1950 Ekim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1950 Ekim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster






SİGORTAYI Benimsemekle I
Memleketi* servetin heba olmamasına, refahın utmasına
Yardım etmiş olursunuz.
__________________________________
roroönAV f/lm vt itMınAnn
Sene 33 _ No- 11513 — Fiatı her yerde 10 kuruştur.
CUMA 27 Ekim 1950
Sahibi: Necmeddln Sadak — Tazı islerini fiilen idare edan C. BUdlk — Aksam MatbaasL
Değirmenler hakkında tahkikata başlandı
Günde 170.000 liralık un ihtikârı
Değirmencilerin düşük kaliteli unları ftrınlara verdikleri ve iyi unları karaborsaya sürdükleri iddia ediliyor
Toprak Mahsulleri Ofisi müfettişleri bir kaç gîindenberl şehrimizde gayet mühim bir un İhtikârı üzerinde durmaktadırlar. Meselenin mahiyeti şudur:
Beşik t aşta Sinan paşa fırını sahibi Osman Erdem bundan bir müddet evvel Ticaret Bakanlığına verdiği bir dilekçe ile nylardanheri İstanbulda gayet büyük çapta pir un ihtikârının yapılmakta olduğuna ve şehrimizin en büyük değirmenlerinin bu ihtikira dahil olduklarını iddia ederek derhal bu mevzuda bir tahkikat açılmasını, ha'.râ iealjettiğl takdirde bütün tahkikat masraflarının tarafından ödeneceği bildirilmiştir.
Ticaret Bakanlığı da bu tahkikat işini Toprak Mahsulleri Ofisine havale etmiş ve Ofla müfettişlerinin bir müddetten-beri yapmakta oldukları incelemelerden sonra dün saat 11.30 da üc büyük değirmende aynı zamanda bir araştırma yapılmış ve bu araştırmada çok mühim ip uçlan elde edilmiştir.
iddia edildiğine göre bu muazzam ihtikâr şu şekilde yapıl-
Blr depoda un çuvalları
AKŞAM
YARIN
12
6AHIFK
Yarınki nüshamızda bulacağınız yazılardan bir kaçı: -*• Cumhuriyet devrinin yol mucizesi
★ Cumhuriyet devrinin eğittin ordusu
Yirmi yetil yıllık milspet hamleler
★ Ölüm yarışj (Büyük resimli hikâye)
+ Spor sahlfes!
En seçme karikatürlerle en güzel fıkralar
★ Briç hakkında bir yan
★ Aşk mektupları
+ Çiçek bakımı
★ Tarihten çizgiler
28 Lira doğuran, beşinci 23 liralığın tafsilâtı
maktadır: Ekonomi ve Ticaret I unların çekilmesi, satışı ve tl-Bakanhğının 8ı>9 sayılı koordl- caret kastiyle kullanılması ya-nasyon kararına göre c79 - 81 saktır.* Binaenaleyh gerek fiden d3ha düşük randımanlı * (Arkası 2 nci sahifede)
Pamuk fiatı düşüyor
Meraln 27 (Akşam) — Anormal bLr yükseliş gösterdikten, sonra dün Çukurova pamuk fl-ailerl düşmeğe başlamıştır. Pamuk dün. Adanada 390, Mersinde 280 kuruştan muamele görmüştür.
Mesken buhranını
hal için tedbirler
Vergi muafiyetlerinin temdidi, ucuz malzeme ve arsa temini düşünülüyor
Ankara 27(Akjtun) — Memleketimizdeki mesken buhranını halletmek İçin tçlşleri Bakanlığında toplanan komisyon faaliyetine devam etmektedir. Komisyon merkez müfetttş valilerinden Necmeddln Ergür, Ankara belediye başkanı Atıf Enderlloğlu, İstanbul belediye başkan muavini Suad Kutattan müteşekkildir. Çalışmalar, bir kaç gün daha sürecektir.
Hazırlanacak tasarı İle bllhas
O
2
sa hâlâ mevcut olan vergi muafiyeti müddetlerinin uzatılması. İnşaat malzemesinin ucuz temini, arsa flatlerini düşürmek İçin İskân sahası d'.şmda yer temini gibi tedblr'er başta gelmektedir.
Tasarının, kooperatif faaliyetlerden faydalanması hususuna ehemmiyet verilmekte-İn- .... w„,va,„
saat kooperatiflerinin faaliyet- kondıılann yıkılması ve yıkıl- (0 Ierlnl teşvik İçin bazı yardım mayarak tapuva kavdedllmMİ 2 esasları kabul edilmektedir. '' ' ~ ...........* ‘
IGece kondu fheselesl d»
bir mevzu olarak ele alınrnâk( >
®
Ankara 26 — İçişleri Bakan- Q) j*ı. bir ( Gecekondular kınu-*^ nu» tasana bazırlamaâa ba?ia-nuşiır. Bu kanun tasarısı L1«_Q şimdiye kadar uygulanmakta o-_ lan ve kaçak inşaata mini olan ilet kanun blrleştlrilmekte. gec«-w
(Arkası 2 nci sahifede)
Millî takımımız Israile gitti
Almanya meselesi Prag konferansile yeniden (anlandı | Sulh propagandasının yeni bir safhası nu, hazırlanan
I veni bir hareketi mazur gösterecek bir manevra nu? t-
Yunan-Bulgar hududu açıldı
Necmeddin SADAK
Geçen mayıs sonunda A-merika, İngiltere, Fransa hükümetleri Moskovaya verdikleri birer nota ile^ Doğu ALmanyada «Halk Polisi» a-dı altında hakikî bir Alman ordusu hazırlandığını ve bunun, Sovyet Rusya tarafından alınmış taahhütlere aykırı olduğunu bildirmişlerdi. Sovyet hükümeti bu notalara ancak geçen hafta, yâni beş ay sonra cevap vermiştir. Moskova, bu cevabında. üç devletin ileri sürdükleri iddiaların asılsız olduğunu bildirmekte ve karşı Batı Al-kuvvetler
yet Rusya müşterek beyanname neşretsinler.
2 — Almanyanın sulh sâ-hasındaki ekonomik gelişmesi için konulmuş tahditler kaldırılsın, harbe ait hiç bir kalkınmaya izin verilmesin.
3 — Birleşmiş bir Almanya ile sulh imzalansın ve bir sene sonra İşgal kuvvetleri çekilsin.
(Arkası 2 nci salıifede)
hücuma geçerek, manyada silâhlı teşkil edildiğini söylemekte ve Batı Almanyanın müşterek Atlantik ordusuna katılmasına karar verilmesini protesto etmektedir.
Nota. Amerika ile İngiltere ve Fransanın BatL Almanya ordusunu ihya etmelerine Sovyet Rusyanın müsamaha gösteremiyeceğini bildiren sert bir eda ile bitmektedir.
Sovyet cevabının aylarca gecikmesi, anlaşılıyor ki hem Batı Almanyanın silâhlanması hakfcındaki kaçarları, hem de Kore hâdisesinin neticesini beklemek içindi. Nitekim Kore harbi hezimette biterek Alman silâhlı birliklerinin müşterek Batı ordusuna katılmalarına karar verilince yeniden bir Almanya meselesi ortaya atılmıştır.
Üç devlete Sovyet cevabi verilirken. Pragda sekiz komünist devlet Dışişleri Bakanlarının bir konferansı toplandı. Molotofun da hazır bulunduğu bu konferans, ta Almanya meselesi konuşulmuş ve bazı kararlara varılmıştır, Yayınlanan tebliğe göre bu kararlar dört maddede toplanıyor:
1 — Almanyanın yeniden silâhlanmayacağı ve bir tecavüz hareketine karıstırıl-mayacağı hai-lttnda Ameri- u« ka, İngiltere, Fransa ve Sov-j mıştır-
ı-ımum
Bu kazalar elbette önlenebilir
Türkiyeye girmek için Yunan toprağına dahil olan 300 çingene Bulgaristana döndü
Atina. 27 (Radyo) — Bulga-ristanın bazı çingeneleri Yunan topraklarından geçirerek Türklyeyo sokmağa teşebbüslerine mâni olmak maksadlyle kapatümış olan Yunan - Bul-
gar hududu. Yunan toprağına çıkmas girmlşmlan 200 Bulgar çingene-1 iniştir.
alntn Bulgar b tana dönmeleri üzerine yeniden açılmıştır. Bu noktayı belirten Yunan Başbakanı Venlzeloa, Yunan - Bulgar hududunda trenlerin girip çıkması serbes olduğunu söyle-
Emek ecza
deposunda yangın
Gazetemizin bir muharriri, aym gün zarfında gazetelere geçmiş ve birbirine benzeyen cinayetlerin acayip kolleksiyoıiunu yapıyor ve zaman zaman ilân ediyor.
Belki bu marifetler bir kol. leksiyondur. Fakat diğer her hangi bir meraklı, otomobil, hele kamyon ve otobüs kazalarını toplamağa kalkışsa, dördüzleri, beşizleri derlemekte güçlük çeknıiyecektir.
Nitekim, diin, birinci salıi. femizde şunlar vardı:
1 — Bir otobüs 28 yolcusuyla beraber denize uçtu.
2 —- Şoförü uyuklayan kamyon devrildi. Yolculardan 9 u derhal öldü, 18 i a-ğır yaralandı.
3 — Evvelki gün y*ne birinci sahifemizde bir otomobil kazası resmî.
Eşkıyalık, ırz düşmanlığının, sarlıos tecavüzlerinin önüne geçmek, diyelim ki. bir dereceye kadar zordur. (Gerçi, himmetle İstanbul-1 da hayli iyi neticeler alınmıştır.) Fakat iyi bir şoför ve makine mu avenesiyle, I yolların tanzimiyle niçin derhal bu hazalar önlone-j mez? İzahı mümkün değildir.
Filhakika, tayyare ile yolculuk, otobüsle vo'euluktan! »t fl.3o et™ kesif dumanlar çılc-pek daha az korkulu hal al-' nıaya başlamış ve deriıul va-l^ziyetien haberdar edilen itfaiye
İtfaiye vaktinde yetişerek yangını södürmeğe muvaffak oldu
Bu sabah Büyük postane civarı hiiyük bir yangın ve İnfilâk tehlikesi alilatınıiştır. Hâdise şöyle olmnytıır: Aşlrsfendl caddesinde 27 Ve 29 numaralı Basiret hanının birinci Itutııı-da Efaçlk ve .Tozefe ait cErtıelt» ceza dcnjıpndan bu sabalı ıu-
İtfaiye yangını sönılürmekle meşgul
vaka mahalline geldiği zaman yangının ecza deposuna alt: ze-(Arkası 2 nci salıifede)
Msmleketimizin iki can damarı
Yazan: Malide EDİB Bugün S inci sahitenıızdeclir.
I
Genç milli takımımız. Aııkarada Cihan Palas oteli önünde
ARADA BZR
Meclisin açılması yakla- de bunun lanı aksi câri idi-, şınca hükümette değişiklik | Yirmi beş sene devleti idare olacağı haberleri çıkarılır, eden iic bes kisivi tanıma-
olacağı haberleri çıkarılır. Bu, gazeteciliğin en eski a-tnanesi, memleketin kökleşmiş âdetidir. C. H. Partisi devrinde bu gibi havadisler boyuna yazılır, kimse aldırış etmezdi. O zamanlar ve o hükümetler için bu gibi ahval olağan sayılırdı. Şimdi i-se, hükümette değişiklik o-| İlıcakmış, demenin — maazallah — mefsedete kadar yolu var.
Hükümette değişiklik yıp değildir. Şu Bakan, Bakmayan değişirse memlekette anarşi olıır, iktidar tehlikeye düşer, merikada, İngilterede, Fran-sada, Belçikada boyuna Nazırlar değişir, bundan dolayı demokrasi sarsılmaz. Bilâkis nerede hareket, orada bereket.
Bütün hükümetti gazeteler tebeddül haberlerini tek-zibelliyorlar. O halde bu kötü niyetli haberler nereden ı çıkıyor? Muhalefetten.. Belki de halktan... Hükûmettc-kileri kimse tanımıyor. Biz. kendi hesabımıza, 45 yaşına geldik, bunca yıl öğretmen ve gazeteciyiz, C. H. Partisindeki eski mevkiinden ve Meclisteki muhalefet sözcülüğünden dolayı Menderesin ve bittabi ilmi şöhretinden de Köpriilii’nün isimlerini çok duyduk. Fakat diğer Bakanların adını hu I memlekette, herhangi bir faaliyet ve mücâdele sahasında otuz yıldır bir kere dahi , işitmiş değiliz. Tanınmış iki l Bekan vardı, oniaı- da her i nedense çabucak istifa etti-
i
Hoş, e. H. Partisi devrindeI
eden iiç beş kişiyi tanımayan kalmamıştı.
Benim oğlum Bina okur Döner döner gene okur felıvâsnıca, biz gençler de: Benim babam Vekil olur
Düşer düşer gene olur deyip eğlenirdik.
Zevatı Mutâde modasını, aksülânıel olarak. Meşahiri Meçhule devri takip etti. Zaman İle inşallah ortasını buluruz.
Dün 17 oyunca, 1 idareci, vw 1 masörden müteşekkil Türk milli futbol takımı- Salt Seli» hattln Clhanoğlu başkanlığı al tında Devlet hava yollarının.
(Arkası 2 nci sahifede)
D i K K AT!
25 lira doğuran 2i liralık bir TAKSİ ŞOFÖRÜNE verildi.
Tafsilât 6 nci sahifede
a-bu ne ne A-
Fotoğrafçı — Muhalefete çatar gibi durma, cana ya km dur.
k 7 Esini ı!k»i.

Sahile 2
SÖZÜN GELÎSÎ
Saat 6 tiyatrosu
Tiyatro hareketlerine artık İstanbul Şehir Tiyatrosu dışuıda rastlanabiliyor. Çünkü Şehir Tiyatrosu lâf olsun diye sahneye eski piyes koymuş. Sanatkârlar onları savuşturduktan sonra aralarındaki çekişmelere devana ediyorlar.
Bu arada sokaklardaki afişler yeni bir tiyatro topluluğunun kurulduğunu haber veriyor ve tamamen genç sanatkârların ovnadığı 4'ç Güvercin» isimli musikili komedin'n ellinci temsili dolayısiyle yeni Ses Tiyatrosunda Münir Mavri Eğeli sahneye çıkıp, bir deneme olmak iizere tsianhıılda bir«Snat 6 Tiyatrosu» tesis edeceğini bildiriyor.
Saat 6 Tivntrosu. akşam üzerleri saat altıda bir, bir bucuk saat sürecek, bir veya iki perdelik sahne eserlerini gösterecek bir tiyatrodur. Daha ziyade münevverlere hilap etmek arzusundadır. Bir gayesi de: Türk muharrirlerini tiyatro eseri yazmağa teşvik etmek. Yeni Ses Tiyatrosunun intandan) — bu kelime de Şehir Tiyatrosunun 1950 senesinde tiyatro namına yaptığı yegâne yeniliktir. Hakkım büsbütün yefneyelim = evet yeni Ses Tiyatrosunun intandam bütün muharrir ve mütefekkirleri bu tiyatroya eser vermeğe dâvet etmiş.
Tiyatromuzda bir hareket, bir yenilik olsuıı da ne o-lursa olsun, diyerek hale geldiğimiz İçin yeni teşebbüsü mroıenuniyetle karşılıyoruz. Bir münevver tiyatrosuna ne kadar ihtiyacımız varsa tiyatromuzun yerli muharrire o kadar ihtiyacı vardır. Fakat şimdiye kadar hikâyemiz ve romanımız gibi piyesimiz de tercüme olduğu İçin verli muharrir hiçbir suretle piyes yazmağa teşvik edilmemiştir. «Saat 6 Tiyatrosu» eğer bir takım denemelere girişmek hususunda muharriri harekete getirirse tiyatromuza büyük hizmet etmiş sayılabilir.
Şevket RADO
Almanya meselesi Prag konferansile yeniden canlandı
(Bas tarafı 1 inci salıifcde)
4 — Batı ve Doğu Alman bölgelerinden müsavi sayıda delegelerle bir vasacı Meclis toplansın, demokratik bir Almanya teşkilâtını hazırlasın, ve bu Meclis bütün Almanvaya hükümran bir hükümet kurarak dört devlete bildirsin.
Sekiz demir perde devletinin bu haran iyi karşılanmamıştır. Bunlar, Sovyet Rusyanın. komünist bir Almanya yaratmak maksadiv-
kararlan neden almıştır?
Bu konferans ve bu kararlar Sovyet Rusyanın son zamanlarda giriştiği sulh propagandasının en esaslı safhası olabilir. Dünya sulhü-nü her an tehlikeye koyan bu en pürüzlü meselede dahi komünist devletlerin uysal ve anlaşmaya hazır olduklarını hem Alman milletine, hem demokrasi âlemine’ duyurmak ve gerginliğin karşı taraftan geldiğine herkesi inandırmak, müdafaa tertiplerini gevşetmek
le eskidenberi ileri sürdüğü M* Acheson. ha-
fikirlerin değişik ve karışık şekillere bürünmüşü sayılıyor. Amerika Dışişleri Bakanı M. Acheson. basın toplantısında bu teklifleri, yeni bir avutma ve oyalama manevrası olarak şiddetle reddediyor ve birleşmiş bir Almanya ile sulh vapılnaasının tek çaresinin. Almanya d a tam serbest secimler neticesinde bir Meclis toplanması olduğunu söylüyor Sovyet Rusya. Almanvada bu yolda seçimler yapılmasını şimdiye kadar kabul etmemiştir. Prag konferansının kararları, Rus baskısı altında Sovyet rejimine sokulmuş, sımsıkı kapalı Doğu Almanvayı Batiya hâkim kılmak emelini gizlemektedir.
Pragda böyle biT konferans niçin toplanmış ve A-merika. İngiltere. Fransa-run hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini bile bile bu
Istanbulda satılan
sütler mikropludur
Dün vilâyette yapılan toplantıda bu acı hakikat bir daha tesbit edildi
İstanbul'da İstihlâk olunan sütlerin sıhhi durumlarını görüşmek üzere dün vilâyette vali muavini Fuat Alperln başkanlığında vilâyet ve belediye sıhhat ve veteriner müdürlcrlle hıfzıssıiılı a müdürünün İştirak ettiği bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda verilen kararlara göre îatnnbuldakl sütlerin mühim bir kısmında koli vardır. Bunun sebebi mandıraların bo-
zukluğu- sütii sağanların tam temizliğe riayet etmemeleri, kapların tam sıhhi şartları haiz olmaması Ve sütlere karıştırılan suların bozuk olmasıdır.
Bundan dolayı sütlerin kaynatılması ltamdır. Sıhhi ve fen nl çel! bir kontrolün tatbikine İhtiyaç vardır. Verem meselesine gelince dün de İzah edildiği lisıere 300 hayvana tlberkülin
yapılmış ve % 40 nlsbetinde has ta değil fakat verem mikrobuna rastlanmıştır. Yalnız hay- 1 yanların memelerinde afet bulunmadığından tüberkülos bakımından tehlike yoktur. Bunların memelerinde bakterlyoll-jik, kobay tecrübesi neticesinde Koh basili görülmemiştir. Bu itibarla ineklerde ve sütlerde bugün İçin İnsanlara verem tlkall ihtimali yoktur.
İn-
Muhalefeti
Tabanca ile
yıldırma
oynarken
Meclisi
Fevzi Lûtfi’nîn nutku hakkında C.H.P. nin
Çıkan kurşun arkadaşını yaraladı
D.P. Grupu, Divanı riyaset namzetlerini tesbit edecek
tamimi
AnkaTa 20 — Cumhuriyet Halk Partisi genel sekreterliği tarafından teşkilâtına yapılan bir tamimde Devlet Bakanı Fevti Lûlfl Karaosmanoğlunun Demokrat Parti lstlşari kongresindeki nutkuna cevap verilmek tedlr. Bu tamimde, iktidar sözcülerinin nutukları «tehditlerle dolu» olarak vâsıfları dinim ak t a ve ezcümle şöyle denilmektedir:
diseyi bilhassa bu yönden almaktadır.
Fakat bu hâdisenin Kore harbinden sonraya rastlaması sadece bir tesadüf ola-mıyacağına göre, Sovyet Rusya, peykleriyle birlikte, Almanya meselesi etrafında girişecekleri herhangi bir hareketi hakli göstermek için son uzlaşma çaresine başvurmuş olduklarını belirtmek İstemişlerdir.
Kore harbinden sonra yeni bir hâdisenin Almanya-da çıkacağına mı alâmettir? Böyle bir iddia, ahvale göre, kötümser sayılmakla beraber lamamiyle yersiz değildir. Sovyet Rusyanın son günlerdeki hareket tarzında zoraki bir yumuşama yoksa, her türlü barış ve uzlaşma imkânlarım yoklayıp tükettiğini ispat etme manevrası sezilir.
Necmcddin SADAK
«Gayret ve iyi niyetlerimize karşılık ft .aydanberi şahidi olduğumuz hâdiseler ve beliren temayüller, D. P. iktidarının bü tün dikkatini bu sistemin tek teminatı olan muhalefeti ezmek ve kendine göre kukla bir muhalefet gömıek hevesi peşinde koşmakta olduğunu göstermektedir. Şu noktayı bir defa daha hatırlatırız kî, en az kendileri kadar vatansever ve demokrasi dâvasına inanmış meşru bir siyasi teşekkül olarak Anayasanın ve kanunların teminatı altında murakabe ve mücadelemi» sonuna kadar devam edeceğiz. Muhalefeti yıldırma ve sindirme gayretleri hiç bir zaman bizi memleke ve tarih karşısında şerefli vazifemizi yapmaktan alıkoyamıyacaktır» Tamim Türklyede artık hiç bir ferd. hiç bir zümre ve hiç bir partinin memleketi muhalefetsiz olarak İdareye cür’et edeml-ycceğl hatırlatılarak nihayet bulmaktadır.
