Sen» 28 — No, 272B — Flatl her yerde 10 kuruştur.
8AU 18 Kasım 1948
Sahibi: Necmeddln Badik — Neşriyat müdürfl: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Truman ve Attlee atom bombası işinde anlaştılar
Y ugoslav seçimi
Mareşal Tito büyük ekseriyet kazandı
Perşembe yahut cuma günO müşterek demeç neşredilecek
M. Attlee nutkunda nelerden bahsedecek?
İng ilte renin demokrat olmıyan bir siyaset takip ve Rusyayı taklidettiği iddiasına ve bu münasebetle Sovyetlere cevap verecek
Londra 13 (R.) — Vaşlngton'dan gelen haberlere göre, Başkan Tınman. M. Attlee ve Kanada Başbakanı M. Klng arasında atom bombasına dair yapılan görüşmeler iyi netle* vermiştir. Perşembe yahut cuma günü müşterek bir demeç neşredilerek İki memleketin atom kiyasetini İlân etmeleri bekleniyor. M. Attlee Amerikan Ayan ve Saylavlar MecUslerlr.in bugün bir arada yapacakları toplantıda bir nutuk ^byllyecete ve pazartesi günü Kanada'nm merkezi Otta-wa'ya gidecektir.
M. Attlee, dûn gece Amerikan Dış Bakanı tarafından verilen ziyafetle bulunmuştur. Bunların arasında siyaset, İş, endüstri, sabalarına mensup kimseler de vardı.
Malî görüşmeler
Londra 13 (R.» — Reuter a |an sının bildirdiğine göre. İngiliz - Amerikan malî görüşmelerinde Vıl taraf uzlaşmaya doğru yürüyor. Amerikan heyeti İngiJizlerln . son karşı tekliflerini kabul etmek İstemiyorsa da müzakerenin kesilmesi bahis mevzuu değildir. Şimdi Amerika’nın teklif ettiği istikrazın yekûnu ve faiz nispeti görüşülüyor.
Avrupa ve Balkan işleri de incelendi
Paris 13 (R.) — Vaşlngton müzakereleri kati bir safhaya girmiş bulunmaktadır. İngiliz Delegasyonu sözcüsünün bildirdiğine göre, her bir murahhas heyet raporunu hazırla m akla meşgul bulunmaktadır. Her faalde atom meselesi neticesinde. İngiltere ve Birleşik Amerika siyasetinde yen! bir cephenin husule geleceği muhakkak addedilmektedir.
Birleşik Amerika siyasi çevrelerine göre, Vaşlngton konferansında aynı ramımda Avrupa re Balkan işleri lneeîonmtştir.
Sovyet basını görüşmeden hiç bahsetmiyor
ParLs 13 (R.) — Moskova’dan bildiriliyor: Sovyet basını Vaşlngton’da
M, Aitle»
M. Truman, M. Attleş ve M. Macken-zle Klng arasında «reyan »tmelet» olan müzakerelerden hiç bahsetm*-mektedlrkr. Sovyet basınının konferanstan sonra neşredilecek olan tm-ınl tebliği beklemekte olduğu sanılmaktadır.
Rus siyasi çevreleri atom sırrının > büyük Müttefik devlet arasında paylaşılacağını ümldetmektedlrler.
M. Attlee’nin bugün «öyliyeceği nutuk
Vaşlngton 12 (AA.) — Reuter'ln özel muhabiri bildiriyor: İngiltere Başbakanı M. Attlee’nin Kongrenin müşterek toplantısında söyllyeecği nutuk İngiliz hükümetinin sosyalist siyasetini açıkça irade edecektir.
M. Attlee, Bahriye Bakanı M. For-restal'ln yatı İle Potomac nehrinde dolaştığı sırada M. Truman ve Kanada Başbakanı M. Klng İle dokuz saat sllren konuşmalarından sonra gece geç vakte kadar nutkunu hazırlamıştır.
I Zannedildiğine gör», İngiliz Başba-
kanı, İngLll* İdaresinin bir d un okrat mahiyeti v» fikirleri hakkında Amerikan efkârı ve Kongre üyelerinde mevcut bulunduğunu zannettiği yanlış zehapları ve bilgisizliği bertaraf •tmek arzusundadır.
M. Attlee’nin nutku harb zamanındaki İngiliz - Amerikan İşbirliğinde-kİ sıkılığın sulhte de devam etmesi İçin bir temenni olacaktır. Başbakan. Amerikan teşrii meclisi üyelerine rad yo 11e bütün Amerikalılara hükümetinin arkasında İngiliz milletinin büyük bir çoğunluğunun bulunduğu halde sosyalist programını tahakkuk ettirmek üzere İleri atılmış olduğunu söyllyecektlr. Nutuk mecburen bazı Rus mahfillerine bir cevap teşkil ed çektir. Zira bu mahfiller Ingiltere hükümetinin bazı kimselerce demokrat olmıyan bir komünizm addedilen beş yıllık plânı ve harb zama-nuıı mashus olağanüstü yetkilerime Rusya'yı taklit ettiğini İleri sürmüşlerdir.
Her ne kadar, bazı kimseler, M Attlee’nin İngiltere'ye borç verilmesi İçin Kongre üzerinde Önemli bir tesir İcra edeceğini söylüyorlarsa da Başbakan bu hususta hâlen cereyan etmekte olan görüşmelere doğrudan doğruya temas etmlyecektlr.
M. Attlee, Amerika'da kalacağı kısa zaman zarfında bu nutkundan başka bir aöyKv vermlyecek yalnız, bugünkü plânlarını değiştirmediği takdirde, gerek son anda Ottawa'da — kİ gelecek hafta yapılma-sı muhtemeldir — Kanada parlâmentosuna hltabedec(’ktlr.
Atom bombasının sebep olduğu zararlar
Nagazakl 12 — Atom bombasının burada sebebolduğu maddi hasar dehşet uyandırıcıdır. Hâlâ bombanın teslrlle haftada üç dört kişi ölüyor. Bombanın patladığı sırada 30 - 40 bin kişi ölmüştür.
Bundan sonra 6 hafta zarfında da bir bu kadar İnsan ölmüştür.
Mareşal Tito
(Tazısı iktnri sahi] emi iti 9)
Fransız Millî
Cava’da kanlı savaşlar oluyor İngiliz harb gemileri şehri topa tuttu, orta mahalleler yanıyor
Londra 13 (R.) — Cava’da kanlı muharebeler devam ediyor. Ingiliz fıarb gemileri Burabaya'yı bombardıman etmiştir. Şehrin orta mahallcle-M ateş İçindedir. Endonezya'lıların »İddetll mukavemrtl*rlne rağmen Hint ve İngiliz kıtaları muntazaman ilerliyorlar. Uçaklar bu hareketi desteklemektedir.
EndonezyalIlar Truman ve Attlee' den sonra dün 8talln'e müracaatla müdahalesini İstemişlerdir.
Batavya 12 (AA.) — Resmen bildirildiğine göte, müfrit Endonfzyn Cumhuriyetçileri Surabaya'dakl Müttefik kuvvetlerine karşı yaptıkları hücumların İkincisinde zırhlı vasıtalar kullanmışlardır.
Zırhlı vasıtaların bu hücumu Müttefik topçusu tarafından püskürUi!-jnüştör.
Müfrit Cumhuriyetçiler, Kalbres'l meçhul bir top kullanmışlardır. Hava kuvvetlerinden bir pilotun verdiği rapor» gör?, uçuşu esnasında Endo-ncz a’iılar Bofors uçaksavar topîrt-rlyle uçağa ateş açmışlardır.
Sovyetlerin siyaseti
Nevyork 13 (R » — Sovyetîcriîi Ca-va'da İngiltere ve Amerika'dan başka türlü bir siyaset taklbedec'fcl anlaşılıyor. Filhakika Moskova radyosu
Cava hareketinin bir İstiklâl hareketi olduğunu söylemiş, eski «ömürge sisteminin yıkılması lâzım geldiğini bildirmiştir.
Londra 13 (R.) — Cava'dan bildiriliyor: Endonezy«n hareketi lideri Dr. Sokaerno Mareşal Btalın’» bir telgraf çekmiş ve Endonezyenlere karşı İngiltere ve Hollanda taraflarından tatbik edilen siyaseti prote*-to He müdahalesini istemiştir
Hindiçini’de
Londra 13 (R.» — Hindi Çlnl’de Saygon civarında muharebeler devam ediyor, tngllls ve Fransız kuvvetleri çetin mukavemetle karşılaşmaktadır.
Almanyada yiyecek durumu vahim
Berlin 12 — Almanya’daki İngiliz işgal kuvvetleri komutanı Mareşal Mon’gomPry gazetecilere demeçte bulunarak Almanya’da yly'cek durumunun en kötü safhaya girdiğini vo önümüzdeki kış esnasında hâdiseler çıkmasından korkulduğunu söylemiştir.
Ingiltere’den Almanya'ya yeniden yiyec k gönderilmiştir.
Çekoslovakya’ da gizli radyo
Şifre ile naziler lehinde neşriyat yapıyor
Prag 13 (AA.) — Çekoslovakya'da gizil bir Nazi radyo merkezi, şifre 11* yayınlarına başiajnıştır. Bu radyonun Çekoslovakya'daki İşbirlikçilere yaptığı yayınlarda sabotaj yapılması, Çekoslovak askerlerine ve polisine karşı hareket edilmesi İstenmektedir.
DİKKATLER:
Şahsiyet imlâdadır
Bazı gazeteler koskoca manşetlerinde «Etlin diye tutturmuş. Bazı müellifler, kitaplarına «Atli» diye başlık koymuş.
Taşralı telâffuzu ile «Atlı» mı? Tabahat serisinden «Etil» yemekler târifl mi? Hayır, tnglllz Başbakanı Attlee imiş...
Bu kadar gülünç olmanın, Türk yayınını bu derece acayip [eştirmenin ne mânası var? En fazla sürülen gazeteler Attlee imlâsını ve bütün milletlerin kullandıkları şekilde asi! İmlâyı kullanıyor. Halk de Attîee'den ııe mııradedildiğini pekâlâ anlıyor.
Herkes kendi ismini ne koyarsa o isim o şekilde yazılır. Şahsiyet İmlâdadır. Biz kendi İmlâmıza sahip olalım, kâfi. Alemin etlisine sütlüsüne ne karışıyoruz?
Meclisi
Bugün hükümet liderini seçecek
Londra 13 (R.> — Fransız Mili! meclis! bugün toplanarak hükümet liderini seçecektir. Komünist partisi, Ol. de Gaulle'Un etrafında bir milli birlik kurulmasına itiraz etmlyeceğlnl dün nec» sosyalistlere bildirmiştir. Bugün öğleye kadar bir lider seçilmezse. sosyalistler lider seçmekten vazgeçeceklerdir.
Diğer taraftan verilen bir haber» göre, Parlste bulunan M. ChurchlU, bugün Fransız Milli meclisinin toplanmasından evvel Ol. de Oaulle İle görüşecektir.
Ingiltere -Sovyetler
İki memleket arasındaki görüş farklarına dair sualler soruldu
Londra 13 (R.) — Avam Kamarasının dünkü toplantısında müstakil saylavlardan biri şu suali sormuştur;
»Sovyetlerle aramızdaki siyasi görüş farklarını ortadan kaldırmak İçin ne gibi tedbirler alınıyor?»
Bu suale cevap veren Devlet Bakanı Baker demiştir kİ: « Sovyetlerle İngiltere arasındaki görüş farklarını izam etmemek lânmdir. Harbden sonra ortaya çıkan İhtilâfların birden bire halledilmesi bir mucize olurdu. İngiltere karşılıklı tavizde bulunmak yollyle ve İngiliz - Ruı İttifak andlaşması zihniyeti İçinde bir hal şekline varmak İçin normal diplomasi yollarını kullanacaktır.»
Bir saylav şu suali sormuştur: «Hükümet bu gayretlerin akamet» uğremıyacagı hakkında teminat verebilir mi?»
Bakan demiştir kİ: «Bu anal çok geniştir. Evvelki sözlerimle buna c*-vap vermiş bulunuyorum, şimdi bütün konferanslarda Sovyetlerle îngl-llz'er bir arada çalışarak büyük muvaffakiyet gösteriyorlar •
İşçi saylavlardan flamuel 8llver-man. şu sual! sormuştur: «Biz kendi kâğıtlarımızı gizil tutarken diğer memleketlerden kâğıtlarını masanın üzerine koymalarını İstemek ney* yarar?. Bakan, bu sual* cevap vermemiştir.
Muhafazakâr saylavlardan M. Nut-hlng, Rhenaln ve Ruhr bölgelerinin kontrolü hakkındakl Fransız teklifinin Ingiliz hükümeti tarafından desteklenmekte olup olmadığını sormuştur, M. Noel Barker, bu sual» cevap veremiyeeeğlnl bildirmiştir.
Gl. Eisenhovver Amerilcada
Vaşlngton 12 (A.A.) — General El-senhover, bugün öğleden sonra Birleşik Amerikaya gelmiştir. General, Amerikan kuvvetlerinin durumu hakkında Kongre önünd* bir nutuk *öy-llyecektlr.
Hükümet 4 kanun tasarısı hazırladı
Matbuat kanununun 50 nci, Polis vazife ve selâhiyetleri knununun 18 nci, Cemiyetler kanununun 4 maddesi değiştiriliyor, İçtimaatt umumiye kanununa ek kanun kaldırılıyor
Ankara 13 (Telofonla) — Cumhurbaşkanı ismet İnönü'nün Büyük Millet Meclisini açış nutuklarındaki direktif» uygun olarak, [çişleri Bakanlığı tarafından dört kanun tasarın hazırlanmış ve mütalâaları alınmak üzere alâkadar Bakanlıklara gönderilmiştir.
Tasarılardan biri Matbuat kanununun 50 nci maddesinin değiştirilmesine dairdir. Tasarı, yürürlükte bulunan kanundaki Bakanlar Kurulunun gazete kapatma yetkisini Danıştay» vermektedir.
İkinci tasarı. Içtlmaatı umumiye kanununa zeyil 328 ve 330 tarihli kanunun kaldırılmasına dairdir. Kaldırılacak kanunun birinci maddesi şudur: «Açık yerlerde vuku bulacak lç-tlmaatı, memleketin huzur ve sükûnunu muhafazaten, hükümet menedebilir.»
Üçüncü tasan, polis vazife ve salâhiyetleri kanununun 18 İnç! maddesinin değiştirilmesi hakkındadır. Yürürlükteki madde, sabotaj v* casusluk gibi hallerde valilere nezaret altına alma yetkisini veriyordu. Tasarıya
göre, sabotaj ve casusluk gibi hailerd» delilli belgeler tesblt olunacak ve no-zaret altına alma yetkisi İçişleri Bakanlığının ödevlerinden olacaktır. Valiler bu gibi hallerde sanığı muvakkat nezaret altına alacaklar ve bütün delilli belgeleri toplıyarak İçişleri Bakanlığına göndereceklerdir Bakanlık bu belgelere göre bir kaıar verecektir.
Dördüncü tasan. Cemiyetler kanununun 4, &, 0 ve 3« nçı maddelerinin, değiştirilmesine dairdir. Tasarı kanunda belli olan yasak cemiyetler ve müesseseler dışında her türlü cemiyet kurmayı serbes bırakmaktadır. Hâlen cemiyet kurmak için b!r beyanname vermek, gerekil tahkikattan sonra en büyük mülkiye âmirinden tescil belgesi almak lâzımdır.
Yeni tasarı yürürlükteki kanunun buna dair hükümlerin! kaldırmaktadır, En büyük mülkiye âmirine bir istida vermek suretile cemiyet kurma İmkânı sağlanmaktadır.
Bakanlıklar bu husustaki mütalâalarını kısa bir zamanda bildireceklerdir.
KAYNANA-GELİN KAVGASI CİNAYETLE NETİCELENDİ
Gelin kaynanayı bıçakla yaraladı,
11 yerinden de dişlerde ısırdı
Dün gece Kadıköyünde kanlı bir hâdise olmuş ve ezeli bir dert olan gelin - kaynana kavgası bir cinayetle neticelenmiştir. Hâdisenin tafsilâtı şudur;
Kadıköyünde KuşdlUnde 80 yaşlarında Maryam adında bir kadınla oğlu Kostl oturmaktadır. Maryam bundan bir müddet evvel oğlunu Anna İsminde bir kızla evlendlrmlştlr.
Evltliğln İlk neşeli günleri geçtikten sonra Maryamla gelini Anna arasında başliyan küçük geçimsizlikler kısa bir zamanda büyümüş ve gelin - kaynana blrlblrlerlle darılmışlardıı.
Dün gece saat ona doğru Anna, kocası Ie odalarına çekilecekleri bir sırada Maryam, bir müddet oğlıyle konuşacağından bahslle onu alıkoymak istemiş, bu yüzden geliniyle arasında
başhyan ağiz kavgası kısa bir zamanda büyümüştür.
Anna, bir aralık o kadar asabiyet» kapılmıştır kt, hiçbir şey söylemeden mutfağa inmiş ve henüz yeni bilenmiş ekmek bıçağını alarak kaynanasının yanına gelmiş, birdenbire kadının üzerine atılarak muhtelif yerlerinden ağır surette yaralamıştır.
Zaten yaşlı bir kadın olan Maryam, kanlar İçinde yere yıkılınca, hırsını bir türlü alamıyan Anna. bu sefer d» yerde yatmakta olan kadının üzerin» kapanarak ayrıca 11 yerinden dlşie-rlle ısırmıştır. Mücadeleyi duyanlar, zabıtayı haberdar etmişler: Maryam, bitkin bir halde, Numune hastanesin» yatırılmış, Anna da yakalanarak hakkında kanuni takibata girişilmiştir.
Günler Geçerken
Çırağan arsası
Çırağan yangını harabesinin bir an önce ortadan kalkmasını kim istemez? Dünyada hangi medeni bir şehir tasavvur olunabilir ki orada ve o kadar güzel bir yerde otuz beş yıl böyle bir bina iskeletinin — kayıtsızlık, belediyesizlik, saygısızlık sembolü şeklinde —-muhafazasına İmkân verilsin? Gözler ve gönüller o çirkinliğe tahammül etsin? Otuz beş yıldan beri Çırağan enkazından Tstan-bıılu kurla ramamamıza bakınca insanın bu harabeye «Kim elint sürerse eli kesilir > gibi efsunlu bir masal sarayı, büyük bir defin» yeri diyeceği geliyor. Nesiller geçti, rejimler değişti, nice kellerin saçı, nice köselerin »akalı bitti, olmadık kalmadı, hâlâ Çırağan harabesi üzerinde yapılacak şeye karar veremedik; hâlâ düşünüyoruz. Düşüne duralım, yıllarca önce belki de az çök İşe yaraması ihtimali bulunan duvarlar büsbütün kayşamakta, ayakta duramaı faale gelmekte devam ediyor; rıhtım çatlıyor; boyasız parmaklıklar ve demir kapılar Rutubetten çürüyor, yeniyor. Şehre uğrayan her yabancı da, kara veya deniz yolundan geçerken soruyor: — «N» güzel bina İmiş... Yeııl mi yandı?» Tabiidir kİ cevap verlrkeni — «Otuz b»ş yıl kadar oldu!» demekten sıkılıyoruz.
Simdi şehir mütehassısının projesinden öğrendiğimize göre o yığın her hangi bir bina kurmağa elverişli değilmiş, temizlenmesi lâzımmış; İskelet kaldırıldıktan sonra yerine bir otel, yahut bir kapalı spor binası yapılabilir, yahut arsa açık bir apor sahasına çevrilebilirmiş. Benim fikrim sorulsa, yani fikri sorutacak adamlardan olsam derim M: «Ne otel, ne de kapalı veya açık spor yeri... Enkazı satınız ve arsayı şimdilik tertemiz, bomboş bırakınız!» Sebebi şu: Karaköyden tâ Arnavut köyüne kadar sürüp giden duvarlar arası o uzun yolda, Beşiktaştakl Barbaros meydancığından başka, insanin deniz görmesi, deniz kenarına ayak basması, deniz var mıdır, yok mudur, arılaması imkânsızdır. Boğaziçi — soyet göriiliiverse suyu tükenirmiş gibi — bizden sımsıkt gizlenmiştir; caddeden geçiş kâbustu bir rüya göriiş kadar yorucu, sıkıcıdır.
Kaldı kİ Çırağan arsası Yıldız parkının yahsıdr. Orası da halka açılırsa hem cadde denize bir nefeslik kazanır, İleni de genişleyen manzaraslle parkın değeri bir misli yükselir. En mil-hinimi, şu pahalılıkta para harcanmamış da o'ur.
Refik Halid Karay
Bntnlr 2
SÖZÜN GELİŞİ
Hayır çölünde bir vaha
Balkanların durumu
Yugoslav seçimini
Raşit Ali meselesi
Denizaltılara karşı
Şehrimizde bir adanı varmış, Adı Mehmet Dc-mir'nıiş. Konya Aksarayıııdan buraya gelip yerleşmiş. Küçük bir İş tutmuş. Sonra zamanla tuttuğu işin geliri kendi ihtiyacını nşınıya başlamış, Ne yapsın? Sıra sıra apartımanlar mı kursun? Bankaya yatırıp oradan (ah m| çelesin? Daha btlytik işlere girişip milyoner olmanın yolunu mu tutsun? Hayır, saten tuttuğu işin geliri mtltevanymiş, HİÇ bir zaman öyle rengin bir vntandnş olamamış. Fakat gelirinin ihtiyacından fazla- olan kısmım sokaklardaki düşkün çocukları toplayıp anlan giydirmek, okullardaki fakir çocukları doyurmak, kısaca iyilik etmek, hayır işlemek uğrunda sarfctnıeye karar vermiş, Sultanahnıettcki 49 uncu ilk okulu hayırlı çatışmasına merkez yapmış. Oradaki 60 kadar fakir çocuğun öğle yemeklerin! temin etmeyi, noksanlarını gidermeyi, batta okulun tamir İşlerini de üzerine almış. 42 nci okuldaki fakir çocukları da o doyururmuş. Evinde de 10 kadar fakir çocuğa bakar, tahsillerini yaptırırmış. HattA en büyükleri şimdi üniversiteye devam ediyormuş.
Bu hnyır İşi yeni değildir. Altı yıl evvel başlamış. Okulun bas öğretmenine «aman duyulmasın, kimseye, bilhassa gazetecilere benim yardımımdan bahsetmeyin» diye sıkı sıkı tembih etmiş. Nihayet gazeteciler kendisini bulup «yardımlarının gazeteye yazalım, belki zengin vatandaşlara örnek olur, onlar da sizin yolunuza dökülürler» demişler. Giiç belâ razı olmuş.
Evvelki gün gazeteci arkadaşlarım bnna hu lıali anlatılar, «49 uncu ilk okula gidiyoruz. Sen de gel!» dedi+cr B, Mehmet Demir in hayır yolundaki macerasını inananından dinlediğim İçin yukanya bir ma^al gibi yazdım. Doyurduğu, giydirdiği 100 don fazla çocuktan ziyade bıı şayanı hayret adamın yüzlünü görmek leln 49 uncu İlk okula gittim.
Böyle h>r adanı hakikaten vardır sevgili okuyucularım. Onu koruduğu çocuklara kendi çille yemek dağıtırken gördük. Gazetecilerin etrafını sarmasından canı sıkıldığı belli İdi Boyuna ■bu |s öyle sanıldığı kadar zor değildir» diyordu Ey zenginler! Senede yalnız beş biıı lira ile yüzden fe/la çotuğu sefaletin ıstıraplarından kurtaran Mehmet Demir’! takVdetmck irin ne hek-livorsunıız? Şevket Ftdo
mareşal Tito kazandı
Reylerin yüzde seksenden fazlası Tito’nun Millî Cephesi lehinde
Bulgaristandaki Amerikan tetkikçisi uçakla Moskova’ya hareket etti
Almanyadan Arabi&tana nasıl gitti?
