Sene 23 — No. 9723 — Flatl her yertl» 10 Iraruştur.

KD SİROP OH
HEMOGLOBİN TEGE KANSIZLIKLARDA.GENEL ZAFİYETTE. HALSİZLİK.TAKATSİZLİKTE KULLANILIR

ÇARŞAMBA II Kutra 19»
»HmaUfa Saltt — Nejrij»t müflOril: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbua
Balkan siyasetinde
tutulan yanhşyol
Romanyadakl gürültülü hâdiseler gözlerin yeniden Balkanlara çevrilmesine sebep oldu, Geçen perşembe, Kıral Mişel'in İsim günü vesilesile Bükrcşte Baray önünde toplanan kalabalık bir halk kitlesile bu gösteriyi dağıtmaya gelen silâhlı komünist milisleri arasında saatlerce süren kavgalar olmuş, silâh atılmış. İnsanlar ölmüştür. Bu hâdiseyi kendi bakımından istismar etmek isteyen Gıoza hükümeti, köylü partisi şefi Man:u ile Liberal parti lideri Bratianuyu bil hareketten suçlu tutmak istemiş, bir çok insanları tevkif ettirmiştir.
Gerçekte. Romanyanın iki büyük demokrat partisi ile, Mosko-vanın iş başına geçirdiği Groza hükümeti arasında mücadele devam etmekte, Tatûresku gibi harb suçlusu politikacılar iş basında iken Maniu ve Bratianıj gibi Alman düşmanlan faşist İlân edilmektedir Fakat Kıral Mişel'in hükümeti tanımaması ve kararlan imzalamaması Groza hükümetini içinden çıkılmaz duruma sokmuştur. Memlekette hiç bir çokluğa dayanmayan, halk tarafından sevilmeyen, Kiralın değiştirmek istediği bu hükümet. sadece silâhlı komünist çetelerine dayanmakta ve Moskovadan emir almaktadır. Halkın saray önünde toplanarak Kirala bağlılığını göstermesi Romanya efkârında cesaretli bir gelişme olduğuna alâmettir.
Romanvada komünist baskısı halka rağmen böyle devam ederken Macaristandaki seçimler tam aksine netice vermiş, küçük tonrak sahipleri çoğunluğu elde emişler, komünistler ve solcular az ıkta kalmışlardır. Bunun bir ş- bi Macarların olgunluğu ve geleneğe bağlılıkları ise, asıl âmili Sovyetlerin Macar seçimlerini serbes bırakmış olmalarıdır. Çünkü Macaristan Sovyet Rus-yanın sınır çemberi dışında, az çok uzak bir memlekettir. Sovyetler, günün bilinde buradan nasıl olsa çıkacaklardır. Macar geçimlerini serbes bırakmak su-ıetile Batı Demokrasileri üzerinde elverişli bir tesir de yapmış oluyorlar.
Halbuki Balkanlar, Sovyet Rusya İçin hiç şakaya gelmeyen bir bölgedir. Burada ipin ucunu ellerinden kaçırmak istemezler. Bundan dolayı Romanyada ve Bulgarlstanda, hattâ Yugoslav-yada Moskovanın emrile hareket edecek hükümetler ve bu şekilde Jjükûmetlere dayanak olacak seçimler isterler.
Fakat İngiltere İle Amerikanın, bu memleketlerde ancak serbes seçimle iş başına geçmiş hükümetleri tanımak kararlan. t>u zavallı Balkan milletlerini iki zıt baskı altında bırakmakta, sulhe erişmekten, ticaret münasebetlerine girişerek normal hayata dönmekten, açlık ve sefaletten kurtulmaktan yoksun bırakıyor.
îylce düşünülecek olursa, hem Sovyet Rusyanın bu memleketlerde, kendine bağlı hükümetler kurmak istemesi, hem de Anglo -Saksonların Balkanlarda seçim ve relim dâvası üzerinde durmaları tamamlle boştur. Bütün mesele nihayet şu neticeye varır: Sovyet Rusya. Balkanları boyuna İşgal altında tutacak mı, yoksa günün birinde çekilecek mi?
Eğer Sovyet Rusya, herhangi bir sulh anlaşması sonunda Balkanlardan çekilecekse. Romanya ve* Bulgarlstanda şimdi hangi hükümeti zorla kurup kuvvetle tutsa dahi, buraları boşaltır boşaltmaz, kendi başlarına kalan bu memleketlerde millet çokluğunun İradesi hâkim olacak, bugünkü zoraki hükümetler — hem de çok şiddetli tepkilerle —■ süp-tülilp gidecektir.
Eğer Sovyetler Balkanları boşaltıp gitmeyeceklerse İngiltere Ue Amerikanın, bu memleketlerde şimdiden serbes seçimler ve demokratik hükümetler İstemeleri beyhudedlr. Bir kere, İstenildiği gibi secimler yanmak ve diledikleri hükümeti is başına ge-tiımek yabancı işgal altında,
hürriyet ve İstiklâle sahip olm*-yan bu milletler için maddeten imkânsızdır.
Bundan başka, glmdl yapılacak seçimlerin neticesi ne olursa olsun, bu memleketler İşgal altında kaldıkça, Sovyetler ve komünistler tarafından idare edilecektir.
Bu balamdan, ne Sovyetlerln gayretini, ne Müttefiklerin inadını biz, anlıyamıyortiz, Herşeyden önce verilecek karar, seçimlerin gerçekten serbes, hükümetlerin cidden demokrat olup olmaması değil, Sovyetlerin oralardan çıkıp çıkmıyacaklandır. Çünkü herşey buna bağlıdır. Bugün yapılacak işlerin hiç değeri yoktur.
Necmeddln Sadak (Arkası sahife 2| sütun 8 da)
Attlee dün gece de
Truman la görüştü
Bugün de iki Şef görüşecek B. Attlee iyimser görünüyor
Londra 14 O.) — Dûn akşam B. Truman ti» B Attlee arasında Beyaı-sarayda, uzun eûrea bir görüşme yapılmıştır. Görüşmede atom eksperlerinden biri de hasır bulunmuştur. Bu akşam da Beyaaaarayda yeni bir toplantı yapılacaktır.
Görüşmelerde elde edilen terakkiler hakkında malûmat alınmamışsa da, B. Attlee’nln şok iyime» göründüğü söylenmektedir.
Londra 14 (R.) — Atom bomba» fen adamlarında»» Dr. Burtah, dün gece Beyazaaray* gitmiş ve M. Truman ile M. Attlee*y» bomba t» atom enerjisi haklındaki görüşlerini bildirmiştir.
Vaşington 14 (UfitB) — Be yarsa ray basın »«kretert muavininin bildirdiğine göre. Başkan Truman, M. Attlee ve M. Maokenaie Klng ile atom bomba® hakkında yaptığı görüşmelerden sonra gueteeUerle de görüşecektir.
Bu muhtemel değişiklikler karşı sında Londra ve Vaşington’da endişeler gösteriliyor
Attlee’nin Amerikan
kongresine hitabesi
“Dünya meselelerini mütalâa ederken barışı kurmak yolunu keşfetmeğe çalışmalıyız,.
Londra 14 (R.) — B. Attlee’nln
Amerikan Kongresindeki nutku demokratlar ve Cumhuriyetçiler tarafından pek müsait bir surette karşılanmıştır.
Hükümet partisinin Ayan meclisinde ki şefi Ayandan B, Barkley nutku nMütemmel» diye tavsif etmiştir.
Vaşlngton 13 (A.A.) — İngiliz Başbakanı M. Attlee. Başkan Truman ve M. Mackenzie Klng ile atom enerjisi hakkında yaptığı ehemmiyetli görüşmelere ara vererek Amerikan Kongresinin müşterek bir toplantısında Amerikan milletine ve bütün dünyaya hitabetmlştir.
M. Attlee demiştir kİ:
Bugün başarmak mecburiyetinde olduğumuz vazife, milletlerarası münasebetlerimizde olduğu kadar mili! hayatımızda da ancak, bütün dünyada hepimizin kardeş olduğumuz prenslpinl ve bu prensip! tatbik suretiyledir kİ medeniyetimiz! yaşatmamızın mümkün olduğunu bütün dünyaya çok gecikmeden anlatmaktır.
Birleşmiş Milletler teşkilâtı
Şuna katiyetle kaniim kİ, birleşmiş milletler teşkilâtı, hükümetler arasında bir İttifaktan daha fazla blrşey olmalıdır. Bu teşkilât her
Bulgar durumu
Rus gazetecileri Sofyada
Londra 14 (R.) — Birleşik Amerikanın Balkan memleketlerin» göndermiş olduğu müşahit Ethrldge birkaç güne kadar Moskovadan Sofyaya avdet edecektir. Müşahidin Moskovaya yapmış olduğu seyahat» ehemmiyet verilmektedir.
Sofya 13 (A.A.) — Bir Rus gazeteci ve muharriri grupuy'.a «İzvestly&> ve «Pravda» gazetelerinin muhabirleri, Bulgar seçiminde bulunmak ÜZ«re bugün Sofya'ya gelmişlerdir.
dikkatler
Jarden kültürleri istasyonu?
a Büyük d ere meyva ıslah istasyonu» nun adı «Bahçe kültürleri istasyonu» olacakmış.
Bira® daha gayreti» «Jarden kültürleri istasyonu- olabilir; hattâ bunun son kelimesi lüzumsuz derecede meniis sayılması muhtemeldir!
Şayet yapacağı hizmetler bizim dilimizle ifade edilemiyecek şekilde pek değişiyor da İstasyonun ismi bizzarure o sebeple değişti riliyorsa, yeni hizmetlerin ismini öz Türkçe koymak lâzımdır Dil inkılâbı asıl bu vesilelerle kendini göstermelidir. Yok. böyle bir hal mevcut değilse menus kelimelerin ne kabahati var?
Sayın okuyucularına bayramı tebrik eder. Gaactemla bayram münasebetti e perşembe, cuma ve cumartesi (Tünleri çıkmıy a çaktır.
memlekette halk iradesinin İfadesi olmalıdır.
Müdafaa hudutlarının, dağ manialarını v» Okyanusların askeri hücumlara artık bir engel teşkil etmediklerine dikkati çeken M. Attlee şöyle demiştir;
şimdi daha mükemmelleştirilmiş olan tahripkâr silâhlar bir kaç ae-neye kadar bütün dünyayı tehdit edebilir. Bu olayları aydınlatmak ve bilhassa atom bombası meselesini, müthiş bir ışık altında aydınlatmak ve bu suretle, medeniyetin gelişmeye devam edebilmesi ve her memlekette her insanın güven İçinde yaşıyabll-mesl İçin nasıl bir dünya lâzımgel-diğl bütün milletleri» blrllkt? tetkik etmek tlzere Başkanınız!» müzakerelerde bulundum. Fakat dünya meselelerini mütalâa ederken, mütemadiyen harbi ve ona mani olacak çareyi düşünmek ağır bir hatâ olur. Daha ziyade, barışı kurmak yolunu keşfetmeye çalışmalıyız.
Birleşik Amerika bugün dünyanın en kudretli memleketidir. Bununla beraber Amerika hiç kimseyi tehdit etmemektedir. Gelecekte kendi kudretini, kendi hodbin gayelerine varmak veya arazi genişleme arzularını tatmin etmek İçin kullanmıyacağını herkes bilmektedir. Amerika geçmlş-(Arkası sahife 2; sütun 5 te-
Millî Kalkınma
partisi
İzmirde teşkilât kurması teklif edilen doktor, teklifi kabul etmedi
İzmir 14 (Telefonla) — MUU kalkınma partisi îzmlrdo teşkilât kurmağa başlamıştır. İstanbul'daki merkezden gelen bir sat, burada Dr. Operatör B. Bahtiyar’* müracaat ederek partinin İzmir şubesinin kurulması ve idaresi hakkında kendisi İle konuşmuştur. Operatör B, Bahtiyar']* görüştüm. Bana İstanbul'dan gelen zatın kendisi İle konuştuktan sonra İstanbul’a döndüğünü, teklifi kabul etmediğini, söyeldl.
İzmir vilâyet bütçesi 5,071,000 lira olarak tasdik edildi
İzmir 14 (Telefonla) — Vilâyet tımuml meclisi çalışmalarını bitirmiştir. tl bütçesi B.071.000 lira üzerinden tasdik edilmiştir, Mili! Eğitim İşlerine 815.000 lira ayrılmıştır.
Parti başkanlığı tarafından vilâyet meclisi üyelerin», Halkevi salonunda b,r ziyafet verilmiştir.
Küçük sanatlardakalkınma
Yeni sanayi plânına göre müfettişlikler kurulacak, yabancı memleketlerden uzmanlar getirilecek
Ankara 14 (Telefonla! — Ekonomi Bakanlığının harb sonrası Türkiye ekonomist İçin çok geni} bir plân hazırladığı malûmdur. Bakanlık bir taraftan kurulacak yeni fabrikalar hakkında incelemelerine devam itmekle beraber, diğer taraftan da sanayi hayatımızın gelişme ve genişlemesine milvazl olarak çalışmaktadır.
Haber aldığımıza göre. Bakanlığın teşkilât bünyesinde gerekil değişiklikler yapılacak, kadrolar büyültülecek ve ihtiyacı tam karşıhyacak bir teşkilât kurulacaktır. Hususi ve res-
mi İşletmelerle küçük aanatlar bu teş kllâtın ön plânında yer alacaktır. Ekonomi ve küçük sanatlar müfettişlikleri ihdas olunacak, küçük «anallara alt kalkınma tedbirlerini tesblt etmek üzere bir ekonomi kongresi toplanacak, yabancı memleketlerden bu iş İçin uzmanlar getirilecektir.
Bakanlık, bütün bu kalkınma tedbir lerkıe alt tasan ve kararlar üzerindeki çalışmalarına devam etmektedir. Diğer taraftan Bakanlık zaruret olmadıkça memurlarının bir yerden diğer bir yere nakledilmem esi esasını da kabul etmiş bulunmaktadır.
Saadabat paktı
Ankara 14 (Telefonla) — öğrendiğimize göre Türk, Irak ve Afganistan Dışişleri Bakanlarının Saadabat paktını yenilemek üzere Bağdad'da buluşacaklarına dair olan haberin yaptığım tahkikata göre, aslı yoktur.
De Gaulle hükümet Başkanı seçildi
Paris 13 (AA) — oeneral Gaıılle, bir müstenkife karşı 55» oyla hükümet Başkanı seçilmiştir.
da
İstanbul ve İzmir telefon bütçeleri
Ankara 14 (Telefonla) — İstanbul ve İzmir telefon bütçelerinin P. T. T. ye raptedilmedi hakkında teşkilât kanunun* bir madde llâv» edilecektir.
Sanıldığına göre. S talin pek yakında Başbakanlık ve Başkomutanlık vazifelerini bırakacak ve komünist partisi sekreterliği 1 e Devlet başkanlığı vazifesini muhafaza edecektir.
Bu muhtemel degLşlkllkier karşısında gerek Londra ve gerek Vaşlngton-da endişe İzhar edilmektedir. Stalln her İki başkentte Batı memleketlerlle ittifak prenslplnln bir taraftan telâkki edilmektedir. Kendisiyle bir arada müzakerelere Iştlrâk etmiş olanlar onun Molotof’a nazaran daha mîllîyim bir muhatap olduğu fikrine varmışlardır.
Moskovadan Londraya yeni gelmiş olan bir Ingiliz şunu söylemiştir:
«Stalin halk kütleleri tarafından son derece sevilen bir şahıstır.»
Bu İngiliz, Molotof’un Rusya vs Batı devletleri arasındaki tam bir ittifaka Btalln’e nazaran daha faıla engeller çıkardığını söylemiştir.
Rusyanın dahilî Iran işlerine müdahalesi
Farsça Kanun gazetesi, Rusların Iran Azerbayca-nındaki hareketlerini şiddetle tenkidediyof
Tahran 13 (AA.) — Tahranda çıkan «Kanun» gazetesi, İran Azerbay-canı'nın siyasi bağımsızlığı meselesinde Sovyet Rusyanın müdahalesini şiddetle tenkldetmekte ve şunları yazmaktadır:
«Kızılordu İran'a girdi ğlnd enberi kuzey bölgesindeki Rus makamları, İran makamlarına fena muamelede bulunmak ve İç durumun feshettirdiği veçhile hükümetin memleket İçinde kuvvetli er teşkiline mâni olmak su-retlle üç taraflı paktı İhlâl etmektedirler. Iran Azerbaycan! vilayetleri İşlerinin Sovyet!erin askeri v» sivil makamları tarafından açıkça desteklenen KafkasyalI, Asurl mülteciler ve Ermenller tarafından idare edilmesine mâni olmak Istlyen bütün memurlara hayat şartları İmkânsın kılınmış ve İstifaya mecbur kalmışlardır. Bunlardan İkisinin vazifelerine devam etmek Istlyenlerl, Sovyetlerin kesin emrile vazifelerini terketmeğe mecbur ıTîlTîTnKîTîTîTîjîjTîTTîjTrnîTŞîîiîTHj
Günler Geçerken
Yeni elçilikler ve konsolosluklar açılacak
Ankara 14 (Telefonla) — Aldığımı» malûmata gör» Dışişleri Bakanlığı önümüzdeki yu İçinde yeniden bazı elçilik v» konsolosluklar açmağa karar vermiştir. Bu arada Bakanlığın yabancı memelketlerdekl memurları arasında geniş Ölçüde bir değiştirme yapma» da ihtimal dahilin dedir.

kalmışlardır.
AzeTbaycanda siyasi bir mütalâa beyan eden her hangi bir şahıs, ya Sovyet makamları ve yahut bunların tazyiki altında çalışan İran memurları tarafından derhal kovulmaktadır.
Yalnız Sovyetlerle iş birliği herkesçe bilinen Tudet partisi faaliyetin» devam edebilmektedir. Evvelce yeni bir parti kurmağa teşebbüs eden bu partiye mensup bazı üyeler, Sovyetlerln emrile hudut harici edilmişlerdir.
Kürdlstanın bir kısmı Sovyet kuvvetleri tarafından İşgal edilmektedir. Qulsllng'lerin faaliyetlerine mâni olmak İçin İran hükümet! bu bölgey» emniyet kvuvetlerl göndermek üzer» Ruslardan müsaade alamamıştır.
Bu hâdiseler, İranın siyasi bağımsızlığa ve hükümranlık haklarına bir tecavüz teşkil etmektedir. Halbuki Üş taraflı paktta Sovyet hükümeti, tra-nın siyasi bağımsızlığını taahhtldet-miş bulunuyordu.
Kediden korkutan
Nihayet dış memleketlere ince kadın çorabı satılması Bakanlıkça muvafık görülmüş... anıma bir takım şartlarla. Şartlan dikkatle okudum; okumakla beraber ticaret işlerine, hele şimdikilere hiç akıl erdiremediğimden birşey anlayamadım. Benim anlamak istediğim şunlardı: Çorapların İnceleri gidip bize büsbütün kötüleri, çürükleri mi kalacak? Ve kalanları daha pahalıya mı satın alacağız? Bir çorap buhranının arifesinde miyiz? Şartlar arasında bu üç noktayı önleyecek maddeler vardı, sanıyorum. Fakat öyle maddelerin bulunması bile bizi korktuklarımıza uğramaktan kurtaramıyacağını tecrübe yolundan bildiğim için gene de müsterih değilim. Eğer yarın çorap fiatlerl yükselir, kaliteleri düşer, azlık duyulursa İhraç İzni verenleri tenkldden geri durmayacağıma, hiç olmazsa bununla teselli bulacağıma şüphe edilmesin?
İnce çorap bu harbde halkımızı — hafifliğinden, çürüklü-oğünden beklenilmez bir kudretle — ezdi, altından kaTkamıyacak hale düşürdü; gıdamızdan kestiğimizi ona ekledik; muhakkak ki rahatımız kaçtı. Geçen gün misafirlikte odadan İçeri bir kedinin girdiği görülünce bütün hanımlar Nazi kumandanından emir almışçasına veya sel basmış gibi birdenbire, dehşetle ayaklarını yerden kaldırdılar, boşlukta tutmağa başladılar... Hayvancağız pençe ve tırnak atar korkuslle! Yemek salonunda — havanın sıcak olmasına rağmen — kapılar sımsıkı kapalı tutuldu ve kedinin bir odaya kapatılıp kapatılmadığı İkide bir hizmetçiden soruldu. Bakiden kadınlar fare görünce ürkerler, ayaklarını verden kaldırırlardı: şimdi kedi görününce! Yeni nesil kediler kadın sevgisinden çoraplar dolayı sile mahrum kalmışlardır. Kimse beş lirayı gözden çıkararak kedi İle oynamağa yanaşamaz Hoş, bu çorapların yırtılıp parçalanması için kedi tırnağına lüzum yoktur, kadın tırnaklan da aynı İşi gÖrtlyoT.
f Fikrimce mademki artık İnce çorapları dış memleketlere satacağız, Türk sanaatlnln çürüklüğü propagandasını yaptırmak pahasına kazanacağız, bari dış memleketlerdeki harb stoku katın ve sağlam çorapları da buraya sokalım. Yani süslüsünü ve enfipüfteninl dışarıya attıkça dayanıklısını İçeriye alalım,.. Ancak o zaman İşlediğimiz hayır, ürküttüğümüz kurbağaya — belki — değer.
Refik Halici Karay
Bahlfe 2
AKSİM
i4 Kasnıi 1945
SÖZÜN GELİŞİ
Yine Mehmet Demir’in hayırseverliği
K/f iitevazi gelirinden yılda bûş bin lira ayırarak yüzden fazla yoksul çocuğu doyuran, giydiren, okutan Mehmet Dcmir’in örnek olmaya değer hayırseverliğini dün bira* belirtmiştim. Menfaat duygularının gemi arıya aldığı bir dünyada hayatını yalnız iyilik etmeye vermiş bir adama raslam&nın verdiği hayret hissi geçtikten sonra insanın ilk aklına gelen sual, bu kadar büyük iyiliğin yalda beş bin Liraya nasıl yapılabildiğidir. Mehmet Demir takirc sadece bir miktar para verip kftlb huzuru duyan ha yrr sever vatandaşlardan değildir; İyilik etmeyi kendi gündelik işleri arasına sokmuş .tak içlerle uğraşmak için de bir zaman ayırmıştır. İstanbulda erzak pahalıdır. Konya Aksarayındaki kardeşlerde iyiliksever tanıd klanna da bu hayır İşinde vazife vermiştir. Her iürlii erzak, yağ. kavurma oradan ucuzca buraya geliyor.
«Geçenlerde çocuklar için İstanbuldan yağ almak İstedim, K loşuna 650 kuruş istediler. Bu fiat pahalıdır Bazı arkadaşlarını, sadeyağa kuyruk yağı karıştırmamı, nebati yağ karıştırmamı tavsiye ettiler. Ben doktorlarla görüştüm. Bu yaştaki çocukların vücutları henüz pek tazedir Kuyruk yağı İle karıştırılmış yağ onların muhtaç olduktan gıdayı temin etmez, dediler. Bunun ürerine tekrar memleketten getirtmenin çaresini aradım. Çocuk bu yaşta kuvvetli gıda almazsa büyüdüğü zaman nasıl sıhhati yerinde bir adam olabilir?* diyor.
Mehmet Dcmir’in iyilikseverliği, etrafında iyiliksever insanların toplanmasına sebep olmuş: 49 uncu ilkoklun başöğretmeni İle öğretmenleri Mehmet Dcmir’in başarılı yardımcılarıdır. Onunla beraber aralıksız çocuklarla meşgul oluyorlar Mehmet Demir okııla pazartesi, çarşamba günleri bizzat gelip çalışıyor. Haftada İki gün de karısı bu vazifeyi seve sete görüyor.
Biz okula gittiğimiz gün Belediye reis muavinlerinden iyilikseverliğiyle tanınmış B. Rıfat Yenal’dn orada İdi. Mehmet De-mir’e, bir kac hayırsever vatandaşın daha adını verdi, yardımlarını arttırmak İsterlerse belediyenin elinden gelen kolaylığı göstereceğini vâdettl. Fakat hütiin ümitler, servetlerini hayır işlerinden esfrgcmlyccefc zengin vatandaşlarımızın çoğalmasına hağlt kaldı "iyi örnekler elbette ki 1yü örnekleri çoğaltacaktır.* diyerek evrildik. Şevket Rado
j-_ - ı »ura:.. ■ =
Topkapı sarayı
Sarayda yapılan restorasyon te açılan müzeler dün gazetecilere gezdirildi
Vali ve Belediye Reisi Dt B. Lûtfl Kırdar'ın gazetecilerle yaptığı aylık konuşma dün Topkapı sarayında yapılmıştır. Saray- müzesindeki son beş senelik fasılRsız çalışmanın neticeleri dün gazetecilere gösterilmiştir. Toplantıda sıkı yönetim komutanı General Asım Tınaztepe, vilâyet ve belediye erkânı ile basın mensuplarının çoğu hazır bulunmuştur.
Vali Dr B Lûtfl Kırdar bu seferki konuşmasını yalnız saray mevzuuna tahsis etmiş bu tarih! sarayda yapılan restorasyon, inşaat ve tâmirat hakkında uzun İzahat vermiş ye nutkunu şöyle bitirmiştir:
Bayın arkadaşlar,
Yapılan İşleri yarlerinde gerçeksiniz. Fakat restorasyon henüz bitmemiştir. Çizilen programa göre dört sene daha sürecek ve bu çalışmalar sonunda 4-5 asırlık binalar bir şaheser anılar serisi halinde millet!mirin ve bütün dünyanın gözleri önüne konulacaktır. Bu suretle canlanan binalar da. bir çok eski eserlerimiz de teşhir edilecektir. Harbden evvel Top-kapı sarayı müzesinde dört müze şubesi bulunduğu halde tamir edilen yerler sayesinde kazanılan yerlerle şubelerin sayısı 15 şl bulacaktır.
Topkapı «nrayınm böyle mükemmel bir surette tamir ettirerek bütün şaheserlerlle Türk tarihine hediye eden Cumhuriyet hükümetine Îîtan-bul halkı adına şükranlarımı sunarım.
Bundan sonra müzenin çalışkan v? ddden liyakatli müdürü B, Tahsin, harb içinde hemen hemen baştan başa tamir ve tanzim edilen daireleri davetlilere göstererek İzahatı vermiştir
tik gezilen yer saltanat devrinin son zamanlarında saray ınemurları-atn çalışmalarına tahsis edilen binadır. Burada bilhassa padişahlara, sultanlara, şehzadelere alt eşyalar, bugün misil bulunmıyan İşitmeler, halılar teşhir edilmişti. Bundan sonra Fatih köşkü gezdirilmlştlr. Beş sette evveline gelinciye kadar çok ha-
Kahirede karışıklıklar
Polis ile işçiler arasında Çarpışma oldu
Kahire 14 (AA.) Kahlrenln dışın-rıl sanayi mahallelerinden Kubra Hema mahallesindeki fabrikaların fileri arasında karışıklıklar çıkmış-Blr poUa memuru henüz iyi tesbit •dllemlyen şartlar altında silâhını Klanmış v* iki işçiyi öldürmüştür, n İşçilerin arkadaşları polise hil-«m etmişlerdir. Pulla, askerlerin mü-iam.f-elyJe kurtarılmıştır.
ölün işçiler İçki yapılan cenaze tüteni fabrikalarda İşin biratalmajsina AİM’bolmuştur, işçiler sokaklarda «essiz nümayişler yanmışlardır. Nümayişe Iştirftk eden İşçilerine müsaade
rab ve mrtrftk olan bu bina ilk defa Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa •tllr Ilım İştir. yan cepheden Marmara’ya bakan re önünde (Hayat) adı verilen Boğaza hâkim Dlr vaziyette bulunan geniş bir taraştan İbaret bulunan bu bina, müze müdürü B. Tahsin'in gayretli® bugün tarihi ve mimarî kıymetini arttıracak şekilde baş^n başa tamir ve tanzim edilmiştir. Bin an m tamirden evvelki vaziyetini göstermek İçin zikredilecek tek misal, tamir ve ihya hususunda-sarfedllen gayretlere canlı bir misaldir. Kapıları pencereleri boştan baş» örülüp ÇlnUl köşkten «e Cem türbesinden numune alınarak o zamanki tan ve üslûba göre pencereleri yaptırılmıştır.
Bundan sonra porselen dairesi, Kubbealtı dairesi. Harfmlhümayun dairesini birer birer gezdirmek nezaketinde bulunan müdür B Tahsin, gazetecilerin auaBerlnl oevahriz bırakmamak hususunda büyür, bir gayret göstermiştir.
Beş harb senesinde Topkapı sarayı müzesinde yapılan geniş ölçüdeki onarma gayretlerlle boş seçmediği o'de edilen pek parlak başarılarla sabittir.
Dün gazetecilere gösterilen eser, koca imparatorluk tarihini canlandıran zengin bir âlemdir. Bunu bir kaç saatlik kuş bakışı ile görmek ve an-lâmag mümkün dtğildlr. Müze müdürü B. Tahsin İle arkadaşlarının cidden tebrike şayan himmetleri İmr-şısmda hayranlık duymamak kabil değildir. Tamir edilen binalar ve yapılar 45 tanedir. Tamire 1.110.000 lira sarfedllmlştlr.
Harb sonu İstanbul'da bavlıyacak geniş turizm hareketinin en zengin ve çekici malzemesini taşıyan Top-kapı sarayı müzesi dünya turistlerini İstanbul'a çekecek en kuvvetli bîr âmildir.
Dünkü ziyaret geç vakte kadaT sürmüş ve Vali Dr. B. Lûtfl Kirdar. davetlilerini Aynsofya müzesinin önüne kadar getirerek teşyi etmek nezaketini göstermiştir.
Yugoslav seçimlerine dair Times’in. makalesi
Londra 14 (R.) — Yugoslavyada yapılmış olan seçimlerden bahseden Tlmen gazetesi, bu neticenin beklendiğini, mamafih seçimlerin dürüst ve namuskârane bir surette cereyan etmiş olduğunu bildirmiştir.
Yeni Millî Eğitim mtidürü geldi
İstanbul Mili! Eğitim müdürlüğüne tAyln edilen B. Murat Uraı dün fstanbula gelmiş ve vaalfesine başlamıştır.
için ,lşl koıtuak latamlyen bir fabrikaya taşlar atılmıştır.
Adli tahkikat başlauuştir. Hâdiselerin İlk mÛMbblbl olan ve ağır yaralı bulunan bir uker nezaret altında hııl unıınnk ta. Iır.
Ankara cinayeti dâvası
Kaalil Reşit 20, Haşmet de 1 sene hapse mahkûm oldu
Dünkü oturumda iki kadın şahit olarak dinlendi
Ankara 14 (Telefonla) — Dr. Naci Arzan’ı tabanca Lle yedi yerinden vurarak öldürmekten sanık Reşit Mercan ile arkadaşı Haşmet Orbay’ın muhakemelerine dün do saat 14.30 da devam edilmiş vo bu defakl celse tam 12 saat sürmüştür. Doktorun refikası Bayan Nilüfer Arsan da İlk defa olarak salonda dinleyiciler arasında bulunmuştur. Fakat biraz oturduktan sonra rahatsızlanmış ve gitmiştir.
Oturum açılınca söz alan Bayan Nilüferin avukatı B. Hâmlt Şevkot İnce, Haşmet Orbay hakkında yeni bazı vesikalar ve deliller elde ettiğinden bahisle:
— Bunlar, demiştir, Haşmet Orba-jnn, bu cinayette Reşit Mercan’! âlet olarak emrinde yürüttüğünün vesikalardır.
Bunlardan birinin sanık Haşmet Orbay tarafından avukatına yazılan tezkerede nişanlısı Müşerref için «Aman Müşerrefi bu dâvaya getirme, onun şahadet etmesini istemem» demesi olduğunu söylemiş, diğer vesika ve delillerin de şunlar olduğunu söylemiştir:
— Difteri de. îatanblıldan Aldığım ve imza yerine «Z» harfinin »iıldığı mektuptur. Üçümüzü ise, eski Maarif müdür muavin! Ferit KarslFnm refikası Bayan Malde’nln cinayet günü saut 19 a dogrıı Dr. Naci Arzan'ın muayenehanesinden çıkarken merdivende Haşmetle Reşide benzettiği iki kişiyi gördüğüne dâir yazıhaneme telefonla yapılmış olan bir ihbardır, Bayan Malde. bunu Enise adında bir terziye de söylemiştir.
Bunlar üzerinde konuşulmağa oy birliğiyle kanır verildikten sonra evvelâ tatanbuldan gönderilen (Z> İmzalı mektup muhteviyatının, sanıklardan Haşmet Orbayın kolejde bir arkadaşının paltosunu çalmşl olduğunun bildirilmesinden ve İki yıl kadar evvel de halası Bayan Naclyeye ait mücevherlerle 8-7 bin liralık nakdin çalınmasında yakalanan şalısın, bu suçu Haşmetle müşterek İşlemiş olabileceği hakkında ileri sürülen bir zan ve tahminden İbaret olduğu görüldü. Bu vesikanın hâdise için tevsik vc tahkikin! İcabcttirecek bir lüzum görülmediği mâhkemec* tesbit edildi.
Başkan. Haşmete sordu:
— Müşerrefin burada dinlenmesinden niçin çekindiniz?
Haşmet cevap verdi:
— Müşerref nişanlımdir. Evvelce İfadesi alınmıştır. Eğer buraya getirilecekse. muhtevasını bilmediğim bu ifadenin dosyadan bir örneğinin çıkarılarak verilmesini İstedim.
Savcı, dosyadaki İfadenin okunmasını istedi. Müşerref bu İfadesinde. Haşmetle dört sene evvej Erzurumda tanıştığını ve 28 temmuzda Ankarada nişanlandıklarını. Haşmetin himayesi altında bulunan Reşidi dört aydanbe-rl tanıdığını, Reşidin sefahete düşkün. kadınlara, alkole ve pokere müptlâ olduğunu. Haşmetten duyduğunu söylemekte idi.
Müşerref, gene bu ifadesinin bir yerinde, Haşmet’ln babasıyla arasının açık olduğunu, zaman zaman kendisine: * Onlara bLr şey yapmalı ki. ömürlerinin sonuna kadar acısını çeksinlerI» dediğini de söylüyordu.
B Hâmlt şevket tnce'nln bahsetti
FİLİSTİN MESELESİ Ingiltere ile Amerika birlikte halledecek
Başbakan B. Trııman, Amerikanın Ingiltere ile işbirliği kabul ettiğini söyledi
Londra 14 fR.) — DÜn gece M-Truman basına bir beyanat vermiş ve Filistin meselesinin halli için Birleşik Amerika’nın İngiltere ile müştereken çalışmağı kabul ettiğini bildirmiştir.
Yahudiler memnun değil
Londra 14 (R.) — M. Bevln tarafından dün Avam Kamarasında yapılmış olan beyanatın Filistin Yahudi çevrelerinde pek iyi karşılanmadığı bildirilmektedir. Yahudlıer memnun olmadıklarını açığa vurmak için Filistin'de muazzam bir grev yapacaklardır.
B. Bevin’in beyanatı
Londra 14 (R.) — Filistin meselesi hakkında fi ün Avam Kamarasında yapmış olduğu demeçten sonra, Dışişleri Bakanı M- Bevln bir basın toplantısı yapmış yş Filistin meselesi hakkında gazetecilere izahat vermiştir.
tngiltero hükümeti bir Yahudi Turdu kurmağı detuht» ofaölştlr. Bu-
ği ve telefonla yapılan İhbarda laml geçen Bayan Malde İle terzi Bayan Enise mahkemeye getirilmişler ve dinlenmişlerdir. Bunlnnn ifadelerinde bazı milbayenetler görülmüş vs yüzleştirilmişlerdir. Bu orada Haşmet Orbay söz alarak:
— Müdafi avukat habbeyi kubbe yapıyor. Ben saat 10.30 İn 19,30 arasında Belediyedeki vazifemde olduğumu. İspat edebilirim., dedi.
ffayan Malde, muayenehane önünde gördüğü şahısların yüzlerlnfe bakmadığından bahslle, kendisine gösterilen sanıkların onlar olup olmadığını bllemlyecegtnl söyledi.
Bayan Malde rahatsızlanmış ve ağır ceza başkaninın odasına götürüldüğü sırada bayılmıştı.
Reşit Mercan’ın miidafilerinin sözleri
Bundan sonra Reşit Mercanın mü-dafUerlne söz verildi. Evvelâ Abdür-rahlm Tnşpınar müdafaasını yaptı. Reşidin çifterlerinden hasta olduğunu, fikri sabit He hareket cttlâlnl. adli tıp raporunun tatminkâr ointadığını' söyledi ve suçlunun 448 İnci maddeye tevfikan cezalandırılması ve bu çerçinin dn 51 ve 59 uncu maddeler mucibinde indirilmeni lâzım geldiğini İleri sürdü.
Meliha Gökmen, dolu bir kurşunun sırrolmnslyle Reşit lehinde kıymetli bir delilin ortadan kaybolduğunu. Reşidin adam öldürecek tıynette olmadığını söyledi.
Celftl Yardımcı da müdafaasını yaptıktan sonra, tarafların bir diyeceği olup olmadığı soruldu. Bir diyecekleri kalmamıştı. Celse tatil edildi.
Karar
Heyet, saat 14 e doğru tekrar salona girdi. Tafsllâtlie mucip sebepleri sonradan yazılacak olan karar okundu.
Bu karara göre, mahkeme. Reşit Mercan’ın, doktoru kasten öldürmüş bulunduğuna kanaat hasıl etmiş ve azaJtıcı sebep de kabul etmemişti. Bilâkis kendisine ertesi gün tekîar müracaatını söylyen doktoru arkasından kovalıyarak vahşice öldürmüş olmasını şiddet sebebi sayarak 448 İnci madde mucibince 20 sene ağır hapse, mü-ebbeden kamu haklarından memnu-lyetlne, kanuni mahcuriyet altına alınmasına ve adli harç tarifesi kanunu mucibince de 3000 kuruş yarı harç »demesine karar vermştr.
Haşmet Orbay hakkında verilen ka rar a göre, baz! zengin Şahıslardan tehditle para almak için Reşitle anlaştığı açık ikrarından ortaya çıkmakla beraber, Reşit tabancayı başka maksatla kullandığından, katil suçuna lstlrftkl görülmemiştir. Ancak çok kötü b!r maksatla mutabık kalarak eline öldürücü bir vasıta verdiği Reşidin ele geçmemesi İçin sarfcttlğl gayretler 290 net maddeye uygun görülmüş ve cezayı arttırıcı sebeplerle bir sene müddetle hapsine, tabancanın müsaderesine, ruhsatsız tabanca taşımaktan 10 Hra para cezası alınmasına ve 1100 kuruş adlt harç vermesine karar verilmiştir.
Hükmün tefhiminden sonra Haşmet Orbay biraz durgun görünüyordu. Reşit Mercan ise avukatlarının birer birer ellerini öptü.
nu açıkça itiraf ediyorum. Bu hususta vermiş olduğu sözü tutacaktır. Fakat, hiç bir zaman, İngiltere bir Yahudi devleti kurmağı deruhte etmemiştir. Bunun bö.ylece bilinmesi gerektir.»
Londra 13 CA.A.) — M. Bevln, Filistin meselesi hakkında Avam kamarasında yaptığı beyanatta ezcümle şöyle demiştir;
«Aralarında büyük sayıda Yahudi-lerln de bulunduğu naıi zulmü kurban kırının uğradığı akıbet tarihte eşsizdir. Biz Yahudllerin Avrupadan kovulmaları lâzım geldiği ve bu memleketlerde yaşamaktan menedllmelerl icabettiğl nokta! nazarını kabul edemeyiz.»
M. Bevln. Birleşik Amerikanın Avrupa Yahudllerl meselesi İçin müşterek bir İngiliz - Amerikan tahkikatına tevessül edilmesi ve Filistin meselesinin bu tahkikatın ışığı altında yeniden tetkik olunması hususunda Ingiltere İle iş birliği yapjnvı et-
tiğin! bildirmiştir.
Rus - Ingiliz futbol maçı
ilk maç 3-3 beraberlikle neticelendi
Londra 18 (AA) — Bovy etler birliği şampiyonu Dinamo fakımı. Ingiltere’de yaptığı Uk maçir Londra' nm Ohelsea takımı İla berabere kalmıştır. Chelsea İngiltere'nin en İyi profesyonel takımlarından biridir.
Maç 3-3 berabere bitmiştir. İlk devrenin sonunda Chelsea 2-0 galip vasiyette bulunuyordu.
Bu maçta 80 bin kişi hâzır bulunmuştur.
Spor m iinekki filerinin fikirlerine göre Dinamo takımı bu beraberliği haketmlştlr. Dinamo takımının hücum hattı Sik mk İngiliz kalesine seri hücumlarda bulunmuştur. Mosko-va’lı futbolcuların kısa panteriyle İngiliz)erin uzun pasları bir tezad teşkil ediyordu. Bovyct futbolcularının hücumlarından bir çoğu topun üst kale direğine çarparak geri gelmesi yüzünden bir netice vermemiştir.
Attlee’nin Jıitabesi
(Baş tarafı 1 inci sahifede) te nasıl kİ kudretini bu yolda kullanmamış bulunuyorsa gelecekle de öyle yapacaktır. Biz bu kuvvetleri kendilerimizin ve diğer milletlerdeki de dahil olmak üzere münhasıran dünya güvenliğini korumak ve saldırganlan püskürtmek İçin kullanılması lâ-zımgeKn vasıtalar telâkki ediyoruz.
İngiliz - Amerikan işbirliği
İngiliz - Amerikan işbirliği hususundaki noktal nazarını izah eden ve Amerikan Kongresi üyelerini muhatap tutan Attiee demiştir ki:
Birleşik Amerika İle İngiltere arasında dalma artan İşbirliğini, İnhisarcı bir mahiyette değil, bilâkis bunun barış bağlarını daha da sıklaştırmak suretiyle ve birleşmiş milletler teşkilâtı vasıtasiyle bütün milletleri birbirlerine yaklaştıracak mahiyette olarak telâkki ediyorum.
M. Attlec .bundan sonra hükümetinin dışişleri politikasına ait esas hatlarını şöyle hülâsa etmiştir:
Dışarıda bir cehennem mevcutken memleketimizi bir cennet haline getirmenin mümkün otmıyacağma İnanıyoruz. Sadece, ırk ve İman farkı gözetmeden bütün İnsanların kardeşliği prensiplne yer veren hareketimizin ahlâki esaşiarma dayanarak değil. fakat tomamJyle pratik bir görüşle hareket etmek suretiyle de buna inanmış bulunuyoruz. Milletimizin hayat seviyesini yükseltmek istiyoruz. Bu gayeye ancak, bütün dünya İle ticaret yapmak suretiyle varabiliriz ve iyi bir tüccar sıfatlyle müreffeh müşteriler İstiyoruz.
Bizim gibi büyük bir sanayi memleketinin mamulatı için dünyada yeter bir yer vardır ve bu mamulftt bütün dünyada nrrı ni seviyeyi yükseltmeye hizmet edebilir, ihtiyaçlar o kadar geniştir ki aramızda rekabetin bahis mevzuu olmıyacağma kaniim.
Refahın ve İyi komşuluk münasebetlerinin sulh İçin esas temel olduklarına inanıyoruz. İlim, beşeriyete böyle bir bolluk imkânını vermektedir. Hepimiz daha fazla bir hisse koparmak Jçln birbirimizle dönüşmekten İse, bundan İstifade etmek için İşbirliği yapmalıyız.
Güdümlü ekonomi
M. Attlee. milletli rar ası siyaset sahasında hükümetinin, tamam lyle güdümlü bir ekonomi tesis edebilmek İçin çalışmaya devam edeceğini söylemiştir.
Daha ferdiyetçi olan usullerinizde belki devam edeceksiniz. Fakat birbirimizi karşılıklı anlamaya ve mü-esseselerlmlzi bizimkilerden farklı olan milletleri anlamaya muvaffak olmamız daha ehemmiyetlidir.
Eğer sulhun hüküm süreceği bir dünya yaratmak istiyorsak gayemizin ye kııa saklık olmadığını, fakat ienevvü içinde birlik olduğunu kabul etmekte müsamahakâr olmamız lâzımdır.
Arap memleketlerinin hariçte temsili
Kahire 14 (A.A.) — Anadolu ajan-smn özel muhabiri bildiriyor:
Arap Birliğinin basın ve yayın müdürü M- Assad Dagher, ilerde, Arap memleketlerinin hariçte, yalnız bir kişi tarafından temsil edilmelerinin mümkün olduğunu söylemiştir. Bu suretle, Mısır, Lübnan, Suriye, Hicaz ve Irak devletlerinin, Londra, Vaşing-tan ve diğer başkentlerdeki menfaat lerln! bir tek Arap elçiliği koruyacaktır.
Bükreşteki nümayişler ve Sovyet gazeteleri
Moskova İS (A.A.) — Moskova gazeteler! bugün İlk defa olarak 5 gün evvel, Bükreş'te vukua gelen nümayişlerden bahsetmişlerdir.
Faşist ve Faşist haydutları tabirlerini kullanan Rus basını, Manlu ve Bratlanu, taraftarlarını hükümet aleyhtarı faaiiyetiarg ruç-
Leh - Ingiliz görüşmeleri
B- Bevîn, Leh Dış Baka nile tekrar görüştü
Beyrut 14 (R) — Londradan bildiriliyor: Dün B. Bevin Polonya Dışişleri Bakanı B, Zyvansky’ yi kabul etmiş ve Polonya İşleri hakkında kendısile bir görüşmede bulunmuştur. Görüşmelerin İngilterede bulunan Polonya ordusu mensuplarının vatanlarına iadesi meselesile Polonyarun si-vll ve askerî borçları meselesine temas ettiği sanılmaktadır Bu hususta hiç bir karar alınmamıştır,
Balkan siyasetinde tutulan yanlış yol
(Baş tarafı 1 inci sahifede)
Bu memleketler hür ve müstakil olduktan '■.onra kendilerinden bir şey istenebilir ve kuracakları hükümetler ancak o zaman millet İradesine dayanıp sürekli olur.
Balkan meselesinde yanlış, sulhu geciktirici, hem Avruoa, hem bu milletler İçin zararlı bir yol tutulduğu kanaatindeyiz. Gidilecek hedef tek ve kısadır: Ya Balkanlar Rusvaya bırakılacaktır, o zaman Avrupa sulhunu Balkan işine bağlamak lüzum-süzdür. Olanı kabul edip sulhu yapmaİı. Yahut, Balkanlar İstikbâle kavuşacaktır, o halde rejim ve seçim dâvaları üzerinde işi uzatacak yerde bu memleketlerin tahliyesi istenmelidir.
Sulh, demokrasi kelimesinin akademik tartışmaları İrinde bir avunma ve avutma sivaset’ne kurban gitmektedir Aklımızın almadığı nokta. îneiltere He Amerikanın, Sovvet işsal cizm°sl altındaki memleketlerden Demokrasi İstemeleri ve Avnma sulhunu bu hayale bağiamals'ri-dır.
Necmeddin Sadak
Penicillin barsale vereminin tedavisinde kullanılıyor
Londra 13 (AA.) — «Manchoricr Guardian» tn bildirdiğine göre, tn’d-Ite fen adamları penisilini tazı havran hastalıklarının ve bar~ak vereminin tedavisinde kullanmaktadır'ar.
Balıktan alman resim ve vergiler
Ankara 14 (Telefonla) — Balık istihsalinin geniş ve flatlerinln yük ek oluşu dolayısfle balıktan alıntın resim ve vergiler, mevcut kafi-o İle mürakabe edilemiyordu Bu durumu göz önüne alan Maliye Bakanhğl, şimdi bu vazifeyi görmekte olan yeni trşkll&hna diğer devlet memıır-larile muhtar ve İdare kurulu üyele~ rlnin de kontro] ve vergilerin s ınmasında yardımcı olarak çalıştırılmaların ılncelemektedir. Yakında bn hususta bir karar alınacaktır
BORSAİ
13/11/1045 flatltrl

Londra üzerine 1 sterlin 5 22
Nevyork üzerine 10ü dolar 132.—
Cenevre 100 İsviçre Fr SÛ.3255
Madrid üzerine 10ü pez.cta 12,89
Stofcholm üzerine 100 kuron 311325
ESHAM VE ÎABVİLtVl
1933 Ergani 2450
1938 ikramiyen :22.2ö
Milli Müdafaa '21.10
Demiryolu IkramlyeK 99.5C
% 5 faizli IkronUyelec;
% 1 faizli Tahviller:
Sivas - Erzurum l 20.70
Sivas - Erzurum 2-T 20.80
1941 Demiryolu ı 20.80
1941 Demlryolo H 20.25
1941 Demiryolu in 19-60
Milli Müdafaa 1 19-25
Milli Müdataa n 20.10
Milli Müdafaa m 20.15
Anadolu Demiryolu Clrupıll
Tahviller 1-2 «3 50
Hisse senetleri 54 50 28.—
Mümessil senet 45.5Ö
! Hisse senetleri:
Merkez Bankası 141 —
T- İş Bankası 14.50
T. Ticaret Bankası 4 20
Aslan çimento 0 80
BORSA DIŞTNDA ALTIN FİATLEBİ
Reşadiye 5515
Gulden 33 50
İngHiz 42.30
Külçe (B1X granuj. 5.20
1-1 Kasım 1945
JBŞAM
Sahile 3
AKŞAMDAN AKŞAMA t İki günlük ömrümüz Var, savuralım!
Uzak bir Anadolu kasabasından •cneler evvel tanıdığım bir vatandaşa yaz mevsiminin başında ras-iamıst’.m: Şöyle bir hoşça vakit geçirmek niyetinde olduğunu söylüyordu. Adada mı olur, Modada mı olur, bir gösterişli sayfiye arıyordu. «Paranın ne ehemmiyeti var?» imiş... öyle diyordu.
iki buçuk kırık mobilye ile, üç dört bin liraya kiralanan yazlıklardan birini tuttu. Sızlanır taklidi yaparak: «Bu ne para? Bu ne yıkım! ' diyor; fakat bir böyle meblâğı verebildiğini İleri sürerek Öğiinmek yolunu tutturdu.
Derken, kış geldi: «Şimdi de bakalım 6 bin lira mı hava parası vereceğim, 7 bin lira mı?,. Bu dünyanın hali ne oldu» diyor.
Cidden, bu dünyanın hali ne oldu?! Aynı vatandaş ve ailesi, eskiden üç buçuk kurıış ucuz olsun düşüncesile tramvayın ikinci mevkiini sağnak altında beklerdi, O zamanki hali ihtimal tefritti. Fakat şimdiki ifratın ifratıdır.
İşin fenalığı bu vatandaş, tek basına bir garabet misali değildir. Ne münasebet? Kendisi gibi oıı binlerce insan hasıl oluverdi. Hepsi iktisadi ahlâkta tereddi etti.
Hani ömrünün büyük bîr kısmını dalâlet içinde geçirdikten sonra, gözlerini nihayet hakikate acı vermiş insanlar vardır: «Eyvah. ben şimdiye ka^ar ne ters işler yapmışım! Telâfi edeyim!» düsüncc-sine kapılır. Meselâ daha müterakki dinlere ihtida edenlerde. yahut çarşaf ve kafesten kurtulan Sark kadınlarında böyle bir rııhî hâlet görülür. Anlattığım bıı vatandaşlar da tıpkı ona benzer bir manevî durum hükmetmekte...
«— Neydi o tasarruf! Neydi o iktisadi hayatımız... Biz meğer dünyayı bilmiyor muşuz! İki günlük ömürümîiz var.. Savur!., On bin lira mı! Feda olsun! On bes bin mi? Feda olsun!»
Hakikatte elbette eski zihniyetleri daha sıhhatli, daha medeni bir telâkki idi. Şimdiki hastalıktır, tem görüştür. Zira, bu memlekette hiç kimsenin bir mevsimine keyif için bu kadar para harca-yamaması lâzım gelir. Hele meslekleri ticaret, sanayi olan kimseler, bugiin altın yumurtlayan tavuğun yann altın yem isteyeceğini akıllarından nasıl çıkarabiliyorlar-’ Zait haneleri, nakıs haneleri haline gelebil eceldir. Birdenbire sermaye çöküntüleri olabilecektir. Nasıl dayanacaklar?
İngilizce bir mecmuada emlâk fiatlerine ve evsafına sık sık gözüm İlişiyor. Meselâ 30 - 40 - 50 bin liraya, çiftlik büyüklüğünde arazi OFtastnda konak büyüklüğünde hanımanlar satılıyor. Bunun mânası pek büyüktür. Bit İngiliz, ikametgâhını şahsiyetinin bir parçası sayar. Asillerin Unvanları yanında ikametgâhları da kaydediliyor. İşte bir hovardamızın bir mevsim içinde savuru-verdiğl meblâğın bîr kaç misli, dünyanın başka taraflarında bu derece kıymet ifade ediyor,
Bin lira, yüz lira.. Bu paralarla oyun mu oynuyoruz? Türk iyede doçent maaşı hâlâ ayda yiiz küsur liradır... Koskoca bir kıtali n telif veya tercüme ücreti 100 - 300 lira arasındadır...
üç lira, beş lira, üzerine tître-necek paradır. Titrememckle insanlarımız kendi ahlâklarını, ailelerinin ahlâkını bozuvorlar Bu bozulmaların tamiri pek elim olacaktır. Bozulanları felâketler bekliyor Her savuruş iktisadi tereddiye doğru bîr adımdır. Bugiin elde bulunan bir kaç yüz bin likanın sahiplerince tevehhiim edifldiği tarzda davamkhğı asla yoktur Haydan gelen huya gidecektir Hele huv bozulduğu için, m"*laka gidecektir
Bu arada, pahalılığı doğuran, hava paralarım çileden çıkaran, lüks üstüne liiks kadınlan erkekleri gülünç kuklalar haline sokan hu savurma zihniyetidir. F.-rdî ve içtimai bir çok dertlerin menşei olan bu dertle ancak idrâk ve şuur mücadele edebilir _____________________(Vâ • NÛ) İkinci dünya harbinin burnu kanamamış sayılı bahtiyar milletleri arasında bulunuyoruz Harb için de barış İçin de uçan bir gençliğe dayanmanın İhtiyaçlarımızın en başında yer aldığını her giın tek-rarlıyacağız. Türk Hava Kurumu-na yardım edelim. Kurban bayramı. bıı yardım İçin en uygun fırsatlardan biridir.
Bu sena kurban flitleri şok pahalıdır. Kurbanlar 30 llo 70 Ura arasında satılıyorlar. İki gündenberi şehrin hemen her semtine getirilen kurban sürülerinden şimdiye kadar pek aZ satış yapılmıştır. Aref» olduğu için satışların bugün hararetleneceği tahmin ediliyor. Geçen sene et daha pahalı olduğu halde kurban flatleri bu derece yüksek değildi. Kurban satanlar, iyi beslenmiş bir koyunun mezbahada canlı olarak 50 liraya satıldığım misâl getirerek kurban flitlerinin pahalı olmadığını İddia etmektedirler. Fakat bu İddia hiç de yerinde değildir. Mezbahada canlı hayvan satışı bir takım formalitelere tabi olduğundan ve pay mahalli için avr.ea ücret verildiğinden mezbahadaki canlı hayvan satış fiatlerlnl kurban fiatlerine misâl göstermek doğrv değildir.
Diğer taraftan belediye kurban satışına müdahale etmeği doğru bulmamıştır. Belediye, etin (havaylcl zaruriye) den olduğu İçin belediyece âzam* Hata tabi tutulduğunu, fakat kurLan kesmenin hususi bîr mahiyette olduğunu ileri sürmektedir.
İktisadî devlet teşekkülleri
Umumî heyet 21 kasımda Ankara’da toplanacak
Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilmek suretiyle kurulan ve 3450 sayılı kanun hükümlerine tabi bulunan iktisadı Devlet teşekküllerinin umumi heyeti, bu ayın 21 İnde Ankarada toplantıya davet edilmişlerdir.
Her teşekkülün mümessilleri toplantıda bulunacaklardır.
Toplantı ruznamesinde teşekküllerin 1944 yılı bilançolarının tetkiki vardır. Yüksek murakabe heyeti ancak 1944 bilançolarının tetkikini yeni bltlrebllmLştir.
Aldığımız malûmata göre bu teşekküllerden bir çoğu gerek İşletme, gerekse muhasebe sistemleri bakımından tenkldedilmektedlrler.
Umumi heyet mezkûr tarihte büyük Millet MecllsL salonunda toplanacaktır. ______________
Satışa çıkarılan ithal malları
İstanbul Marpuççularda M. Rlfat Akbelene traş bıçağı, Demir çengel İğnesi. Bahçeltapı Rahvancılarda Da-vlt Kohene mantar tapa, Karaköy palasta Osman Taşçıoğluna motor-pnmp 3û HP. Topkapı Safa hamamında Barika Afşara plâstik töz, İst. Kurukahvecl handa Mecdettin Şerbetçiye bakır galvanizli demir kaynak teli. İst. merkez postahanesl karşısında Şafak ticarethanesine kompresör ve boya tabancası, İst. Anadolu handa Talisin Gök ve ortaklarına dişçi malzemesi, Mahmutpaşa Havuzlu lıanda Nihat Işık Radyofona radyo lâmbası, Gal. tersane caddesinde İnşaat malzemesi ve demir hırdavata muhtelif eğe, Gal. Hezaran caddesinde Burla biraderlere kurşun halitası, Ankara Ulus meydanında Koç ticarete traktör lâstikleri ve demir cıva-’ ta ve somun, Gal. Melek handa Kar-melo Alekoya portatif gramofon, İst. Marpuççularda Y. Vorcopulos'a Rekor şırınga iğnesi, Eminönü Maksu-diye handa Trak T.A.Ş. ne gomalak, İst, Tarakçılar Met robanda R, Han-nlye muhtelif esans, ahtakale Me-nase handa İlgi ticaret T.A.Ş. ne sûl-yen boya. Gal. Fermenecilerde Hlk- ı met İshakoğîuna çinko flstübeçl, İst. Çemberli taşta İbrahim Ethem Halefine kalslferol, İst. Basiret handa Emek ecza deposuna kalslyflm mag-nesya ve kreolln. Tahtakale küçük handa Farma ecza deposuna Hidrojen fer oksit. İst. Saka çeşmede Da-vlt Kasıavlye bikarbonat dö nud. Gal. B. Tünel handa Burkhard Ganten-belne haşerat Ilftct, İst. Tarakçılarda Slmon Kohnana anilin boya, Gal. yüksel katdınm caddesinde M. Ali Harmankayaya milrdesenk, Beyoğlu 9 inci dairede Hüsnü Sebere esana. Gal. eski şarap iskelesinde Doğu Kon-tuannA kırmızı fosfor. Gal. Tersane caddesinde K. "Malhas'a camlı zımpara kâğıdı, Gal. Tünel caddesinde kâğıt ve basım işlerine yan kâğıdı, Tahtakalede Jak Dekaloya sargılık kraft kâğıdı. İst. Arpacılar handa Emek ticaret evine yün mensucat, İst. Sultanhamamda Eşref şenel'e poplin. İst. Rlzapasa Fazıl Mahmut Kuzuya markizet tül, İst. Marpuççularda Benhalm Palaçlye zımpara bezi, Beyoğlu Açar sokakta Şalamon Kovoya yün mensucat, RJzapaşa yokuşunda Musa Kâzım Uzunoğluna tül perdelik, İst. Aşlrcfendl caddesinde Fatma Alakana şamua derisi. Ankara Ulus meydanında Burla Biraderler» elektrik anahtan.
ŞEHİR HABERLERİ
Sıtma ile mücadele
Kurban flatı çok pahalı
Bir karaman 30 - 70 lira arasında satılıyor
MAHKEME KORİDORLARINDA t
Imparatoriçe Zoi’nin macerasını andıran bir aşk macerası
inatçı delikanlıyı mahkemeye vermiş.
Bu macerayı bize anlatan delikanlı hikâyesinin sonunda göz ucıle madam Maryantl'yi işaret ederek gülümsedi:
— Dâva açtı amma, Istemlye-rek yaptı bu İşi, Yusuf’u deli gibi seviyor kan. Kandırıp barışmak için fırsat kolluyor. Fakat Yusuf’ un niyeti bozuk Yüz vermiyor kartaloza.
Madam Maryanti asabi hareketlerle koridorda bir müddet daha dolaştıktan sonra kanape-nin önünde birdenbire durakladı. Ağır adımlarla Yusuf’a doğru yaklaştı. Sönük bebeklerinde ihtiras ışıltı lan beliren gözlerini kırparak ürkek bakışlarını dell-kanînın yüzüne dikti. Boynu çar-Dildi, titrek sesle konuşmamağa başladı.
— Hay de bire pedlmul Yapma böyle inatlık bire Yusuf. Ne zaman gideiceyiz evde, ben af edeze-vim sana. Ma ne zaman ki gelmiyorsun, cok çok fena olacak.
Yusuf bir kaplan hırçinlığiyle başını kaldırdı. Korkunç bakış-lan madamın gözlerine ilişir ilişmez kadın üroerdl, bir adım geriye eeki’di. Daha gerilemek istiyor, fakat şimşekli gözlerin sihirli cazibesinden kurtulamıyor, gerilemek için kalkan ayak yine avm vere düşüyor, Yusuf’un kaşları çatıldı, esmer derili kaim dudaklarının arasından bembeyaz dişlerini ışıldatarak homurdandı:
— Çek arabanı karıl Karşımda b’.raz daha dikilirsen başımı belâya sokacaksın. Sen benim nevimi affediyorsun ulan! Sana ne yaptım ben? Seninle benim ne alış verişim var? Hadi, çlzlâml eek buradan. Ben seni tanmıyo-rum. Git. kime istersen derdini ,van!„
Madam Maryanti, haşarı bir çocuk elinde mıncıklanan süne-pe kedi yavrusu gibi ezilerek ge-rive çekildi. Yusuf’a arkasını dönüp bir kac adîm İlerledikten sonra kendini tutamadı, elini kolunu sallıyarak titrek isyankâr bir sesle söylenmeğe başladı:
—. Mademki sen bovle yapıyorsun, sindik göreceksin ki ben de ne yapıyorum. Ne zaman içerde gireceğiz, epst soyleceylm birer birer. Nasln vuruyorsun bana ayaklar ilen em da eller ilen beraber Sonram nastn alıyorsun benim iğne elmas bin liraluk
Tekrar geriye döndü, delişmen bakıs’-.rla Yusuf’u süzerek yum-ruktaruıl biriblrlne vurdu, daha yüksek sesle haykırdı:
— Nezaman sem hapishanede atacaklar, arkadan bağıracaylm oooh. ooohi.
Ses yine birdenbire yavaşladı, titrekleşti:
— Ama sindik istiyorsun kİ eve gelmeye, o zaman İç blrsey yapmıyorum sana,
eînsan kalbi yaşlı dahi olsa, yine beğendiğini seçecek çağda dır» diyen ne güzel sövlemis!.
Ce Re.
Kömür ihracatı
Madam Maryanti davacı imiş, tik bakışta, yirmi beşi yeni aşmış, kadınlığın göz alıp gönül çelen çağına basmış bir nazenin gibi görünen bu güzel tuvaletli kadına biraz daha yakından ve dikkatlice batanca manzara değişiyor. Kalın sarkık dudakların kızıl boyası, alt kapaklan şişkin mavi gözlerin lâcivert sürmesi, pörsük derili yanakların pomad, pudra, allık sıvaları; çok yakından bakılan bir yağlı boya tablosu üzerindeki fırça çizintileri, boya birikintileri gibi göze batıyor, Gerdan katmerlerinde elli yıldan daha uzun bir mazinin izleri sırıtıyor. Fakat, bir çoklarında kaba et kıvrımlarının, hoyrat kalça, göğüs taşkınlıklarının aybını örtmek için birer işkence âleti olan korse ve sütiyen, bu mütenasip vücudda, zamanla yıpranmış endamı onarmak için hakikî birer tuvalet malzemesi olarak maharetle yerli yerine konmuş, yüz boyaları da nakışlarım tamamlamış...
Maznun Yusuf mahkeme kapısının yanındaki kaııapede oturuyor Koyu siyah saçları alnının iki yanına perçinlenmiş. Kaşlar kalın, gözler kankara. burun hafif kemerli, ağız hafif semerli, ağız yayvan, dudaklar kalın ve kıvrak. Omuzlar geniş, kemikler iri, adaleler şişkin. cİId yağız. Yirmi beşine yakın bir gene irisi..
Yusuf'un arkadaşı olduğunu söyliyen diğer bir delikanlının pencere önünde anlattıklarına ı bakılırsa, madam Maryanti ile (Yusuf arasında. Bizans tmpara-Itoriçesl Zoi ile kalafatçı M'hal’ın maceralarını andıran bir aşk macerası geçmiş. Madam Mar-,vanti zengin bir kadınmış. Evine • kadınlı erkekli misafirler kabul eder, gizli eğlentiler tertiplermiş. Bir gün eve öteberi getiren bakkal çırağı Yusuf dikkat nazarı-'nı çekmiş. Ertesi gün Yusuf, 1 Madam Maryantl’nin evine yerleşmiş, Üstü baSı düzelmiş. Evde ; yiyip iniyor, eğleniyor, giyinip I kuşanıyor, cebine harçlığı konuyor. istediği gibi gezip tozuyor. | Madam Maryanti ile kolkola so-i kakta giderlerken kıskanç bakışlar üzerlerinden ayrılmıyor.
Bu hayat dört sene kadar sürmüş. Fakat son zamanlarda gerek madam Marvantinin gittikçe artan kıskanç tahakkümü, gerekse kahvede, gazinoda arkadaşlarının ileri geri tarizleri Yusuf’u bu dışı parlak, içi karanlık bayattan bezdirmiş, İğrendirmiş. Eve gelen misafirlere yüz vermemeğe. eğlentilerini bozmağa, madam Maryanti ile sık sık kavgalara başlamış ve nihayet bir gün yosma eskisi Marvanti’yi tekmelerle, yumruklarla dövdükten sonra göğsündeki iri elmas İğneyi de alın savunmuştur.
Madam Maryanti günlerce Yusuf'u beklemiş, aramış, bir gün yakalayıp tekrar ev? dönmesi İçin ısrar etmiş, tehditlerde bulunmuşsa da Yusuf dinlememiş, îs bu raddeye gelince madam Marvant! d? bir arzuhal yazdırıp
Vebaya karşı tedbirler
Portsait ve Süveyiş müve-redatı sıhhî kontrole tâbi tutuluyor
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Port-Salt ve Süveyş'te çıkan yeni Veba vakaları üzerin» alâkadarlara bir tamim göndermiştir.
Port-Salt muvaredatına karçı tedbîr almaç ak ve o Umanlardan gelen gemiler gerek personel ve gerekse eşya bakımından sıkı şekilde sıhhi kontrol altında bulundurulacaktır.
Alâkadarlardan aldığımı! malûmata göre Akdeniz Umanlarında Veba vakaları gün geçtikçe çoğalmaya başlamıştır.
Şimdiye kadar vaka çıkan ecnebi Umanların sayısı onu bulmuştur. Ulaştırma Bakanlığı bütün gemicilere gittikleri limanlarda müteyakkız bulunmalarını ve duyulan yahut görülen vakaların derhal Bakanlığa haber verilmesini bildirmiştir.
İhracata müsaade edilmesi piyasaya iyi tesir etti
Kömür İhracatının serbest bırakılması haberi piyasada «ok müsait karşılanmıştır. E’.’tiİm da yaıdığınaa gibi bilhassa Akdeniı memleketleri bla-dçn kömür İstemektedirler. Taliplerin arasında İtalya, Yunanistan vardır. Diğer taraftan Romanya da kömürlerimize taliptir.
İhracatın yapılması için Ulaştırma Bakanlığının motörlorln Akdeniz U-manlarma seferine müsaade etmesi bugünlerde beklenmektedir. Bu müsaade çıkınca derhal lhraoat başlıya-çaktır. İhracatın bugünkü hal» göre ancak takasla veya serbest dövizle yapılması mümkündür Filhakika yalnız İtalya bizden İlk parti asgari 50 bin ton kömür latem»kta ve mukabilinde mamûl maddeler teklif etmektedir. Romanyadan da kömür karşılığı akaryakıt, cam gibi maddeler alınabilecektir.
Geçen seneden beri bir çok bataklıklar kurutuldu
3ıtma mücadele teşkilâtı vilâyet hududu İçindeki bataklıkları kurutmak hususunda âzami gayret snrfet-mektedlr. Bunlardan biri de Silivri ve civarının başlıca sivrisinek ve sıtma kaynağı olan Boğluca bataklığıdır. Burası kurutulmakla beraber buradaki derenin yeniden bir bataklık teşkil etmemesi için mahalli köylünün gayretiyle bir kanal açılmış ve kanalın üzerine betondan bir köprü yapılmıştır. Köprüye (sağlık köprüsü) adı verilmiştir.
Bundan başka Beykoz kazası dahilinde Cumhuriyet köyü yanındaki Karasalt, Paçoğlu, Sırapmar bataklıklarının kurutulması da bitmiştir. Bu suretle bu havalide sıtmanın salgın. bir halde devamının önü alınmıştır.
Sıtma mücâdele teşkilâtı. 1945 yılı başından itibaren gelecek senenin sı' -ıa ve sivrisinek mücadelesi İçin yeni bir çalışma programı hazırlıya-caktır. Bu programla mevcut teşkilât genişletileceği gibi bu sene yapılan mücadelede çalışmalarından istifade edilemlyen memur ve işçilerden bir kı minin vazifelerine nihayet verlle-cc- ve yerlerine yenileri alınacaktır.
Bundan başka bu sene mücadele mın takasına sokulan bölgelerde sivrisineklerin üremesinde müessir bulunan çukurlar, lâğımlar mücadeleyi yapan memurlar tarafından esaslı surette etüv, bu suretle her semtte sivrisineklerin kaynakları tesblt edilmiştir. Bunların tesbltl önümüzdeki sene yapılacak mücadeleyi kolaylaştıracaktır. Mücadele teşkilâtı her evin slvrslnek kaynaklarını tâyin ettiklerinden Önümüzdeki mücadele devresinde birçok yerlerin tamamlle sivrisineklerden kurtarılması mümkün olaeakt—
Kömür fiatı
Vilâyet idare heyetinin kararı kabul edildi
Daimi encümen tarafından mangal kömürüne konan 17 kuru? âzami fla-ttn vilâyet idare heyeti tarafından bozularak 20 para zam suretiyle tashih edildiğini ve bu yüzden Ikl heyet arasında fikir ayrılığı olduğunu yazmıştık.
Belediye reisliğinin mütalâasına göre bu gibi şeylerde son söz vilâyet İdare heyetine aittir. Daimi encümen, hiç bir mesele hususunda re’sen karar vermek salâhiyetinde değildir. Encümen, ancak belediye reislik makamı tarafından kendisine verilen İşleri tetkik ederek bir karara bavlıyabilir. Encümenin mangal kömürü hakkında verdiği karar vilâyet İdare heyetine gönderilmiş ve buradan yeni bir karar alınmıştır. Bu İtibarla belediye re.s! İği bu mevzuu tekrar encümene sevketmeğe lüzum görmediğinden belediye vilâyet İdare heyet! kararlle mangal kömürü fiatlerlnln 17 buçuk kuruş üzerinden tesblt edileceğini bugünlerde resmen İlân edecektir.
Diğer taraftan vilâyet idare heyetinin daimi encümen tarafından konulan kararı deglştlremlyeceğl mütalâasında bulunan umum! meclis âzasından bazı zevatın bu bahsi umumi mecliste ileri sürerek belediye reislisinden İzahat lstlyeceklerl söylenmektedir.
Konser vatta varda musikiye dair serbes dersler
Musiki hâdiselerini fizikçi gözüyle tetkik eden İngiliz ve Amerikan fizik âlimlerinin son seneler zarfındaki buluşlarına, seslerin ve ihtizazların fotoğrafısın! alan yeni âletlerden el-1 de edilen neticelere, «akustik» İlminin her musiki müntesibini İlgilendiren dikkate değer terakkilerine, musikinin fen İle münasebetlerine, Türk musikisinin fennî bllnyeslle armonize edilmesi kabiliyetine ve bu umumi çerçeve içindeki diğer her türlü enteresan mevzulara dair olmak üzere Teknik üniversitesi fizik Ordinaryüs profesörü Salih Murat Uzdilek tarafından İstanbul konservatuvarında bir seri serbest ders açılması esası kabul edilmiştir.
İcabında modern aletler ve cihazlarla tecrübeler yapılacaktır. Haftada bir kero verilecek olan derslere hariçten de İstekliler gelebilirler. Ancak talebe sayım en az otuzdan aşağı olursa dersin İhdasına Wzum görül-mlyeccğl İçin bu bulunmaz fırsattan İstifadeye rağbet edecekler nihayet aralık ayı başına kadar Konserva-tuvar İdaresine müracaatla İsimlerin! kay de ttl rebllecek lerdir.
-ir Kızılay Beşiktaş merkez nahiye şubesi fakirlere sabun, makarna, sadeyağ ve yoksul çocuklara önlük kumaş dağıtmaktadır.
|| Bir çırpıda ||
Sanat perisi âşıklar na çılgınlık yaptır amıyor...
Yeni bir tiyatro kurmağa kal taşan eski vç meşhur bir aktör anlattı:
— Genç heveskârlaı buldu;». Benim neslimin verdiği mânaya göre heveskâr tam bir »sanat delisi» demektir. Bana da yirmiye yakın heveskâr müracaat etmişti. Yalnız provalara çok geç başlayabiliyorduk. Bunun için bir program yaptım Ve saat yedi buçukta bütün tiyatro halli mm provada hazır bulunmasını istedim. Bütün heveskârlar itiraz ettiler. Gelemezlermiş!.. Hayretle sordum:
— Sebep?,,
Ne cevap verseler beğenirsiniz?. Koro heyeti gibi hep bir ağızdan:
— O saatte kalkamayız!,, demezler mi?,.
Siz heveskârIara bakınız. Benim neslime mensup bir tiyatro heveslisi sanat fedailiğinde övle şeyler yapardı ki o gönüllü tulumbacıların bile bu fedakârlıklar karşısında parmakları ağızlarında kalırdı Yazık, çok va-zık!..
Hakikaten hemen her sanat sahas'nda o eski sanat uğrunda gözü dönmüş, genç «sanat fedaisi» nl bulmak kabil değildir
«Sanat perisi» artık eskisi gibi büyülü eteklerinin peşinden sürüklediği gençlere akıl kabul etmez fedakârlıklar, olmıyacak çılgınlıklar yaptıramıyor!..
O bir vakitlermiş. Shakespeare doğduğu memleketten. Stratford kasabasından kalkıp aktör olmak için Londra'ya gelir. Fakat evvelâ ise tiyatronun dışından başlar. Atlarla tiyatroya gelen zenginlerin temsil müddetlnce hayvanlarına bakar Tiyatro kapılarında seyislik eder. Sonra tiyatroda hademe muavini olur, hademe olur. Vesaire vesaire..
İste sanat fedaisi budur.
Hattâ Shakespeare’e kadar U7inmağa da hacet yok.
Büyük Behzad’ın temsil vermek icln vaktile Kadıköy'ünden Frenköyiine sırtında dekor taşıdı 5ı günleri bütün eski sanatseverler bilirler.
Dünün sanatkârının çoğunun hayatında böyle fedakârlıklar bugünün ölçüsüne göre sanat uğrunda yanılmış aşağı yukarı mini mini deliliklere, çılgınlıklara rasgelmemiz mümkündür Amma onlar ne vüksek deliliklerdir!.. N** mukaddes çılgınlıklar!
Şimdiki «sanat fedaisi» isr sanat perisi irin sabah'n erken Mr saatinde tatlı uykusunu bozmağa bi’e kıvamıvnr!..
H'krnet Feridun Ps
Basın kartları yenilenece
Tiirk Binsin Birliği İstanbul bölged başkanlığından:
1945 yılı için verilmiş olan Basın kartlarının müddeti 31. 12. 945 tadilinde sona ermektedir. 1946 yılı İçin istenecek Basın kartlan listelerinin en son 30. 11. 945 tarihinde İstanbul vilâyetine verilmiş olması Basın kartlan nizamnamesi hökümlerlndendlr.
Bu sebepten Basın kartı taşıma şartlarını haiz bulunan âzaT.-'r.ı İ94Ö yılı kartlarını Istlyebllmemlz İçin «n . geç 15. 11. 945 tarihine kadar:
1 — Gerek aidattan, gerek yardım sandığına borcu olanların derhal Birlik merkezine uğrayarak heşaplartnı kapatmaları.
2 — çalıştığı gazete ve burada gördüğü vazife İle ikametgâh adresinde bir değişiklik olmuşsa bunu bölgeye bildirmesi.
3 — 4,5X5 eb'admda ve arkasında adları yazık 5 adet fotoğrafın yollaması lüzumunu ehemmiyetle bildiririz, ______
Basın Birliği üyelerine
Türk Basın Blrltğl İstanbul bölgesi başkanlığından:
Bölge kongresi 24 kasım 1945 cu-anırtesl günü saat 14 de Eminönü Hnlkevl salonunda toplanacaktır.
Ruzname: 1 — Bir başkan, bir başkan vekili, Ikl kâtip olarak kongre başkanlık divanının seçimi.
2 — İdare heyeti raporunun ve hesap hülâsasiyle gelecek yıl bütçesinin okunması.
3 — Lüzumlu inceleme komisyonlarını ayırma.
4 — Komisyon mazbataları üzerine müzakereler ve kararlar: Tahslsen idare heyetinin İbrası.
5 — Beş kişilik İdare heyeti İle be? kişilik yedeğinin va umumî kongre için 59 delegenin seçilmesi,
Umumi kongrenin kararı mucibince bu kongrede Birliğe alt kanuni mail mükellefiyetini yerine getirmiş Birlik âzası bulunabilir. Bayın âzala-ra bildirerek o gün o saatte hazır du-lunmalannı ve geletnlyeceklerin mazeretlerini kongre başkanlığına yan 11 o bildirmelerini dileriz.
Bu toplantıdan sonra Birliğin yeni binasında çay içilecektir,
14 Kasım 1345
Sfihlte 4_
Eminönü halkevinde mevsimin ilk konseri
SERBES SÜTUN
Hâkim terimize yapılması gereken küçük cemilekârlıkları esirgememeliyiz
[ Halkevleri ve Kurumlar ||
Eminönü Halkerinln bu pi kurulan ryh »azlar orkostrası İlk konserini ekim 1945 günü terdi. Şef CtfaUer Gerhardt) dı. Programda CPurcell, Hân del. Bach) ra CTsohalkûVsky) -den eserler vardı, önce «PurodD in (Didon et Ende) operasından bir (auitel dinledik. Yedi küçük parçadan kurulmuş olan bu eser İyi çalındı; fakat dlnleylollor üzerinde bıraktığı tesir zayıf oldu. Herhalde bu bestecinin müziğini sık nk dinlememekten olacak.
Programdaki ikinci eser (Badı) m iki numaralı 8i minör «ültiydl. Bu (süite),, (Bachi m meşhur (arla) 4UU ihtiva eden Re süitinden sonra en tanınmış ve en çok çalman bir eserdir Flütün eşlik «ttlfil bu (sıılte), yedi küçük parçadan kurulmuştur. (Bnch> bu türlü eserlere, İlk parçanın adını takarak (Ouverture) İsmini verirdi. Dâhi sana'kârın bestelediği her süitte de eski Fransız saray danslarından ne kadar faydalandığını apaçık görüyoruz. (Gigue, Forlane, Gayenle, Bourree, Sarabande) Ve (Pas^e-plcd) gibi Fransu danslarını ille sık kullanan ve fakat onlara şahsi damgasını vuran (Bach) m zaten büyük (Coıiperln) e karşı olan hayranlığı ve onu Adeta kendisine örnek edindiği malûmdur. Eserin İlk parçası olan (Ouverture) bile, İki (Adaglo) arasında kalan bir (Allegro) dan kurulmuştur k! bu şekliyle Fransız tarımda (Ouverture) olduğu meydandadır. Bu İki numaralı süiti kuran (Sarabande, Rondo, Badlnerle, Memuet, Polonalse, Bourrte) gibi parçaların (Bach) ın elinde ritmik bünyelerine varıncaya kadar şekil değiştirdiğine şahit oluyoruz. İnce, »en, şakrak bir hava yerine ciddi, vekarlı bir tavır ’ vc mâna takman ve raks karakterlerin! kaybeden ba eserlere, modası geçmiş zarafetlerine halel geldi diye acımayoruz. Çünkü büyük (Bach) in eliyle yapılan bıı değişiklik, onlara kuvvet, kudret bağışlamış ve her birisini ayrı ayrı «engin, muhteşem, göz kamaştırıcı bir kisve İle sarmıştır. Kaldı ki bu eserler artık birer dans parçası olmaktan çoktan çıkmıştır.
Eserin çalmışı, (Bach) üslûbunu belirtmek bakımından şef ve orkestraya şeref verecek başarıda İdi-Konserin en güzel, fakat ne yazık ki çok kısa dakikalarını bu eserle yaşadık diyebilirim. Sazındaki teknik ve ifade bakımından kuvvet ve derinliğini övmeden geçemlyeceğim flüt sanatkârı doktor (Anastas Antonyadla) in bu eserdeki hissesini tanımak lâzım.. Flütün tatlı bir cıvıltıyla vakit vakit ön plâna geçtiğini, vakit vakit «lllnip yaylı sazların arasında kaybolduğunu zevkle dinledik. Ciddi güçlüklerle dolu süratli pasajlarda ses ve detayların temizliğinden bir şey kaybetmediğine şahldolunca «Tta-Vel) le bir öğrencisi arasında geçen bir konuşmayı habrladım: Genç bir piyanist kız. öğretmeni (Ravel) e saf
btr «da İla CPantoum) un hakiki Um-porunu sormuş, üstat, dudaklarında alaycı tebaMÜmlyle çorap vermiş: «Alabildiğtna süratli.. Yeter ki aser salma duruluğunu muhafaza oUlnlv öyle görünüyor kİ doktor (Antonya-dte) İn flütünde bu «er, en süratli hareketinde bCe duru v» vftzıh tadacaktır.
Programın üçüncü eseri (Hândcll-ln on üç numaralı (Concarto Grosao)-raydu. (Andante larghetto, Largo. Allegro) ve (Allegro m» non troppo) adlı dört taamdan kurulmuş olan bu esere piyano da katıldı. Umumiyetle İyi çalman bu eserin İlk (allegro) -samda İki kemanın 4010 pasajları pürüzsüz başardıklar m a şahldolduk.
Son eser (TschaYkowsky> nln op. 48 serenadı İdL Bir gün önce aynı eseri Kadıköy Halkevinde de yine programın son parçası olarak dinlemiş ve bunun sebebini o konsere alt yazımda belirtmiştim. Eserin A ve B kısımlarında birinci kemanlardan birisinin İki defa tekrarlıyım aceleciliği yüzünden bozulan beraberlik istisna edilirse serenat da lyt İdi. Yalnız bu bestecinin müziği hakkında birkaç söz,. Rus beşlerinin müziği yerli, kuvvetli renk vs kokular saçıyor. Bunların. yaranda CTschnYkowsky> Cermen tesirinden kurtulamamış bir besteci.. Çoğu eserleri: yapmacık ve çiğ renklerle bezenmiş; lavantaların, esansların ve içki kokularının ağırlaştırdığı bîr hara içinde bunalan bir yen! «engin salonu manzarası arzedlyor. Yazılarının kusursuz, ustaca olduğu su götürme» bir hakikat.. Fakat bunların yarattığı tesir ta içimize işlemekten çok uzak.. Ağzımızda tatsız, buruk bir lezzet kalıyor- O kadar. Bununla bernber zamanımızın en kudretli bestecilerinden olan (Stra-winsky).(G«mod) He (Tschaîkomky> yİ mukayese ederek diyor kİ- «Eğer (Tschajkmvsky) tıpkı (Gounod) gibi aynı dereeerfe (Bchumann) m tesiri altında kalmışsa, bu tesir birini Rus. öbürünü Fransız olmaktan alıkoya-
maz.»
Serenadın (final* İnde bir Rus halk temasım alıp lşlt.ven besteci bizi daha yakından, ilgilendiriyor, daha İçten sarıyor. Halk kaynağına, asıl kaynağa koştuğu «aman (Tschalkoft-sky) yİ o (conventlonneD besteelden ne kolay ayırdedeblllyoruz!,.
Konserin bütünü başarılı bir koD-ser oldu. Yaylı sazların en olmıyacak hilelerini yakından bilip tanıyan bir yaylı, saz sanatkârı olan şef Walter Gerhardt) ı bu ilk konserinde, kılı kırka yararcasına dikkatli ve titiz buldum; orkeatrasmı daha İleriye götürecek bir kuvvet ve kabiliyet-
Son söz olarak Eminönü Hâlkevlnln bu ilk konserini överken, seyrek de olsa, salonda gördüğüm boş yerleri, böyle güzel ve ciddi bir konsere gösterilmesi gereken ilgi Us telif edemediğimi de belirtmek isterim
Fikri Çiçekoğlu
YEM YAYIN
LOKMAN HEKİM
Lokman. Heklm'ln (ö9) uncu »ayısı va (.11) inci cildi çıkmıştır. Çok kahvenin zararları, okullarda umumi ahlâk. haşaratla mücadele, »ski Lokman Heklm'ln bir nasihati, hakiki aşk İnsana neler yaptırır? Tuz no büyük lşltr görür. Sıhhate alt seçmeler, sıtma mücadclt'Sinds balkın ödevleri, (19) yaşında veremli bir kısan feryadı, kı-zlann çeşitleri ve faydaları. Hem güzelleşmek va hem de çabuk ihtiyarlamamak. şifalı etnıa yemeği, şeftalili sütlâç gibi çok faydalı makaleler vardır, Invzlye ederiz. İstanbul Dlvanyolu No. 104.
T eşekkür
Kardeşim Hamfü Yücelin fee! ölümünden doğan stam?z acılarımıza iştirak ‘eden dost ve yatanlarımıza her Girerlerine ayn ayn cevap vere-ede durumda olmadığımdan bu husustaki teşrk!rilrleriml7fTi- bildirilmesi kıymetli gazetenizle tavasmıtu-nura rica ederim.
Kardeşi; Salâhaddln Yücel
Hazin bir ölüm
Dahiliye Vekâleti tiki muhasebe müdürü ve Vergiler Temyiz komisyonundan emekli Edip Günel’ln oğlu ve tüccardan Osman Gtae! ve mühendis Hüsnü ve Tahsin Günel'ln yeğenleri. Bafg ve Muvaffak Günel'ln ağabeyi
SEZA G 0 N E L genç yaşında Ankara'da gözlerini hayata kapamıştır. Bugün cenaıosl öğle namazından sonra Hacı Bayram camiinden kaldırılarak asri mezarlıktaki ebedi lsUrahatgâhına tov-tfl olunacaktır.
Allahtan kendisine rahmet, ali erine sabır temenni ederiz.
ELİM BİR ZıYA
gin/ten v» Çanga! Ormaıılan Türk Anonim Şirketi, Meclisi idare murahhas izan
Bay KMÎ1 FİLtPAR'ın
II Kasım sah günü rafat eylediğin! teMsürle bildirilir.
Oenazasi, yarınki perşembe rftnO saat 11 da Pangaltı Bent Espri küllerinde yapolacağım artolıuııır
Cenaav İşleri aSrriri
Moskoviş
Tozan: Avukaf Reşat Kaynar
Halk ile ve halk için İdare edilen bütün memleketlerde adalet heyetinin. dalma ön safta ve ihtiyaçlarının giderilmesi yolunda da, daima İleri bir muamele görmesi pek tabii sayılır. İmparatorluğun yükselme devirlerinde. ulemadan sayılan hukukçular, cemiyetin en yüksek mevkilerinde yor almışlar ve dalma cömertçe cemllekârhkiar görmüşlerdir. İmparatorluğun gerilediği asırlarda, rüşvet alan, irtikâp İtiyadım kazanan kadılar da kocn devletin IzmlhlflJlnl ve In-kırnjunı yaratmışlardır.
Cumhuriyet devri, halka hizmet edecek hâkimlerin yetişmesini ve tekemmül etmesini gerç?kleştirmk yolunda hamleler yapmaktan geri durmadı. Yirmi yıllık devamlı bir çalışma, meyvnlBrını bilhassa bu İkinci cihan savanında vermeğe başladı. Altı harb yılının darlıklar ve sıkıntılarla dolu aylanın tjm bir feragat ve fedakârlıkla geçiren mesleklerin başında hflkimlik ve hâkimler gelir
Meslekten dün ayrılarak, avukat olan bir hâkimin, aldığı binlerce Ura karşısında, hâdiseyi yerinde görmek , emeliyle, dağ. bayır dolaşarak yûv- , siliye Üç Ura tazminata kanaat eden bu değerli İnsanların tok gözlülük ve | hazımkârltk kabiliyetlerine şaşma- [ mak ve memleket sevgisi hesabına du gıpta ile bakmamnk mümkün değildir.
AdUye kadrosunda, hâkimlik vazifesini İfa eden bu zevatın bugün ser-bes meslek sahasında, maaşlarının mübalâğasız, sekte on mislini derhal kazanmalan muhakkaktır.Fedakârlık ve feragat yolunda memelkete örnek olan bu zevattan küçük cemllekftrlık-ları esirce memeliyiz.
Meselâ Şlrketlhayrlyenln hâkimlere verdiği pasoları, Devlet müessese-slnden sayılan Denizyolları, bu şirketin satın si inmesini müteakip derhal kendilerinden geri aldırtmıştır. Bu hareket hiç bir suretle mazeret kabul etmez ve müsamaha İle karşılanamaz.
Paso vermek cemile);Arlıktır. Memlekete İleri hizmeti dokunan vatandaşlara. bir hediye şeklinde bu pasolar verilmektedir, heri hizmet gören vatandaşların başında hâkimler gelir. Şehrin bu küçük hediyesini hâ-1 kimlerden esirgemek yahut mâna ve ruhunu fehtnedemiyerek bir takım mazeretlerle iş! örtmek affedilemez
Ne gariptir kİ. Denizyollarının en küçük ve en genç memurlarında hattâ hademelerinde birer paso bulunuyor da, en büyüğümüzden en küçü-"limüze kadar haysiyet ve şerefimizin yegâne lstlnûtgfihı olan hâkimlerimizden, verdiğimiz pasolan geri aldırtmak yolunda tereddüt bile etmiyoruz.
Denizyollarından, hâkimlerimize pasolarının ladesini ve kanuni imkânsızlıklar öne «örülürse, bizce ida-reten bu meselenin halli pek mümkün olmakla beraber, müdürü umuminin emrindeki pasoların derhal hâkimlerimize dağıtılması, müşkülü halledecek temelli bir yol olarak ileri sürüyoruz.
Eminönü Halkevinden:
Türkçe (A> fB» kurslert, İngUtece Fransızca, Almanca ve Lâtin, Yunan, Fransız edebiyatı derslerine 20. XL 045 «alt günü başlanacaktır. Devam etmek Istiyenlcr 2 fotoğrafla Ev bürosuna müracaat etmelidirler.
Beyoğlu Halkevinden:
16. İL 1945 cuma günü saat 18.30 da Evimizde Tango or!;es(rasinın konseri vardır. Davetiyeler Ev müdürlüğünden alınabilir. Parasızdır.
Nişanlanma
Bn. Enlse Örücü Ue B. Kemalettin Koral'ın nişanlandıkları gazetemize bildirilmiştir. Saadetler dileriz.
Ayrıca: Sinema dünyasının
SİNGAPUR GÜZELİ
RÜGPN Senenin ın vu’/» k pr,--rnnu
Cihan gençliğini büyüleyen, güzellikler güneşi BETTY OP.ABLE'In — SEZAR RAMERO İle yarattıkları Renkli filmlerin son şiiri1
TATLI RÜYA
PEK YAKINDA
ıF
i!
Dikkat: Bayram tatilinizi egsfe zevkle geçirebilmeniz için, bu haf-ecnenln bilhassa seçtiğimiz sanat hârlkalannj sunuyoruz;
M AR M AR A’da
ölmez sonat mucizesi

ALEMDAR —MiLLî’de
SAFİYE AYLA — MÜNİR NURETTİN'in Lâhuti nağmolcrlle bezedikleri bütün şarta ağlatan;
SAHRA GÜZELİ
*jnra: Ay Balarken
(Tiirkçcl
Ayrıca: Altı yıl Avrupayı titreten kanlı kuvvet
G E S T A P O
Baş mümessili: JEOFFREY DYNN Kadıköyünde
l!
ELHAMRA SİNEMASINDA
Korkunç Hâdiseler
Kurban Bayramı şerefine Bugün Matinelerden itibaren Yılmaz bir eesaretln | Kuvvetli bir timsali I
Kanlı
Sergüzeştler
Ttırkçe sözlil
PARKER — BRDCE KELLOGG — LARR.Y PARK S
HİNT KAHRAMANI
O P ER A’ da
Yarın matinelerden itibaren
Lorel - Hardi
Bugün matinelerden itibaren Bayram programı:
ÇALGICI Vicdan Azabı
A„ (Türkw b.l, rout:

Birinci vizyon en seçme filimlerle
AÇILIYOR Beyoğlu İstiklâl Caddesi
Tel: 40574
-ALKAZAR
Bugün matinelerden itibaren Bayram şerefine fevkalâde zengin program. Ünlversal şirketinin 045-946 mevsimin süper şaheseri
SARLOK HOLMES
and the Volce of Terror
ŞERLOK HOLMES
GİZLİ RADYO
BASİL RAİHBONE — NİGEL BRUCE — EVLYNB ANKERS Görülmemiş sahneler ve heyecan dehşet harikası - heyecandan nefesleri durduran şaheser Ayrıca: Üç silâhşor kovboylar SANTA İZCİLERİ
BOB 8TEELE — TOM TYLBR JİMME DODD
Harikalar saçan kovboylar.


DA8HİELL HAMMETT'ln ölmez eserinden yaratılan eşsiz bir sanat harikası
Bu Ahşam L A L E Sinemasında
BİLLLURANAHTAR
«The Galss Key>
ALAN LADD — VERONİCA LAKE - BRİAN DONLEVT’nln yarattığı bin heyecanlı bir hayat mücadelesi en güzel bir aşk romanıdır.
Baş rollerde; JEAN
Büyük yazıcı James Fenimore Cooper romanından alınan eşsiz İhtiraslar sonrus kahramanlıklar, tüyler ürpertici sahnelerle dolu büyük aşk ve macera şaheseri.
^bsK3EXOMBiM»vunan3ei

Eminönü Halkevinds
BORA
Ucuz Halk ma tineri 18 kMun pazar 17 de
Numaroh yerlerinizi şimdiden Haikrrt gişelerinde ayırtın».
Tel: 23X40
ÇEMBERLİTAŞ Sinemasında —r Bugün matln»jeri«B ttibaşası * Kurban Bayramı şertflna favtaûâdş progrsm Halk sanatkârı merhum MABÎT ÖBCAKTm ■» samı
DUVAKSIZ QBL1K
Türk muiHcirile «Üslen mm «İrtç VMk fited
DUVAKSIZ O1H.ÎN filmin d s m eairitottmhC-ı taymrfü «natkğrifc-nndan HAI.TDE PİŞKİN — HÜBEYÖB KEMAL tALİV w VtDAT W AHMET GÜLDÜRÜCÜ iştirak, ttmişMt. &ü fenBAtll Mtl İMlvH«*ı SERSERİLER YURDU
( arr— Baklan başa heyecanla duta çmvfiaeçâ ve saanta» fflml

Reşat Kaynar
OORM/KflRI - MM H’IHI «-M, ,^:djij:dİkijei:İ.î
TURAN Sinemasında
Bugün: Bayram münasebetUe bu senetlin iki Büyük TÜRKÇE sözlil film birden:
NAŞÎD ÖZCAN'm en son çevirdiği filmin on binlerce lira sarfile vücude gelen büyük Türk filmi
1 - DUVAKSIZ GELİN Türkçe sözlü ve şarkılı
Baş rolde: NAŞİD ÖZCAN — HALİDE PİŞKİN — HÜSEYİN KEMAL — REŞtD BARAN — AHMET GÜLDÜRÜR — Herkesin göreceği eğlenceli, taklitli, bo] müzikli büyük komedi.
2 - TARZANIN KIZI (Türl çe sözlü)
Balta girmemiş ormanlarda — Vahşi hayvanlar arasında gsçen. ■METBEaaH''9n bir macera ve heyecanlar film!


Bu yer lstanbulda mıdır?
htonbuluınuıun «ayin Belediye b&şkanına;
Size btr küçük cadde ve bir «okak haber vereceğim M bana böyle bir yer îatanbulda olamaz diyeceğinize şüphem yok. Ben eminim, «te bu caddeyi bir tesadüfle görıeydinl veya olduğu gibi size haber verilseydi, Mr latnsyo-na bitişik ve kalabalık olan bu caddo ve sokağın bugünkü halinde bırakılmamasını mutlak emrederdiniz. Sirkeci latasyentından uzun bir duvarla ayrılan bu raddenin hemen BO metrelik kısmının ününü, ben barı sabahlar Küçük Bilıhat okuluna giderken küçük apteslerle kirletilmiş ve ulatünuş, Cbak öbek büyük aptesler-le plzlotllmlş görürüm. Bu caddede -fcöpier önce btr arsaya yığılmıştır, sonra buradan caddeye taşmış ve serpilmiş olur.
Bu caddeye İnen sokakta İm her ev sabahleyin çöpünü evinin önüne döker. Bu çöpler borak kaMmmda yer yer biriken yağmur veya çlrtref sularına karışır. Butalanifi çtrirefler çöplerle, çöpler çlrtBfie h3şlr neşirdir.
Burası, Sirkeci İstasyonunun yanındaki tstasyonafkıuı cad deri, «akağın da adi Daya Hatun'dur. Bu küçük caddede Trakyaya sefer yapan otobüsler «nalftan, hur otobdaftn gizlediği duvar taam da bir ayakyolu gibi kullandır. Bu cadde y&tanmda birçok stvfley, (Mklrântar cflduğn gibi, yolun «munda Mallyo Tataril şubesi, askeri btr fcmutanlık, yüklerce (jiğrenebi bu caddeden goçtt Küçük Sağlık memurini okulu vardır.
Böyle bir «oSn-A, töM de taanbulun göbeğinde olur mu» Bu sokaktan her geçtçke buna b«zıde çağmaktayım.
DP. B. B.
Bugün matinelerden İtibaren
AZAK
SİNEMASINDA
Bayram şerefine zengin program tkl birinci vizyon film birden TARZAN ÇÖLLERDE
Türkçe Bözlü - Çark musikisi İle «üslÛ-
Ovniyonlar: JOHNNY WAİS8-
MÜLLER — NANUY KELLY Şimdiye kadar biç bir taratıl filminde görülmemiş tarihten evvel yaşamış dev hayvanlarla Mücadele - Arabistan çöllerinin fırtınaları arr.rnda Nrallerie geçen kanlı boğuşmalar - Prtnj Belimin ve tareamn korkunç maceraları.....
tlâvttcn:
KONUŞAN CESET Llnool âtwUl tarafından ofrar -heyecan eergüzeşt şaheseri
I


Yarınki perşembe en büyük Bayram
ŞARK’
hediyesi
YETİMLER (Vahin»)

Türkçe sözlü ve Türk muslkill
Müzikleri hazırlayan: SADETTİN KAYNAK - Güfteler: VECDİ BİNGÖL Bîr aşk ve ıcvgi kasırgası, bir elem ve ıstırap faciası.

Bu akşam MELEK
SİNEMASINDA BİR ZAFER,,,
En nefte mtteik... Orkestra.. Dana ve şarkılar zevkli,
eğlenoall.. Kahkahalı bir mevzu H
BELALI AŞIK
I n
D
Endülüs Geceleri
Yçnl şarkılar::
MÜNİR NtTRCTTİN

Teni şarkılar; SAFİYE AYLA

Tulumca Hüsamcudia kimdir, Tulumu nasıl şeydir?
Akşam gazoterinin 4 kasım 1948 tarihli nüshasın d* fBlr merriy») başlıklı bir yanda azla arkadaşım Dr. Süheyl ttnvar Tulumcu HiUsuneddlr. nescldkün yıktırılarak taslarının Şişli de yapılmakta olan cami binam» nakledilmiş olduğundan acı. acı şteÜyet »diyordu.
Ben bu yazıyı okuduktan sonra çe-ŞİB1 yönlerden duyduğum katmerli acılarımı fikir ve kanaati arımı gerçi ayrıca yazdım, fakat yayımlamasını daha faydalı bir samana bira kar alt şimdilik .rayın okurlarıma bir tarihsel konuşma mahiyetinde şu satırları sunuyorum: -
Süheyl Ünver*İn bu yazısalda Ay-vansaray'lı Hüseyin efendinin bu cami hakkuıdakl meşruhatı vardı. Fakat ben burada tekrarlıya cağım;
(Yayla kurbûndekl Tulumcu Hü-ram mescidinin bântsl İstanbul'dan mftzvlen vefat eden Hüsameddln •fendidir kİ kendi dahi anda metfundur. Saltan Süleyman han at-me.vdaoıında tertlbeylediğl sûnı hitanda seyircileri defe, tulum tâbir olunan bir nevi zararsız ftlet lcadet-mekle matlabma müsaade olunup mülâzım, sonra mâden-Is olmağa sebep budur. Tarihi vefatı (1970) 1081 ve o?Iu Abdîirrnhman efendi şeyhülislâm olup bâdelazll Mısır'da 1081 tarihinde vefat eylemiştir. Minaresi Babücamltn tiki üzerinde vazo) unmuş'ur. Garaiptendir ki bu hal İle aclzelel kebirde asla zarar olmadınn-
darı başka tftmlr dahi iktiza etmemi--1 İr. Mahalleri yoktur. 1
(Slcllllosmani) nln birinci cildinin 114 üncü sahlfeslnde İse Hüs&meödin efendi hakkında şunlar yanlıdır: (Boluludur, talebeliğinde Sultan Mfhmed’in cemiyeti hitanında bir katranlı tulum ihdas edip sûrda zl-hamınası anınla defetmekle Tulumcu namını almış ve tarafı padlşahi-dfn mıdftzlmc-t İhsan buyrulmuştur. Sonra müderris ve mınla olmuş 1035 1026) muharreminde İstanbul kadısı olarak şevvalinde lnflsal eylemişi İr. 20 sene daha muammer olup 1055 (1845) de lrtlhal eyledi. Sltml doksanı mütecaviz İdi. MevlSnekapısında medfundur, mescidi vardır.)
Yukankl tarihsel kayıtlarda Ay-vansarayTının bir yanlışnu düzeltmek lâzım geliyor: (... Sultan Süleyman han Atmeydaninda tartlbeyle-diğl sûruhltanda...) ibaresi İle bu zatın lcadettlğl tulumun Kanun! Süleyman zamanındaki düğünlerde kullanılmış olduğunu söylüyor. Halbuki rictlllosm aniye göre bu zatın (1620) 1035 de kadı olmuş ve (1848) 1065 de dahi doksanı geçkin bir halde ölmüş olmasına nazaran Tulumcu Hüsam XVI inci asır değil XVH nel asır edamlarmdandır. Doksanı geçkin olduğu söylenen Tulumc unun yaşını 93 farzetsek 1646 de öldüğüne göre Kanuni Sultan Sûleymanın 1366 dakl (Kümünde biz onu henüz 14 yaşında bulabiliri! ve hele Kanuninin yaptığı düğünlerde Tulumeu’nvn daha küçük yaş** bir çocuk olduğu ayandır.
eiclllioemanlnln kaydı Maca daha doğrudur, çünkü Uf üncü Mehmed'e babası m üncü Murad'm Baltan ah-med’dekl İbrahim paşa sarayında yaptırmış olduğu 52 gün süren meşhur sünnet düğünü 1582 yllmda yapılmıştır kİ yakardaki hesabımıza göre ba düğünde Tulumcu Hfcanıed-dln‘1 otuzuncu yaşlarında onluynruz,
BlclUlosmanl vefatmı 1058 «örter-dlği halde Hadlkatıılcevami bunu 26 sene sonraya 1091 yılına atıyor kİ eğer İnanmak gerekse bu da Kanuninin ölümünden Tulumsunun ancak 13 yıl sonra doğmuş olac&ğuu gösteriyor. Hem Ayvansarayüı bu satırlarda Hü-sameddtaln oğlu şeyhüHriâm Abdflrrslıman’m da 1081 d» ölmû^ olduğunu yanyor tl baba ve oğulun aynı senede ölmüş olmasını kabulden ziyada işin İçinde bir mûTettlp hatası bulunduğunu hatırlamak daha doğru olur. Hülâsa. Tulumcunun ölüm yılım flirilHosmanlde gördüğümüz 1643 olarak kabul etmek ve tulumunun da İlk defa 1882 tarihindeki Şehzade Mehmcdln sünnet düğününde kufi anılır, iş olduğunu kabul rimele lâzım gelyor.
Hüs&meddln efendinin icadetmiş olduğu tulumun ne olduğuna gelince: 1041 yılında. Atmeydanındakl İbrahim paşa sarayında yapılmış olan tarihi, büyük düğünlere dair gazete t« derriedimlide aerl makaleler yazmıştım İşle bu düğünlerde HÜsa-meddin efendinin lcadettlğl tulumun Ok defa 1582 deki Şehzade Mehmed’ İn düğününde kullanılmış olduğunu yaşamıştım (Çmaraltı sayı 10, sahlfe 11). Bu makalemde şöyle bir pasaj vardı: (... Atmeydamnı kirleten yemek döküntülerini, tabak kırıklan ve mir süprüntüleri temizlemek İçin tersanede bulunan esirlerden her sabah çıkarılan >00 ktşl çalıştırılıyor ve
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAR:
Geceleri görünen beyaz bir hayaletin hikâyesi..
Yatarken sıkı sıkı kapadıkları çeşme açılıyor, sular kendi kendine akmağa başlıyor!
Dert dinlemek talihi —Konakta garip bir vaka — Beyazlı hayalet — 1 Küçük siyah hayvan — Kendi kendine akan çeşmeler — Esrarengiz gü- J \ riiltüler — Kafesli harem penceresi — Periler aptes alıyor!! •— Hava karardıktan sonra... — ^Hortlak var!» — Minimini cariyenin marifeti — ( Dışardaki delikanlıyı öldürmeğe kalkan ağa..
meydanın sulanması için 60 adet saka İstihdam ediliyordu. H*!e bu ta-lodann vazifeleri yalntı yerleri sulamaktan İbaret değildi, bunlar meşinden tuhaf elbiseler giymiş olup boyunlarında da İçi su dolu deriden tulumlar asılı ve bunlara küçük hortumlar takılı Mİ, vazifeleri hem yerleri sulamak, hem de düğünde sırayı ve intizamı bozanların üzerine su sıkarak intizamı t?mln etmekti. Fakat halka sert ve kalb kinci bir tavır göstermey’.p bilâkis işi tatlısına bağlamak İçin soytarılık etmek ve ısınanları güldürmeye çalışmak mecburiyetinde idiler.) dedikten sonra istitrat olarak da şu cümleleri İlâve etmiştim: (Zamanımızda Avrupa ve Amerika’da can sıkıcı nümayiş yapan halka karşı kullaılmakta olan şu sıkma usulünün eskiden Türklerde daha zarif bîr tarzda mevcut olduğunu öğreniyoruz,)
Hakikaten bütün cihanca malûm olan İnsan kalabalığına karşı rarar-■u bir müdafaa vasıtan olarak kullanılmakta olan bu su sıkma usulü-asnmız buluğu değil KVTI nel asırda İstanbul kadılığı yapmış olan HÖsa-meddln İsminde bir Türkün 1582 yılındaki buluşudur. Ve bu tulum bu muhteşem toplulukların hal va şanı He mütenasip olarak »eşe veriri bir şekilde kullanılmıştır.
Görülüyor U. bugün İstanbul'un harap ve hakir semtlerine atılmış ve unutulmuş gibi duran bir çok anıtlarımız vardır M yapanları ve yaptıranları He birlikte bu milletin sosyal varlığına, medenfyrt tarihine hizmet etmiş yüce şahsiyetlerdir. Birer sanat eseri olarag medeniyet tarihimize I armağan etmiş oldukları anıtlarını da biz evlâtlarına emanet ederek ölmüşlerdir. Elbette» bugün bunları söken mütecaviz filer! affcdemeyiz.
T. Mimar: 8. ÇETİNTAŞ
Leylâ hanımın «dert dinlemek» bakımından talihi pek Ziyada yaverdi. Tanıdıklarından her sınıf kadın ona gönlünü açmakta hiç tereddüt etmezdi. Aynı günde bazan bir sultanın, akşam üstü, de bir halayığın derdini dinlediği çok olurdu. Büyük bir kabahat İşleyenler bile gelip evvelâ ona itiraf ederler, şefaat dilerlerdi. Bir aralık konağın harem dairesinde esrarengiz bir takım vakalar geçmeğe başlamıştı. Bunlar hakikaten akıl nr ermez şeylerdi, Meselâ geceleri evin altındaki taşlıkta bulunan çeşmenin suyu şarıl şarıl akarl.. Hal-1 bukt bu çeşme her gece yatmak za-
Leylâ hanım son zamanlarında masası başında
Uçan bir uçağın hamuleli 7 taniyede boşaltılıyor
Birleşik Amerika lâstik kumpanyası, hava mühendislerle birlikte İcadettlkleri otomatik bir tertibat gayesinde bir uçağın yükünü 7 saniyeden daha fa*a bir zamanda boşaltmak rnOmkfln olmaktadır. Bu şekle başvurmak auretile atılan yükler, küçük bir araziye, birbİTlertnden unak oL mıvacak şekilde düşmektedir.
Bundan evvel, seyir halinde bulunan uçakların yüklerini boşaltmak İçin «itme» usulünden istifade ediliyordu. Neteklm, ocağın kapısına vığılaa ağır yükler sıra İle dirildikten eonra, bir kaç kiri taraf nd an sıra üe ve ayakla itiliyordu. Umumiyet itibarlı e bu gibi yükler büyük ara-«llere atılıyordu.
Bir yflk uçağını boşaltmak IçId en azından 40 dakikaya İhtiyaç oluyordu, Lâkin. bütün yükü boşaltabilmek için mütemadi sureti'- 40 dakika gayet tahMkell bîr tnıntakada dolaşmak feshediyordu. Bu işi görürken uçak düşman havacılarına hedef ıtibarfle tam mânastle konmuş bir ördekten farklı değildir, Lâkin. yeni otomatik tertlhat gayet, pratiktir. Yükün boşanması lâzım gelen sahaya gelindi?! vakit, sadece bir dll&meye basmckla bu MI kolay-îık’a ve hasar ile asmamak müm-olmaktadır
B rlerik Amerika hava kuvvet-
Mide Ülteri için yeni tedavi usulü
Kevyork üniversitesine bağlı olnn tıp fakültesinde bir tesadüf eseri olarak ülser tedavisini sağlayan bir usul bulunmuştur. Tedavi; hastaya —evvelce hazmedilmiş olan bir proteyln olan — «Amigen» vermek rırotlle temin edilmektedir. Bu usul sayesinde, her şeyden evvel ülser ağrıları 24 şaat zarfında giderilmektedir. Bu tedavi netlcMİnde ve 3 hafta sarfında ÜİMri erin yok olduğu, röntyen Alimlerinden müşahede edilmiştir.
Sunî kauçuğun meziyetleri
Birleşik Amerika kauçuk imal at çılan birliği relri, suni kançuk'un dünya ham maddeleri arasında esaslı nlr yer İşgal ettiğini açığa vurmuştur. Bugün, suni kauçukta benzin ve yağdan mütevellit, sşmma ve yanmaya karşı yüksek bîr mukavemet toıkSıı müşabadr edilmektedir, Pek tabi! olarak, be alanda yapılacak elverişli inkişaf, suni kauçuğa günden güne ertacek M-lhsel İmkanları sağ-byacaktır. ,
terine mensup olan aubaylar ta-tarafından ileri kİ irdi en bu tasarı. savaşın «m gdnlertr.d' tatbik sahan gflrmt|ttr. Öaeolln, yiyecek ve diğer hayati İhtiyaçları «aftlıyacak maddelerin Arıza h araziye İn dtrflm esinde büyük te-ttfadeler sağlanmıstrr.
Blmdl, aynı nriUle porte. vesa.tr yüklen boçaltmak hususunda mtltehBasışlar tarafınken eaaalı toccâemöler yapılmaktadır.
manında sıkı sıkı kapanmıştır. Çeşmenin ektiğim gören hizmetçiler bir kaç kere gidip musluğu kapatmak İstemişlerdir. Fakat o vaman da karşılarına bembeyaz bir hayalet çıkmıştır. Kızlar:
— Hortlak!.. Hortlak!., Avazları İle kaçışmışlardır, Lâkin kızlar İçin beyazlı hayaletten kaçmak da pek o kadar kolay olmamıştır. Zira telâş içinde koşuşmağa başlayanların ayaklarına acayip, korkunç, siyah. hayvana benzeyen tüylü bir şey dolaşmıştır. Bu, kızlan büsbütün korkutmuş, baygınlıklar geçirerek daT ve karanlık yollardan kaçmışlardır.
Artık halayıkların en büyük konuşma mevzuu budur. Daima geceleri taşlıkta dolaşan beyaz ve büyük hayaletten, aralık ve karanlık yollardaki siyah, tüylü, küçük mahlûktan -bahsetmekte dirler. Gece oldu mu halayıkların odalarına büyük bir korku ve endişe havası çökmektedir. Ve karanlıkta bir müddet sonra da çeşmenin kalın musluğu kendi kendine açılmakta, sular güldür güldür akmaktadır. Kızlar uzun uzun düşündükten sonra kendi kendine akan çeşmenin bu halini' şöyle izaha başlamışlardır;
— Bu evi periler basmış!,. Her tarafta periler var. Onlar çeşme başında aptes alıyorlar. Musluğu açıyorlf.r. Fakat biz onları aptes alırken tabii göremiyoruz.
Bu kanaat halayıklar arasında umumileşmiştir. Periler aptes aldığı İçin çeşmeyi açtığını sanan kızlardan artık h!c biri gidip musluğu kapatmağa cesaret edememektedir.
Hattâ hava karardıktan sonra kimse taşlığa inmemektedlr. Fakat beyazlı hayalet de oldukça naziktir, Zira şayet kızlsrdan biri taşlıkta görünürse hemen kaçmaktadır, Sİvah tüylü hayvana gelince!.. Ondan büsbütün korkuyorlar. etinkü bu musibet, hızla kaçarken bacaklarına dolaşıyor!,.
B!r müdet bu fş böyleee devam eder. Bu meseleden ne paşaya, ne de Mvük hanımefendiye malûmat verilmez. Fakat Leylâ hanıma gefln bahsedenler olur, O da hikâyeleri dinledikçe bunların altmrfa perisi», tnriz bir entrika gtrî^'odi^nl anlar, bunu meydana ^»rmak İrin KuTasa mahira-Tie Fntraya çeker.
Acayip bir RCdP..
M» bu eîmalerrfn Mr hâdise) beyâı hsynlet fla küçük tfiyttL atyufc mahlûkun BiaMyoMrı! ortaya csknrmifftiT,
Mflâ hannn e gece oftamnda^
oturmuş kitap okuyordu. Birdenbire aşağıda müthiş bir gürültü koptu:
— Hortlak!.,
— Beyazlı hortlak!,.
—■ Aman kara hayvan da çık-tll„
Sesleri yükselmiştir, Leylâ hanım daha yerinden doğrulmağa kalmadan odasının kapısı hızla açılmıştır. Ve konaktaki Dürrü Nigâr adındaki küçük cariye bomba gibi kendisini içeriye atmıştır.
Küçük kız Leylâ hanımın ayaklarına atılarak:
— Hanım efendiciğim. Beni sakla... Kovalıyorlarl„
Diye yalvarmağa başlamıştır, Leylâ hanım, bir tehlike İçinde sandığı küçük kızı hemen yatağının yorganı altına gizlemiştir.
Biraz sonra da daha büyük halayıklar gelmişler ve:
— Hammefendlciğim. Tüylü, siyah, küçük hayvan yine göründü. Yerlerde sürüne sürüne bu tarafa doğru kaçtı, ödümüz patladı. Fakat galiba sizin odanıza girdi. Dikkat ediniz!., demiştir,
Leylâ hanım da:
— Madem kİ kaçtı.. Artık siz de gidip rahatınıza baknız., cevabı ile onları yatıştırmıstır.
Kızlar dağılınca Dünü Nlgâri yorgan altından çıkaran Leylâ hanım onu sıki’blr isticvaba başlamıştır. Nihayet Dürrü Ntkâr şunları itiraf etmiştir: Küçük kız siyah, tüylü mahlûkun kendisi olduğunu, kürklü hırkasını tersine giyerek ve karanlık yollarda yerlere sürünerek büyük halayıkları korkuttuğunu söylemiştir.
Acaba Dürrü Nigâr bunu niçin yapıyordu? Ve öteki beyazlı hayalet ne W!., Leylâ hanım bütün kızlan birer birer istintak etmiştir, Nihayet İş tamamile anlaşılmıştır.
Meğ'er Çerkeş halayıklardan birinin dışarıda bir delikanlı 11e saf bir göz aşnalığl başlamış!.. Görüşmek ve buluşmak kabil değil!.. Lâkin âşıklar hiç değilse mektuplaşmağı düşünmüşlerdir. Harem dairesinin altında bir bü-VÜk memfcr taşlığın sokak tarafında, tâ yüksekte, tavana yakın bir yerde, tamamen kafesli! lrücflk pencereleri tardı. Oradan gtrlp çıkmak mümkün değil. Fakat- Mr merdivene çıkarak kafes nltmflan bir kâğıt geçirmek ğekâlâ kabil!,. Şu kadar M gö-»fllmemek. rahata» edilmemek ürmı. Dışarıdaki delikenh üe sMAlmdar olan km. btr arkadaşı BÖrioMlğ! ediyorlar. Ve gcce-tevi evd« tatbik edflccek korkunç
programı hazırlıyorlar. Biri beyaz bir çarşafa bürünerek ve geceleri taşlıktaki musluğu açarak bir müddet alt kattadki insanlan kaçırıyor.
Küçük Dünü Nigâra gelince ya kendiliğinden, yahut da anlarla uyuşarak bu korkunç piyeste rol alıyor. Hırkasını tersine çevirerek karardıkta ayaklar altında dolaşıp duruyor...
Bugün böyle bir hâdisenin na-bi1 olabileceği bazılarının tuhafına gidebilir.
Lâkin düşünmeli ki İsmail paşanın konağı — zamanının en büyük konaklarından olmakla beraber — 30 ,40 odalı idi. Bir çok merdivenler, aralık yollar, koridorlarla bir kaç. daireye ayrılmıştı. Bina Beşiktaş caddesinde şimdikL benzin deposunun bulunduğu yerde İdi, Cephesi fırına kadar uzanır ve müştemilâtı Beşiktaş camlinin yanındaki mezarlığa kadar dayanırdı. Cinlerin ve perilerin herkesin gündelik işlerine karıştığına avam tabakasının kani olduğu bir zamanda, bahusus bir kenan mezarlığa dayanan bir konkata, halayıklar arasında böyle bir hava estnesl hiç de gayri tabiî değildir.
«Onu geberteceğim!..»
Haremde geçen bu vaka nasılsa selâmlıktaki ağalara da aksetmiştir. Bunlardan biri gayrete gelip, silâhlanarak gece konağın etrafında nöbet beklemeğe başlamıştır. Bunu işiten Leylâ hanım ağayı harem kapısına çağırtıp, kendisine maksadını sormuştur. Ağa da sokakta bir deli-kanlnın, konaktaki bir kızla mektuplaşmak İstediğini duyduğunu, onu beklediğini söylemiştir,
— Peki, görsen ne yapacaksın? sualine:
Adam tereddütsüz cevap vermiştir:
— Tabiî geberteceğim efendim!.. Konağın, efendilerimin namusunu korumak benim bor-cumdur. Ekmeklerini yiyorumI..
Leylâ hanım:
— Sen konağın şerefini böyle m! koruyacaksın?.. Zaten ortada münasebetsiz bir çocukluktan başka bir şey yok!.. Hlc yoktan efendilerinin dairesini dile düşüreceksin. tvl düşün ve bundan vaz geçi..
Demiş, ağayı bu suretle İkna ederek hâdisenin büyümesine meydan vermemiştir.
Hikmet Feridun Es
Banliyö trenleri ve Üniversiteliler
Devlet Demiryolları umum müdürlüğünden:
Gazetenizin 25. 10 1045 tarihli nüshasında «yüksek tahsil gençliğinin dilekçesi» ba?hklı yazı görüldü, okul ve üniversitelerin açık bulunduğu aylarda banliyöde oturan öğrencilerin okullara gidip dönmelerine mahsus tenrilll bir tarife ihtiyacı karalamaktadır. Bunun dışında baaka sebeplerle yapılan «eyahatler İçin tenzilât yapmak demlryollar mevzuatına vo maksada uvgun bulunmamaktadır. radyo!
İSTANBUL HAYATf
Bu benzinler nereden almıyor?
Boğaziçi vapurundayız. Karşımda oturan zat sigarasını dudaklarının arasına kıstırdı, cebinden çakmağını çıkarıp düğmesine bastı. Çat,. Bir kaç kıvılcım sıçradı, çakmak yanmadı. Adamcağız kapağı kapatıp tekrar düğmeye bastı. Yine çat.. Yine bir kaç kıvılcım sıçradı ve yine çakmak yanmadı. Kapak mütemadiyen kapanıyor, düğmeye basılıyor. Çıt, çat.. Çıt, çat,, Yan-ttüyor. Çatlasa da, patlasa da yan» miyor. Çıt çatlar etrafın alâkasını uyandırıyor, karşıdan yandan, geriden başlar çevriliyor. Adamcağız sinirleniyor. Kaşlarını çatıp dişlerini gıcırdatarak kapağı öyle bir kapatışı, düğmeye öy le bir basışı var ki, asabî parmakları arasında çakmak nerede ise ezilecek. Yüzlerce defa kapağı kapadı, düğmeye bastı, sürekli çit çatlar, lavücımlar saçtı, çakmak yine yanmadı vesselâam,. Yanımda oturan zat cebinden kibrit kutusunu çıkardı, gülümsiyerek çakmak sahibine:
— Pardon bayım! Dedi. Her halde çakmağınız bozulmuş, müsaade ederseniz sigaranızı kibritle yakalım.
Çakmaklı zat acı bir telıcsiinıle teşekkür etti.
— Evet, çakmak bozuldu.
Üzerindeki çiy sarı kaplama dökülmüş, kel kel beyaz tenekeler sırıtan çakmağı iğrenç bir nesne gibi parmaklarının ucu ile tutup uzattı:
— Güya o mendebur kibritlerden kurtulmak iç’ın yirmi beş tane lira verdim. İnhisarın Avrupa-dan getirtip sattığı altın kaplamalı çakmak. Üç ay sonra benzin tutmaz hale geldi. Çakmakla beraber cebinde bir şişe benzin, bir kutu kibrit taşımak lâzım, ficisi de birbirinden beter..
Allah çenesine kuvvet versin, adamcağız hayli okudu.
Beriki zat kibriti çıkardı, kutunun eczalı tarafına sürttü. Hırrrt.. Çöpün ucundaki ecza kopup dağıldı. Yenisi çıkarılıp sürtüldü. Hırrrt., Paffff., Çöpün ucundan fırlayan sarııntrak bir alev parçası karşısındakinin dizine sıçradı
— Aman!..
Yardım ettik, kınlcımı yere düşürdük, pantalonun dizinde toplu iğne başı kadar delik açı’dı. Dördüncü, beşinci kibritler de fa-pon maytapları gibi tiirhi marifetler gösterdikten sonra, nihayet bir tanesi yandı ve sigara yakıldı. Şuracıkta bir tek sual sorsak:
— Tekel idaresi Avrupadan binlerce henzinli çakmak getirtti, yüksek fiatlerle piyasaya çıkarıp sattı. Bunların taşlarını da inhisar altında yüksek fiatle satıvor, kaçağını yakalayıp cezalandırıyor Gel gelelim, benzin sarfiyat» hiikûmet tarafından tahdit edildi Dışar-da bir gram benzin satılmıyor. Aceba, Teke! idaresi bu çakmakarı satarken benzin meselesini düşündü mü? Satılan çakmakların benzini nereden tedarik ediliyor. Buna cevap verecek bir makam var mı?
Cemal Refik

ANKARA RADYOSU
Bu akşamki program
18.00 M. 8. ayan. Radyo salon or-keriraa, 18.30 Konulma, 18.40 Armonik* kâinletl. ın.oo M. 8. ayarı. Haberler, 10.10 Geçmişe bugün, 19.28 Şurinlar, 19.48 Yurttan seslet. 10.18 Hodye Ottzeteri, 10.45 Fani, «.10 Ko-nurnso, S 1.21 Cumhurbaşkanlığı armoni mürikaa, 22.10 Müzik, 1?.45 1A & ayırt. Habarler.
Yarın sabahki program
t» M. 8. ayan, Müzik (p.l). 1.48 HabrelU'. 8.0ft MÛrik (pl.), 1280 M.8. ayar». Müzik (PD. 12-45 Haberler, 1K0Û IfcdJO salon Orkeatraza.
Amerikan hastanesinin ismi Amiral Bristol hastanesi oluyor Cumhuriyetin ilk gönlerinde Amerika Birleşik devletlerini Türklyede temsil eder, ve Türk - Amerikan dostluğu nftnında yılmadan çalışan amiral Mark Bristol. İstanbul Amerikan hastanesinin kuruluşunda ve gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır.
Hastanenin 25 İnci yıldönümü mü-nasebetlle 17 kasım cumartesi günü saat 16 da amiralin resmi hastanenin giriş yerine merasimle asılacak ve o günden İtibaren hastanenin İsmi, evvelce de yazdığımız gibi, «Amiral Bristol hastanesi» olacaktır.
Trakya genel müfettişi Ankara’da
Ankara 13 (Telefonla) — Trakya genel müfettişi Âbidln özmen irinli olarak şehrimize gelmiştir. Genel müfetüş şehrimizde birkaç gön kalacak ve genel müfettişliğe alt İşler etrafında temaslarda bulunacaktır,
Sivas’ta Atatürk âbidesi
Sıva* valisi B. Necmeddin Ergin bayram ertesi şehrimize bölecektir, Sivas valisi, şehrimizde Güzel sanatlar akademisiyle temas edecek ve tarihî Sivas kalesi üzerinde kurulacak olan Atatürk âbidesi İçin hazırlanan eserleri gözden geçirecektir.
Bahlfc 8
» R 5 K K
M Kasım 1945
HER AKŞAM jj (
BİR HİKÂYE B *
Şaşınlan yol J
Yat tatlı bir meyil İle denizin üs-tünde kayıp gidiyordu. Bu öyle mükellef, pahalı, büyük, gösterişli bir tekne filân değildi.
Mütevazı yatımızın sahibi Ereiı-mend, beyaz atlet fanilâsı içinde yanmış derisi ve gfniş göğsü İle âdeta gençleşmiş gibi görünüyordu, durduğu yerde piposunu doldururken arkadaşlardan biri kendisine sordu:
— Eercümend... Yolumuzu şaşırmadığımıza emin misin?.. Galiba şaşırdık.
Ercümcnd geniş ışıklı bir gülüşle sevap verdi:
— Nerede o günler?-
— Maşallah!..
— Ne demek o?.,
— Ben bir kere yolumu şaşırdım da fevkini bilirim. Ne mükemmel, ne nefis, ne güzel şeydi ol.. Hem kuzum hayatta daima dümdüz yollardan gitmek rai lüzımdır. Aarasıra kaybolmak, başka yollara sapmak da zevkli değil midir?..
— Bırak şimdi bu sözleri de etrafına bak ve haritaya dikkat et... Pu-. Bulana iyi baki.. Ne bileyim.?.. Gemicilikten hLc dc anlamam kl...
Erücincnd:
— Korkmayınız, korkmayınız.,. Bizde o talih nerede?.. Bakın Size bir «Yol şaşırma hikâyesi» anlatayım da dinleyiniz!.. O zamanlar yata, denize henüz yeni merak sarmıştım. Parasız bir gençtim. Borç lıarç, gayet külüstür. eski püskü, âdeta her tarafı dağılan bir tekne buldum. Onu uzaktan gören büyük tufanda Nuh'un bu tekne İle yola çıktığını sanabilirlerdi. O kadar eski idi. Fakat bu bizim gözümüze âdeta «Yüzen bir saray» gibi görünüyordu. Zaten o vakitelr herşey gözümüze çok parlak, çok güzel görünürdü. Yirmi bîr yaşında İdimi.. Şimdiki gibi ellisinde değildim.
Bir gün 3-4 arkada.? işte bu dediğim tekne le açıldık. Yanımıza «peyce öteberi almıştık. Bilhassa aldığımız şişelerin adedi epeyce kabarıktı. Üç gece sürecek olan bir mehtap gezintisi yapacaktık. İlk gece biz şişelerin bir çoğunu boşalttık. Fakir ve mütevazı teknemizde yolumuzu tâyin edecek hiç bir âletimiz, hiç bir vasıtamız yoktu. Zat«n başlar da dumanlı!.. Gidiyorduk. Fak3t nereye?.. Arkadaşlara hiç bir şey söylemiyordum. Lâkin yanlış yola gittiğimize emindim.
İrin en müthiş tarafı gece yansı çıkan fırtına oldu. Bu bizi büsbütün şaşırttı. Sabaha kadar çılgın dalgalar arasında çalkalandık durduk. Ne mehtap kaldı, ne yıldız., öyle karanlık bir gece ki tarif edemem.
Kendi kendime: «Sabah olsun. Etraf aydınlansın. Belki bir cihet tâyin etmek mümkün olur!..» diyordum.
Fakat fırtınalı gecelerde sabah geç olur. Hakikaten de gece uzadıkça uzadı. Nihayet etraf aydınlandı Baktım öyle pek de açık denizde değiliz!.. Biraz ilerimizde bir kara parçası var, Gelgele-lim benim buraya tahmin etmem? İmkân yok!.. Karaya yanaşmak İstiyorum.
O tarafa doğru dümen kırdım. Hiç bilmediğim ve görmediğim bir arazi!.. Tuhaf şeyi..
Biz karaya yaklaştık. Fırtına da dindi. Demirlemeğe hazırlanırken birde ne görelim?. Biraz İlerideki koyda blrblrlerlle şakalaşan, birbirine sra atarak oğelntn, yarı bellerine kadar denize girmiş kadınlar!..
Onlar da bizi görünce pek şaşırmış olacaklar kİ seslerini kesip elleri İle ahularına güneş siperi yaparak bakmağa başladılar.
Demirledik. Karaya çıktık. Bizi mayoları İle karşıladılar. Gayet çetrefil bir Türkçeleri vardı, öğrendik: kİ burası pek neşeli, kadınlarının güzelliği ve şaraplarının lezzeti İle meşhur bir balıkçı köyü imiş!..
Fakat asıl köy bizim düştüğümüz burun.:n tamamile aksi tarafında, öbür sırtta İmiş. Burası iiç dört evlik bir çl'fUkmlg!..
Fırtınadan bitkin bir holdeydik. Bizi hemen evlerine davet ettiler. Benimle bir arkadaşım iki kta kardeşin evin- düşmüştük. Evvelâ onları ikiz sandık. Halbuki biri iki yaş daha büyükmüş!.. Fakat güzellikte âdeta birbirlerine rekabet ediyorlardı.
Eve girerken daha neşeli olanı o çetrefil TÜrkçeslle;
— Bizim evde kusura bakma yok!.. Biz İki dul!.. dedi.
Bu söz üzerine biz İki delikanlı da birbirimize mân ah manalı baktık. Vakıa İkimiz de pek toyduk. Arkadaşım da benim gibi işte 20-21 sularında... Lâkin dikkat edince kadınların epeyce olgun çağda olduğu anlaşılıyordu.
Biz yattan Öteberi getirmek istedik. Katiyen razı olmadılar. H«r şeyin tamam ve hazır olduğunu söylediler. Hakikaten de meselâ öyle şarapları vardı ki, hâlâ tadı damağım-dadır.
Azizim İki gece orada arkadaşımla ben. yolu kaybettiğimiz İçin mütemadiyen birbirimizi tebrik ettk. Ellerinizi sıktık. Hakikaten tadına doyulmaz iki gece İdi, Sonra ayrıldık. Şimdi sorarım size... Böye bLlr yol kaybetmeğe razı değil misiniz?..
— Can ve gönülden razıyız...
— Bundan sonra bir iki kere daha aynı yere gitmek İstedik. Bulamadık, şimdi her denize çıkışımda
— Yolu kaybetsek de oraya düşsek., derdim... Aradan tamam 29 sene geçti...
Bu söz üzerine arkadaşlardan bir! kahkahayı kopardı:
_ Aman öyelyse sen yolu kaybetme... Çünkü bJr yanlışlık yapar da tekrar oraya düşersen bu sefer aynı evde İki koçaktın bulacaksın. O zaman onların olgun çağda olduğunu söylüyorsun. Her halde kırklık vardılar. Aradan 29 sene geçmiş... Şimdi 69 - 70 yaşında olmaları lâzım... Aman dümene dikkat et. Yolu şaşırma kardeşim... Hiç değilse eski güzel hayallerle yaşarsın!,.
(BİR YILDIZI
Karaciğerin faydası — Kalbden, yürekten neler yapılır? Böbreğin sıhhat üzerindeki faydası ve vitaminleri
Yazan: Doktor HAFIZ CEMAL (LOKMAN HEKİM)
BULMACA
1 2 3 « 5 « 1 8 9 10
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Dünyaya geldiğim «ene.
8 — Mezkûr mahalde - Banhin başı,
3 — Hiddetlice.
4 — Tersi şurubu güzel olan yabani
bir meyva - İşaret edatı.
5 — İlâh - Sonuna «A» gelirse
mânalar demektir.
8 — Hasret edatı - Bir nevi su kabı.
7 — Ters! An »doludan bir kasaba.
8 — Babalık.
9 — Tersi sıcakların başlangıcı -
Hanende.
10 — Büyük vinç - Soğum mevsim.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ
Boldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Sulukulede, 2 — üçakalanı, 3 — Laboratuvar, 4 — Ukok, Şimal, 5 — Kar. İafür, B — Ulaşan. Naz, 7 — Latif, Fa, 8 — En um Onan ef. 9 — Di var a, Ela, 10 — Al, Zifaf.
Zayi — Taşköprü nüfus memurluğundan aldığım nüfus kâğıdımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Şaban Dere
Koyun etinin faydaları ve ondan neler yapıldığını birinci yazımda anlatmıştım, Bugün de bu bahse devam ediyorum:
Karaciğer — Şeker, çelik ve (aibii-mln) deposudur. Vücudumuzun çok muhtaç olduğu madenlerin ve hattâ (vitamin) leriıı ambarıdır. Koyunun siyah ciğerindi (A - B/2 - E. - D. -B/l) vitaminleri vardır. E. vitaminine (zürriyet vitamini) de derler. Bu cihetle çok faydalı bir ettir.
Elverir kİ genç ve sağlam olsun. Hiç unutmamalıyız kl karaciğerde pek çok fena hastalıklar öa vardır. Bu cihetle hastalıklı ciğerleri kedilere ve köpeklere bile vermemeli ve İhtiyata riayet ederek hastalıksız görünen karaciğeri mutlaka iyi pişir- terinde bir kabuk husule getirir. Lop melldlr. Böyle olursa, çok besler. Ve' elin derinliğinde bulunan çok bcsle-hazmı da pek kolaydır.
Karaciğer şeker hastalıklı insan- Zayi olmaz, lava gelişmez. Karaciğer hastalığı olanlara zarar verir. Karaciğerde (f&sfor) iu madenler de çokçadır. Sinirler ve kemiklere de kuvvet verir (100) de (18) kadar albümin) olduğu cihetle vücudumuzun (yapı taşlarını) teşkil eder.
Karaciğerden türlü türlü yemekler yapılır. En İyisi çok iyi pişmişi takaradır. pilim dilim kesindi, zeytinyağına batırıp İzkara yapma'ı.
Zeytin ve yahut sadeyağda kavrulur üstüne soğan ve maydanozdan ibaret olan (piyaz) katılır. Bıına (Ciğer tavası!) derler. Kuşbaşı kadar küçük küçük kesilin bir parça kuyruk bir tane karaciğer konarak bu tarzda şişlere dlzl’lr buna (şiş kebabı!) derler bazı evlerde ve lokantalarda (karaciğer takımı!) ile yani yürek (kalb) ve dalak İle beraber karaciğere soğan karıştırılarak kavrulur. Ve biraz da salça domatesi I’e baharat, katılarak (ciğer yahnisi!» yapılır.
Haftada (2-3) giin karaciğer izka-j tası yiyenler kansız kalmazlar. Kan pıtır-kuvvetli bulundukça sık sık hasta-1 Kemikler — Kemiklerle (nohutlu lanmazlar. Memleketimizde bol, taze, et) gerek (hububat) ile ve gerek her ve çeşit çeşit karaciğer varken bun- r',s,k *«h*» H* vem»-t olur Kemlkle-lan yiyip Allaha şükretmeyiz de, Av-rupadan gelen ve bakalım hangi bilinmeyen hayvanların karaciğerlerinden çıkarılan (karaciğer hulâsası!)-İle yapılan birçok süslü şuruplara kc-selerkaizi boşaltırız.
Kalbden, yürekten npler yaparlar? Saman külbastısı - ıskara yapılır, Ak ve karaciğer karıştırarak biraz da soğan, domates ilâve ederler. Su v? yağ konara.^ pişirilir. Buna (yürek ve ciğer yahnisi!) derler.
Yürek sebzelerle karıştırılıp suda haşlanırsa bu (et suyu) kalbi zayıf olanlara fayda verir. Üzvî. yani gerçekten kalb hastalıklı olan'ara İyilik verir.
Yürek kıyma, maydanoz ile karıştırılır. iç yağı ile sarılrı, ıskarada pişirilir. Buna (şeftali kebabı!) derler- Çok lezzetli olur. Yürekten (şiş kebabı) da yapılır. Yürek soğan, domates ve yumurta İle karıştırılıp pişirilir. Yürekte lB/2 - B/l - B/ö) vltamlnUrl de vardır. Bu cihetle ehemmiyetlidir.
Beyin — Koyun beyninde çeşit çeşit madenler vardır. (Albümin) çokçadır. Türlü >türlü yağlı maddeler mevcuttur. (Fosfor) lu cevherler de fazaldır. Hayata lâzım olan her şey bulunur. Oldukça besler. Hazmı kolaydır. Elverir kİ hastalıksız, taze ve genç olsun. Herkese hattâ şektr hastalıklarına vc hastalıktan yeni kalkanlara kuvvet Verir.
Koyun beyninde (B/l - B, 2) vitamini bile bulunmuştur. Yeni bulunan (H) vitamini de vardır.
Beyinden: (Beyiö salatası), (be-
yin tavası), (beyin haşlaması), (be- mekler üstüne dökerler. (Baş "tiridi)
yin pilâvı) ve beyin He böbrek karıştırılarak. (beyin böreği!) yapılmaktadır. (Böbrek) tle karştrlarafc (beyinli böbrek kebabı) yapılır. Çok beyin yemek İyi değildir. Damar sertliği yapar. (Tansiyon) u yükseltir ve çabuk bozulur.
Koyunun en faydalı kısmı (lop etleridir. Iskarada pişen etler en sıhhidir. En faydalıdır. En kolay hazmo-lanıdır.
İskamdan sonra (külbaştı!) gelir. Bu pişirme de en sıhhidir. Ve çok faydalıdır.
Gerek (ıskara) da pişen le gerek (külbastr!) yapılan etlerin üzerinde şiddetli ateşin tesiriyle (albümin) L1 maddeler pıhtılaşır ve etlerin üst-
ylel et cevherlerini muhafaza eder.
Yağsız (lop et) lerde vücudumuza çok fayda veren bütün madenler vardır. Böyle yağsız lop etlerden hazırlanan (ıskara) ve (külbastı) dır kİ çok rağbet görür vc lezzet verir.
Belkemlğlnln etrarmda, çevresinde bulunan etlerden yapılan (ıska-ral 1ar, (pirzola) 1ar, (fileto) 1ar, (kontr fileto) 1ar İyi pişirilirlerse çok makbuldür. Çok lezzetli ve sıhhîdir.
Böbrekler — Genç koyunların böbrekleri çok lezzetlidir. Besler ve kolay hazmolur. Fakat yaştı boyunların böbrekleri fenadır. Çünkü (sldlK süzgeçti ğl!) ödevini gören böbrekler seneden seneye bozulur.
Koyun böbreğinde (100) de (16* kadar azot vardır. Koyun böbreğinde (B/l - B 2 - B/6) vitaminleri mevcuttur. Bu cihetle çok faydalıdır. Böbrekte (fibrin) de vardır. İşte bu : cevherlerdin ötürü lezzetlidir. Ve taze olursa hazmı kolaydır.
Böbrekten’ ıskara, şiş kebabı, saman külbastısı ve böbrek tavası ya-
çeşit sebze İle yemek olur. Kemiklerin İçinde filik» vardır. Bu maddenin hekimlikte çok önemi mevcuttur. (İlik) kanımızın en esaslı kısmı plan (kırmızı yuvarlakları) yaparlar. Bu cihetle arasıra kasaplardan birkaç kilo kemik alıp kırmalı. Çok kaynatarak suyunu almalı. Bu su et su-■ yıından daha kuvvetlidir. Kaynamış kemik suyu (çorba - pilâv) ve (tirit) olur.
Bu (tirit) İcrl yiyen çocuklar, gençler kanlanırlar. Pembe benizli ve kuvv£tU olurlar.
Kemik suyuna kırmızı mercimek koyarak çorba yapılırsa kansız, cılız, zayıf çocuklara en mükemmel kan ve kuvvet-ilâcıdır.
Kabil olsa da her büyük kemiğin iliği çıkarılıp yense, insan hiç kansız ve kuvvetsiz kalmaz. Zayıflamaz. Ve hattâ hastalanmaz. Çünkü hastalıklara karşı en kuvvetli silâh 11c silâhlanmış olur,
(Gerdan) dan neler yapılır? Gerdan haşlanırsa güzel (söğüş) olur Suyundan da çorba ve pilâv yapılır.
Pişirilip kurutulmuş tam buğday alınır. Yan! bulgur haline gelmlyen buğday suya konur. Buna gerdan eti pişirildikten sonra kemiği ayrılır. Buna (keşkek) derler. Bu yemeğin üstüne tereyağı ve karabiberle tarçından başka baharat karıştırılarak konur. Anadoluda düğün ve bayramlarda yapılır.
Baştan neler yapılır? (Baş pilâvı», (baş fırını). Başı kaynattıktan sonra etlerini ufak ufak parçalarlar. Dilini de dilim dilim keserler. Sarmısak ve sirke İlâve ederler. Dilimlenmiş ek-
MUKADDES YALAN
Yazan: Lcon Malice t Çeviren: (VS . Nû)
' Tefrika No. 3L ■ ■■
Bir seferinde, yolları gene Sedan havalisine diiştü. çocuk, annesini aşağı vâdlde, arabada bırakarak, hem ormandan çalı çırpı toplamak, hem de sepetler için İptidai madde vazifesini gören sazlardan bir miktar edinmek İçin Verguais ile Dandevllle ailesinin arazisi hududundaki küçük göle doğru yürümeğe başladı. Çalı çırpı yiikü epey olmuştu. Şarki mırıldanarak gidiyordu. Buna rağmen kalbi mahzundu. .Annesinin gittikçe artan hastalığını düşünüyordu; karşıdan gördüğü Marfçe şatosundaki macerayı düşünüyordu.
Karnı dft'Offtı. Belki bu sefer Mar-ftşatosuna uğrarsa kendisine az çok yiyecek verirler... Babasının öldüğünü söylemek suretlle üzerine merhamet eelbedeblllr...
Bu hayallerle korulukla ilerilerken ansızın kuru dallar çıtırdadı. Bir kuytuluktan irice bir oğlan bellrdL Ber-lingot’dan hayli cüsseli olan bu çocuğun kaşları da çatıktı:
— Benim ormanımda dolaşmak müsaadesini sana kim verdi? - diye haykırdı.
Beriingot başını kaldırdı.
— Senin ne üstüne vazUo?_ Burası neden senin ormanın oluyormuş?
— Buranın sahibi Madam Louise Verguais bana ne istersem yapmak müsaadesini veriyor™ Yık şuraya bizim koruluktan topladığın odunları—
Breilngot'nun yüzü lap kırana kesildi. Bir dövüş horozu gibi kabardı:
— İnsanın hasta annesine çalı çırpı toplamasına bile İmkân kalmadı—, Hey gidi dünya,.. - dedL
Bu, İriyan çocuğun zayii bir damarıydı. Berllngot’nun hakkından, gelmeğe hazırlanmışken, .sıktığı yumruklarını gevşetti. Epey mfllâyim bir sesle:
— Annen. mİ var?- Annen hasta mt? — diye sordu. — Nerede annen?
— Eşek arabamızda yatıyor™ BİT' kış günü bacakları donmuştu. Hastalığı hâlâ geçmedi.
— Demek alil? Demek onun içtn». öyleyse başka mesele... Bu çalı çırpıyı ormanımızdan alıp götürmene müsaade ediyorum. Amma bir daha seni buralarda görmlyeylm.
— İhtiyacım olursa, sum huber ver-
mek lüzumunu duymayacağımı şimdiden sana söylemiş olayım. Hoş buralarda da kalacak değiliz a...
— Demek seyyarsınız?
— Göçebeyiz... Yollarda gezeriz.., Yollar, yollar, boyuna yollar...
Derhal bir ahbaplık kuruldu:
— Ben de yollarda serserilik eder, dururum... Adım da La Route'tur. Senin adın?
Beriingot, kendini, ölen babasını, melseklerlni, gezdikleri yerleri hep anlattı. La Route da keza... Üstelik İstikbale alt projelerinden bahsetti;
— İki sent sonra on sekizine basıyorum. Ne yapacağım, biliyor musun? Artık bu serseri hayattan çekileceğim. Fransanm müstemlekelerinden ı birindau çalışmak üzere gönüllü ordusuna yazılacağım... Her halde Afrl-kaya gitmek niyetindeyim. Orada bir ( Yabancılar lejyonu» varmış, üniformaları şak, hayatları muntazam, heT gün elde «ilâh™ Hem sonra, o memlekette kış da olmazmış... Ben, güne# pek severim, kıştan nefret ederim.
BerUngot, alâkayla dinliyordu, İçini çekti:
— Ah, ben de„.
Ktırşı karşıya otlarm üstüne otur-mtışlardı. Beriingot:
— Peki, amma, günün birinde kurşunu yemek ihtimali var.
— Öyle de öleceğiz, böyle de... Bari karnımız tok, sırtımız pek ölelim™ Qrtdlk sıcak m-eroleketlerde,., BuraAa
Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinden
Fakültemizden 1943/44 yılında mezun olanların diplomalar» düzenlenmek üzere bilgililerin vesikalık ikişer fotoğraf ve iki liralık pul göndermeleri. (14611)
Ankara Sayıştay Başkanlığından:
1 — Sayiştayda açık bulunan 20 lira asil maaşlı kâtipliklere yazı makinesi İle yazmağa muktedir memur alınacaktır, imtihan 21/11/948 günü öğleden evvel saat 9 da Ankarada Sayıştay binasında yapılacaktır. Tâyin edileceklerin münhasıran daktilolukta İstihdamları zaruı-t bulunduğundan sıhhi durumlarının bu tarzda çalışmağa müsait bulunduğu” nun tâyinlerinden evvel sıhhi heyet raporile tevsiki cihetine gidilecek ve haklarında muvafık rapor vcrllmlyenicr İmtihanda muvaffak olmuş olsalar dahi tâyin cdllmiyeceklcrdlr
2 — İlk hizmete gireceklerden ilk ve orta tahsilli bulunanlara 15 Ura, lise mezunu bulunanlara 20 lira asli maaş verilecektir.
3 — İsteklilerin 20/11/945 salı giiııü akşamına kadar nüfus hüviyet
cüzdanı, tahsil vesikası, askerlik vesikası, memuriyete mâni bir hastalık veya mesuliyeti olmadığına dair resmi tabip raporu ve İki kıt’a vesika fotoğrafı ve bir dlelkçe ile Sayıştay başkanlığına müracaatları ve Zat işleri müdürlüğünde bu hususa dair formülü doldurmaları lüzumu Hân olunur,_______________ (14435)
Sayın vatandaşlarım izin dikkat nazarına
T. H. K. İstanbul Şubesinden:
Bu sene Kurban Bayramında kestireceğiniz kurbanınızın derisini sizaı müracaat edecek vazifelilere behemehal makbuz mukabilinde evrilmesin! ve Kurumumuzla Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumlan arasında payla-' şılacak olan bu bağışınızın tulum çıkartlınlmasının temini bilhassa sa-l yin yurttaşlarımızdan Kurum saygılarla rica eder. (140801 1
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesî İstanbul Şubesinden:
Linyit Kömürü Satışı
Garp Linyitleri İşletmesi müessesesinin Linyitleri satışa çıkarılmışta, a — Soma, Değirmisaz, Tavşanlı işletmelerinin PARÇA Linyit kömürü b — Kuruçeşme, Unkapanı, Üsküdar ve Kadıköy depolarımızda müşterinin vesaitine yüklenmiş olarak teslim.
Tonu 30 Lira
c — Bütün ihtiyaç sahiplerine, fabrikalara vc kömürcülere motörle veya depoda tamamen serbest olarak verilir.
d — Satış yeri: ,
Yeni Yolcu Salonu 3 üncü kat 1 No. lu oda
Galata
(1483D
olur. Buııa (fıkara yemeği!) derler
DUL alıp dilim dilim kestikten sonra yumurtaya bularlar ve yağda kızartırlar. Buna (dil tavası) derler. (Eeyln tavası) na benzer. Hafiftir. Dil yemeği çok hafiftir. Ve hazmı kolaydır.
(Göz nuru) azalan İnsan koyunun gözlerin! yemeğe devam ederse fayda görür.
Kavurma — Butlardan, koldan., ve sair lop etlerden ai(n3r- Teneetüve konur. Et yağsız ise biraz sadeyağı konulur. Tuz katılır. Et kaynadıkça suyunu çeker. Ve kendi yağında kavrulur. Çok olursa toprak çömleğe ve yahut passız tenekeye konulur. Anadoluda küplere basarlar. Kavurmayı şıçak olarak kaplara koymalı ve yağı bol olmalı ki kavurma'ann üstünü tamamlyle örtsün de çabuk bozulmasın, küflenmesin.
Kavurma çok iyi yapılırsa bozulmaksızın (4-5) ay durur. Fakat kavurma kabı açılırsa çabuk bitirmeğe çalışmalıdır. Çünkü sonra çabuk bozulur.
Kavurmayı pişirirken (buhar = buğu) .kesilinceye kadar kavrulur. Buğusu kesildikten sonra kavurma olmuş demektir. Saklanılacak kavur-madan kemikleri ayırmak daha İvi-dir. Kavurmayı uzun müddet saklamak sıhhi değildir. Kısa bir zamandan sonra hemen, sarfetmell. Her şeyin tazesi makbul tazesi!
Butlar — Koyunun. butlarında en fazla (lop eti) bulunur. Yağsız kısımlarından şiş kebabı ve en lezzetli (rosto) yaparlar.
Yağlı kısımlarından da (taskeba-bı), ((kuşbaşı) olur. Anadolunun. cenup tarafında (üsküre) kebabı yapılmaktadır. Butlardan çok İyi (kavurma) da yaparlar.
(But) un alt kısmından (fileto), haşlama - kızartma - (güveç* yapılır. Ve her sebze İle pişirilir.
(But) ların aşağı yerlerinden da pirzola - külbastı - saman pirzolası -salçalı pirzola ve ıskara yapılmaktadır.
But etlerinden kıyma yapılır ve (şiş köftesi), (kebap köfte» ve (ıska-ra köfte) elde edilir. Köfteyi suda haşlıyarak ve terbiye konup (ekşili köfte» yapılır. Belkemiği İle but arasındaki etten ne gilze! (fileto» olur.
Budun lop etinden kıyma yapınız. Küçük küçük yuvarlak köfteler hazırlayınız, Bir sahanın alt kısmına salata soğanı şeklinde İnce ince soğan doğrayınız. Maydanozla karıştırınız. Bunların üstüne köfteleri diziniz. Bunların üzrrina gene soğan ve maydanoz koyunuz- Biraz da sadeyağı, domates ve su ilâve ederek hafif ateşte pişiriniz. En güzel bir (soğanlı köfte) yemiş olursunuz. Buttan (soğuk rosto) ve (söğüş) de yapılır.
Dr. HAFIZ CEMAL LOKMAN HEKİM
Demokrasi ve Sosyalizm
YAZAN: PROF. LASKİ Çevirin: Niyazi Berlces Fikir vc siyaset âleminde iki demokrasi telâkkisi çarpışıyor. Fertçi demokrasi, Sosyalist demokrasi görüşleri. İngiliz İşçi partisi İcra komitesi Başkanı LaskE günün bu en mühim dâvasını aydınlatıyor. Her aydının okuması gereken bir eser. Fiat! 100 Krş.
Kitapçılarda arayınız.
bir kış olur, bir kış,_ Dehşettir.
Lambln’Ln oğlu:
— Bilmez uılyiın? — dedi. — Geçen sene buradan geçtiğimiz şuada bir kış olmuştu, bir kış olmuştu. Babamla kakırdadık; burnumuzu sokacak delik bulamamıştık. Şatoya sığınmak istemiştik...
— Ay sen. şatoyu da biliyorsun demek?
— Bilmez miyim? Marf^e şatosu... Sahibi de Madam Dendeville...
— Zavallı Madam DandevUlel
— Neden zavallı oluyormuş?
— Ayl_ Başlarına neler geldiğini bilmiyor musun?— oğlu Jacques adam öldürdü.
— Yok canım... Düelloda mı?
— Hayır, adamakılh cinayet.
— Haydi haydi... onun giM bir insan öyle şey yapar mı?
— Söylüyorum— İnan.
— Peki amma niçin böyle bir iş yapsın?
— İşte haDedllemlyen muamma da bu— Her kafadan bir ses çıkU, herkes ayrı bir ihtimal ileri sürdü. Fakat İşin sırrını çözen bulunmadı. Anıma, cinayeti İşlemiş İçte— tşledlğlnln de İspatı şu anda müstemlekelerdeki o korkunç hapis ve sürgün yerlerinden birinde bulunmasıdır,
— Vah vah... Pek acıdım™ Peki, ta kardeşi?
Kıs kardeşinin dıınıpap da tahll
pek parlak değil- O da gamlı bir hayat sürüyor. Bak İşte İnsanların haline... Bunca servet, sûmân... Gene bedbaht... İşi gücü hastabakıcılık...
Deli olan Madam Dandevillc’c nişan-lısiyîe birlikte güllâbicilik yapıyorlar. Görüyorsun ya: Bütün alie mahvoldu.
Beriingot:
— Ben onların hepsini ayrı ayrı tanıyorum. Hepsini de ayrı ayrı severim. — dedi. — Hiç meydana çıkmıyorlar mı, kuzum?
— Nasıl çıkmazlar? Madam Dande-ville'e hava aldırmak için biri bir koluna, öbürü öbür koluna girer, hemen her gün buralarda dolaşırlar. Gölün kenarına kadar İnerler. Hattâ, azıcık beklersen, kendilerini görebilirsin de.
Beriingot:
— Bir türlü aklım eriniyor. — dedi. — Jacques Dandevllle glb! bir insan nasıl kaatll olabilir?
-= Neylersin, mahkemede İspat edildi.
— Öldürdüğü kim İmiş?
— Raynald İsimli bir banker.
— Ben böyle bir adam tanımıyorum.
— Bu Raynald, evlenmek üzereydi. Gayet güzel bir kızı alacaktı. O ölünce aynı kızı Bay Verguais aldı. Ah, o kadını bllsenl Ne mükemmel İnsandır. Bana burada o bakıyor. Eğer lâzım gelse, kanımı son damlasına kadar onun uğrunda akıtırım. Bu me-lek güH. kadın, yahua hftua değil, bir-
çok serseri çocuklara da bakıyor.
— Nerede oturur?
La Route, kadının adresini söyledi
— Fakat oraya kadar gitmeğe hacet yok. şimdi bu sayfiye evinde oturuyorlar. Madam yardımını d& buradan yapar. Ben de onu görebilmek İçin buralarda dolaşıyorum.
Berllngot'nun zihnJ, evvelki mevzua takılmıştı:
— Demek kl, bu kadın M. Jacques'uı öldürdüğü Raynald'a varacaktı?
— Evet.
— Her halde bu Raynald, bizim Jaeques Dandevllle RİbL gayet iyi ahlâk sahibi bir adamla kavga çıkartıp kendini öldürttüğüne göre, çok münasebetsiz bir hcrifnılştlr. Ba sefer kabahat elbette öldürülendedir. M. Jaeques, madem kİ öldürdü, muhakkak kl haklıymışlar,
— Hâkimler senin gibi düşünmüyor. Onu mahkûm ettiler. Hem sonra vaziyet pek öyle senin söylediğin glM de değil. Aralarında kavga filân zuhur etmemiş. Jaeques. gecenin karanlığında, alçakça, Ravnald’m arkasına sokulmuş, onu gafil avlayıp vurmuş.
— tşte bu katiyen yalandır. Dünyada böyle bir şey yapmaz. Nerede Olmuş bu iş, kuzum?
— O gece balo veriliyormuş. Şatoda.
Beriingot, sıçrıyarak yerinden kalktı. Demek kl. kendisinin de şahldol-duğu o cinayet sahnesi!
(Arkası vul
1* K^sım 1945 ______________________________________________________________AKS A J
Sahlfp 7
- iş ariyanlar
LİSE MEZUNU BİR GENÇ — Askerlikle alâkası yoktur. İngilizce bi-İr. Avukat, ticarethanelerde her işi başarabilir. Akşamda (N. K. T.) mektupla müracaat. 969 —
İNGİLİZCEDEN TERCÜME _ Ticari muhaberat yaparım, ithalât İhracat İşlerinde tecrübem vardır. Tam gün veya yatım gün çalışabilirim. «Akşam»da «İngilizce» rümuzuna, 970 — 1
KAPICILIK ARIYORUM — Askerlikle- alâkam, yoktur. Kefalet »erebilirim. Eşimle birlikte 50 liraya çalışabilirim. Sultanahmet Akbtyık caddesi Konut sokak 8 No. ya Ahmet Kuşçuya müracaat._________082 —
GENEL MÜDPR — Bauka, sigorta, nakliyat, acentelik, ticaret, fabrikatörlük İşlerinde bulunmuş olan zat faaliyet sahası anyor. Taksim Gü-neşpalas 4 numaraya müracaat.
998 —
DAKTİLO — Tecrübeli, Türkçe. Almanca, Fransızca llsanlarna »akıf. znuhesebe ve kâfi derecede İngilizce bilir. Yazıhanede İş arıyor. «F.İJT.» rümuzuna mektupla müracaat.
'________997 — 1
BİR ÖĞRETMEN — Üç yaşından büyük çocuktu aileler yanında mürebbiyelik anyor. İyi Fransızca bilir, taşraya gider. Ecnebi ailelere de gider. Akşamda (Çocuk sever) rümu-jtunn mektupla müracaat. 990 — 2
O - İŞÇİ ARİYANLAR
SATILIK KÖŞK — Suadlyede asfalt Üzerinde ve denize nazır modern bir köşk satılıktır. 12.30 ■ 1330 da 43721 No ya müracaat.
936 — 1
EHVEN FIATLE ACELE SATILIK— Haliç - Fener Tevkii Cafer mahallesi Kiremit sok. 97 ve 9 numaralı kâglr İki ev He 1 numaralı dükkânın yan hissesi satılacaktır. Kadıköy İskele cad. No. 11 Radyo Servis ticarethanesine. 956
4000 LİRA — Göztepe tren hattına 190 m. mesafede İstasyona 2 dakika 26 M. yüz, 920 M. mesaha ilk okul karşısında. Kadıköy Yeldeğirmenl Akif Bey sokağı Valpredo apartmanı No. 2 - II Telefon 67057. 088 — 4
ACELE SATILIK BOŞ TESLİM EV — Çengelköy Gölgeç sokak 12 No. üç katlı, yedi odalı, bahçe, tulumbası suyu vardır. Evdeki sahibine müra-' c&at.______________________987 — 1
BÜYÜKDEREDE KELEPİR İKİ BÜYÜK YALI — Büyükdere piyasasının en güzel bir yerinde ud yalı, bir köşk, büyük bahçe ve orman. Pek ucuz bir flatle ve acele satılıktır. 80988 numaraya telefon edilmesi. 989 — 2
BÜYÜKADA — İskelesoine çok yakın İki kârgir evlerimi boş olarak acele satacağım. Bir tanesi 4 odalı 7000 lira. Diğeri 5 oda ve altında 2 mağa? asile 17000 lira. Müracaat: Her, gün öğleden sonra 24131 992 - 1
AZİMET DOLAYISİLE HAVA PARASIZ DEVREN SATILIK ATELYE— Mahmulpaşa Yeşlldirek Bakkal sokak Kolmazlı han 21/22 numaralarda bobin sarma mahalli satılıktır. Taliplerin saat ikiden dörde kadar müracaatları./ 959 — 12
KADIKOYÜNDE PANSİYON ARANIYOR — Kalabalıksın âile yanında muntazam mefruş oda aranıyor. Akşam yemekleri!? beraber olabilir. Sirkeci Yenlhan 33 No, Osman'a mektupla müracaat. 979 _
MÖBLE APARTIMAN DAİRESİ ARANIYOR — Takdim ve civarında 3-5 odalı möbleli kaloriferli olan bir apartıman dairesi senelik veya kışlık Sezon için. Müracaat: Galata Neca-tlbey caddesi Demlrbağ han No. 18, Tel: 40304_________________ 968
■SATILIK APARTMAN — Nişan-taşta yirmi bir metre cepheli daireleri altı ve yedişer odalı on İki daireli nezaretli mükemmel betonarme aparmanın yarısı satılıktır Bir dairesi boş verilecek tavassut kabul edilmez müracaat telefon 40455. ___________________________960 - 1
SATILIK ev — Kasım paşada Kulaksızda Emirdendi Tekke sokağı No. 10 Paşabapçeslnde Köybaşmda No. 34 ve 36 sekizde beş hisseleri satılıktır. Müracaat pazartesi ve çarşamba öğleden evvel 44060 bay Rıdvan, 965 —
SATILIK — Sekiz oda. geniş mey-valı bahçe, ayrıca yanında arsası olan, Aksaray İskend^rpaşa mahallesi Tomrukçu sokağı No. 4/1 ev satılıktır. Evin sahibi Belkıs Torun'a müracaat. 961 —
KANDİLLİDE SATILIK KÖŞK — 12 oda, elektrik, havagazı, terkos. hamamı bahçeli lskelej’e üç dakika görüşmek İçin Beyazıt Çarşı kapı 1.01 numara zefcerlya Ohrlyc müracaat.
962
Emniyet Sandığı Müdürlüğünden
Yüksek TİCARET MEKTEBİ MEZUNU ARANIYOR — Askerliğini bitirmiş olanların İstanbul Emniyet Sandığına müracaatları. 947 — 2
BİR İMALÂTHANEYİ İDARE EDEBİLECEK — Kabiliyette vc piyasadan anlar bay veya tayan atanmaktadır. Ta'İplerin kısa tercüme! hal le fotoğraf! arile birlikte taleb^decek-lerl maaşı yan Üc P. K. -124 İstanbul bildirmeleri. 958
15 - 17 YAŞ ARASINDA — Kız işçiye ihtiyaç vardır. Tahtakale Cömert Türk sokak 16 No. Iı Büküm evine müracaat. 981 —
İŞÇİ KIZ ARANIYOR — Ambalaj İşlerinde çalışmak üzere işçi kız aranıyor. İstlyenlerln Yeni Postahane cad. Ata Atabek yanında Ksantopulo han No. 9 a müracaatları.
972 —
HASTABAKICI ARANIYOR — İstanbul Yerebatan Sağlık Yurduna müracaatları. 975 — 2
İKİ BAYAN ALINACAK _ İdaremizde çalışacak İki bayan alınacaktır. Her gün öğleden sonra (BabıâlI caddesi 115. Reşit Ef Han Oğan) adresine müracaat. (Makinede yazabilenler tercih Edilir ) 995 — 2
ÖĞRETMEN ARANIYOR — Orta İkinci sınıftaki talebeye haftada 2 defa matematik ve geometri dersi verecek orta okul öğretmenine İhtiyaç var. Müracaat telefon 22089 1 — I
J - SATILIK EŞYA
SATILIK — 39 modeli motosiklet. Sultanahmet Yerebatan caddesi 50 No.________________________948 -
BÜYÜK BİR DOSYA DOLABI. — Ehven Uatle satılıktır. Sirkeci Ho-eapaşa hamamına müracaat,
966 —
ECZANE AÇACAKLARA — Evvelce tahditle kapanmış bir eczanfnin İspençiyari cihazları seri halinde cam kapaklı şişeleri mükemmel vitrinler! teferruatlyle satılıktır. Galata postanesinin üzerinde doktor Mısır-lıoğlu. 957
SATILIK ALMAN KONSER PİYANO — Yeni vaziyette az kullanılmış çapraz telli demir içi büyük ferma Beyoğlu Oalatasaray Yenlçarçı caddesi Erden apartamani 51/5 saat 12 -1, 16 - 21. OM — t
SATILIK YEMEK ODASI — Çlri-godls işi, on bir parça, masa ve büfesinin üstü kristal, lüks v« tama-mlle yeni bir halde 3000 liraya satılıktır. (Bomontl, Silâhşor caddesi, 14 No. 11 vinâ, Telefon No. 80989).
966
ACELE SATILIK — Kelepir piyano Çapraz Alman tipi çok yeni. Adres! Taksim Ayazpaşa Kutlu sokak Marmara Bahçesi karşısı No. 23/25. Birinci kata müracaat ediniz.
974
BİR DİZİ ORYAN İNCİ SATILIYOR — K Çarşı Kuyumcular cad. tl. Enis Ali Cevahirçloğulnda teşhir edilmektedir 977
15000 LİRAYA BATTLTK — Kâglî köşk ve müştemilâtı 33 dönüm arazi bir kısım bostan 40 kadar dut ve diğer meyva ağaçlan Haydarpaşa Ko-şuyolu Dinlenme evi elvan müracaat Göztepe Btrinelorta sokak No. 16.
967 — I
FINDIKLIDA — Denize yakın telefonlu büyük bir depo ile Galatanın en telek bir yerinde diğer bir depo devren kiralıktır. İsteklilerin 82856 ya müracaatlan. 2 — 2
BEYOĞLUNDA — İstiklâl caddesinin en mut'na yerinde İki katlı dükkân satılıktır Mutavassıt k3bu) olunmaz. Galata posta kutusu 1531 No. ya yazılması. 1000 — 1
SATILIK — Şişil Koca Mansur sokak 88 No. 3 katlı bahçeli gömme banyolu ufak apartman her gün öğleye kadar 3 Üncü kata müracaat.
093 — 2
-MÜTEFERRİK
ALMANCA DERSLERİ — B1r AvrupalI öğretmen üniversite İlse talebelerine ve hturasl ders alacaklara İyi ders verir FratİK deTs verir her yere gider. Frau Slftar Taksim Hoca Zade sokak II İrat 3 871
— Kiralık — Satılık
DEVREN SATILIK BAKKALİYE — iyi bit Semtte dört yol ağzında Frijideri!, ardiyeli İşlek bnkkallye «ıtı-hktrr. Nlşantaş tramvay durağında Tütüncü Remzlye müracaat.
945 —
HUSUSİ FRANSIZCA. İNGİLİZCE DERSLERİ — Dersler münferit veya grup halindedir. Flatler ehvendir Galatasaray Yenlrarsı Hayriye cad 24 numaraya, müracaat. o:i
PROFESÖR — Fransızca, İngilizce, Almanca, eski Türkçe dersleri v'1-rlr. Tercüme, muhabere, muhasebe işleri deruhde eder. Adres: Taksim Gümüşpalaa Ap. No. 4. 999 —
FRANSIZCA DERSLERİ — Kolay metodla mûkâlcme, tercüme öğretilir. Yüksek tahsil, bilhassa tıp zümresi üzerinde izahat ve tercüme, her Fransızca branşından imtihanlara hazırlanır. Y. Ü. rumuzuna müracaat. ______________________921
FRANSIZCA ve PLÂKLA İNGİLİZCE ÖĞRENMEK ISTİYENLERE — 1 — Lise öğretmeni Fransızca öğretir. İlk ders bedavadır, 2 — İngilizce öğrenmek istlyenlere îngilterede yapılmış (16) plâktan mürekkep 32 dersli bir metodu satıyorum. Akşamda «Ders» rümuzuna müracaat,
3—1
PARA İETl YENLER E — Altı yedi bin lira kadar bir para İpotek mukabili verilecektir. Akşamda İ. H rumuzuna mektupla adreslerini bildirmeleri komisyoncu kabul olunmaz.
978
MEKTUPLARINIZI ALDIRINIZ
Gazetemiz idarehanesin! adres olarak göstermiş olan karilerimizden
İH — D.S — T.D — İş. BJB
namlarına gelen mektupları idarehanemizden aldırmaları rica olunur,
Denizden motörle yağ sabun naklettirilecek
İzmir incir ve üzüm Tarım satış kooperatifleri birliğinden:
1 — 945 ilâ 946 kumpanyasında birliğimizde «Gemlik, Mudanya, Çanakkale. İmroz, Küçükkpyu, Akçay, Burhaniye, Ayvalık sahili. Reşadiye, Foça. Karaburun, Kuşatası. Kulluk Bodrum Datça» sahil iskelelerinden İzmire veya Kuradasına Beykoz mm takasından doğruca İstanbula motörle yaptırılacak yağ ve sabun nakliyatı açık eksiltme He talibine verilecektir.
2 — Bu eksiltmeye iştirak edecekler İhale gününden önce 5900 Ura nakit veya b^nka teminat mektubunu Birlik merkez veznesine yatırarak mukabilinde makbuz almış bulunacaklardır.
3 — Açık eksiltme 20/11'945 salı günü saat 10 da Birliğin Aisan-caktakl Umum Müdürlük biüa.mda yapılacaktır.
4 — Birliğimiz, bu Ihab'yi ya?ıp yapmamakta serbesttir. (15101)
Hesap uzmanlığı müsabaka imtihanı
Maliye Bakanlığından
26 Kasım 945 tarihinde yapılacak hesap uzmanlığı müsabaka imtihanı İçin evvelce yayınlanan llân’arın imtihana kabul şartlarına ait birinci maddesinin ç. bendi (Maliye Bakanlığı teşkilâtında Genel Müdür Muavinliği şube müdürlüğü, şube müdür muavinliği, Gelir Konrolörlüğü. Bankalar Mürakipligl, Defterdarlık, 9 uncu ve daha yukarı derecelerdeki Gelir Müdürlüğü He Gelir Kontrol memurluğunda ve Tahakkuk Şube Şefliği görevlerinde en az İki yıl ve yahut Bankalarla 3659 sayılı kanunun şümulüne giren kurumlann müfettişlik. Muhasebecilik, Muhasebeci muavinliği veya Müstakil Şube Müdürlüğü görevlerinde en az üç yıl bulunmuş olmak şeklinde değiştirilmiş ve ikinci maddede gösteril-’n müracaat müddeti de 20 Kasım 945 tarihine kadar uzatılmıştır. (14857)
Ikliösaî Devlet Teşekkülleri Umumî Hey’et Toolantısı Başbakanlık Umumi Murakabe hey’eti Başkanlığından
Sermayesinin tamamı devlet tarafından verilmek suretile kurulan ve 3460 sayılı kanun hükümlerine tabi bulunan iktisadi devlet teşekküllerinin 1944 yılı bilançolarının tetkiki İçin umumi heyetin 21 kasım 1945 çarşamba günü saat 10 da Türkiye Büyük Millet Meclisi Kitaplık salonunda toplanması Yüksek Başbakanlıkça kararlaştırılmıştır. Keyfiyet İlân olunur.
(15036)
Hububat Taşıttırılacak
Toprah Mahsulleri Ofisi Ankara Şubesinden:
1 — Ofisimizin Ş. Koçhisar depolarındaki hububattan ve yeni alımdan 3000 tonunun Aksaraya motorlu ve motorsuz vasıtalarla nakil İşi 26.11., 945 tarihinde saat 15 te Ankara Meşrutiyet caddesi 16 numaralı şube binasında açık eksiltmeye konularak müteahhidine İhale olunacaktır,
2 — Nakliyat motorlu vasıtalarla yapıldığı takdirde gerekil benzin, ve lâstik Müessesemizce vcrllmlyerek müteahhidi tarafından temin olunacaktır.
3 — Kati teminat akçesi 5000 ve muvakkat teminat akçesi 2000 Hradır.
4 — İşin şartnamesi, her gün İstanbul ve Ankara şubelerimizle Kayseri Bölge Anbarlar şefliğimizde tetkika hazır bulundurulmaktadır.
6 — Taliplerin teminat akçelerini münakaşa günü saat 14.45 e kadar Ankara şubesi veznesine yatırmaları mecburîdir. (15037)
Kapalı eksiltme ilânı
l&tanbul bayındırlık müdürlüğünden:
1 — Topkapı sarayı müzerindeki mutfakların onanmı kapalı zarf usulü He eksiltmeye konulmuştur Keşif bedeli (12175) Ura (27) kuruştur. Eksiltme 28/11/915 tarilılnde çarşamba günü saat 15 de Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, Eksiitme, Bayındırlık İşleri, genel, hususi ve fennî şartname leri, keşif hülâsastle buna mütefer-rl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye İştirak etmek İçin taliplerin (913) lira (15) kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve (915) yılında Ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması eksiltme gününden tatil günKrl hariç (3) gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet Vesikası alması yukarıda 2 nel maddede yrunlan evrakı göriip kabul ettiğine dair imzalaması ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıyaeafiı teklif zarfım 28/11/945 çarşamba günü saat 14 e kadar İstanbul Bayındırlık Müdürlüğüne verilmesi lâzımdır. (14776)
Bina onarma ilânı
Türk Hava Kurumu İstanbul Vilâyet Şubesinden
Türk Hava Kurıımiinun mâli bulunan Lâlelideki dört apartmanın dom ve çatı onarması kapalı zarf usullyle eksiltmeye konmuştur.
1 — Onarmanın tahmini flatl 9460 lira ve muvakkat teminat 710 H-radır.
3 — Eksiltme 21 kasım 945 çarşamba gfınü saat 15 te Türk Hava Kurumu İstanbul şubesinin Yeni Postahane caddesindeki 47 numaralı binasında Satmalına komisyonunda yapılacaktır.
3 — Eksiltmeye girebilmek İçin isteklilerin usulü dairesinde muvakkat teminat vermeleri ve bu gibi onarmaları muvaffakiyetle İkmal ettiklerine dair Bayındırlık vesikasın! zarfların İçine koymaları şarttır.
4 — İstekliler bu İşe alt fenni ve idari keşif vc şartnameyi İstanbul şubesinden bedelsiz olarak alabilirler.
6 — İstekliler usulü dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını 2 nel maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde Komisyon Başkanlığına teslim etmeleri lâzımdır. (14675)
İPEKLİ KADIN ÇORABI İHRACI HAKKINDA İthalâtçı ve İhracatçı Birlikleri Umumî Kâtipliğinden:
Memleketimizde imal olunan ipekli kadın çoraplarının (Konç, ökçe ve tabanları diğer maddelerle takviye »lanlar dahil) 60.000 çiftinin İhracına İzin verildiğinden ilgililerin mütemmim malûmatı Birlikler holünde asılı ilânlardan öğrenmeleri rica olunur.
Tekel U. Müdürlüğü ilânları
I — 58,502,000 adet muhtelif av malzemesi pazarlıkla satın alınacaktır.
H — Pazarlık 23/11/945 tarihine rastlayan cuma günü saat 10 da Ka-bataşta Genel Müdürlük Levazım şubesindeki Alım komisyonunda yapılacaktır.
m — şartname ve listeler parasız olarak her gün sözü geçen şubeden alınabilir,
IV — isteklilerin pazarlık İçLn tâyin edilen gün ve saatte % 15 güvenme patûlarlyle birlikte adı geçen komisyona gelmeleri İlân olunur.
V — İdare kısmen veya tamamen ihalede serbesttir. (15046)
hari£L
CM
«2
15
24
2
30
>
İstanbul Defterdarlığından: Ll_
Yeşlldirek Caferağa sokak 19 numarada çantacı Aysilaos Hlliapolflû sun muamele ve istihlâk vergileri merkez şubesine olan borcu İçin >— * otanan: —
82X10 eb’adında 16X15 >
34X2
2X50
10X1 „ __________________ ________________
M. 11, 945 tarihine müsadif salı gûıü mo! IG ua öuiıiucak-vu.
lerin muayyen gün ve saatte mahallinde bulunmaları İlân olunur. (15141)^5
> (D
adet kahve renkli deri
» mamul çanta kilo paket halinde mukavva adet Nauman dikiş makinesi metre Penbe renkli bavul astar. — günü saat 10 da satılacaktır. İstekll-CD
O
o
Tasfiye Halinde Süngercilik
Türk Anonim Şirketi Tasfiye Memurlusundan:
fi Aralık 945 tarihine rastlayan. çarşamba günü saat 15 te şır.'i.t?
Olağan iutü Genel Kurulu Fındıklı Meclisi Mebusan caddesi 151 numa-fl) rafla kâin merkezinde toplanacağından hissedarlarımızın asaleten veysj-* vekâleten sahip oldukları hisselerini toplantı gününsen en a? tir hatta® evvel Tasfiye memurluğumuza tevdi ederek mukabilinde duhuliye fctatffl almaları lüzumu Hân olunur. Tasfiye memurları
Görüşme Gündemi;
•o
1 — Tasfiye memurları raporunun okunması ve tasdiki,
3 — Tasfiye halindeki şirketimizin tasfiye muameâltının bir sene zarfında ikmali mümkün olamadığından daha bir .sene müddetle rmdldl hakkında karar İttihazı.
Gişesiz durak yolcuları hakkında
D. Demiryolları Genel Müdürlüğünden:
Gişesi olnuyan duraklardan trenlere kabul edilecek yolculara mahsu* 119 sayılı tarife, 1. 12. 1945 tarihinden İtibaren değiştirilmiştir, Yeni tarife İle öğTencl ve öğretmenlerden yarım ücret alınacaktır. Fazla bilgi İstasyonlardan isten İ lebilir. (15161)
Dosya raptiyesi satın alınacaktır
Maliye Bakanlığından:
Devlet kırtasiye idaresi Beşiktaş deposuna teslim edilmek üzere şartname ve numunesi veçhile 500,000 adet dosya raptiyesi yaptırılacaktır.
Raptiye nümunesi Ankara ve İstanbul depolarında görülebilir
Teklif mektuplarının 22/11/945 tarihine kadar Ankarada Devlet Kırtasiye ve Matbua umum müdürlüğüne gönderilmesi, (14975)
Bfchlfe B
J BM M
14 Kasım 1945
Bayanlara makbule geçebilecek en güzel Bayram hediyesi onlara hakiki Avrupa kalitesinden parfüm ve losyonlar götürmektir. Bu hususun temini ancak
HAŞAN PARFÜM ve LOSYONLARI
11e kabildir, Zira uzun zamandan₺eri Avrupadan gelmeleri beklenen hakikî (Chypre), (Fougere Royale), (Orlgan), (Bcaridal)’, (Arpege), (Frult Vert), (Crepe de Chine), (Habanlta), (Reve d’or) (Chanel), (Mitsouko), (Solr da Paris), (Clnq Fleurs) gibi dünyaca çok iMunmıı kokuların hakiki İptidaî maddeleri nihayet îatlçre re Ingiltereden gelmiştir. HAŞAN depolarına müracaat
DEĞİŞİKLİK
Beden Terbiyesi İstanbul Bölge Başkanlığından
BİOKS
ISBORSTUSRINDS İMAL EDİLMİŞTİ* IŞTSHBUi.
Takdir olunan
Sathi mesaha^ kıymet flahlbl
Mahalleri Ada Fafte Par** Cinai

>
*
>
1 — Mecidlyeköyü
57
>
ti
»
4 —Meddlyeköyû
2 — Mecldlyeköytl Ş — Meddlyeköy
D. Bramamalla Fotoğrafları

Ancak bir hafta zarfında buruşukluklarından kurtulmuş ve bir çok seneler gençleşmiş blnterce kadın hayrandırlar Cildi kendi tabii ve kıymetli - BİOCEL ■ gençlik unsuru ile besleyiniz, clld serlan tazeleşir ve gençleşir, «BİOCEL». bütün dünyada tanınmış Viyana üniversitesi profesörü Dr. Stejskal'ln şayanı hayret keşfidir. Şimdi, pembe renkteki Tokalon kremi terkibinde BİOCEL vardır. Onu her akşam yatmazdan evvel tatbik ediniz. Siz uyurken cildinizi besler ve gençleştirir. Gündüzler için de beyaz renkteki Tokalon kremini kullanınız. Siyah noktalan eritir, açık mesameleri sıklaştırır ve bir kaç gün zarfında en donuk ve sert bir cildi yumuşatıp beyazlatıp kadife gibi yumuşatır.
__ ÜROLOG - OPERATÖR —_
Dr. Suphi Arın I idrar yolları ve tenasül hastalıkları | T: 49284 Taksim Sıraservller 591
Göz Mütehassısı
Doktor Cemil Görür
Hastalarını pazardan başka ner gün saat 15 ten 18 e kadar tabu! eder.
Cağaloğlu Nuruosmanlye caddesi ısman Şerafeddln Aprt, No. S .
21
Aru
1817 M2
818 Mî
4040 T.L 3800 T.L.
400 Tİ-4542 Ti. 1575 Tl.
ÇükrO Tongo*
İÖB M2
487 TJk
> »
Aprln* 5ek«rolyaa Fatma Toközsoy ve Hediye Tünmen
Mehm*t Nuri Bo»
«S
Yukarda vasıflan yanlı gayri menkuller spor sahasına İlhak edilmek ürere Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü namına istimlâk olunacağı 1208 tarihli istimlâk kararnamesinin I İnci maddesine tevfikan İlân (147771
Haciz kararı
Gazeteleri* yapılan illin neticesiz kaldığından, mükerrer firari Manzaranın Kozylirük köyünden Beyazıt Oğ- 338 doğumlu Mehmet înnl’ın Türkiye dahilindeki mallanma kendisi gelinceye veya tutulunoaya kadar As. Muh. üs. K. M. 216 F. ye l»-tlnden haczolunduğu. avm madde F. 4 gereğine* Hân olunur.
Ad. Sb. Adil amir K Kut F. Erdııru (1801 — 15056)

1 tabiatla"
Şişe ve cam kırıklan toptan veya perakende yüksek flatle satın alınır.
Müracaat: Galata Kemeraltl caddesi Nq. 9, Ali Rıza Gebzell.
Telefon: 49194.
0 AKŞAM
Abone bedeli
Türkiye Ecnebi
2800 Klirlış 5400 kuruş 1500 * 2900 »
C00 • 1600 •
teoduı için elli curuşıua
Senelik
6 Aylıjs
3 Aylık
Adres
pul gönderilmelidir Aksı takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20565
Yaa tşierl: 20785 - tdare: 20B8I
MOdüt: 20499
Zilhicce 9 — Kasım 7
Lrnsaft Güneş öğle İkindi Alt Yatsı E. 12.12 1.54 7.08 9.44 12.00 1.34 V. 5.04 0.46 11.58 14.36 16.52 18.26
idarehane BabIâli olvan
Acjnıusiufc softan No. 13
1 Kilo Kuştüyü 200 Kuruştur
Rahatlık ve iktisat. İki kilo pamuk yerine bir kilo kuştüyü kullanınız. Sipariş üzerine yastık, yorgan ve yatalç yapılır.
İstanbul, Çakmakçılar, Sandalyacı lar sokak, ÖMER BALİOÖLU kuştüyü fabrikaları. Tel: 23027.
HER NEVİ ve STİL MOBİLYALAR —ı
Karyola, sandajya, masa, hasır koltuklar ve çocuk arabaları, zarif dayanıklı ve ucuzdur. Salonlarımızı gezmeniz menfaatini» laabıdır. Rıza paşa yokuşunda 66 No.:
AHMET FEVZİ - ASRI MOBİLYA_______________
Mağazasından tedarik edebilirsiniz.
Satılık emlâk
İstanbul Defterdarlığından;
Kıymeti Teminatı
Dosya No. Cinsi Lira Lira
55109-5702/4 Kadıköy, eski Bostancı yeni Suadlye eski Çatalçeşme cesrl Derbent yeni Osman-bey Tomson yolu Çatalçeşme eski eski 11 mük 15 mük. 11 mük.,11/4. 11/5. 11 mük. yeni 3, 11/4, 11/5 kapı sayılı 114, 94 + 143, 65 -J- 143, 65 = 402,24 M2 üç arsa. 604 46
81114-37/1 Kadıköy, Osman ağa m ah. Bakla Tarlası 40. 8 ada. 8 parsel eski 9, 9 mük. yeni 117, 129, 131 - 143 kapı sayılı 2331 M2 tarlanın 720/11088 payı. 552 42
51114-87 Kadıköy Caferağa mah. Yoğurtçu Park yokuşu so. 7 ada, 5 parsel eski 9, 9 mük. yeni 117, 129, 131 - 143 kapı sayılı 2840 M2 tarlanın 720/11088 payı. 669 41
52301/1839 Kadıköy, Osmanağa mah. Kalem ao. 39 ada, 2 ve 8 parsel eski 1, 1, yeni 1, 8, 6, T kapı sayılı 150 -ı- 29 = 179 M2 1U arsa. 718 54
65106/5786 Eminönü, (Yenlkapı) Yalı mah. Kumsal so. 840 ada, 56 Darsei eski 124 yeni 189 kapı sayılı 24.50 M2 arsa. 48 4
F-3/3817 Beyoğlu, (Hasköy) Abdüsselâm mah. Tosun so. eski 11 kapı sayılı 110.88 M2 ev. 300 28
51114-45 Fatih, Tevkil Cafer mah. Kiremit cad. 1908 ada. 20 parsel en nskt 89, «sld 81 kapı 81 ta] sayılı 105 M2 arsa, 370 ?8
55100/5803 Fat-lh. (Atikail) Kariye mah. şeyh Eyüp so. eski 2, yeni 20 kapı sayılı 31 M2 ar$a. « 4
Yukarda yazılı gayri menkuller 28/11/945 çarşamba günü saat 14 dş
MIHI Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda ayrı ayrı açık arttırma İle satılacaktır.
İsteklilerin geçici teminat makbuzları ve nüfus cüzdanJarll* lhal* saatinde komisyona, fazla bilgi LçLn sözü geçen müdürlüğe başvurmaları.
(14538)
☆ Mide, barsak ve vücutta birikmiş yağlara, gazlara, toksinlere karşı kullanılır.
Onarma yaptırılacak
İstanbul Defterdarlığından:
Keşif bedeli Ura K. 4965,96
Dosya No.
51252 - 211
Çatalca
Teminatı Lira
373 çatalca hükümet konağında yaptırılacak onarma İşi.
hükümet konağı binasında yaptırılacak onarma İşi, 26.11, 945 pazartesi saat 15 da milli emlâk müdürlüğündeki komisyonda açık eksiltme İle İhale olunacaktır.
İsteklilerin eksiltme gününden (ara verme genleri hariç) üç gün evvel İstanbul İlinden alınmış yeterlik ve 945 yılı ticaret odası belgeleri ve teminat makbuzlartle komisyona, keşi f ve sair evrakı görmek İçin de sözü geçen müdürlüğe başvurmaları. (14968)
TURAL
KOMPRİMELERİ
Öksürük ve Bronşite karşı
Yiiksek ticaret mektebi ve iktisat fakültesi mezunu memur alınacaktır Emlâk ve Eytam Bankasından:
Askerliğini yapmış ve henüz hiç bir yerde vazife kabul etmemiş bulunan yüksek ticaret mektebi veya iktisat fakültesi mezunlarından bankamıza memur alınacaktır.
İsteklilerin İstanbul şubemiz kontrol servisine müracaat etmelerini bildiririz. (15103)
Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Levazım amirliği satın alma komisyonundan:
7000 er çamaşırının açık eksiltme İle dikimi müteahhit namı hesabına eksiltmeye konmuştur. Muhammen bedeli 3150 lira İlk teminatı 236 lira 25 kuruştur. Eksiltme 30 kasım 945 günü saat 15 dedir.
Şartname her gün komisyonda görülebilir .
İsteklilerin galata mıımhane caddesi No. 54 deki komisyona müracaatları. (15139)
Birlik Ziraat takvimi 1946 yılı
Türk yüksek ziraat mühendisleri birliği tarafından çıkarılmakta olan «Birlik Ziraat takvimi» 1946 yıllığı İçinde çok çeşitli teknik bilgileri havi olarak basılmaktadır.
Bütün takvim 25 forma olup İçindeki teknik bilgi 15 forma tutmaktadır.
«Birlik ziraat takvimi» aralık ayında tamamlanacaktır.
Arzu edenlerin şimdiden «Ankara Türk yüksek ziraat mühendisleri birliğine posta kutusu 305» müracaatları İlân olunur. (15150)
Teknik üniversite rektörlüğünden:
Son yapılan giriş İmtihanlarımızda aşağıdaki numaralarla kayıtlı olan öğrencilerin üniversitemize kabul imkânı hasıl olduğundan an geç 19. 11. 1945 tarihine kadar şahsen ve yahut telgrafla rektörlüğe müracaat etmeleri İlân olunur.
6, 03, 70, 7S, 290, 348. 452, 461. 511,589, 001, 820, 704, 738, 772, 780, 790, 279. (15110)
Bayındırlık Bakanlığından:
Mesahası gelecekte gerçekleşeclllğile 260 hektar olan Bolu şehri halihazır haritasının alımında noksan kalan işlerin tamamlanması açık ek-•Utme usullle eksiltmeye konulmuştur.
Eksiltme 6. 12. 1945 gününe rastlayan perşembe günü saat 15 d» Bayındırlık Bakanlığı yapı v* İmar işleri eksiltin* komisyonunda yapılacaktır.
Eksiltmeye girebilmek için İsteklilerin:
1 — Usulü dairesinde 514.50 (beş yüz on dört Hra elli kuruş) geçici teminat vermeleri,
2 — 3. 12. 945 günü akşamına kadar yazı ile Bayındırlık Bakanlığına başvurarak bu İş İçin yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
Eksiltmeye alt kâğıtlar yapı v* İmar İşleri reisliğinde görülebilir.
(15165)
FISK
rûRKin um .
Yüksek kalite lâstik
İsterseniz FISK arayınız
ŞİlMDl'd* normal samanlarda olduğu gibi, harp lamını ISıtikleriaden, fidedlklari bedele karşı «a fazla randı&aa arayan otomobil ve kamyon aabiplerinin tardb ettik* teri lastik Fisk"dir.
Bundan bajka, 'markalan n* olarsa obua elinizdeki lâstiklerin ömrünü uzatmağa en fasla hizmet edenler, Fisk acenUlandır.
ZAFERDEN SONRA. emriyetii bayaı çlr gili kavşağı alan meşhur' ” Saiti-Fiight,. tipi lâıtilc, azamî kilometioyu tekrar yapa» cak, kulloBişıncia azam( acnnlyat Va*koafa> ru verecektir. Bun* ilîvetce . , . barp ean-r*n Fiile lâstikleri, harp umanındaki Fiili icatlarından, yeni imal üjulleırlnrlaa va ya> al ıtiolzetnedct» istifade edecek «a bu suretle motor dünyanı mu şimdi yo kadar gör» medîğl randımanı temin e imli olacaktı». Bundan dolayı otomobil veya kamyon için olaun bütün lâaiik ihtiyaçlannıu karşı Fisk arıymış-
H. V1KTOR KOHEN Kısmet Hu 2 el kat İstanbul
TlüMü
Al Yl^tlS
. USTİK . HOHnJilLM
Teknik Üniversite Satmalına Komisyonundan!
Teknik Unlversltemlı elektrik lft boratuvarında yaptırılacak olan 115M Hra bedelli tecrübe tabloları tesisatı kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur. tik teminat 863 liradır. Eksiltme 23. 11. 945 saat 11,30 da yapılacaktır. Fazla malûmat İçin rektörlüğe müracaat. (151111

Comments (0)