Dun gece, polis görevli bir Jandarmanın, diğer bir görevli Jandarmayı tabanca He yarala-masiyle neticelenen bir hâdise olmuştur,
Bala t polis karakulunda vazife gören Jandûrmu ziya Savaş Cibali polis karakolunda vazifeli jandarma eri. Kadri Uslu ile beraber dün akşam Ba-lalta -Âşık Mustafa» nın İdaresinde bulunan lokantaya giderek yiyip içmeğe başlamışlaradır. Bir aralık Kadri Ulus, ta-bancaslyk oynarken silâhı birdenbire ateş almış vc çıkan kurşun Ziya Savaş’ın vücuduna saplanmıştır. Yaralı jandarma Ledavl altına alınmış ve hâdise hakkında tahkikata başlanmıştır. __________ _
Yunanlılar Almanlara otuz beş bin ton Tütün sattılar
Londra 27 (Radyo) —Yunanlılar, Batı Almanya hükümeti İle tütün sal-ışlarblçln bir anlaşma imzalamışlardır. Bu anlaşmaya göre Almanlar, üç senede Yunanlstandan 35 bin ton tülün. alacaklardır. Bu sene ilk parti olarak 10 bin ton tütün teslim edilecektir.
Ankara 27 (Akşam) — Büyük Millet Meclisinin kış faaliyeti 1 kasım çarşamba gününden itibaren başlayacaktır. Cumhur Başkanı Celâl Bayar’ın nutku İle açılacak olan o günkü celsede Meclis Başkan ’C Başkan vekilleri seçimleri yapılacaktır. Bu münasebetle Demokrat JPar-ti Meclis grupu pazartesi ve salı günleri İki toplantı yapacaktır. Bu toplantılarda gnıpun Meclis Başkan, Başkan vekilleri, grup idare heyeti ve komisyon üyelikleri için, namzedler tesbit e-diiecekllr.
Meclise verilmiş hâlen 36 sözlü soru önergesi vardır Bu önergeler Meclisin İlk toplantı gündemine alınmıştır
Halen verilmiş bir kanun tasarısı yoktur. Meclise verilecek İlk. kanun tasarısının komünizm ile mücadele için Adalet Bakanlığınca hazırlanmış olması kuvvetli bir İhtimâl dahilindedir.
İktidarın baskılından şikâyet
Değirmenler hakkında tahkikata başlandı
(Baş tarafı .birinci sahifede) I vardır. Fakat tju aamgataj. .‘.n başka ayrıca i, II, İn, IV diye numaralar da mevcuttur, İşte unun hakiki randunanjnı tâyin eden pu numaralardır. Değiz-mcncller bu suretle' Şff ilâ 90 kaliteli un çekmeŞte ve ‘bunlafi muhtelit hallerle piyasaya sürmek! edlrler. Böylece. Toprak Ofisin (legirtnenlerp-verdıği bvğ dayın İyi kalitelileri' Mrfîarök yüksek fİaUe hususi muşUrılere satılmakta, düşük: randımanlı-dhlnp-fse halka sediriPfıclMeıd:-. Alâkalılar un şatı$)âfttüb. yapılacak bırelss bir' İhrikİTJa günde 100 ili 17P bin liraJik bir Ihtlkârm meydana getatflccefei-ni söylemektedirler
Bu vaziyet diğer ‘afattan halen iki büyük, crupa ayrılmış o-ian fırınlar arasında da bir müsavatsızlık yaratmakta ve değir mencilerle anlaşmış 0an bir grup, diğerinin aleyhine olarak üstün bir rekabet imkânı elde edebilmektedir
Ofis tarafından dün abp?n çeşitli kaliteli unlar pugunleıûe tahlil ettirilerek variyet tamamen aydınlanacak ve- muayyen bir zümrenin şehrin shltaü pahasın» gönde yüz bmiereo lira kazanıp kazanmadığı an.'a-şrladaktır.
rınlarda ve gerek pastacı ve börekçilerde yalnız 79-21 ran- |, d imanlı un kullanılması lâzım- l dır. Bunun haricinde un satmak cezayı ’müstelzimdlr. Halbuki bugün piyasada çeşitli ka- ( iitelerde unlar mevcuttur. Bazı ] fırınlar İyi un tedarik ederek ( çok İyi kal Rede ekinek çıkar- ( makta, fınnlarin ekserisi İse , maalesef çok kötü kal t t eli ek- ; inek imal etmektedir. Diğer ta- > taftan pastacı ve tatlıcılar'da çok iyi kaliteli un kullanmakta- ( dırlar. Değirmenlerin tek tipte , un vermeleri leabtttiğl halde | bu fark nereden gelmektedir? ,
İşte dün yapılan araştırma bütün bu noktalar, aydınlat- 1 mıştır. Resmen tesbit edilen 1 flate göre değirmenlerin 72 ki- ’ loiuk un çuvallarını 2tt lira 83 1 kuruştan sarmalan İcap etmek- 1 tedlr. Halbuki dün değirmen- ' lerde 32 lira 05 kuruş ve 3-8 lira 1 S0 kuruştan yapılmış un satışları tesbit edilmiştir
Yine İddia edildiğine göre, i değirmenler bu satışları ŞU şe- t kilde gizlemektedirler: Bir defa j bütün çuvalların üzerinde 79 - 1 81
randımanlı un diye damga
izmirde
Korede
yangın
vaziyet
Bir depoda 300 bin liralık eşya yandı
Cenubî Koreliler Çin hududuna vardılar

Emek ecza deposu
(Baş tarafı birinci sahi (e de) mln katından çıktığını görmüştür.
Boğucu duman yüzünden gaz maskeleri takmak zorunda kalan İtfaiye erleri bu katta ve ecza sandıklarına 2-3 metre u-zafcta- samanla dolu bir sandığın tutuştuğunu görmüşlerdir. Derhal yangın söndürülmüş ve böylece itfaiyenin kanaatine gö re bütün bînayl havaya uçuracak bir İnfilâk tam zamanında önlenmiştir.
Öğretmenlerin sigortası
İstanbul Muallimler Cemiyeti: idare heyet’ mualihnlorln sigorta edllmz’erini kati kara-j ra bağlamıştır. Muallimlerin] hfr, b’r! yUZ *" *! ‘n ,batr,t °’3n ‘•^»rransuMİa Ba’îân’Tnıman* sosyal grunisı halinde vr p k Avıupada bu kış içinde her han n.jrrlt -art'-- ı.mtaki slgur-, bi|. fcânpkhk beklemediğini takı-t? i i &u hafta bnşlıya-cak! . C ırl’r.rı psk müsait olan bu /.*• c.-ia İşin» yalnız İstanbul (k-r imçnlc-ri de&il büttlıı Tılı-kiye Q^r.-trij*nleri ||pj göitrrr dikleri itin İdare Heyeti sigor-lalanmtnm bütün memleket] öjreı menlerine teşmiline karar Vermiştir. Şartlar hakkındakll İzahat broşürü Lstiyen her] nıi'Uliimle bedelse olarak gon-d’.rilmrkîedlr
Mesken buhranı (Baş tarafı birinci sahifede) hususları üzerinde durulmakladır. Böylece yürürlükte olan kanunlara nazaran 14 mayıstan [ sonra İnşa edilmiş olan gecekondular yıkt!rılacaktiT. Nitekim Ankarada hu gibi gecekonduların yıkılmasına girişlimi? ve bir haylisi de yıktırılmıştır. İçişleri Bakanlığında gecekondu kanununu hazırlayan komisyon Ankara Belediye başkanı Atıf Bendcrlltığlu ile. İstanbul Belediyesinden bîr mümessil iştirak etmektedir.
Ankara 27 (Akşam) — fkl hafta evvel Demokrat Partiden ayrılan Diyarbakır Milletvekili Nâzım Önen, Ulus gazetesine gönderdiği bir mektupta iktidarın yaptığı baskıdan şikâyet etmekte, bu arada kendisinin yaptığı mücadeleden dolayı
Kalamış sahillerinde bir kız cesedi bulundu
Diin, Kalamış sahillerinde 10 yaşlarında bir kız cesedi bulunmuştur.
Buğday renkli, kısa siyah saçlı, orta boylu olan ve üzerinde kül rengi bir erkek ceketi, pembe bir entari, ayaklarında da san İskarpin bulunan kısan cesedi muhafaza altına alınarak Kadıköy «avcılığı haberdar edilmiş ve tahkikata el konmuştur.
Kadıköy adalet doktoru, cesedin üzerinde belli başlı bir yara ve bere görememiş, kati ölüm sebebinin tâyini ve hüvi-
Sivil havacılık konferansı delegelerinin İzmir seyahati On gündenberl şehrimizde yapılmakta olan Milletlerarası sivil havacılık konferansına iştirak eden delegelere tzmlrdeki tarihi eserlerin gösterilmesi İçin Ulaştırma Bakanlığı tarafından bir seyahat tertip edilmiştir. Delegeler yann İskenderur^vapuru İle İzmire hareket edecekler ve çarşamba giinü şehrimize döneceklerdir.
İzmir 26 (AA.) — Bazı tüccarlara ait külliyetli miktarda zeytinyağı, pamuk, hububat, incir ve üzüm bulunan 96o metrekarelik bir depo dûn gece yansından sonra saat 2 de ânl o-larak çıkan bir yangın sonunda kül haline gelmiştir, Halimağa çarşısını tehdit eden bu büyük yangın esnasında İtfaiye ancak ateşin etrafa sirayetini önleyebilmiştir.
Savcılıkça yapılan 111: tahkikat neticesinde zararın 300 bin liranın üstünde olduğu tesblt edilmiştir. Tüccar Enver Bakl-oğluna alt olan bina ve İçerisindeki mallar muhtelif sigorta şirketlerine sigortalıdır.
Tahkikata devam edilmektedir.
Nevyork 2" ıRadyo) — Kürede komünistleri takip eden cenup Kore kuvvetleri, Çin hududuna varmışlardır. Birinci tümene mensup 6 inci Kore alayı Cujan şehrini almaş ve hudut hattı üzerinde bulunan Mayi o ırmağına lîerlenılşür.
Başkan Trııman, AnıerjRan askerlerinin Çin hududuna kadar ilerlemlyeeeklerlni beyan etmişflr. Hududu güney Kore kuvvetleri İşgal edecekierdir.
Millî takımımız
(Ba- tarafı birinci sahifetieı
mahalli partililerin komplosuna [yetinin tesbitı için Morga kal-' düştüğünden bahsetmektedir.
du-ılmasma lüzum göstermiştir.
Mısırçarşısı esnafının Valiye bir müracaatı
Mısırçarşısmda gıda maddesi satmayan dükkânlar hakkında Belediyenin tahliye dâvası açacağı haklımdaki neşriyatımız üzerine dûn öğleden sonra toplu bir halde Vilâyete giderek Valiye müracaat etmişler ve haklarında alınması düşünülen bu kararın iptalini talep etmişlerdir. Vali esnafı dinledikten sonra talebi hukuk işlerine havale etmiştir.
[SabahEazeteleriNe Diyor?
Bu ksş sükûnet içinde geçecek
, Vaşlnglon 27 (A.P.) — Dün
İlimlerin tertip tlnjl5 ojdygu t>lr öasuı
Demokrasi ve serbeslik lfabib Edib TENİ İSTAN-BÜL’daki başmakalesinde demokrasinin anarşi demek olmadığım belirterek şunları yazmaktadır:
açıklamıştır.
O&manlı bankasının göçmenlere yardımı Osmanlı bankası tarafından | göçmenlere tahsis e dlıın ek üzere Vali ve Belediye Reisi emrine 15000 liralık bir teberrü çeki [gönderilmiştir. Vah ve Belediye Reisliği Osm ani: bankasının bu lebcTiihîne teşekkürde bulunma ‘4 ur.
Bizde öteden beri yanlış bir polis ve zabıta hükümeti hüküm sürmüş bulunduğundan her rejim değişmesinde derhâl ortaya bir serbesllk iddiası çıkar ve bunun her şeyi yapmak mânasını ifade ettiği sanılır, öyle zannediyoruz ki, bilhassa yeni İktidarın başlıca vazifesi bu yanlış telâkkiyi ortadan kaldırmak ve kökünden sökmek olacaktır.
Bu hususta müsamaha gösteren bir memleket İster İstemez hakikî demokrasi zihniyetinden uzaklaşmış olur. O-nun İçin bir taraftan zabıta ve ceza İslerimizle HglJi hıi-
kümlerin tadilini beklenıiye-rek tam bir surette yürütülmelerini temin ederken halk seviyesinin yükseltilmesi yollarını aramalıyız.'

Hani mebus ödenekleri azalacaktı?
Sedat Simav! lil’RRİYET-trki makalesinde milletvekilleri tahsisatının indirilmesi için henüz hiç bir teşebbüste bulunulmadığını belirttikten sonra «öyle demektedir:
Bir kaç gtin sonra mebuslarımla yine toplanacaklar ve önlerine siirüîecek bir çok nıesfİL'k*rle karşılaşacaklardır. İstiyoruz kİ, ın ün aka çatara yol açacak meseleler meyalımda mebus ödenekleri de yer alsın Gidon mebusların maaşlarını çok görenler, millet huzurunda fedakârlıklarını e idealisilik Itrim İspata mecburdurlar.
Türk milleti, güzel vaazlarına kapılarak seçtiği mebuslarından bunu bekliyor.

Emir vermekle iş bitmez Ercütncnd Ekrem Talu Sun Postadaki fıkrasında belediyenin kaloriferlerin yanmasını temin ettiğini, fakat bu tamime riayet edilmediğini belirterek şunlar, yazmaktadır: Belediyemiz bahis mevzuu emr| verir verme2. arkasından bir de sıkı murakabeye başlattırıp önemlice bir ceza keşiIrseydi ihsanını ancak o vakit tamamlamış olurdu. Ilniâ da tamamlamak elindedir. öksürük, nezle, aksırık, grip... İstanbul hemşehrileri merhametsiz mal sahiplerinin keyfi gelecek dc bunlardan kurtulacağız diye beklemelidirler.
_____:
■A
Bir çocuk sıcak su île haşlanarak öldü
Ramide oturan Haşan isminde bir şahsın bir yaşındaki çocuğu Necati, üzerine dökülen kaynar su İle haşlanmış ve Haseki hastanesine kaldırılmışsa da ölmüştür. Tahkikata savcılık el koymuştur,
BORSA
Sterlin.
Dolar
Frvnsı» r. tsveç K. İsviçre f Florin
Ew>aes
(.SllAM VE TAHVUJİI
% > raizU rauvu-LEn
Sıvtuı - ersurom 3-S IU‘»I Ucrtıtryolu ı IIM1 Oemırvofv ıı lası Demiryolu IU Milli Müdafaa ı Milli Müdafaa El Milli MUanOuı ıll Milli Muonran IV
rAtZLI TAHVİLLER
hususî bir uçağ: ile îsraüs hareket etmiştir.
üçagm hareketinden evvel, tsrall elçiliği müsteşarı, M. Turla Arazi. Türk takımına hayırlı yolculuklar temenni elmiş ve sözlerine devamlh:
«— İki memleketimiz arasında spor münasebetler İn in sayesinde samimi bir şekilde İnkişaf ettiğini memnuniyetle kaydetmek İsterini. Esasen bundan bîr kaç ay evvel gerek Tef - Arivde, gerekse tstanbulda. Türk Pt İsrail takınılan arasında yapılan spor karşılaşmalar! bu kıymetli bağlann kuvvetlenmesine â-mll olmuştur. Hepinize iyi yolculuklar ve iyi muvaffakiyetler temenni ederim s demiştir
2040
20,m
21.38
Milli takım şu futbolculardan mürekkeptir:
Gündüz Kılıç. Erüoğdu, Bü-lend Eken. Reha Eken- Mujdad Yelltiner. Selâhaddin Torkal. M. A» Has. Kâmil Ekin. Haüd De-ringör- Şevket Yorulmaz, Hüseyin saygın, İbrahim Susarı», Muammer, Abdülkadir Anır.. İstendi yar Akpınar, Galip Haktanır. Şükrü Ersoy. Refik Keskin er.
Kafileye idareci olarak Cihat Arman şat
n ve Masör olarak da Re-Erîe refakat etmekledir.
Bankalar faizi indirecekler
% «.5 FAİZLİ FAHV11 umu ınnuırı t]f.35
% a FAİZLİ rAHVlLtaCH
l'XB Krııanı 22 IS
1'JJU Ikrlrrtlvcll ₺l 73
Milli Mutlala» 30 yu
Urnılrvolıı IV 83 W
Uemırvoiu v ÖMuS
ANAOOLU OEMİHYOLO CBUPU
lulıvılleı Atiı. Hl-J 2ı
| Hus» (linetleri 'V uy
■a -
] SİRKE! HISSELEHİ
İMıılu-r ILııınaaı J83,-
Arılan çimenim ı> 54)
1 l'b'uitfi BnnUM B .
İJ BanHosı M
SaıK iJröırnınneilıfc 2.1 Is
Milli llra&Uran» 10-
, SftKRAFLAHPA ALTIN
banımı
Uulaen 2'4 i-5
turu uran 31 ■!>>
IStaıdn (1 tm
[ Kiıiça «57
Rejal J7—
Ankara 26 — Banka genel mü diirlei'inün son toplantıanriu verilen bit karara göre, müdürler, fala hadlerinin indirilmesi hususunda bir anlaşmaya varmışlardır. Buna dair tanzim edilen rapor, tetkik edilmek üzere hükümete sunulmuştur.
Aylardanken açıta beklenen (Maçka Taşlık mevkii
1
Gazino ve Kahvesi
G02 kamHşt.net t>h ihtişam İrinde 29 ekim pazar saat 20 den itibaren uçıhyoı
A
27 Ekim 1950 AKŞAMDAN = = AKSAMA Belediye bütçesi AKŞAM Şehrin en büyük derdi Darülâcezede ilâç yok! Sahlfe S İSTANBUL s= — HAYATI
toplamak olmaz!
Memurun halka fena muamelesi yalnız küfürle, kovmakla, terslemekle olmaz. Şöyle de olabiliyor:
Ây sonuna doğru kapınız çalmıyor. Üç genç memur, ev kadınının karşısında beliriyorlar:
— Tenvirat, tanzifat verginiz 19,5 liradır. Veriniz.
— Bu akşam bay gelince söylerim. Getirir, şubeye bırakır. (Sokağımız gerçi zifiri karanlıktır, o tarafı münakaşa etmiyoruz.)
— Bu akşama kadar parayı yatırmanız mecburidir. Biz. icranın adamlarıyız.
— Fakat bize bir ihbar vâki olmadı.
— Yazı ile ihbarda bulunmamız âdet değildir. Şifahen ihbar olmuştur.
— Şifahen de olmadı.
Bu satırların muharriri, şifahen de ihbar olmadığını temin eder.
Ev kadını bu şekilde asabileştiriliyor. Telefonla evin erkeğine haber veriyor. Evin erkeği de, müdürleri telefonla haberdar ediyor: Parayı gönderecek uşağı yoktur; kendi de vazifededir; esasen, av başından önce para veremez, vesaire... Bu gibi mevzularda rica etmek ne müşküldür. Fakat vatandaş rica ediyor ve müddeti uzatmak zorunda kalıyor.
Hülâsa, telefonda «izin» almıyor, av başına para yatırılacaktır.
Fakat muamelenin bu şekli, halka hoş muamele midir?
C'ibayet şekillerinin ıslahı, nı isteriz.
Bu tene 150 milyon lira tahsisat istenecek
Yeni Belediye bütçesinin hamlıklarına başlanmıştır. Yakında müdürlüklerden yeni sene İçin İstedikleri tahsisatın miktarı sorulacaktır.
Şehrlmlzde Belediyenin yapacağı yeni işlerden başka mevcut Beledly* vazifelerinin bile tamamıyla yapılamadığı malûmdur. Bu itibarla müdürlükler, Belediyenin Heri şehirlerde olduğu gibi vazifesini hakkıyla yapma» için evvel emirde tahsisatlarının arttırılmasını talep ediyorlar. Bu yıl İstenecek tahsisat yekûnunun 150 milyon lirayı bulacağı tahmin edilmektedir.
Ermeni
Sinek küçüktür amma mide bulandtrtr
Hepimizin her gün sinirlerimize dokunan, ara sıra da gazete sütunlarında bahis mevzuu ettiğimiz bir nokta üzerinde tekrar duracağım: — Bir topak beyaz peynir ver oğlum... (Yahut:) yarım kilo tahin helvası! (Yahut:) L’c dilim salam! — dediniz mi, satıcının eli, ilk önce diline gidiyor. Adanı ondan sonra kâğıt koparıyor; cinsleri dolayrsîyle yıkanmadan yenmeğe mahsus gıda maddelerini tükrüklü kâğıda kovuyor.
Bu mide bulandırıcı mevzua. sıhhatimizin, zevkimizin, medeniyetimizin bütün zaruretleriyle harb ilân ediyorsak da, netice hâsı! olamıyor. Sade kuru lâf, kuru itiraz... Belki de, bir kaç müşterinin ihtarı.
Ealıkpazarındaki büyük helvacı dükkânında basit bîr tertip dikkatimi çekti. Pa-ketlîk kâğıtların üzerine, bir iple. ıslak sünger asmışlar. Öyle ki, paketi saracak adam. hem bunu her seferinde görüyor, hem de, elini ağzına götürmekten daha kolay bir hareketle bu süngere sürüyor.
Bütün mağazalarda, bütün dükkânlarda bu usulün tatbik edilmesini, ettirilmesini isteriz.
Usuller sayesinde, âdetler de değiştiğine göre, ihtimal bu sayede gıda maddelerinin tükrüklü kâğıtlara sarılmasından kurtuluruz.
(Vâ-Nû)
önümüzdeki ayın 9 unda yapılacak olan Ermeni Patrik seçimi için Patrik vekili Arslanyan taraftarlarlylç muhalifleri arasındaki anlaşmazlık devam etmektedir. Büyük bir ekseriyet teşkil eden muhalifler, vilâyetin hazırlayıp, İçişleri Bakanlığınca tasvip edilen seçim talimatnamesini muvafık buldukları halde Arslanyan taraftarları 1-tiraz etmişlerdir.
Vali ve Belediye Başkanı her iki taraftaki anlaşmazlığı bertaraf etmek maksadlyle 1k! taraf mümessillerini dün vilâyete dâvet ederek kendileriyle görüşmüştür. Muhalif taraf da talimatnamenin esası hakkında I-tlrazlan olmadığını hattâ bu işle meşgul olduğu için Vali ve Belediye Başkanına teşekkür etmişlerdir.
