Sene 27 — No, 9627 — Flatl her yerde 10 kuruştur.
PAZAR 5 Ağustos 1945
Sahibi: Necmeddln Sadak — Neşriyat müdürü: Hikmet Feridun Es — AKŞAM Matbaası
Berlin kararlarında eksik
görünen noktalar ve
Boğazlar meselesi
Harbin sebebi, zaferin vargısı Almanya idi, Yarınki sulhun tek kaygısı da Almanya sayılıyor. Bundan başka, Almanya üç, hattâ dört devletin müşterek işgal Ve idare sahası olmuştur. Bu devletlerden her birinin işgal ve idare sistemine göre yeni bir Almanya doğabilir. Yanık, yıkık, aç olmasına rağmen hâlâ seksen milyon nüfuslu Almanya, bir ta. rafa katılınca, yarınki Avrupa-nm siyasi müvazenesinde rol oy-uyabilir, Herşeyden önce bu_ günkü ve yarınki Almanya meselesi üzerinde anlaşmak, öteki mesele'er i sulh konferansına bırakmak, sulh konferansını hazırla, mak işini de Dış Bakanlan Meclisine bırakmak... Berlin konferansı — tebliğden çıkan mânaya göre — bu sonuca varmıştrı
Almanyada ve Beri inde Müttefiklerin orduları, idareleri yan. yanadır, birbirine girmiş gibidir. Orada, anlaşmazlığın doğuracağı tehlikeler — yarın üç veya iki türlü Almanya hazırlanması ihtimalinden başka — bugünkü ganimeti paylaşma bakımından büyüktür, gecikmeye tahammülü yoktur. Avrupanm diğer ülkelerinde olup b tenler ise Mütte. fikler arasında acele sürtüşme ve çatışmalar doğuracak mahiyette değildir. Bu ayrı işgal sahalarına. doğuda batıda nüfuz bölgelerine alışılmıştır. Karşılıklı menfaatler uzun vadelidir, he. sabi sonraya bırakılabilir. Orta Avrupa ve Balkanların durumu İngiliz İmparatorluğunu hemen tehlikeye sokamaz. Vakti gelince daha tesirli müdahale mümkündür. Amerika için ise Avrupa işleri bir ideal ve prensipler çerçevesini geçemez. Amerika efkâ. nnın çok alâka gösterdiği Avrupa dâvası Polonya İdi. Bütün hudut meseleleri sulh konferansına bırakıldığı halde Potonyaya şimdiden batı hududunda toprak ayrılmıştır
Üçler konferansının vardığı neticeyi bu düşünceler ölçüsüne vurmak doğru olur. Anlaşmanın mümkün görüldüğü meselelerde karar vermek, anlaşmanın güç olduğu yerlerde işi sulh konfe. ran sına veya bir komsiyona bırakıp anlaşmazlıktan kaçınmak... Her konferansın temel sistemi olan bu usule bilhassa Berlin konferansında dikkat etmek lâzımdı, çünkü bütün dün. yanın sulhu özlediği bir devirde herhangi bir mesele etrafında anlaşmazlık çıkması ve bunun açığa vurulması havayı daha fazla zehirleyerek kötü neticeler doğurmaktan başka bir işe yaramaz. dünya bir çıkmaza girerdi.
Bundan dolayı. Dış Bakanları Meclisi kurmak ve sulhun hazırlanması vazifesile arasıra çıkacak başka işleri bu Meclise ha. vale etmek kararına itiraz edilemez. Üç şef, Potsdamda oturup haftalar ve aylarca birbirlerine ziyafet çekemezlerdi. Fakat bu kararda eksik olan çok ehemmiyetli nokta Dış Bakanlan Meclisinin sulh şartlarını en geç han. gi tarihe kadar hazırlayıp Birleşmiş Milletlere sunacaklarıdır. Her meselenin halli sulh konferansına bırakıldığına ve sulh konferansının ise ne 2aman toplanacağı belli olmadığına göre Avrupadaki kargaşalık meçhul yıllara kadar sürüp gidecek de. mektir.
Halbuki konferansın tebliğinde, Avrupa memleketlerinde anormal bir durum olduğu üç devletçe d; kabul ediliyor, bu anormal 4urumun flSUİh muahedeleri imzası suretile sona ermesi sayanı arzu olduğu- söyle, piyor, f-Jkat bu sulhun ne zaman gerçekleşeceği hakkında — aşağı yukarı — bir tahmin, bir işaret
sinin Avrupaya gelmesini yıllarca geciktirebilir,
Avrupada bir çok memleketler, harbin çoktan sona ermesine rağmen, hâlâ askeri İşgal altındadır. Normal durumun geri gelmesine tek engel budur. Bulgar Dış Bakanı dünkü demecinde, sulhun biran önce imzalanmasını dilemekle işgalden çekilen sıkıntıları anlatmıştır Bu İşgaller ve ordular ekonomik ve sosyal kalkınmaları geciktiriyor, mem. leketlerin kendi tabii hayatları, na kavuşmalarına ve memleketler arasında her türlü münasebetlerin başlamasına set çekiyor. Almanyanın nasıl İdare edilip zararsız hale nasıl getirileceği artık biliniyor, fakat yabancı or. dularm İrandan ne zaman çıkacaklar hakknda tebliğde bir kelime yoktur.
Üçler konferansından sonra bilinen şudur: Ne zaman geleceği belli olmayan sulhu beklemek lâzımdır. Avrupa İçin normal hayat ancak o zaman başlaya, çaktır.
Üçler tebliğinde hiç adı geçmeyen büyük mesele de Avrupa-nm bu kış karşılaşacağı açlık ve
Necmeddln Sadak
(Arkası sahife2; sütun 1 de)
Yunanistan’da
Ingiliz Devlet Bakanı Atınayı ziyaret edecek
Kudüs 5 (R.) — Atlnadan indirildiğine göre, kıral naibi dün evvelâ İngiliz maslahatgüzarı, sonra Yunan Başbakanı Vulgarlsle görüşmüştür. Vulgarls, her zaman istifaya hazır olduğunu söylemiştir.
Orta Şark İngiliz Devlet Bakanı pek yakında hususi vazife ile Atlnayı ziyaret edecektir.
Bugünkü miting
Londra 5 (R.l — Eam teşkilâtının bugün stadyumda yapmak İstediği metlngln yasak edilmesine rağmen, Eam, halkı hazır bulunmağa davet ettiğinden, hükümet tedbirler almıştır. Bunun üzerine Eam merkezi metlngln yapılmıyâcağını bildirmiştir. Bunda yasağın demokrasi ve hürriyet prensiplerine aykırı olduğu bildirilmektedir.
Londra 5 (R.) — Fransada neşredilen bir İstatistiğe göre, harbde ölen sivillerin miktarı, askerlerin İki mislidir. Harb esnasında slvllleredn 450 bin kişi Ölmüş, 330 bin kişi yaralanmıştır. Askerlerden İse 200 bin ölü, 230 bin yaralı vardır.
Yeni Ingiliz kabinesi
Londra 3 (R.) — Kabine tamamlanmıştır. Yeni Bakanlar arasında M. Parker, birkaç sene evvel Türkiye'yi ziyaret etmiş ve bu ziyareti hakkında «Modem Türkiye» adlı bir kitap neşreylemlştl.
Ispanya hükümeti bir tebliğ neşretti
“ispanya, Milletler arast konferanslara girmek için yalvarmıyacaktır„ diyor Londra 5 (R.l — İspanya hükümeti,
Potsdam kararında Birleşmiş milletler arasına kabul edilmfyeceğlnden bahsedilmesi Üzerine, resmi bir tebliğ neşretmlştlr. Tebliğde deniliyor kİ: «İspanya hakkındakl hüküm haksız Ve keyfidir, İspanyadan sürülenlerin propagandası neticesidir. İspanya, milletlerarası konferanslara girmek İçin yalvarmıyacaktır. Hükümetimiz, tarihin en müthiş İki harbinde tarafsız kalmakla İnsanlığa karşı büyük yararlık göstermiştir.»
Londra 8 (R.) — İspanyol Cumhuriyetçileri harb suçluları listesin^ Franco’nun İsminin de konmasını İstemişlerdir. Bundan evvel bir defa daha bu yolda müracaat yapılmış, fakat tahkik heyet! salâhiyeti olmadığını bildirmişti, şimdi Potsdam karan üzerine yeniden büraeaatta bulunulmaktadır.
Franconun durumu
Londra 6 (R.) — Franco'nun Potsdam kararlan hakkındakl tebliğin İspanyaya dair olan kısmına cevap lıa-zırlmakta olduğu bildiriliyor. Franconun Almanya He birlikte harbe tştlrâk etmemiş ve Müttefikler dâvasına hizmet etmiş bulunduğunu bildireceği zannediliyor.
Londra 4 (AA.) — Daily Mall’İn Lizbon'daki muhabirinin bildirdiğine göre, İspanyol ve Portekiz siyasi mah-flleri tspanya hakkında Üç büyükler tarafından Potsdam'da alman kararın doğuracağı İlk neticenin. Franco’-
Gl. Franca
nun İstifası olacağını kabul etmektedirler. İspanyanın Birleşmiş milletler safında yer simasına ancak İstifa etmesi ve demokrat bir hükümetin ku-rulm asile mümkün olacağı Frunco'ya anlatılmağı çalışılacaktır.
Amerikadaki cereyan
Londra 0 (.R) — Amerika'dan bel-dlrlldlğlno göre bu memlekette umumi efkârın Franco'ya ne derece muhalif olduğu hakkında henüz bir fikir edlnilememlştlr.
Küçükpazarda yangın
2 ev tamamen, 4 ev kısmen yandı, 2 evin eşyasından hiç bir şey kurtarılamadı
Dün gece saat İkide Küçükpazarda büyük bir yangın olmuştur. Yangın, kuleden görülerek itfaiyeye haber verilmiş; Fatih gurupu yangın yerine gittiği vakit. Hoca Gıyaseddln mahallesinin Cami sokağında 12 ve 14 numaralı evleri alevler İçinde bulmuştur. İkişer katlı olan bu evlerin ahşap oluşu, yangının süratle genişlemesine sebebiyet vermiştir. İtfaiye her ne kadar bu evleri söndürmeğe çalışmışsa da. sıçrıyan kıvılcımlar yandaki 8 ve 10 numaralı evlerle kar... ___şisındakl 11 ve 13 numaralı evlere de
bile yoktur Dış Bakanları M ' sirayet etmiştir. Bu suretle genişllyen - ' - şiınd ve kadar görülen yang,n karşısında Beyoğlu İtfaiye
■. örnektpH rtb, - «d». KPtL’"»?-".
Esinin - . . _
bir cok Örnekleri gibi — çalış-1».........:. ......
* . I ra'-'—I' , ou.iv atMtıuc auuiu
malarına ara vermesi su n peri-1 yangın yerinde ateşi söndürmekle
gurup sabahın saat sekizine kadar
meşgul olmuştur.
Yangının, Hatice adında bir kadına alt olan 12 numaralı evden çıktığı anlaşılmıştır. Gerek bu ev, gerekse ona bitişik ev ve aynı çatı altında bulunan 14 numaralı ev içinden hiçbir eşya kurtarılmaksam tamamen yanmıştır. Henüz kimlere alt bulundukları tesblt edilmlyen 8 ve 10 numaralı evlerle 11 ve 13 numaralı evler de İçinde otııru-lamıyacak kadar yanmış ve harabol-muştur.