Amerikada öldürücü
silâh kullanılıyor
Mf
Maden kömürü ihracı serbes
Azamî 60 bin çift kadın çorabı ihraç edilecek
Ankrn 12 — Maden kömürü İhracının meni hakkında 1939 senesinde verilmiş olan karar. Bakanlar Kurulunun bir karnrlle bugünden itibaren kaldırılmıştır,
Ankara 12 (A.A.) — Ticaret Bakanlığından bildirildiğine göre, hariçten vnkt talepler göz önünde tutularak âzami 80,000 çift tabii İpekten mamul kadın çorabının bazı şartlar dahilinde ihracına izin verilmesi muvafık görülmüştür.
Umumî meclisin dünkü toplantısı
Umumi meclis dün ikinci reis vekili B Abdülkndlr Karamürsel'in başkanlığı altında toplanmıştır. Meclise gelmiş teklifler alftkalt encümenlere havale edilmiştir. Bu arada BOyükdere meyva ıslah İstasyonu İsminin (Bahçe kültürleri İstasyonu' İsmine çevrilmesi hakkından teklif de mülkiye encümenin» havale edilmiştir.
Bu teklif gecen sen? yapılan bir konerc karon üzerine Tanm Bakanlığı tarafından beledi ve başkanlığına gelen bir tezkerede bildirilmiştir
Ercnköyflnde Ethem efendinin çıkmazının çıkar voi haline konulması İçin burada bulunan bir eavrl menkul rahibinin müra-aatlne dair mülkiye ve nafla encümenleri mazbatası okunmuştur Erenköy İmar plânı henüz hazırlanmadığından bu müracaatın o zaman şehircilik mütehassısı tarafından tetkik edilmek üzere şimdilik reddi muvafık görülmüştür. Meclis bayramı taklbeden ilk pazartesi gûnfl t anlanmak üzere oturuma, nlhf’-"t, verilmiştir.
İngilterenin dış ticareti
İthalât ve ihracatta bir plân tatbik edilecek
Londra 13 (A.A_> _ Finnncla’
Times'ln siyasi muharriri şunları yazmaktadır: Kabinenin baza sanayilerin maileştlrllmcalnl İttifakla tasvlbetmlş olmasına rağmen harici ticaret hakkında hükümetin durumunda tam. bir ahenk sürmemekledir.
Pek tabii olarak pek çok şey, Va-şington'daki müzakerelerin neticesine bağlı olacaktır Fakat bilindiğine göre, elde edilen neticeler nc olursa olsun. hükümet, ithalât vr İhracatta, nispeten bir dereceye kadar ilerlemiş bir plftncılık tatbik etmeye karar verecektir. Bu plâncılık bu maksat İçin kurulmuş olan İthalât ve İhracat bürolarında tatbik edilecektir.
Muharririn İlâve ettiğine s’he, Va-şlngton'daki görüşmelerin, neticesi ne olursa olsıın hükümetin geniş mikyasta satın alma siyasetine devam edeceği bilinmekledir.
Londra' 13 (R.J — Belgrad radyosunun diin gece verdiği haberleri göre. Mareşal Tito’nun milli cephesi seçimde büyük »fer kaıanmıjtır Belgrad radyosu diyor kİ: Şimdiye kadar alınan haberler seçime, rey vermek hakkına malik olanların yüzde doksandan farlarının iştirak ettiğini sörter mettedir. Verilen reylerin yüzde seksenden fazlan milli cephe Ichtndedlr.
Belgrad'da halkın yüzde doksan biri rey vermiştir. Bunun yüzde seksen biri milli efphe lehinde,, on sekizi aleyhindedir. Hırvatistan'ın başşehri olan Zagreb'de halkın yüzde doksan ikisi rey vermiştir. Bunun yügde seksen sekizi milli cephe ehlnlde. on ikisi aleyhindedir. En «on haberlere göre hiç bir noktada muhalefet yüzde yirmiyi geçmemiştir.
Milli ctpheûln »feri mtaMebatUe dün gece Yugoslavya'nın her tarafında şenlikler yapılmış, meydanlarda ateşler yakılmıştır. Halk sokaklarda şarkı söylemiş ve dansctmlştlr.
Seçimde resmi olmıyarak, müşahit »faille bulunan Ingiliz Parlâmento heyeti ftzaları seçimlerin gayet dürüst bir şeklide yapıldığını Yugoslav haber ajansına bildirmişlerdir.
Tito İngiliz Parlâmento heyeti şerefine bir kabul resmi tcrllbftmtştr. Bunda siyasî askeri simalar, kordiplomatik hazır bulunmuşlar. Tito, dün de saylavları kabul ederek bir saatten fazla görüşmüştür.
Etheridg, Moskova’ya gitti
Londra 33 (R.J — Sofya radyosuna göre Amerika tarafından Bulgaris-
tan ahvalini tetkik etmek üzere Sofya'ya gönderilmiş olan gazeteci Etherldg dün Sofya'dan uçakla Moskova’ya hareket etmiştir.
Arnavutluğun durumu
Londra 13 (R.) — Ingiltere’nin Arnavutluk’ta Enver Hoca'nın başkanlığındaki hükümeti tanımağa karar vermtsl Yunanistan'da büyük teessür uyandırmıştır. Yunan Basın Bakam demiştir kl: «Arnavutluk İtalya ile birlikte Müttefiklere karşı harb İlân etmişti. Binaenaleyh hukukun el'an Müttefiklerle savaş halinde demektir..
Yunan Başbakanı da Arnavutluk’ da ve kuzey Eplr'de yapılması düşünülen seçimlerden bahsederek şu sözleri Söylemiştir: .Yunanistan, kendi hakkı olan bir yerde, yani kuzey Eplr’ de her hangi bir Arnavut hükümetinin seçim hakkına malik olduğunu tanımıyac aktır.»
Londra mnhfllleri Yunanistan’ın endişesine sebep görmemektedir. Çünkü hudutlar bnrtş konferansında çizilecektir. Arnavutluk muvakkat hükümetini tanımak Yunan isteklerinin tetkik edilmesine mân! olnıı-yacaktır.
Macar kabinesi henüz kurulamadı
Londra 13 (R > — Yeni Macar kabinesinin kurulduğu haberi asılsızdır. Budapeşte radyosuna göre Bakanlıkların taksimi hakkında hâlâ görüşmeler ynpılıvor.
Diğer taraftan aynı radyo eski Macar Başbakanı tmredl'nln muhakemesine yarın başlanacağını bildirmiştir.
Londra 13 (A,A.) — Devlet Bakam NoLİ Baker, Roşld Ali’nin Almanya’ dan Suudi Arabistan'a kadar süren seyahati esnasında gördüğü yardım vo ueyalıfttln taşıt irnkfinları hakkında bir tahkikat açıldığını bugün Avam Kamarasında açığa vurmuştur. Bakan, daha etraflı araştırmalar yapılabilmesi İçin, İngiliz hükümetinin elindeki bütün malûmatı Fransız hükümetine bildirdiğini İlâve etmiştir.
Yeni İngiliz uçakları
Londra 33 (A.A.) — Açığa vurulan tamamlayıcı haberlerden anlaşıldığına göre, İngiliz füzell av uçağı Vampir, 20 Mm. ilk dört topu, radyosu, antenleri, askeri mürettebatın mühimmatı ve çok miktarda benzin ile yüklü olarak ortalama bir süratle saatte 885 Km. hızla uçmaktadır. Bu av uçakları deniz hava kuvvetlerinde kullanılmakta ve büyiik süratlerine rağmen, uçak gemilerinden kalkabll-mektedlrler.
Londra 13 (A A.) — Daily Teteg-raph'ın bildirdiğine göre, İngiliz hava kuvvetleri, en son yapılan İngiliz bombardıman uçağı Acro - Llncoln'ln tecrübe uçuşlarından memnun bulunmaktadır. Bu uçak hava kuvvetlerinin en İyi silâhlanmış uçağıdır. Bu uçak hakkındaki sırlar hâlen muhafaza edilmekle beraber, bu uçağın uçan kalelerle mukayese edilebileceği fikri hâkim bulunmaktadır.
Vaşlngton 13 (AA.) — Bahriye Ba» kanlığı, denizaltılara karşı klrpL aciın> daki öldürücü bir silâhın sırrını açığa vurmuştur, Bu silâh İngiliz İcadı olan bir füze İle hareket etmekledir. Vİ şimdiye kadar 300 Alman denlznltısınj batırmıştır. Bu âlet 24 mermiyi aynı zamanda atabilmekte ve bu mermiler denizaltının bulunduğu seviyenin üstünden geçerek bir kavla yapmakta ve dik olarak suya girerek ancak dc-nlzaltıya çarpınca İnfilâk etmektedir, Btinun neticesi olarak infilâk umumiyetle öldürücü olmaktadır.
Bahriye Bakanlığının tebliğinde ilâve edildiğine göre, kirpi, İngiliz uzmanlan tarafından icadedllmlş ve ilk defa olarak 3342 senesinin başında ve Atlantik harbinin en şiddetli devresinde himaye gemileri tarafından Kuzey Atlantlkte kullanılmıştır.
Korvetler ve muhripler, kirpi ba-t aryalar İyi e Alman denizaltıbrını bir ölüm yağmuruna tutmuş ve kaçmağa mecbur etmişlerdir.
İcada alt malûmat acele olarak Amcrlkaya gönderilmiş ve burada seri bir şekilde hemen yapılmasına başlanmıştır. İcadın resmi adı «Denlzal-Mara karşı Mark 10 silâhı* dır. Fakat âletin denizaltılara yağdırdığı iğne yağmurunu gören gemi mürettebatı buna «Klrpb İsmini takmışlardır. Bu silâh tekâmül ettirilmiş ve denlralt»-îara karşı kullanılan bombaların yerin! almıştır.
o Û_ (N "o
O (2 (D >
Irak Kürtleri
Y unanistan’da
FİLİSTİN MESELESİ
M. Bevin bugün bir demeçte bulunacak
Arap birliği, Filistin hakkındaki görüşüne dair bir tebliğ neşretti
M »np1»! kömürü irin beledîvede toplantı
.Şehre alt roangal kömürü meselesini rçöriişm'-k üzere dön belediye reis muavini 8. Rlfat Yenal'in başkanlığında İstanbul revir âmiri ve mahrukat ofisi müdürü bir toplantı yapmışlardır. Toplantıda yakında liân edilecek olan âzami mahrukat satış fiatlertne ve bayilere bu flatten satılmak üzere mahrukat tevziine dair muhtelif görüşmeler olmuş ve İcabe-den kararlar verilmiştir.
Otomobillerde büyük bir yenilik
Paris 13 (A.A.I — Dün akşam bir Fransız İlim grupu tarafındım yayınlanan bir habere göre, otomobil endüstrisinde büyük bir İnkılâp yapacak olan ve atomların parçalanması prcnslplne dayanan sade ve kullanışlı kolay bir âlet keşfedilmiştir. Bu âlet sayesinde en aşağı yüzde yirmi nispetinde bir benzin tasarrufu olacakı gibi, daha büyük sürat de temlıı edilecektir. Otomobiller dc daha sts-siz ve kullanışlı bir hale gelecektir.
İstanbul - Selanik seferleri yakında başhyacak Londra 12 (A.A.) — Tlme:'ln Atina muhabiri Selânig - Dcdeağaç arasın-' dakl demiryolunun ünrra'nın gönderdiği malzeme ile tamamen tamir edilmiş olduğunu vr Selfttılk - İstanbul seferlerinin de yakında bnşliya-eağını bildirmiştir.
Tek hat üzerinde 2000 muhabere yapılabilecek mi?
Kemal Özalpay adında genç bir vatandaş telgrafçılıkta «es frekanslarını ayıran bir âlet Icadcttlğlnl iddin etmektedir. Bu vatandanım gazetemize gelip verdiği izahata göre lea-dttliğl illet telgrafçılıkta tatbik trlil-dlfil t: kdlrde tek hat üzerinden aynı Zamanda 2000 den fazla muhabere yapma’: mümkün olacaktır. Bugün tatbik edilen İngiliz sistemine göre bir hatla ancek 23 muhabere yapılabilmektedir. Aletin telsiz telgrafa tatbiki de avnı neticeyi vermektedir.
Kemal özalpay İstanbul teknik 8nlv-eritenine müracaat ederek profesörler huzurunda tcrröhr yanmavn ha-ır olduğunu bildirmiştir. Müsait cevap geldiği incelirde filetin Jccrüb^ terine glrişettfctlr. *
İzmit'te tifo azalıyor
İzmit 12 — İzmit'te alınan tedbirler üzerine tifo vakaları azalmakladır. 8on 2 gün zarfında yalnız 2 vaka görülmüştür.
Adana treni Tuzla yakınında yoldan çıktı İzmit 12 — Bugün Hay dar paşadan | İzmit® 14.13 de gelmesi beklenen Adana yolcu treni, Pendlkle Tuzla arasındaki virajda yoldntı çıkmış, 5 sual 18 dakika teehhürle yoluna devam I . etmiştir.
Göçmen misafirhanesinde D. D. T. kullanılacak
Sirkeci !,buyanı) civarında memleketimize r.c’en gö'-ıu-nleıln misafir edildikleri yerde de DD.T kullanılmasına karar verilmiştir. Her türlü haşcratı yokettiğl gibi uyuz hnrtalığı-■ nu (11 1'4 cüd'/d er.lrçilmiş hu’ıtııan [ • 1 • ' "■ !” B-"’’ V tfŞ-'
r rhıe lızvıalu miktarla {, n-| derilmiş',1r.
Londra 13 İR.) — Press Assoclallon ajansının bildirdiğine güre, bugün öyleden sonra Avam kamarasında B. Bevin Filisin meselesi hakkında çoktandır beklenen demecini verecektir.
: Jlstlndc İngiliz Yüksek komiseri muavini bir emir çıkararak 12 Arap şefiyle Yahudi ajansına mensup 12 delegenin Hükümet dairesine gelmelerini istemiştir, İngiliz parlâmentosunda bugün yapılacak olan demeç hakkında kendilerine bir tebliğde bulunulacağı sanılmaktadır.
Arc.p Birliğinin görüşmesi
Londra 13 IR.) — Arap Birliği reisi tarafından dün akşam yayılmış olan bir demeçte, Filistin meselesi hakkında Arap noktaî nazarı bildirilmiştir.
Birlik, Araplarla müzakere yapılmadan ve Arapların reyleri alınanından Filistin meselesi hakkında hiçbir karar alınmaması lüzumunu bildirmektedir.
Hint müslümanlarınnn isteği
Paris 13 (R.) — Hlndlstandan alınan bir habere göre, Hint miislüman-lorı lideri Mehmed Ali Clnnoh. İngiliz hükümetine ve İngiliz Başkumandanlığına müracaatta bulunmuş ve Ca-va'da Endonezyenlere karşı açılan savaşta Hintli kıtaların kullanılma-mamaşmı ve bunların derhal Hlndls-tana geri çağırılmMim istemiştir.
Cinnah, mesajında, 100,000,000 Hintlinin Cave.’da bulunan ve sayıları 40 milyonu bulan kardeşlerine karşı yapılan mücadeleyi pek biiyük bir şiddetle takbih etmiştir. Cinnah, Erıdo-nezyenlerln mücadelesine «hürriyet miicacleteri» adını vermiştir.
YaWdifer aralar iti da bir birlik kurmağa çalışıyorlar
FBI-tin 13 (A.A V — Yahufflter. kendi aralarında bir siyasi birliğe varmak İçin çalışmakladırlar, Sağcı unsurlardan müteşekkil Burjuva Dirliği, tok bir cephe kurarak genel bir ElyonH slyftretl üzerinde müeadc'c-ye d'vam etmek hakkındaki tel' Ifi lııectomeh fcrrr y-.hu'll-r tarafından lr-u'm I: emisyon a İştirak: davet edilmişlerdir.
■Gayretler İhtilafsız olmamaktadır.ı İşçi lideri Davld Remçz'ln İstifa etmeğe kalkıştığı sanılmaktadır. Muhtelif grupların tek bir cephede temsil nispetleri de anlaşmazlığın mevzularından birini teşkil etmektedir Suriyede tevkif edilenler
Şam 12 (A-A.) — Türkl’yeden çıkmış olup Filistin'e geçmek için teşebbüs etmik üzere Suriye’ye girmiş bulunan bir kısım Yahudi Şam'da tevkif edilmiştir. Bunların hangi vasıta ve yollarla Suriye'ye girmiş olduklarını tcsblt etmek üzere tahkikata girişilmiştir.
Amerikada 300 hahamın bir seyahati
Nevyork 13 (A.A.I — Diin 300 haham, Filistin muhaceretine konulan engelleri protesto çimek ve 300000 Yahudlnln derhal Avrupa'dan Filistin'e dönmelerini ve Ingiliz beyaz kitabının gfri alınmasını İstemek için Nevyork'tan Vaşlngton’a gitmişlerdir.
Bir dektor hava narası almak sucıle rr',hkenıeye verildi
Ankara 13 (Telefonla) — Şeh-r’.m.zde doktor Nezih! adında bir şahıs Anafartalar caddesindeki ?8 numaralı evini kiraya verirken 1000 lira hava parası olmak sa-nıkh'nvle Millî korunma mahkemesine ver!lm'$t!r. Duruşmaya yakında başlanacaktır.
2000 kişi silâhlariyîe İrana sığındı
Tahran 13 (A.A.) — Irak kuvvetleri tarafından takibedllen Iraklı Kilrt şefi Molla Mustafa'nın 2000 i mütecaviz silâhlı taraftarı. İran Kürdlstanı-na sığınmıştır. Her türlü yaşama imkânlarından mahrum 'bulunan bu Kürtlcr, orada yerleşmeğe çalışmaktadırlar.
Meşhur İran gazetesi F.tlâat. diplomasi yollyle şiddetli tedbirler alınması ve bu kabilelerin silâhları alınarak tekrar frak'a gönderilmeleri İçin hükûrpetl İkaz etmektedir.
İrak Kürtlerinin İrana İlticası İlk defa vaki olmamaktadır. Birçok defalar İran hükümeti, bu meseleyi halletmeği Irak hükümetine teklif etmişti.
Bozguncu hareketlerin sahneye çıktığı bu sırada, halk oyu bu Kürt meselelerinin ortaMı daha fazla bu-Iftndı-masından çekinmektedir.
- Me*h«!t?ı yolunda eırnivet'i'dik
Tahran 13 fA.A.l — Resmen blldi-rlldlğlııc göre. Tahran'dan Mcşhed'e gldrn bütün yollarda emniyctslz’ik hüküm sürmektedir. Kamyonlar ve arabalı? r haydutların taarruzuna uğramaktadırlar.
Evvelâ be’e^iye "O
seçimleri yapılacak -2
CO (D
Atina 13 (A.A.I - Hükümet, halk »-efkârını yoklamak için parlâmento O seçimlerinden evvel Belediye seçimlerinin yapılmasını derp’s etmektdlr.
Atina 33 (A.A.) — FTance Presse ajansının bildirdiğine göre. İnciliz Dısbakanlığı müsteşarı Mac Nell’e Atlnaya seyahatinde, "ok mühim bir şahsiyet olan Noel Backer refakat ede çektir. Anlaşıldığına göre. Mac Nellln Yunanlstandakl siyasî durumla IM1I olan vazifesi tahmin edildiğinden daha mühim olacaktır.
Müfrit solcu mahfillerde hükümetin dr'nımu bahis mevzuu olacağı zan nedilm ektedir.
Diğer taraftan bildirildiğine göre, bu hafta gelmesi beklenen ecnebi müşahit heyetlerinin çatışmalarına, Amerika Birleşik devletleri eski Dışişleri Bakanlığı müsteşarı ve Amerikan heyeti başkanı Grew başkanlık edecektir.
Japon .MicJ«»K.rmi!i
muH?kemesi
Tokyo 13 (A.A.I — Aralık ayında başhyacak olan harb suçlularının muhakemelerinde bıı suçlutarın müdafaası İçin Japonlar 100 e yakın avukat tâyin etmişlerdir. Bu avukatlar Dışişleri ve Harbiye Bakanlıklarının isteği üzerine, İki Japon barosu üyeleri arasından seçilmişlerdir.
Arn avutl i’ktan çıkarılacak ltalyanlar Roma 13 (A.A.) — Tiran’dan bildirildiğine göre, Arnavutluk hükümeti bütün İtalyan, din adamlarının ve kadınlarının İS kasıma kadar hudut harici edilmelerini emretmiştir.
15 büyük R»jis şehrî yeniden inşa edilecek
Moskova 13 (A.A.) — Sovyet hükümeti, önümüzdeki 18 ay zarfında 35 büyük Rus şehrinin yeniden inşası leln 704 mllvnr rııble tahsis etml’tlr. Harabeler arfl«M>'0 h*’®-» binlerce kJ-şl yasamaktadır
Bir însriliz korveti tornile çarptı
Singapur 13 (A.A.) - Yeni inşa edilmiş olan 14 bin tonluk Rlvercrest İngiliz vapuru SlngaDur boğazında bir mayna çarpmıştır Rlvercrest, Kalkûladan Singapur'a asker taşı makta İdi.
Bir Hintli asker ölmüş 1+ Hintli ve 7 İngiliz askeri yaralanmıştır.
BOF?SÂ|
12.il/I945 tiatlcrl
Bir memur ? 5 sene F.ğır h?,r«se mahkûm oldu
Ankara 13 (Telefonla) — Belediye su işlerinde çalışan Ferit Erol adındaki deno memurunun üç otomobil lâstiğini ve 22G kilo kalayı zimmetine geçirmek su-çjylc yapılan duruşması neticelenmiş ve üc sene altı ay ağır hepse bu krdar müddet m?nuı-riycîton m-'hrumiyetine matı-
945 sulh mükâfatı
M. Hull'a verildi
Oslo 13 (A^.) — 1945 Nobel sulh mükâfatı eski Amerikan Dışişleri Bakanı M. Hull'a ve 1944 mükâfatı dâ Beynelmilel Kuolhaça verilmiştir.
İtalyan Başbakanının bir nutku
Roma 13 (A.A.) — Memleketin Kuzeyinde kısa bir seyahat yapan İtalyan Başbakanı Parrl, Yugoslavların Venezla dulla bölgesinde tatbik ettikleri tazyik usullerini şiddetle ten-kldetm İştir.
Ankara cinayeti muhakemesi
Ankara 13 (Telefonla} — Dr. Naci Arz&n'in kaatlli Reşit Mercan'la buna tabunca temin etmekten sanık Haşmet. Orbuy’ın duruşmalarına bugün öğleden sonra ağır ceza mahkemesinde devam edilecektir. Bu oturumda sanıkların avukatlurı müdafaalarını yapacaklardır Müdafaalar biter ve vakit de müsaade ederse karana geç vakit bildirilmesi muhtemeldir.
LODUru ÜzerLne I sterlin 5-20
Nevyorit üzerine ı(l(i dolnı 132.—
Cenevre tını Isviçre F» 3ü.—
Madrid üzerine IDü pezeta 12.84
StoRhoim üzerine lllü Kııron 31 1325
ESIIAM VE TAHV" **•
1933 Ergani 24.50
1938 ikramiyen 22.20
Mili! Müdafaa 21.10
Demiryolu ikramlyell 99.50
% 5 faizli ıttumiyeier:
% 1 faizli Tahviller:
Sivas - Erzurum i 20.70
Sivas - Erzurum 2-7 20.80
1941 Demiryolu I 20.80
1941 Demiryolu n 20.00
1941 Demiryolu IÜ 10-85
AUlll Mildafna I 30-4®
Millî Müdafaa O ' 11
Millî Müdnfua İTİ 20-2®
Anadolu Demiryolu (Jrupu:
Tahviller 1-2 6360
Hisse senetleri % W 50.—
Mümessil senet *5-âü
Hisse senetleri:
Merkez Bankası 141.50
T, İş Bankası M.HO
T. Tlcurcl Bankası 4-20
Aslan çimento 00
BDRSA DIŞINDA ALTIN FİATLERİ
RCşadlVe ” 85111
(Julden 335,3
İngıin ('!-30
(Külçe tBu gıuuu» 8.30
İS Kasım 1945
Yeşil sahalar açılıyor, fjıavi sahiller kapanıyor!
İstanbulda yeşil sahalar açıl-ftıası İçin epey emek ve para sar-nsdildi. Modem bir şehrin vasıf-farından biri, de havası, ziyası, Âıanzarası vc yeşil c-lnıasıdır. Bu ievrln idarecileri, eskinin kusurlarını tamir için uğraştılar, daha da uğraşıyorlar. Ben kendi hesabıma, gerek hususî muhaverelerimde, gerek gazetedeki yazılarımda vali LÛtfl Kırdar’ı kıymetli bir îmarcı bulduğumu defalarla tekrarlamış imdir. Şayet belediyenin iaşe işlerini de tankım edecek bir muavinliği olsaydı, İstanbulluların bir çoğunda, »piyasa intizamsızlığına kızıp hiddetini imar faaliyetinden çıkarmak» tarzında bir his ve dti-f tine e galatı hâsıl olmazdı.
Bu harb senelerinde, her şeye rağmen İstanbulda şu görünmez köşede, bu göze çarpmaz bucakta, orada, şurada, burada, bazen de görünen köy kılavuz istemez kabilinden kör kör parmağım, gö-Büne OTta yerde elde edilen basanlar pek âlâdır. Bundan dolayı müteşekkiriz. Bir şehrin temel taşlan da, iskân bölgeleri ortasındaki yeşil sahalardır. Bunlar, büyük âbideler kadar önemlidir; İstanbulun âbideden yana darlığı yoktu. Fakat iskân bölgelerinde hava almamıyordu. ışık görülemiyordu. Böyle bir Allah vergisi anfiteâtr şehri böyle bir mantıksızlıktan. sihhatsizlik ve estet-ik-Bizlikten kurtarmağa doğru ciddi adımlar attığı irin bu devrin belediyeciliğine İstanbul tarihi hususî bir mevki ayıracaktır.
Hülâsa: Yeşil sahaların açılması iyi.
Fakat, mavi sahillerin kapatılması fena....
Lâubalilikler adım adım oluyor: Rumelihisanna tâ mazgalların arkasına kadar ahşap evler ân'uçmuştur. İnsan bakıyor da: «Bu nasıl olabilmiş?,» diye soruyor Tasavvur ediyorum ki, bir gün bir kale bekçisine müsaade ed:lmiş, ertesi yıl mahallenin nur yüzlü imamına göz yumulmuş, bir müddet sonra dişli bir zata ses çıkanlmûmıştır, Bugünkü Rumelihisarı mazide öylece bu hale sökülmüştür.
Simdi de aynı ihmal ve teseyyüple İstanbulun Marmara kıyılan kapatılıyor.
Daha geçen seneye kadar Yoğurtçu deresinden Kalamışa kadar deniz kıyısından yürümek kabildi. Geçen gün buradan geçmek istedim. Üç dört yerinden kapatılmış. Eskiden hava lodosken bile, burada yürünürdü. Kalamış sahilleri ise. İstanbulun en halka mahsus umunu yerlerinden biriydi. Bir mülk sahihi. İkincisini, iiçüncüsünü, deniz kıyısında güzergâh yapmaksızın. — buna ihtimal mevcut kanunlar ve nizamlarımızla da mecbur olmaksızın — sahil geçidini kansmıştır. Onun bu. hakkı o-lab-lir. Fakat yeni belediyecilik telâkkilerile bu işi mütalâa ed;-n:-z Bu yapılan şey faciadır,
Eskiden iki yazımda. Çifteha-vu-’ann Fenerbahçeye yakın kısırımdan tâ Caddehost-ana kadar bütün Marmara sahilinin kilometrelerce nasıl kapat'ldığını bc-urtmiştim Hususî muhaverelerimiz arasında mütehassıs B. Prost a bunu sö’ledim. --Pek ihtimal veremedi». Fakat gerek o, gerek bî-.lıa bir ilgili orada şöyle bir dolaşırsa, değil sahili takibeden bîr vol hâttâ sahile inip bir san-dpla binmeğe mahsus bir tek patika bil* bırakılmadığını görecek tir. Binalar, bahçeler. öyle egoistçe, öyle fenslzce biribiri-pe sokulmuştur.
Diğer taraftan, milyonlar harcanacak; İstanbulun Avrupa M irmarasındaki sahiller istimlâk edilin yol açılacak. Bu milyonlun harcamağı, yeşil sahalar İçin ikamet darlığında istimlâkler yapmağı göze alan bu devirde. söylediğim gibi İstanbulun Asva Marmarasındaki sahiller böyle feci, İçinden çıkılmaz hlr şekilde umuma tıkanmıştır. Daha da tıkanıyor.
İlerûde sahil caddesi açılır."
Fakat hali hazin maziden kötüdür. tlerunîn ne olacağını kimse katiyetle bilemez
(V4 - N(ri
Teşekkür
Sevgili annemiz ReJ^.TlFln ölümü jniinasebetlle kederinizi paylaşanlara ▼e cenaze nuşcasünlnde bulunanlara. -Vn ayn teşekkür etmeğe bugünkü galimiz müsait olmadığından. Akşam .Vas1*asile derin jükranlarjmızı sunarı?
G coklaru Enle TU- _l(llTnfXcr T|), frfel Ğzyer, damadı: Raııılz özyer. I
A B 5 A M
AKŞAMDANAKŞAMA
Sahltp 3
L ŞEHİR HABERLERİ J I Bir çırp.da || Bir tramvay kazası
Sadeyağ durumu
Kuraklığın devamı imalâtı sekteye uğratıyor
Bu yu memleketimizde görülen kuraklık sadeyağ üzerinde tesirler yapmağa başlamıştır.
Havaların, kurak gitmesi ot yetişmesine engel olmuş ve hayvanlar randımanlı süt verememişlerdir. Bu yüzden yağ tstlhsalâtı hissedilir derecede azalmaktadır. Aynı zamanda müstahsil köylüler ot sıkıntısı çektikleri İçin ellerindeki hayvanlan besll-yemeylp satmaktadırlar. Bu kış ortalarına doğru eğer Ticaret Bakanlığı kat! bir tedbir almazsa yağ flütlerinin yükseleceğinden korkulmaktadır.
Flütlerin yükselmesin! Önlemek İçin yapılmasa, mümkün olan işlerin başında ot mahsulü bol cilan yerlerden diğer yeçlere ot göndermek vardır. Bundan başka tur vs margarin yağı istihsallerini arttırmak ve zeytinyağı vaziyetini düzeltmek de sadeyağ üzerindeki yükü hafifletecektir.
İstihsal bölgelerindeki bazı mahalli ticaret odaları yağ durumunun ıslahı İçin Ticaret Bakanlığın* müracaat etmişlerdir- Bakanlığın bugünlerde mezkûr bölgelere birer müfettiş göndererek vasiyet! yerinde tetkik ettirmesi beklenmektedir.
Pamuklu mensucat
Arjantin ve Brezilya gayet ucuz pamuklular teklif ediyorlar
Arjantin ve Brezilya memleketimize pamuklu mensucat vermek için tekliflerde bulunmaktadırlar. Verilmek istenilen pamuklu mensucatın flatleri muhteliftir.
Bu arada basma nevinden bir cins pamuklu teklif edilmiştir kİ bu pamukluların flatl bizim paramızla 24 - 25 kuruştur.
Bundan başka diğer pamuklularda da bugünkü flütlerimize nazaran en aşağı yüzde 500 düşük olarak teklif edilmektedir.
Pamukyağı tevziatı devam ediyor
G kuponlyle halk nüfus başına İki ayda bir litre rafine pamuk yağı tevziatına devam olunuyor. Geçen İki aya alt C kuponlarlle yapılan tevziat cumartesi günü akşam üstü sona ermiştir. Bayiler bu kuponları belediye merkez bürosuna teslim etmeğe başlamışlardır.
Halka bu İki aylık devre İçin pamuk yağı verilmesi, yeni mahsulün tamamen idrak edilmemesinden İleri gel-mişVr. Önümüzdeki tevziatta yine zeytinyağı dağıtılacaktır. İlgililer, bu senckı rekoltenin geçen yıllara nispetle bir hayli fazla olduğunu, tevziat !y' organize edilir ve yağların kara borsaya geçmesi ve bilhassa Surlyeye kaçırılması tamamen önlenebilirse mer’'ekct ihtiyacına bol bol yeteceği nl söylemektedirler. Bundan başka halka önümüzdeki devre yapılacak zeytinyağı tevziatında İstihkakın da en az nüfus basma iki ayda iki litreye Cikanlpcağı tabii görülüyor.
Belediyenin kamyon ve otomobil ihtiyacı soruldu
Ticaret Bakanlığı, şehrin umumî hizmet mûessesclerinde kullanılmakta olan kamyon ve otomobillerin, hakiki ihtiyacı karşılamak üzere sayılarının kaça çıkarılması icabettiğinl vilâyetten sormuştur. Vilâyet de Bakanlığın tezkeresini belediyeye bildirerek muhtelit servislere yeniden ilâve edilecek kamyon ve otomobil sayısını sormuştur. Belediye, satın alacağı muhtelif motorlu vasıtalara ait tahsisatı 1946 bütçesine koyduğu, butça de henüz kati şeklini almadığı için Bakanlığın sorusuna ancak bütçe Umumi meclis tarafından kabul edildikten sonra cevap verilecektir.
Harb ekonomisi bürosu tasfiye edildi
Ticaret Bakanlığındaki harb ekonomisi bürosunun tasfiyesi tamamlanmıştır. Büronun İşlerinin bir kısmı dış. bir kısmı İç ticaret dairelerine devredilmiş ve aktüel meseleler de teşkilâtlandırma umum müdürlüğü teşkilâtına alınmıştır.
Fransızlar bizden tütün almak istiyorlar Tütün mubayaası etrafında görüşmelerde bulunmak üzere bir Fransıı Ucaret heyet! bu ayın sonunda memleketimize gelecektir.
Gelecek ticaret heyet! tamamiyl* hususi mahiyettedir. Heyet buradan aralık ayında açılacak tütün piyasalarına. gidecektir.
HAVA6AZINDAN ŞİKAYETLER
Tramvay, Elektrik ve Tünel idaresi bugünkü durumu anlatıyor ve “Zaman ve imkân nispetinde iyi gaz teminine çalışılacaktır,, diyor
Son zamanlarda Yedlkule vo Kadıköy havagazı İdarelerinden yapılan şikâyetler üzerine bu idarelerin bağlı bulunduğu elektrik, tramvay, tünel İdareleri umum müdürü B. Hulkl Erem'den bir mektup aldık. Havagazı durumunu aydınlatan bu mektubu aynen neşrediyoruz:
İstanbul ve Kadıköy havagazların-dan halkın şikâyetçi olduğuna dair basınımızda çıkan yazılar dolayıslle bize devredilmiş olan bu gaz şebekelerinin durumu hakkında İzahat vermeyi faydalı bulduk:
Gerek gazhaneleri gerek şebekesi hurda denilebilecek bir hale gelmiş olan ve senede en az 300.000 lira zararla İşleyen Havagazı idaresini, eski şirket, sırf bu sebeplerden dolayı hemen hemen elde mevcut malzeme bedeline tekabül edecek asgari bir para mukabilinde İstanbul belediyesine satmış ve İşletme bu durumda idaremize intikal etmiştir.
Senede 300.000 lira zararla işliyen bu miiessesenln halkın İhtiyaçlarını karşılıyacak bLr hale getirilmesi için takriben 2.000.000 liraya lüzum vardır. Hem senelik açıkları kapatmak hem de bu mühim tamir ve ıslah masrafını muayyen bir müddet İçinde faizleri İle birlikte ödemek İçin bugünkü havagazı tarifesi yetmediği gibi bu tarifeyi fazla arttırmağa da İmkân yoktur.
Buna rağmen bu ağır yükü üstüne alan İdaremiz bir yandan tâli denilebilecek tedbirleri İlgili yüksek makamların tasvibine arzederken bir yandan da sayın halkımızın lehine ve diğer işletmelerin zararına olarak her türlü fedakârlığı gözüne almış ve satın alma bedelini defaten ödedikten başka şimdilik (Yedlkule) gazhanesi için 438.600 lira kıymetinde havagazı fırınları ısmarlamıştır.
Nakliye, gümrük, montaj ve saire gibi masrafları ile beraber bu fırınlar İdareye 900.000 liraya mal olacaktır. Şebekeler ve (Kurbağalidere) gazhanesinin ıslahı İçin de hazırlanan plânlara uygun olarak tedricen ve İmkân nispetinde malzeme ısmarlanacak tır.
şuı meseleyi önemle göz önünde tutmak lâzımdır kİ bu gibi Işletmele-
Seyyah otelleri
Darülâcezenin
ellinci yılı
istanbulda inşası düşünülen oteller bütün konforu haiz olacaklar
Harbin fiilen bitmesi üzerine dünyada yeniden turizm hareketlerinin başlıyacağı, bu arada İstanbulun da, şimdiye kadar görülmemiş bir ölçüde, turizm hareketlerine salına olacağı muhakkak görülüyor. Avrupanın hemen hemen baştan başa horabolması İstanbula rağbeti arttıracak başlıca sebepler olarak gösterilmektedir. Ancak İstanbulun ilerideki bu gelişmesini şimdiden karşılıyacak tedbirler alm:.k kabelnıektedir. Bu mevzu ile Turine Kulüp ve Belediye yakından alâkadar olmaktadır. Bu bakımdan, her şeyden evvel modem otellere İhtiyaç vardır. Halbuki İstanbulda Amerika, İngiltere ve hattâ ikinci derecedeki İlerlemiş yerlerden gelecek seyyahların oturabilecekleri elverişli oteller yoktur.
Belediye — evvelce de yazdığımız gibi — FÎoryada bir otel yaptırmak istiyordu. İlk plânda başarılmak istenen bu yazlık otel için önümüzdeki İlkbaharda bazı esaslı tedbirler alınması düşünülmektedir. Bundan başka — İmar plânına göre yapılmasL lâzım gelen — Taksimde şimdiki İstanbul kulübü yerinde denize bakan büyük bir otel daha yapıldığı takdirde İstanbulun otel ihtiyacının kısmen telâfi edileceği mütalâa ediliyor.
Bu mevzu İle yakından İlgili olan VaU LÛtfl Kırdar, otellerin inşası işini mlUl bankalarla yapılacak bir anlaşma İle başarmak niyetindedir. Bu hususta bilhassa Emlâk bankasının çalışma birliğinden fazlaca faydalanmak kabil olacaktır.
İnşa edilecek otellerin bilhassa bütün konforları ihtiva etmelerine vo son sistem olmalarına ehemmiyet verildiği gibi, İdare ve servislerinin de Avrupanın en büyük otellerinden farksız olması İstenmektedir. Bunun için Avrupadan, bilhassa İsviçreden bir otelcilik mütehassısı getirilecektir. Bu zat, tıpkı şehircilik mütehassısı gibi yapılacak otellerin İdaresini ve servislerini tanzim edeceği gibi, İstanbul otelciliğine verilecek istikameti de tâyin edecektir.
* Birkaç gündür şehrimizde bulunan Konyanın İvrls köy enstitüsü öğrencilerinden müteşekkil grup ts-tanbula ait gerileri bitirdiklerinden bu akşam Konyaya. harekat edeceklerdir.
rln tesis, tevsi ve ıslahı için lüzumlu malzeme ufak bedellerle şehir piyasasından tedarik edilip hemen yerlerine konulamaz. Bunların mühim masraflarla dışarıdan getirilmesi ve bunun İçin de bir yanda bu paranın dışarı çıkması, diğer yandan malzemenin yapılıp dışarı memleketlerden çıkarılması İçin içeriden ve dışarıdan müsaade almak lâzımdır. Bu müsaadelerin alınması ve malzemenin hazırlanıp gelmesi ise oldukça uzun zamanlara muhtaçtır.
Bu tafsilât ne İçin İdaremizin, ha-vtıgazt İşletmesini üzerine alır almaz derhal ıslah edlvermediğlnl İzaha yeter zannederiz.
Havagazı İşletmesinin bugünkü durumuna gelince: bugünkü gazhaneler ve şebekeler şirket zamanındaki mühendislerin nezaretlerinde aynı memurlar ve İşçiler tarafından aynı tesislerle, aynı malzeme İle aynı usul ve esaslar dahilinde işlemektedirler. Bunun için bugünkü havagazı durumunun şirket zamanındaklnden daha fena olmasına maddeten imkân yoktur. Fakat nispeten daha İyi işlediğini İddia İçin, yeter sebepler vardır.
Ayrıca havagazı taksitlerinin elektrik taksitleri İle aynı ay İçinde tahsil edilmemesi suretiyle sayın halkımıza bir kolaylık göstermek gibi imkân dahilindeki İdari tedbirler alınmış ve dahilî tesisat İle âletlerin muayene, tamir ve ayarında halkın çektiği sıkıntı görülerek dalma müşterilerimizin emrine hazır tamir ekiplerinin kurulması için de hazırlıklara başlanmıştır.
Hulâsa: Şirket elinde kaldığı takdirde tamamen durmağa mahkûm olan havagazı İşletmesini üzerine alan İstanbul belediyesi ve umum müdürlüğümüzün İlk hizmet! sayın halkımızı büsbütün gazsız bırakmamak olmuştur. Ayrıca, kısa bir zaman İçinde İlk esaslı tedbirler alınmıştır.
Bundan böyle zaman ve İmkânın müsaadesi nispetinde bu tedbirler genişletilecek ve sayın halkımıza modern tesisat İle İyi gaz teminine çalışılacaktır.
TJmum Müdiir
M. Erem
Kutlama merasimi 28 kasımda yapılacak
Darülâcezenin 50 ncl yıldönümünün kutlanmasına dair hazırlıklar yapılmaktadır. Bundan yarım asır evvel merhum Halil Rlfat paşa tarafından kurulan müessese, aralık ayının soğuk bir günü merasimle açılmıştı. Darülacezenin şehirden uzak olması ve havalar kışladığı zaman gidip gelmekten güçlüğün göz önüne alınması iızcrine, 50 nel yılın tam gününde kutlanması doğru görülmediğinden, bu ayın 2ft inde kutlanma merasimi yapılacak, ayın 30 unda da eşya piyangosu çekilecektir. Piyangoya birçok kıymetli kadın eşyası konulmuştur. Beş lira mukabilinde satılan biletlerle mümkün olduğu kadar her bilete küçük bir eşya çıkması düşünülüyor. Merasim münasebetlle müessese-nln tarihçesine ve bilhassa bugünkü vaziyetine dair bir de broşür bastırılmaktadır. ______________
Kurban bayramı
İstanbul müftülüğünden:
14 kasım 945 tarihine müsadif çarşamba günü zilhiccenin dokuzu olduğundan arefe, perşembe günil de mübarek Kurban Bayramı olduğu İlân olunur.
Bayram namazı:
Baat Dakika
7 36
kurbanların
Vasatl saatle:
Bayramda kesilecek deriterl Ue barsaklarının başka bir tarata sarfedllmeyip yurdumuzun dalma yükselmesine çalışan ve elde ettiği teberruatı Kızılay ve Çocuk Esirgeme kurumlan ile paylaşmakta olan Türk Hava kurumu emrin» vo-rllmesl, muhterem ahalimizden reca olunur. ____________________
Beykoz ilçesinde açılacak köy okulları Dün vali ve belediye reisi Dr. LÛtfl Kırdar yanında vali muavini B. Ali Rlza, Milli Eğitim müdürü, gazeteciler ve mimarlar olduğu halde Beykos köylerine gitmiştir. Vali to beraberindeki zatlar ilçeye bağlı Ömerli. 81-rapınar, Deresek! ve Çiğli köylerinde tamamlanan okulları törenle açmışlardır. Bu münasebetle köylerde nutuklar söylenmiş v» muhtelif eğlen-oeler tertlbedllmlştlr.
Bundan başka Tophaned* açılma hazırlıkları biten ikinci erkek sanat enstitüsü de dün sabahtan itibaren öğretim» bMlsnuşt*.
Fındık ihracı
Ticaret Bakanlığı, ihracatın arttırılmasına çalışıyor
Memleketimiz İhracatının başlıca maddelerinden biri olan fındığın daha bol olarak İhracı için Ticaret Bakanlığı taralından çalışılmaktadır.
Halen elde geçen sene mahsulünden bir miktar, hattâ evvelki sene mahsulünden de az bir miktar fındık bulunmaktadır. Bu fındıklardan bir kısmı ticaret ofisinin emrine yağ çıkarılması için verilmiştir.
Bu sene 3-4 bin ton fındık yağı İstihsal edilebileceği söylenmektedir. Diğer taraftan fındıklarımız İçin baş müşteri olan İsviçre ve Fillstlnden başka yeni yeni fındık talepleri yapılmağa başlanmıştır.
Bu sene Fransaya, cenubi Ameri-kaya, İsveçe ve İtalyaya muhtelif miktarlarda fındık gönderileceği ümldedllmektedir.
Defterdar Ankaraya gitti
Defterdar B. Giyaseddin Akdeniz, bazı işler hakkında ilgili makamlarla1 temaslarda bulunmak üzere Ankaraya gitmiştir. Defterdarın birkaç gün içinde döneceği umuluyor.
Kredi ve tarım kooperatifleri
Ziraat bankası kooperatiflere krediyi artırdı
İzoılr — Ziraat kooperatiflerini ı teklemek rlne Banka, yapmakta mini her m ektedir.
Öğrendiğimize göre. Ziraat bankası, bu sene de yeter derecede ikrazlarda bulunmaktadır. Kredi koopepratlfle-rlne 1937 senesinde yapılan lkrazat 34,965,00 lira iken, bu miktar 1944 ele 88.952.000 liraya çıkarılmış ve 1945 de ise 100 milyon küsur liraya İblâğ edilmiştir.
Kredi kooperatifleri. 4634 köyü İçine alan bir sahada olmak üzere 535 şe çıkarılmış ve müesseselerîn ortakları da 177600 il bulmuştur.
Tarım satış kooperatiflerine gelince. bu teşekküller de 1944 İş yılında 97 ye çıkmış, birlikler artmamış olmakla beraber ortak sayısı 93663 ü bulmuştur.
Ziraat bankasının. Tarım satış kooperatifleri birliklerine açtığı kredi de yıldan yıla artmaktadır. Bu teşekküllere 1938 İş yalında açılan kredi 2,305,000 Hra olduğu halde 1944 -1945 de 33,260,000 liraya çıkarılmıştır.
Memleketimizin istihsal kudretin! arttırmak maksadlyle Ziraat Bankasının müstahsile yaptığı bu yardımlar sayesinde elde edilen neticeler, memnunluk verecek derecededir. Köylü, kredi kooperatiflerine ortak olmakla her bakımdan kârlı olduğunu anlamış ve bu teşekküllere bağlanmıştır. Birkaç sene İçinde kredi kooperatiflerinin daha da artacağı Ümidi kuvvetlidir.
; Bankası, arttırmak hususundaki hız verml kredi olduğu yıl biraz daha genişlet-
kredi ve des-gayretle-bulunmaktadır. kooperatiflerine ikrazların hac-
Satışa çıkarılan ithal malları
Sirkeci Mimar Kemalettln caddesinde Mamas Aş'a Yunan değirmen taşı, tst. Kefeli handa Leon Hlsarlıya kol ve cep saati, saat makinesi, Gal. Tünel caddesi 50 de Vahan Bardiz-ban’a elektrot, İstiklâl caddesi 302 de Vahram Gesar’a kösele makine kayışı. Hususi Şellak Ankara Atatürk bulvarında D. Akgönüle hassas el aletleri. Gal. Ömer Ablt handa AFA Ltd. e illet bıçağı, Gal. Samur sokak 3 de Eradal İLmLted ştl. ne muşamba boru. Beyoğlu Tünelbaşı Ensiz sokakta Arif Aydına lâstik eldiven. Sirkeci Demir-kapıda Şark İspençiyariye gaz idrofil. Balsam Peru, Gal. Nordlşten handa Nuh Naci Yazgana Vernik boyası kopal. Taksim talimhane palasta Al-bert Guaklle Hidrolik fren yağı. Gal. Fermeneciler Kember handa D. Dl-mltrlyevlç’e çinko üstübeçl. Kazhçeş-me Beleşçi sokakta E. J. Tapanldlsa Pankreol, Y. Kule K. Çeşmede H.H. Sahafa Altıparmak'a pankreol. Tahta-kale caddesi 31 de İsrael ve Sami Saltl’ye Bakam macunu, Çemberli-taşta İbrahim Abdi Baruta tıbbi ecza. İst. K. Ticaret handa Türkiye eczacılar deposuna Efedrin, Strychnlne şûlphate, Bahçekepî Selâmet handa Mustafa Ekinciye Gomalaka, Ferlkö-yünden Nestle mamulâtı Ştl. ne tane kakao, Gal. Manhaym handa Talât Kıleıoğluna kösele karton, İstLklflJ caddesi 272 de Llon mağazasına yünlü ipekli rob, Sultanhamam 24 de 3. Suraskfye yün mensucat (Ofise devir), Aşirefend! caddesi 65 da Alt İhsan Neclpoğluna pamuk İpliği. Bah-çekapı Anadolu handa İzmir manifaturaya bluzduk markizet, kıravatlık kumaş. Gal. Maden handa Nikola Klmbrltlı'e güderi.
Dün gözümüzün önünde müthiş bir «tramvay kazası- geçti. Lâkin bu kaza şimdiye kadar ts-tanbulda olan tramvay facialarının hiç birine benzemiyordu Hâdise şöyle geçti:
Türbeye yaklaşan bîr tramvay. Biraz sonra istasyonda duracak. Temiz giyinmiş orta yaşlı bir adam, arkasındaki kendi gibi ayni elbisesinin pantalon kıvrımına aceleci hareketlerine dayanamı-yarak sahanlığa çıktı. Tramvay biraz hızlı gidiyor. Ve kapıdaki açılıp kapanır bir nevi kepenk şeklindeki kara demirler de sallanmakta... Bir aralık bunların sallantısı o kadar arttı ki demirlerin alt ucu, en öndeki zatın yeni elbisesinin pantalon kıvrığına girdi. Ve onu çektiği gibi adetâ makasla kesercesine yırttı!,,
İşte o zaman, o gelli telli, heybetli zatın ne hallere geldiğini görmeli!,,. Demirin bu kadar sallanmasının sebebini anlamak için baktık Bu kapılan yere tespit eden çivilerin bir Irsmı gevşemişti Bunun icın kapılar, biraz hız artınca böyle sahanlığa doğru gidip gelmekte ve çarpmakta.
Faciaya ıığrıyan zat çivilerin yerinden çıkmış olduğunu görünce haklı olarak çıkıştı:
— Bu ne demek?.. Çivileri çakmamanız viizünden elbisem yırtıldı Bir elbise şimdi 350 lira, (100 lira!..
Vatman:
— Evet.. Bugün siz ikinci oldunuz!..
Pantolonu yırtılan zat durdu. Hepimize kanının yere tespit edilınis çivilerinin çıkmış olduğunu gösterdi.
Bir arkadaşım kendince ideal kadının en büyük meziyetlerinden birini söyle tarif eder:
— Erkeği ile öyle meşgul olmalı ki meselâ kol astarının iç tarafı sökülmüş. Hattâ bundan sen bile ceketi giyip çıkardığın halde farkında değilsin!.. Fakat o bunu farkelmeli Ve dikmeli!., tşte — hele bu elbise fiatlert-ııiıı birer kiiçiik servet haline girdiği zamanlarda — nakil vasıtalarımıza böyle titiz bir göz ister. Halbuki nerede?.. Açıkrenk, beyaza vakm Yağmurluklardan bir tane edinen bir dostum tramvayda yer bulup kolunu pencerenin kenarına, dalgınlıkla sövle bir dayamış... Kaldırmış kİ dirsekler simsiyah !.,
Bazen tahta iskemlelerden fırlamış çiviler birer müthiş tarak gibi elbiseleri tehdit etmekte...
Terzi fiatlerini bir türlü düzeltemiyoruz. Kumaşların hepsi Hint kumaşı gibi bulunmaz oldu En iyi bildiklerimiz de zaten yırtılmağa çanak tutuyorlar, bari. hattâ yalnız nakil vasıtalarında değil bütün umumî yerlerde İm gibi kazalara mâni olacak ted-hirler alalım,.
Hikmet Feridun F(;
Soğuk hava depoları
Belediye, muhtelif gıda maddelerin! muhafaza etmek İçin Icabeden semtlerde soğuk hava depoları tesis etmeği düşünmektedir. Bu tasavvuru öğrenen bir İsviçre şirket! belediyeye ıpiiracant ederek birçok memleketlerde tesis ettiği soğuk hava depolarından İstanbulda da meydana Getirmek arzusunda bulunduğunu bildirmiştir. Belediye müracaat! tetkik ediyor
Basın toplantısı
Her ay yapılmakta olan gazeteciler toplantısının bu defa Topkapı sarayında yapılması kararlaştırılmıştır.
Toplantı bugün «13 kasım salı» saat 15 te yapılacaktır. Bu vesile ile dört beş senedenberi tamir ve ıslah edilmekte olan Topkapı sarayı gerilecek ve gazetecilere İzahat verilecektir. Bu toplantıya bütün basın mensupları davetlidir.
eshUe 4
t W H
13 Ka-'fn'
Tütün ve tiryakiler
Tiryakiler için tütün, ekmekten evvel gelen bir ihtiyaçtır
tokat atan adam!
Bir profesöre göre sigara içenlerden yüzde altmışının bütün hastalıklarına sebep tütündür
Dilenciliğin başka çeşidi — İki »enedir tünnet olamiyan çocuk — Günde 15 liraya para demezmiş!
Birkaç gün evvel gelen telgraflar. son seneler «arnnda Amerikada tülün aarflyatınm pek ziyada arttı-tını, bu yüzden tütlln ekimi genlçlt-tUeceği gibi yabancı memleketlerden öe müiıllnı miktarda tütün getirtileceğin! bildiriyordu. Bu hal yalnız Anurlka'ya münhasır değildir. Dünyanın her tarafında tütün kullananların miktarı durmadan artmaktadır. Teke] idaresinin muntazaman yaptığı İstatistikler birde de tütün earflyatında devamlı bir artış olduğunu gösteriyor, Son 20 sene «arlında doktorların, zararlarına dair durmadan yaptıkları neşriyata rağmen bu artı3 tütünün, vazgeçilmek! ne kadar güç bir lptllft olduğunu göstermektedir.
Avrupaya nasıl geldi?
Tütün bir zamanlar Avrupada yoktu. Amerikanın keşfinden «onra oralara giden gemiciler yeril halkın bir nfvi otu çiğnediklerini görmü.;-k-r ve onlar da bu ottan çiğnemeğe başlamışlardır. Çiğnedikleri ot tütün 'len başka bir şey değildi.
Küçük Antnter’de Tabago adasına giden Ispanyol gemicileri çiğnedikleri nebatı Ispanya'ya getirmişler, tütün bu suretle Avrupaya girmiştir. Şimdi hemen bütün garp memleketlerimde tütüne Tabac. ad: verilmesi, bn nebatın Tabago adostndan gcinıesl neticesidir.
İlk zamanlarda tütün çiğnenirken zonrnları bunu çubukla içmek usulü ortaya çıkmış., nihayet son 100 r’na-denbcrl sigara şeklinde kullanılmalına başlanmıştır. Tütün asıl bundan sonra çok yayılmıştır.
Tütün cenuba bakam hafif rutubetli topraŞı söver. Sıcak memleketler nebatı olmakla beraber Avru-panın cenup ve orta taamında Höllinda'ya kadar olan bütün mem-lek-Herde yetişir. Cenup kısmında mahsul daha bol ve daha nefis olur. Orta tasımda yetişmesi için yazm uzunca sürmesi, havaların iyice sıcak olması lâzımdır.
Tütün yetiştirilmesi oldukça gü$ bir nebattır. Birkaç defa çapalnn-anak etrafındaki otları temizlemek lâzımdır. Tütün yetiştikten sonra yapraklar toplanır, ipe geçirilerek kurutulur ve nihayet İşlenir. Tütünü işemesini bilmek, yetinilmek kadar mühimdir.
Tütün yetiştiren memleketler
En çok tütün yetiştiren yerler Havana, Borneo odası, Brezilya, Amerika Birleşik devletleri hükümetinde Vlrjtala havalisi. Meksika, Seylân «dav, Avrupada Balkanlar, İtalya, Hollânda, Macaristan, nihayet Anada) Udnr. Rusya’da, Ceîairde de oldukça mühim miktarda tütün İstihsal edilir.
Puro dediğimiz yaprak sigaraları yapılan tütünlerin en nefiri Havan a'-da, küçük sigara yapılan tütünlerin en nefisleri de Anadolu'da, Bulgaristan'da ve Yunanistan'da yetişir.
Amerika'da Vlrjlnla’da yetişen tütünlerin rengi siyaha yakın, yapraklan çok iridir. Bu tütünler aynı zamanda çok serttir. On. sene evvel Vlrjlnla tütünleri hakkında tetkiklerde bulunmak üzere Amerika’ya giden bir tülün eksperimize Amerikalı eksperlerden biri:
— Tütünlerimizi nasıl buldunuz? diye sormuş, bizim eksper şu cevabı yermiştir:
— Bunlar tütün değil, ifthana yaprağı'.. Bizim memleketimizde tütünler (elini göstererek) şu kadardır. Bu •evap Amerikalı eksperin pek hoşuna gitmiş, kahkahalarla gülerek tekrar sormuştur:
— Ne dedin İr. ne dediniz?
— Lâhana yaprağıI..
Amerikalı eksper derhal yerinden fırlayarak sağa so'a koşmuş, önüne gelene seslenmiştir:
— Duydunuz mu, yen) gelen yabancı eksper bizim tütünlerimiz İçin lâhana yaprağı diyor.
Bu benzetişi duyan herk*»:
— No buluş, no buluşl.. diyerek kahkahalarla gülmüş, tütün yapraklardım İfihanaya bonretllmasln-den pek hoşlanmıştır.
Tütünün zararları
e— insanların yüzde «IttfUşmA tütün çok fen* tesir eder. Bu gibilerde birçok hasta.) ıklnrm «ebebl ta tündür. İnsanların yüzde yirmisi tütünden nispeten az ısrûr görür, nihayet geri knlnn yüzde yirmisi biç zarar görmez. Bu üç sınıfa »y-nlnn insan lan tâyin edecek bir usul ve İlet bulunmadığı Uta her tütün İçen İnsanın yüzde altmışın içinde bulunman ihtimalini göz önünde tutmav lâamdır. Benee tütün alkolden daha ramlı dır.»
Tütünü başlıca aararh yapan şty, içinde bulunan, nikotin maddesidir, Nikotin müthiş zehirdir. Üç dört ıf»mla»ı pir köpeği öldürür. Bir kilo
Zevkle sigara İçenlerden bir kaç tip
tik zamanlar tütün faydalı bir «ey nn nedilfyordu. Hattâ bir aralık İlâç plakamın da. kullanıiman İçin bir takım tecrübeler yapılmıştır. Fakat bn tecrübeler İyi netice Yermemi», bir «ıüddet sonra da tütünün birçok Sarartan olduğu meydana çıkmıştır, tülün dişleri mattır, burnu güçleç-İirlr, mideyi tahriş «1er, sinirler! sağır düşürür, göa kararmalına, baş dönmesine, d.-marlann sertloçnaetn», devamlı ttüsürûklere aebep olur.
Bunlar tütünün bilinen sararlarıdır Billnmlyen daha birçok farta-hıkları vnrdır Memleketimizin ta-ftjlıuuij protci(jlerta.dcn biri diyor kİ:
Sigara paketleri ve sigaralar
Sağdan soldan topladığı sigaraları köşe başındaki bakkala satıp günde iki üç lira temin etmeği dilencilik saymıyanlar olduğu gibi, eline aldığı bir kutu içindeki beş on kirli karamelâ ile kendisini seyyar şekerci halinde göstererek günde topladığı üç dört lirayı cebe atmanın dilencilikle alâkası olmadığını iddia eden çocuklar vardır. Dilenciliği bu ve buna benzer çeşitli kurnazlıklarla maskellyenlerin sayısı bu kadarla kalmaz; dahası vardır. Hele evvelki gün Tasladığım yepyeni bir usul karşısında hayretten donakaldığımı bir türlü gizlIyemJyeceğim, Dilencilik çeşitleri arasında yer alan bu kurnazlığ1! da anlatıyorum:
KadıkÖye gitmek üzere köprü iskelesinde vapur bekliyordum. Biraz oturur dinlenirim ümldile bekleme salonuna girdim, Haddinize düşmüşse oturun... Sıra kanapelerde oturmağa değil, bir ufacık paket koymağa bile yer yok!,. Oturduğu yerde başını kanapenin dirsek dayanan yerine koyup hırlaya poflaya uyuyan mı ararsınız, yoksa bağdaş kurup' fosur fosur siğara İçen mi?,. Hepsi de oradaydı. Burası bir bekleme salonundan ziyade bir sabahçı kahvesin! andırıyordu!.. Denizyolları idaresini alâkadar eden bu kısmı bu kadarla keselim de asıl vakaya gelelim:
İşte bu bekleme salonuna girdiğim sıradaydı; bir sünnet çocuğu nazarı dikkatimi celbetti: Başında beyaz kumaştan ve «Maşallah» ı san telle işlenmiş başlığı, sırtında yenice elbisesi vardı. Hattâ sağ omuzundan yan tarafa doğru çapraz olarak uzatılmış kırmızı beyaz kurdelesi bile İhmal edilmem İşl i, Sevimli de bir yüzü vardı. Arkasında entari yerine ceket ve bacağında da kısa" pantalon bulunmasından bu çocuğun sünnet amellyesln-den geçip geçmediği hakkında kendi kendime bir hüküm vermeğe çalıştığın sırada çocukcağız önüme gelerek güler yüzle bir selam verdi; derhal sağ elime sarılıp Öptü ve alnına götürdükten sonra bırakarak yan tarafa çekildi.
Şaşırmıştım, Böyle teklifsizce gelip elimi öpmesindeki mânayı düşünedurayım, onun yan taraf-' ta diğer birinin de aynı şe-' kilde elini öptüğünü ve eli öpü-lenin çıkarıp cocuğlın avucuna bir ylrmlbeşilk bıraktığını görmekliğim muammayı halletmişti. Ben de cebimden çıkardığım bîr yirralbeş kuruşu çocuğun eline sıkıştırmağa hazırlanmıştım. Her halde, diyordum, fakir bir ailenin çocuğu olmalı M sünneti İçin kimseden hediye geleceğini ummadığından bu yolda hareket edip kendi kendine hediye teminine çalışıyor! Ne kadar da yanlış düşünmüşüm meğer...
Salona yeni giren birinin elini öpmek üzere ona doğru yürüyen çocuğun yüzünde «şırrak!» diye bir tokat şaklama» mı? Bu defa büsbütün şaşırmış, bu salona yeni giren yolcuya Adeta kızmış-tım. Bu adam:
j içinde ölmüştür. Bunun üzerine tülünde zehirli bir madde olduğu anlaşılmış ve yapılan araştırmalardan sonra nikotin bulunmuştur,
Tütün içmek sarar!: olduğu gibi işitmek de İnsanları birçok hastalıklara müstalt talar. Tütün fabrikalarında çalışanlar arasında gögüs hastalıklarına, karın aprılnrına tutulanlar çoktur.
Tiryakiler
Tütüne n'ıştınların çoğu, zârariarı-dj bildikleri halde, bundan vazgeçemiyorlar. öj'le tiryakiler vardır kİ bunlar için tütün ekmekten evvel gelir. Muhasara edilen şehirlerde tü-ttlnsÜZ kalan askerlerin müdafaa kudretinin azaldığı, tütün verilince bunların derhal canlondıMan görülmüştür. Afrikada Oafre denilen vahşi bir kabileye mensup erkekler tütün bulmak için kanlarını satarlar!
Tiryakilere göre tütün dimağı kamçılar, insanın düşünme, hayal kabiliyetini genişletir, kederi unutturur. Sigarasından çıkan dumana bakarak şiir yazan şairler çoktur. Birçok şairler de tütüne, tütünün meziyetlerine dair şiirler yazmışlardır.
Tütünün tiryakileri olduğu glb! müthiş düşmanlan da vardır. Bunların başında Dördüncü Murat gelir. Dördüncü Murat memlekettte tütün içmeği yasak etmiş ve tütün içenlerin başlarının kesileceğini Hân eylemişi. Padişah bizzat tebdil gezertk tütün İçildiğinden şüphe ettiği yerlere girer, ağızlarını koklar, tütün içenlerin veya Üstünde tütün bulunanların derhal başını vurdur urdu. Buna, rağmen memlekette tütün İçilmesinin önüne geçilememişti.
Tütün (1 üşmsnlarından biri de N8-polyon'dur. Napolyon'a tran elçisi bir çubuk ve bir miktar da tütün hediye getirmiştir, Napolyon birçok tereddütten sonra bir tecrübe yapmağa karar vererek çubuğu doldurmuş ve yakmıştır. Fakat İlk nefesi çeker çekmez çubuğu elinden atmış: «Şunu kaldırın, bir daha gözüm görmesin -Ne berbat şey. başım dönüyor., gözlerim kararıyorI..» diye bağırmıştır. Napolyon'u göre tütün tembelleri eğlendirmeğe mahsus bir vasıtadan başka bir şey delildir.
Tütün bazan İçmlyenler İçin de tanırlıdır. Kapalı yeTİerde sigara «Sımanı içinde oturanlar, sigara İçmeseler bile, tütün kullanmış gibi bir hal aırlar. Üstleri başlan, saçları, burunları tütün kokar. Fazla kalırlarsa başları dönmeğe, gözleri karur-■ mnfta boşlar.
Son zamanlarda tütünün kalb ftrızaları, damar hastalıkları Öterinde büyük tesir! olduğu anlaşılmıştır. Bunun İçin doktOTlar birçok kimselere sigara içmeği yasak ediyorlar. Fakat buna rağmen tütünü Mrataunıyftn-lar veya gizli gizli sigara içenler çoktur.
tütünden 60-80 gram nikotin çıtaı-nbr. Nikotin miktarı tütünün eln-sta* göre değişir. Bazı tütünlerde nikotin çok fazladır.
Nikotinin müthiş zehir olduğu, bir adilik neticesin-I o anlaşılmıştır. Fransız şairlerinden Bantuel'ta dostlan, bir gün şairin şarabinin içine tabakasındaki tütünü boşaltmış, sonra bunu süserek şaire tütünlü şarap lçirtmlştlr. Hiç bir şeyden haberi olmayan şair, şarabı İçtikten bir müddet sonra müthiş sancılar
R
Ölüm
Haber aldığımıza fBre Türkiye Şeker Fabrikaları A. O. Umum Müdür Muavini Nihat Konur'un anası
BAYAN FATMA KONUR tasa bir hastalımı müteakip 10/11/1845 cumartesi günü Baükeslrde Tanrının rahmetine kavuşmuştur. Oğluna ve diğer ailesi efradına baş «fiğlıfl dileriz.
nHMsaMMmmı Bu perçembt!) akşami ■■■■■■■■■
SARAY Sinemasında
■lııamanm an gfttal v« şahıma çift artist! NORMA BHEAR1R — ROBKRT TAYLOR Son yarattıkları
Yarın Mattaclorden ltlbavfn Bayram münasebatUa senenin en muhtşeeta TÜriKÇB SÖZLÜ ra ŞARKILI ŞAHESSRÎ
Endülüs Geceleri
?■*-
■t
i •'-*
Bir hayır kurumu tarafından sünnet ettirilen çocuklar
İ7
«A ®
t—
4 «*.(« a t
— Yine ha!. Seni kerata senli..
Diye söylenerek kalabalık arasından sıyrılıp kaçmağa çalışan çocuğun peşinden koştu ve:
— Nerede polis!,. Polis yok mu?,.
Diye bağırırken ona arkadan bir tokat daha yapıştırdı, Yalnız ben değil, hadiseyi görenlerin hepsi şaşırmışlardı. Çocuk da bu şaşkınlıktan İstifade ederek kaçtı ve kayboldu,..
Tokat atan adam şimdi bir köşeye çekilmiş, öfkesini yatıştırmak üzere paketinden çıkardığı bir sigarayı emercesine. hayır âdeta dlşlerlle çlğnerceslne İçiyordu'!,,
Sordum:
— Çocuk, dedim, siz! fena halde hiddetlendirdi. Ne oldu böyle birdenbire?..
Yakasını silkerek:
— îllâllah yahu! Keratayı İki senedir tanırım, tk! üç ayda bir böyle kendisine bir sünnet c ocuğu süsü vererek el öper, bahşiş bekler... Kimdir, kimin nesidir bilmiyorum. Bir defasında ben de sizin gibi Ökseye bastım:
ı «■■«■>■■»■■■■■»
^SES Tiyatrosu
Her akşam saat 20.30 da Yarın saat 15 de MATİNE
Telif operet 3 perde
Son Hafta
Bü PEŞEMBE EN BÜYÜK BAYRAM HEDİYESİ
Ş A R K da
YETİMLER (Vahide)
Yörük Emine
Türkçe sözlü ve Türk musiklli
Müzikleri hazırlayan: SADETTİN KAYNAK - Güfteler: VECDİ BİNGÖL Bir aşk ve sevgi kasırgan, bir elem ve ıstırap faciası.
—
Dünya fazlarına ideal olan ALAN LADD... G(nç kalbleri bûyiilly-n VERONtCA LAKE... Olgun ruhlara heyecan veren BRÎAN DONLEVY büyük bir filmde birleşti.
Yarıd akşarıı^LALE’de göreceğiniz
BİLLUR ANAHTAR
«The glasse Key»
aştas yıldızın kudretlerinden yaratılan yıkılmaz bir sanat abidesidir. BM
Yeni yu talar; MÜNİR HTJRETTtN
Akar yakıt
Iraktan 20 bin ton akar yakıt getirtilecek
Irakla memleketimiz arasındaki ticari münaa'f betler gün geçtikçe gelişmektedir.
Şimdiki halde her Ud memleket arasında bilhassa akaryakıt İçin görülmeler yapılmaktadır. Öğrendiğimize göre Iraktan ilk parti olarak 20 bin ten akaryakıt temin edilecektir. Bu partinin temini müteakip akaryakıt istihkak miktarı arttırılacaktır. Ayrıca Fomonvadan da külliyetli miktarda ve takas suretiyle akaryakıt getirilecektir. Remanyadan Kelecefc akar-ata*’ ta mukabil bizden kr- --ktlr.
I'şEN ÇOCUK]
Çocuğıuıa* ıçm auiUü.i;uler. ■ verebileceğiniz biricik haftalık I mecmuadır. Bir kere görünüz I Sayısı 10 fcnmş. a
YARİN ÇIKIYOR
■-
Bn ak^am saat 2ik3Q da
DRAM KISMİ
Sanatkâr aşkı
keratanın eline beş lira verdim ve:
— Hayckl git kendine beğendiğin hediyeyi ali Bir daha da böyle yapma., bu, çirkin bir harekettir; ayıptır, dedim. O da: «Peki abicim! Eksik olma!,,» demiş ve bir daha böyle yapmıya-cağma söz vermişti. Aradan üç ay geçti, onu tekrar karşımda görmiyeyim mi? Fakat beni çabuk tanıdı ve tabana kuvvet kaçtı, Eir daha, bir daha gördüm amma onu yine yakalıya-madım. Bu defa nasıl oldu bilmem, her halde aradan uzunca bir zaman geçtiği için, beni tanıyamadı ve öpmek üzere elime sarıldı!.. Nasıl kızmam a kardeş... İki senedir hâlâ sünnet olacak!.. Para toplamaktan bıkmadı usanmadı!.. Günde 15 liraya para demez o kerata...
Bu ayak üstü konuşmadan çocuğun ne maksatla el öntöğüne şüphe kalmamıştı. Bu da dilenciliğin bambaşka bir çeşidi!..
Cemalcdd n KÜBİK
yeni şarkılar: BATİYE AYLA
MAHKEME KORİDORLARINDA:
Dayak insanın tımarıdır!
«Menfaatte müşterek ölaıılaT. muhabbette aynUrn deri», Bu-ûuö aksi (h mİ fiildir bütnem, HÜseytale 2cbra menfaatte da, muhabbette Je birleşmişler, belediye kayıdlanûa lüzum görmeden kendi kendilerine kan koca olup tuva kormuşlar, Hüseyin dışarı-ör kazândığı patayı gettrlp Zelıra-ranın avucuna koyuyor, Zehra lengto evlerinde çamaşırcılıktan kazandığı parayı da buna ekleyip ev! İdare ediyor, Gül gibi geçinl-yorlarmış. Bu minval üzere üç •ene bir arada yaşamışlar.
Gel zaman, git zaman derken günün birinde araya kara kedi girmiş, Hüseyin dışarıda başka bir yosmaya meyletmiş. Geceleri eve geç gelmeğe, bazen günlerce uğrama mağa başlamış. Bu vaziyette. Zebranın avucuna tıkır tıkır sayılan paralar da eksilmeğe başla mış. Zavallı Zehracık üzüm üzüm üzülmüş, paçaları sıvayıp araştırmalara, incelemelere koyulmuş ve nihayet işin İçyüzünü meydana çıkarmış. Üç yıl bir yastığa baş koyduktan sonra Hüseyinln çalıştığı yerde Nadide adında bir eksik etekle münasebet peyda ettiğini öğrenmiş. Hüseyine yalvarmış, Nadideyi yakalayıp çıkışmış, İcabında ikisini de hırpalamış, fakat kocasını yeni aftostan ayıra-mamış.. Eh. mademki iş bu duruma girdi. Zehra da Hüseyinden yüz çevirmiş. Fakat Hüseyin bu defa sırnaşıklığa başlamış. Bir ak*am yeni gözdesi Nadidenin evinde sofra kurup karşı karşıya bfr kaç şişe rakı yuvarladıktan sonra cebinde para kalmadığını görünce caketl sırtına alıp doğruca Zebranın kapısına dayanmış. Zehra kocasını görünce Nadideyi bırakıp yine kendisine döndüğünü sanrak sevinçle koşup kapıyı açmış. Hüseyin odaya girer girmez:
— Zehra! bana para lâzım. On Hra ver.
Diye baltayı asmış. Ondan sonra da olanlar olmuş. Mahkemeye düşmüşler. îklsl de birikirlerine karşı hem dâvacı hem suçlu. Koridorda öfkeli bakışlarla birbirlerini süzerek dolaşıyorlar. Hü şeyinin sol şakağının üstüne eski me-cediye büyüklüğünde, kirden rengi belirsiz bir bez parçası yapışmış. Kendisi kırkı geçmiş, çengel burunlu, haşin bakışlı, çarpık çeneli. iri yan bir adam.Zehra ufak tefek, tombalacık, fındık kurdu gibi bir şey. Onun da çenesinde kirli bir mendil sanlı. Bunlar, gece evdeki boğuşmanın İzleri.
Koridor boyunca bir hayli dolaştıktan sonra köşede karşı karşıya geldiler. Evvelâ Zahra 3Öze başladı:
— Utanmadan bir de yüzüme bakıyorsun Öyle mi?..
Hüseyin yılışık bir gülüşle başını salladı:
— Ben erkek adamım ulan! avrat takımının nesinden utanacağım?
— Zaten sende biraz utanma, arlanma olsaydı benim mekadlrl-mi bilirdin de yuvamızı dağıtmazdın.
— Ne yaptım ben sana.
— Daha na yapacaktın çlyan gözlü herif,
— Şuna bak hele! Evvelce badem gözlü idim, şimdi çlyan gözlü oldum öyle mi, ulan kahpe. Her ı «man bana; «senin şu kara göz-l
lerln için canım feda olsun» diyen •en değllmlydln?
— Hadill çek arabanı, Sen git de o masaâffli kThk kalçalı fc-vukluna anlat. O karının bîr tarafı da benim kesip attığım tutağıma değse yüreğun yunmaz. Suratı çöp tenekesine benziyor. Tıpkı senin suratın gibi. Tencere. yuvarlanmış, kapağını bulmuş.' Zaten sen bana lâyık bir adam i değilsin ki. Sen kilim, bana koca olmak kim...
Zebranın çenesi açıldı, makine gibi söylüyor. Bir aralık kahvede lskanbil oynar gibi parmaklarını yaladı, elini boynuna soktu, kirli bir bez çıkın çıkardı:
— Güzellik bende, gençlik bende, para bende, anladın mı çakal suratlı herif, Senin gibi otuz tane Hüseyin şu ayacaklarımın dibine vatsın da kurban olsun. Elimi sâllasam ellisi, kolumu salla-sam tellisi gelir. Ben koca istedikten sonra şeftali tüylü, kaytan bıyıklı delikanlılar etrafımda pervâne döner Nah, şunları gör de gözlerin fal taşı gibi açılsın.
Çıkınını açtı. Onluk, ellilik bankonot destelerinin karşısında gözler fal taşı gibi değil, değirmen taşı gibi açılır doğrusu. Hüseyin aç kurt gibi yutkuna yut-kıina bir müddet paralara baktık tan sonra zoraki bir kavıtsızlık-’a gözlerini kırptı:
— Ben para canlısı değilim, gönül âşıklısıyım anladın mı?
— Yuuuh, enayi! Onun için gittin de o paçavra suratlı kart yelloza âşık oldun öyle mi?..
— Ulan serseriI Ben o karıyı sahiden seviyor muyum sanıyorsun? Bir aralık nasılsa gönlümü çeler gibi oldu da, ben de ağız değişikliği olsun diye biraz yüz verdim.
Çenesini kaşıyarak Zehraya biraz daha yaklaştı:
— Zehra! Sana İM çift sözüm ■ar.
— Çeeek arabam soytarıI Bana karşı el kaldıran erkekle konuşmam ben. Haydi, defol karşımdan,
Hüseyin balmumu gibi yumuşuyor:
— Zehra 1 domuzluğu bırak da ben! dinle! Sen de bana el kaldırdın. Gözümün üzerine vurduğun maşanın yarası hâlâ kanıyor,
— Ooooh, ellerime sağlık. Sen bana vuracaksın, ben de karşında el pençe divan duracağım öyle mi? Az bile vurdum sana.
= Hadi ulan! ödeştik İşte. Kan koca arasında böyle şeyler olur. Dayak insanın tımarıdır. Avrat kısmı ara sıra tımar olmazsa fazla kişner anladın mı. Şöyle yanıma gel de lâfımı dirile.
Galiba Zebranın da ilikleri gev şedi. Yarı naz, yan cilve, kınta kınta yaklaştı. Köşeye çekilip u-zun uzun konuştular, mahkemeye beraber girdiler, çıktıktan son ra da kol kola girip uzaklaştılar. .Belli kİ barıştılar. Aşk dediğin böyle OİUTİ
Ce. Re.
| Kızılay herkesin dert I I ortağıdır, ___________________|
Deniz altında fotoğraf çekmek tekniği çok ilerledi
Birleşik Amerika bahriye») taralından gizilce tnkdjaf ettirilen deniz altonla fotoğraf çekme tekniği, bu saraçta Ö kadar İlerlemiştir ki, şimdi •6 metre derinlikte resim çekmek içten bile değildir. Deniz altında re-£1 çekmek İçin fotoğraf makinesi b1o He dibe İndirildikten «onra, poz müddeti (u üzerinde elektrik Taşıta-•11 e kontrol »dilmektedir. Fakat, nispeten sıg olan sularda dalgıç indirilip fotoğraf çekmek de kabildir, Dc-alz altında fotoğraf çt-tanek tekniği. fitrİL-çlk Amerika bahrlyesine gayet faydalı olmuştur. Çünkü, bu çeklldo denir altındaki durum esaslı bir surette ve kolayca tetkik edilebilmektedir. Diğer taraftan, torpidolara karşı gerilen ağlar da bu çeki İde Sık kolayca ve önemle İne elenmekte-
r. Bu arada, deniz altında faaliyette bulunacak her hangi bir tertibatın hareketlerini ve yahut da batan gemilerin ne dereceye kadar hatar gördük’erlnl tesblt etmek yolunda bu tekniğin ne dereceye kadar menfaat «aftlnjFicı ö’d'iSunu tahmin etmek işten bile dfğildir.
Dalgıç bfr mayne tel mandallarla cereyan kesici iliştiriyor
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Haydutlar Bostancıdaki köşkü gaz döküp yakıyorlar
“Beni aldatmağa çalışana karşı aldanmış görünürüm. İkimiz de memnun oluruz.,,
Nasıl yazardı?. — Bir küçük kâğıt parçası üstünde.. — Mukavva kutunun alt tarafı — Bostancıdaki köşk — Eşkıya baskım — Gaz döküp köşkü yakıyorlar — Bir kuta içinde, mukavva parçaları — 178 mısralık
manzume — Haydutlar nasıl beraet ettiler? — Leylâ hanımın düğmeleri — «Yandı köşküm pılı pırtım bucağım — Söndü, hiç tütmemek üzre ocağım..
r
Leylâ hamm feracesile sigara paketleri altlarına düşündüklerini yazmış, yazmış bunları bir köşeye atmıştır.
O kadar ki vefatından soma bir kutu İçinde bir sürü kesilmiş kesilmiş mukavva parçalan bulunda. Bunlardan her biri ya bir mısra, ya bir vecize taşıyordu. Leylâ hatunum sayın oğlu bay Yusuf Razi bunlan toplamış ve tasnif etmiştir. Hiç bir yerde intişar etmemiş olan bu bir kutu dolusu mukavva parçalarının üstünde cidden güzel şeyler vardır.
Bunlardan gelişi güzel mukavva parçalarının üzerinde şunları okudum:
1 — «Beni aldatmağa çalışana karşı aldanmış görünürüm: İkimiz de memnun oluruz, n
2 — «Deli söylediğini bilmez, ahmak bilmediğini söyler, âkil bildiğini söylemez.»
3 — Ben sevilmek saadetine nail olmak ümidinde bulunmadım. Çünkü calibi muhabbet bir meziyetim olmadığına kaniim.
4 — Güzel, güzel, güzel, anladık amma ne zamandan beri?.. Saclarını kırkalı, kaşlarını yolalı, renk renk boyayalı mı?,»
Bu dördüncü minimini kartonda Leylâ hanım zemanenln
îzmirde vergi tahsilatı artıyor
İzmir — Defterdarlıktan verilen malûmata göre 1945 ekim ayı Sonundaki vergi tahsilatı hallye-den - toprak vergisi hariç - 16 milyon 209,750 ve sabıkadan da gene toprak vergisi hariç 646361 lira olmak üzere ceman 16 milyon 857,111 lirada-.
Geçen yılın aynı devresindeki tahsilât ise hallyeden 15,333,748 ve sabıkadan da 835.713 lira olmak üzere 15.669,461 Ura idi. Şu hesaba göre, bu senekl tahsilatta 1,187,650 lira fazlalık vardır.
Eskişehîrde tifo mllcade'esi
Eskişehir (Akşam) — Tifonun «algın haline gelmesi özerine bütün sağlık teşkilât VÖ müesseselerl faaliyete geçmiştir. Şehrin 7 yerinde açılan aşı merkezlerinde her gün yüzlerce şehirli aşılanmaktadır.
Hekimler de mahallelerde tarama yapmışlar ve tlfolu hastalan tesblt etmişlerdir.
Bu âcil ve geniş mücadelenin iyi •onuçlan belirmiş ire vakalar günden güne azalmağa başlamıştır.
Leylâ hanımın yasa yazma tarzında tam bir artist hayıtsuılığı, bir sanatkâr derbederliği göze çarpardı. Yazı yazmak İçin muayyen bir zamanı ve muayyen bir yeri yoktu. Nerede olursa olsun hattâ hazan bir kâğıt parçası yakalar, bazan sigara kutusunun arkasını çevirip aklına gelenleri yazardı. Gözleri, genç kızlığından beri son derecede miyop olduğu İçin kâğıdın üzerine İyice eğilirdi, Çok defa elde — yani eski tarzda, ve dize dayayarak, kâğıdı lavııarak — yazdığı olurdu. Hat
tâ kudemadan bir edebiyatçımız, bir gün kendisinden bîr şey yazmasını rica etmişti. Leylâ hanım da farkında olmadan böyle elde, yani kâğıdı dizine dahi dayamadan yazınca misafiri pek memnun ve hayran kalmıştı.
Yazılarını muntazam bir şekilde saklamadığı İçin etrafındakiler kendisine:
— Bunları neşrediniz de kaybolmasınlar!,. derlerdi. Fakat o dinlemezdi.
Nihayet korkulan şey başa geldi. Bostancıdaki köşkü yanınca pek sevdiği bir çok yazılan da kül oldu.
Maalesef bunlar tek kopye olduğu İçin t-am bir kayıba uğramış oldular.
O zaman hayatında İlk defa yazılarını bastırmadığına çok pişman oldu,
Leylâ hanımı pek ziyade müteessir eden Bostancı yangını da pek esrarengiz bir hâdise olarak kalmıştır. Vaka şöyle oluyor:
Köşkün boş olduğu bir zamanda, bir eşkıya çetesi, İçeriye küçük bir çociık sokuyor. Bu gidip adamlara kapıyı açıyor. Ne var, ne yoksa her şeyi kaldınyorlar. Köşkü adam akıllı soyduktan sonra etrafa baştan başa gaz döküyorlar. Bunlan ateşleyip kaçıyorlar.
Ve Leylâ hanımın köşkü bir anda alevler İçinde kalıyor. Kendi eserlerde birlikte. Şark musiki tarihinde birer dönüm noktası addedilebilecek bir sürü orijinal ve her biri tek nüsha olan musiki notaları da yanıyor.
Sonra köşkü yakan haydutlar yakalanıyor. Tahkikat sırasında cürümlerini İtiraf ediyorlar. Hattâ barındıkları yer aranınca meselâ Leylâ hanımın elbiselerine ait küçük gümüş düğmelere kadar bir çok eşya çıkıyor kİ artık bunlardan sonra işin inkâr tarafı da kalmıyor... Fakat buna rağmen şakiler beraet ediyorlar!.
Küçük mukavvalar..
Bu köşkün yanması Leylâ hanımı hakikaten son derecede üzmüştür. Orayı oğlu meşhur mimar Vodada kendi tarifli üzerine yaptırmıştı. Evini çok severdi. Hele onunla beraber eserlerinin yanması cidden feci bir şeydi. Bu hâdiseden sonradır kİ bir müsvedde defteri aldı. Ve şiirlerini buraya temize çekmeğe başladı.
Fakat her şiiri temize çektikten sonra eskisini yırtardı. Oğlu kaç kere kendisine:
— Anneciğim... Tek nüsha kalması şart değil.., ötekileri yırtmayınız, Olmaz mı?, lemisti.
Lâkta o yine küçük kâğıtlara, küçük mukavvalara, ve bilhassa
J
Çiftçilere kolaylık
Eskişehir (Akşam) — Kuraktan ıa-rar gören çiftçimizin, tohumluk yardımına devam edilmektedir.
Hayvan yemi darlığını önlemek üzere köylüye 8400 ton yenilik mısır da Od İnç olarak dağıtılmıştır.
sunî güzellik telâkkisine ne güzel çatmıştır.
Bu suretle bir büyük kutunun içinde minimini kartonların üstünde kendisine alt bir çok fikirler, düşünceler ve hisleri okumak kabildir.
Küçük mukavva parçalarından, tütün paketlerinden bahsederken Leylâ hanımın sigara içtiği de anlaşılıyor. Halbuki o elli yaşma kadar hiç sigara içmemiştir. Elli yaşından sonra başlamış ve birdenbire tiryaki olmuştur, O kadar ki son zamanlarına doğru hemen hemen ağzından hiç sigara düşmezdi. Bir sanatkâr dalgınlığı içinde sigaranın ateşinin pek ilerlediğini son raddede farkederdl.
Bir şiir..
Yukarıda Leylâ hanımın köşkünün nasıl yandığını, bundan ne kadar müteessir olduğunu uzun uzun anlatmıştık. Teessir şair kadına 178 mısralık uzun bir şiir yazdırmıştır. Leylâ hanım bu 178 mısra içinde bütün yanan köşkünden bahsetmektedir
ilk kısımlarda köşkün arsasını nasıl bulduğunu, oranın ne derece hoşuna gittiğini, yere oturup da karşısındaki mavi mermer döşeli bir zemin gibi duran denize nasıl baktığını ve oğlu Vedada burayı nasıl yaptırdığını anlatıyor.
Sonra da yanan köşkü İle yazılarının, notalarının nasıl mahvolduğunu şu mısralarla:
Yandı köşküm, pılı pırtım, bucağım. Söndü, hiç tütmemek üzre oca&im
Ne sazım kaldı, ne defter, ne kitap Her ne yazdımsa bütün oldu blbap
Yandı, mahvoldu bütiln İşarım Varmış oğlumda biraz eş'anm Dedi gözden geçirip her birini t Bülbülün serçe tutar mı yerini» Yapılır ev, alınır hepsi gene Konmaz Asarı güzidem yerine, anlatıyor.'
Yanan şiirlerini tekrar yazmak bahsine gelince Leylâ hanını aynı manzumede bunun hakkında da söyle diyor;
Fikri İcat bulunur mu başta?
Ne duyar da ne yazar bu yaşta?,.
Hikmet Feridun Es
Atom kelimesi pastacılığa da girdi
Son. zamanlarda her vitrinde yeni yeni isimler göze çarpıyor. Bilhassa pastacılar, yaptıkları pastalara bir yenilik vermek ve müşterilerinin dikkatini çekmek İçin son b&rbde İsimleri çok geçen Adls Ababa ve Atom gibi adlar takıyorlar.
Müttefikler atomu nerede muhafaza edecelkerinl düşünedursunlar pastacılar alenen teşhir ediyorlar, tatlı-severler de 25 kuruşa midelerine İndiriyorlar.
«Atom> pastaları İlk günlerde kıvrımları IçerisLnde ufalanmış ceviz ve fındık tanecikleri bulunan yağda kızartılmış kaba, saba hamur parçaları halindeyken gittikçe İncelip şekillenerek şimdi beyaz tabakçıklar İçerisinde üstü krema İle örtülü olarak buzlu vitrinler içinde iltifata munta-zir yatıyor. Atoma alt İlk dehşetli haberler duyduğumuz zaman tüylerimiz diken diken olmuştu. Fakat yavaş yavaş buna da alıştık. — İnsan oğlu neye alışmaz kil — Ve bugün ayak üstü bir ıkema veya gezinti dönüşü «atom» un tatlı ve yumuşak vücuduna çelik çatallarımızı batıra batıra iştahla yiyoruz. Fakat bu pasatlaruı midedeki tesirleri hakikaten müthiş,-Atom bombası o kadar revaçta kİ pek yakınlarda atom ayakkabıları, atom şapkaları da göreceğiz. Eskiden tatlı ve pastalara Terilen İsimler muhakkak kİ lştalı açıcı idi. Meselâ tatlılardan dllberdudagı, kadıngöbeği gibi zorla kendisini yedirten İsimler. Pastalarda İse Frenk İsimleri: Mllfoy, Festival turtası. Ekler. Monblan, Pl-ramit.Trlgona’tarın yanına her bar b
İSTANBUL HAYATİ t
Bizim titreşmemiz de caba!
İstanbulun muhtelit mevsimlerde depreşen türlü dertleri vardır, İçinde bulunduğumuz mevsimin en büyük derdi de mangal kömürü meselesidir. Her yıl sonbaharın serin yağmuriarile bu menhus çıban faaliyete geçer. Zonklar, şişer, iltihaplanır, deşilir, İlgili makamları bir telâştır alır. Başkanlar, müdürler, muavinler, üyeler, bilmem neler günlerce, haftalarca, aylarca toplantılar yaparlar, Başbaşa verip geceleri gündüzlere katarlar, düşünürler, taşınırlar, konuşurlar, görüşürler. Kömür istihsal mın-takalanndan sualler sorulur, cevaplar gecikil-, tekitler yazılır, heyetler seçilir, tetkiklere girişilir. tş büyüdükçe büyür, genişledikçe genişler, toplantılar şıklaşır, toplananlar kalabalıklaşır, İdare heyetleri, daimi encümenler, işletme kurulları, revir âmirleri, ofis müdürleri derken salonlar dar gelir, salâhiyetler elvermez; kanunlar, nizamlar, talimatlar yeniden incelenir. Binalar ayrılır, teşkilât dallanıp budaklanır, tetkifcat çıkmazlara saplanır. Bîr tarafta inceden inceye hesaplar yapılır; kömürün maliyeti, naklîyesi, tophanemin kâr zammı, perakendecinin kâr haddi çapraşık riyaziye süzgeçlerinden geçirilir, fi a ti tesbit edilir, gazeteler yazar: «Belediye daimi encümenince mangal kömürünün perakende olarak kilosuna 17 kurıış narh konmuştur.»
Ertesi gün gazetelerde başka bir havadis çıkar: «Vilâyet idare heyeti, daimî encümenin koyduğu narhı az gördüğünden, bir kuruş ilâvesile kömür narhı 18 •kuruşa çıkarılmıştır,!.
Daîıa ertesi gün iş alevlenir. Topdaucılar itiraz ederler, perakende satan mahalle kömürcüleri yaygarayı basarlar: «isteme-zük. Bu fiate komiir satarsah biz ziyan ederük. Çiinkim daha evvelce biz daha çoh kâr edelim deyi müzayede ilen kemur alıp istif etmlştük. O kömürleri nidece-ğiz’n
Tut kelin perçeminden!.,. Ve lâkin bu kelin perçemi de var. Bu kadar yaygaradan sonra perçemi tutan tutana,. Hâlâ vücudunun sebebi anlaşıîmıyan Mahrukat Ofisi eli kulağa atar, nakliye ücretleri arttığı için mahrukat fiat lerinin de yükseldiğini ileri sürer. Bu işte devletin yegâne mesul makamı olması (şaibeden orman isletme teşkilâtı başka bir hava tutturur: «Ben. kömürün kilosunu 13 kuruşa satarım, amma depolarım yok.»
İşte sayın okuyucularım! her yıl bu iş böyle başlar ve böyle devam eder. Aylar geçer ve nihayet yaz gelir. Allahın inayetile güneş havayı ısıtır, dert ortadan kalkar, yara muvakkaten kananır, bu isi© ilgili olanlar da rahat bir nefes alırlar. Bundan sonra, gelecek sonbahara kadar «ve ileyhi duralar»! Kış boyunca bizim tirtir titreşmemiz de yanımıza caba kalır!..
Cemal Belik
Eskişehârde elektrik fabrikası kuvve dendiril iy or
Eskişehir (Akşam) — Uzan zamandır aksak olarak İçliye» şehir elektrik tesisatının yeniden iki mûtörle kuvvetlendirilmesi temin edLlmiştlr.
AKŞAM
Abone bedeli
Türkiye
Ecn«bı
Senelik 280u
6 Aylli 1500
3 Aylık 800
kuruş 64UU kuruş
> 2900 »
> 1800 »
Adres tebdili için elU kuruşluk
pul gönderilmelidir Aksi takdirde adres deriştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20505
Van t|ierl: 20765 - idare: 20881 Müdür: 2049?
Zilhicce 8 — Kasım 0
İmsak Güneş öğle tkindl Ak îalol E. 12.10 1.52 7.05 9.43 12.00 1.24 V. 8.03 0.45 11.58 14.36 18.53 18.27
idarehane BabIâli elvan
Acımusluk sokak No. 13
yeni bir l«lm daha İlâve etti. Meselâ Habeş - İtalyan harbinin sonlarında Adin Ababa adı verilen bir nevi pasta yemeğe başladık ve el'an yemekte devam ediyoruz. Nihayet bu harb de Atom pastasını yadigâr bırakıyor.
Eski tatlıcılık yavaş yavaş ölüvor. ne yazıkl
Halûk Durukal
®ı>hlfe «
________ _________ _ 13 Kasım 1945
'--»»-c-D—j .tın. ■ ■•>*■ rjı ı, _ ,
Vali ve belediye reisinin nutku
F
Bitişik odada akşam yemeği İçin sofra hazırlıkları yapılıyordu, Pencerenin önünde, öteden beriden konuşuyorduk. Bir arılık arkadaşım heyecanla dışarıyı gösterdi:
_ Bak., Bak- Zavallı adam nasıl da kaçıyor amma.. Fakat yakalayacak galiba., Eyvah- Yakalamak üzere... Herifi ısıracak yahui-
Arkndaşımı bu derece telâşa düşüren manzara şu İdi: Tam karşıkl sokaktan telâş İçinde, gözleri yerinden fırlamış, saçı başı dağınık bir ■dam çıkmıştı. Alabildiğine koşuyordu Arkasında kocaman bir köpek kovalıyordu. Hayvan ağanı fırın gibi açmış, korkunç dişlerini göstererek ek gibi hi21a koşmakta İdi.
Adamcağız kendini bizim kapıya doğru attı, çıngırağın teline koparırcasına asıldı. Hemen ko.;up ona kapıyı açtık. Ve kapadık. Bir dakika geç kalmış olsaydık, yandı İdi biçare.
— Of!.. Bittim... Canavar hayvan fceni parçalayacaktı..
Bitkin bir halde idi. Ben kendisine bir bardak su verirken arkadaşım bir büyük kadeh konyak uzattı. Sigara verdi. Ona bir kazazede muamelesi yapıyorduk. Hani atlattığı tehlike de İıakikl ve büyük bir kaza idi.
Kendine gelince teşekkür elti. Ayrılmak üzere kapıdan çıktı. Daha adımını uzatmadan bir havlayış, bir hırıltı. Hemm kapıyı kapayıp pencereye koştuk ki hayvan bizim kapıda beklemiyor mu’.. Ayrılmıyor!.. Adam bir kflÇ kere evden çıkmağa teşebbüs etti. İmkânı yok.. Parçalayacak zavallıyı!.. Akşam oluyor, hava kararmakta!- Arkadaşım:
— Bârı burada kalırınız!- demeğe mecbur oldu.
Hakikaten ay ışığında baktık. Köpek iki ayağını dikerek oturmuş, kapının önünden ayrılmıyor. Gece saat ona doğru biçare adam bir tecrübe daha yaptı. Az daha bacağını kaptırıyordu. İçeri girdi. Çaresiz gece burada yatacaktı. Ben de köpek yüzünden evime gidemedim, kaldım.
Ertesi sabah kahvaltı sofrasında bize dilinin döndüğü kadar teşekkür ediyordu. Kopek gitmişti. Kapı çalındı. Dostlarımızdan Fikri geldi.
Kahvaltı sofrasındaki adam Fikriyi görünce bozuldu. Fikri de şaşırdı vc gülümsedi. Yabancı bir daha teşekkür ederek hemen müsaade istedi. O odadan çıkınca Fikri sordu:
— Ne o?.. Bu herifi yine kopek mİ kovaladı?-
— Sen nereden biliyorsun?..
— Bu meşhur «köpek miirebbisl» dir Köpekleri imlediği şekilde terbiye eder. O arkasından kovalayan da tâlimi!, terbiyeli kopektir. Kendi köpeği... Gayet zeıd bir hayvan. Efendisi ile anlaşmışlar. Yazın sayfiye sayfiye dolaşıyor. Herif gözüne kestirdiği bir köşk görünce köpeğine bir İşaret veriyor ve kaçmağa başlıyor. Gayetle 2ekl o.an köpek hemen efendisinin üzerine tehditle atlıyor. Adam içeri girince saatlerce kapıda bcklyip dışarı çıkartmıyor. Ben böyle yaman bir serseri adam görmedim. Herif yer yer dolaşıp bedavadan misafir oluyor. Fakat en açıklısı bma oldu. Sevgilimle, hem de evimi l.'k defa ziyaret eden bir kadınla otuıu-yordum. Adam aynı numara ile kapıyı indirmeğe başlamaz mı?„ Açina-san köpek parçalayacak!., BU numara olduğunu ne bilelim. 8tvglllaı çığlığı koparınca açtım. Ve herif o gece postu serdi. Başıma ekşidi... Şimdi arkasından bakın. Mutlaka yolun köşesinde köpeği ile buluşmuştur. Onu sofradan aşırdığı öteberi İle beallyordur...
Hemen evin erka tarafındaki balkona fırladık. Buradan yolun dö-ntmeci görünüyordu. Fibrinin dediği doğru çıkmıştı.
Bir gün önce o kudurmuş gibi saldıran köpek şimdi efendisinin yanında, onun ayaklarına sürünerek, ellerine doğru atılarak ve oyunlar yaparak yürüyordu. Adam da cebinden bir «eyler çıkarıyor ve onu besliyordu. Köşk şahitI:
— Bizim kahvaltıdaki kekler... detil. Köpek mürcbbisi İle hayvan. İki candan dost gibi yürüyorlardı.
Fikri güldü:
— Bakalım yarın gece nereye misal İr olacaklar?,, zeki hayvan., §u İnsanlar yok mu?.. Hayvanları bile hileye alıştırıyorlar... dedi.
Harb, darlık insanlara neler öğretmiş!.. Herkes ayrı bir geçim yolu bu)-muş!..
Aradan dört ay geçti. Blrgün sayfiye köyleri arasında uzanan asfaltta yürüyordum, Köşklerden birine doğru:
— İmdat.. İmdat!., diye koşan bir adam!.. Arkasında da köpek.. Hemen tanıdım. İki eski dost!..
Fakat numaralarını ne güzel de yapıyorlardı. Biri ne ciddi kaçıyor, öteki ne ciddi kovalıyorl..
işte o esnada bir tabanca patladı. Ve kfipek hemen yere yuvarlandı.
Kaçanı kurtarmak isteyen bahçıvan kılıklı bir adam köpeği vurmuştu
O zaman herkesin son derecede hayret ettiği bir manzara İle karşılaştık. Kaçan adnm sanki kendi vurulmuş gibi olduğu yerde taş kesildi. Sonra geri döndü ve kanlar İçindeki köpeğinin üstüne abandı:
— Ah evlâdım,. Ah benim bu koca dünyada tek can yoldaşım!.. Ne yaptılar sanal..
Hiç kıra hıçkır a ağlıyor, söylene söylene ağlıyor, biraz evvelki hareketini unutarak. Ona verilecek mânaya ve foyasının meydana çıktığına aldırmayarak ağlıyordu. Köpeğin başını okşuyor, mendili İle yarasan silmek İstiyordu. Zeki ve hisli hayvan öleceğini anlamıştı. Masum çözlerde yattığı yerden efendisine bakı; or. biraz evvel yalancı bir hiddetle Kovaladığı adamın parmaklarını yalıyordu. Gözlerinde sanki efendisini son bir defa bir kşke misafir edememek acısı var gibi idi. İyi veya kötü bir surette efendisinin karnını doyurmak İçin canını veren bu hayvanın etrafında kalabalık bir meraklı halkası toplanmıştı.
Adam bana doğru dönüp şöyle söyleniyordu :
— Senelerdir beraberdik. Birbirimizden başka kimseciklerimiz yok-Beni nasıl yalnız bırakmağa kıyabildin Fındık!.. Ben sensiz ne yaparım, nasıl yaşarım Fındık.. Benim uğramda ölen Fındık!..
Ve Fındık efendisine son bir defa daha baktıktan sonra gözlerim büsbütün kapadı..
Şimdi adamı yine görüyorum Adeta çöktü. Sanki en yakın biri ölmüş ve dünyada tek direği yıkılmış g'.bl bir hail var... Son derece zayıflamış yüzü sapsarı ve tıraşı uzamış. Findik olmadığı İçin sokaklarda yatiyjr. bir defa bir köşke misafir edememek köşklerin ışıklı pencerelerine dalgın
(BİR YILDIZ»
RADYO
Halk elokloru.
Kurbanlık koyun etinden yapılan sıhhî veya sağlığa zararlı yemekler, tertipler, işler
Yazan: Doktor HAFIZ CEMAL (LOKMAN HEKİM)
«I
Memleketimizde cn çok sarfolunnn koyun etidir. Hacılar bayramında kesilen kurbanların hepsi koyundur, koçtur. Bayram münasebctlle koyun eti yiyecek halk, çoktur.
Uzun zamandanberl dikkat ediyorum. Koyun etinden ve sair uzuvlarından, organlarından türlü türlü yemekler, tertipler yapılmaktadır. Fakat bunların çoğu sıhhi değildir, zararlıdır.
Ben herkesin zevkına, keyfine karışmak İstemem! Dünya kuruldu kurulalı (yemek hürriyeti!) vardır. Herkes serbestlr. Böyle olmakla beraber her İnsan, sık sık yediği koyun etinin yenilecek, ycnilmlyecek, fayda ve yahut zarar verecek kısımlarını öğrenmelidir. Et alırken kasaplara aldanmış olmamalıdır. Hiç olmazsa (Ev kadını!) ııın tembih etliği eti almak İçin biraz bilgisi olmalıdır.
Kasapların çoğu, kendi bilgilerine ve menfaatlerine göre müşteriye et verirler. Cahil bir İnsana, İsledikleri fena eti yuttururlnr. Boğuntu yaparlar.
Ben diyebilirim kİ (Her müşteri alacağı eti tamsa ve en Ijrl eti almak istese, kasap acından, kederinden ölür I)
İşte bu (güzel niyet!) lo halkımıza bir hizmet yapabilir miyim fikriyle bunları yazıyorum. İhtimal ki birçok hatıllarım olacaktır. Fakat her halde faydası daha çok olacaktır.
Elin en kuvvetli yerleri gerdan, göğüs ve bel kemiğinin sağında ve solunda bulunan etlerdir. Koyunun en çok, en lezzetli yerleri (döş) ile iboşı-| udur. Yani boş yerleri, göğsün yan1 tarafları ve bel kemiğinin her İki çevresidir.
(Döş’ den, göğüsten alınan etlerden giizel haşlama olur. Sebzelere (yemeklik et baskısı) olur.
(Döş) kısmında, göğsün yağlı etlerinden yapılan yemekleri, her mide kabul eder, mide ve barsakları bozmaz. yormaz. En kuvvetli etlerin birisi de budur.
En iyi (pirzola) ğlnin çevresinde kaburgadır.
Eıı İyi (cızbız)
I
ANKARA RADYOSU
Yarın sabahki program
18 M. 3. ayan. Dans «jrkestrosı. 18-30 Konuşma. 18.45 Dans orkestrası. 19 M. B. ayarı, Haberler, 19-20 Geçmişte bugün, 19.25 Faal. 20 Müzik (Pl.), 20.15 Radyo gazetesi, 20.45
Mandolin birliği, 21.05 Konuşma, 21.20 Radyo salon orkestrası, 22 Tarihi Türk müziği, 22 45 M. 3. ayan. Haberler.
Bu akşamki program
7.30 M. a ayan. Müzik: (P!.). 7.45 Haberler. 8 Mjlzik: (Pl.>
12.30 M. 9. ayan. Müzik (Fİ.). 12.45 Haberler, 13 Radyo salon orkestrası
__ Gömlekiş —_
■ BİRİNCİ SINIF GÖMLEK Çl | jlı Sirkeci Hamldlye cad 27
!■■■■ Tel: 20009nHMHHİ
rür. İnsanin vücudu sağlam bir binaya benzer. Bu mukaddes binanın temel taşlarını (albümln), (azot), (protein) teşkil eder. Bu binayı soğuktan korumak ve içindeki sıcaklığı gözetmek için yag lâzımdır. Binanın İçindeki makineleri, (aygıt) Inrı İşletmek İçin şeker Icabeder. Binanın içindeki bütün uzuvları beslemek yıpranan yerleri tamir etmek, onarmak İçin yine (albümln, yağ - şeker, (12) türlü maden ve türlü türlü vitamin) tere İhtiyaç vardır.
(18) yaşından yukarı olanlara (24) saatte (70-80) gram albümln lâzımdır Gençlere ve çok lşliyenlerc (120150» gram gerektir. İnsan oğlu (albümln) 1 etlerde ve çeşit çeşit hayvanlarda, sebzelerde ve meyvalarda bulur. Koyun etinde bunların hepsi vardır.
(Salamura) etler, hiç bir zaman sıhhi olamazlar. Zaman geçtikçe bozulurlar. Tuzun tesiriyle etlerin lifleri, İplikleri sıkışır, sertleşir. Narin, hasta midelere hiç gelişmez. Bu etler, İnsanı uzun müddet tok tutar. Çünkü mide ve bağırsaklara çok ağırlık verir. Uzun zamanda ve pek güçlükle haz-molur.
(Kızartma) ların hazımları güçtür. Ya(ş yanıyor. Kıymetli hassası azaldıkça azalıyor. Etlerin lifleri bozuluyor. Besleyici cevherleri allak bullak oluyor. Et liflerinin İçlerine kadar giren yanmış, kokmuş yağ yerleşiyor. Hele bozuk, karışık yağlar olursa, hele eskimiş (kuyruk yağıl) da bunlara katılırsa aşkolsun yiyenleref Bunlar başları sersemleşmiş, yarım akıllılara mahsus serhoş yem Gerek ızgara ve zola, halinde yet iyi pişirmek lâzu bazı etlerde verem rr (tenya) denilen (şerit
zan. = kordelâ) rribl hayvancıkların tohumları bulunabilir. Izgarada iyi pişirilen etler kolay hazmolur. En çabuk pişirilen et ızgaradır.
Külbastı — Bunun hazmı ızgaraya
koyunun bel kemi- nispeten daha güçtür, çünkü tftln bulunan (7) tane bazı tarafları fazla pişer. Bazı kısımları sertleşir vc kupkuru o!ur. Bazı tıı iyi ıcızoızı koyunun yağlı ve ( noktaları pek az pişer. Ve yahut hiç kaba etlerinden yapılan kıymadan pişmez.
olur. Şiş kebabı — şiş köftesi — uga- 1 ...................
ra köftesi hep bu kıymadan yapılır, j gara ve gerek (Kuşbaşı!) kilrck. kol ve buttan alı-( ateş üzerinde bulundukça et üstünde nan etlerden dalın İyi olur. Koyunun (albümln) pıhtılaşır ve bir kabuk bülıin «lop etleri» nde (zürriyet vita- bağlar. Bu kabuk derin tabakada bu-mini olan E» cevheri mevcuttur. ’ ’ ...
(Döş) parçalarından ve bozan lop etlerinin yağlı kısımları alınır soğan İle karıştırılıp firma verilir. Bu yemeğin üstüne (kimyon) ekilirse en lezzetli ve güzel kokulu bir (Kıbrıs tavası» olur. Kıyma -kızartma- ve kavurmaların hazımları zordur. Çünkü fazla yağ emerler. Ve yakılan yağın lezzetini, kuvvetini zayi ederler. Yanmış bir koku hasıl ederler.
Çok yağLı etlerin hazımları çok zordur. Büsbütün yağsız etler de İyi değildir. O kadar lezzetU olmaz. Fakat biraz yağlı olursa hem lezzeti artar, hem de kolay hazmolur.
Etlerden faydalanmak arzusunda iseniz (ızgara) dan. (pirzola) dan, »biftek» den, (külbastı» dan vaz geçmeyiniz. En kolay hazmolan, vücuda en fayda veren bu tarzdaki pişiriliştir. İnsan yalnız et yemekle yaşıyamaz. Yeşillikleri gitmemek üzere az haşlanmış sebzelere tuz ve tereyağı ve yahut yunmamış çiğ zeytinyağı katılmış çokça sebzenin yanında yukarıda arzettlğlm tarzda pişmiş etten de çok değil biraz bulunmalıdır.
Kurbanlık koyunun posteklsinl Kı-zılaya vermek lâzımdır. Sırası gelmişken söylemeliyim ki halkın çoğu koyun yünlerini toplarlar. (Kiril yapağı!) diye saklarlar. Yaranın, çıbanların üstlerine korlar. Bu hareket çok tehlikelidir. (Tetanoz) denilen (Ka- ( _
aklı humma) veyahut (Yılancık) hu- Jursa nefis kızartma olur. (Beyin) gl-atıle getirerek insanı çok defa Öldü- bl lezzetlidir. Yemesi hafiftir. Fayda-
Böyle olmakla beraber: gerek ız-(Külbaslıi olan et,
huı,. ;ı etin sulu, cevherli ve besleyici ' mr. ’^krlnl muhafaza eder. Ve etin (terkibini bozmaz. Gıda! kuvveti eksilmez.
j Fırında pişen et çok defa yanık kokulu olur. Çünkü hava değişmediğinden devem eder.
Haşlama et — Büyük mekteplerde, taburlarda, asker ocaklarında yapılan tecrübelerden, denemelerden çok iyi anladık kl haşlama et yendiği cihetle şerit yavrucakları, verem ve sair mikroplar kaynıyarak ölüyorlar. Ve bu etleri yenlerde böyle vakalar görülmüyor. Söğüşün hazmı da çok defa güç olur. Çünkü etin hulâsası özü yağlı, ve cevherli kısımları suda eriyerek veya uçarak zayi olmaktadır.
Kıyma — Heı etten kıyma yapılır. (But kıyması) makbul değildir. Saman gibi olur. Kemikleri kalındır. İyi olmaz. En iyi kıyrna, koyunun (boş) yerinden yapılır. Yani «kaburga), (koltuk) ve sair yerlerinden yapılır.
Kıymaların hazmı güçtür. Çünkü ağızda İyi çiğnenmezler. Salya ile karışmazlar Ve et He yağ karıştırılarak kavrulduğu İçin çok defa sindirim zor olur.
Uykuluk — Kuzularda, çok genç koyunlarda bulunur. Ak ve karaciğerin arasındadır. Uykuluk haşlanırsa suyuna çok güzel çorba olur. Yumurtaya batırılarak sade yağında kavru-
Vali vs Belediye rcLrt doktor Lûtfı Kır darın umumi mecliste söylediği nutkun neşrine devam ediyoruz;
Sebze boştan ve bahçe sahiplerinin su motörleri için İhtiyaçları olan akar yakıt temin olunmuş, ot balya ve teli, ziraat alât ve edevatı, kükürt ve göztaşı gibi maddelerin tedariki hususunda alâkalılara mümkün olan her türlü yardımlar yapılmıştır.
İlçelerde tarla faresi ve diğer muzır hayvanlarla mücadele yapılmıştır. Halkalı tavukçuluk müessesesin-de istihsal olunan damızlık yumurtalardan, geçen yıllarda olduğu gibi halka tevziat yapılmış vc Vilâyet çevresinde tavuk neslinin yüksek yumurta verimi gösteren cinslerle ıslahına çalışılmıştır.
B. Lûtfi Kırdar. Rumellhlsannda-kl (Âşlyan) da bu sene içinde bir «Edebiyatı cedide ve Tovfik Fikret müzesi» açıldığını, şişlideki Atatüri: müzesinin tamir edildiğini, gene geçen sene Gazanfcrağa medresesindeki Belediye müzesinin açıldığını, bu arada Gazanferağa türbesinin tamir edildiğini söyledikten sonra sözlerine şöyle dev^m etmiştir:
Belediye kütüphanesi
Beyazıttakl medresede kurn an Belediye kütüphanesine gelince burada 9 muhtelif lisanda yazılmış 34 bin kadar eserin k^yıt ve fişlerinin tanzimine çalışılmakladır. Şimdiye kadar 1,455 I Fransızca ve mütebakiyi Türkçe olmak üzere 4500 kadar eserin kayıtları Ve fişleri tanzim ve tasnif edilmiştir. Son dört ay içinde 220 sİ kadın olmak üzere 860 la «be. öğretmen, muharrir, profesör gibi serbes mtsleic erbabı bu kütüphanedeki eserlerden faydalanmıştır.
Parklar ve bahçeler
Son dört ay İçinde umumî park ve bahçelerle yeşil sahalar daha ziyade güzelleştirilmek surdlle tertip ve tanzim edilmiştir.
Taksimdeki Sürpagop saha,ınm tanzimi İkmal e dil m iş tir.
Flor ya d a plfıj gazinosu ile İstasyon arası ve sahil kıştanım e vole? yapılmamış olan parçalan jrinldcn tarh ve tanzim olunmuştur
Halka açılmış bulunan Yıl dr Parkının Icabrden kısımları çlc eklendirilmiş, yollar ve korunun İçi tcmlî-Icttlrilmiş, hayvanat bahçe lne tahsis edilen kısımlara yallar açtırılmış-tır. Burada, hazırlanan plâna göre yapılacak olan hayvanat bahe'si papyonlarından geyik pavlyonunun temeli atılarak inşasına başlanmıştır
Gene halkın İstifadesine açılman mukarrer bulunan Erairgân ve Çubuklu koruları temizlettirilmiş olup tanzimlerine devam edilmektedir.
Mezarlıklar
Zlncirllkuyrıda te?ls edilmiş olan yeni mezarlığın D kısmının da toprak tesviyeyi beton bordürler! yapılmıştır. Diğer mezarlıkların tanzim ve ıslahına da devam Olunmaktadır. Bu arada son dört av İçinde Es ü’itc Defterdar caddesi ürerindeki mezarlıklara 110 metrelik cephe duvarı vc gene Eyiipte Emirler. YedikutedeJ Kazhçeşme mezarlıklarının c'phe ve çevre duvarları yapılmıştır.
Tevfik Fikret merhumun mezarı ve etrafı tanzim vc tamir ettirilmiş, duvarları yaptırılarak üzfrin? beton parmaklık konulmuştur. Eyüpte Emirler mezarlığındaki Şair Fitnatın hdır. Hakikaten insana tatlı bir uyku verir.
Karaciğer, kalb, yürek, beyin, kemikler. gerdan, boş ve salrenin faydalarını. bunlardan neler yapıldığını da gelecek yazımda okuyacaksınız.
kabri ve yanındaki &0 metrelik duvak yeniden yaptırılmış ve üzerine betem parmaklık konulmuştur.
Mezat idaresi
Haziran başından 13 ekim» kadar son dört ay 12 günlük müddet içinde İse Mezat idaresinde 3 pjHyon 731 bia 665 liralık satış yapılmış ve bundu 76 bin küsur liralık tcllâliy» aJın iniştir. Son dört aylık rakamlarda, ota mevsimine raslamış olmasına rağmen geçen yılın aynı devresine nazara» yiizde 25 den fazla yükseliş görülmektedir.
Elektrik, tramvay ve tünel işleri
Vali, elektrik şebekesinin takviyesi İçin şehrin muhtelif semtlerinde yapılan İşleri anlatmış, günde 240 tramvay arabasının servise çıkarıldığını, hazirandan eylül sonuna kadar 60 milyon 235 bin 404 yolcu taşındığını ve geçen senenin aynı aylanna nispetle 4 milyon 30 bin 404 yolcu arttığını, buna mukabil otobüslerdeki yolcu sayısının azaldığını rakam zikrederek belirtmiştir. İsveçten getirtilen beş otobüsten başka yirmi otobüs daha sipariş edilmek üzere muhtelif firmalara müracaat edilmiştir. Amerikaya da 80 bin liralk otobüs yedek parça’! sipariş edilmiştir.
Havagazı
Yedikute havagazı fabrikasının takviyesi İçin İngiltereye beş yüz bin liraya bir fırın sipariş edilmiştir.
Havagazı İdaresi 1945 temmuzundan itibaren Elektrik idaresine devredilmiştir. Halka büyük bir kolaylık olmak üzere, havagazı faturalarını, elektrik fa tur a lan 11? aynı aya tesadüf ettirmemek tedbîri alınmıştır. Bu suretle halk bir ayda İki fatura birden ödemek sıkıntısından kurtarılmıştır.
Üsküdar vc Kadıköy tramvaylarından bahseden Vali, bu tramvay Servislerinde 1944 seneelne nispetle yolcu sayısının yüzde 7-3. hasılatının da yüzde 11 arttığını. Kuşdlllndeld bir belediye blnasnm garaj yapılmak üzere şirk'te kiralandığını. şirketin yeniden dört motris sipariş etmek üzere bulunduğunu, tramvay hattı olmıyan yerlere troleybüs (raysız tramvay) İşetmeğe karar verdiğini ve bu hususta Bayındırlık Baknnlığ) nezdinde teşebbüse geçtiğini söylemiştir.
Su işleri
Şehrin su islerindeki ehemmüveti belirlen doktor Lütii Kırdar te.ır.n su işlerinin nasıl temin edileceğini şu suretle anlatmıştır:
Sular idaresi, mevcut imkânlar ve vasıtalarla şehre verdiği suyu simden geldiği kadar arttırmış bu sene dsln tesislerde ve şeb" kesinde lüzumlu tamirler ve mümkün inşaatı yaptırmışsa da arlık yeni büyüt tesisler yapmadıkça şehrin suyunu arttırmağa İmkân yoktur
Mal! imkân Bulunduğu ve hariç en malzeme temini mümkün olduğu takdirde, şehre kâfi miktarda su r'rm'k İçin şu işleri yapmağa hasırlanmaktadır:
1 — Bakırköy ün de artezlyen vsi.mtı ile İstanbul cihetine 15 - 20 bin metre mikâbı su temini;
2 — Elmalı ve Terkos farikalarının tevsiinl kolaylaştırmak maksadile buharla işleyen tulumbaların elektrik motopomp!mite değistlrilm-si ve bu suretle kolayca fazla su basabl’mek imkânı bulunması:
3 __ Terkos gölünden şehre gelen
suyun mlkdannı arttırmak için - 91I bir galeri ve buna lüzumlu tesislerin inşası:
(Arkası 7 inci sayfada»
MUKADDES YALAN
Yazan; Leon Malicet
Çeviren: (Vft . Nû)
Tefrika No. 31
XIV
Verguals bankası Mensll sokağının büyük bir binasında zemin katını İşgal ediyordu, ikamet kısımları aynı binanın üst katlarında bulunuyordu. İzdivacından sonra Loulse Barane işte buraya yerleşmişti.
Pek zevk sahibi bir İnsan olduğu İçin, muhitinde ne varsa hepsine hoş bir çeşni vermesini bilmişti. Evlendiği çenenin kışı ise, tesadüfen balolarla, davetlerle dolu bir kış oldu.
Bu sebeplerle Loulse Barane mesuttu. Bütün bir kış zarfında, balolarda, suvarelerde kırallçe gibi kendin! gösterdi, Verguals de karısının takdir edilen, tapınılan bir kadın olmasını arzu etliğinden, tuvaletti, kürktü, mücevherattı: hiçbir şeyi ondan esirgemiyordu. Pek lâtif, pek sevimli bir mahlûk olan karısı, bankere saadetler ▼eriyordu. Zaten unutmak istediği maziyi unutmak yolunu tutuyordu. Gerçi bozan geceleri, ctîrmün hâtırası vicdanını munzzebedlyodu; fakat k:‘z*il bu kötü manzaraları zihninden uzatdaştırmok, rahat ve huzur içinde omur sürmek için her şeyi yapıyordu.
Neşeli zavahirlne bakanlar, onun İçin, «mesut bir insan» diyorlardı.
Bu hakedllmemlş saadet epey uzun sürdü. Hattâ ânzaya da uğra-mıyacakmış zan mm vermeğe başlamıştı. Saadeti tamamlanmak İçin bir çocuk bile dünyaya geldL Prens bekler gibi çocuğu beklemişler, dünyaya gelişini tesldetmlşlerdl. Herkes, bu çocuğun katiyen sıkıntı çekmiyeceği, dalma şeref ve haysiyet! ile, refah ve saadette yaşıyacağı zımnındaydı.
Loulse, bazan, her anne gibi gurura kapılarak derdi ki:
— Jean'ımıza bak. Ne gürbOt ne güze!,., O da bizim gibi bahtiyar olacak değil mi?
Kocası, yan yarıya samimiyetle:
— Evet... Mesut... Bahtiyar... -derdi.
Sonra birdenbire irkilir, sığmaz, oflar, poflar, kardı:
— Acaba bu çocuk ceza görecek mi?
Bu fikir kendisine musallat olmağa başlamıştı. Bir gün biş lAodûte, ba-
içi İçine yerinden kal-
benim yerime
baların günahlarını evlâtların çektiğine dair münakaşa ediliyor. Verguals ansızın hiddetlenerek bağırdı, çağırdı. Mukadderatın bu kadar haksızlık edemiyeceğinl İleri sürdü. Bu ânl asabiyeti herkesi şaşırttı. İşte kaatil ara-sıra böyle buhranlar geçiriyordu. Bunlardan kendini kurtarmak İçin İşi kumar» döküyordu. Delice partiler oynuyordu. Louls de bu kumarbazlık, bu asabiyet buhranları yüzünden hayatının kötü bir safhasına girdi. Bir sabah, kulüpten döndüğü vakit, Verguals, karısını ağlamış, gözlerini kızarmış buldu. Kalbi suladı:
(— Bon kl kendimi bu derece kuvvetli sanıyordum. Saçma sapan İtikatlara kapılarak saadetimi mİ bozuyorum?» diye düşündü.
Fakat ne düşünürse düşünsün, anormal hali devam ediyordu. Bilinmedik bir yerden kendisine ve oğluna bir felâket geleceği fikrinden kurtula-mıyordu.
Bu asabi haller, müşterek hayatları ortasında, LouLse’e sirayet etmek tehlikesini gösterdi. Boğucu havadan kurtulmak ümidiyle, kadın kendini hayır İşlerine verdi. Sefil çocuklara yardım etmek yolunu tuttu.
Bu sevimli küçük kftdrnın etrafını bir takım dilenci çocukları sardı. Loulse onlara haftanın muayyen günlerinde yemekler, tetlılur veriyor Bununla '»a kalmayıp tatlı sözler söylüyordu. Pek acel* Uıtlyacı olanlara
«Ödünç veriyorum» diyerek para yardımlarında bulunuyorsa da hemen hepsini İşe sovketmeğe çabalıyordu. Bizzat kendi İşler tesis ederek çocukları kapılandırmağa uğraşıyorsa da, zorlamak şeklini sevmiyor, çalışmak arzusunun Çocuklarda kendiliğinden doğmasını bekliyordu.
Bir gün, ilgilendiği sefil yavrular arasında pek sevimli bir minimini külhanbeyine rasladL
— Sen nereden geliyorsun bakayım?
Oğlan parmnğıyle yolları gösterdi;
— Oradan,
— Orası neresi?
— Yol.
— Nerelisin? -
— Oralı.
— Orası neresi?
— Yol.
— Anıma garip çocuksun sen... İsmin ne senin?
— La Route. (1)
— Bu ne biçim isim?
Çocuk, lıoş bir tebessümle gölümsl-yerek anlattı: Kendisini bir yolun kenarında bulmuşlar. Ömrü yollarda geçmiş. Adını La Route koymuşlar. İsabet de etmişler, çünkü yalanı olan bu yollardan ayrılacağa benzemlyor-muş. Hep serserilik ediyormuş.
Genç kadın bu garip oğlanı doyurdu. Giyecek öteberi verirken:
il) FrdnsUOa «yoi» demektir.
— Yolun buraya düştükçe gel öyleyse... Haydi yolun açık olsun!... -dedL
Çocuk gene güldü:
— Görüyorsunuz ya, bahtım hep yol üstüne.
Kadın da güldü: ■
— Fakat yola gelmeni arzu ediyorum... Onun için bir yol kendine İş bul, ayol!... Yolculukta kendine yeni bir yol !z düşün.
Kahkahalarla blrlbirlerlnden ayrıldılar. Loulse. bu oğlanın İntibaını hiç unutamamıştı. Muhtelif seferler,ertesi altı ay. altı altı ay sonra, tekrar üç ay sonra La. Route Loulse'e uğradı.
— Büsbütün yoldan çıkmadım... Gene aynı yoldayım... - diyordu.
Loulse de, onun ıslah olmasını, kendiliğinden bir reaksiyona uğramasını bekliyordu.
Bir seferinde oğlan, halinden artık utandı:
— îş bulamıyorum, ne yapayım, madam! - dedi.
— Ben sana arayım öyleyse... Yatan gel.
Ertesi gün çocuk görünmedi. Birkaç ay kaybolduklan sonra. Loulse onu, korulukta uzaktan görüp çağırdı. La Route mahçup yaklaştı.
— Öbür çocuklara yemek veriyorum. Sen niçin gelip yemiyorsun?
— Sizden utanıyorum... Yanınıza gelemiyorum... çünkü sözümü tutamadım... O gün geleceğimi haber vai:-
dlğlm halde gelmedim.. Sebebi şudur: Düşündüm, taşındım, kendimi tarttım; ben, böyle alışmışım; henüz çalışabilecek kuvveti nefsimde bulamıyorum. Bulduğum gün haber vereceğim.. Bu tatlıları da haketmlyo-rum.
Loulse, onun başını okşadı:
— Tatlılar hak ettin, gel, ye... Sana, iradeni toplıyacağın zamana kadar da mühlet veriyorum. Aranın açılmıyacaktır. Bizim bu korularda, kendi bahçenmiş gibi dolaşabilirsin. Başın sıkıştıkça bana uğrıyablllrsln. Ne zaman İstersen İş buluru», çalışırsın.
La Route kendisinden umulmaz bir munislikle Loulseln ellerine sanldL
_____Çok teşekkür ederim... Ömrümün sonuna kadar size bağlılığımı unut-mıyacagım... «Öl» dersen!», ölürüm; fakat alışmıyanlar için çalışmak, ölmekten de güç.
XV
Lambfıı'in ölümünden sonra Ber-Ungot aııneslle beraber, bütün Fran-sada bir eşek arabası seyahatine çıktı. Eğer daha bedbaht olmak mümkün bulunsaydı, ana oğul, şüphesiz ki daha bedbaht olurlardı. «Dilenci» diye tevkif edilmemek İçin, çocuk, babasından öğrendiği bir hUeyl tatbik ediyordu. Dere ve göl kenarından topladığı sazlarla sepetler örüyor, siw.de bunları satıyordu. Fakat asıl mesleği, şarkı söyleyip para toplamaktı
«Arkası var)
kü çvk
(Baştarafı 6 inci sayfada)
4 — 30 yılda bir tekerrür eden kuraklık senelerinde, Anadolu yakasının susuz kalmasını önlemek için Elmalı bendinin kabil olduğu kadar yükselLLlmesl suretile fazla su temini.
Bütün bu tasavvurların gerçekleşmesi büyük paralara muhtaçtır. Cumhuriyet hükümeti kıymetli yardımını vadctmlş olduğu İçin şehrin su meselesinin de halledileceği lundakl ümitlerimiz kuvvetlidir.
yo-
Darülaceze
50 nei yıldönümünü idrâk etmek fiz.r- bulunan Darülaceze müessese-■1 de hayırlı çalışmalarına devam etnikledir.
Müessese içIndeJd ilk sanat okulunda, gerek Darülâceze kreşinde yetişmiş bulunan, gerek ana-uz ve babasız, perişan ve bakımsız bir halde kalarak müesseseye İltica etmiş tahsil çağındaki çocukların okutulmasına devam olunuyor. Son aylarda esaslı şeklide tamir olunan bu okulda çoculdar öğleye kadar ilk tahsillerini yapmakta ve öğlednj sonra da İmalâthanelerin muhtelif atelyele-rlnde çalışarak Mnat öğrenmektedirler.
İki sene evvel mütedaril bir «erin ay e ile kurulan ve gittikçe memnunluk verici İnkişaflar gösteren İmalâhanelerden terzilik atölyesi «on beş ay İçinde 30 bin takım elbise, iç çamaşırı, tulum Te işçi gömelği sipariş almıştır. Çorap atölyesi 40 bin çift muhtelif cins çorap yapmıştır. Kundura atölyesi de 2.500 çift ayakkabı ve postal siparişini imal ve İkmal etmiştir. Dökümhanede de Belediyeye alt m'cra ıskaralan, bir şlr-
kete ait pik boru olmak üzere 30 bin kiloluk döküm İçi yapılmıştır.
Müe^eeCnİn muhtelif fittyelertn-de çalışan ve bugün kalfalık, derecesine yükselmiş bulunan çocukların adedi 60 ı bulmuştur. Bu çalışmalar sonunda müessesimin imalâthaneleri beş ay İçinde 12 bin lira kazanç temin etmiştir.
MûcssesedeM yavrularm sütünü temin etmek için, bu sene bir İnek ahırı da yaptırılmaktadır.
Şehir Tiyatrosu. Komscrvatuvar ve Karaağaç müeSseicleri hakkında etraflı izahat veren doktor B. Lûtfl Kırdır sözlerini şu suretle bitirmiştir:
Sayın arkadaşlarım, bir yılda yaptığımız işler haklındaki izahlarım burada bitiyor.
Bu yıl da önümüze çıkan bütün zorlukları yenerek şehrin bütün hiz-metierini elimizden geldiği kadar ba-şarmıya çalıştık.
Altı yıl süren İkinci dünya harcı artık bitmiş bulunuyor. Bir an evvel kurulmasını beklediğimiz barış devresinde daha İyi çalışacağımızı, c zamanki gayretimizin daha verimli olacağını ve güzel şehrimizi daha mamur, daha muntazam bir hale getireceğimizi umuyorum.
Bütçenin hazırlanmasın/: büyük yardımı dokunan ve geceli gündüzlü çalışan daimî encümen arkadaşlarımızın başarılı meallerini şükranla anarım.
Çalışmalarımızda, sayın Cumhuriyet hükümetimizden gördüğümüz yüksek müzaheretler bizim en büyük desteğimiz olmuştur. Buna karşı da derin şükranların-tekrarlarım sayın meclisinize de yüksek başarılar dilerim.b
| — İŞ ARIYANLAR
LİSE MEZUNU BİR GENÇ — Askerlikle alâkası yoktur. İngilizce bilir. Avukat, ticarethanelerde her 1?l başarabilir. Akşamda (N. K. TA mektupla müracaat. 969 — 1
İNGİLİZCEDEN TERCÜME — Ticari muhaberat yaparım, İthalât İhracat İşlerinde tecrübem vardır. Tam gün veya yarım .gün çalışabilirim. «Akşam»da «İngilizce» rumuzuna.
976 — 2
Denizden motörle yağ sabun naklettirilecek
îzmır incir ve üzüm Tarım satış kooperatifleri birliğinden:
1 — 945 Hâ 946 kumpanyasında birliğimize e «Gemlik, M -danya, Çanakkale. İmro2, Küçükkuyu. Akçay, Burhaniye, Ayvalık sahih. Reşadiye, Foça, Karaburun, Kuşatası. Kulluk, Bodrum Datça, sahil İskelelerinden İzmire veya Kuşadasma Beykoz mmtakasmdan doğruca İstanbula molörte yaptırılacak yağ ve sabun nak’lyatı açık eksiltme He talibine verilecektir.
a — Bu eksiltmeye lf«râk edecekler ihale gününden önce 50'0 lira nakit veya b-nka V-mlnai mektubunu Birlik merkez veznesine yatırarak mukabilinde makbuz almış bulunacaklardır.
3 — Açık eksiltme 20/11/945 salı günü saat 10 da Birliğin Alsan-caktakl Umum Müdürlük binalında yapılacaktır.
4 — Birliğimiz bu Ihalfyl ya-n yapmamakta fer'?cs:tir. 05101 ■
tİSKÜDARIN — Tnnusbağl tramvay durak yerinde büyük bir bahçeli evin inşasına kâfi getecek bir arsa acele satılıktır. Üsküdar Hâkimiyeti Milliye caddesinde 203 No. İı tuhafiye dükkânına müracaat. 950 —
5 -MÜTEFERRİK
KAPICILIK ARIYORUM — Askerlikle alâkam yoktur. Kefalet verebilirim. Eşlmk birlikte 50 liraya çalışabilirim. Sultanahmet Akbıvik caddesi Konul sokak 9 No. ya Ahmet Kuşçuya müracaat__________982 — l
MUHASİP — Günde birkaç saat muhasebe işlerinde çali'ma^ için vazife aramaktadır. Akşamda .M-.ha-sip» riimuzuna mektupla müracaat.
990 —
2 - tşçt AP.1YANLAR
BİR İMALÂTHANEYİ İDARE EDE-[ BİLECEK — Kabiliyette ve piyasa-] : dan anlar bav veya tayan aranmak-I tadır.Tabiplerin İrs', tercin-eı ird te fotoğraf1 a rlle birlkte talet drcJc-’ ieri-maaşı yazı ile P. K- 421 İstanbul bildirmeleri. «3 — 1
YAZIHANEMİZDE — Dakli’o ve ! temizlik Mile çalışteak dürüst bir bay j veya bir bayana ihtiyaç vardır Her I gün müracaat. Sultanahmet Fark I karşısı İnan Emlâk No. 68.
961 -
DÖRT BAYAN ARANIYOR — Orta ye İlse tahsilli dört tayan aranıyor. Galata Tünel civarı Billur han kat 2 No. 9 970 —
İstanbul Belediyesinden
Özel idare Emekli ve Öksüzlerine birer aylık ikramiyeleri veiliyor
12/13 ve 14 Kasım günleri özel İdare emekli ve öksüzlerinin birer aylık İkramiyeleri verileceğinden İlgililerin maaş cüzdanlarile Ziraat Bankasına baş vurmaları Uân olunur. (15067)
15 - 17 YAŞ ARASINDA — Kız İşçiye İhtiyaç vardır. Tahtnkale Cömert Türk sokak 16 No. iı Büklimcvi-ne müracaat. T81 — 1
İŞÇİ KIZ ARANIYOR — Ambalaj idlerindi çalışmak üzere İçel kız aranıyor. İstlyenlerin Yeni Postahane cad. Ata Atabek yanında Krantopırio han No. D a müracaattan.
972
]
Kadıköy elektrik şubesinin tele fon numaraları değişmiştir
İdarî muamelât için Fennî muamelât için Bozukluklar için numaralara müracaat edilmesi.
60958
60960 60710 (15106)
BÜRODA ÇALIŞMAK ÎÇİN — Orta mektep mezunu bir Türkçe daktilo bayan ve yanhane İşlerini gör'cek 17 - 20 yaşlarında bir gence ihtiyaç vardır. Bahçekapı. Mühürdarzade han, 14/15 No ya müracaat________________________973 -
HASTABAKICI ARANIYOR — İstanbul Yerebatnn Sağlık Yurduna müracaattan. 975 — 3
ZİRAAT
SAT4KASI
EŞYA
No.
JJ- SATILIK
SATILIK — 39 modeli motosiklet. Sultanahmet Ycrebatau caddesi 50 943 - l
SATILIK FRAK — İyi kumaştan ve yeni, boy 1,75. 30 numara gömleği ile birlikte pazarlıksız 250 >ira. Te-lefn 52,206 545 -
BÜYÜK BİR DOSYA DOLABI — Ehven fiatle satelfklT, Slrirci Ho-capaşa hamamına müracaat.
986
1
ECZANE AÇACAKLARA — Evselce tahditle kapanmış bir eczanenin İspençiyari cihazları seri halinde cam kapaklı şişeleri mükemmel vitrinleri teferruatiyie satılıktır. Galata postanesinin üzerinde doktor Mısır-iıoğiu. 957____— 1
BİRİKTİREN
pamat-cdcö
Senede 28.800 lira ikramiye
Zira fil Bankasında Kumbaralı ve İhbara* tasarruf a»—pi« "»*«
12 Mart. 11 Haziran, 11 Eylül ve iı Aralık keşide tarihlerinden oir ay evvelki matlûp bakiyeleri 50 liradan az olmama Ha beraber kaside tarihine kadar da matlûp bakiyeleri bu mlkdardan aşağı düşml-yenler arasında sünede 4 def’r —- ...... -
re ikramiye dağıtılacaktır.
4 Adet
4 •
4 ■
«0 B
UM B
120 b
100 >
PİRHAT
SATILIK YEMEK ODASI - Çirl-godls 1^3. on bir parça, masa ve büfesinin üstü kristal, lüks ve tama-mtie yeni bir halde 3000 liraya satılıktır. (Bomontl, SPâhşor caddesi, 14 No. h völâ, Telefon No, 80989).
868
- 1
ACELE SATILIK — Kelepir piyano çapraz Alman tipi çok yeni- Adres: Tatahn Ayazpasa Kullu sokak Marmara Bahçesi karşısı No. 23/25. Birinci kata müracaat ediniz ,
974 — 1
çekilen kuria ila aşağıdaki plâna Rö-
1090 IhZltk
600
250
100
H
40
ta
*
»
k
Hesaplarındaki Daralar bir sene İçinde 50 liradan aşağı dflşmlyen-tere ikramiye eJk’!ğı kdlrde % 20 fazlesile verilecektir.
H
BİR DİZİ ORYAN İNCİ SATILIYOR — K. çarşı Kuyumcular cad. 21. Enis Ali Cevahlrcloğulnda teşhir edilmektedir. 917 — 1
— Kiralık —Satılık
| DEVREN SATH.IK BAKKALİYE — I İyi bir semtte dört yol ağzında Fri-j i derli, ardiyell İşlek bakkaliye satı-hktır. Nişantaş tramvay durağında Tütüncü Remziye müraca.T
Mfi - J|
iyi KIRA İLE — Möble veya boş bir oda aranıyor. Ayakları romatizmalı bir bay için ve balamı üzerine alacak Aile yanında Akşamda (D.S.) rumuzuna. 953 —
SATILIK KÖŞK — Suadlyfde asfalt üzerinde ve denize nazır modern bir köşk saldıktır 12.30 -13.30 da 43721 No. ya müracaat. 936 - 2
BEYOĞLU İstiklâl caddesinin en İşlek mevkiinde İyi ve tanınmış bir şapkacı yanında bir bayan terzisine «afoniyle bir oda acele kiralanacaktır. Müracaat: Balo sokak 28/1 büroya. 983
EHVEN FİATLE ACELE SATILIK-Haliç - Fen-r Tevkil Cafer mahallesi Kiremit sok. 97 ve 9 numaralı kagir iki ev ile 7 numaralı dükkânın yan hissesi satılacaktır. Kudıkoy iskele cad. No 11 Radyo Servis ticarethanesine. 956 — 1
4C0 LİRA — G'Ztepe tren hattına ICq m. mraafede istasyona 2 dakika 26 M. yü.'. 970 M- me$aha Uk o'cul karşısında. Kaâıköy Yel1eğ*rmeni Akif Bey sokağı Valpredo apartmanı No. 2-11 Telefon 67057 . 9S8 — 5
ACELE SATILIK BOŞ TESLİM EV — Çerçelköy Gölgeç sokak 12 No. ü-ç İr îlı. î dî odalı, bahçe, tulumbası Sİiyu vardır. Evdeki sahibine müracaat. 987 — 2
BÜYÜKDEREDE KELEPİR İKİ BÜYÜK YALI — Büyükdere piyasa*inin 'n güzel bir yerinde İki y?n. pir köşk, büyük bahçe ve orman. Prb ucuz bir ■fiatls ve acele satılıktır. 80388 numaraya tslelan editffled. 909 — 3
BOŞ TESLİM — Kadıköy Mıurlı-Oğlu Halitağa caddesi 54 No. beş oda. bahçL elektrik, havagazı, su İçindeki salıiölne müracaat. 991 —
BÜYÜKADA — İskelesoine çok yakın iki kârglr evlerimi boş o’arak acc'c atacağını. Elr tanasi 4 odalı 7630 İra. Dikeri 5 oda ve altında 2 mağarasile 17000 lira. Müracaat: Her gün ö3!d:n sonra 24131 992 — 2
AZİMET DOLAYISİLE HAVA PARASIZ DEVF.fN SATILIK ATELYE— Matunutpaşa Yc?Udirek Bakkal sokak Kahnezir han 21/22 numaralarda bobin sarma mahalli satılıktır. Taliplerin saat ikiden dörde kadar müracaatları./ 959 — 13
KADIKÖYÜNDE PANSİYON ARANIYOR — Kalabahksız âık- yanında muntazam mefruş oda aranıyor. Akşam yemeklerde beraber olabilir. Sirkeci Yenihan 33 Ko Osman'a mektupta müracaat. 979 — î
MÖBLE APARTTMAN DAİRESİ ARANIYOR - Taksim ve civarında 3 ■ 5 odö.)ı möbleli kaloriferli olan bir aparhman dairesi senelik veya kışlık sezon için. Müracaat: Galata Neca-tibry cadd si Demirbağ han No. 18. Tel- 40304 968 — 1
MEMLEKETİN İMARINA DOĞRU İki oda ve bir salondan banyo ve asri matbnhtan İbaret küçük eklerin inşaatına devam olunuyor. Arsası olanlara İnşaat be de i 5000 liradır. Mevsim sebebiyle acele ediniz Galata. Altıncı vakıf han 33 - 34 No Eengii Küçük Evler Yapı ve Satış şirketi. 980 — 1
SATILIK APARTMAN - Nişen-tasta yirmi bir metre cepheli daireleri altı ve yedlş r Odalı on iki daireli nezaretli mükemmel betonarme aparmanın yarısı satılıktır Btr dairi sl beş verilecek tavassut kabul edilmez müracaat telefon 40455. 960 — 8
SATILIK EV — Kaampaşadn Kulaksızda Emirefendl Tekke sokağı No. 10 Paşabapçeslnde Köybaşmda No. 34 ve 36 sekizde beg hisseleri satılıktır. Müracaat pazartesi ve çarşamba öğleden evvel 44060 bay Rıdvan. 965 — 1
SATTLTK — sekte oda, geniş meyyali bahçe, ayrıca yanında arsası olan, Aksaray Likenderpaşn mahallesi Tomrukça sokağı No. 4/1 ev satılıktır. Evin sahibi Belkıs Torun'a müracaat. 961 — J
KANDİLLİDE SATILIK KÖŞK — 12 oda, elektrik, havagazı, terkos, hamamı bahçeli İskeleye üç dakika görüşmek İçin Beyazıt Çarşlkapi 101 numara Zekeriya Ohriye müracaat. 962 — 1
ALMANCA DERSLERİ — Bir AvrupalI öğretmen üniversite lise talebelerine ve hususi ders alacaklara iyi ders verir. Pratifc ders verir her yere gider. Frau Slftar Taksim Hoca Zade sokak 11 kat 3___________ R71 — 1
HUSUSÎ FRANSIZCA. İNGİLİZCE. DERSLERİ — Dersler münferit veya grup halindedir. Flatler ehvendir. Galatasaray Ycniçarşı Hayriye cad 24 numaraya müracaat.__________9.1— 1
PARA İSTJYENLERE — Altı yedi bin lira kadar bir para ipotefc mukabili verilecektir. Akşamda İ. H rumuzuna mektupla adreslerini bildirmeleri komisyoncu kabul olımtnaz.
978-1
15000 LİRAYA SATH.IK — Kâgit köşk ve müştemilâtı 33 douüm arazi bir kısım bostan 40 kadar dut ve di-' ğer rac; ağaçlan Haydarpaşa Ko-şuyolu Dinlenme evi civarı müracaat Göztepe Bırincforta sokak ’ 10.
M7
FRANSIZCA DERSLERİ — Kolay mctodJa mükSlctne, tercüme öğretilir. Yüksek tahsil, bilhassa tip zümresi üzerinde izahat ve tercüme, her Fransızca branşından imtihanlara hazırlanır. Y. Ü. rümuzuna müracaat.
921 — 1
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz idarem nesini adres olarak göstermiş pinn karilerimizden
Ç.K — K.G — S.H 50 — F.D —
Ru-ik — A-E — İç. B.B - W.W— K.C — T.D - Y.Ü namlarına gelen mektuplun idarehanemizden aldırmaları rica olunur.
Direk Yükleme işi
Ereğli Kömürleri işletmesi Genel Müdürlüğünden
Devlet Orman İşletmesinden «atın alınarak Denlzköy, Acarlar, Körük, Karaboğaz ve elvan iskelelerine «Sakarya nehrinin ağzının denize döküldüğü mahallin batı sahilinden Kefken’e kadar olan bilumum sahil İskele ve ağızlar» depo edilen ve edilecek olan maden direklerimizin deniz raspalarına yükletllmesl İşi müteahhide verilecektir.
1 — Taliplerin İlk teminat olarak «2000» liralık muvakkat teminat mektup veya akçesini teklif mektupiarile birlikte vermeleri.
2 — Teklif mektuplarının 20,11.945 sah günü saat 15 e kadar kapalı olarak Zonguldakta İşletmemiz başsekreterİlgine tevdi edilmesi lâzımdır. Postadaki gecikmeler ve müddet bittikten sonra verilecek teklifler kabul edilmez.
3 — Bu İşe alt şartname Zonguldak'ta İşletmemiz Direk şubesinden İstanbulda Meydancık’ta Yeni Valde hanında İrtibat Büromuzdan Karasu’da Direk Büromuzdan alınabilir.
4 --İsletmemiz idaresi İhaleyi İcrada serbesttir.(15035'
tree versıon ot 2HDI-
Belediye Sular idaresinden
Büyükdere Bahçeköyünde bent muhafızları için yaptı: ılacak§ dört daireli binanın, malzemesi idare tarafından verilmek üzere +2 işçiliği kapalı zarf usulii ile eksiltmeye konulmuştur. S
Bu işe ait proje ve keşifname idarenin merkez fen heyetindeC-görülebileceğjndeû yapmağa istekli olanların, yüzde yed i bUçuO geçici teminat parası ve ehliyet vesikaları ile birlikte tekliflerini 21. 11. 945 çarşamba günü saat 12 ye kadar idare muamelât şefliğine vermeleri İlân olunur. (15033)
Sayın vatandaşlarımızın dikkat nazarına
T, H. K, İstanbul Şubesinden:
Bu sine Kurban Bayramında kestireceğiniz kurbanınızın derisini size müracaat edecek vazifelilere behemehal makbuz mukabilinde evrilmesinl ve Kurumumu2la Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumlan arasında paylaşılacak olan bu bağışınızın tulum çıkarttmlmasının temini bilhassa sayın yurttaşlarımızdan Kurum saygılarla rica eder. f14866)
Ikth’saî Devlet Teşekkülleri Umumî Hey’eî ToDİantısı Başbakanlık Umumi Murakabe hey’eti Başkanlığından
Sermayesinin tamamı devlet tarafından verilmek surenle kurulan ve 3460 sayılı kanun hükümlerine tabi bulunan İktisadi devlet teşekküllerinin 1944 yılı bilançolarının tetkiki İçin umumi heyetin 21 kasım 1945 çarşamba günü saat 10 da Türkiye Büyük Millet Meclisi Kitaplık salonunda toplanması Yüksek Başbakanlıkça kararlaştırılmıştır. Keyfiyet ilân olunur. (15935*
Hububat Taşıttırılacak
Toprak Mahsidleri Ofisi Ankara Şubesinden:
1 — Ofisimizin Ş. Koçhlsar depolarındaki hububattan ve yeni alımdan 3000 tonunun Aksaraya motorlu ve motorsuz vasıtalarla nakli İşi 26.11. 945 tarihinde saat 15 te Ankara Meşrutiyet caddesi 16 numaralı şube binasında açık eksiltmeye konularak müteahhidine İhale olunacaktır.
2 — Nakliyat motorlu vasıtalarla yapıldığı takdirde gerekil benzin ve lâstik Müessesemlzce veriImiyerek müteahhidi tarafın .n temin olunacaktır.
3 — Kati teminat akçesi 5000 ve muvakkat teminat akçesi 2000 liradır.
4 — İşin şartnamesi, her gün İstanbul ve Ankara şubelerimizle Kayseri Bölge Anbarlar şefliğimizde tetklka hazır bulundurulmaktadır.
5 — Taliplerin teminat akçelerini münakaşa günü saat 14.45 e kadar
Ankara şubesi veznesine yatırmaları mecburîdir. (15037)
Galatasaray lisesi alım, satım komisyonu başkanlığından:
Cinsi Beher küo T. Fi. Mıkdan İlk teminatı Lira ■
Kuruş Kilo
Tahin 140 500 ) 109.88
Pekmez 85 900 )
Tahan helvası 170 1000 ) 127,50
Kuru kayısı 150 1500 )
Kııru üzüm 60 1000 )
Ceviz içi 1G0 500 ) 333,75
Fındık içi - 160 500 )
Amasya elması 80 4000 ) 292.50
İnebolu elması 35 . 2000 )
Galatasaray lisesinin 1945 akçalı yılı ihtiyâçtan olan yukarıda
müfredatı yazılı yiyeceklerin 22/XT/945 perşembe günü saat 15,30 da Liseler Satın Alma komisyonu binasında açık eksiltmeleri yapılacaktır. İsteklilerin sözü geçen gün ve saatte kanunî ve-sikalarile birlikte bulunmaları. Şartnameler Lisededir. (14598)
Kartal Malmüdürlüğünden
Dosya No. Cinsi Muhammen kıymeti Teminatı
Ura Kr.Lira Kr.
22
24
2
00 00 00
8267-3 Boş çimento torbası (kâğıt) 286
> » > » (bez) 311
* Köhne askeri posta! 22 __
1 — Yukarıda yazılı eşyalar 14/11.-945 çarşamba günü saat 14 dc Mal müdürlüğünde müteşekkil komisyondu ayn ayrı açık arttırma ite ^-atılacaktır.
» _ Birinci sıradaki eşyalar Tuzlada ve ikinci sıradaki eşyalar Şamandırada ve üçüncü sıradaki eşva'ar da Kartaldadır.
3 — İsteklilerin geçici teminet m'-fcbuzlrri v«? nüfus terk •• •l’Tİta birlHrt? liri- sentinden ewc« komi yona vr f ■ t almajj 1 —n’e-
rlp de Milli fitolâk servisine müracaatiarı İlân olunur. 114223)
00
50
00
Bayanlara makbule geçebilecek en güzel Bayram Kediye»! onlara hakiki Avrupa kalitesinden parfüm ve losyonlar götürmektir. Bu hususun temini ancak
HAŞAN PARFÜM ve LOSYONLARI
Ue kabildir. Zira uzun somandan beri Avrupadan gelmeleri beklenen hakiki (Chypre), (Fougere Royale), (Orlgan), (flcandal), (Arpege), (Frult Vert), (Crepe de Chine), (Habanita), (Reve d'or) (Chanel), (Mltsouko). (8olr de Paris), (Clnq Fleure) gibi dünyaca çok tanınmış kokuların hakiki iptidaî maddeleri nihayet İsviçre ve înglltereden gelmiştir. HAŞAN depolarına müracaat.
mm Bayram Mttnasebetlle mm
Hoşa sldeeek «n makbul Sayan v* Baylara mahsus hediyeleri
Pirlantalı ve elmaslı saatlerin bütün hakiki evsafı meşhuru alem olan Si lig er saatlerinde toplanm ıştıra unun İçin: Saat olacağınız 2ûman tereddütsüz Sing’Ğt saati almanız ve saatin üzerindeki StNGER markasına müessesemlztn adresine dikkat etmeniz lâzımdır. Satışımız peşindir. Emsalleri gibi 15 sene garantilidir.
Saatleri Mağazası İst. Eminönü No. 8 Her nevi mücevher siparişleri kabul olunur.
Beden Terbiyesi İstanbul Bölge Başkanlığından
Mahallesi Ada Pafta Parşe Cinsi
1 — Mecldlyeköyü 57 8 21
2 — Mecidiye köyü » » 22
3 — Mecidlycköy » » 23
Arsa 1180 M2
Üç odalı kArglr ev —
Bir kat ahşap oda —
Arsa 1817 M2
Arsa ve teneke baraka 315 M2
Takdir olunan
Sathi mesahası kıymet Sahibi
4040 Ti. Şükril Tongoç 2800 T.L. » >
400 TX. » •
4542 T.L. Aprlne Şekerclyan
1575 T.L. Fatma Toközsoy ve Ha diye Tuzum en
Çok hayırlı bir teşebbüs
Darülaceze eşya piyangosu
Darülaceze kuruluşunun ellinci yıldönümü mün&sebetlle aynı günde müesscsedo çekilmek üzere bir e-yya piyangosu hazırlanmıştır
Hayır sevenlerin beş lira mukabilinde alacakları bir bilet İle bu kıymetli eşyadan birine sahip olmaktan ziyade yüzlerce malûl, İhtiyar ve kimsesiz çocuklara yardım rtmek fırsatını bulacaklardır.
Bilettir: Istûnbulda. Nimet
Abla Piyango gişesinde, Bahçe-kapıda EH - Bu Bo, Beyoglunda Ce, K». Me Ticarethanelerinde. İpek Sineması ve Şehir Tiyatrosu Dram ve Komedi gişelerinde, Taksim Eczanesinde, Beşlktaşta Nail Hallt Eczanesinde, Maçkada Kıyık Pastanesinde ve Kadıköy iskele caddesinde Piyango Tnllh gişesinde satılmaktadır.
4 — Mecldlyeköyü
Arsa
105 M2
487 T.L.
Mehmet Nuri Boz
________„__w_ »93 _______
Yukarda vasıfları yazılı gayri menkuller spor sahasına İlhak edilmek üzere Beden Terbiyesi Umum dürlüğü namına İstimlak olunacağı 1205 tarihli İstimlâk kararnamesinin 8 İnci maddesine tevfikan olunur. (1+777»
Mü-llân
■ ZAYİ — 884 dileli numaralı Liman cüzdanımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur.
Tan vapuru ateşçisi Mehmet Komak
Teknik üniversite rektörlüğünden:
Son yapılan giriş İmlihanlarımız-da aşağıdaki numaralarla kayıtlı olan öğrencilerin üniversitemize kabul imkânı hasıl olduğundan en geç. 19. 11. 1045 tarihine kadar şalisen ve yahut telgrafla rektörlüğe müracaat etmeleri ilân olunur.
5, «3, 70, 73. 290. 348. 452. 4Ö1. 511.569, 601. 623. 704. 730, 772, 780, 790, 279 (151101
Sümerbar.k iplik ve dokuma fabrikaları müessese-si Defterdar fabrikası müdürlüğünden:
İhtiyaçları tesbll edilmek suretile re münhasıran kendi fabrikalarında kullanılmak şartljlc fabrikamızdan kullanılmış kart t-İleri satılacaktır.
İsteklilerin fabrikamız Ticaret servisine başvurmaları. «18077»
BAKIRKÖY
Biçki ve Dikiş yurdunun 1945 senesi
Yaz kursu mezunlan Yeni kayıtlar başladı.
Adres: Bakırköy Sakızağacı Bostan Korsan No. 29.
Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Yargıçlığından: 945‘2-
Ölen ve terekesine yargıçJığımızça ' el konulan Ayşe Bedrlyenln Kadıköy! Rasinıpaşp. mahallesi Hayrullah efendi sokağındaki 15 numarslı evinin açık arttırma suretile satılmasına I karar verilmiştir.
Evsafı:
1 — Bina red şose ve birinci kat olmafe üzere İki kısımdan İbaret olup cepheye tesadüf eden red şose katındaki odanın altında sokaklujı gi-rllcblien bir kömürlük vardır. Cepheden dört basamakla binaya girilir. Ahşap kapıdan antreye girildikte ahşap döşemeli bir koridora ve bunu taklbcden ahşap döşemeli bir hol© girilir. Holün yanında ve cephesinde küçük bİF oda mevcuttur. Holün bir köşesinden bahçeye çıkılır.1 Diğer bir kapı İle küçük bir yemek odasına ve ytmek edasından mutla-' £ja girilmekledir. Mutfakta maltız’l bir ocak olup havagazı yoktur. Ahşap merdivenle birinci kata çıkılınca cephede bir oda ve bahçeye nazır b‘r oda ve alaturka ve he âsi vardır. Bina dahilinde elektrik ve su teslisti mevcuttur. Binanın yangın' duvarı arka kısmına tesadüf etlen, bahçesinde bir kaç yemiş ağacı ve I zeytin ağacı vardır. Bina ve bahçenin sahası tahminen 130 metre Ra-1 redir. Bina tamamen ahşap ve bo-, yasızdır.
2 — Bu gayri menkule ehil vukuf tarafından 4000 lira kıymet takdir edilmiştir.
3 — Birinci arttırması 10, 12 945 pazartesi günü saat 10. 12 arasında yapılacaktır. O gün tahmin edilen kıymetin % 75 1 elde ' dilmediği takdirde cn çok arttıranın taahhüdü; baki kalmak şartlyle ikinci arttırması 20/12/945 perşembe günü aynı saatlerde yapılacaktır.
4 — İstekli olanların tahmin edilen kıymetin % 7.5 nispetinde pey akçesi yatırması gerektir.
5 — Birikmiş vergisi, % 1 harç, satış bedelinden çakıkarılacnk, tellâllık resmi 20 senelik taviz bedeli İhale pulu intikal masrafları müşterisine alt olacaktır,
6 — İhale üstüne yapılan kimse müzayede bedelini yedi gün içinde mahkeme kasasına yatıracaktır. Aksi takdirde İhale bozulur Bundan doğacak zarar ve ziyan ona ödettirilir
7 — Arttırma şartnamesi ilân gününden itibaren mahkeme başkâtipliğinde görülebilir.
8 — İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların gayri menkul üzerindeki haklarını hu su sil e faiz ve masrafa dair iddialarını evrakı müshile İle on beş gün içinde mahkememize bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapu sicilleriyle sabit olmadıkça satis bedelinden hariç kalacaklardır. Bu mecburiyet irtifak hak sahiplerine de şamildir.
9 — İstekli olanların gayri menku-
lü yerinde görmeleri ve müzayedeye İştirak etmek üzere yukarda yazılı glin v© saatte mahkememizde bulun» maları yayınlanır. (15107)
Şişe ve cam kırıkları toplan veya perakende yüksek flatlc satın alınır.
Müracaat: Galata Kemcraltı caddesi No. 0. Al! Rıza Gebzell.
Telefon: 49194.
Dr. Zekâi Muammer
. rUNÇMAN
Bakteriyoloji Laboratuarı Kan ve İdrar mueyenesile gebeliğin erken teşhisi. Wasserm3nn teamülü, kan gruplan tifo, sıtma, balgam İdrar kazurat muayeneleri kanda üre şeker vesatr biyolojik tahliller ultra ve riııorescence mlkroskopı va-oılır.
Dlvanyolu İhsan Sami Lâboıa-:ı.varı No. 113. Tel. 2C98!
mm Satılık mm
IAz müstamel (100 adet) 25 er ■ kiloluk Şarap fıçısı. Müracaat B
Iyerl: Galata Necatlbey caddesi B »wz!t sokak. No 29 B
■■Bayan daktilo ■■
ARANIYOR
Almanca ve Türkçe lisanlarına blhakkn vakıf ve Fransızca yazıları da makinede süratli ve kusursuz yazabilecek ve mümkün İse stenografi de bilen bir bayan daktilo alınacaktır. 1251 No. posta kutusu adresine yazı ile veya 44122 No. ya telefonla müracaat, BHMaiM
L İ D O Ortaköy
15 Kasım 1945 perşembe akşamı DİNE DANSAN
Kış mevsiminin
İLK BÜYÜK GALASI
Baş döndürücü caz — Mükemmel swlnc ve karığalar — Varyete — Eğlencleer. Sofralarınızı evvelden temin ediniz. Telefon: 84440
boyla
Bu kSçûk. Mehrrfetciğir) gürbüz bir Mchrgeicib o foyası icrş gıdasına ryutlaka '^HpOtnOflfO. urflarımy barışması lâzımdır.
BAYRAM GAZETESİNE
İlan vermek istİyenlere
Türk Basın Birliği İstanbul nuntakasi reisliğinden:
Önümüzdeki Bayram günlerinde bütün gazeteler çıkmıyacak, yerine birlikçe BAYRAM gazetesi neşrolunacaktır. Bunun safî hasılatı Kızılay Cemiyeti He Basın Birliği İstanbul mıntakası yardım sandığına tahsis olunacaktır.
BAYRAM Gazetesine İlân vermek Istkyenjerln Babıâll caddesinde Birlik merkezine veya İlâncılık Kolicktif şirketine (Ankara caddesi Kahraman Zade han birinci kat, Tel.: 20094 - 95) müracaatları tavsiye olunur. İlân flatL son sahlfede santimi 2 liradır.
İnşaat yaptırılacak
Devlet Ziraat işletmeleri Kuruma Umum Müdürlüğünden:
Rize’de yapılması mukarrer çay Fabrikası binalarından Ambalaj Fabrikası binası eksiltmeye konulmuştur. Keşif bedeli 154.800 liradır.
Bu gibi demir inşaatı yapmış olup kâfi miktarda teşkilâtı ve atölyesi bulunan İsteklilerin vaziyetlerini lsbat eden veslkftlartle birlikte Kurum Umum Müdürlüğüne müracaatları ve münakaşaya girmek İçin vesika almaları lâzımdır.
Münakaşa evrakı Ankorada Umum Müdürlükte, Rize’de çay »Atölyeleri Müdürlüğünde» 50 İlra bedel mukabilinde alınabilir.
Münakaşa 19/11/045 pazartesi günü saat 18 da Ankarada Umum Müdürlükte yapılacaktır. (14433’
Zayi — Mıntaka liman dairesinden aldığım (130) No. lı şoför şahadetnamemi zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eskisinin hükmü olmadığı İlân olunur.
Devlet Denizyolları ve Limanlan Makinistlerinden: Hüseyin pnlesoy
İstanbul milli korunma savcılığından: İlâm: 945/1244
Tarifeden fazlaya kahve, çay satmak suretile milli korunma kanununa muhalefetten suçlu Beyoğlu İstiklâl cad. 115 No. lu Ege kıraathanesinde oturur ve aynı yerde çalışan Hafi oğlu 1336 doğumlu Ralf Yurtlanın hakkında 3005 sayılı kanuna tevfikan İstanbul (1) No. lu milli korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: Suçlunun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyan milli korunma K. nun muaddel 31-3, 57-4, 63 cü maddelerine tevfikan 15 gün hapla ve 100 Ura ağır para ceza-slle tecziyesine, 15 gün müddetle ticarethanesinin kapatılmasına ve bil müddet, zarfında ticaretten menine ve hükmün katileştiğinde neşrine dair mezkûr mahkemeden verilen C. 3. 045 tarih ve 945/334 sayılı karar katlleşmelcle ilân olunur. Aksam gazetesiyle neşrnhınacakt’r. (15091)
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
I — 58,502,000 adet muhtelit av malzemesi pazarLıkla satın alınacaktır.
n — Pazarlık 23/11/94» tarihine rastlayan cuma günü saat 10 da Ka-bataşta Genel Müdürlük Levazım şubesindeki Alım komisyonunda yapılacaktır.
UT — şartname ve listeler parasız olarak her gün sözü geçen şubeden alınabilir.
IV — İsteklilerin pazarlık İçin tâyin edilen gün ve saatte % 15 güvenme paralarıyla birlikte adı geçen komisyona gelmeleri İlân olunur.
V — İdare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir. (15048)
İstanbul Belediyesi İlânları
Keşif bedeli İlk teminatı
Zayi — Bandırma nüfus memurluğundan almış olduğum nüfus hüviyet cüzdanımı zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktun1
Tehir oğlu Murat Özden 338 Kllefll
1
1
Çocuk hekimi doktor
Ahmed Akkoyunluı
Taksim - Talimhane palas Telefon: 82327
2243.24 168.4B Yıldı® parkında Malta köşkü etrafında asfalt kap-
lama ve daire İnşaatı.
6333,22 474,90 Yıldız parkı Hayvanat bahçesinde Karaca ve Ala-
ca geyikler pavlyonu ile domuz ahırı İnşaatı.
Keşif bedellerlle İlk teminat miktarları yukarıca yazılı İşler ay s ayn açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif ve şartnameleri Zabıt ve Muppnleftt Müdürlüğü kaleminde görülebilir. İhaleleri 28/11/945 pazartesi günü saat 14 de Daimî Encümende yapılacaktır. İsteklilerin İlk teminat makbuz veya mektupları. 945 yılına ait ticaret adası vesikaları ve kanunen gösterilmesi gereken diğer belgelerle birlikte İhale günü belirli saatte Daimi Encümende bulunmaları. (15000)
Comments (0)