Genel
evler
Kapanmaları hakkında vilâyete henüz bir ış’ar yok
Adanada bir sigara stok deposu yapıldı
Adana 28 (Akşam» — Tekel Bakanlığı şehrimizde büyük bir depo inşasına karar vermişti. Hâlen bu bina tamamlanmış bulunmaktadır. Burası cenup bölgesinin sigara stok yen olarak kullanılacaktır.
Diğer taraftan öğrendiğime göre İstanbul ve İzmirde yapılmakta olan Amerikan tipi birinci nevi sigara imaline önümüzdeki ay Adana, Samsun ve Malatya fabrikalarında da başlanacaktır. Bu sigaraların yapılmasında kullanılan Amerika menşeli makineler şehrimize gelmiştir, Yeni makinelerle bir miktar numune sigara yapılmış ve satılması İçin İzmi-re gönderilmiştir.
Şimdiye kadar ihmale uğ riyan ekmek dağıtılmasının temizlik ve sıhhat bakımından emniyet altına alınması behemehal şarttır.
Halkın hlyleslz. temiz ve bu İtibarla sıhhate muzır olmıya-cak maddelerle gıdalanmasını temin etmek mevkiinde bulunduğunuz için — yüzüstü bırakılan muhtelif dertlerden şimdilik biri hakkında — bu satırlarımla sîzlere hitap etmek mecburiyetini duydum Çünkii mevzuatımız ve bir takım resmi formaliteler; memleketin bıı en hayati gıda maddesine, ekmek pişirme ve dağılımına taallûk eden tedbirlerin dahi yalnız bir elden alınmasını temin edemez. Tek taraflı kararlar ve teşebbüsler. ergeç, akamete mahkûmdur.
t-------------------------------------:---------------
I Sağlık Bakanı doktor Ekrem Havri (istündağ ile Be-I tediye Başkanı Profesör Fahreddin Kerim Gökay'a ve Şehir Meclisi üyelerine u
J
Yazan: Mustafa Ragıb ESATLt
bâyller. hususiyle bakkallar tavafından yapılıyor.
Şu takdirde bu milletin başlıca yiyeceği bulunan ekmek İşinin en mühim memleket dâva: ve meselesi olduğuna şüphe! yoktur. Halbuki esefle kaydedeyim kl binde fırınların çoğu ve ekmek tevzi işi umumiyetle hâlâ orta çağ usu ünü yasıyor! Ne yazık ki şimdiye kadar salâhiyet sahibi büJîn r.ıc-rcller bu İşi düzeltecek hiçbir şey yapmamışlardır!
Eskiden ekmek, atlara yükletilmiş — Belediye katariyle — İçi çlnko'.ıı veya galvanizli kaplı dolaplara doldurulurdu. Son zamanlarda bu atlı dolaplar ortadan hemen hemen kalkmış gibidir. Şimdi ekmekler daha ziyade el arabalariyle taşınıyor. Fakat bu bâyller İçinde ekmeğin kirletilmesinden zerre kadar vicdanı sarsılmayan adamlar türemiştir! O derecede ki çamurlu ayakkabıslyle ne Allahtan. ne kanundan korkmayarak ekmek arabasına giren İnsanlar hemen her semtte İstanbul hemşehrisinin dikkatinden kaçmıyor!. Bununla beraber bu seyyar bayilerin müşterileri doğ nidan doğruya evler değildir.
İstanbulda yapılmağa baş- 1 lanan ve Herde İnşa ediLeçek modern ekmek fabrlkaiariyle dağıtmanın temiz ve sıhhi surette tatbik edileceği söylenebilir. Fakat fabrikalar bitip d? bütün şehrin ihtiyacı temin edi-
Streptomycine ihtiyacı karşısında tahsisatsızlıktan bahsediliyor
Bundan başka bakkal çırağı, ekmek tevziatını az zamanda tamamiıyacağım düşüncesiyle sepeti haddinden fazla doldurmuştur. Bu yüzden yere düşen ekmekler çamurlanınca bunlar çırağın burnunu sildiği mendi! İle gûya temizlenir!
Ancak şunu hatırlatırım kl geçenlerde toplanan verem ve mikrobiyoloji kongrelerinde senede en aşağı kırk bin veremli kurban verdiğimiz resmen tekrarlandı! Diğer sâri hastalıkla-
Bakkal bu ekmekleri İcabın-
da temizlenmeden- yıkanma- | rın ölümle neLlcelenen tahrlba-dan, ayıklanıp veya pişmeden tı bunun haricindedir. İstanbul yenemlyen bakkaliye maddele- halkına tiirtü tiirlü hastalıklarının bulunduğu raflara İstif ra imkân veren temiz, mlkrop-ediyor. Bundan sonra ekmekler suz ekmek nasıl yedirilebilir? çırak V3sıtaslyle evlere taşınıyor: Bakkal çırağı sûçlukls sı- [
lineere kadar, bu&ünku iptidai ı gabllecek ve ufak bir sarsıntı'baSta verenı oldu^u ha!de mey-
ve gayri sıhhi hale nasıl tahammül edilebilir?
Bugün İstanbulda ekmek tevziatında her türlü tehlikeli sıhhi ihtilâflara İmkân veren teseyyüplerin devam etmesine bu halkın sıhhi ve hayatî takati ve nihayet istikrah duygusu müsait değildir.
dana gelen tehlike ve faciaları önlemek bir memleket dâvası dağıtır.' Fakat Vu sepetle yalnız lse lıer ’e^en evvel hastaLığm ekmek taşınmaz. Çamurlu pata- !
tes ve soğan, yağ şişeleri, ve bu- I~ ’•
na benzer kirli ve hiç de sıhhi olmayan bakkaliye maddeleri sepete ekmeklerle beraber istif [
ile hemen düsebellcek bu ekmekleri kirli bir sepetle evlere
Bakkalların, bayilerin kazanç hırsını tatmin etmek için halkın sıhhati ve hayatı hiçbir zaman oyuncak olamaz!.
DArülâcezede tedavi altında bulunan hastaların muhtaç olduğu Streptomycine bu müessese tarafından «Tahsisatımız bu kadar» denerek verilememektedir. Dârülâceze gibi bir şefkat müesseseslnde tedavi e-dllecek derecede yoksul bir vaziyette bulunan hastaların kendi paralarlyle bu ilâcı temin e-demlyeçeklerl Aşikârdır.
Dün matbaamıza, bu müesse-sede tedavi edildikleri halde muhtaç oldukları Strpetomycl-ni temin maksadlyle müracaat etmedik yer bırakmadıkları ellerindeki vesikalardan anlaşılan iki hasta müracaat ederek dert yandılar. Dârülâceze bu hastaların tedavisini üzerine aldığına göre lüzumlu İlâçlarını da vermesi icap etmez mi? Alâkalıların dikkatini çekeriz.
O $2 0 >
0 p
Türkiye - İsrail millî maçı radyoda verilecek
Tel-Aviv — Türk milli takımının 28 ve 31 Ekimde İsrallcle yapacağı maçların tafsilâtı visrailln sesi» radyo İstasyonu tarafından aşağıdaki saatlerde lürkçe olarak yayınlanacaktır:
28 Ekim 1950: Saat 20.40 Kısa dalga 33.3 M.
31 Ekim 1950 Saat 20.15 kısa1 dalga 33,3 M
vasıtası olan bu ekmek tevziatım medenî şehirlere yakışır bir halde tanzim etmek şarttır...
C.H. P. nin iktidar devrinde uzunca bir zaman Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı ve daha sonra Devlet Bakanlığı makamlarım işgal etmiş olan sayın Cemil Sait Barlas'ın geçenlerde Adana Halkevi salonunda söylediği nutku gazetelerde okuduk.
Muhterem Barla* bu nutkunda, Demokrat Parti htt-kümelinin bir çok hatalar işlemekte olduğunu, vfiidl*-rini yerine getirmediğini söyliyerek ileri sürdüğü misaller arasında hayat pahalılığına da temasla şöyle demiş:
«— Ucuzluk teinin edeceklerini söylüyorlardı, hayat bilâkis pahalılaştı.»
Demokrat Parti idaresinin |j_ hatasız olduğu iddiasında q değiliz. Hükümet de böyle bir iddiada bulunamaz. İ k ti- “ dara yeni geçen ve bünyesinde, idari tecrübeleri he- *q nüz kâfi derecede gelişmemiş genç uzuvlar bulunan hükümetin ilk faaliyet devrelerinde bazı hatalara düşmesi tabiidir. Ondan beklenen şey, hatalarının çabucak farkına vararak süratle tashih ve ıslah etmesidir. Bunun İçin gereken «aman da henüz geçmemiştir.
Vaidlerin yerine getiril- _q mesi hususunda da bav Bar-las fazla istical gösteriyor. "Q Beş ay gibi kısa bir zaman içinde bütün vaidlerin veri- CÜ ııe gc t irilmesin] istemek 0
haksızlık olsa gerek. Bizimr\ yirmi beş yıl boyunca nice'*"' vâidlerin tahakkukunu ne kadar zaman beklediğimizi muhterem Barlaş unutmamıştır sanırım. Bugün de o eski alışkanlığın tevekkülü içinde ümitlere bel bağladık, bekliyoruz. İntizâr devresinin ne kadar süreceğini ve neticenin ne şekilde tezahür edeceğini bilmemekle beraber. kısa zamanda mucize kabilinden başarılar göstermenin imkânsızlığını takdir etmek insaf icabıdır.
Hayat pahalılığına gelince, sayın Barlas’ın bu mevzu üzerindeki sözlerini hayretle karşıladığımı itiraftan kendimi alamıyorum, gücenmemesini rica ederim.
Muhterem Barlasa hatırlatmak isterim ki, kendisi Ticaret ve Ekonomi Bakanlığı makamında oturduğu zamanlar hayat pahalılığını. Belediyelerin beceriksizliğinden miitevellid basit bir hâdise mahiyetinde telâkki eder ve her vesile ile bu mütalâayı önümüze sürerdi.
Hattâ son zamanlarda daha ileri giderek memleketimizde hayat pahalılığı diye bir şev mevcut olmadığını söylemiş. Devlet Bakanı I-ken bir Avrupa seyahatinden dönüşünde, yabancı memleketlerden misaller vererek bizde hayatın ucuz olduğunu, halkımızın refah içinde yaşadığını ısrarla iddia etmiş ve İstanbul sokaklarında dolaşan otomobilleri bu tuhaf iddiasına delil olarak göstermişti.
Bu defa şikâyetinden anlaşılıyor ki sayın sabık Bakan. memleketimizde hayat pahalılığının mevcudiyetini ancak kendisi iktidardan ayrıldıktan sonra farkedebil-miş. Buyursun, biraz da hep beraber dişimizi sıkalım!
Cemal REFİK
İSTANBUL RADYOSU
Öğle ve akşam programı
Açılış ve program.
Halıe- ler.
Kan k hafif bjle mtirlil Pl. Sar!..rai. Okuyan Arif Sami rol -■>
O> un havaları Pl p.ıblo de Soruşa tc (ı*rı melodiler PL
Program lor ve ica Acılı» ve pre gramlar. Dans rtılirifii Pl Milli Türk Talclıe Birliği
Haberle:
Kimi fdilr haberleri Regırald Dhmn’dan nrg soloları
Hulasa, ne yapılacaksa bir an evvel İhmal edilmemelidir. Ekmek tevziatının emniyet altına alınması tehlikeli hastalıkların rinlcnmesi için şarttır.
Bir an İçin İstanbulda bütün ekmeklerin fenni ve sıhhi tarzda yapılıp pişirildiğini kabul e-, delim.
Lâkin kızgın fırından çıkan ekmeğin müstehlik eline ula- • şıncaya kadar geçildiği safha-lordan tirperm-mek ve bir tok-, mayı tiksinmeden yemek elden i gelmiyor! .
Evvelâ şu muhakkaktır ki bu şehirde ekmefiltıl doğrudan doğruya fırından alanlar pek azdır; ekmek satışı bir iki el değiştiren
Birleşmiş Milletlerin verdiği | karar üzerine, bu camiaya da-hll bütün memleketlerde olduğu gibi memleketimizde de ge- i nclevlerln kapatılması kararlaştırılmış ve şehrlmlzdekllerln kapanma tarihi 27 Aralık olarak tesblt edilmişti.
73 giin devam eden açlık
Londra dan bildirildiğine göre Kork Belediye reisi, rahip duasını bitirirken terki hayat etmiştir. Açlığı *:i gün, 2 saat, lı> dakika devam etmiştir.»
27/Tcşrinievvcl 1920
Alınacak ameli ve radikal 1 tedbirleri tavsiye edecek vazl-yet te değilim Bu kati tedbirlerin ittihazı yukarıdaki hitabımda zikrettiğim muhterem zatların her birinden ve heyeti mecmualarından memleketin sıhhati namına rica ediyorum:
’Onl-
Ara mdeıgı Pl. Radyo Gazetesi,
Şarkılar Oİu.vaıı: Perihan Altındağ Sö-trl
Zira.il :ayımî. Konuşan: Yükselt Ziraat Müh. Rıdvan özdln. dörtle Hranctt orkestrasından dans miıtlgl Pl.
heyeti konseri
k dünyasından çejtUl
T Pl.
Haberler
Dans nuizlii Pl.
Programlar ve kapanıg.
Or-
Şehrimizdeki İdare âmirleriyle doktorlar genelevlerin kapanması halinde hâsıl olacak1 vaziyetin daha fena neticeler doğuarcağına kanidirler Bu hususlar alâkalı makamlara bil- 1 dlrlImlşUr.
Dün kendisiyle görüştüğümüz Vali ve Belediye Başkanı bu mesele hakkında demiştir kİ; I
(— Genelevlerin kapanmasına şahsan taraftar değilim. Zan nedersem kapanmıyacaktır da. Alâkalı makamlardan kapanmaları hakkında bize hiçbir İş'arda bulunulmamıştır.»
Fransızlar bizden bakliyat istiyorlar
Paris ticaret müşavirliğimizden İhracatçılar birliğine gelen bir yazıdan, Fransa hükümetinin İthalâta müteallik verdiği kararlardan sonra memleketimizden de bakliyat ve bilhassa kukru fasulye İthal edeceği anlaşılmaktadır.
Bu münasebetle ihraç imkânlarımız, stok ve istihsal vaziyeti, ihracı mümkün olan miktar ve ftatler hakkında bilgi istenmiştir.

ANKARA RADYOSU
öğle ve akşam programı
13.28 Açılıj va program
12.30 M. S. ayan ve Şark.lar, 13.00 liolıerleı.
13.15 Millik: Pl
13.30 Öğle Goretesl.
13.45 Filim millikleri Pl.
1-1.00 Hava raporu, nkj.ım programı ve kapanıg
17.58 Açılı; ve progrnm
18.00 M. S. ayart ve Inveıar cSurldLl taslı»
18.30 Konu;mu
18.45 Gitar soloları Pl.
19,00 M. S. ayarı ve Haberi ar.
19,10 Tarihten Bir Yaprak-
19,20 Tarihi Türk müziği
20,00 Salon orkestrasından melodiler I Pl.
20.15 Radyo Garelesl.
20.30 Serbcs saat
20.35 Müzik: Pl.
21.00 Konuşma: TOrkly'de
plânı.
21.15 Dans parçaları Pl. 22.00 Konulma.
22.15 Orkestra eserleri Pl
22.45 M. S. ayan ve Haberler, 00 Program ve kaparım.
Mar**l
Yarın sabahki progrs
Açıiıj ve program
T.3O M. S. ayarı
7.31 Vûl» Festival orkestra
7,(
8
a
s
PL
.43 Haoerlçr,
.00 Türküler Pl.
ı.lB Hafif tnüıilc Pl.
-.25 Gün (İn programı va hav* portı.
8.30 MUzJlc PL
9.00 Kapanı*.
Şoförün soğukkanlılığı bir intihara mani oldu
İzmir — Cezaevi önlerinde halkı heyecana düşüren bir IntlhaCa teşebbüs vakası olmuştur.
340 plâkalı ve Halil Rifat paşa seferini yapmakta olan belediye otobüsü, mezkûr yere geldiği bir sırada, yaya yolculardın Esat Aygün İsminde bir bekçi tahsildarı kendisini birdenbire otobüsün altına atmak İstemiştir. Bunu daha evvel anlıyan şoför, soğukkanlılığını kaybet-mlyerek derhal fren yapmış n muhakkak olan bir ölüm hâdisesinin önüne geçmiştir.
Hafif yaralı olan Esat Aygün memleket hastanesine kaldın-tarak tedavisi yapılmıştır.
İlgililerce hâdiseye et konulmuştur. Esat Aygünûn intihara teşebbüs sebepleri araştırılmaktadır.
27 Ekim 1950
Sahile 4
AKSAM
; S@rlb@s Sütun i
Yİlksek öğretmen okulu ve Eğitim Enstitüsü
Tasan: Avukat Reşat KAYNAK
Yüksek öğretmen okulu ve Eğitini enstitüsünün ihya edildi*) şo simlerde, hâlâ tazeliğini muhal aza ettiğim, yirmi sekiz yıl önceki hâtıralarım tekrar çanLandı...
on üç yaşında. müsabaka imtihanını kazanarak, (Darül-mııalllminl İptidaiye» ye talebe olmuştuk. O devirde. İptidai, tali ve Ali olmak üzere tedrisat yapan (Darulm nailimin), bir irfan kaynağı, bir feragat mem-baı halinde idi. Tevflk Fikret'in (Fikir ordusu. Feyiz ordusu. Nur ordusuyuz biz) şeklindeki mısralarını haykırırken, nö büyük bir meslek «ştau ne büyük bir gurur duyardık...
Selim Sım'lar, AH CaıiLp'ler, İbrahim N cemiler. merhum Ihsan Sungu ve İbrahim Alâed-dinler. Modern pedagoji me-tofiarUe bize, hayatta faydala-nacağınuz taze bilgiler veıiyor-lartı... hürdük... Hocalarımızla rcrbss münafenşııiar yapabiliyorduk., Hâdiselerin sebeplerini birlikte arıyor ve netleeierl beraberce buluyorduk...
Biz menıu olduktan sonra, muallim mektepleri haline gelen bu müesseseler in renklerinde, solgunluklar görülmeğe başlamıştı... Banıyorum kİ Eğitini enstitüleri, DarülmııalLlmlnde rar olan bu ruhun yeniden canlanması azmiyle tesis edildi.., İstanbul Eğitim enstitüsünün kurulmzısından son günlerine kadar, bu müessesedekJ faaliyetleri dikkatle takip etmiştik. Başında müdür olarak çalışan bugünkü maarif müsteşarı Reşat Tordu, bütiln varlığı ile, müessesenln tekâmülüne hizmet ediyordu Memleketin bünyesine intibak edecek bir tedris sisteminin yaratılması yolundaki gayretler, nıeyvalarını vereceği bir sırada, İstanbul Eğitim enstitüsünün lâğvına karar verildi- Muhterem Reşat Tordu ve İdealist meslek adamlarından mürekkep arkadaşlarının ateşli mücadelelerine rağmen. vaziyet dûzeltllemcdl. Harcanan emekler, bağlanan ümitler bîr anda yok oldu... Buna İlini sebep neydi? Hangi âmiller bu kararda rol almışlardı? E .ma hâlâ vakıf değiliz.
Velûd, yaratıcı ve cemiyetin İhtiyacım karşılayan bir mües-sesenln, öldürülmesine İmkân yoktur hikmeti, yüksek öğretmen okulu ve Eğitim enstitüsünün bugün tekrar tesisUe, bir kere daha kendini belirtmiş bulunmaktadır...
Bu hayırlı okula yeniden can verilirken, bilhassa şu üç fikıe değer verildiği İçin, çok seviniyoruz...
A — İlk. orta ve yüksek öğretmen okullarının ayn ayrı yerlerde değil, aynı müessesenln çatısında beraberce İşletilmesi Lsabetll olmuştur. Çünkü, öğretmenlik sadece bir bilgi İşi değil. bir ruh İşidir. Bu ruiıun meslek havasına İhtiyacı var-
dır. Aynı kurumun meslek havasından beslenen öğretmenler, İlse. orLa veyahut da ilkokul hocası oldukları için blriblrleri-ne yan bakmazlar... Bunun bir derece meselesi değil, meslekle bir iş bölümü hâdisesi olduğunu İdrak ederler, İnsan yapmak dâvasını güden öğretmenlik mesleğinde, ilk, orta ve İlse hocalığı gibi üstün imtiyazlar taşıyan bir sınıflaşmanın, asla var olmadığını yaşıyarak öğrenirler. Bu İtibarla, tutulan yolun hayırlı olduğuna İnanıyoruz.
B ___ ilkokul hocasının gücü
yettiği takdirde, orta ve lisede de öğretmenlik etmesine ve bu bakımdan tahsil yolunun açık tutulmasına candan iştirak e-dlyoruz. İlkokul hocasının yüksek tahsil görmesine mâni olmak, bugünün hürriyet kalde-lerlle de telif olunamaz.
O — Müesseserdn bJr pedagoji lâboratuvan olmak yolunda cllıazlanmak azmini, pek yerinde verilmiş bir karar addetmekteyiz... Masa başında yapılan talim tarı amelerle. memleket
maarifinin idaresine imkân kalmamıştır. Biz bünyemize intibak edecek ve bizi tekâmüle götürecek, tedris sisteminin keşfi no suretle mümkündür?... Bu meseleyi çözmek vazifesini üzerine alan İrfan kurumu. Yüksek öğretmen okulu ve Eğitim enstitüsüdür.
Yazıma son verirken, mües-seseye seçilen tedris heyetindeki İsabete de İşaret etmek isterim. Müdür Kemal Kaya, bilgi ve feragatlle, fazilet ve meslek aşkı İle tanınmış bir insandır. Pedagojik kültürünü Avrupads tamamlayan bu değerli zatın, etTafındn toplananlar, gençlerimizin ağızlarında dalma hürmetle yâd edilen mümtaz öğretmenlerdir. Yüksek öğretmen okulu ve Eğitim enstitüsünün yeniden canlandırılarak faaliyetine başlaması ruhlarımızda bir şevk ve Ümit yaratmıştır. Hayırlı olmasını temenni ederiz,
Reşat KAYNAR
----------------**
Casuslsr Merkezi İSTANBUL

Amerikan gizli ajanı North’un casusluk
Binbaşı Hugh maceraları
iazdn: Van Wyck Mason
Çeviren: Nihal Karamağaralı
velce hiç görmemiş gibi.
Yeni bir rakı şişesini bırtla-tıp açtıktan sonra koca bir yudum İçli. Titrek ve kiril elinin tersiyle ağzını silip dedi kİ:
— Jhıgles! Yavrum! Benimle davete gidecek yerde gitmemen hakkında hayırlıdır. Anla-nuyormusun? Ben mahvolmuşum. bitiğim, iğrenç mahluk oldum. O basmakalıp insanlardan da otesiye sıkıldım,
Kız, Stoddard'a gizlice göz kırptı.
—- Pekâlâ... Demek kİ. vazifenle ve eski dostlarınla rabıtan kalmadı?
Hugh'ün koluna girdi.
— Ancak, sana veda etmeden gitmek İstemiyorum. Arzu ettl-____|ğkn şeklide seninle vedalaşaca-Alev/homurdanarak yatakta, t™. Bundan bir »rar gelmez, döndü ve ateı çirkin bir şekli- de£il nYİ7
de açıldı I İçkiden korkulur hale gelen
Jlngles'l şimdi arlık Olr tllrrme WM. Kini çekil:
•lm,ş: kederi yM «lotan,lu I - z»«" l«tartl«. wtaK...
Akordeoncu, «m kelen şişe- Ben...Ben/ Sknıroranıkl«ş>-dekl içkiyi de dikerek ş,nl(v Sun; yahut l„H,m
. .'Vahu1. Alberonl İle «. - ° »"“• te"ln,le-
kişi kadar İçti- Hu8,1! Sp,ü UEUD *-flnıan hkis d« dimdik î"™1" »lıkoynıyocae™. nrka-
— Elbette kİ burada, meyhanede, Vasi! ve maiyeti İnsanı aldatırlar da, soyarlar da... Fakat nihayet siz bunu onlardan beklersiniz; umarsınız: umdururlar... Eğer Alev, yani şu yatakta horlayan herif yolunu keserse; yahut Murat aşağıda hesap pusulasını tahrif ederse, cibilliyetleri iktizasıdır. Bu, proleterlerin namusudur. Ve ben, bundan hoşlanıyorum. Ne itersin, Alberonl?
Kuzak. tasdik etti:
— Doğrudur.
lıtonbal Beledir**! Şehir Tlyılrato
DRAM K1SMJ DÜN JUAN Yuuı: blollûr» Hlrkçed* i Galip Artan Telefon: «İST
KOMEDİ KISMİ
GELİR VERGİSİ MEKTEBİ Yatın: Louis Vemeull ve GeorfoBcn TUrkçesl: Lâml! Yenet Telefon t «HW
Gljeler aaıt U de açılır
TEN t SES TİYATROSU
Her akşam 20.45 de
ÜÇ GÜVERCİN
Operet 4 perde Eser: Szlgllgett. Mürik: Kalman ve Brahma
Türkçesl*. Esat N. Erendor Çarşamba tenzilâtlı, Cumartesi Pazar matine 15 de. Tel: 49369
senin dört ğlnl gÖTdûk. ayaktasın.
Hugh* un zaman. Stoddard'm yüzündeki adaleler gerilmişti. Binbaşı, eski arkadaşını dirseğinden yakaladı: alçak, fakat ısrarlı bir sesle dedi kİ:
— Dostum, dinle benli
hâdise oldu. Müthiş blı hâdise! Gayet hayati, mühim bir hâdl-, _
se. lşiuy»™».,n ne dedlSIml? Seninle beş dakikacık konuş-| mağa mecburum Dışarı gide-İim: Dört duvar.n dışına,
— Söyle ne söyllyeceksln. ' Burûdakllerle gizli yok.
— Hayır. Haşhaşa
lameliyim.
Alberonl’nln siyah
lan çatıldı.
— Başına belâ kesilmeyin bu adamın yahu Bu kadar da tebelleş olunmaz . Bırakın onu kendi haline!.. Burada eğleniyor
Jlngles, Hııgiı'un kulağına fı- 1 sıldarcasma yalvardı:
— Ne olursun, rica ederim.,, fitoddard’ı kırma... Doğru söylüyor, farketmiyor musun?... 1 Hem sen beni eskiden o kadar, severdin... Sevmez miydin? Kırma...
Hugh’un perUan başı, göğsüne düştü.
Kız. ısrar efil:
— Eğer senin nazarında en I ufak bir kıymetim varsa, Stoddard'm İstediğini yap. ’
Kırmızı dudaklarında zoraki. bir tebessüm yarattı.
— Sen zaten bana Melek e- madiği ou mağmum dekor lçln-fendiııin davetinde kavalyelik de Stoddard'a manidar bir na-edeceğini söylemiştin unutmamışsındır tabii?
— Başka blriıd bUı...
Jin çoktur.
— Hayır. Ben seninle
İsterim, unuttun mu? I Genç kız:
Sarhoş adam genç kızın ken- I Bdyoğluna dönmeğe mec-dl gözleri çengindeki gri mavi burum, Hugh. — dedi, — Sekiz-gözlerine baktı Sanki onu ev- den evvel gazeteye telgrafla ya-
kaybolunca,
yanına yürüdüğü
I dallarından ayırmıyacafeun. Alberonl homurdandı:
, — Kulak asma...
ı Fakat Jlngles ona ehemmiyet , vermedi.
| — Beş dakikacık dostum... ;vadedlyonım: Seni daha fazla Qlr alıkoymıyaeağım Kabul mü?
I Hugh North, omuzlarını silkti [ve Alberonl’ve doğru sallanarak
kapaklım
kalıp söy-
kfilın kaş-
— Kabul!... Hey. Alberonl! Sen daha rakı ısmarla.. Sen de Kuzak, döndüğüm zaman bana güzel melodiler çalmağa hazırlan... Demin buradan sıvışan kara gözlü, güzel yâri de bulun. Tanı ayarım. Eyvallah! Eyvallah!
Kapıya doğru zikzak gitti.
ra
Haliç kıyısında gölgeler
Rıhtımda epeyce yüksek kereste istifleri vardı Bunu gö-rünce Btoddard pek memnun ol tiu. Zira, bu istifler muhaverelerinin deniz tarafından işitilmesine mâni olacak
Üç Amerikalı da sahilde durdu. Hugh’un paltosu yok. Marmara istikametinden Haliç! ya-lıyarak esen dondurucu rüzgâr, iliklerine İşliyor sarhoş adamın bütün vücudu titriyor.
— Kuzum, şu barakanın olduğu tarafa gidelim Orası rüzgarsız. — dedi.
I Jlngles Lawson, gülümsedi:
— Blzj kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederini Hugh. I Ve erkeğin elim avucu İçinde I sıkarken, yıldızların bile ışılda-
Vadini tar attı.
| — E, haydi çocuklar hoşça Heves- kalın!
I Hugh. sordu: gitmek' — Yoksa sen gidiyor musun, Hugh. Söz vermiştin, Jlngles?
zımı göndermeliyim... Melek c-fendijıln dâvetine bent götüreceksin, değil mi?... Sakın itiraza kalkışma, mazeret dinlemem. Askerler centilmendirler—
Dudaklarını erkeğin tıraşlı çenesine değdirdi.
Hugh, eliyle boşluk tu müphem bir işaret yaptı. Rüzgâr siyaha yakın, koyu renk saçlarını alnında dağı» lyordu,
Jlngles:
— Yakında görüşürüz. — diyerek yürüdü.
iskeledeki elektrik fenerlerine doğru, onun, ipek çoraplı muntazam bacakları ve narin endamıyla uzaklaştığını gördüler,
Hugh, mırıldandı:
— Geçen gün İhtiyar, akıllı bir hoca, «İnsan kaderin elinde oyuncaktır.» demişti.
Kıs kıs güldü; ve bir latanın üstüne oturarak kirli avuçlarly le yüzünü örttü. Fakat, parmak iarı arasından nftlâ genç kızın uzaklaşan kahve renkli hayalini takip ediyordu.
Jlngles, gözden Btoddard:
— Jlngles, yeni seril Amerikan kızlarının en mükemmel bir örneğidir. — dedi — Bunu besaba katsan iyi edenin.
— Hesaba katmasına katıyorum amma, neylersin kİ onun gibisi Amerika'da da az var,
Titreyen eliyle alnına dökülen perişan perçemleri İtti.
Bir sokak fenerinin uzaktan akseden ışığında binbaşı Stod-dard, arkadaşının perişan haline bakarak müteessir oldu. Hugh'un, sürdüğü sefih hayat neticesinde göz kapakları kızar mış, şişmiş; ve bariz batlarıyla daha ziyade bir Hlndll yüzüne benzlyen esmer yüzünü lekeler kaplamıştı.
Susuyorlardı. Uzakça bir mesafeden huzursuzluk yaratan karanlığa yeril musikinin tıngır t ılı udu ve dümbelek sesleri dağılıyordu.
Binbaşı Stoda'ard, sordu:
— E dostum, beni dlnllyeblllr misin?
Hugh North, homurdandı:
— Boş yere uğraşıyorsun.
Mağmum bir ifadeyle omuzu üzerinden geriye doğru baktı; tam o anda baratanın ardında, gelişi güzel bırakılmış kerestelerin bulunduğu yere, başı boş bir sokak köpeğinden pek dalış Irl bk mahlûkun yerleştiğin® şahit oldu.
— Çok soğuk burası,,, Bir savlavm vicdanından daha soğuk... üşüyorum üstelik, susadım da... Haydi, çıkar bakalım baklayı ağzından.
Derinden derine sarsılarak Btoddard, Inanamamazlık İçinde arkadaşına bakıyor:
— Aman ynrabbim, Hugh! Nerede kaldı gururun, nerede kaldı terbiyen, asaletin, nereda vatanperverliğin? — diye söylendi.
Hugh, ayağa kalkmak İçin ça balarken haşin bir sesle çevap verdi:
(Arhası var)
BEYAZLI KADIN
Aşk ve macera romanı
Eazan: W, W. CoUlna Tercüme eden: (Vâ-Nû
Tefrika No. 89
— Hayır, Walter. Ben bu şiş-man adamı ömrümde hiç bîr yerde görmedim.
O bu sözler* söylediği sırada, Fosco da dürbününü ona çevirdi.
Yüzü sapları kesildi; ifadesini dehşet kapladı Hiç şüphe yok ki. kont, bizim Pesce’yi tanıyor, Üstelik de ondan korkuyor.
Dostum, sıçradı:
— Şişman adam benJ gürünce birdenbire ıenalaçtı. Acaba ben bu derece meşur muyum? Peki ama ben unu tanımıyorum da o beni neden tanıyor?
Gözlerimi Kunttan ayırmıyor diım. O du Peâec'ye bakıp duruyordu.
Bordüm:
— Bu salonda senin taleben-
den kimse yok mü?
İtalyan arkadaşım, koca dürbününü yakaladı: etrafa basındı.
Kont da, bu ıirşattan istîla-de etmiş gibi bulunduğu yerutn silindi; us olla çekildi, Irayboıdu.
Küçük dozlumu kolundan yakaladım. Kontun kaçmamı önlemek İstercesine h:zla yürüttüm. Fakat bu atada, sırı «açlı adamın, kalabalıktan oyrıi.p bizden daha evvel seğirttiğin! görerek hayrette kaldım.
B12 koridora vardığımız zaman Kont kaybolmuştu Meçhul adam (la keza ortadan silin 1.ıiç-tl.
— Haydi çabuk, scnır» evine donelim, Pesce. Siminle konuşacaklarım var.
Arkadaşım, haykırdı:
— Ey, tsftı Ey Meryem; Ne
var Aliahaşkına söyle, «r'alıxr>* Ne var, dostum?
Cevap vcrroekoizln hızla yürüdüm. Konuşamıyordunı. Çünkü düşüncelerime dalmıştım Pesca'yı görünce. Kontun belki de. Londra'dan »vnimağa karar verdiğini nK-efm!ştını, £-ğcr giderse, benim de elimden kaçmış ulacakt’ Vakit kayhe> mekslzin harekete geçmeliydi.
Evjne v»rmr.mız üzerine. PeS-ca'ya. vaziyeti dernal anlattım
Haykırıp duruyordu-
— Peki ama ten. ramı nas(> yardım eaeblllrlın? B_n bu a-damj tanımıyorum
— Halbuki o seni tanıyor, vc senden korkuyur, dıstunı Senden yakayı sıyırmak için tiyatrodan sıvıştı. Demek k| .«taslı bir sebep var. Mazın- hatırla, rica ederim, Pe«ca! İngiltere'ye gelmeden evvel neler yaptığın* düşün. Sen siyasi sîbeplerıc *-talya'dan ayrıloığmı bana söylemiştin. Hâtıralarını yokla, seni görünce, bir Kortun ne sebeple böyle sıvıştığını unlamak üzere zihin yor.
şaşırdım: Bu sözler, Pescn ü-zerlnde umulmadık fclr korkutucu teöir bıraklı Tıpk. Kont ü- j
zerinde, cüce arkadaşınım dehşet verici tesir bıraktığı gibi. Sarardı, titreyerek geriledi.
— Walter! Benden neler İstediğinin farkında değilsin — diye solumağa başladı.
— Eğer seni bilmeyerek Inclt-tlmse, beni affet. Fnkat. karım bu herlfln yüzünden ıstırap çekti. Cürmünii ona itiraf ettirecek bir şekil »ulamazsam, Kontun yaptığı fenalıkları katiyen önliyemiyecejlz. Karım namı hesabına mücadele ediyorum. Bunun için beni affet, Pesca.
Bu sözleri söyllyerek ayağa kalktım: fakat ark ıdaşım beni durdurdu.
— Bekle biraz Wa'ter. Bekle de kendimi toplıyayım Ben! aİT lak bullak ettin dostum. Sen benim nasıl ve niçin memleketimden çıktığımı bilmiyorsun.
Oturdum, arkadaşım kendi kendine İtalyanca kon ufaraktan dolaşmağa başladı. Birdenbire durdu: küçücük illerini kalbine bastırdı•
— Waller! B” adam11 el? geçirmek irin biricik «olun bil 01-dufuna dair buta yemin et, bu j bayım.
İzmir mektubu
Belediye ve Adalet sarayları yapılacak
İzmir Şehir Tiyatrosu heyeti, binasızhk yüzünden lâğvedildi. Şehir otelinir. inşası MarshalI yardımı ile tamamlanacak
İznıirde «K12 koy ensiitiisii» haline ifrağ edilen Kualçullu hey enstitüsü binası
İzmir 23 (Akşam) — Milli Eğilim Bakanlığı. İzmir deki Kı-zılçullu köy enstitüsünü (Kız köy enstitüsü) haline ifrağ etmiştir. Bu münasebetle Kız köy enstitüsünde derslere başlanması münasebetiyle bir toplantı yapılmış, İlk tedrisat genel müdürü Yunus Kâzım Köni de toplantıda bulunmuştur. Türk maarifinin kadın elemana olan ihtiyacını belirten Uk tedrisat gene) müdürü, bu ihtiyacın karşılanmasına doğru bir adım atıldığını bildirmiş, Türk öğretmen ve anasının haiz olması gereken vasıflar üzerinde enstitü talebesi köy kızlarımıza ö-ğütlerde bulunmuştur. Toplantı vesilesiyle öğrenciler tarafından yurt ve millete hizmetlerde bulunmak makasodlylc kalble-rlnden kopup gelen arzulan belirten nutuklar ve şiirler okunmuştur.
İZMİR ŞEHİR TİYATROSU
İzmir Şehir tiyatrosu, fuar münasebetiyle rejisör Mahir Canova tararından repertuara alınan (Hırçın Kız), (Anphit-rion) ve (Fermanlı Deli Hazretleri) piyes ve komedilerini temalı ettikten sonra kış sezonu temsillerine başlayacaktı. Ancak tiyatro temsilleri İçin bir tiyatro binasının mevcut olma-m&SL yüzünden yeni Şehir Meclisi, tiyatronun ileride Belediyece bir tiyatro binası İnşasından sonra tekrar kurularak faaliyete geçirilmesini kararlaştırmıştır. Şehir Meclisi üyeleri tiyatronun, halkın ihtiyacını karşılayan mükemmel bir sanat müessesesl olmasını, şimdiye kadar bir türlü önlenemeyen geçini sizlikler, kavgalar ve verimsiz çalışma sistemi yerine AnkaradakJ Devlet tiyatrosu ve ya İstanbul Şehir tiyatrosu gtbi
takdire değer bir müessese o-iarak faaliyet göstermesini İstemişlerdir. Gerçi Kordon'dakl tayyare sineması binası, şimdilik İhtiyacı karşılayabilecek nurumda İse de sinema olarak şimdiki müstecirj tarafından kullanıimaslyle Belediyenin elde edeceği gelirin mühim bir rakama yükseleceği nazarı itibara alınmış ve Belediyenin senede 10 bin lirayı bulan bu mühim gelirden mahrum kalmama.! tensip edilmiştir.
Yeni bina yapmak da zamana mütevakkıf olduğundan tiyatro heyetine hiç çalışmadan mütemadiyen maaş ve ücret vermenin doğru olnuyacuğı neticesine varılmış ve tiyatro heyetinin İftğvı ile sanatkârlara üçer aylık tazminat verilmesi muvafık görüLmüştflı. Şehir Meclisinin almış olduğu karara ğöre ileride münasip tiyatro binasının İnşasından sonra Şehir tiyatrosu yeniden kurulacaktır .
Tiyatro sanatk&riurnın d:ı-ğılnıayaraıc trup halinde faaliyet göstermeleri temsUkr vermeleri ve turneye çıkma lan maksBdiyle Belediyeden on beş bin liraya kadar yardımda bulunulması da kabul edilmiştir. Bu temsiller içLu Şehir ttyatro-(Arkası 1 nci sahilede)
M e v 1 û t
Merhum avukat Yusuf Kenan Antel’in vefatının kırkıncı gönüne tesadüf eden 29 ekim pazar günü öğle namazını müteakip Sultanahmet camiinde mevlût okunacağından arzu edenlerin teşrifleri rica olunur Yusuf Kenan Antel’in esi ve evlâtlar»
Yeni SES Tiyatrosunda
Bu akşam saac 20.45
ten itibaren yaaıhşınm 75 mel yıldönümü münosebctile
Leblebici Horhor Ağa
Memleketimizde ilk. defa olarak Relnhardt metodla-rına göre OPERA - KOMİK şekil’e sahneye konmuştur Şl 31 Ekim Salı Akşamı Basın şerefine büyük gala DİKKAT: Pazartesi tatili kaldırılmıştır.
Telefon: 49369
— Başka Wr yol bilmiyorum, Pesca. Bilmediğime de yemin a-dlyorum.
Bunun üzerine küçük Italyan kapıyı açtı; koridorun İki tarafına baktıktan sonra kapıyı ka patıp bana geldi:
— Sen, ben! ölümden kurtarmıştın, Walter. Boğulmaktan kurtarmıştın. Onun için hayatıma da sahipsin, tşte bugün hayatımı, sana veriyorum, aziz dostum! Bu Fosco ile mazim a-rasuıda olr münasebet görmüyorum. Fakat, ren bu münasebeti bulduğun takdirde, rica e-derim bana söyleme önüne dia çöküp yalvarıyorum
Başında bir tasdik işareti yap tını.
Devam etti:
— Benim ttalva’dan çıkışımın sebebi, eğer hükümet tarafından koğulmak olsaydı, ben, bunu sana çoktanberi söylerdim. Susuyorum, söylemiyorum, çünkü. ben gizil cemiyetlerden birine mensubum. O cemiyetin de âzası. Avrupa’nın uşağı yukarı hf-r tarafına yayılmıştır. İngiltere'ye şefimin emri üzerine gel dJm. Çok gençtim. Gayretimden dolayı heın kendimi, hem baş-
kalarını, mahvedeolllrdlm. Bu sebepten İngiltereye geçmemi, orada emir beklememi bildirdiler. Ben de hicret ettim. Beklemeğe başladım Hâlâ bekliyorum. Belki yarın, belki başka bir 2aman çağrılabiliriz. Bunun ehemmiyeti yoktur. Şimdilik, hayatımı sizin memleketinizde kazanıyorum. Sizin memleketinizi seviyorum. Mensup bulunduğum cemiyetin mevcudiyetini sana haber veiTrt&kle hiç bir ah dlme vefasızlık etmiş değilim, Walter. Lâkin, bu söylediğim söz. başka biri tarafından duyulursa öldüm demektir.
Cemiyetin ismini kulağıma fısıldadı.
Sırrını muhafaza edebilmek İçin haydi ben de faşetnılyeyim de, sadece, Siyasî Kurul diyerek kısa keseyim,
Pesce, anlatmakta devam etti:
— Bizim siyasi kurulun maksadı, zulmün önüne geçmek, halkın haklanın tesis etmektir. Ciddi esaslara dayanan bir kuruldur bu. Pir insanın hayatı faydalı ise, q adara bu hayatı muhafaza edebilir ve ondan faydalanabilir Fakat, vakta ki.
birinin hayatı hemcinsleri için muzır bir hal alır, artık onu öldürmek cürüm say-imaz. Bilâkis blzler için vazifedir. Siz. İnglllrJere şu beşeriyetin ne kadar sıkıntı çektiğini anlatmağa hacet yok Sîzler, hürriyete kavuşmak İçin çok kan döktünüz. İşte şimdi blzler de o yolun üzerindeyiz
«İnsanlar, iki kulun arasında bocalıyorlar, Walter. Ya zulüm kökleşecek, ya inkUâp o!acaW*i'-’ Bizim cemiyetin bu sahada rolü büyüktür. Ve bu cen.lyet pek mühimdir. Azalan birbirlerini tanımazlar bile. .
«İtalyada bir reis vardır. Ecnebi memleketlerde de reisler vardır. Her birinin hususî kâtipleri bulunur. Bunlir. aaayı tanırlar. Fakat aza. kendi aralarında tanışmaz İşte, bunun içindir ki, yemin usulünü kullanmayız . Fakat, ömrümüzün sonuna kadar tefrik edici bu işaret taşırız. Reis İstediği takdirde, senede dört kere kendisine rapor yollarız.
♦Blzlere şu ükibet Önceden haber verilmiştir: Eğer ecnebi
(Arkası var)
Memleketimizin iki can damarı
(İzmir ve havalisini gezdikten sonra)
Birisl ve iptidası ziraat ve | küçük, büyük toprak üstün, de çalışan ve kalû belâ dan beri bizi yaşatan emek ve mahsuldür; ötekisi sanayi ve medenî İhtiyaçlarımızı tennn eden 1? ve ihtisas kay- I nağırlır. Bunîarm İkisini de evvelâ İzmir ve havalisinde, , yani bizlere vekâlet veren • vatandaşların sahasında ob- . Jektlf bir gözle tetkik, soma da bunları İmkân dairesinde ' bildiklerim ve ileride gezece-ğlm bölgelerdeki dâvalarla , mukayese ederek bir karara ' varmak üzere yola çıktık. ‘ Ziraat mınt akalam» ı başa almağı muvafık bulduk. Çünkü, ben evvelâ toprakla münasebeti olanların dâva- I sini kendi ağızlarından dinlemek İstedim. Sonra da bu dâva bütün memleketi sardığını, kısmen müşahede, kısmen de bilenlerden dinlemek suretiyle biliyorum. Bundan başka da. toprağa bağlı olanlar, gerçi muhafazakâr ve mahdut sahalarda düşünürlerse de aynı zamanda en mütefekkir insanlarla kıyas kabul etmiye-cek kadar sağlam düşünceli insanlardır. Dimağ faaliyetlerinin temposu hiçbir zaman değişmeyen bu insanlarda. topraktan ayağı kesilmişlerin zaman zaman kafalarının düştüğü muvazenesizlik görülmez. Ondan dolayı, her hangimiz İçin memleketin birbirine zıt dâvaları ve dünyanın buhranı . içinde başımızın dönmeğe müsait olduğu zamanlarda ayağı toprakta çılanlarla temasa geçmek âdeta bir ruh tedavisi oluyor.
Üc haftaya vakıa bir müddetle. üc ve bazan dört arkadaş şehirle ziraat mıntıkaları arasında âdeta mekik dokuduk. İlk ekip, Osman Kapanı, Avni Basman ve bu satırları yazandı. Bakırçay havzasında, büyük küçük idari teşekkülleri dolaşıp halkı dinlerken akşamlan Bergama’da kahyorduk. Günlerimiz, sabahın erken saatlerinden, gece yanlarına kadar köylüler arasında ve yollarda geçiyordu. Bundan sonraki geziler ve tetkiklerde Muhiddin Erener ve cı „ Tank bevter de bulunuyor- maln;ı5tlr. (3) Hic toprağı du olmıvanlardır ki. Bunlara.
Beni candan kavnvan bu yukarıda dediğim gibi, or-uzun günlerin sonsuz te-1 takçılar da iltihak ettikçe maşlarını hatırlarken öai* i sayılan endişeverecek kadar ma toplu ve teker teker te- çoğalıyor. Bunları, tabiî mas ettiğimiz bu kalabali-1 olarak makineler işsizliğe ğm vüzîerini teferruatiyle‘mahkûm ettiği için, birçok-dimağımın gözünde görü yo- zjan başka bölgelerde, bil-mm. Kıyafetlerin hemen hassa sanayi teşekküllerin-hepsi. yamalı, karışık: ör- de, maden ocaklarında is a-nekler. veril ve muhacir ol-' rıyorlar.
mak şartiyie hemen hemen I Bunların hepsinin İddiası
y azan
HALİDE EDİB
kudretliler ellerinden almış. Bir tanesinin feryadını, bir çoklarının derdini İfade ettiği için tekrar ediyorum:
(On iki sene evvel iki çocukla geldim, şimdi altı çocuğum var. On iki dönüm arazi verdiler. İşledim. Zar zor ekmeğimi çıkarıyordum. Tapusunu vermedikleri için ellinden aldılar; ben nasıl yaşarım? Çocuklarım yapsın?»
Bütün bu dertlerin bir hakikat olduğunu yalnız topraksızlar değil, hattâ munsif toprak sahibi ağalar da teyld etti. Her halde toprak meselesi, her hangi siyasi mülâhazaya dayanarak değil, sırf bir bölgenin menfaat ve selâmeti bakımından ve mutlak bitaraf mütehassıslar tarafından ele alınmak saati gelmiş ve çalmıştır. Bunları yazarken, hatırıma gelen veya getirilen memleketin âtisi ve istikrarı İçin mühim görünen birkaç noktaya temas edeceğim:
Ziraat sahasında küçük topraklar bir emniyet supabı olsa dahi, memleketin riraatten istifadesi kısmen ve bazı maddeler bakımından büyük toprakların işletilmesine bağlıdır. İşte bundan dolayı toprak tevzii yapılırken, mülkiyet hakkının kudsiyetini muhafaza için çok dikkatli ve ihtiyatlı davranmak icab edecektir.
Aynı zamanda, nispeten küçük topraklar 'dağıtılırken, acaba el ve hayvanla, bilhassa iptidaî vasıtalarla , İşlenen topraklardan beklenilen fayda temin edilecek mi?
Bunu muhtelif adamlarla . konuştuktan sonra vardı. ğım kanaat şudur: Küçük . toprak sahipleri çoğaldığı zaman, tekrar dağılmama-[ lannı temin için, Marshall . yardımından faydalanarak 1 ve Ziraat Bankalarına dayanarak esaslı kooperatifler kurmak İcab edecektir.
Bu havali, her yerden faz-
Üsküdarın
dilekleri
Vali ve belediye başkanının muharririmize beyanatı
mıyan bir İfade ile konuşu- , yorlar kİ, siz, şuurunuzun ! altında bu dâvaların hangi- ( leri başta geldiğini derhal kavrıyorsunuz. Baş dâva, toprak, toprak, topraktır! İnsanın toprağa bağlılığı e-zeiî ve tarihin en kanlı kavgalarının kökleri toprakta olduğu için, siz de bu dâvayı olanca dikkatinizi? dinliyorsunuz. Açık söyleyeceğim: Biz kİ kızıl veya başka bir renk tehlikeye karşı bütün medenî ve demokrat dünya He beraber müdafaa tedbirleri almak mecburiyetindeyiz: totaliter, komünist cereyanlarına karşı — kanaatimce — en müessir aşı toprak meselesinin hallidir.
Toprakla münasebeti olan üç sınıf buralarda göze çarpıyor: (1) Büyük toprak sahipleri, fakat bunların vaziyeti pek birbirine benzemiyor. Bir kısmın toprağı ecdattan kalmadır, bir kısmı mübadil olarak yer edinmişlerdir. Gerçi, malı az olan veya hiçbir şeyi ol mıyan lar, malı cok olanlara hiçbir zaman hos gözle bakmazlar. Fakat, az topraklı veya topraksızları çileden çıkaran büyük toprak sahipleri (köylülerin rivayetine göre) siyasi nüfuza dayanarak, şeytanı şaşırtacak kadar karışık olan tapu hilelerine bas vurarak, yerli veya küçük topraklı mübadil sınıfın arazisine tecavüz ederek topraklarını genişletmiş o; lanlardır. Bunlara karşı du-■ yulan hınç bariz ve kor' kunçtur. Bunlara mütegal-J libe lâkabı vurulmuştur.
(2) Ortakçı ve küçük arazi ’ Sahipleri. Bunlar yavaş ya' vaş ortadan kalkıyor, top-1 raksız rençper sınıfına geçL • yor. Çünkü, hayvanlan ile 1 büyük arazi sahibine ortak-‘ çı sıfatiyle çalışmaları devri, la tenevvue tabi mahsul ye- ( 1 geçmektedir. • Çünkü, isini tiştirmektedir ki, bu da bir ‘ bilen büyük arazi sahipleri I nevi emniyet ve istikrar â’ çok zaman makineye sahip- milidir. Hububat, tütün, ; tirler, el emeğine ihtivadan pamuk, yağ, yemiş vesaire ' muhtelif mahsuller ve zefi-ginJikleri olan araziye, bilhassa muhacir yerleştirirken, ne iş yapacaklarını, ne suretle en faydalı olabileceklerini ciddî surette — hiç olmazsa — şimdiden sonra dikkatle göz önünde tutmak icab edecektir. Bunun dikkate alınmaması yüzünden bir hayli zeytinlikler vakitmiş. bağlar bozulmuş, yerlerine tütün ekilmiştir: hem de lyl tütün yetiştirmeğe o arazinin müsait olup olmadığı tetkik edilmeden yapıL mıştır.
İzmir ve havalisi milletvekillerinin en büvük vazifesi bugün hükümetten acilen bütün bu meseleleri plâna bağlıyacak kudrette bir mütehassıs heyetinin bu havaliye sevkedllmesidir.
Halide EIHB
ne
Arkadaşımız Vâ-NÛ- Vali ve eledlye Reisi Profesör Falıred-dln Kerim Gökayın yıldönümü münasebetiyle yazdığı fıkrasında Valinin Üskiidara valilerde bulunduğundan bahsediyordu. Doktor Fahreddln Kerim Gökay Üsküdar mevzuu etrafında bu münasebetle muharririmize şun lan söylemiştir:
— Vâlâ Nureddlnln hakkundaki çok dost yazısını okudum. Üsküdarlılara hizmet etmek büyük zevklmdir. Yalnız İlk günde nberi söylediğim üzere valilerde ▼aitten şimdilik faydalanması için yapabildiğim şey Büyük Çamlıca turist yolunun asfalt olarak yapılmağa başlanmasıdır. Bu yol. yakında bitecektir.
Üsküdar - Şile yolunu sonuna kadar asfaltlatmış bulunuyorum,
Ankara - İstanbul yolunun bir ucunun Üskiidarda bitmesi İçin Ankarada teşebbüste bulun d um ve söz aldım. Aynca Üsküdar ilçesi dahilinde 599,984 keşif bedelli 42 yolun yapılmasını plânlaştırdım ve şehir meclisine verdim. Zeynep Kâmil hastanesinde de yeni bir pavyon yapılması İçin plânlarını hazırlayarak Ankaraya yolladım.»
bulunmadım. Çünkü korkarım. Üsküdarın turizm bakımından
■I
mak şartiyle hemen hemen ____
Amerikanın arka noktala- sudur; Hazîneye ait. veva-nndaki kadar birbirinden gaspediimis bir hayli a-baska; hepsinin Közlerinde razj vardır ki, bunlara tevzi bizi delin gecen bir dikkat,* .............
bazılarının yalnız gözleri değil, sözleri de birçok resmî, hattâ, fikrî yazıları ve mütalâaları aşan bir realite ile sizi ikaz ediyor.
Dertleri çok, hem pek çoktur. Fakat o kadar vâzıh, o kadar kısa ve sadetten ayrıl-
edilirse, çerlerinde ekmeklerini çıkarabilecekler. Bunlara. bilhassa muhacir çılanlarına vaktiyle biraz ver verilmemiş değil. Fakat tapuları senelerden beri çıkmadığı için, yıllardan beri işleyip, ekmeklerini çıkardıkları bu yerleri, dişli ve
Amerikan tankları .Mançurya hıduılunda kemünistlerl takip ediyorlar
Bugünden, Dünden ■'
EsM konaklarda selâmlık bölüğü
>■■«■■ »•■■■■■»■•■■ »»t ■ııııııı ■ ■■•»•»••■■■«■■•■■■■■■•■■■•••ı•••»•»•• »•■»»• »■»■»»■■■■■« »c ■■■acı>ı>ı’» Düz ayak selâmlıklar — Kibar takımın misafir odalarında görülen eşya — Alııbba ile hoşbeş, vakit geçiriş — Kazak zatların harem bölüğüne rağbeti — Ağavat dairesindeki hndem ve haşem — Taşlığı buram buram bürüyen hefâ kokusunun sebebi — Kahve ocaklarında nelere Taşlanırdı’.'
Geçen hafta esta konakların I (Venedik gondollan). (Çini Ma dönme dolaplarını anlatmıştım, çln şeddi kebiri hane sahibi Bu yazıda selâmlık bölüklerinden, İçlerinde bulunan dekor- I dan. kişilerden bahsedeceğim: ı
Malûm kaç göç hasebiyle. İs- ; tanbuldakl konaklar, sayfiyeler-dakl köşklerle yalılar harem ve ı selâmlığa alt olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Hemen hepsinin ' dörtle üçü harem, dörtte biri selâmlık, bilhassa yazlıklarda bu kısım büsbütün ayrı, berikine y/akç», bir veya iki kat iis- ' tüne, eni boydan boya teraçam-sı. zemini renk renk çinilerle ) döşenmiş, kentti parmaklığına, direklerine guUer. yaseminler, hanımellerl dolanmış olurdu.
Gir İçeri, yine çini döşeli, limon saksılariyle bezil, arabesk nakışlarla kalemk&rh, Suriye ve İrak diyarların.Q Havuçlarına benzeyen avluda hasır koltuklar, sandalyeler fildişi kakmalı sigara sehpaları. Sıcaklarda oraya koşulur, yere kova kova su dökülür, gûya serin serin o-turuılardı.
Sağda, solda misafir odaları; nihayette, yemek salonunda ucun masa, lake büfe, kontr büfe; yanında servis kapısı, kiler, kademhane...
Bu kabil düz ayak selâmlıkların biri yoktu kİ hava atsın, püfür püfür poyraz essin, hamam halvetiyle omuz öpüşmesin!
Burnun dibinde eflâke ser çekmiş çamlar, kara kara mazılar; pencereleri sarmaşıklar, taflanlar kaplamış. Gün ışığı girmediğinden duvarlar — hele Boğazlçtnde — rutubetten yam yaş, sıvalan kabarık, güherçi-leyle pıtrak, loşluktan göz gözü güç seçer, ortalığa ayağı alışık olmayanlar, âmoînr gibi etrafa tutuna tutuna memşaya seğirtip dönerlerdi.
Kibar (.akımın selâmlık nü.safir od alan zlnetten. alayıştan yana hayli yüklüydü. Tavanda şahane avize. Koca koca çerçevelerin kiminde yazı, kiminde resim- kiminde fotoğraf: Meselâ üstüne yeşil bürümcük örtülü (Hilyel şerif). Kazasker Yesarl sade Mustafa izzet efendinin (Lâhavle velfi kuvvet» taliki, adaşı Tosyalı Kazaskerin (Lâ rahata flddünya) sülüsü, muasır hattat Samlnln 'Müstakim ol Hazret! Allah utandırmaz seni) selis!.
Karşıda, yine üzeri yeşil pu-şldell, Mekkel Mükeneme ve Medine! Mûnevverenln kuş bakışı fotoğrafları tkl tarafında birer yağlı boya tablo: Ressam Seker Ahmet paşanın eserinden kopya fPreveze deniz cengi ı. (Ihlamur kasrı hümayunu), öbür duvarlarda manzaralar:
dönme dolaplarım anlatmıştım, çln şeddi kebiri ; o——
hazret in Aziziye fesli kaytan bıyıklı gençli!- fotoğrafının ağ* randismam: büyük üniformalı son resminin kara kalemi...
| Serme! Muhtar ALUS |
Rönesans stilindeki aynanın konsolunda bronzdan ufacık çırılçıplak bir kadiD heykelL Başındaki yuvarlakta hem termometre, hem barometre var. Hasbanın boynundan aşağısına, setri avret niyetiyle pembe gaz boyaması sarılmış Etrafmda Saksunya vazoları; kaidesi somakiden. kolza yağı yakan bir çift lâmba.
XV inci Loıii-s kân diğer ayna konsolun mermerinde Eiffel ku leşinin alçıdan timsali Bir de elmas! raş öyle bir sürahi ki bak bak, küçük dilim yut. Derununa değerml bir masacık, boncuklarla İşlemeli örtüsü, miniminicik vazoya yalancı çiçekler konmuş; içine de (Erişir menzili maksuduna feheste giden, tizi rüftar olanın payına damen dolaşır! beyti yazılmış. Yapan hezan fennin iğne ile kuyu kazısına. sabrına gel de parmak ısırma.
Galatada şark lâstik fabrikasında. çalışan Fahrtddln Tun-cay.ın dün makineye kaptırdığı elinin parmaklarını kaybettiğini yazmıştık. Yukarıda yaralı Fbhreddln görülmektedir.
Şileye ortaokul
Celâl Bayar’dan sonra Millî Eğitim
Bakam da vaitte bulundu
Son asker! tatbikat sırasında Şileye uğrayan Cumhurbaşkanı Celâl Bayar balkın dilekleriyle de meşgul olmuştu. Çileliler:
•— tslanbuJun her İlçesinde bir ortaokul mevcut olduğu halde İlçemizde yoktur. Senelerden beri bir ortaokul açmak için uğraşıyoruz. Okul binasını hazırladık. Sıralarını da temin ettik, Hattâ bir kısım öğretmenler de ilçemizde mevcuttur. Ortaokulun açılmasına tavassutunuzu rica ederiz.» demişlerdir.
Cumhurbaşkanı bu talebi yerinde bularak bu ders yılı başında Şileye ortaokul açılacağı-müjdeslnl halka vermelerini söylemişlerdi.
Halka bu müjde verildiği halde ders yılının başlamasına rağmen henüz ortaokul açılmamıştır.
şileden şehrimize dün bir heyet gelmiş ve bu mevzuda Mili! Eğitim Bakanlyle görüşmüştür. Bakan bu İşle alâkadar olacağını vAdetmlştlr.
Devrin sop yıllarından evvel, ortalığın pek cvndereleşmedlği, İçtima korkusu alıp yürümediği, buluttan, nem kapılmadığı zamanlar selâmlık bölükleri cuma günleri, taş geceleri misafirlerle dolar: biraz hoşbeşi mûtaalnb. tavla getirilip şark şurk oynanır, bazan beziğe girişilip akşam. gece yansı dağılınırdı.
Konak sahibi pahalar. beyler arasında kazak çok (Erricalü kavvamlne alelnisa) hikmetine imtisalca hanıma, kerimelere, gelinlere aldırış etmeyen, meş-tanın, sayfiyenin en nezaretli, havadar cihetini selâmlığa tahsis eyleyenler: buna da kanaat etmiyerek şair mizaç ve eevk ehil bir misafir buyurdu mu, yahut hususi hanende ve sazendelerden bir kime sn e sökün etil mİ:
— Destur, haıvet ulun! diye el çırpıp harem balkonunda Marmarayı, Kızkulesinl. Beykoz koyunu seyrede ede bâdc çataş-Lıranlar. felekten kâm alanlar az değildi.
Selâmlığın alt kah hadem ve Kaşemle tıklım tıklım: Kâhya efendi. Başağa çeşit çeşit uşak, aşçı, arabacı, bahçıvan, yamakları kilerci ayvaz... Çanak yalayıcılar da grla: KAlıya icadının damadı sıitnenenln koca-
sı, paşanın tezkere almış perde çavuşu, beyin sabık odacısı, â-cadiı kalfaların kocaları..
Kalbur üstöndeküsrin ağnvnt dairesi — gayet tutumlulardan bir kaçı müstesna — birbirine örnekti. Ekserisinde taştığa adım atılır atılmaz, buranı buram belâ kokusu genize dolar. Terkos, Elmalı sulan güldür güldür musluklardan nktığı halde ağaların helasında kat-reslnl arama. Ya kurşun boru tıkanmış veya çanak yalayıcılardan birinin afacan vı*2dt koparıp gizilce leblebiciyi nuş.
Mürekkep yalamışlıkla geçinen, (Nasara, yansuruı ezberinde Mızraklı ilmühalin »Ha-desten taharet necamtan taharet) bahsim mütemadiyen sayıp döken Kâhya efendi kimseye sezdirmeden, yukarının abdesthanesüıe kapağı ahır.
Üstüne kalaslar aöh manalarında geme fareleri cirit oynayan taşlıkta, kapısının dışına bir sürü kaloş, postal, yemeni dizilmiş olan ada kahve uçağı idi.
İçeride ayak ter. nefes, yağ, gübre rayihasına karışan hacı yağı, lavanta kok ularından durulmaz; yazın karasinekler, sivrisinekler, tatarcıkla! uçuşur, duvarlarında tahtakuruları, karafatmalar katar katar dolaşır, yerde pireler zıpzıp z?plardı.
Odaya göze gezdirince şunlara rastlanırdı: Çinko sonrfur-malı ocak; rafında kavanoz dolusu kahve, şeker cezveler, fincanlar. Sağlam camlı pencerenin bitişiğinde Başağanm krre-veö, partal bir velense rayı!» yatağı, ayak ucunda nefti sandığı. Uşakların yanaşmalnnn pide gibi şilteleri, yırtık pırtık yorga uları köşeve yığılma
Geceleri ayvazın bûzulduğü köşenin kınk canıh penceresine taş basması bir levha yapışık; levhada Karayoz Hacivat, Beberuhi vari, kavuklu, saıtaiı. şalvarlı bir sürü resim Her halde eski Etmeni tarallatin-dan bilmem kaçıncı Donik, Ha-yik. Mihran fırlandı
Kâhya efendi kilerden Iskarta tonoz hücrede, arabacılar ahırda, bahçıvanlar salaş barakada, aşçı ile yamakları mutfağın üstündeki çatı arasında yatarlardı: fakat hepsinin toplandıkları, yemek yedikleri, yârenlik ettikleri mahal kahve ocağıydı.
Velinimet İstediği kadar zi) çıngırdatsın, yere güm güm ökçe vursun, sofaya i iri ayıp.
— Yahu duymuyor musunuz? Eşek herifin damatları ne cehennemdesiniz? diye gırtlak paralasın, İşiten kim?
işçiler sanatoryumu
Milâttan 500 yıl evvelki tiyatro binası
Roma 26 (Nafen) — Giullo Jacopi İsminde bir İtalyan arkeologu İtalyada Consenza yakınlarında mliiattan 500 sene evveline alt bir Yunan tiyatrosunun enkazını meydana çıka ımağa muvaffak olmuştur.
Bulunan tiyatronun Slcllya-«1»kI meşhur Yunan tiyatrosu kadar büyük olduğu bildirilmek tadlr.
Kadıköydeki Süreyya paşa sin» «asının Darüssnfakaya ▼akfeılilmesi münasebetle tanrım edilen takrir evrakı imıa edilirken
sanatoryom için pek yakında proje müsabakası açılacaktır.
Ankara Î6 (Akşam) — Çalışma Bakanlığında çok salahiyetli bir zat, Süreyya paşa çlfli- şimdiki halde inşaatın çok usun ğlnde yapılacak sanatoryum hakkında şu İzahatı vernliştir:
«— Süreyya paşa tarafından bağışlanan Nûrlıdere çifliğl sahasında İşçi Sigortalan Kuruntu tarafından inşa ettirilecek olan
dan aynı çifllk satıasır-da ıen> paviyoniar ilâvesi suretllc geniş bir sanatoıyum sitesi vücuda getirilmesi mümkündür. Çalışma Bakaknlıgı sanatoryumun kurulacağı yere »radar yol ve elektrik ve teleion tesisatı ıçia «... «»0u, alâkalılar tarafından tt^ebbus-
İtibarile elverişli bulunduğun-jlerde bulunmuştur.
sürmemesini temin bakımından ilk kurulacak hastanenin 259 yataklı olması düşünülmektedir. Arazi; gençliği ve mevkii

İKTİSAT FAKULTtll TALEBESİ— Fikren ucsrathanelstd* veya beden» teknik Ijta kendini gSÇlödirerek «-çük ıkrttle 1» arıvor Akşamda «Bal-kau* nımusuM mBracMtİBn.
«M
LİSE MEZUNU BİR GENÇ — Ehven Ücretle if arıyor, Akşamda H. M. lUtn-ıruna yarılman. «M
SATILIK — OUeel bir oturma elası ve aynı ramanda da yemek edan olarak kullanıl» Balondaki atilin eşya «nimet dolayıaly!» satılılrt*. M ekim cumartesi «İlnil aael 18 tam »at 14 e kader görülebilir Balo sakak No. 14'7 Beyoğlu «*>« —
MADAM — ta-»ebl eğısuneıı mektep çocukların» İngilizce. Almanca ve plvaım derileri vermekledir. Cenfi btayaıılaıa pratik ve Dınıe de Com-paırnle yapar, Yanın «Un de İcalabl-He Mektupla Alpındı H P M. rü-
DİKKAT - ipotek isleyenlere tavassut eder Emlâk, arsal alım aatımi ila vekâlet İğlerini kabul eden ha» kesin itimadını karanmış olan Suhu-lei Emlâk Zarif Özalp Beyoğlu B«-rUk Parmakkapı hö*eba«ı No 4. Ta» lefonı tasa» sto - as
TE-TRUBELİ PLÂBİYE - Eenebt fatıtlka mümessillik, komi-ıoıl, ta-kaa, ıiııaiat. İhracat İlleri ürerine la ara »aKiadır. P K STO i*t. HH -
KAT BATlğl — Bir katı Uo oda. hol bo», diteri be» oda. tıol 10 000 lira. Müracaat; Bsyoğ'.ı Mis sokak M
KADIKOYDE — tskvlcys iki dakika dsnlı görür birinci âır.tl mılâsm* Us Inşıı soılpuş UÇ dalr.n j.enl bit spsrlınran TalılİÎI cllyTi aTcls îîıtıliK-lir. Btr dslrsıt bot teslim. Ar.ir.lye hamamı karınındı Kırmızıkusak so-k»k No 15 3____________ 83i - r
BEYAZIT - Mercan Fu.ipajs cad-d*«l İstanbul Ün1v*rsl1«l, Serasker kapısı ksrşıs'nds Yetil Hürse Lokantası lam konforu va telefonu ile «Tal. 174lt> aevron satılıktır. Müra-oast: Karakby. Yeşil Bursa Börekçisi Best; U - 14 ya kadsr_______(03 — I
AOELC YAZIHANE ARANIYOR — ■minörlü. Ba lıçe kepi. Stıitanlıamam ollarında i - 1 odalı devren veya boj •daya İhUyaç var. MUracant: Bslu*-kspı Talılı Hah 9 - 10. Telefon 359» 8T4 — 1
KİRALIK APARTIMAN - Beyaz it-I» 4 adalı ve bütün konforu havi dal-e kiralıktır Tel 2548J e t^Uracaat
/ı--..C. «ij T?
DÖRT ODALI BtR VİLLÂ — 110 liraya kiralıktır. Mtlracaot. Şişil. M»-cidiyeköy çar,m kasap Mehmet.
685 — 1
SATILIK BOŞ HANE — 8'4X1 İlla « (k1b va.ıl tıalıçe ve meyveler Boğarımı lstlnye Değirmen sokak No. 7 Görmek için 31 No ya müracaat.
KÜÇÜK YALIDA SATILIK KELE PİR ARSA — Asfalt üzerinde, ideal-tepeye yakın 81B M2 Denize va istasyona da yakındır. Ucuz var İlse ek. Telf ; 39203 , 4» — 1
2 İŞÇİ AMA^AMAR
BUCUK KALORIFERLt - B|ı apar-turumda 2 yaşında 1 çocuk ve ev işleviyle meşgul olarak İ bayan nranıypr.
kararın»'!" Çamllhel apariımkrıl N'0. 9
İYİ BİR FIRSAT — Kadıköy. Alil-yol. Söğllt lUçejme caddesi 141 No. H. İçinde İki bur dolabı telefonu m«v-( ut ve mUstarlnln dükkân dahilinde ayakta ve oturarak yiyecek ihtiyacını temin edecek tadilâtı tamamen muhtevi m-reci dükkânı çok müsait Halle acele satılıktır. Ortak alınabilecekI gibi kiraya da verilir. Talipler her gün M»i 10 a kadar dükkân llıiundekl 15» No. İl gve müracaat edebilir M4
ACELE SATILIK BUVUK BAHÇELİ EY — Fatih ZlnelıUkuju AUkali-paşa Kar «kol takatind i 4 ayrı daireli i 1 odılt konak 1224 zlrâ. acele satılıktır. Her giln hâleden evvel Beyaz.it DLjcI mektebinde ItkUlVnlet Etlıeih
BAYAN ARANIYOR - BUlOdâ Ç8-Iryaraktiı Dakîlo bilen tercih edilir. Babçekapı Anadolu han No İl e mtl-
YAZIHANE «LEBİNDE KULLA-NILHAK ÜZERE - İki by'aııM ihtiyar; vard(r, Daktilo bilenin- tercih olun u Ankara cadıiesl «Resir Et. han Onun 628 — 1
KİRALIK YAZIHANELER — Bankalar. Sair Ziya caddesinde Ter İM» Veya 32 58 den R4.fi Dojân'a müta-eaat, 344—1
ACELE SATILIK MATBAA — Ga-latanın l»lek mevkiinde Islat vaziyette. Makinesi 32 4» Vlkloı-a pcdali.
97 X 3® o’omâtik arabhlı pedal. 81.C. bulla bıçag» blhbnum tcl-rıuatı İle Sirkeci. Ankara caddev No «3 Halk Mücclüibancrııe müracaat
m — 3
tKt BAYAN ARANIYOR - Sinemada çalıştırılmak Ürere iki bayana İhtiyaç v.-ırdır. Saat 14 ten sonra Şehzade-1 n Emre sineman müdürlyell-
IKl DOKTOR BIK KİMYAGERLE — Lire tahsilli iki bayan ve bay mü-hfm ı»i* vaıife için aranmaktadır. An'( ı> • Cad. 58. 12 den 14 e
677 - 1
DAKTİLO ARANIYOR - Seti yazan erkek veya kadın daktiloya ihtiyaç vardır. Vakit Yurdunda Ankara ajamı İstanbul şubesine müracaat.
651 -
KADIKÖY UNUN EN YAKIN TERİNDE — Tam konforlu klijk. fenni »bular. Ilıüm badı, binlerce meyve »tacı, motörlıl kuyular, noksan»ır büyük bir zevkle İmar edilmiş çiftlik ■anlıktır Bedelinin tediyesinde kolaylık göclerllecektlr. 42395 vs telefon._______________________554 - t
ERENKÖYDE KİRALIK ÇİFTLİK — 20 dönüm meyva ıs sebzelik. 1(M dünüm Urla. Ev, ahır, arabalık ve samanlık. Telefon 44841 Hnlll Gülay.
555 — I
KADIKÖY EMLAKİN ŞAYANI TAVSİYE BÜYÜK tPOTEK İŞLERİ va SATIŞLARI — Altıyol civarında i daire 00M iratlı apartıman 8S 004 liraya va 430ı»; 33,000; 25,(K«o llrayg dolgun İratlı apartımanlar Kadıköy Emlâk Altıyol 1SS Kadıköv
551 — •
YELDEĞIRMENt — Taslı Bayır sokak No, 30 Uç katlı MrgU apartıman sanlıktır. Aıda Cç yür lira getirildir. Görmek Isuycnler 14 ten 17 ye kadar yanındaki inşaata müracaat.
487 — •
KİRALIK - BATİLIK DEPOLAR —
Fsbrtknlsr mıntıkası Kurtuluş Rum «Starlığı civarında elektrik, gaz. su BuiüKan küçük büvük emprime, çlko-lats ve her İmalâthaneye uygun depolar kiralıktır. Süreyya Eraöz 83106
— 5
KADIKÖY -tçlude buz kap va k*M va dsğlrmonl bulunan bakkaliye dükkânı devran satılıktır CıerlUc 4»-kak No. 14 İçindekilere. ra» _ «
ARNAVUTKÖY — Tramvay dur*. ğında. boy 7 odalı. İki salonlu, konforlu denize nazır köşk 22H00 ilray* Milliktir. Taksim meydanı Emiğk han No. 4. Tel. 82817 880 —
EV -SLEBİNDE ÇALIŞACAK BİR BAYAN ABANIYOR — Klmren- beki bir erkeğin bütün ev İşlerini yapabilecek yemek ye Ütü bilir, yası kırlı tıeıi geçmemek farille bir ba-j»ı■ • '.'ıyaç vardır. Akşam gareieıl Ku.nk ilanlarında EŞ rümuıune du-re’n'.ı.ım bildirir mektupla müraeaaL «89 —
BAYAN MEMUR ALINACAKTIR — Buı ı ,terinde cslij-acok baytın me-ıtıur.ı ihtiyaç vardır. Lisan bilenler ter, edilir. Her «ün saat 14 - İS ere». Büyük Postane karesi Merkez |ıa( kul 2 ye müracaat edilmeyi
608 —
45 YAŞINDA ŞEKER HASTALIĞI OLAN DUL BTR BAY - Kendisine lâyıkıyle bakabilecek şekerli v»y« sağlam kimsesi: bir bayan İstiyor. Akpmdı S remzine. 695 — 1
SATILIK APARTIMAN - Bevol-lunda Hamalbasmda 30 iffld Ura kıymetinde beş dairelidir. Müracaat Kadıköy Mühürdar eaddeal No S talik fon: 60458 304
SATILIK APARTIMAN — üç katta ûç daireli, ferah çok sağlam yeni yapı, tam konforlu, geniş bahçeli a-partıman satılıktır. Kad'köy Cevlsllk durağı İleri sokak No. S' üst kata müracaat. 574 — i
SATILIK HANE — Haıkbyde, Okmeydanı caddcalılda No Tl. 3 kaili. kâ«lr, bahçeli mükemmel ev boş teslim 8000 lirava satılıktır İçindekiler* müracaat. 604
CİHANGİRİN CS İYİ YERİNDE — Deniz* nâklm cepne io, drriuük 3» İki yüz metre murabbaı irimi la alâkan olmayan a rai satıjlkLr Taliplerin 42398 ya telefon 503 —1
Aî NÜFUSLU AİLENİN — Yemek, e. işlerini yapmalı içip bilgili, çalışkan naran yilksek maaşla aranmakladır Bahçc-kapı, Ccrman.vn tıanında ş no m araya müracaat, 697 — 3
a.-.ALyn- s ati wesya)|
SATILIK ECZA-İE VİTRİNLERİ -Eceaıic ve sekerci dükkanına elverişli İhlamur ağacından yapılmış camekân Milliktir. Adres; fatih cad. No. İİ o pıûracaat. 523
PİYASAYA YAKIN — iki döküme el tetginlarr vazıhaneeiyle devren satılıktır. Yeşlldirek Bakkal sokak Kalma-!. han No 9 615
İY£ VAZIYETTE — W modeli Chevrolet kamyon acele aalılıktır. Muracaat Tel: *3OT Köprülü han No. 53 Sirkeci. 66T - 3
SATILIK KIYMETLİ EŞYA — 1 yatak od ısı komple. 2 yemek odası takımı. .1 Astragan palto, Arru edenler Şişlide Tokal cfclu sı kak Şifa lı astan «d kargamda 30 No. Iı şık a-pırtınton 1 No. dairesine cumartesi, pataı günü müracaat. 661 — 3
ELİNİZDE BULUUNAN TIBBİ ALET - KİTAP ECZA VE İLÂCI — Uygun tlatlerle alırım, görmek v* gdrUjmSk İçin potta K 545 isUnbul mektupla müracaat 629 — 1
İki adet karambul — Çok temiz bllârdo masası ve bil adet mutfak kurinası «dört sözlü fırınlı» satılıktır BejikUş Ocnlt KfilkU sahibine nıurıcaa; 63 — i
HS'JSİDEM TAKSİYE ÇEVRİLMİŞ - Küçük Argo saatli Bulk marka takti acele satılıktır. Arsa ile de trampa edilir. He^ıklag Denir lıöskü aaiııhıııe müracaat 838 — 1
SATILIK APARTIMAN - Tozkoparan Pera Palas arkam, Mezarlık sokak No. 34 bej kat bir bodrum, bej daire. Her dairede İki oda. mutfak, hel». su, elektrik. Müracaat Clhahglr Kumrulu So No. 4 Galip »3 - 1
ACELE SATILIK — Özltüdar İmra-ralıor Doğanı >iar cad* No 141 de üç kat ilcer odalı denize nazır apartl-fnan. Terkos, elektrik. Maklüan 18040 tirsi. Ankara caddesi 37 9 avukat Fikret Çağlar a müracaat. Telefon 293li «21 — 1
KİRALIK APARTIMAN KATI -Kadıköy, Mühürdarda altı oda bir hol. zemini muyımbalı. denire nazır, manzaralı, havadar. Tel. 6t'?l3.
«07
ARSA ALIYOR - SATIYORUZ -Sultanahmet. Aksaray, Fatih arasında imar plânma uygun arsa in r alıyor • satıyoruz. Emllkçl Mimnı elllo injaat Emlâk bürosu. Çember'ıtas
690
II ODA »000 LİRAYA — tskOdar-da tam Konforlu, büyUk bahçeli konak. Emllkçl ölımar çille. inşaat Emlâk bürosu. Çcmbcrlltas 418 KİRALIK APARTIMAN DAİRESİ -Cşğaloğlunda, doktorlar muhitinde, tamamen yeni vaziyette, muşamba döşeli, konforlu dört oda İki helisi bulunan Nuruosmanbo rad. Ko. w deki kat kiralıktır. En ibl kala müracaat . 619
DENİZE HÂKİM — Daimi güneş «ören, havadar, büyük dört odaaı «anlı holü, mutlak ve banyosu bulunan Taksim Gümllşsuyıı Kazancı caddesindeki B7 sayılı apartım.-u.ıı> üat kılı kiralıktır. Sıraservller cnd. W4 Tel. 43070 a müracaat. 6û0
LINCOLN - ZEPHIR — MdtÖr yedi Cayel mükemmel vaziyette, altı kişilik otomobil satılıktır. Sabahları görülebilir. Nişantaşı Sair Nlgâr Sok. 3f Tel 41832 633 —1
SATILIK HUSUSİ OTOMOBİL — Dört kapdı temiz kullanılmış Tcdl-yatla kolaylık gösterilir. Müracaat Lâleli Koca Has>p Paja caddesi ArM-bük apırtıman No 26 kât 3
5.500 LİRAYA TENİ İNŞAAT — Kendi arsamız üzerine 3 odalı ev inşaatı Alemdar caddesi GlHtıan* park kapısı icarşm İrtnn Erakrnan. _____________________________441
KİRALIK 3 ODALI DAİRE — SİOİt. Bvmuntl, Silâhşor raddesi 9 numaralı llpnr t imanda Ug odalı, njdlhlık. havadar, konforlu bir daire terelhas çoculuuc aileye kiralanacaktır. Dlr «oba II* ıutitablllr. 24 saat suyu vardır, 1 kanından sonra her saat o zamana kadar 15 - |R arası Körtllablllr.
OT - M - GENİŞLİK İ2Ö SANTİM BOY BİR BUÇUK TON AÖIRLİK MİL LEH MARKA BİR ADCD PARA KASASI — Çalışır variyette bir adet Sulu'>f makinem acele »aliliittir. Ad-iTl -Itanlıamlun Humd bey Geçidi «V ..j, TL. adil, b!)'J — 1
CİHANGİR — Aiçaldum aokak ■Teleke yokuşu» 1 No. lı köjebaşında her odadan Adalar ve Boğazı «ürür 4 kaili konforlu apartımun boş olarak satılıktır. Hor gün 14 ■ 1(1 masında yerinde görülebilir. Görülmek İçin 81828 Ttelefiju. 631 — 3
SATILIK İKİ DÜKKÂN — Günlük esli kân 90 - 30 hra Fatih ve Sahtl-debaşınııı en gürel t«mlz(eme boyama evi aıhhl sebep dolıyıslyls 11.5U0 liraya. Horhor cad. 133 köje bayı kâr-glr hâlen knııtratl M Hra kira getiri, or mülkiyetleri 4(K>0 Ht.ıyo satılacaktır Müracaat: gehzadebaşı Kain-kol durağı eczane bılljlğı No 157 Venüs Temizleme Boyam evi sahibi.
662 —
BATİLIK KÖŞK — Goriepe Tanzimat Mkak -» No, h İki daire halinde on odalı nisa müştemilat İki dönümden fazla bağlı çamlı me.vvalı bahçeli kuyulu köjk acele satılıktır. Ayni köşke müracaat 839 — 1
BATİLIK ARBA — Sui'i)ya!unet c«-mli yakınında 3enîr«i hazır cepiıatf 10 M2. olmak ürere 427 metza murabba. nıaa ialliıkUr Telefon 2*HB. MUıacaaf Mshrnntpasa Hacılcüçdk camlı karşısı Mehmet Paşa lıaa No. 5. M5 - f
BATİLIK dört katli aparti-MaN — Aksaray Yeyiltulumba sokak 13/1 nezareti kâm İlesi olan gürel bir verde yeni mükemmel konforlu Mtı-lıkltr. En üst kata sa‘».lıl»rı müra-
m'ıvımıman
LİSE. ORTAOKULDA* İLERE — Ehven üstle Fizik - Kimya • Matematik dersleri Teıcfılk Üniversiteli taralından verilir, Lmıiiuıniota yetiştirilir. Evlere de gidebilir. Akyam'da «R O» rümuruon mürocaat t?
AYASPAŞADA KİRALIK KALORİ-
FERLİ — Bütün konfoıu haiz 4 oda. hol. Taksime bir del ik* Müracaat: T6k*löi Ankara bfll'kMly«l yanında In^aal Pazarı No 9 telefon . 42814. 8U3 — 1
«■■BIIIIŞIIİlâ İli III(«ISIİSİ 184 8*4
Kore’ye hareket eden Fransız taburuna Birleşmiş Milletler bayramı verlliyur.
Birleşmiş Milletler radyosunda sinema yıldızı Goıy Cooperdiinyaya yayınlanacak bir radyo temsilinde konuşuyor (Birleşmiş Milletler fotosu!.
BEYOÖLUNDA 4 KATLİ SATILIK AOŞ BİNA - Mis ve Sak»’ sokakları körebajı 1 Na lı altında dükkânları olan venl yapılmış iyi İratlı bma satılıktır. «Doktor, terzi ve ticarethaneye elverljlldlr » 849 '- 8
TANINMIŞ HAKİKİ OÛRETMEN-İngilizce. Fransızca, Almanca tu mevsimi lıusuıl derslerine başlamıştır. Açık saatler için mürcaat Sürati* ilerletil. Galata, Okçumu» 112 (Bayan S» ye yazılması 48® —
TAKSİM BOŞ DÜKKÂNLI SATILIK APARTIMAN — Eerıdlye caddesi 14 No. lı ve oıdn 35u T.L. İratlı veni yapılmış apartıman salılıklır. (10 sene vergiden muaftır. 850 —8
KADIKOYDE - İki daireli bir katı boş apartıman 17500. Botlancıdo kelepir, bos bahçeli villâsı ve Kadıköy yabasında kelepir evleı. apartı-manlar. Kadıköy Emlâk Alti’Ol 135.
«AL — 1
CAĞALOĞLU — Cemal Nadir sokak 10 No. kiralık kat. 90 metrekare lâbaratuvar ve (cj|re gibi İşler İçin yapılmıştır. Müracaat: Yanındaki 18 No. Kemal Bcv Matbaasına
856 — 1
ORTAOKUL V* LİSE TALEBELERİNE — İngilizce cehli geometri dersleri verilir. Evlere gidilir. Aksam ga.-ctcsinde H Çerim rttmuruna mektupla müracaat 879 — l
ALMANCA DERSLER - Öğretme» taralından verilmektedir. Üniversite talebelere, mühendislere, doktorlar* mesleğe «öre ders yapar ve tercüm* eder. Mektupla Akfamda Frau p s. rü muzuna. »ı - z

20 METRE CEPHELİ — 1178 metre nrıa İçerisinde tnayvn bahçeli, kuyulu. havagazlı. eiektrücb ıkl adet ahşap ev acele sat iliktir Nişantaşı ipek Filim stüdyosu arkasına a Akkir-manlı sokak 6 No da t «Uçalı Halil ailesine müracaat. 655 — 1
MEKTUPLARlNIZI ALDIRINIZ
LrMCtemlı İdaresini adres alarSt çostennlj ilan uarilerlmlıden
H T — Ortak — S.l - Becerikli — Fabrika — rsmhlUc - B. B Anadolu — Mc-can — Emek — J>A — İr — Arsa — namlarına gelen mektupları la» rehanehlrdcn aldırmaları clr* elunur
Plâstik ameliyatın sahası genişledi
Vücudun başka yerinden et nakliyle yapılan düzeltmelerden başka kırık kemiklerde de plâstik ameliyattan istifade ediliyor
Plâstik ameliyatın faydalı olduğu arılaşılmış ve nihayet bu ameliyat, lâyık olduğu mevkii almıştır. Şu ciheti gözönünde tutmak kap eder kİ tıbbın diğer sahalarında elde edilen muvaffakiyetler, plâstik ameliyatın İnkişafına çok yardım etmiştir. Bugiih yüzün düzeltilmesinden başka, vücudun her kısmına taallûk eden meseleler, plâstik a-mellyat sahasına girebilmektedir.
25 lira doğuran iki buçuk liralık’ş
BİR TAKSİ ŞOFÖRÜNE VERİLDt
SERİ A 36 —No: 206795
5
Yukarıda numaralan neşredilen dördüncü 2,5 liralık bir TAKSt ŞOFÖRÜNE verilmiştir. Bu parayı bulan okuyucumuz bugünkü AKŞAM gazetesi ile birlikte 6 Kasım Pazartesi günü saat 17 ya kadar idaremize getldifrl takdirde kendisine 25 lira verilecektir.
• ★
ikraıniyell 2,5 liralıklar şelırin muhtelif senitlerinde peyderpey harcanarak numaraları AKŞAM’da Hân edilecektir.
★ .
Henüz piyasada dolaşan ıkramiyeli 2^ liralıklar.
Seri A 43 — No. 131153 müddeti 2 Kasım Perşembe günü bitiyor.
Seri A 43 — No. 329308 müddeti 4 Kasım Cumartesi güntl bitiyor.
25 lira doğuran beşinci 2% liralık FATlH*te harcandı, TaMlât yarinM AKŞAM’da!

İngiliz mütehassısların anlattıklarına göre plâstik operatör, ortopedist, sinir operatörlüğü, ve göz İlmi gibi diğer İhtisaslarla meşgul olanlar İle sıkı bir teşriki mesai yaparak çalışmalıdır. Meselâ, ortopedi İşinde, a-mellyat sahasında İyi bir deri tabakasının bulunması elzemdir vb sıhhatli bir deri tabakasını sağlamak İçin ekftrlya evvelâ plâstik tedaviye İhtiyaç vardır.
Tanık yaralarının modem tedavisi bir plâstik operatörünün hizmetine İhtiyaç gösterir. Sathi yanıklarda, derinin zarar görmemiş olan derin tabakaları, yanıklan kapadığı için oraya ayrıca deri İlâvesi lüzumsuzdur. Fakat- derinin bütün kal m ligi imha edildiği vakalarda, yanık yaralarının çabuk kapanması İçin yeni deri tabakalarının eklenmesi lâzımdır. Plazma v« Ic&n naklinin İnkişafı, aksi takdirde mahvolmuş olacak bir çok yanık hastalarını kurtarmıştır. Fakat yeni deri İlâve e-dllmaaeydl bunlar ümitsiz sakat İnsanlar olanaklardı.
tklnol O Ihan Harbi müddetinse, blUı&sM tayyare ve tank mürettebatında genl| sayıda dehşetli yanıklarla karşılaşıl-
mış ve en kötü vakaların bazılarında İki veya üç senede 2G-30 ameliyattık seriler halinde plâstik ameliyatlar yapılmıştır.
Sivil tatbikatta, yanık yaraları plâstik operatörün işinin ö-nemll btr kısmını teşkil eder. Bilhassa çocuklarda yanma vakaları sık iık vukubulür ve operatör, çlg tabakalara dert 1-lâvesi için İlk safhada ve sonra da yanık 121 erini ve büzülmeleri izale İçin çağrılır.
Yüzdeki mermi yaralan umumiyetle geniş mikyasta plâstik tamiratına ihtiyaç gösterir. Burun, dudaklar veya yanaklar vücudun diğer bir tarafından çıkarılan derilerle düzeltilebilir ve birinci cihan harbinde inkişaf ettirilmiş olan metodu, ekseriya bu nakil İşinde tatbik a-dlllr.
Sulh zamanında yol, hava v» endüstrlel kazalarının ve zararlı tümörlerin ameliyatla çıkarılması neticesi olarak bu gibi şekli bozuklukları vukubulur. Harb telefatları ile İlgili olarak mükemmelleştirilmiş olan plâstik düzeltme metodlan şimdi bu gibi vakalarda tatbik edilmektedir.
Yüz kemiklerindeki kırıklıklar da plâstik İşinin önemli bir bölümünü teşkil eder. Bu vakaların tedavisinde plâstik operatör dişçi meîlekdaşlan İle yalan bir teşriki mesai yaparak çalışır, Üst vb alt çenelerdeki tankları kontrol etmek vo har»-ketslı kılmak için dişçi m a İrama ve âletlerine İhtiyaç hâsıl olur. Tedavide, güzellik bakımından, diş vb çenelerin mütaakıp hareketleri do nazarı dikkate B-Iınmalıdır.
27 Ekim 1950
AKSAM
Sahlfe 7
î Vefasız sevgili j
kiyordu. Uza, ne buselerini, ne naz ve işvelerini ve ne de aşk gecelerini genç avukattan esirgerdi..
Andre. içini kasıp kavuran a-teşii İhtirasın şevkiyle Uzaya izdivaç teklif etti. O, bu sözleri ciddiye almayarak kıvrak kıvrak güldü:
— Sanki senin değil miyim? Benden daha ne istiyorsun? diye sordu.
____Benim olduğunu biliyorum ama resmen karım . olmanı, da istiyorum.
Nihayet bir sabah zavallı A-del genç avukat Andre Pero İle Llza Valmenlanuı nişanlandıklarını gazetelerde okuyunca, bütün hülya ve emellerinin bir darbede yıkıldığını gördü. O kadar harap ve perişan oldu kİ ağlamak kudretini bile kendinde bulamadı.
Elinde yapacak bir şey olmadığı için gaddar kaderine boyun eğmekten başka çare yoktu. Bütün tatlı emelleri, engin hülyaları, Mr lâhzada sönmüş, acı hakikat karşısına dikilmişti.
O günden İtibaren hayatının seyri ve çekil değişti. Ne yemek yiyor, ne de evinden dışarı çıkıyordu. Güzel çehresi kalın bir yeis re elem maskesiyle ör-tünmüştû. Geceleri hiç uyu-mıyarak karyolasında sabahlara kadar acı göz yaşlan döküyordu.
Annesi İle babası kızlarındaki bu ânl değişikliği görünce telâş ve endişeye düştüler. Onu oyalamağa ve eğlendirmeğe çalıştılar. Fakat bu gayretleri kâr etmiyordu.
Genç kız. günden güne eriyip sönüyordu. Bir ğün babası, cidden iyi kalbll ve ahlâklı bir delikanlının kendisi He evlenmeğe talip olduğunu haber verdiği zaman Adel. asabı asabi gülmeğe başladı:
— Hayır baba, evlenmeği asla düşünmüyorum, cevabiyle teklifi redde t tL
— Çıldırdın mı kızım? Hayatın ve saadetin zevkim tatmadan yalnız mj yaşıyacaksın?
— Saadetim yıkıldı baba
— Saadetin mi yıkıldı? Bu sözünden bir şey anlayamadım kızım!
— Anlayamazsın baba! Sen o kadar saf, temiz ve iyi kalbll bir insansın İd...
Aradan bir kaç hatta daha I geçti. Adel yaJ?ktan kalkacak | halde değildi. Vücudu iskelete I dönmüş, başım dik tutamıyordu. Ağzına bir lokma yemek bile koyamıyordu Güzelliği sönmüştü. Doktorlar, boş yere onu tedavi ediyorlar, enjeksl-1 yonlarla kuvvetlendirmeğe çalışıyorlardı.
Hiç bir kimse genç kızı yaraş yavaş kemirip yiyen esrarengiz hastalığı snlayamıyordu. ! Bir ay daha geçti Zavallı kız ölümle mücadele ede ede nihayet bir sabah gözlerini ebediyen kapadı, büyük, fakat talihsiz aşkmın esrarını kimseye faş etmeden mezada götürdü.
Çevirne: A. HİLÂLİ
Adel, rahibeler mektebinden çıktımı zaman henüz on yedi yapntia bir kızdı. Babası feriğin, an as; ,1yi kalbll bir kadındı JE-ı teveğinin .kendisi için büyük Amit ve emeller? vardı. Genç kız- zarafeti, zekâ ve tahsili ve ^üıeliigiyle kendisin! görenleri meftun "ve hayran bırakırdı. A-del, sîhlr ve celbesinin kuvfe* . Um bildiğinden müstakbel saadeti İçin hülyalar ve plânlar' kurar, kulağına tatil açk sözlerini 'jjbil^ayaçşK, meçhu? .delir kuta» karyı- daha şimdiden kalbinde heyecanlar duyardı.
Genç kızın bu hülyaları, ger-’-çeİdeşnıekte gecikmedi. Bir gün kinini Uzanın evinde Andre rero namında genç bir avukat İle tanıştı. Genç avukat İlk defa Adetin saf ve masum kalbini tatlı tatlı oynattı.
4de!, cidden erkek güzeli olası Andrenln çehresinde ve parlak kara gözlerinde bunca yıldır hayalinde tasarladığı İdeal erkeği bulduğunu sandı ve bu suretle saf ve teiniz kalbi ilk. defa gördüğü bu güzel erkeğe vuruldu. ,
O günden itibaren İki genç sık sık buluştular. Andre. Adetin kendisini sevdiğini anladığı İçin ona müstakbel saadetten bahsetmeğe başladı.
lld genç arasında bu şekilde başlayan münasebet! gizil randevular takip etti. Adel, ılık bir mayıs gecesi güneş batarken güzel başını delikanlının omuzuna dayıyarak:
— Sevgilim, yaşadığımı ancak şimdi anlıyorum, şayet bir gün eenl kaybedersem, inan kİ hayatıma kastedeceğim, sözlerini fısıldadı.
Andre. dudaklarını genç klan olgun İki kirazı andıran dudaklarına yapıştırarak:
— Çocuk olma Adelciğim. Şim d! yv«artığımız tatlı ve mesut dakikaların zevkini çıkar da istikbali düşünme, cevabını verdi.
Genç kız. sevgilisini hayretle süzdü. Bu sözleri kendisine niçin söylüyordu? Yoksa Andre. zannettiği kadar gerçek bir aşk İle kendisin! sevmiyor muydu? A-eaba kalbini başka bir kadına vermiş de kendisiyle sırf gönlünü eğlendirmek maksadiyle m! münasebette bulunuyordu? O andan itibaren genç kız- şüphe kurdunun içini kemirmeğe başladığını dehşetle hissetti.
Kadın kalblerini kolaylıkla elde etmeğe alışmış olan genç avukat, Adelin şahsında kolayca ele geçireceği romantik bir şikâr görüyordu. Halbuki Andre fazla hayalperver kadınlardan hoşlanmıyordu. Onu kışkırtıcı güzelliğe sahip ve hayatın zevkini çıkarmasını bilen mağrur ve egoist kadınlar çekiyordu
Adelin kuzini Llza, bu tip kızlardandı. Mağrur ve kibirli İdi. Erkekleri peşinden sürükleyen taştırtıcı bir güzelliği vardı, hayatın zevk ve neşesini çıkarmasını da bilirdi, tşte esmer güzeli Uza. Andreyl mıknatıs gibi çe-
Avrvpada ve Amerikada seyrüsefer renkli ışıklarla idare edilmektedir. Şimdi de Pransala seyyar bir seyrüsefer usulü ihdas edilmiştir Yukarı!:! klişede görüldüğü gibi motorlu ve lâstik tekerlekli bir arabaya binen memur, İzdiham olan yerlere giderek seyrüseferi idare eLmer.-dir,
flssisi şehrini tahripten kurtaran Alman albayı
Kasaba sekenesi tarafından italyaya çağrıldı ve büyük tezahüratla karşılandı
tklncl Dünya Bavaşı sonlarına doğru Alman ordusu subaylarından he£im Albay Valentln Mûller, Şimali Itaiyada kâin (Asslsl 1 şehrinde garnizon âmiri olarak bulunmakta İdi. Albay V. MüJIer’ln vâki rica ve ısrarları üzerine, bu Ortaçağ şehri bir ( hastan e şehri) olmak Özere Hân edildiğinden, silâhlı kuvvetlerin burada bulunmalarına müsaade edilmemişti. Alman kuvvetleri şimali İtalya-dan harbederek çekilirken Alman yüksek komuta makamatı (Asslsl) şehri ve civarındaki dağlarda hattı müdafaa tesis etmek arzusu göstermiş ise de Albay V. Milller. bu hareketin şehrin ve şehirdeki sanat eserlerinin harab olmasına sebebiyet vereceğini ileri sürerek karan bozdurmuştu. Dr. Mûller, askeri makamatı, verilen karardan vazgeçirmek İçin çalışırken şehir halkı, şehirde bulunan dini müesseseler mensuplan ve rüesayı ruhaniye, albayın bu vâdldekl mesaisini dikkat ve endişe İle taklb etmiş ve Assisi-nln biraz evvel müdafaa edilmek İste ailen (Casslno) şehrinin duçar olduğu akıbete maruz kalmasından çok korkutmuştu.
Harbin son devrinde Asslslde bir sene kadar bulunmuş olan Albay V. Mûller, garnizon âmir-Uğl vazifesini biraz sertçe olmakla beraber, çok âdilâne ve İnsani bir şekilde yapmıştı. As-slsl'dekl hastanelerde tedavi e-dllmekte olan binlerce yaralı ve hasta Alman askerinden şehir halkına karşı disiplini! ve dürüst hareket taleb etmiş olan albay şehir halkından asayişin muhafazası için, koyduğu esaslara riayet etmlye.nlere karşı da gevşeklik göstermemişti,
Harb esnasında bir mevkide garnizon âmir! olarak vazife yapmaktan daha nahoş bir İş gayrlkabllt tasavvur olmasına rağmen. Albay V. Mûller 1944 senesi haziranında garnizon â-mlri sıtatlyle Assial'de bir sene çalıştıktan sonra ayrılırken şehir halkı İçinde kendisine karşı düşmanca hisler besllycn tek bir fert mevcut değildi. İngiliz kıtalarının Asslsl'ye yaklaşması üzerine şehir hastanelerinde bulunan hasta ve yaralı Alman askerleri daha gerilerdeki sahra hastanelerine naklolunurken Albay V. Mûller gerilere taşınmasına İmkân bulunamıyan erzak ve levazlmatı Belediye dairesinde şehir halkı mümessillerine teslim etmekle meşguldü.
İlâç, erzak ve hastane levazım ve teçhizat: gibi kıymetli şeylerden ibaret bulunan ve 11001 ton kadar tutan bu malzemenin imhası hakkında mafevk askeri makamattan emir verildiği halde. Albay V. Mûller, bunları hasta ve fakirlere tevzi edilmek üzere Belediyeye bırakmıştı. Alman kıtalarının bu havaliden çekilmeleri üzerine, l-dâreyl partizanlar ele almışlardı. Bunlardan hiçbiri Asslsi’de tek başına kalmış olan albaya karşı tecavüzkârane bir harekette bulunmamış ve halktan bazıları Asslsl üzerine yürümekte olan İngillzlerln o esnada bulunmakta olduğu yerler hakkında kendisine malûmat getirerek doktorun tehlikesizce Almanyaya geçebilmesi İmkânlarını hazırlamışlardır
Bu tehlikeli günler geçtikten 5 sene sonra şimdi AJmaııyada Elchstaâdt şehrinde hekimlik yapmakta olan emekli albay V. Mûller. Asslsl şehrindeki Suba-sltı oteli sahibinden bir davetiye almıştır. Otel sahibi Andrea Rossl Dr. Müller'e gönderdiği mektupta, dilediği kadar misafir kalmak üzere albayın maa-alle Asslsl'ye gelmesini rica etmiştir. Asslsl'yi tekıar görmek Istiyen Dr. Miller. bu nazikâne davet! kabul ederek eylül içinde Asslsl'ye gelmiştir. Dr. Mûller v( ailesinin, doktorun harb içinde garnizon amirliğini yaptığı Asslsl şehri sekenesi tarafından İstikbal olunuşu fevkalâde samimi olmuştur. Beyaz elbiseler giymiş küçük kız çocukları MİİI-ler ve refikasına çiçekler takdim etmişler ve otelde misafirlerin İkametine tahsis olunan oda alelade İşçiden zengin tüccara kadar her sınıftan halkın
gönderdiği hediyelerle dolmuştur. Şehrin solcu bir sosyalist o lan Belediye Başkanı da Madam Müller'e menekşelerden mürekkep büyük bir buket takdim etmiş ve kocasının harb 1-çlnde gösterdiği nümunel İmtisal hareketten dolayı bütün siyasi partiler adına şükran ve saygılarını sunmuştur. Belediye Başkanı ziyareti esnasında Mûller ailesini harb sona erell-den beri Assisl'de sık sık tekrar edilmekte olan «Şehrimizin bir harabe haline gelmekten kurtulmasını evvelâ Allaha, sonra Albay Müllere medyunuz» darbı meselinden de haberdar etmiş-lr.
Bir komünist olan Belediye Başkan muavini de Dr. Müller’i ziyaret etmiş ve hayli geç kalınmış olmakla beraber, doktorun vaktiyle şehre bırakmış olduğu İlâç, yiyecek maddeleri ve hastane levazlmatınm alınmış olduğuna dair Asslsl belediyesince tanzim edilmiş olan makbuzu da Dr. V. Müller'e takdim etmiştir.
Çeviren: B. AKSEL
İzmir mektupları (Baş tarafı ( üncü sahifede) sunun Belediyece şimdiye kadar yaptırmış olduğu dekorlar İle aksesuavr eşyasından da istifade edilecektir. Bu suretle lâğvedilmiş olan Şehir tiyatrosu resmi mahiyet taşımıyarak faaliyete geçmek maksadiyle derhal bir bina tedarik edecek ve bu binanın sağlanması için de Belediye başkanlığı ve Daimi encümenden müzaheret görecektir.
Boylece İzmir halkı, Şehir tiyatrosu sanatkârlarından şimdiye kadar gördükleri temsilleri bundan sonra gayri resmi bir tiyatro heyetinden seyredecektir.
YENİ ADALET VI BELEDİYE SARAYI
İzm İrde şimdiki «Sarı kışla) binasının bütün teferrüat ve müştemllâtiyle istimlâk edilip yıktırılması ve yerinde bir Adalet sarayı ile bir Belediye sarayı blası inşa ettirilmesi, esas itibariyle kabul edilmiştir. Hatta müstakbel İzmir Şehir tiyatrosunun veya Operasının da burada inşa edileceği kuvvetle söylenmektedir. Yine bu kısımda bulunan Cezaevi binası da İstimlâk edilerek yıktırılacak, yerinde güzel bir park vücuda getirilecektir. Bu işler İçin Belediyece beş milyon liralık bir masraf ihtiyar edllecektllrj.
Şehir otel] inşaatının tamam Ianması İçin bir buçuk milyon liraya ihtiyaç vardır. Bu paranın Marshall yardımı idaresinden sağlanması hususunda teşebbüslerde bulunulmuştur. Bu teşebbüsün müspet surette neticeleneceği alakadarlarca bildirilmektedir.
Ingiliz komünistleri
Fabrika amelesine tesir etmeğe çalışıyorlar
Londra 25 ıNafen» — Mos-kovanın emri ile hareket eden Ingiliz komünistlerinin şimdi başka bir faaliyet tarzı takip ettikleri anlaşılmaktadır. Ko-mlnformamn sulh kampanyası İsmi altındaki yeni soğuk harb projelerine alet olan bu insanlar fabrikalara duhul ederek amelelere tesir etmeğe çalışmaktadırlar.
Bu şekilde tesir elde etmenin kolay olduğunu müdrik bulunan hükümet alâkalı makamları da tedbirlerini Ciddi surette arttırmış bulunmaktadır. Bu çeşit faaliyetlerle mücadele etmenin savunma programının esaslı noktalarından birin! teşkil etliği hakkın dahi kanaat umumidir.

Tibetin istilâsı
Amerika makamları, bunu blöf addediyor
VaşLngton 26 (AA.) — (Afp): Tibet'in Çin komünistleri tarafından İstilâsı haberi. Birleşik Amerika makamları tarafından basit bir blöf olarak telâkki edilmektedir.
Yetkili Amerikan çevreleri, Çinliler tarafından böyle bir teşebbüse girişilmesi ihtimalini tamamlyle bertaraf etmemekle beraber bu bölgeyi İyi bilen mütehassısların fikrine dayanarak Tibet'in istilâsı için takip edilecek yegâne iki geçidde, bütün kış esen şiddetli rüzgârlar neticesi hasıl olan kalın buz tabakasının bahara kadar her türlü geniş çapta askeri harekâtı İmkânsız kıldığı kanaatini izhar etmektedirler.
Avrupa ordusu
Bir İngiliz gazetesi Fransız tekliflerini sarih bulmuyor
Londra 28 (AF) — Bağımsız Londra gazetesi Daily Express bugün, müşterek bir Avrupa ordusu teşkili hakkındakl Fransız teklifinin sarih olmadığım İddia etmektedir.
Başmakalesinde gazete, Fran-sızlar bir Rus istilâsından korkmaktadırlar. Bir Alman ordusunun tehlikesinden korkmaktadırlar. Birinciden korunmak ve ikinci tehlikeye maruz kalmamak İstemektedirler.
«Fakat hiç bir müdafaa korkak plânlar ve karışık istekler üzerine bina edilemez. Bütün milletlerin gayeleri açıkça be-ilrtllm elidir ve bu, dünya sulhunun temininden başka bir şey olamaz* demektedir.
Malayada kızıl çeteler
Ingiltere, Amerika-dan yardım talebinde bulundu
Londra 26 (AP) — lnglltere-nln. Mal ayadaki kızıl çetelere karşı girişmiş olduğu harekette Amerikan yardımını istemiş olması üzerine, dûn, burada bu mesele müzakere edilmeye başlanmıştır.
İngiltere geçen Nisan ayında. Malayadakl askerlerinin şiddetle muhtaç oldukları 5.000.000 dolar değerinde askeri tesislerin kurulmasını talep etmişti.
Birleşik Amerika esas İtibariyle bu teklifi kabul etmiştir.
Müzakerelerin, bundan sc>ra yapılacak Amerikan yardımının mahiyeti ile alâkadar olduğu yetkili çevrelerden bildirilmiştir.
Yeni bir kumaş
Soğuk ve sıcağın nüfuzuna mani oluyor
Nevyork 26 (Nafen) — Birleşik Amerikada millum isminde bir kumaş İmâl edilmektedir. Bu kumaşın iç kısmı alüminyum ve plâstikten imal edilen hususî bir iplikle dokunduğundan sıcak ve soğuk havanın nüfuz etmesine sureti kafiyede mani olmaktadır.
Şimdilik sadece paltoluk kumaşlar İmal edilmektedir. Harici ve dahili hararetleri oldukları gibi muhnfaza ve birbirlerine karışmalarına mani olan bu kumaşın İlerde son derece büyük tatbik sahası bulacağı alâkalılar tarafından Heri sürülmektedir.
— Bir gtin gelip de hâkim beyin karşısına çıkacağımı rüyamda görsem İnanmazdım. Meğerse insan oğlunun aklına gelmiyen şeyler başına gelirmiş. Huyum batsın, öyle kötü bir huyum vardır İd, biraz sıkıntılı yere girdim mi, dilim dolaşır, aklımdaki lâkırdıyı ağzıma getirip de karşımdakine anlatamam. Allah eksikliklerini vermesin, hâkimden de, hekimden de utanırım, konuşurken şaşkına dönerim.
— Hâkim beye işin mİ düştü, teyze hanım?
Sağ eliyle başını Toklaştırdı:
— Başımdaki pabuçtan haberin yok mu senin?
— Duymadım, teyze hanım. Başında pabuç mu var?
— O nasıl lâkırdı, evlâdım. Yer yerinden oynadı, cihanı âlem duydu da senin kulağına nasıl İlişmedi?
— Benim kulaklarım biraz ağır işitir.
— Öyle mİ? Geçmiş olsun. Kendini bir doktora baktır. Benim derdim çok büyük, bey oğlum.
— Basından mı rahatsızsın?
— Hiçbir tarafım rahat 'değil kİ. Günlerim, gecelerim sıkıntılar, azaplar içinde geçiyor. Beni dînle, evlâdım, eğer kafanın içinde serçe kadar akıl varsa gözünü aç, oğlan çocuğu doğurun da ana olmağa heves etme sakın. Bu sözlerim kulağında küpe olsun. Oğlan anası olursan sonunda çok sıkıntılara düşersin. İşte benim halimi görüyorsun. Her kes benim gibi değildir ya. öyle analar bilirim ki evlâtlarının başına tac olurlar. Anacığım, der de başka bir şeyler demez. Ana dediğin öyle olur. Bir evlât, anasını sırtına alsa da kırk defa Kâbei şerife götürüp getirse gene onun hakkını ödeyemez. Amma velâkin, evlât tarafından benim hiç talihim yok. Kızımı büyüttüm, gelin ettin], kocasının peşine takılıp Anadolulara gitti. Eksik olmasın, arasıra mektubunu alıyorum amma kuru mektuptan ne çıkar? Bir defa da hiç olmazsa yarım ağızla; «Anneciğim, gel, biraz da bizim yanımızda otur, rahat et» demiyor. Dese de gitmem ya. El oğlunun yanında sığıntı olup oturmak İstemem. Ne varsa gene kendi evlâdımda vardır. Ne yalan söyliye-yim, titizdir, sinirlidir amma teiniz yüreklidir Salihci-ğim. Bir şeye canım sikılsa; «Üzülme, anneciğim, hepsi gelir, geçer» diyerek yüreğimi ferahlatır. Ben de bunun için kahrını çekiyorum ya. Münevveri gelin ettikten bir sene sonra Sallhi evlendirdim. Benim niyetim baş-
Fransız kabinesine
i ti ma d
Paris 26 ıA.A.) — (Afp): Milli meclis, hükümetin beyanatını 235 e karşı 34a oyla tasvip etmiştir.
Mahkeme Kor i (lorları nda
Oğlanın zoru îlepabi’ cu başıma giydim!
— Çektiklerimi ben bilirim. Ya bizim oğlanın haline ne dersin? Nerede o titiz, delişmen Salih? Bir günün içinde değişiverdi vallahi. Evlenmesiyle beraber balmumu gibi yumuşadı, karının karşısında el pençe dîvan duruyor.
— Gelininden senin sukâ-, yetin nedir?
— Daha ne olsun, evlâdım. Beni adam yerine koymuyor sürtük. Evin İçinde başıma âmir kesildi. Ağzımı açıp da bir lâf söyllyecek olsam paylıyor beni. Birkaç defa üzerime yürümeğe bile kalktı amma karşı sın da gözlerimi belertip de yerimden kımıldanınca korkusundan savuşup gitti. Hele öyle bir halt etsin, kafasını kırarım alimallah.
— Dâvanız hangi mahkemede?
— Orasını bilmiyorum İd. Kâfir kahpe, bu sabah oğlan evden çıktıktan sonra kavga çıkardı; «Çık benim evimden. Nereye gidersen git» diye kovdu beni. Oğlumun evinden çıkar da nereye giderim, evlâdım? Bari gideyim de hâkim beye derdimi anlatayım, gelinim olacak o sürtüğe ne yapacaksa yapsın, diye buraya çeldim. Hâkim beyi göreceğim de bunlan anlatacağım.
— Böyle dâva olmaz, teyze hanım. Sen bu işi evvelâ oğluna anlat, bakalım o ne diyecek? Hâkim bev ağızdan şikâyet dinlemez.
Biraz düşündükten sonra:
— Peki öyle ise. Bu akşam oğlumla konuşayım da, eğer o da karısından taıafa çıkarsa yarın hâkim beye gelirim.
Diyerek gitti.
Ce. Re.
Uçan dev gemiler
380 kilometre süratle uçacaklar ve 100 yolcu taşıyacaklar
Londra 26 (Nafen): İngnterede inşa edilmekte olan 3 dev uçan geminin önümüzde.-:: Eylül ayında Atlantik seferlerine b&şlıyacağı bildirilme İstedir. Dünyanın en büyük uçağı olan «Brabazon>dan 10 ton daha ağır olan bu yeni hava devleri 140 ton ağırlığında olacaklardır. Saatta 3B0 mil katedebüeccK olan bu uçaklar 106 yolcu da taşıyabileceklerdir Bııniatın sefere başlaması İle Atlantik yolculuğunun yeni bir safha ya gireceği şüphesiz olarak karşılanmaktadır.
ka idi amma oğlana meram anlatamadım ki. Gûya oğlan büyüttüm, erkek evlât anası oldum da bir hayrını mı gördüm sanki? Evlât dediğin ana sözü dinler. Bizimki benim lâkırdıma kulak bile asmadı. «Yapma, etme, oğlum. Pabucu başıma giydirme benim, Böyle İşin sonu gelmez» dedimse de kime dinletirsin? «Olmaz da olmaz. İllâ benim dediğim olacak. Haticeyi İsterim» diye ayak diredi, en sonunda pabucu başıma giydirdi.
— Pabucu başına nasıl giydin, teyze hanım'’ Şaşkınlıkla mı oldu bu iş?
— Yok oğlum, yok. Şaşkınlık maşkınlık değil. Oğlanın zoru ile yaptım. Hatice dediğin beslemelikten yetişme bir kahpe. Sözüm ona, hanımı sonradan kendine evlât edinmiş. Beslemenin evlâtlığından ne olur? Öyle bir sürtüğe göz koydu da ileni bu hallere getirdi oğlan. Sözüm ona, güzelmiş. Yüz güzelliği neve yarar? Bir in. sanın huyu güzel olmalı. Beslemeyi gelin edip eve getirdim, başıma pabucu giydim.
— Gelininden şikâyetçisin demek?
CAFER FAHRİ DİKMEN ’in
Eserlerinden
KxS Teni arıcılık 50
Av ve salon köpekleri 50
Savaş re polis köpeği 50
Tavukçulukta muvaf Cakıyetln sim ta
Nasıl tavukçuluk yapmalı? ti
Tavukçulukta nasıl kazanılır? 45
Tavuklar» yumurtlatmak içip oe yedirmeli dlrt 85
Tavuk hasta:ıklan ta
Kanarya 150
Kitapçılardan arayınız
BAKTERİVOLOt.
Dr. Necmettin Ülker
LA B ü R A 1 U V A K i
BabIâli. Vilâyet Konağı karşısında (9) numa raya nakletmiştir
Kan. idrar Bulgum Ka zurat vesaiı caBtlhcı av bellen İdrar muayenesi? ie erken teşhisi
Samfe H
AKSAM
27 Ekim 1350

ker. 3 — Ctztevl. -1 - Nax*rl .ÖC«U -Lilisa. 5 — Fayrt.-lı olmak, (I - Bir bankanın- - Asaieth: 7 — Tcıaı ci«ı-dlr - Sıfat eki. B — kilen »ey - Ya A a — Tersi bir erkek od - Ermeni hitabı. 10 — Farla - Neçrli
Yukarıdan otacıya; 1 — Somut. 2 — Yerleşmeler - donuna »K» gelir** küçük olur. J — Bir zehirli 8ar.-Teral KotRktlT, 4 — Eıki TUrk bnj-hujl-ı- oldun - Dike’ S — Ceııiı ’ er. ti — Eb.ıbllin yarıeı - Birli. • - Tersi. •:.‘:ı .-.ırnanlardun kalma yasa. B — Demir V..İU katarı - Ek|l bir r:ıej vı.
MAZON
Ciltlimizin Gençliğe mah-sub parlaklık ve tazeliğini Muhafaza etmesi için bir takını şeylere ihtiyacı vardır:
MEYVA
TOZU
Kabız'ık Hazımsızlık
Bulantımı. Şişkinlik ve bozukluğunda
Barsak
tenbelllğinde. mide ekşilik ve yanmalarında emniyetle kullanılır. Mülayim ve müshildir Horon markasına dikkat
GEÇPN BULMACANIN HALLİ
Soîd.i'. -alla: l — AktUada. 3 — ■ Su :.•> '• 1 — SiIa'.iİ I - Ar.Tf.ıŞır,:
5 — K-melıUe. (1 - Anatlh. T B*, Era». d - Ödei elr. 1 - C.eçe.ek. 10 - V.. Neti»
Yukarıdan aşamıyor I — Asmnkabn-gt. 2 - Ki. ttıııuı Ev. 3 - Şada Öç. ■t — iııa yeleden. S — S.TlallüZnre. tl — AraglMnef.' 7 ı.»m)ısı. V»fci, 3 Arrıre'-nk.
filarmoni
İka yıla yakın bir iaanai.dai.beri -yayımlanan bu aylık müzik dcrsiıl-ı..n 2U ııcl sayısı çıkmutır
Cemal Re>jit r’c'', Fikri Çlçekogtu. Cevat Mcınduh Allar ve Nurettin Sc-vrn’m makalelerini ve muhtelit ler-cumclerl ihtiva eden FİLÂRMONİ yİ sanaUever okururularifnıra t • u>e .ederiz,
Senelik *1W> «CUrUŞ W «uru,
« avlık 151X1 » tUKI ■
3 avlık B0O • I60B *
I aylık SWl ►
Adres tebdili için elU Kurucuk pu.1 gönderilmelidir Akıl tekdirde adres değiştirilmek
Telefonlarımı’ Başmuharrir 20365 Yazı isleri Z0765 - İdare W6«l
Müdür 2M9J
1 _ Hata-Ciltlin teneflllse İhtiyacı olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır- Bilhassa gecelen istirahat hâlinde ıktn bu tene ((tıstı kolaylaştırmak için Sertinizin bütün mesanı atını açmak ve onları iyice temizlemek lAzımdır-
t — Vağlı mailde . derinin tabii bir halde beslenmesi ve kuruyarak buruşmaması İçin yağlı maddelere çok İhtiyacı vardır. Yalnız bu yağları? faydalı olabilmesi İçin donattı yağlarına benzemesi lc[lb eder.
3 Su - bir nebat veya çiçek Bulmamak (Çin suya ne kadar nıutrtaçM Hava. ırllz-gAr ve bir taltım pudraların tesiriyle lolmngs ylIZ t-ıun cildin •> ayni «da-brile suya ihtiyacı vardır. Ancak hu ihtiyacı temin-için cildi ulatmak kMi de-* gîldır. Her alıjam, yüzdeki pudra ve allıkları temizlemek için kullanılacak müstahzarın terkibi içine su o suretle mas ettirilmiş olmalıdır kı cildde IUZ'jtulu rutubet muhırazo. edilebilsin.
Vt- Partaln tanınma bir cild miltriı&ssısı tarafından rary.
dnnn grtirllmlî olan
LAIT INN02A
Bu vasıflara vs Şortlar* uygun (s-larak- cildin muhtaç olduğu teneffüsü. yağlan ve rutubeti temin e-den yeğine mlis-lahzardır, UUT INNOKA cildi te-vaizler, besler, yu-
muşatır ve güzelleştirir.
İhtar - LAİT İNNOXA’nın istimalinden sonra behemehal 1NNOXA Krem ve pudralarını tercihan kullanmalıdır. Bunlar birbirini tamamlayan ve tesirlerini kuvvetlendiren en temiz ve sıhhi müstahzarlârdir.
Karadeniz muntazam yük postaları ALDIKAÇTl Vapurculuk Şirketi LLOYD 100 A £ Sltllfl şehadetnameslhl haiz İLERİ VAPURU 28 '10/1950 cumartesi sirkeci rıhtımından hareketle Zonguldak. Sinpo. Samsun, Ordu, Olresuıı. Trabzon. Sürmene. Rize. Hopaya gidecektir.
Dönüşte Aynı İskelelerle Görele, Vakfıkebir. Fatsa. Ünye. İnebolu İskelelerine de uğrıyacaktır.
Müracaat: Sirkeci Yalı-köskü caddesi nuınara 40 'Telefon: 204 35 ■■■■
Çocukların,huysuzluklarının"ve Hırçınlıkları-başlıca sebeplerinden Apış aralarının terden pişmesinden İleri gelir PERTEV
Çocuk Podrası
bu mahzurları önler
EMİRGÂN da
YALI
İKRAMİYESİ
Muharrem 15 — Hunr 171 imsak Cü. 0,1# tklndl Ak. Yatsı
E 11.33 1.0» 6.44 9.38 12.00 142
V. 446 8*3 11,66 1443 17.13 jBM idarehane: Istanbul Bsbıftlı civan
Cemal Nadir »akaff- No 13
Oda aranıyor •
“ Mobllvah - Banyolu
Bir oda Taksim cl«arınfia aranmaktadır. Müracaat: i A. R. P. K 17G İstanbul |
i
Zayi Perteıniyal Hilesinden aldığım 2/12'94» tarih ve 2568 sayılı tasdiknamem Milli Eğilim Bakanlığı yangınında yanmıştır. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur
O. Fuat Erkan
L Uıcı sınıl
Verem »e dahiliye basta-liklan mütehassısı
Dr. Sadık Bilgiseven
Muayenehane: Katın tramvay cad Kristal, kıraathanesi karşısmda Pazardan başka her gün saat 2.30 - 8 arasında
Dikkat-Dikkat
Pırlanta ve Elmas taşlı saatli bir bilezik Kızıllop-rakla • Göztepe arasında zayi olmuştur. Bulanların insaniyet namına (23781) numayara telefon etmelerini ve kendilerinin mem-medlleçeğ^
Zayi — 8 ncı şısbedtn aldığım 15525 No. lı Amatör ehliyetimi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmii yoktur.
M, E.ıhrl Gülüm
Eminönü 4. ett Sutft Hukuk' Yargıçlığından: 950/48(1!
Ali Adıgiizcl tarafından Kastaki Netvlrlnidis aleyhine açılan haczin i eklıl dâvasının yıı- , pılmakta olan yargılaması sonunda:
Sultanahmet İshalcpaşa mahallesi Mustafapaşa sokak 31 numarada oturan «tastaki Net-vlrlnidls'ln adresi meçhul olduğundan llânen davetiyesine karar verildiğinden duruşmaya gelmediği anlaşıldığından 15 giın müddetle llân-n gıyap kararına karar verildiğinden duruşma 11/11/850 Riıniı saat 10 a muallâk olduğuRdan tıaftr bulanmanız veya btr vnkll bulundurmanız gıyap kararma kaim olmak üzere ilin olıır ur
(1466üı
Deri arttırma ilânı
Eyiipte Fakirleri Kotuma Derneği adak kurban nesim yerinde kesilen k oyunların. deri ve barsa klan 1 kasım 1950 çarşamba günü saat 18 de Eyüp Halkevi salonunda arttırmaya konacaktır. İsteklilerin pey akçeleri ile mezkur giinde hazır bulunmaları Hân olunur,
Eyüp Fakirleri Koruma Derneği başkanı: Şaban üt balçık
KOLANDA
L Â L E ve SÜNBÜL
VE DİĞER ORİJİNAL ÇİÇEK SOĞANLARI
Gelmiştir.
H. VAFÎ, LİMAN HAN. SİRKECİ
Diyarbakır yal!ar 9 Bölge Müdürlüğünden
1 _ Van - Muradiye - Erciş yolundaki Muradiye Köprüsünün mevcut kârgir ayaklan üzerine betonarme tabiiye yapılması işi kapalı zarf usulü ile 18 10/1950 güllünden itibaren eksiltmeye çıkuninı ıştır.
2 — Bu işv ait keşif bedeli (33495.55» liradır.
3 — Bu İş? Mt gccici teminat miktarı (1702 20ı Hradır.
4 — Eksiltme 10 Kasım 1950 cuma günü sasıt 15 dc Diyar-bakırda yollar 9 Bölge Müdürlüğünde konüsvun huzurunda yapılacaktır.
5 — Bu işe ait keşif evrakı ve şartname hor gün mesai saatleri dahllir.de bölge Müdürlüğünde görülebilir.
6 — isteklilerin bu Önemde bir iş yaptıklarına dair belgeleriyle ihale güründen en az üç gün evvel yollar 9. cu bölge müdürlüğüne müracaatla yeterlik belgesi alacaklardır.
7 — İsteklilerin Ticaret odası vesikası, kanuni ikametgâh belgesi ve tekili mekl uplariyle birlikte ihale günü İhale saatinden bir saat evveline kadar teklif zarflarını komisyon Başkanlığına vereceklerdir.
8 — Postada vuktıbuiacak gecikmeler nazara alınmıyacak-
tir. (14480 ı
Anadolu Kavağı As. Sa. Al. Ko. dan:
Yüksek mimar veya inşaat mühendisi yevmiye ile işe alınacaktır. Pazarlığı 3/11'950 günü saat 13.30 da Anadoluknvağı As. Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Şartlan Ko. da görülür. Taliplerin diplomalarıyla birlikte belli vakitte komisyona müracaatları H710 - 4701
A L i N A
Piyasanın en beğeniler.
maması ©l(dlu
Türkiye'nin en modern fabrikasında yapılmış Avrupa malları ayarında lâstik çizmeler.
KAUÇUK İŞLERİ Ltd. ŞİRKETİ
EYÜP BAHARİYE No. 5 — Telefon: 20902
SONPADA KABUL TARİHİ:
I2-I2-IÇ5O
■BU k€Ş IDE YE UfSAPLARINDA
EN AZ :
200
LİBASI BULUHANLA1İ Vt BU PARAYI KtJİPtTAnİHİNt «APAAÇeKMe-VtHLen İŞTİRAK tVtRLtn..

Sekreter alınacak
1 — Büro depo ve tamirhane *r İhtiyacı için imtihanla ea aşağı ilse ve üniversite melunlarından 3 stajyer sekreter alınacaktır. Bunların İngilizce de bilmeleri şarttır.
2 — İmtihanları kazananlar 950 malî yılı sonuna kadar denemeye tâbi tutulacaklardır. Bu müddet İçinde geçici olarak kendilerine (400i lira aylık ücret verilecektir.
İmtihana girebilmek için:
Askerliğini yapmış, 28 yaşını geçmemiş olanlar aşağıdaki belgeleriyle dilekçeleri ile Ankara Gnkur. Ordonat Daire Başkanlığına lS/Kasını7B50 tarihine kadar müracaat edeceklerdir.
Dilekçelerine bağlanacak olan belgeler:
A> Nüfus hüviyet cüzdanı tasdikli sureli
Bı Emniyet Md. den doğruluk kâğıdı (Bu kâğıtta eçtıehl 'tadınla evli olup olmadığı belirtilecektir.)
C* Okul şahadetnamesi.
D> Sağlık kâğıdı
E> Denemedi muvaffak olmazsa geçici vazifesinden çıkarıldığı zaman hiçbir hak İddia etmeyeceğine dair ve keza muvaffak olduğu takdirde 4 maddede yazlıdıgı gibi tahsil ve liyakatine göre barem derecesine geçirildiğinde daha az para alacağından dolayı birgünâ hak iddia elmiyeceğtne dair noterden tasdikli senet.
Fı Evvelce çalıştığı yerlerden iş ve durumuna dair pousrevls.
3 — İmtihan Ankarada Ordonat Okulunda yapılacaktır. İmtihan 2D/Kasun/950 pazartesi günü saat 9 30 dadır.
4 — İmtihan ve denemede muvaffak olanlar 951 yılı kadrosuna sekreter unvanı ile alınacaktır. TahsiL derecesine gdra lise mezununa (20) Üniversite mezununa (30) Hra asli maaş verilecektir. Bu suretle kendilerine verilecek maaş tutan evvelce bir tekaüt hakkı tanınmayarak geçici olarak kendilerini verilmiş olan ücret en az olacaktır. Bundan dolayı 2 maddede yazıldığı gibi bir hak İddia etmeyeceklerine dair bir Noter senedi vereceklerdir.
5 — Askeri sekreter sınıfına geçirilenlerin 5 sene müddetla mecburi hizmetleri olacaktır, Bu müddetten evvel ayrılaniac almış oldukları maaşları tazmin edeceklerine dair ketllU bir noter senedi vereceklerdir,
G — Askeri sekreter sınıflına ayrılanların maaşları (70' lira asli maaşa kadar yükseltilir. Ve askeri kıyafet kararnomeslyla tensip olunacak askeri kisveyi giyerler.
Not: İmtihan merkezine ve atandıkları yerlere kadar yollukları kendilerine ait olacaktır.
Noter senedi sureti Ordu Donatım Okulu Komutanlığuıdaa alınacaktır. 14637 - 4695
Petrol Ofisinden
Ofisimiz ihtiyacı için bir miktar elektrik ve elle ve ayrıca yalnız elle İşler benzin satış pompası alınacaktır.
Standard tipe bağlanmamış olan bu malzeme İçin alâkalıların tekliflerini pompaların kataloğlariyle birlikte ea geg 6/11/950 pazartesi günü akşamına kadar yazılı olarak Ankara-da umum müdürlüğümüze yapmaları ilâıı olunur. 14553
Âlmak, Satmak, Bulmak için
En ucuz ve en emin vasıtadır