Yangının neden çıktığı anlaşılamamıştır. Herkesin uykuda bulunduğu bir sırada çıkan bu yangın, mahallede büyük heyecana sebcbolmuş, yanan evlerin yakınındaki evlerde oturanlar eşyalarını dışarıya çıkarmağa çalışmışlardır. Nüfusça zayiat olmamıştır,
POTSDAM KARARLARININ AKİSLERİ
Yunanistan’da hayal kırıklığı,
Fransa’nın ihtirazî kayıtları
Pravda yeni bir makalesinde: “Devamdı sulhun temelleri atıldı,, diyor
Atina 4 (AA.) — Reuter: Üç büyükler konferansı. Yunan umum! efkârını büyük bir hayal kırıklığına sevket-nılştlr. Liberal demokrat Vlma gazetesi, Yunanlstanın, hattâ İtalya ile barış şartlarının hazırlanması sırasında unutulmuş olduğundan acı bir lisanla bahsetmektedir.
Cumhuriyetçi liberal Katlmerlnl Neo gazetesi İse, Potsdam görüşmeleri neticelerinin Balkan meselelerinin İncelenmek üzere Londradakl Dış İşleri Bakanlan konseyine havale edilmesi olduğunu yazmaktadır. Yunanistan bu vaziyette hazır bulunmak zorundadır,
Kıraliyetçl basın, İhtilâlci kararlar beslemiş olanları tenkldetmekte ve «ol tetnayüllü gazeteler İse, hiçbir tefsirde bulunmamaktadır.
Parts 4 (AA.) — Fransa, Potsdam kararlan hakkında yapılan tebliğe cevabını hazırlamaktadır. Fransanın bazı lhtlrazi kayıtlar ileri sürmesi bek lenlyor. Fransa Rııhr havzası ve tazminat hakkında İzahat Istlyecektlr.
Fransız umumi efkârı, tebliği bazı ihtirazlarla karışık memnuniyetle karşılamıştır KomünlsL partisi me'mnuhlyet İfade eden bir tebliğ neşretmlştlr.
Pravdanın makalesi
Moskova 5 (R,) — Pravda gazetesi Potsdam kararları hakkında yeni bir makale neşretmlştlr. Makalede diyor kİ: «Harbden sonra da Müttefikler arasında İş birliğinin sağlanması harbde olduğundan az mühim telâkki edilmemelidir. Potsdam'da devamlı sulhun temelleri atılmıştır.»
Londra 4 (AA.) — Bazı Amerikan gazeteleri, Batılı Müttefiklerle, Doğu Avrupadak! bazı yeni rejimler arasında hâlâ münasebet tesis edilmemiş olmasına işaret etmekle beraber, genel olarak Amerikan basını anlaşmayı doğru bulmaktadır. Gezeteler. birçok İşler arasında bu meseleyi de esaslı surette lncellyecek olan beş büyük devlet konseyinin kurulmasını memnunlukla karşılamaktadırlar.
Ingiliz gazetelerinin mütalâası
Londra 5 (R.) — Bu sabahki Ob-server ve Sunday Times gazeteleri Potsdam'da verilen kararlar hakkında birer makale yazmışlardır. Observer diyor kİ:
«Almanyada normal hayat teessüs etmedikçe Avrupada devamlı sulh olamaz. Halbuki ahalinin bir taraftan diğer tarafa nakil bu hayatın çabuk avdet etmesini güçleştirecektir.
Bugün Almanya dışında bırakılan Öder ve Nelsse nehirlerinin doğusundaki topraklarda 10 milyon Alman vardı. Bunlardan bir kısmı Sovyetie-rln ileri hareketi esnasında kaçmıştır, fakat mühim bir kısmı yerlerinde kalmıştır.
Polonya'ya geçecek topraklardan beş, Çekoslovakya'dan İki milyon Almanın Almanya'ya gönderilmesi İsteniyor. Bu suretle ilk hamlede 7 milyon Alman'ın nakli lâzım geliyor. Bunlar için Almanya'da yer bulmağa imkân yoktur. Alman ekonomisi de bu halkı besliyemez, Bunlar dalma parasız, işsiz kalamğa mahkûm olacaklar ve tehlikeli bir unsur halini alacaklardır.
Tebliğ okunurken tetkiki bir tarafa bırakılan meseleler hatıra geliyor. Filhakika tebliğde ne Boğazlardan, ne Orta Doğudan bahis var. Halbuki bu kesimde oldukça siyasi gerginlik bulunduğunu herkes biliyor. Bundan başka Ruhr ve Rhln havzalarından. Doğu Avrupa'dan bahis yoktur.»
Sunday Times bir kaç hafta İçinde herşeyin halli kabil olamıyacağım kaydettikten sonra diyor kİ: «Fransız! ar Almanya hakkındakl kararla-
DİKKATLER
Tenezzüh yerlerini dolduran ve kirleten çadırlar
Herkesin hava almak, yazdan istifade etmek hakkıdır Fakat sayfiye azlığı ve pahalılığı bu sene bir «çadır kurmak.» modasını ortaya attı. Umuma mahsus te. nezziih yerlerine, yahut sayfiyeler arasında sahi] arsalarına, üç, beş, bazen de on beş çadır kurulduğu görülüyor. Bu .çadırlar^ da, iiçer, beşer kişiden meselâ 40 . 50 - 60 kişi aylarca yaşıyor. Umuma mahsus tenezzüh yerle, rinl işgal etmek ve sınırlarla çevirip halkı İçeri bırakmamak keyfiyetini bir tarafa bırakalım; fa. kat çadırcılar helâ ihtiyacı noktasından ortalığı berbadediyorlar. Bıı göçebe sekaletlnin umumî te-nezziih yerlerinden ve iskân nıin. takalarından kaldırıl masını temenni ederiz. Hususî kamplar kurulacaksa, iskân ve şehrin silueti olan tenezzüh bölgelerinin dışına çıkmalıdır.
O
az„ diyor o
£ nn Rhln havzası ile RuhFun Alman (D ya’dan ayrılmasına mâni olacağına^ teessüf ediyor ve Doğu hududu glbifl) batı Alman hududunun da vel?v mu 0 vakkat olsun tâyin edilmesi lâzınş^ geldiğini söylüyorlar.»
Gelecek toplantı Ameri=^ kada mı yapılacak?
Londra 5 (R > — Başkan Truman#-* Augusta vapurunda gazetecilere de-^» meçte bulunmuş ve gelecek Üçler top-J~ lantısının Vaşlngtonda yapılmasın* \ teklif ettiğini. Mareşal Stalin, vaziyet""** müsait olursa bunu kabul edeceğini söylemiştir.
Londra'da yapılacak toplantılar
Londra 5 (R.) — Önümüzdeki haftalar zarfında Londra, büyük milletlerarası faaliyetlere sahne olacaktır. İptida Avrupanm İaşesini görüşecek olan Unra toplantısı geliyor. Bundan şonra San Franclsco'da verilen karar mucibince kurulacak milletlerarası teşkilât daimi sekreterliğinin çatışmasını kararlaştıracak toplantı vardır. Nihayet beş Dış Bakanının toplantısı geliyor.
Türkiye - Sovyetler
Görüşmeler bir çıkmaza girmiş
Sovyetlerin toprak verilmesi teklifi reddedildi. Boğazlar işinin iki devlet arastnda görüşülemiy eceği bildirildi
Londra 4 (AA.) — Reuter ajansının siyasi muharriri yazıyor: Potsdam tebliğinde Boğazlar hakkında hiçbir kayıt bu anmadığı İçin, Londra'da inanılır çevrelerde, yeni bir andlaşma «ık.1l hakkı:»-lakı Türk -Bas müzakerelerinin hâlâ bir çıkmaz İçinde bulunduğu mütalâası ileri sürülmektedir. Bu yaz başlangıcında yeni bir dos'Uuk andlaşmnn İmzalanması İçin yapılan konuşmaların bidayetinden beri resmi hiçbir teklif Ve mukabil teklif yapılmamıştır.
Umumiyetle . !yl haber alan mahfillerde beyan edildiğine göre, iki sebep yüzünden müzakereler İki defa kesilmiştir:
1 — Türkiye, Sovyetler Birliğine toprak bırakılması hakkındakl her türlü teklifi reddetmiştir.
2 — Diğer alâkalılar tarafından da desteklenen Türkiye, Montreux mu-
kavelenamesinin tekrar gözden geçirilmesi hakkındakl Sovyet İsteklerinin sadece Türkiye ve Rusya arasında lncelenemlyeceğlni beyan etmiştir. Londra’daki siyasi mahfillerin mütalâasına göre, Türk - Sovyet münasebetlerinin ıslahı, aynı zamanda bir dereceye kadar, büyük devletlerin Boğazlar meselesi hakkında anlaşmaya varmalarına bağlıdır.
Bu meselenin Potsdam'da 'gözden geçirilmiş olup olmadığı malûm değildir. Fakat şurası bilinmektedir ki, bu hususta hiçbir karar verilmiş değildir.
Tüklye ve Sovyetler Birliğinin bu meselede nokta! nazarlarının fedakârlık yapmağa mütemayil olduklarını gösteren hiçbir alâmet mevcut olmadığına göre, şimdilik yeni müzakereler İçin hiç bir esas derpiş edilememektedir.
Japonya’yı istilâ hazırlığı
Okinava’da toplanan kuvvetlerin kumandanlığına Gl. Mac Arthur tâyin edildi
Londra 5 (R.) — General Mac Arthur, Japonyayı istilâ edecek kuvvetler kumandanlığına tâyin edilmiştir. Bu kuvvetler Oklnava adasında toplanmaktadır.
3 milyon beyanname atıldı
Londra 8 (R.) — Dün Japonya üzerine bomba yerine 3 milyon beyanname atılmıştır. Bunda, en büyük demir merkezi 12 şehrin bombardıman edileceği haber verilmekte ve Potsdam’-da neşredilen ültimatom haber verilmektedir. Beyannamelerde deniliyor kİ: «Japon halkı başlarındaki hükümeti atıp teslim olmalıdır. Aksi takdirde mahvolacaktır.»
Fena hava asıl Japonyaya karşı büyük ölçüde hava hareketine mâni olmuştur. Mamafih Japon işgali altındaki yerlere ve gemilere birçok
akınlar yapılmış, müteaddit küçük gemi batırılmıştır.
Sovyetler - Çin
Görüşmelere yakında tekrar başlanacak
Moskova 5 (OWt) — Associated Pressin Moskova muhabirinin bildirdiğine göre, Çin kaynaklarından alınan haberlere bakılırsa, yeni Çin Başbakanı yeni Dış İşleri Bakanlle birlikte, Üç büyüklerin Potsdam'da toplanması yüzünden inkıtaa uğramış olan görüşmelere Sovyet makanılarlle tekrar başlamak üzere 4 veya 5 gün sonra Moskovada beki enin ektedir.
Saiıife 2
akşam
5 Ağustos 1945
SÖZÜN GELİŞİ
Sümerbanktan bir dilek
Kız Sanat Enstitülerinin ne derece yararlı kurumlar oldu, ğunu her fırsatta belirtiyoruz. Zaten bunlann yararlıkları gördükleri rağbetten bellidir
Kız enstitülerine orta halli, hattâ fakir vatandaşların çocuklun gidiyor, orada lıem lüzumlu kültürün asgari derecesini, hem de aile hayatında üzerlerine düşecek vazifeleri kolaylıkla vc zevkle başarmayı öğreniyorlar Kızlarımızı hayata gerektiği gibi hazırlamak bakımından en isabetli bir görüşün eseri olan enstitüler onun için derhal topluluğumuzun vazgeçilmez kurumlan oluvermiştir. Şimdiye kadar kızını enstitüye göndermiş de orada, ki öğretimden şikâyet etmiş kimse yoktur. Yalnız bu okulların öğrenciye yüklediği masraftan şikâyet edenlere rastlanıyor. Şikâyete sebebolan masraflar da. enstitülerin yapısına mahsus bir ku. sur değildir, doğrudan doğruya hayat pahalılığına ilişiktir,
Dtin iki kızım kız enstitülerinden birinde okutan orta halli bir anne bana, katlanmak zorunda kaldığı masraftan söz açar, ken, çocuklarını enstitülerden ayırmaya bir türlü razı olmadığı İçin hu masrafı azaltma çaresini dc beraber söylüyordu.
«Enstitülerde çocuklara önce Amerikandan patronlar hazırlatıyor. sçnra bir basma entari, bir yün etek, bir tayyör veya par-desii, bir ipekli elbise, bir gece elbisesi, bir kat İpekli çamaşır (gecelik dahil), bir de ipekli sabahlık yaptırıyorlar. Bunlar öğretim programında yer altlığı için yaptırmak zaruridir ve her anıie de kızlarının bunları yapmasını gönülden fster. Fakat hayat pahalı, lığı bu zaruri giyeceklerin masrafını yükseltmiştir İpeklinin metresi! 10 ilâ 20 lira arasındadır Bana öyle geliyor ki Sümerbank, K” Fnst'tülerine giden çocukların eline okuldan verilecek beş altı kuponlu karne karşılığı, ders malzemesi olan İpekli ve yünlüleri maliyet fiatına, ucuzca verebilir; böylecc Milli Eğitim Bakan, lığının öğretim programındaki ders malzemesini temin işini ko_ taylaştırabilir..
Ders vılı başlamadan önce bu İki çocuk anası vatandaşın bir çok vatandns’ara tercüman olan dileğini Sümerbanka duyurmayı favdalı buluyorum,Şevket Rado
Ferlin kararlarında eksik görünen noktalar ve Boğazlar meselesi
(Baş tarafı 1 inci sahifcde) sefalettir Yalnız Berlin, Viyana d'ğil, Balkanlarla birlikte bütün Avrupa yl.veceksiz, giyeceksiz, evsizdir. Hâlâ devam eden yabancı işgallerin, ayak üstü tutulan or_ diaların bir kat daha arttırdığı bu yoksunluğa çare bulmak, hiç şüphesiz, Dış Bakanlan Meclisinin sulh şartlannı araştırmasından daha ehemmiyetli. daha aceh bir vazifedir. Ölüm ve hastalık tehlikesile karşı karşıya kalan Avrupada. Alman_ yaya şu bu rejimin tatbik edilmesi. Müttefik gazetecilerin Sofya ve Eti kreşten serbesçe haber verebilmeleri, yahut Sovyet işgali altındaki yerlerde İngiliz. Amerikan Mütareke heyetlerinin artık sokağa çıkıp serbesçe geze, bilmeleri neye yarar? Bütün İngiliz ve Amerikan basınının da üzerinde durdukları bu en İnsanî dâvayı, Avrupa milletlerini bek_ leyen açlığı, üçler konferansı konuşmaya vakit buldu mu, bil. miyoruz. Bu mesele de hiç olmazsa bir komisyona havale edilebilirdi. Tebliğde buna dair de tek kelime yoktur.
Bazı gazeteler, Türkiye ve Boğazlar meselesi hakkında da bir karar verilmediğini yazdılar
Üçler konferansı bu harbin doğurduğu ve yenenlerle yenilen-leri, işgal edilenlerle kurtulanları ilgilendiren meseleler hakkında kararlar vermek İçin toplanmıştır Türkiye, çok şükür, bu çeşit devletler arasında değildir, N? fedakârlıklarına karşılık ganimet payı istiyor, ne de kendini kurtaracak sulh şartlan peşinde koşuyor.
Bununla beraber, bir buçuk aydır Türkiye İle Sovyet Rusya arasında bfr dilek ve istek dâva, sı. bütün dünya basınına konu olmuştur. Sovyet Rusyanın Tür-kiyeden Boğazlarda asker! üsler, Doğu İllerde topraklar, hattâ Trakyada müphem tavizler İstediği boyuna yazıldı Boğazlar meselesi gibi, yalnız' Türklyeyi değil bütün büyük devletleri İlgilendiren bir dâvanın üçler konferansında konuşulmamış olması mümkün müdür?
Sovyet Rusyanın bu isteklerinden hem îngil terenin, hem Amerikanın resmen haberleri olduğu şüphesizdir, Bundan dolayı ge. rek M, Trumanın, gerek Chur-chlll ve Attlee’nin bu hâdiseyi Mareşal Stalinle konuşmaları kadar tabiî bîr şey olamaz. Fakat. dediğimiz gibi, konferansın toplanması, üçler arasında Rus İsteklerine de temas edilmesine fırsat ve vesile hazırlamıştır. Yok.va bu mesele konferansın konulan ve gündemi arasına Tirmediği için tebliğde yer bula, naz. M. Truman ve M. Attlee, ■'İsa olsa, bu çeşit İsteklerin ne tlantik demecine, ne San-Fran-clsco kararlarına, ne milletler
arası ahlâk ve adalet prensipleri, ne, hattâ sadece ne akıl ve man. tığa uymadığını söylemiş olabilirler, Mareşal Stalln de hiç ısrar etmemiş, bu meseleyi bir tarafa bırakmış olabilir. Fakat bunlar karar değildir, hususi konuşmadır Nasıl karara varsın ki Sovyet Rusya bu İsteklerini Türkiye ile ittifaka şart koşmuştur ve Tür. kiyenin Sovyetlere karşı hiç düş-bir dâvası ve vatan topraklan aleyhinde verilecek kararlar ken. dişini ancak silâhla müdafaa zorunda bırakır. Montreux Boğazlar andlaşması değişebilir. Tür. kiyenin Sovyetlere karşı hiç düş. manlığı olmadığı için, toprakla-nmızın bütünlüğüne, İstiklâl ve hükümranlığa zarar vermedikçe. Boğazlar nizamında Rusyaya emniyet verecek her değişikliği Türkiye konuşmaya hazırdır. Bu da Berlin konferansının kararile değil, Türk! yenin İlgili devletlerle konuşmaslie olur. Boğazlar meselesinde Türkiyenin görüşünün hem Sovyet Rusya, hem tn. giitere ve Amerika iyice bildikleri için Fotsdamda Truman. Attlee, Stalln arasındaki konuşma fırsatının Türkiye . Sovyet Rus. ya münasebetlerinde hayırlı bir gelişmeve saha hazırlaması umu-lablllr
Bu bakımdan. Boğazlar meselesinin konferans tebliğinde ve kararlar arasında eksik kaldığını söylemek siyasî hâdiselerin tam mahiyetini bilmemekten İleri gelebilir. Bizim, üçlerin kararına bağlı hiç bir meselemiz olmadığı İçin tebliğde karar da bekleml. yorduk
Yukarda söylediğimiz gibi, düşüncemize göre, konferans kararlarında en büyük eksik, sulh imzasına âzami mühlet çizilme, mlş olmasıdır. Bütün milletler, işgal ve askerlik yüklerinden kurtulmak, sosyal ve ekonomik sahalarda normal hayata dön. mek için — her nedense çok geciktirilen — bu sulhu sabırsızlıkla bekliyorlar. Hattâ Bulgar, lar bile...
Sulhun gecikmesi, bundan başka, küçük milletlerin de hır. sim kabartıyor, iştahını arttırıyor. Triyesteyl isteyen Tlto, Balkanları dar bulacak, bir kaç ay geçerse Feşteye de göz dikecek. Kendisini kurtaran Ingllteredcn Kıbrıs adasını istemeyi bile yüzü tutan Yunan dostumuz — ada merakına düşerek — gelecek yıl Malta İle Siellyada da hak iddia edecek.. Bütün ziyafet sofraları gibi ganimet şölenini de uzat, mamalı. Bir yanda suçlu açlar ve yoksunlar İntikam duygularile karınlarını bastırırken, öbiir yandan yüz bulmuş, aç gözlü davetliler mide fesadına uğrarlar. Her ikisi de başa belâ olur. Berlin kararlarında bir eksik de bu iki taraflı müvazeneslzllktir.
Necınedtlin Sadak
Bulgaristan ve komşuları
Bakan Georgiev’in bir nutku
Sofya 4 (A.A.) — Bakan Georglev eçim münasebetlle söylediği nutukta demiştir W: Yen! Yugoslavya'yı teşkil eden kardeşlerimizle İşbirliği, anlaşma ve yakınlaşma yollarını artmaklığımız pCfc; tabii -olmuştur, Her şey bizi Yugoslavya İle birleştirmekte vehiç bir âmil bizi birbirimizden ayıramamaktadır.
Dnlıa 6 kasım 1944 muvakkat anlaşmasını imzalamadan önce kahraman ordularımız Hltiercl İstilâcıları Balkanlardan atmftk İçin Mareşal Tlto’nun muzaffer ordtılarile yanya-na çarpışmakta bulunuyorlardı. Bundan a» sonra Bylgaristanla Yugoslavya atasında muntazam diplomatik münasebetler tesis edilmişti.
Bununla beraber, burada ve orada kendini gösteren kesin rıılı vc zihniyet değişiklikleri gibi çok daha derin çok daha mühim âmiller, güney BlavİRFlle birlik ve kardeşlik tesisi gibi derin bir şeref veren büyük fikrin sağlamlaştırılması dalma göz önünde tutulan önemli bir nokta teşkil etmektedir.
Romanya İle münasebetlerimiz bir kaç ay içinde büyük terakkiler kaydetmiştir. Kuzey komşumuzla, memleketimizin kati demokratik gelişmeleriyle kolavştınlan sıkı ekonomik v? kültürel münasebetler tesis ediyoruz.
Arnavutluk’la çok dostane münasebetler kurmak anusundnyır. Bugün olduğu gibi geçmişte de 1kl milleti birbirine düşüren hiçbir hâdise olmamıştır.
Türkiye ile olan münasebetlerimiz bazı Türk gazetelelnln Bulgaristan aleyhinde bitiremedikler! çatışlarına rağmen, Ivl komşuluk esasları dahilinde dürÜ'tlftkl? devam etmekt’dlr. Bannımız ba-ı barle vakalar dışında, bu kabil tahriklere umumiyetle cevap vermeği usul İttihaz etniktir. Bunun Balkan memleketler! arasındaki müstakbel münasebetler hakkında en faydalı ve lüzumlu bir durum olduğunu sanıyorum,
YunanistanlI hiçbir münasebetimiz olmamasından teessür duyuyoruz Ancak, bu memleketin İdareci mahfillerinde Bulgaristan’a karşı kin. husumet hisleri hâkim olmakta devam ettikçe, bunun bnşka türlü olmasına imkân bulunamaz. Bu hisler ekseriya fasılasız bir basın propagandası olarak kalmamakta V* bir sıra başka tezahür ve nümayişlerle de kendini göstermektidlr.
öte yandan, Yunan makamları da Ege Makçdonyası lle Batı Trakya’ dok! yerli halkı mütemadiyen sıkıştırmaktan ger! kalmamış ve binlerce yeni mülteci yerlerini, topraklarını, eşyalarını, ve çift hayvanlarını bırakarak topraklarımıza sığınmışlardır.
9 eylülden beri Ege MakedonyalIndan ye Batı Trakya'dan topraklarımıza 10.444 mülteci gelmiştir.
Bulgaristan’da, halk cephesi demokrat ve hürrlyetscver bütün milletlerle dostça münasebetler muhafazası İçin hararetle mütehassis bulunmaktadır re pek tabiidir ki 1lk önce bu yolda büyük Slav ftlleslne mensup milletlerle yakınlık yanacaktır.
Temelleri son günlerde San Fran-clsco’da ablan birleşmiş milletler teşkilâtını büyük bir ümld ve sevinçle selâmlıyoruz. Bulgaristan, bu d' riya güvenlik ve barış genel teşkilâtı arasında yakında kendisi İrin bir yer bulmakla gurur duyacaktır.
Habeş imparatorunun hazînesi
kalyada bulunan hazine imparatora teslim edildi
Adls Ababa 5 (O. W. i.) — Birleşik Amerkia'nın Habeşistan elçisi M. J. K. Kaldweil, bundan birkaç gün evvel. numleketm İtalyanlar tarafından İşgali esnasında kaldırılmış olan Habeşistan hazînelerini imparator Halle Selâslye'ye teslim etmiştir. 400 kilodan fazla ağırlıkta olan bu hazine, altın sofra takımları, altın işlemeli. merasim elbise ve mantoları lle diğer birçok kıymetli eşyayı lhtlvd etmekteydi.
Bu hazine, kuzey İtalya'daki Amerikan stratejik servis bürosu mensupları tarafından bulunmuş ve hususi bir uçakla Kahlre'den Adls Abe-ba'ya gönderilmiştir.
M. Kaldıvell. İmparator Halle fieiâ-siye'ye aynı zamanda 0 mart 1045 tarihli müteveffa Başkan Roosevelt tarafından İmzalı bir mektup dn vermiştir. Bu mektupta müteveffa Bnş-I kan Roosevelt. bu hazîneyi kendisine İade edebildiğinden dolayı duyduğu memnunluğu İfade etmekteydi.
M. Kaldwell, bu mektubun müteveffa Cumhur Başkanı tarafından imzalanan son resmi vesikalardan biri olduğunu söylemiştir,
Ayda 12 sigara!
Berlin 4 (A.A.) — Berlin halkına, şimdi, ayda on İki sigara verilmeğe başlanmıştır.
İki tren çarpıştı
3 kişi öldü, 56 yaralı var
Adana 4 — Bugün saat 14,30 da Adana - Ulukışla arasında feci bir iren kazası olmuş; üç vagon, jk| lokomotif tamamile harabolmuştur. Yolculardan üçü ölmüş, üçü ağır. B3 ü de hafif surette yaralanmıştır.
Çarpışma şöyle olmuştur: Adana -Ulukışla arasında işllyen banliyö treni makastan çıktıktan ve biraz, yol aldıktan sonra karşı taraftan gelen bir yük trenlle karşılaşmış ve her İki tren, birdenbire durduruIamıyacaK kadar hızlandıklarından çarpışmışlardır. Bu kazada makasçının suçlu olduğu görülmekteyse detahklkat henüz bitmemiştir.
Eskici, eski bir kaatil imiş!
Kıyafet değiştirmesine rağmen yakalandı
Ankara 5 (Telefonla) — Bir müddet evvel burada Fethi ve Mustafa adlarında İki seyynr sebze satıcısı arasında alacak yüzünden kavga olmuş. Fethi bıçakla Mustafayı ağır surette yaralıyarak kaçmıştı. Mustafa tedavi edilmek üzere kaldırıldığı hastanede ölmüştü.
O zamandanberl aranan Fethi bir türlü bulunamıyor, İzi de tesblt edilemiyordu. Nihayet, dün Yenişehirde arkasında eski bir çuval olduğu halde:
— Eskiler alıyorumI...
Diye bağıra bağıra sokakları dolaşan bir adamdan şüphelenen bir polis, bu adama yaklaşmış; kıyafet değiştirmiş, sakal koyvermLş olmasına rağmen, bunun kaatil Fethi olduğunu tanımakta güçlük çekmemiştir.
FetlıJ, kendisinin polis tarafından tanındığım hissederek lâfı kısa kesmek suretlle oradan uzaklaşmak İstemişse de, polis memuru kendisini derhal yakalamış ve doğruca merkeze getirmiştir. Yapılan tahkikat ve soruşturmada Fethi, suçunu itiraf etmiş, Mustafayı yaraladıktan sonra Kayserlye kaçtığını, orada bir müddet dolaştıktan sonra, yakalanacağından korkarak çehre ve kıyafet değiştirmek suretile gene Ankaraya geldiğin! söylemiş:
— FakAt nihayet gene yakayı ele verdim.
Demiştir, Fethi, e vr akile Adilycye teslim edilmiştir. Yakında muhakemesine başlanacaktır.
Tekel Bakanı Kastamonuda
Kastamonu 4 (A.A.) — Gümrük ve Tekel Bakanı Suat Hayrl Ürgüplü beraberlerinde Kastamonu millet vekillerinden Tahsin Coşkan olduğu halde bugün şehrimize gelmiştir.
Beşinci dil kurultayı 19 kasımda toplanacak
Ankara 4 (A.A.) — Türk Dil kurultayı genel sekreterliğinden bildirilmiştir:
1 — Tiirk Dil kurumu ana tüzüğünün 11 inci maddesi gereğince bu yıla rastlıyan beşinci Dil kurultayı, kasım ayının 19 uncu pazartesi günü Ankarada toplanacak ve beş gün sürecektir.
2 — Kurultaya tez sunmak lstl-yenlerln, yazılarını ekim ayının 15 İne kadar Ankarada Türk Dil kurumu genel sekreterliğine göndermiş bulunmaları gert-ktlr.
3 — Dördüncü kurultaya katılmış olup da kurumla İlgisini kesmemiş bulunanlar bıı kurultayın da tabii flyesldirlor. Ayrıca dil devrlmlmize hizmet etmiş olan ve kurultaya katılmak. Iştlyenlerin 15 eylüle kadar yazı ile dileklerini bildirmeleri rica olunur.
Yeni jandarma subaylarına diploma verildi
Ankara 4 — Jandarma subay okulunda, okulun dokuzuncu devre mezunlarına diplomaları verilmiştir. Mezunlar öğleden önce Zafer âbidesine ve Atatürk'ün kabrine çelenk koymuşlardır. Bu münasebetle İç İşleri Bakanı B. Hilmi Uran bir nutuk söylemiş, diplomaları Milli Savunma Bakanı Gl. AH Rlaa Artunkal vermiştir.
Parti grupu salı günü toplanacak
Ankara 4 — Parti Grupu salı günü saat 15 de toplanacaktır. Başbakan şükrü Saraçoğlu’nun bu toplantıda, son bir aylık dış meseleler hakkında İzahat vemesi muhtemeldir.
İspirto mayası yurtta yapılabilecek
Ankara 5 (Telefonla) — Türkiye şeker fabrikaları Eskişehir fabrikası İspirto şefi kimyager muammer sayar, uzun çalışmalardan sonra İspirto İstihsali İçin hariçten getirtilen orijinal İspirto mayasının yurdumuzda İstihsaline muvaffak olmuştur.
Petain muhakemesi
Dün de Lava! dinlendi. Muhakeme daha 10-12 gün sürecek
ParJs 4 — PĞtain muhakemesine bugün saat 13.20 de devam edildi, havai tevkif haneden getirilerek salonu alındı. Pötaln salondu yerini almıştı. Laval geçerken ona soğuk soğuk baktı. Şahit sandalyesine oturan Laval, önüne çantasını ye üstüne de şapkasını koyduktan sonra mahkeme başkanının suali üzerine belediye dairelerinden Cumhuriyet heykellerinin kaldırıldığı zaman çok kederlendiğini, o sırada hükümet başında bulunmadığını, Anbcwllllers belediye dairesinden Cumhuriyet heykelinin kaldırılmasını istemediğini söylemiştir.
Mahkeme başkanı. «Almanya'nın zaferini temenni ediyorum» sözünden sonra PĞtain He oralarındaki münasebetin ne olduğunu Laval'den sormuştur.
Laval şu cevabı vermiştir:
— İktidar mevkiine avdetimden sonra Lejyonerlerln önünde bir nutuk söyledim ve alkışlandım. İşte o zaman PĞtain Lejyonerlerc 13 aralık anlaşmazlığının ortadan kalktığını ve benimle el ele yürüdüğünü söyledi.
«Almanya'nın zaferini temenni ediyorum» sözünün Mareşal Pötaln tarafından yalanlandığı Luvai’e bildirilmiş fakat Laval, Pötaln’in dünkü tekzibine rağmen sözlerinde ısrar elmiştir.
Laval’den Almanya'daki Fransız esirlerinin yerine İşçi gönderilmesi işinin menşei sorulmuş, Laval mütarekeden sonra Fransa’nın hemen bütün kömür ve çelikleri bakımından Almanya’ya tâbi bulunduğunu .'eylemiş ve:
— Eğer Vlchy hükümeti 1940 cylû-lünde Berlin'le müzakereyi reddetmiş olsaydı Fransa tamamen yiveceksiz kalacaktı. Baş meseleyi de İşsizlik teşkil ediyordu. Almanya İzinli bulunan harb esirlerin! geri çağırmak tehdidi lle ve kuzey kömürlerinin güney bölgesine geçmesini bırakmamak suretlle Fransa’ya hâkim bulunuyordu.» demiştir.
Başkan, 50 bin esir yerine 130 bir. işçi gönderilmesi mi lâzım geldiğini anlatmış, Laval de Fransanın bu esir ve işçi mübadelesinde elde ettiği faydalar hakkında tezini İzah ederek Pâtaln’ln kendisi lle daima mutabık kaldığım söylemiştir.
Irkçılık tedbirleri alınmasının Almanlar tarafında İstenmesi üzerine Pttaln’ln ne demiş olduğu sualine cevap vtren Laval, Pötaln’ln namuslu bir adam gibi hareket etmiş olduğunu ve protestoda bulunduğunu söylemiştir.
Fransa’nın Almanya ile bir asker! işbirliği hakkında sorulan suale Lava 1. Fransa’nın Almanya ile bir asker! işbirliği yapmasına kendisinin şahsen dalma muarız bulunduğu ervahını vermiştir
Pötaln’in Hlllefe gönderdiği telgraf hakkında ne diyeceği sorulanca Laval. bu telgrafı bilmediğin! söylemiştir.
Burada müdafaa avukatları müdahale etmişler ve bu telgrafın P(-taln tarafından gönderilmediğini ve Sunun bilinmeyeli bir kimsenin manevrası olduğunu söylemşllerdlr.
Laval. 8 kasım 1942 de Almanların serbes bölgeye de girmeler! hakkında sorulan suale verdiği cevapta her türlü tecavüze mukavemet emrinin
Ankarada et fiati yeniden ucuzladı
Ankara 5 (Telefonla) — Şehrimizde kilosu ISO kuruşa satılan koyun eti yarından ItlbaTen 140 kuruştan satılacaktır.
Sümerbankta bir memur zimmetine para geçirmiş
Ankara 5 (Telefonla) — Burada Sümerbankta zimmetine para geçiren bir memur lle bu İşle ilgili oldukları anlaşılan İKİ memur mahkemeye verilmiştir.
Zimmetine para geçren memurun adı. Mehmet Tekkök'tür. fiümerbank memurları İçin şeker şirketinden alınan şekerin parasını toplamak işi bu memura verilmiş, Mehmet Tekkok de topladığı paradan 2504 lirayı zimmetine geçirmiştir. Diğer memurlar banka muhasebe müdür muavini Ca-vlt Bilgen lle umum muhasebe müdür muavin! Fahri Ecll’dlr. Bunların suçairi. mürakabc vazifesini yapmamaktır.
Muhakemelerine birkaç güne kadar başlanacaktır.
12 ada hakkında
Atina 4 (A.A.) — Tilrk|ytfn!n eski Dış işleri Bakanı Tevfik Rüştü Araş' m 12 ada hakkınöakl yansı müııa-sebetile baş gösteren hoşnutsuzluğa bütiin Atina gazeteleri tercüman oluyor. Etnos gazetesi makalenin Türk hükümetinin görüş taramı İfade etmediğinden şüphe etmemekte, fakat makalenin başka Türk gazetelerinde dc böyle mütalâalara yol açmasının ciddi düşün-clrre sebeo olacağım söylemektedir.
Almanya’yı olduğu kadar İngiltere V« Amerika'yı da hedef tutmakla olduğunu belirtmiştir.
Fransız filosunun kendi kendisin! batırması bakkındakl suale cevap veren Laval, Alınanların Tulon'a vardıklarını sabahleyin saat 4 buçukta öğrendiğini Vlchy'yc gittiği zaman İse filonun kendi kendisini batırdığı haberini aldığını söyliyerek bu Işta bir rolü olmadığını anlatmıştır.
Yabancı aslından Yahudilerin Fransız tabiiyetinden çıkarılması hakkında sorulan bir suale cevap veren Laval. bu hususta bir komisyon teşkil ettiğini ve bugün yüksek mahkemenin savcılığını yapan M- Mor-net’nin bu komisyonun ikinci başkanı bulunduğunu söylemiştir.
Laval'den milis teşkilâtının nasıl kurulduğu ve Deat. Darnand v® Henrlot'nun hükümete nasıl girmiş oldukları hakkında malûmat İstenmiştir. Laval Fransa’nın serbes olmadığını söylemiştir. Deat’ı Almanlar İstemişlerdir. Pötaln ve Laval buna muhalefette bulunmuşlarsa da Nazi tazyiki artmıştır ve bu suretle Laval. Deat'yı Mareşal adına çıkardığı bir kararname İle tâyin etmiştir. Mareşalin bu meselede hiçbir dahil olmamıştır.
Laval. başkanın sorduğu başka bir suale de. Reynaud ve Blıım’un kurşuna dizilmelerine mâni olduğunu söylemiştir. Laval. Mandel’ln katline mâni olamamıştır, çünkü bu hususta evvelce haber alamamıştır Lava! Fransız siyaset adamlarının Almanya’ya nakli bahsinde şiddetli protestolar yaptığını ve bıinun önüne geçememiş olduğunu söylemiştir, Laval, Pötain'ln bu meseleden haberd’,r olduğunu İlâve etmiştir.
Pötaln'in kuzey Afrika'daki generallerle hususi şifresi olup olmadığı sualine cevap veren Laval, böyle bir şeyin mümkün olabileceğini söylemiştir.
Laval salondan çıktıktan sonra baş savcı Mareşal Pötain’ln eşyası arasından çıkan bir el yasamı okumuştur. Mareşal'ın el yazısı olan bu yazıda de Gaulle'e ve taarftarlarna şiddetle hücum edilmekte İdi. Bir mesaj metni olan bu yatının yayınlanmadığı anlaşılmıştır. Oturuma 17 ^0 da son verilmiştir
Windsor dükünün bir tekzibi
Vaşlngton 4 (A.AJ — Duc de Wlndsor İngiliz elçiliği vasıl asile yayınladığı tebliğde, Laval ile siyasi işleri münakaşa ve müzakere ettiğin! yalanlamaktadır.
Duc de Vindsor 1935 de Paris’teki İngiliz elçiliğinde yapılan kabul resminde Laval’I gördüğûniT ve faka* Habeşistan buhranı sırasında aralarında siyasi konuşmalarını cereyan ettiğine dair 1leri sürülen iddiaların asılsız olduğunu beyana İngiliz elçiliğini yetkili kılmaktadır.
Muhakeme daha 10-12 gün sürecek
Londra S (R.İ* — Pötaln muhakemesi daha 10 - 12 gün sürecektir. Diin Laval mahkemeden çıkarken petain’ln önünden geçtiği sırada hafifçe eğilerek: «Orevuar M. Le Mareşal-. demiştir PĞtain de hafifçe başını eğmiştir.
Milletlerarası ticaret odaları konferansına iştirak edecek heyetimiz
15 ağustosta Londra'da top’anacak milletler arasında ticaret oöalarf konferansına İştirak edecek Türk heyeti, dün uçakla Mısır’a hareket etmiştir; oradan Londra'ya gidecektir.
Heyet ticaret ve sanayi odası reisi B. Mithat Nemll'nln başkanlığında oda mccHcl reisi B. Ahmet Kara, Ziraat bankası müdürü Mehmet Ali Tiney ve İzmir ticaret odası âzası B-Şerlf Remri'den müt ş kildir.
Ankarada iki ev yandı
Ankra 4 — Bugün saat üçte Kara-oğlan çarşısı civarındaki evlerden birinde yangın çıkmıştır. Ate? bitişikteki eve de geçmiş, evlerin İkisi de tamamen yanmıştır. Yangının sebebi henüz anlaşılamamıştır.
4/8/1945 Üstleri
Londra üzerine 1 sterlin 5.22
lîeyyork üzerine 100 dolar 130.51
Cenevre 100 İsviçre Fr. 30.32-3
Madrid üzerine 100 pezeta r. Sİ
Stokholm1 Üzerine 100 kuron 31.1325
Borsa dışında ALTIN FİATLERİ
Gulden 35 5»
Reşadiye 37.31
tngillz 43 f5
Külçe (Bir gramı) 5 5«
i
sahile 3
AKŞAMDAN AKŞAMA
«Selâm para, kelâm paran menfaatsiz iş yok mudur?
Bu sütunda kendi kendimin avukatlığını yaparcasına birkaç satır yazmak zorunda kaldığım için okuyucularımdan öziir dilerim. Ayrı ayn üç vatandaştan üç mektup aldun: ..Kurbağalıdere-den fazla bahsediyorsun. Temizlenmesi için çalışıyorsun. Acaba kendinin mi, yoksa akrabanın arsası var?« — Mektupların hülâsası bu.
Bir tane olsaydılar ses çıkar-mıyacaktım. Fakat üç oluşları benî üzdü. Geçenlerde bir gün Yoğurtçudan sandala binmiştim. Güzelim derenin açık lâğım haline gelişi beni üzdüğünden «Dikkatler» sütununda dikkati çektim. Bir Kadıköylüden aldığını tamamlayıcı malûmatı da bu sütuna yazdım. Vali lütfen cevap ve izahat verdi. Onu da dercet-tim. Öyle ya: Bu kadar şey men-faatsiz olabilir mi?
«Muhit küçüktür. Tahkik edilsin. O civarda üçüncü gömlek ahbabım dahi pek yoktur. Ben bıı İşte ve diğer herhangi bir işte neşriyat rolümden böyle istifadelere, asla kalkmadım. Kalktımsa mukadder utançları kabullenirim.» demek bile arıma gidiyor.
Asıl ânma giden: Bu düşüncenin hâkim olmasıdır. Bizler. menfaatsiz selâm vermiyen insanlar mı olduk? Şehrimizi çeviren şu âbidelere bakılsın, İmaretler, çeşmeler, sebiller, ömrü öbür asırlara uzıyacak diğer eserler . Ve nihayet:
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şüheda
Buıı’ar hep iki buçuk kuruş İçin mi? Muhitti sevmek, elâle-min iyiliğini istemek, bu uğurda kab’lse para kabil değilse âcizane emek sarfetmek tarihe karışmamıştır.
Lahavle velâ kuvvete illâ billahi
tnnallahe maıssabirin?
Kınalı keklik kanadını sürmüş!
Fındığın bir de kiremidî’ye çalan renklisi vardır ya... tşte geçen gün bu cinsten olanını satan bıçkın bir şehir uşağı, malına müşteri çekmek için haykırıyordu:
— Kınalı keklik kanadını sürmüş!
Düşündüm ki tâ eski Yunandan başlıyarak, cep takvimi üde-basına kadar büyük küçük her şairin külliyatında yer alabilir; yüz kızartmaz!
Ezelî dâva: Edebiyatın rolü bir güzel eda, bir güzel teşbih, bir güzel «adanın, bir güzel üslûp hududiyle mi sınırlanıyor? Edebiyat, fikir ve tehassüs sanatı demek olduğuna göre bu seyyar satıcının gösterdiği hünerin ötesine bizi fırlatacak bir fikir ve tehassüs edebiyatı lâzım değil midir?. Bunca dünya dâvaları, memleket dâvaları, insan cemiyetini ileri götürmek yahut gerideki menfaatlere bağlı tutmak emelleri: fakat biitün bunların ortasında memleketimizde bir «Kmalı da keklik kanadım siirmüs» edebiyatı hükümranlığı sürüp «'diyor.
Ka'dı ki o fındıkçı bırkın bile fiyakalı narasını bir fearf gaye İle atıyordu
KÜÇÜK HABERLER
ı
(Vâ - Nû)
Sanayi mamulleri hakkında bir rapor hazırlanıyor
Hayatı ucuzlatmak için sanayi mamullerinin imal, maliyet, hanı madde tevzi ve satışı etrafında ne gibi tedbir ve değişikliklerin alınması Icabedeceğinin tesbiti sanayi birliğinden İstenmiştir;
Sanayi birliği bundan evvel başka maksatlarda hazırladığı ra. porlarda ucuzluğu esas tuttuğundan o raporlardan da fayda, lanılmak suretti e istenilen malûmatı en kısa zamanda Ankaraya gönderecektir.
* Haıb içinde Avrupa ile te» ması kesilen §ark memleketleri, bir takım sanayii ihyaya çalışmışlar, bir kısmında ileri gide, ıek ihraca bile muvaffak olmuşlardır, Bu memleketler, ken. dilerine en yakın olan Türkiye ile ticari münasebet tesisini sağlamışlar, yaptıkları sanayi maddelerini bize satabilin işlerdir. Yalnız, sanayiini kuramadıkları mamulleri de yine yakınlığı hesaba katarak Türkiyeden almağa çalışmışlardır.
Döviz tedarik edilebilmesi ve şark memleketlerine satılacak mallardan lâzım olan maddelerin satın alınabilmesi bakımından bu teşebbüs'er memnuniyetle karşılanmıştır.
Irak, Suriye ve Filistin, bizden çorap istemektedir. İlgili Bakanlıklar bu tak-be müspet cevap ve. rememişlerdir.
★ Belediye murakıpları tara, fından bir hafta zarfında 14 esnaf muhtelif suçlardan millî korunma mahkemesine verilmiştir. Bunların ikisi toptancı, biri perakendeci olmak üzere 3 ü kasap, biri fırıncı, 6 sı manav, ikisi içkili lokanta, ikisi de bakkaldır.
■k Bazı semtlerde öğleden sonra francala bulunmadığı hakkında yapılan şikâyetler üzerine belediye, toprak mahsulleri ofisine, francala çıkaran fırınlara verilen un’un arttırılmasının mümkün olup olmadığını sormuştu. Ofis; verdiği cevapta, francala çıkaran fırınlara evvelce 700 çuval has un verilirken bu miktar 900 çuvala, son günlerde de 1100 çu. vala çıkarıldığını ve bundan fazla un verilemiyeceğinl belediyeye bildirmiştir. Değirmenlerin de daha fazla has un öğütemedtği söylenmektedir.
Tramvay umum müdürü îzmire gitti
İstanbul un muhtaç olduğu tramvay rayları hakkında görüş, melerde bulunmak üzere elektrik tramvay umum müdürü B. Hul-kl Erem tzmire gitmiştir. Tram. vay şebekesinde eskiyen kısımların değiştirilmesi için îzmirden ,. 8 kilometre ray getirilecektir.
Balıkpazarı yerini tutacak ticaret sitesi
Belediye Unkapanı — Eminö. nü sahasının açılmaslle hasıl olacak meydanda bugünkü Balıkpa-zan yerine bir ticaret sitesi kuru, lacaktır. Sitedeki dükkân ve yazıhaneler belediye tarafından İnşa ettirilerek İş sahiplerile esnafa satılacak veya kiralanacaktır. Si. tenin inşasına sarfi lâzımgelen paranın temini İçin teşebbüslere girişilmiştir. •
r ŞEHİR HABERLERİ Bir çırpıda ||
Bam teli
Muamele Vergisi
Kanunda değişiklik yapılacak
Dinlenme kampları
Beykozdaki kampa gönderilen çocuklar nasıl yaşıyorlar?
Ticaret, Ekonomi ve Çalışma Bakanlarının İstanbulda yap. tıklan incelemeler sırasında dinledikleri tacir, esnaf ve sanayiciler muamele vergisinden ve ciba. yet şekillerinden şikâyet etmişlerdi. Muamele vergisinin, büyük sanayii baltaladığı, birçok mües-seselerin geniş kadrolarını daral, tarak birer tezgâh şekline koymalarına sebebolduğu anlatılarak bu verginin sanayii kökünden baltaladığı Heri sürt1 ■ ■
Bakanların İstanbula son gelişlerinden önce de şikâyetler ya, pilmiş, ilgili Bakanlık kurulları raporlar haaırlıyarak Ankaraya yollamışlardı Fakat, Maliye Bakanlığı muamele vergisi kanu. nunda bir tadilât yapıldığı tak. dirde vergi yekûnunun azalacağı mütalâasında bulunarak tadil İşine yanaşmıyordu
Memnuniyetle öğrendiğimize göre Maliye Bakanlığı muamele vergisi kanununda değişiklik yapılmasını esas itibar il e kabul et. iniştir. Dun şehrimizde bulunan ve sanayicilerle, tacir ve esnafla temasta bulunan İlgili Bakanlık kurullarına Maliye Bakanlığından bir tezkere gelmiştir. Tezkerede muamele vergisi kanunun, da tadilât yapılacağından icabe-den incelemelerin yapılması, tadilât esaslarının İlgili tacir, es. naf ve sanayicilerle toplantılar yapmak suretiTe tesbit edilerek bildirilmesi istenmiştir.
Hafta basından It’baren kanunun tadPâtı isine geçilecektir. Maliye Bakanlığı illerden gelecek raconlar üzerinde incelemeler vaDtıktan sonra en İvi tadil seklini tesbit ederek tasarıyı Bü-
"vük M'M Meclisine gönd°rec?k-tir
Cumhuriyet Halk Partisinin yoksul ilkokul çocuklarına yardım cemiyetleri birliği, İstanbulda İlkokul talebesi arasında hakikaten yoksul bulunan on İki bin çocuğu himayesi altına almıştır. Bunlara muntazaman her gün mekteplerinde sıcak yemek vc bazan da giyecek eşyası vermektedir.
Yoksul ilkokul talebesi arasında maarif doktorları tarafından yapılan sıhhi muayenede bu sene 300 çocuğun dinlenme kampına şevkleri kararlaşmış ve bu miktarın yüz yetmişi Beykoz kırkıncı okulunda kurulan dinlenme kampına, mütebakisi de Göztepe kampına yerleştirilmişlerdir.
Beykozun Yalıköy mevkiinde bir koyda, denize karşı ve ağaçlıklar arasındaki dinlenme kampı, buraya gönderilen çocukların kısa bir zamanda bir hayli kilo almalarını temin ediyor.
Kampı İdare edin müdür ve öğretmenler. büyük bir feragatle senelik tatillerinden fedakârlık ederek burada yoksul ve zayıf bünyeli yavruların sıhhatleri üzerinde meşgul oluyorlar
Kampın kadrosu şöyledir: Sarıyer 14 üncü ilkokul başöğretmeni Veysl Asal kamp müdürüdür. Biiyiikdere otuzuncu ilkokuldan Ali Ersan müdür muavinidir. Beykozun Koçurlu nahiyesi bas öğetmenl Hatice Tun-gay ambar memurudur, öğretmenler de Eminönü, kik dördüncü ilkokuldan D: mir Değer, Kadıköy İkinci okuldan Nimet Haze, Eyüp otuzr altıncı okuldan Rüveyda Ilgın, Eyüp otuz beşinci okuldan Melâhat Tarı. Beyoğlu on birinci okuldan Mediha Okan'dır.
Kampın üç doktoru vardır. Operatör Meliha Doğlu, Faik Çelebi ve İsmail Atuk. Yıldız birinci yatılı pansiyon okulu hemşiresi Nuriye Hikmet de kamp revirinde İş almıştır.
Kampın İlk on beş günü sonunda çocuklar üzerinde yapılan sıhhî muayenede hemen hemen hepsinin yarım kilo Ue üç kilo arasında ağırlıklarının artmış bulunduğu tesbit edilmiştir.
Kamptaki yüz yetmiş çocuk tslan-bulun muhtelif kazalarından gelmiştir Bunların kırk ikisi Beşiktaş, otuz beşi Beyoğlu, on ikisi Sarıyer on beşi Üsküdar, onu Beykoz, yirmisi Fatih, yirmi ikisi Eyüp, on biri Eminönü, üçü Bakırköy kazaları dahilindeki llkmekteplerden gelmiştir.
Yüz yetmiş yavrunun doksan sekizi bobadın mahrum, yetmiş ikisi de Çok fakir babalıdır Yasları da yedi 11e on beş arasındadır.
Kampın günlük programı şöyledir: Saat vedlde uyanış... Müteakiben bayrak törtnl, jimnastik, kahvaltı, güneş banyosu, okuma, serbes saat, yemek, öğle uykusu, ikindi kahvaltısı, gezinti, toplu çalışma, bayrak töreni, yemek, temizlik, gece eğlencesi. uyku,
Kamptaki yavruların bilhassa gıdalarına itina edilmekte ve kamp İdaresi İle doktorlar tarafından hazırlanan cetvellere göre temin edilmekte ve kalori 3000 den aşağı düşürülme mektedir.
Çocuklara kahvaltıda kaşar veya >
beyaz peynir, reçel, sütlü kakao, tereyağı, çay, kurabiye, patates ve ayran verilmektedir.
Yemeklerini etler, sebzeler, pilâv, makarna, hamur isleri, hamur tatlıları. sütlâç ve kompostolar teşkil etmektedir. Her pazar, çocukların ziyaretçileri gelerek kampta yavruları görebllmektedAler.
Kamp İdaresi, bu yuvanın mesaisini göstermek üz^re tcrtlbettiğl kil-çiik bir toplantıda, kampa büyük müzahereti dokunan Beykoz kaymakamı B. Nail İlter İle Beykoz kundura ve deri fabrikaları müdür muavini ve Beykoz Çocuk Esirgeme Kurumu başkam B. Enver Atafırat, emniyet âmiri B. Şevket, jandarma komutanı B. Cemil ve diğer alâkadar zevat bulunmuşlar ve kamp çocuklarının bir günlük yaşayışlarını gözden geçirmişlerdir.
Denke nazır, bol güneşli yerleri olduğu gibi, ağaçlıklı ve gölgeli yerleri de geniş bulunan kampta, evlerindeki yaşayışlarında görmedikleri bol gıdalarla doldurumluş bulunan sofralara öğretmenlerinin nezareti altında yerleşen yavrular her yemeğe şu sözlerle başlıyorlar:
Öğretmen: — Her y tamam mı?
Talebeler: _Tamam
öğretmen: — Başlayın I-Talebe: — Buyurun 1.
Öğretmen: — Afiyet olsun!..
Ve İşte her yemek bu sözlerle tatlı tatlı yeniyor ve sofradan kalkılırken de: öğretmen:
— Afiyet olsun!., diyor, talebe de:
— Sağol! diye mukabele edip güle oynaya ayrılıyorlar.
Tamamen bir dinlenme kampı ve sağlık yurdu halinde bulunan Beykoz kampı şimdi, kampa yalınayak, başıkabak vaziyette gelmiş olan kız ve erkek yavrulan kamp sonunda evlerine gönderirken temiz birer ayakkabı ve birer göğüslük glydlre-bllmck için o elvprda hayırsever teşekküllerden ve zevattan da söz almış bulunmaktadır.
Cumhuriyet HaJk Partisinin kurduğu bu hayırlı tesiste ciddi bir nefis feragatiyle çalışan kamp müdürü B. Veysl Asal'ia doktor ve öğretmen arkadaşlarını takdir ederken. kampa birçok iyilikleri olduğu mevzuu bahsedilen Beykoz kaymakamı B. Nail İlter’l ve Beykoz fabrikaları müdür muavini B. Enver! de zikretmeden geçemlyeceğlz. — R. T.
Madenî eşya sanatkârlarının bir müracaatı
İstanbul madeni eşya sanatkârları cemiyeti, Kalafat yerinin vaziyetinin göz önünde bulundu, rularak belediye zabıtası talimatnamesinde; «dükkânların önünde eşya bulundurulamaz» kaydının burası için tadilini İst# mektedir. Esnaf odasına başvu. rularak belediye daimî encümenine bir teklif yapılması istenmiştir. Esnaf odası bu müracaatı inceliyecek. uygun görürse bele, diye daimi encümenine gönderecektir.
Geçen yıl İkramiyen Aile Cüzdanı almadıklarından bu sene Eylül EV kurasına iştirak edemiyecekleri için üzülenler, gelecek yıl aynı sıkıntıya düşmek istemiyorlarsa, 31 Ağustos 1945 Akşamına kadar
İkramiyeli Aile Cüzdanı
almalıdırlar,
YAPI ve KREDİ BANKASI A* Ş,
Yağ fiatleri
Sadeyağ fiati yüksek bir noktada durdu
İçinde bulunduğumuz ağustos ayı sade yağların en ucuz flatle satılması lâzım gelen aydır. Yağ fiatleri düşe düşe yine yüksek bir noktada kalmıştır. Sadeyağ flitlerinde daha fazla düşüklük olmayışı zeytinyağları» nebati yağlara henüz esaslı tir müdahalenin yapılmış olmayışındandır. Nebati yağ, zeytinyağı ve margarin yağı satışları düzenlenip bir esasa bağlandığİ ve alınacak kararların tatbikatta iyi neticeler verdiği görülürse sadeyağ fiatlerinin tekrar düşebileceği ileri sürülüyor. Fakat, bugünkü normal olmıyan satış şekll'erl devanı ederse ağustos ayından 3onra tekrar sadeyağ flütlerinin yükseldiğine şahit olunacaktır.
Toptan bir kilo Urla yağı 560, Trabzon 410-460, Diyarbakır 490. SL-verekler 520 kuruştur.
Zeytin ve fındık yağlan
Yağcıların Ticaret Bakanlığında yaptığı toplantılardan iyi İntibalarla ayrıldıkları ve Bakanlığın bundan sonra tacirlerle iş birliği yapacağı yolundaki vakiin ilgili tacirleri zlya-desile memnun bıraktığı yazılmıştı
Fakat maalesef bulanık suda avlanmayı ötedenberi başlıca gaye İttihaz eden bir takım kimselerin kararlardan kendi lehlerine faydalanmak emeli ile yanlış yollara saptıkları şu bir iki gün içinde görülmüştür.
Ticaret borsasında alışveriş yapan fındık spekülatörlerinin ortaya attıkları bir takım şayialardan faydalanmağa kalkan nebati yağcılar ve bu arada bilhassa fındık yağı satıcıları fındık yağı flatlerlnl yükseltmeğe başlamışlardır. Dün rafine edlimlş bir kilo fındık yağma toptan 280 kuruş istenmiştir. Fındık fiatleri lükselmiş ve bir kilo fındık 130 kuruşa fırlamış İse de nihayet bu flat değişikliği bir iki günlük meseledir Flütleri aynı zamanda yükseltilen yağlar İse evvelce ve bir kısmı kooperatiften kilosu 98 kuruştan satın alınarak yağ yapılan mallardır.
Nebatî yağlardan pamuk yağının satışı tevzle tabidir. Ayçiçeği ve susara yağında bir flat değişikliği yoktur. Fındık yağı hallerindeki yüksekliği doğuranlar, geçenlerde Ticaret Bakanlığında yağ durumuna İncelemek üzere yapılan toplantılarduki kararlardan faydalanmak isti yenlerdir. Fındık ihraç maddesi olduğundan toplantıda fındık yağı satışları için bir karar alınmamış, sadece nebati yağlar bahis konusu yapılmıştır. Yayılan şayiaya göre Ticaret Bakanlığı fındık yağı satışları hakkında bir kayıt koymıyacaktır.
Tatbikatta görüldüğü üzere zeytinyağı gibi bütün nebatî yağlar üzerinde kontrol şeklinin hemen İhdası Ica-betmektedlr Yoksa hiç Nr kontrolı tabi olmıyan fındık ve fındık yağı fiatleri daha da yükselebilecektir.
Çocuklaıın her ay başında sabırsızlıkla bekledikleri
fö.i'lcL.İ
İn
Dördüncü sayısı da çıktı. Dağıtıldığı yer: Ahmet Çilliler Ankara Cad. No. 37-1 İstanbul
Satışa çıkarılan ithal matları .
İst, 4 üncü vakıf handa Doğu Kontuarı’na cep için saat yayı. Gal. Ömer Abit handa İlyas ve Hanıdi Gamgam’a kalay, Gal. Havyar han Esentaş T, A, Ş. ye kalay, Yedikule Kazlıçeşme Ahmet İşbilene boyalı vernik ve ani. 1in boya, Gal. ömerefendl han İhsan Günaltaya kireç kaymağı, İst. Anadolu handa D. Somek'e karbonat dö magnezi, Fincancılar M. Beşir ve M. Şefik Haririye karbon kâğıdı, İst. Balıkpazar Çikolatacılık ve şekerlemeye selofan kâğıdı, Fincanoılar Ak han. da Birlik ticarete kraft kâğıdı. İst, Menaşe handa İlgi ticarete muşamba mezura. Bomonti Çorap fabrikası Karnlk K. Heybet-yana Sun’i ipek ipliği, Sultanha. mam Vasıf Çınar caddesinde Eşref Şenele poplin. Gal Haraççı sokakta Ilyas. Nurik’e .terzi» yünlü pamuklu astarlık. Aşlre-fehdi cad. 30 No. da Osman ve Ahmet Tatarlye basma, düz ti. sor, İst. Balkapan handa Mehmet Zeki Obdan’a basma, İst, Valde han altı manifatura ithalâta poplin.
* Belediye, şehirdeki hasta ve yaralıları hastanelere nakletmek üzere 4 yeni hasta nakil arabasını kullanmak üzere vilâyet Sıhhat müdürlüğü emrine vermiştir.
raf, ve tarzda günde saatte
insan.
----’1"—
Kütüphanede yeni bir birbirine benziyen yeni batı eserler: «Oıı yedi Fransızca», «11 gün dört Japonca», ve saire...
Eıııılann biraz ötesinde
lara daha büyük mucizeler vâdeden başka eserler: «Mesut olmanın 98 usulü», «iki buçuk se. nede milyoner olmanın yolları», «hayatta muvaffak olmanın 670 türlü çaresi», «kendinizi nasıl sevdirebilirsiniz?», «hayatınızı daimi bir kahkaha içinde geçir, mek için ne yapmalısınız?», «ikinci gençlik’devresînin 7 anahtarı» ve saire..
Geçenlerde bir kitapçıda, getirilen yeni kitap tashihleri ara. sında bir eser gördüm ki 45 günlük bir masajla buruşuk bir y" zün nasıl 20 yaşında bir çefa haline sokulabileceği uzun uzı tarif ediliyordu. Yine elime I kıtap'geçti ki bakarada bir hal hiç kaybetmeden oynayıp servi ler kazanılabileceğini İspata ç lışmakta idi
Yazılan öteki kitaplardan I kısmı insanların hislerine, doğr dan doğruya kalbferine hilal derler Bir kısmı onların espri rini daima ön plâna alır. Bir k mı yalnız kafalarını düşünür Bu tarzda, mesut olmanın usulünü, 2 buçuk senede milj ner olmanın yollarını, hayat başarının 670 türlü çaresini sairevi gösteren, altmış yaşını g çen insanların eline ikinci gen ligin — hem bir tane de değil 7 anahtarını birden teslim ed( eserler ne kafaya, ne hislere, ne espriye aldırış bile etmiyoriar
Onlar sadece insanların bam teline hi tabediyor! ar. .
Ah bu bam tellerimiz!. Sanki insan ruhu bu tellerden akorde-dilin En kemale gelmiş olanlarımızı bile oralarından avlamak kabildir.
Evet, hayatta birçok teller vardır. Ve her tel ayn bir ses çıka, rır. Çıkardığı seslerin insan ruhu üzerindeki tesirlerine göre bu tellerin içinde çok mühim addedilenler de yok değildir.
Ancak ses veren bütün tellerin en mühimmi muhakkak ki bu bam teli ' dir. Hiç bir kemanın, hiç bir viyolonselin hiç bir kita. ranın teli, bam teli derecesinde çeşitli sesler veremez Marifet bu sesi dinliyebilmektedir
Berberler imtihanında çırak şövle demiş:
— Ustacığm, insan kafasndp sac kesiliyor, sakal da kesiliyor, 'cabederse kaçlan da yoluyoruz. HafiT tüyleri alıyoruz Ahnmıyan ne kaldı ki?
Usta cevap vermiş:
— Ram teli oğlum!. Ona dokunma da ne yaparsan yap, İstersen tekmil kafayı kes .
Görülüyor ki berber makasından. muharrir kalemine kadar bütün hayata hâkim olan işte bu teldir
Created by free Verâiori öf 2PDP
Hikmet Feridun Es
Et darlığı yaratmak istiyenler istanbula getirilerek canlı kasaplık hayvan pazarına sevkedi-len sürülerden bir kısmını, bugünkü fiatleri az görülerek civarda bulunan mer'alaca dağıtılmışlardır. Şehirde bir et darlığı yaratmak üzere girişilen bu te. şebbus Belediye tarafından önlenmiştir.
Dün Belediye reisliği tarafından kaymakamlıklara verilen bir emirle her ilçede bulunan sürü, lerdeki koyun miktarile. sürü sahipleri tesbit ettirilmiştir. Bunların İstanbul hudutlarını ter. ketmelerine müsaade edllmiye-cektir.
Şehirde bazı semtlerde et bu-Ilınmadığı hakkında dolaşan ha. berler de belediye tarafından tek-zibedilmektedir. Mezbahada dün 2700 küsûr küçük, 276 büyük baş hayvan kesilmiştir. Bu miktar şehrin normal ihtiyacını kollamaya yetecek kadardır,
Eskişehirde sebze ve mevya çok ucuz
Eskişehir (Akşam) — Bu sene Eskişehirde sebze fiatleri çok ucuzdur. Mevva da boldur ve ucuzdur. Yağlı ve genç koyun etleri 175 kuruşa satılıyor.
aznife 4
AKŞAM
5 Ağustos- 1945
Makedonya meselesi
Bulgar, Yunan, Sırp komiteleri arasındaki çarpışmalar-Adliye murakabesi teşebbüsü
Orman yangınları ve önlenmesi işi
Bulgarların Makedonya da geniş mikyasta faaliyete geçmeleri üzerine İmiş gösteren boğuşmadan dün bahsetmiştik. Bu esnada milli rekabetler dolayıslle Sırp ve Kumlar da ırkdaş-larını Bulgar komitecilerinin taarruzundan vikaye İçin çetecilik yapmağa mecbur kalmışlardır. Böyle olmakla beraber, diğer taraftan OsmanlI hükümeti de bu muhtelif çete teşekküllerine ayrı ayrı karşı koymağa ve mahallî asayişi muhafazaya çalışıyordu.
Bu kanlı ahvalin devana sırasında Avrupa devletleri ve bllhnssa Rusya ve Avusturya hükümetleri Balkon İşle rlne müdahaleyi tasmlm elmişler ve aralarında Makedonyaya adil murakabe konmasını müzakereye başla-mışlardır. Niyetleri yeni bir hükümet taslağı hazırlamaktı. Lâkin bu müzakereler kati bir neticeye bağlanmadan. bazı ecnebi ricali Sultan Abdill-hamidl ikaza lüzum görmüşler ve Ma* kedonyaya adli mürakabe konmasını önlemeğe yol aramışlardır. Mürakabe konması lüzumuna dair müzakerelerin cereyan ettiği esnada Berlin OsmanlI sefaretinden Yıldız sarayına şöyle bir telgraf çekilmiştir: Btrfin Sefareti seniyestnticn Mabeyni hümayun Baskttabctine 23 aralık
«Düveli muazzamımın Makedonya-da umuru adliye hakkında bir nevi kontrol tesisini hükümeti «enlyeye teklif eyUyeceklerl Almanya devletince haber alındığından, teklifi mezkûru hükümsüz oırakmak ve hiç olmazsa devletlerin tekliflerini kabul ettirmek üzer.- fevkalftde ibram ve ısrar edebilmelerine meydan vermemek için Berlin kabinesi Makedonyanın ahvali adliyesince karlahl saltanatı seniye den bazı mertebe ıslahat icra edilmesini vesatatı âclzanenıle mustrr.ıne tavsiye etmekle olduğundan, arzı key-liyete mûsaraat ederim.*
Bu telgraf Sultan Abdülhanıldl telâşa düşürdüğünden, sarayla Berlin sefareti arasında telgraf muhaberatı ehemmiyet kesbetmiştir Sultan Ab-dülhamlt İmparator IVllhelm'e karşı İtimat beslediğinden, bu gibi meselelerde en z..aae Almanyadan* medet umuyor ve bu kanaatle de Berllndekl OsmanlI sefirinden faaliyet bekliyordu. Buna binaen Mabeyinden Berlin sefaretine bu teşebbüs hakkında İstizahı havi telgraflar çekilmiştir. Berlin sefareti de mevzuubahls telgrafları şu yolda cevaplamıştı: Berlin Sefareti sentyesfnden Mabeyni hümayun Baıkitabettne 31 aralık
«Makedonya kıtasında mevkii icraya vez’ı Rusya ve Avusturya devletlerince tasavvur edilen mürakabel adliye meselesi hakkında Hariciye Na-1 zırile yeniden mülâkat etlim. Nazırı mumaileyh, Almanya devleti bu işe dair Hükümeti senlyeye vakti merhu-nunda vesayayı münaslbede bulunabilmek için evvel beevveı devleteynl müşarünileyh İma tarafından şimdiye kadar ne gibi tebligat vuku bulduğunu bilmeğe muHtacoldufunu beyan etti.»
Bu telgrafa hiç vakit kaybetmeden Mabeyin başkltabeti şu ».arzda cevap vermişti:
Mabeyni hümayun başkitabetinden Berlin sefareti senlyesine J ocak «Cevap — Makedonyada Rusya ve Avusturya sivil memurlarının nezareti altında icrası tavsiye kılınan ıslahatı adliye hakkında Viyana kabinesi ahiren Saltanatı senlyenln şehri mezkûrda mukim maslahatgüzarına bu bapta tanzim kılınan lâyihanın katiben Hükümeti senlyenln tasvibine arzolunacağml bildirdiği gibi, Saltanatı senlyenln Peterspurg sefiri vası-taslle Rusya Hariciye Nezareti nez-dinde İcra ettirilen vesayaya cevaben dahi Nezareti müşarünl levha bu meseleye dair henüz Rusya ve Avusturya devletleri arasında itilâfı tam husule gelmediğini ve şu kadar var ki vakti merhunu hulul ettikte Hükümeti senlyenln Makedonya »üâyatında hail hazırı siyasiye ve Zatı hazret! padlçahinln nüfuzuna halel getirebilecek ahval vc hâdlsata mahal bırakmamak üzere, Viyana ve Petersburg kabinelerinin bu bapta sarledegeldik-lerl mesaiye muaveneti clddlyede bulunacağını kavlyen ÜmideyledlğLul aöyleihlş ve eğer Babıâll bu İşte dev-leteyne muavenete muvafıkat ederse, başka bir devlet müdahale edememek-slzlıı bu İşin tesviye edilmiş olacağını da ilâvel mekal etmiş olduğundan, bu tafsilâtın Berlin kabinesine tebliğine memursunuz.»
Bu telgrafların teatisinden sonra Babıâll vaziyetin nezaketini takdir ederek, Makedonya ıslahatı adllyesl hakkında tanzim eylediği İr lâyihayı alâkadar devletlere takdim eylemişti. Lâkin bu teşebbüs çok Re® kalmış ve bir fayda temin edememiştir. Bununla beraber bıı lâyihanın tesirini anlamak Iç1n bazı sefaretlere Mabeyinden telgraf çekilmiştir. Berilne çekilen telgrafa şöyle 'kİ surette cevap verilmişti.
Berlin Sefareti aeniyestntien Mabeyni hümayun Bajkltabetine 2 ocak
«Hükümeti senlyenln Makedonyada İcra kılınacak ıslahatı adliye hükkin-daki karannı hükümeti matbuasına işar etmiş olan Almanyanm Derua*-
Makedonyanın başlıca şehirlerin den Üsküp’ün umumî görünüşü
det sefiri Baron Marşa! hazretleri, eğer Makedonya vllûyatında deavl-nln hal ve faslını tesrle medar olmak üzere İttihaz kılınan bu karar mevkii icraya vaz’olunursa Rusya ve Avusturya sivil memurlarının kontrol veya nezaretle mükellef bulunarak müdahale etmelerine filhakika lüzum kal-mıyacağmı ve zaten kendileri Make-donyada bulunarak usulü cedldenlıı sureti tatbikim gördüklerinden. Hükümeti senlyenln reyi müstakllllyle ittihaz ettiği bu kararın netayiclnl bllft müşkülât müşahede ve kaydedebileceklerini cevaben Babıflilye beya-ne memur edilmiştir.»
BeTlin Sefareti seniyestnden Mabeyni hümayun Başkitabetiuc 3 ocak «Almanya Hariciye Nazırile bu kere vuku bulan mülâkatı fteizanemde Nazırı müşarünileyh Makedonyada icra kılınacak ıslahatı adliye'hakkında Avusturya ve Rusya devletlerinin Dersaadet sefirlerinin Hükümeti seniye nezdinde vuku bulacak teşebbüsat-tan dolayı Babı&lice İzhar edilen endişe na be mahal olduğunu ve her halde mübalâğadan gayrı âzftde addedileceğini beyanla, bundan üç sene evvel vuku bulan mülâkat esnasında karargir olan program ahkâmına tevfikan müşarünlleyhlma Avusturya ve Rusya sefirleri kavanlnl meriye! saltanatı seniye dairesinde umuru ad 11-yenln Makedonya vll&yatında mihveri muttaritte cereyanını talebe memur olup Hükümeti senlyece tatbiki mutasavver olan tedablr hakkında İstihsali malûmat etmedikçe Devleti allye-nln şerefine ve hukuku hâkimiyetine sekte getirebilecek surette tebligatı katiye icra etmiyeceklcrl Almanya devletinin Viyana kabinesinden İstihsal eylediği malûmattan müsteban olduğunu ve hattâ Avusturya ve Rus-yanın Dersaadet sefirleri karlben Bu-bıâllye bu mealde tebligat İcrasına da memur edileceklerini söyledi.»
Alman Hâriciyesinin bu tatminkâr beyanatı hilâfına olarak Viyana sefaretinden gelen aşağıdaki telgraf hoşa gider mahiyette değildi:
Viyana Sefareti saniyesinden Mabeyni hümayun bajkitabctine 7 ocak
«Hariciye Nazın tarafından vuku bulan davet üzerine nezdine gittim. Müşarünileyh Makedonya mürakabel adllyesl meselesinden bahsederek, eğer Babıâll ıslahatı adliye ve salreyl karihasından İcra edeceği hakkında
teminatı muktazlyeyl vermiş olsaydı, milrakabel adliye meselesinde Viyana kabinesinin hükümeti senlyeye muaveneti mümkün olabileceğini, fakat bu teminatın verilmemesi, o yolda harekete mâni olduğunu ve ezcümel BabIâli Makedonyada şuabatı İdare! hükümetçe icra eyllyeceği ıslahat hakkında bir muhtıra göndereceğini vadetmlş olduğu halde, bu muhtıra da henüz Avusturyaya tebliğ olunmadığım beyan etti ve mürakabel adliye meselesi hakkındaki müzakeratın hali hazırına nazaran Avrupa ittifakından ayrılmamak kaziyesi, A vııs t üryanın umumi politikası muktezlyatın-dan bulunduğunu söyledi.»
Vlyananın bu telgrafı Mabeyni kuşkulandırdığından, Vlyanaya bir takım müphem valilerle dolu aşağıdaki telgraf çekilmiştir:
Mabeyni hümayun bafkitabetinden Viyana sefareti seniyestne 8 ocak «Cevap — Avrupayi Osmanl Vllâ-yâtı selâsesinde tatbiki mümkün olan ıslahat hakkında Babıâlice tanzim kılınmakta olan muhtıra Jkl, üç güne kudur fkTsturyanın Dersaadet. sefirine tebliğ olunacaktır. Teminat maddesine gelince:: Babıâlinln hüsnü niyeti ve ecnebi müdahalesine meydan vermemek hususundaki arzusu, Viyana kabinesini temine kâfi mevad-dandır. Bu işle Babıâlinln Avusturya devletine teminatı fiiliye İta edememesi, tabiatı maslahatın tevlldettlğl bir hal olup, bu imkânsızlık AvusLarvayı, eğer mürakabel adliye meselesinde Hükümeti senlyeye muavenet ederse, bundan mütevellit minnettarlığın ftsârı fllllyesl ibraz olunacağı hakkında tereddüt ve şüpheye duçar etmemelidir. Avusturya Hariciye Nazırına bu mealde tebligatta bulunmağa ba İrade! seniye! mülûkftne memursunuz»
Bu tclgrar üzerine Avusturyanm aldığı vaziyetten gelecek yazımızda bahsedeceğiz.
Ahmet Bedevi MEVLÛD
BAY SALİM PINAR'in ruhuna Ittihaf edilmek üzere B/8/G45 pazartesi günü öğle namazından sonra Nişanta3 Teşvikiye,camiinde mev-lût okunacaktır. Arzu edenlerin teşrifleri rica olunur.
Mevlût Yeraltı cami! hatibi Hafız bay Ali tarafından okunacaktır.
Taksim Belediye Gazinosu Müdürü Mehmet Leblebi
1
Taksimde İnönü Gezisi yanında
Operet Bahçesi
HER AKŞAM
DELİ - DOLU
Operet 3 perde yazan; EKREM reşİd Müzik: CEMAL REŞLD
Büyük bir sürpriz: Uzun bir zaman danberi sahneden ayrılan kıymetli “Ye sevimli sanatkâr tevhid BİLGE yİ gene Deli Doluda JOZEF rolünde görüp alkışlayacaksınız. Bugün matine saat 17 de.
ÇEMBERLİTAŞ ■■■■
ÇAMLARALTI
Bahçesinde
HER AKŞAM Saat «,30 da
BÜTÜN KADINLAR GÜZEL
Revü 3 perde
Yazan: NUSRET SAFA COŞKUN
î- TOTO’ntın
iştlrakile
SUADİYE PLAJ GAZİNOSUNDA
Yarın akşam 21 den itibaren: Devlet konservatuvarı OPERA ve TİYATRO sanatkârları şerefine programa İştlrakile güzel sürprizlerle süslü
BİZİM GECE
Mevsimin. «n güzel eğlencesidir. Gazinoda masalarınızı ayırtınız
EM. Halkevi Ğ. Y. 8. düzenlenmiştir.
Son günlerde bir takım orman yangınlarının çıktığını ve bunun da memlekette büyük bir endişeye Sebep olduğunu görmekteyiz. Bu endl-jemlzde pek haklıyıg. Çünkü Türkiye orman serveti İtibarile en fakir memleketlerden birisidir. Gerçekten orman İstatistiklerine göre Türklye-nln ormanlarla örtülü sahası yüzde 10,2 dlr. Halbuki bu miktar Norveç-to yüzde 24.2. İneçte SB.5, Finlâvdt-yada 73.6. Rusyada 83. Polonyada 20.3, Çekoslovakyada 23. Almanyada 27. Avusturyada 37.4, Romanyada 21.0. Yugoslavyada 31. Belçlkada 18, Fransada 19.4. Lttksemburgda 32, Porteklzde 26.2, İspanyada 9.9. îsvlç-rede 23, Macarlstanda 13, Bulgatis-tanda 27, Yunanlstanda 18 5, italyn-da 18 dlr. (1)
Bu rakamlara göre Akdeniz nem-kctlerlnden İspanya hariç olmak ilzcre ormanca en fakir memleket Türklyedlr. Bıı fakirlik Türklyenln iklim şartlarından ve toprak variyetinden İleri gelmeyip, ormanların geliş! güzel İstismarından ve ormanı ekonomik bir obje olarak ele almamış olmamızdır. Bunun tabi bir. sonucu olarak da memleket ormanları bir taraftan balta altında, diğer turnftan ateş kasırgası İçerisinde yok olup gidiyorlardı. Fakat ormanların millet ekonomisi içerisinde çeşitli yönlerden bir değer taşıdığı kabul IdUnlce, bunların ekonomik - teknik İcaplara göre işletilmeleri de memleketimiz için esaslı bir dâva haline girmiş oldu. Nitekim ormancılık politikamızda, son birkaç yıl İçerisinde atılan adımlarla hakiki bir reform hareketini yaratmış ve ormanlarımızın kurtarılma dâvasını da ele almış bulunuyoruz. Bir taraftan bütün memleket ormanları devlet tarafından ve devlet elllc İşletilirken. diğer taraftan da ormanların korunması işi ormancılık ilimlerinin ve ormancılık tekniğinin esasları dahl'lndc düî.enlendlrlib’or. Ormanların korunmasından maksat ormanı hariçten gelecek olan her türlü zarara karşı korumak demektir. Bu zararlar belll-bn*ıl olarak ormanların tarlaya çevrilmesi, onnanlarda hayvan otlatılması. ormanlardaki mahsullerin çalınması ve nihayet ormanların yanma ve yakılmasıdır. (27 Fakat bunların içerisinde orman yangınları en tehlikeli ve en önemlisidir. Bıı- itibarla her memlekette orman yangınlarına karşı geniş ölçüde türlü türlü tedbirler alınmış bulunmaktadır. Yalnız alınmış olan bu tedbirlerin mahiyeti yangınları doğuran sebep ve âmillere göre değişir. Nasıl kİ her hastalığın İlâcı ayrı İse, orman van-gınlarını doğuran illetleri de ayrı ayrı tedbirlerle bertaraf etmek lâzımdır. