinin kızı imiş — ortaya çıkarak tıpkı Minyon Virjlnlnln tavırlarını takma takın* kantoyu söyledikten sonra küçük Eleninlnklne geçti:
Efeciğim ben
Beni yaktın sen
Canlar dayanmaz
Pek çok yandım ben
Üç beşinin arkasından, sıra düeto-ya geldi. Deminki taze, yanında fes ve erkek elbisesi giymiş ablası ile beraber, karşılıklı çoban düetosun» başladılar:
Ayıplaman beni dostlar yâre bendol-dun» Yanık pervaneler gıbr derde dtif oldum
Daha arkasından Acem dûetoSü: Nazil civan gel etme sen naz Âşıkına rahmeyle biraz
(Arkası 7 inci sahifede)
bundan endişe duymuyor, daha fazla kuı düşünüyor. Düşünüyor ki. karların ortasında kaybolan Kerry'yi bulduğu vakit, genç kız. âdeta çocuklaşmış vaziyetteydi. Onun kollan arasına atılmış ve ağlamıştı. Fakat, bir kere kurtulduktan sonra, İradesini tekrar toplamış bulunuyordu, şimdi, Jcnsen’le Pierre Quln₺ arasında hiçbir fark gözetmiyordu.
İkisi, arasıra, Jensen'den gizli al-çrk sesle bir şeyler konuşuyorlardı. Şüphesiz mevzuu o teşkil ediyor!
Uzun uzadıya vaziyet! tahlil etti. Kendisi için bir tek çıkar yo! var: İleriye, ileriye, dalma İleriye gitmek! Her ne vaziyet hasıl olursa olsun, gizli teşkilâtın bir adamı olduğunu unutmaması İcabedlyordu. Memleketinin piyasasını dolduran kalp altınların menşeini keşfetmek vazlfesiydi.
Kanındaki zehir nispeti azaldığı müddetçe, bu buz gibi tablatln ortasında, canlılığına tekrar kavuştuğunu seziyordu. Çok kuvvetli ve çalışmaya çok müsait bir ruhi biletteydi. Buz gibi hava İle ciğerlerini şişiriyor, azimle ileri doğru gidiyordu.
Bulunduğu bu durumu, ne güzel, ne mükemmeldi- Gözünü dört açması lâzım! Büyük bir maceranın eşiğinde 1-ulunuyor!
Bu kutup memleketinde, kim bilir kaç adama karşı ve tablatln ne türlü
güçlüklerine karşı kahramanca savaşacak!
Öğle üzeri mola verdiler. Azıcık öte beri yiyip yollarına tekrar devam ettiler.
Güneşin batmasına yakın Mlss Mallabie, azıcık durakladı; hafifçe Jensen’e döndü. Gene bakışlarında bLr muhabbet ifadesi vardı. Yoldn daima Pierre Çuint’le konuşmuşken, kızın bu sefer kendine doğru gelmesine, delikanlı sevindi. O da nezaketle gülümsedi.
Kız, neşeli neşeli:
— Yalnız başınız* sıkılıyormuşsu-nuz gibi bir haliniz var! — dedi. — Lâf atalım diye yanınıza geldim.
Jensen, samimiyetle:
— Evet. — diye cevap verdi. — Hoşunuza gltmlyen bir şey yaptığım hissine kapıldım. Acaba benimle birlikte seyahat etmek sizi sinirlendirmeğe mİ boşladı diye düşünüyordum.
Kerry Mallabie. şaşalamış gibi duraklayıp baktı. Detektif devam etti:
— Evet, doğrusunu isterseniz, benim bu seyahatteki rolümün ne olduğunu pek bilemiyorum. Kolumun yarası tedaviniz sayesinde İyileşti, şimdi artık. Argyle kampına ne demeğe gidlvorum? Mânası var mı?
(Arkası var’
çûfc^âfiİARi:
Emektar bir futbolcumuzun ölümü ıııünaseûetiie
Bedri Giirsoy
Dünden, IBugünden
(Baş tarafı 6 ncı sahifede)
Ahenk, raks, cümbüş yan geceye kadar gırla. Yine şerbetler, bisküviler, dondurmalar...
Uçaklarla 60 saatte dünya dolaşılacak
Harb bitince Amerikadan Aurupaya büyük bir yolcu akını olacak. Birinci senede Aurupaya gidecek yolcu miktarı 233,000 kişi tahmin ediliyor
çilingir sofraları; sazlar, dalkavukların şaklaban-
olan Beşıktası
MEKTUPLAR İNİZ t A I. HIKINI S Gazetemiz idarehanesini adres olarak göstermiş olan kariierlmlz-
IŞ ARIYANLAR
ayırtmak müracaat I geçmiş-tarafın-Fransız
lerde. harb Amerikalı olan Avrupa üe İngiltere, memleketleri tır.
İNGİLİZCE ÖĞRENMEK tSTİYKN-LERE — Türkçcsi kuvvetli, htıf’ada bir, İngilizce ders karşılığına Türkçe edebiyat dersi vermek istiyer.kr, No. I, 268, Halâskârgazi cad. Şlşll'y® mektupla müracaat IMS —
Hüsnü, 18 yıl evvel Fener üniformasjle çıktığı bir maçta Kadri, Bedri. Zeki, Bekir, Caferle yanyana
tabanca kurşunlarlyle vuruldu; eczanede ruhunu teslim etti.
Çok geçmeden köşkü Abdülhamldln sevgili musahibi Lûtfl ağazadc mabeyinci Faik bey satın aldı. 9 bin sarı Ura vermiş, tapusunu üstüne çevirtmiş dediler.
Faik bey yüz kişiye yakın kapı tıal-kiyle, olanca cafcaflie Bebekteki yalısından Göztepeye göç etti. Her gece köşkte sanki donanma yapılıyor, İçi, bahçesi lüks lâmbalarının ışıklarlyle pırıl pırd. ............
heyheyler; lıklan..,
Cuma ve
ACELE — 3 veya 4 odalı möble Galatasaray Taksim arası ve civarı 250 Hra aylığa kadar müstakil kat aranıyor. İstiklâl caddesi 54'2 Telefon: 43378 2023 — 2
Bina tamamlandı. Görenler, duyanlar, at koşturulacak mermer antresini, ortasındaki mermer havuzu, etrafındaki mermer direkleri, altın Sldızlarla nakışlt kapılan hayran yran anlatıyorlardı.
1905 de paşanın büyük kızlyle sabık Tisalya ordusu kumandanı Et-hem paganın oğluna bu köşkte öyle »a'şaalı, saltanatlı bir düğün yapılmıştı kİ sormayın. Yaşlı hatunlar (anamızdan doğduk doğalı bu derece şatafatlı bir cemiyete rastlamadık) diye hayretteydiler.
Hünkârın, sultanların hazinedar ustaları, vükelâ, vüzera, kübera familyaları hep davetli; İstanbul halkından on binlerce hanım da seylrct. Herkese ne ikram, ne İzzet. Aşağı tabaka kadınlara varıncaya kadar hepsine tekrar tekrar, gık deyinceye kadar pastalar, şekerler; buzlu limonatalar. şerbetler, kalıp dondurmaları.
Takım takım ince saz. orkestra. üsleUk merkez, kumandanının elvan civan carlyelerden mürekkep, 40 bu kadar kişlUk sazı, bandosu, kantocuları. rakkaseleri, dansözleri...
Rıdvan paşa, hünkâr tarafından tslanbııldan uzaklaştırılmaz, haftada bir Göztepeye gelir, bir gece kalırdı. 1906 da. yine böyle bir seferinde, trenden Göztepe istasyonuna çıkınca birkaç şahsın tecavüzüne uğrayarak
E A — 99 — M.M. E— S.L.A —
İS — Pratik İngilizce namlarına geten mektuplun idarehanemizden aldırmaları rica olunur.
mert, saf, müte-Samimlyetl-unut-
^-müteferrik
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen bayan büyüklere, ve lisan derslerine devam etmek İsti yen talebelere üniversite talebelerine ve doktorlara gramer ve mükMCme dersi veriyor. Her yere gidebilir. Akşamda A B. C rumuzuna mektupla müracaat. 2010 — 1
ORTA - LİSE TALEBELERİNE -Tuna Dersevlnde riyaziye - fizik ■ kimya - Usan derlseri verilir. Pazardan. başka her gün saat 14 - 18 arasında müracaat. Tuna Dersevi Atatürk bulvarı No. 88 İstanbul - Aksaray. 995 — 6
pazarları, güneşin batmasına yakın, bir araba katarı Fenerbahçe yolunu tutar. Minare kırığı gibi kadanalar, lâstik tekerlekli (bato) faytonlar: ensell kellelt, pehlivan yapılı arabacılar. Hepsi ahırının, arabalığının malı.
Baştaki faytonda kendlşl ve nedimlerinden biri, Ar kasındaki lerde sazende ve hanende beyler, mukallitler, nekreler. Daha geridekllerde harem takımı: Zevceleri, çanak yalayıcıları. kalfaları..
1908 meşrutiyeti İlân edilince köşkün İkbali yine küsufa uğradı. Bir İki yıl pancurlan, kapılan sımsıkı kapalı, İçinde İn cfn top oynadı; baykuş yuvasından farksız kaldı.
Nihayet Maarif Nezaretine geçerek Erenköy kız lisesi oldu Batı tarafındaki kısım İlâve edildi ve o zamandan beri yurda bunca faydası dokunan bu hayırlı müessese ateşe kurban gitti.
Lisenin yatakhane kısmı olan doğusundaki bina, Topçu dairesi reisi Hüseyin Rıfkı paşanın köşküydü. Ona dair hâtıralarımı da gelecek seferki yazımda okuyacaksınız.
Serme t Muhtar Alus
Bugün Avrupa ile Amerika arasında mekik dokumakta olan, asker ve malzeme taşıyan muazzam ordu uçaklarının her gün yirmi dakikada bir havalandıkları nazan itibara alınırsa, harb soması. Amerikadan dünyanın her tarafına seri ve çok hava seferlerinin tatbik edileceğine muhakkak gibi bakılabilir. İleride kara seferleri o kadar ucuza malolacaktır ki, her hangi bir kimsh karısı ve çocuğıle beraber sanki Amerikada seyahat eder gibi ehven flatle Avrupaya da seyahat edebilecektir.
Şimdiden belli başlı hava yollan kumpanyaları harb sonraşt İçin seyabat plânlarını ve fiaD listelerini tesbit ederek hazııû-lanmışiardır, T. W. A, kumparCM yası, «stratolinern namındaKfe muazzam tıkaçlardan beşini şim-® diden harb sonrası servislerinde kullanmak İçin 38 kişilik jnolc£ uçakları haline getirmiştir. H?,rW biter bitmez. Birleşik Amerıklg hükümetinin sivil havacılık dai-> resi tarafından seyrüsefer ’ç|rV|y ruhsat verilince New York - Lon^ dra arasında seferlere başhyaça^ olan bu uçaklar New York . LonU" dra arasını 28 saat 40 dakikadûg* katedecektir. Bu konforlu ucakalarda New Yorktan LondraysS 263 dolar mukabilinde sevaba» edebilecektir. ®
Aynı kumpanya, Lock.ıeedL-uçak fabrikasına 40 adet 57 kO şilik «Constellatlons» namındaki yolcu uçaklarından da sipariş etmiştir. Yolcular, bu muazzam uçaklarla New Yorktan Lrnıdra-ya 195 dolar mukabilinde 11 saatte vasıl olacaklardır. ('Amerikan Airlines» kumpanyası da önümüzdeki haziranda teslim almak üzere 56 yolcu taşıyacak olan Douglâs DC-6 tipindeki uçaklardan ısmarlamıştır. Penn-sylvanla hava yollan şirketi de, ileride New York - Londra arasında yapacağı hava servislerinde kullanmak için Dcuglas uçak fabrikasına 48 yolcu taşıyan DC-4 tipinde uçaklar sipariş etmiştir. Pan Amerikan kumpanyası ise bu sene içinde teslim alacağa transatlantik uçak'ari-le. New York . Londra arasında günde iki sefer yanacaktır. Bu lüks uçaklarla gidip gelme yol ücreti 267 dolara olacaktır.
Noth Westem, Central. Penn-sylvania ve Pan Amerikan hava yollan gibi Birleşik Amerikanın en maruf ktunnanyalan tarafından İleride Amerika ile Moskova arasında yanılacak hava servislerinde bilet fiatleri üzerinde şimdiden rekabet başlamıştır. Amerika ile Moskova arasındaki seyahat ücretini 290 dolara kadar düşeceği zannolun-mak tadır.
Tertlbedilen plânlara göre harb sonrası ucaklarile 60 saatte devriâ'em seyahati vasılaca’riv
1
PARİSLİ BİR MADAM — Kâtibe daktilo veya çocukların tahsili ile' meşgul olabilir. İngilizce- ve piyano dersi verebilir. İstanbul tercih edilir. G. C. rümıızuna yazılması rica olu-» nur. 2012 — 1
Birleşik Amerikada daha şimdiden binlerce seyahat meraklısı harb sonrası için gidecekleri yerleri tâyin ederek seyahat plân-laıinı hazırlamakla meşguldür. Hollând . Amerika vapur acen-tnsına, harb biter bitmez Amerikadan Avrupaya ilk kalkacak olan «New Amsterdam» adlı transatlantikte yer için şimdiye kadar : edenlerin sayısı 500 ü tir. Fransa Müttefikler dan kurtarıldığı gün, vapur acentasının New Yorktaki şubesine 400 kişi müracaat ederek Fransaya bir vapur seferi yapılmasını İstemiştir. Pan Amerikan hava yollan kumpanyası yaptığı araştırmalar neticesinde, harb sonrası, birinci sene zarfında 233,500 yolcunun Avrupaya ssyahat edeceğini tesbit ederek, bu tehacümü önlemek için haftada 36 transatlantik uçağı kaldırmağa karar vermiştir,
1918 harbi hitamından ancak 6 ay sonra dış memleketlere gitmek isteyenlere pasaport veren Amerika Hariciye nezaretinin, bu harb bittikten sonra, ne zaman bu müsaadeyi vereceği henüz kati olarak malûm değildir. Bununla beraber, şu muhakkaktır ki, İlk seyahat müsaadesi. Avrupamn yeniden inşası işlerinde vazife görecek olan kimselere verilecektir. Bunlardan sonra sıra ile, Avrupamn harb sonrası kalkınmasında yardımı dokunacak resmi memurlara, yurtlarına dönmek isteyen mültecilere, ve sonradan Amerikan tabiiyetine geçmiş olup eski vatanlarında akraba ve malı mülkü bulunanlara verilecektir, Avru-paya gidecek olan bu ilk yolcu kafilelerini hâlen asker ve malzeme taşıyan ufak gemiler ve ordunun büyük taşıt uçakları götürecektir.
Harb sonrası yapılacak olan seyahatlerde en fazla kullanılacak olan nakli vasıtalarını uçaklar teşkil edecektir. Harbden evvel Amerika İle Avrupa arasında İşleyen transatlantik gemile-rile, gidiş dönüş yolda 10 gün kaybetmek mecburiyeti olduğundan, senelik tatillerini Avrupada geçirmek İsteyen yüzlerce Amerikalı bu yüzden arzularını yerine gevremiyorlardı. Bu harbin nihayetinde ise. büroda çalışan bir daktilo, cuma günü mesai saatinden sonra tam iki gününü Paristeki «Ruç de le Palı» de alış veriş yapmakla geçirebilecek ve pazar gecesi Patisten uçakla hareket ederek, pazartesi sabahı dairede daktilosunun başında bulunabilecektir. Seyahat ac?n-telerl tarafından yapılan etüt-sonrası, en fazla seyyah celbsdecek memleketleri sıra Fransa ve Akdeniz olacağı anlaşılmış-
ORTA YAŞLI BİR BAY İÇİN -Havadar güneşli mobllyell veya mo-bily^slz banyolu bir veya İki oda aranıyor. Tel: 41343___________2033 — 2
FABRİKAYA ELVERİŞLİ — Temiz büyük pencereli bir mağaza aranmaktadır. Semt mevzuu bahis değildir. Kurtuluş Slnemköy Şahin sokak 16/18 mühendis Bela Janos Zöldy’ye müracaat. _____2007 — 3
ASRİ DANSLAR — Hususi l uak evlerinde öğrenmek ısUyfnler Beyoğlu Anadolu ham .geçidi karşısında Aliyon sokak 19. Pror Pan isyan
1086 — 4
cesaretle kafa vururdu. Büyük ’ bir cesaretle diyorum. Çünkü
Hüsnünün topa kafa ile vurması hfc birimizin vuruşile ölçülemez. O kurşun gibi sıkı gelen sütlere ; bile yerlere yatarak kafa vuruşları yapardı. Deplasmanı, vücut calimi, diriplingler. degajmanları mükemmeldi. Sert, acele bir oyun tarzı vardı. Bazan kulüp aşkile kendinden geçer oyununu bozacak derece soğukkan'ılığıni kaybederek hırcmlasırdı. Paslan mesafeliydi. Teknikten ziyade vücut kuvvetile Is görürdü. Bir avağma hâkimdi dı.
Hüsnü kulübü __w____
âdeta bir aile ocağı kadar sevmiş, kulübü uğruna canını feda edercesine ca'ısmıs. çabalamış her fedakârlığı yapmıştır.
Temiz kalbi!
vazı bir arkadaştı.
nl. neşesini, arkadaşlığım mamıza imkân yoktur.
Hüsnünün futbol tarihimizde İsmi dalma şerefle yaşıyacaktır. Muhakkak kİ gelmiş, gelecek her futbolcu da asla Hüsnüyü unut-mıyacaktır. Biz arkadaşları İse kalblerimiz burkuia burkula onu her an içimizde yaşatacağız, anacağız.
Çocuk hekimi doktor
Ahmed Akkoyunlu
Taksim . talimhane ptılns Telefon: 82627
TÜRK MAARİF CEM'YF.T Merkez Yönetim Kurulu Başkanlığından Cemiyetimize bağlı Uşak lisesinde acık bulunan felsefe, ede-ivat ve fransızca dersleri için İstanbul Ünivetsitesl edebiyat olu ve Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya fakültesi mezunu öğütmen alınacaktır. .
İsteklilerin belgelerile cemiyet merkezine müracaat etmeleri. (2796)
KİRALIK İKAMETGAH — Erenköy Ue Göztepe arasında tramvay ve trene yakın havagazı elektrik terkos tesisatı olan bir köşkün ikinci katında bir hole açılan dört oda ve güzel manzarası bulunan kat kiralıktır. (Yazlık ve yazlık kışlık). Göztepe Birinci Orta sokak No. 10 2020 -
1903 yılında köşkün etrafına İsketeler kuruldu Eski temeller üzerine yenisi, çok daha genişi yapılıyordu. Şuna buna çene sermayesi lâzım. Plânlarını Paris'in en namlı mimarının hazırladığı, malzemesinin bile Marsllyadan getirildiği, Fransadakl bilmem ne şatosunun tıpkı tıpkısı olacağı, şahanellğl hiç klmsenlnkine benzemlyeceğl dillerden dillere düştü. Dedikleri çıktı velâkln az sonra Cad-debostanında Ragıp paşanınki, şirinlikten değil, şeddadllikten yana onu bastırmıştı.
MARUF BİR ŞİRKETİN — Muhasebe şef! boş saatlerinde İş arıyor Ankara caddesi 119 Net Telefon 60523 2022 —
- tŞCt ARIYANLAR
BİR BUÇLK YAŞINDI - Bir kız çocnğuna bakacak ve büyütecek tecrübeli bir dadıya İhtiyaç vardır. Yaşı 40 tan aşağı olmaması tecrübeli olması şarttır. Şişil Samanyolu sokak 91 No. Bikmaz apartmanı daire 2 ye öğleye kadar müracaat 1073 - 8
MUHASEBE VE İDARÎ İŞLERDE — Tecrübe görmüş kefalet verebilir bir bay aranıyor. Tahtakale Bal-kapan han caddesi 22 No. ya Anadolu İşevlne müracaat. 2015 — 1
HER İŞ BİLİR — Üç kişilik ailenin ev İşlerini görecek bir kadına ihtiyaç vardır. Sult&nhamam Havuzlu-han No. 1 saat 10 dan 12 ve kadar müracaat. 2003 —
AMBALÂJ İŞLFRİNDE — Çalışacak bir Türk kızına ihtiyaç var 'ır. Bahçekapıda Salih Necati eczanesine müracaat. 2009 -
iri RtR ŞAPKA İŞÇİSİ ARANIYOR — İstiklâl caddesi Baker karşısı Fransız Çıkman Vuçlno ap. No 4 1099 -
J-SATILIK EŞYA BAKKALLARLA NAZARI DİKKATİNE — Her boyda kese kâğıdı İle sar-gılık ve kasap kâğıdı ucuz flatle satılır. Müracaat: Eminönü Tahmis cad Kalçın Sok. No. 13 2 004 - I
HER TÜRLÜ KAĞIT - Gazete, mecmua, kitap, defler iyi flatle satın alınır Batmak İsteyenlerin Eminönü Tahmis cad. Kakın Sok. No. 13 e müracaatları. 2006 -
SATILIK OTO — İyi kullanılmış, 800 L. yeni tamir görmüş. 6 silindiril, 16 X 5,50 yeni beş lâstlkll Opel. Tel: 20107 Yurtsan. Saat 9 - 10 ve 13 - 15. pazar hariç. 2018 — 4
SATILIK — İÜ çorap, bir fanllâ ve bir yumak makinesi acele şatılık-tır. İskelilerln Çemberin aşta Mahmudiye oteline müracaat etmesi, 2C21 — 2
KIYMETLİ JAPON PARAVANI — Viyana aynası, bahü bul, 2 bronz şamdan satılıktır. Müracaat: Faza; günü saat 10 dan 18 e Osmanbey Şafak sokak 85'3 2028 —t
KELVİNATÖR MARKİ HAVUZ — Çalışır vaziyette 942 modeli. Sirkeci Dcmirkapı Nbbethane caddesi 22 numaraya müracaat. 2033 — 2
Kiralık — Satılık
5,900 LİRADAN 560,690 LİRAY.A KADAR — istanbulun her yerince apartman, ev. mağaza. İmalâthane, fabrika, arsa ve çlflik almak ve satmak Istlyenler, Kârlı İşi olup da devretmek 'stlyen veya almak Istl-yenler Beyoğlu İstiklâl caddesi Büyük Parmak kapı köşe başı 4 No. kat 2 Tel: 42398 Suhulet Emlâk Zarif Özalp 910 —
NATAMAM İNŞAAT — Bllûmuın inşaat ve fenni mesuliyet hesap İşleri deruhte edilir. Ev ve mağazaların tamire muhtaç olanları derhal işe başlamak ve yıkılması tenteden emlâkin enkazını kabul eder Beyoğlu İstiklâl caddesi Büyük Parmakkpaı köşcbaşi 4 No. kat 2 Tel: 42398 Suhulet Emlâk Zarif özaJp 911 "
MAĞAZA VE ARDİYE ARANIYOR— Eminönü İle Yağ iskelesi arasında denize yatan mağaza ve_ardiye aranmaktadır. Balıkpazarı “Tnşçılar 104 No. da Bülbül adına müracaat. 1071 - 2
BEYOÜLU _ Tarlabaşı caddesi köşe başındaki 00 No, lı bakkaliye dükkânını arkadaşının hastalığı do-layıslle acele devren satılıktır. îçln-deklne müracaat. 1078 — 2
İmalathaneye mahsus — Her şekle girebilecek tarzda 5.6 yiizü 15 derinliği betonaıma Süleymanlye Dökmediler hamamı yanında yapılmaktadır. İcara verilecektir. İstekliler 22588 telefona müracaat. 1087 —
EHVEN FİATLE - Mandıra, çiftlik satın almak istiyenJcre: Balıkesir'e çok yakın bir yerde, çiftlik blnasiyle llrlikte satılacaktır. Taliplerin aşağıdaki adrese müracaatları: İsmet Ersun MartU mahalle Yenice sokak No. 2 Balıkesir. 1090
YAZLIK KÖŞK — Göztepe fevkalâde- nezaret 7 oda, su, havagazı, elektrik, asfalt yol tramvaya, ve trene. 5 dakika müracaat Tel. 52-127.
2001 —
«000 LİRAYA — Kuzguncukta kâ-glr 4 odalı boş teslim edilir. Satılık ev Ferdi fjriek Türk Emlâk Bürosu Galata ömcrâblt han 2 nel kat 23 telefon 42368. Dosya 1600 2026 — 2
110,OüO LİRAYA — İstanbul da Maiı-mutpaşu civarında 24 odalı kagir potrrill 5000 lira kira getirir. Satılık 900 metre kare yer üzerinde han Ferdi Sriek Tiirk Emlâk Bürosu Galata ömerâblt han 2 nci kat 23 telefon 42368. Dosya l«02 2027 —
iflOOOo Lİraya — Bostancıda deniz kenarında satılık betonarme 8 odalı şahane villâ. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata öraerâblt han 2 nc kat 23 tehfon 42368. Dosya 1801. 2024 —
80.6Iİ0 LİRAYA — Göztepede ^umn-mile manzaraya hâkim biiyuk çam ağaçları İçinde İki köçk biri 7 biri 12 odalı Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâblt han 2 nel kat 23 telefon 42368. Dosya 1603 2025 — 2
ACELE KİRA!IK BİR ODA ARANIYOR — İyi bir aile-'en genç bir bayan aile yanında apartman katı veya müstakil bir oda lıa-vagazlı olması şartile ayda 20 lira kadar verebilir. Tafsilâtlı mektup ve yahut öğleden sonraları Aksam İlân memurluğuna müracaat . 2029 — 2
15060 LİRAYA — Üsküdar d :ı Ah-mediyc civarında .15 odalı bir dönüm bahçeli haremi! selâmlıklı satılık ev Ferdi Selek Türk Emlâk Galata Ömer-âbit han 2 nel kat 22 telefon 42368. 2031 - 2
21)000 LİRAYA — Kısıklıda 13 dönüm bahçe)! 7 ©dalı meyva.li boş teslim edilir köşk. Ferdi Selek Türk Emlâk Galata önmrâblt han 2 nci kat 23 telefon 42366 2032 —2
AL ELE SATILIK EV — Fırsattan istifade. Kuzguncukta Blcan Efendi iskeleye yatan 16 sayılı kâglr üç oda bir balkon elektrik terkos sarnıç mutfak deniz alır 160 M2 meyva ağaçlı bahçe satılıktır. Müracaat yeri : Ü-küdar Açık Tiirbe Tahririye sokak î No. Kevser Siilftnbe 2030 —
11200 LİRAYA PAZARLIKSIZ — Ayda 125 lira kiralı 3200 liraya ipotekli 8 odalı İrtanbulda YSnlkapıda acele satıh* kâglr ev Ferdi Selek Türk Emlâk Bürosuna Galata ömer-ftbit han 2 nel kat. 23 Telefon: 4O388 2010 -
PANGALTIDA _ İyi bir mevkide her işe elverişli hazır bir dükkân devren satılıktır. Telefon: 83808.
SATILIK — Mısırçarşısında her dükkâna uyar son sistem vltrinile beraber boş bir dükkân devredilecektir. Vitrinleri ayrı olarak da satılır Sirkecide Başağa ambarı sahibine müracaat. 2000 — 3
KAÇIRH.MAZ FIRSAT - Blskült fabrikası yapmak Istlyenlere 4 göz yeni fırın, i hamur makinesi silindir 2 şal e makinesi 9 muhtelif zımba muhtelif etiketler acele satılık. As-maaltı Kalçın sokak Trlflnldls han No. 1. Tel- 22156 Mustafa Yılmaz. 2013 —
ÇİÇEK PAZARI — Rıdvan han ikinci kat 4. 5 numaralı yazıhane telefon ve mobilyasile satılıktır. Müracaat adresi; çakmakçılar Sandaly acılar »kak (12) numaralı mağazaya müracaat. 2017 —
KİRALIK YALI — Yeniköyde rıhtımı kendisine ait 14 odalı mükemmel bir yalı kiralıktır. Mobilyesl. telefonu ve bnz dolabı vardır. 36 257 numaraya telefon edilmesi 2019 —4
SATILIK DOKUMA ATELYESİ — Tahtakale caddesinde kâglr binada kurulmuş, 2 bobin, 2 masura makim-&LJe 15 eJ tezgâhını havi mükemmel dokuma atelyesl devren satılıktır Müracaat: KarakÖy, Bebek tramvay durağı karşısında Demlrbağ han No, 18. TIc: 40304 2016 - 3
BALIK PAZARI — Tiitüngümrük. Taşçılar. Zlndankapı ve civarlarında dükkân devretmek ve yahut büyük dükkânı olup bir kısmını vermek İsteyenler İstanbul Posta kutusu 145 adresine yazsınlar 2005 —
2208 LİRAYA PAZARLIKSIZ — Üsküdar icadiye Arapzade Arif Bey sokak 17 No. lı ahşap 6 oda, terkos, elektrik, bahçesi vardrr. Acele satılık ev. Gezmek İçin İçindekilere, satın almak İçin Ferdi Selek Türk Emlâk Galata ömerâbit han 2 nci kat 23 No. Telefon: 42388 2008 -
SATILIK APARTMAN VE ARSA -Cihangirde denize nazır konforlu altı katlı bir apartman yarım hissesi ve aynı semtte deniz görür bir arsa satılıktır. Mutavassıt kabul edilmez. Adres Tahtakale caddesi Menaşe han No. 35 saat 12 den 16 ya kadar müracaat. 2011 —
Sahile 8
16 Mart 1945
tabletler gibi
PROTEJİN
Kullanmalıdır
r R E N U
BEL8OÖUKLUÖUNA Tutulmamak İçin *
Zayi — Kabataş Erken lise-ınden aldığım 22/9/944 tarih ve 62644 makbuzu kaybettim. Yenisini alacalımdan eskisinin hükmü yoktur. ..
Eııver Çağlar
ve sair değirmen parçalan satılıktır. Müracaat: Galata, perşembe pazar. Yoğurtçu han No. 13 tel: 41143.
Muhtelif Değirmen Valsleri
EGömlekiş"!
BİRİNCİ SİNİP C&MUfKÇİ I
■İ Tel: 20096 sirkeci
— SATIN ALINACAK
İyi bir halde olduğu takdirde komple bir yazıhane mobilyası satm alınacaktır. Satmak isteyenlerin mektupla aşağıdaki adrese cevap vermelerini rica ederim. Bankalar caddesi Salipler İBHBlHan No. 19 Ş- A.
Zayi — 041 yılında Işifc lisesinden aldığım lise bitirme ve olgunluk diplomasını kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Teknik üniversite 1349 Tarık Engiir
Yüksek Mühendis ÎŞ ARIYOR
Parlsten diplomalı, Fransızca, İngilizce, Almanca bilen tecrübeli elektrik ve makine yüksek mühendisi ecnebi şirketlerde, devlet veya şahsi müesseselerde iş arıyor. Yazı Ue Şişli P. K. 16 ya t Mühendisi rümım^l^azıl-ması,
- SA YİN TÜCCARLARIMIZA : -
ithalât eşyalarının gümrüklemektekl ehemmiyetini nazarı itibara alan
Halk Umumî Nakliyat Türk Anonim Şirketi
bu kere İzmlrde mütehassıs gümrükçüler angaje ederek bir şube açmış, şimdiden İş kabulüne başlamıştır.
HALK UMUMÎ NAKLİYAT TÜRK ANONİM ŞİRKETÎ Galata Gümrük karşısı Hovaglmyan han 4 üncü kat. Telefon No. 42252, Telgraf: Halktaş - İstanbul
Diyarıbakır Belediyesinden :
Saniyede 225 litre suyu 15 metre yukarıya terfi edecek Elektromotora işler bir SantrfuJ tulumbasına ihtiyaç vardır. Mecmuu yukardaki şeraiti temin edecek iki motorpomp dahi olabilir. Satmak isteyenlerin Diyarbakır Belediyesine tafsilâtlı bir şekilde 15 gün içinde tekliflerini yapmaları ilân olunur. (3188)
Ticaret Ofisi Umum
Müdürlüğünden: Muhasebe memuru aranıyor 3659 sayılı kanuna tabî 170 lira ücretli bir memurluk yerine Ticarî muhasebeden iyi anhyan birisi alınacaktır. İsteyenlerin etraflı bilgi almak için Ümum Müdürlüğe müracaat etmeleri ilân olunur. (3193)
Yeni Valde Han 5 İnci kat.
Bahçe kapı - İstanbul.
İktisat Fakültesi Mezunlarını davet
İktisat fakültesi talebelerile mezunlarını birbirine tanıştırmak maksadile 17/3/945 Cumartesi giinü. Taksim Belediye Gazinosu Pavyonunda tertip edilen hususî çaya alt davetiyelerini en geç 16/3/945 akşamı saat 18,30 a kadar Galatada Lâcivert Hanındaki idare merkezinden aldınnalan ve gelirken de 1945 senesi aidatlarını birlikte getirmeleri sayın üyelerimizden rica olunur.^
İstanbul umum sigorta şirketi
İstanbul umum sigorta şirketi hissedarları 1945 senesi Nisan ayının 18 inci pazartesi günü saat 11.30 da şirketin Galatada Mertebanl sokağında kâin sigorta hanı binasındaki idare merkezinde adi surette toplanacak olan umumi heyete davet olunurlar.
R ü Z N A M E:
1 — İdare meclisi ve mürak İplerin raporlarının okunması,
2 — 1944 senesi hesaplarının kabul ve tasdiki ve idare meclisi heyetinin İbraslle 1944 senesi hesaplarının netaylclne dair İdare meclisinin teklifi.
3 — Dahili nizamname mucibince İdare meclisi azalarının intihabı.
4 — İdare meclisi ve İdare encümeni ezalarına verilecek huzur hakkının tayini.
5 — İdare meclisi azalarına, ticaret kanununun 323 üncü maddesi mucibince şirketle muamele icra edebilmelerine ve aynı kanunun 324 üncü maddesi mucibince iş görebilmelerine mezuniyet İtası.
6 — 1945 senesi murakıplarının İntihabı ve tahsisatlarının tayini.
7 — Aynen veya paıaya tahvil suretile tenmlye edilecek olan esham ve tahvilâtın tasrihi ve ticaret kanununun 348 inci maddesine göre esham. iştirası için idare meclisine salâhiyet İtasına.
Gerek asaleten gerek vekâleten şirketin en az 30 hisse senedine malik olan ve hisse senetlerini ticaret kanununun 371 İnci maddesi mucibince toplantı gününden nihayet bir hafta evvel İdare merkezine tevdi eden hissedarlar işbu umumi heyete iştirak hakkını haizdirler.
İdare Meclisi
İstanbul defderdarlığtndan:
.Defterdarlık teşkilâtında açık bulunan memuriyetler İçin müsabaka İle memur alınacaktır. Müsabakaya gireceklerin en az orta mektep mezunu olmaları, yaşlarının 18 den küçük 35 den büyük bulunmaması, fiili askerlik ödevini yapmış olması şarttır.
Müsabaka 28 mart 945 çarşanba günü saat 14 de defterdarlık binasında yapılacaktır.
İstekliler 27 mart 945 sah günü saat 17 ye kadar aşağıda yazılı belgelerle defterdarlık sicil kalemine müracaat etmelidirler. (3189>
1 — Tahsil vesikası aslı
2 — Nüfus tezkeresi sureti «askerlik safahatı gösterilmek üzere»
3 — Hüsnühal kâğıdı
4 — Sıhhat raporu
5 — İki fotoğraf
RADYOkaRBOmJ
alınca
KİLOLAR
NEVROZİN
DERMOJEN
Yanık, Çatlak. Ekzama ve Cila J fevkalâde İyi gelir. Derinin tazelenmesine enllenmesine hizmet eder.
DEPO ARANIYOR
Takriben 1500 metre kare satıhlı kiralık bir depoya ihtiyaç vardır. Bir kaç parçadan İbaret ve muhtelif yerlerde olabilir. Posta kutusu 84 e mektupla bildirilmesi.
Boş Kap Satışı
Sümer Bank deri ve kundura sanayii müessesesinden:
Müessesemizin Beykozdaki fabrikası sahasında mevcut aşağıda dökümü yazılı boş kaplar kapalı zarfla satılacaktır, İsteklilerin 20/3/1945 sah saat 11 de müessesimiz müdürlüğüne kapalı zarfla ve münasip teminatla müracaat edilmesi ilân olunur. Müessese bu kaplan satıp satmamakta serbestir. Takriben 550 adet saç varil Takriben 14 adet tahta fıçı Takriben 12 adet küp Takriben 100 adet ağzı açık veril.
(3082)
Basın ve yavın umum müdürlümden:
100 adet nikelâjlı maruken sandalye yaptırılacak
1 — Ankara radyo istasyonu stüdyolarında kullanılmak üzere mevcut nümuneslle şartnamesine göre 10 adet nikelâjlı maroken sandalya yaptırılması kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedel tutan 10000 lira ve muvakkat teminat 750 liradır.
3 — Eksiltme 30. 3. 1045 tarihine tesadüf eden cuma günii saat 15 de Ankarada İş hanı binasında umum müdürlük satm alma komisyonunca yapılacaktır.
4 — Daha fazla izahat almak, resim ve şartnameyi görmek İsteyenlerin umum müdürlüğümüz levazım müdürlüğüne ve taliplerin 2490 sayılı kanunda yazılı belgelerlle usulü dairesinde tanzim edilecek kapalı zarflarını muayyen gün ve saatten bir saat öncesine kadar makbuz mukabilinde satın alma komisyonu başkanlığına vermeleri gereği ilân olunur.
(3220)
Hll
.................ııııııııııııı.ııııııııııııııı.nııııııııııııııııııınıııııııııııııı..
1 Devlet Demiryolları ve Limanları işletme I Umum idaresi ilânları j
■...l*liriirillllllllllllHllinilllllllllllllllllllllllirilllirilllllllllllUIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIlllUllinHinilinni|llllllllllllltllHIIIIIII.
Kömür yükleme ve boşaltma işi eksiltmesi
H. Paşa deposuna bir sene zarfında gelecek olan tahminen 75.000 ton maden kömürünün mevcut şartnamesi mucibince yükleme ve boşaltma İşi kapalı zarf usulü İle eksiltmeye konmuştur.
Mecmu muhammen bedeli 60.000 Ura olan bu İşin beher tonunun yükleme ve boşaltma muhammen bedeli 40 kuruştur.
Eksiltme 26/3/945 T. ne rastlayan pazartesi gfuıü saat 15 de H Paşa 1 inci İşletme komisyonunda yapılacaktır.
Muvakkat teminat mikdarı 4500 liradır.
İsteklilerin kanunun tarif atı dahilinde hazırlayacakları kapalı, zarflarını eksiltmeden bir saat evveline kadar makbuz karşılığı komisyona vermiş olmaları lâzımdır.
Buhususa alt şartnamesi 300 kuruş mukabilinde H. Paşa veznesinden satın alınabilir.
Fazla izahat için işletmeye müracaat edilmelidir
>2685.
Deniz makinisti aranıyor
Bir şirketin 120 tonluk motörüne makinist aranıyor. Talip olanların «ilerindeki bonservisleri İle birlikte Yeni Postahane arkası İmar Han 4 üncü kat ENDÜSTRİ T. A. ŞİRKETİNE müracaat.
Tasfiye halinde
Sümerbank Yerli Mallar Pazarlan istihlâk Kooperatifi Tasfiye Memurulğundan :
26 Şubat 1945 tarihinde toplanan umumi Heyet kooperatifin tasfiyesine karar vermiştir.
Kooperatiften alacağı olanların, alacaklı olduklarını ispat «den evrakı müsbltelerlla birlikte bir sen» zarfında
İstanbulda, Yeni Postahane caddesinde 74 numaralı silmer han binasında
Sümerbank Yeril Mallar Pazarları Miltsstsesl 4 Üncü katındaki kooperatif tasfiye memurluğuna müracaatları İlân olunur.
İstanbul Esnaf ve Küçük Sanatkârlar İstiklâk Kooperatifinden :
1 — Kadın ve erkek terzi, kunduracı, terllkçl, yorgancı, döşemeci, abacı, eldivene», kürkçü, bavulcu, çarıkçı, nüskülett, kadın ve erkek çanta şapka, kemer, kravat, korsa, mendil, şalvar, gömlek, kasket, kadın ve erkek çamaşırı, çadır imalâtçılarlle elblsa Ihjl yapanlara yeniden makara.
2 — Terzi ve hazır elblsecllere yeniden :Iüğme.
3 — Ayakkabı, kadın çantacılarına lezar derisi tevzi edilmekte olduğundan alâkalıların türbe BabıâU caddesi 13 numaralı dağıtma yerine müracaat etmeleri İlân olunur.
Baş, Diş, Grip, Romatizma, Nevralji, Kırıklık ve bütün ağrıları derhal keser
icabında günde 3 kaşe alınabilir. Heryerde ısrarla NEVROZİN Lsteylnlz.
Bilecik Vilâyeti Nafia Müdürlüğünden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Bilecik - Vezirhan - Gölpazan yolunun 25 + 000 — 41 + 100 oü Kim ierl arasındaki şose esaslı tamirat İşi olup keşif bedeli 29153 Ura 93 kuruştan İbarettir.
2 — Bu İşin muvakkat teminatı 21M lira 55 kuruştur.
3 — Eksiltme 26/3/945 pazartesi günü saat 15 de Bilecik Vilâyeti Encümeni daimisinde kapalı zarf usulıle yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna möteferrl evrak 146 kuruş bedel mukabilinde Bilecik Nafla Müdürlüğünden alınabilir.
5 — İsteklilerin eksiltme tarihinden en az üç gün evvel bir İstida 11» Bilecik Vilâyetine müracaatla bu gibi esaslı tamiratı yapabileceklerine dair bir ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
6 — Eksiltmeye iştlrâk edeceklerin 5 inci maddede yazılı vesika İle 944 mail yılına alt Ticaret Odası vesikası ve muvakkat teminatlarını havi 2490 sayılı kanunun tarlfatı dairesinde hazırlayacakları kapalı zarflarını 3 üncü maddede yazılı vakitten bir saat evveline kadar Daimî Encümen Riyasetine makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez.
>2793»
Ankara elektrik ve havagazı işletme Müesseseainden:
1 — Ham kauçuğu müessesece verilmek üzere 120 adet
Konik Kayışı Yaptırılacaktır
2 — şartnamesi parBsız olarak müessese satın alma şubesinden verilir.
3 — Teklifler 1. 4. 945 tarihine kadar umum müdürlüğe verilmiş olacaktır.
Beylerbeyi Köplüce çayır sokak 7-9 No.
Satılık veya yazlık kiralık
Yeni yapılmış köşk vaziyetinde yanyana ahşap İki ev birisi 5 Ye diğeri 4 oda olmak üzere her İkisinde de üçer hol, ikişer helâ birer mutbah ve su, elektrik, havagazı, mevcut, balkonlu, çiçek ve büyük meyva bahçeli fevkalâde nezaretli lçl dışı yağlı boyalı ve muşamba dövelidir. Görmek İçin 9 numaraya, görüşmek İçin İstanbul tş Bankası arkasında Develi kundura mağazasına müracaat,
Created by free version of 2PDF
Teknik Okulu Satınalma Komisyonundan:
8840 lira yekûn tahmin bedelli 12 banko 300 tabure, 40 sandalya ve sekiz muhtelif boy ve şekilde toplamı 42 masa mevcut şartnamesindeki evsaf, resim ve numunelere göre 26/3/845 pazartesi günü saat 15 de Taksim. Gümüşsüyü Teknik Üniversite Muhasebesinde Okul Satınalma Komisyonunda kapalı zarf suretlje eksiltmesi yapılacaktır.
İsteklilerin 663 liralık teminat makbuzu, car! yıl ticaret odası belgesi ve bu gibi işler yaptıklarına dair belgelerle şartnamedeki esaslar dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını belli gün ve saatten bir saat evveline kadar komisyona makbuz mukabilinde vermeleri Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. Şartname, reslrn ve numuneleri görmek ve daha fazla bilgi edinmek isteyenlerin Yıldızda bulunan okula müracaatları.
______________«3047.
Muhammen bedeli İlk teminatı
547.50 “
Kabataş Er ket Lisesi Sattnalma Komisyonu Başkanlığından
_____Cinsi_________Mikdarı
Beyaz karaman eti 2500 216
Sığır eti 1000 190
Lisemiz pansiyonu İçin lüzum olan ve mevcut şartnamesinde evsafı tesblt edilen yukarda cins ve mikdarı ve ilk teminatı yazılı etlerin 22/3/945 perşembe günü saat 15 de kapalı zarf suretile İhaleleri İstanbul Liseler muhasebeciliğinin toplanan okul komisyonunda yapılacaktır, Şartnameler okulda görülür. Eksiltmeye girecekler teklif mektuplarını İlk teminat makbuz veya hal senesi Ticaret odası vesikalarlle birlikte belli saatten bir saat evvel komisyon başkanlığına tevdilerl. «2850-
BÜYÜK FIRSAT
Maruf bir ailenin Fransada sureti mahsusada yaptırtmış olduğu aşağıda yazılı sofra takımları bedestan satış mahallinde teşhir edilmektedir. 16 mart 1945 cuma günü saat 14 de müzayede İle satılacaktır.
36 kişilik llmoj sofra takımı, 172 parça altın İşlemeli yontma kristal şampanya, şarap, likör ve saire bardakları siirahllerlle beraber. 261 parça Fransız mamul&tı gümüş çatal, bıçak, kaşık ve saire sofra takımı, ayrıca gümüş dondurma takamı, çay, kahve takımları ve muh-telif eb'adda gümüş tepstler ve saire.
Bitlis Vilâyetinden
Bitlis vilâyetine bağlı Tatvan kozasında yeniden İnşa edilecek beş lojmanlı Uç memur evi İnşası 9/3/945 tarihinden itibaren 21 gün müddeti» kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
1 — İnşaatnı keşifnamesl yetmiş sekiz bin İki yüz yetmiş altı lira kırk bir kuruştur.
2 — Eksiltme 29/3/945 perşembe günü saat on beşte hükümet bini® dahilinde vilâyet daimi encümeni huzurlyle yapılacaktır.
3 — Bu işe alt eksiltme şartname keşlfname ve sair belgeler vilâyet daimi encümeni kaleminde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin 945 yılına ait Ticaret Odası belgesi ile İşi yapabileceklerine dair ehliyet vesikası göstermesi lâzımdır.
5 — Muvakkat teminat beş bin sklz yüz ytmlş lira ytmlş üç kuruştur.
6 — îstekller şartname ahkâmına göre hazırlayacakları teminat v» eksiltme mektuplarını ikinci maddede yazılı gün ve saatten bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde Daimi Encümen Başkanlığına vermeleri şarttır.
7 — Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
.3132.
Öksürüğü ite bronşiti derhal kiSai'
II
I Yeni Dizel motörleri
1
7-8 beygirlik yeni Dizel motorlert gelmiştir. Müracaat: Galata, perşembe pazar Yoğurtçu han No.13 Tel: 41143. ■

Comments (0)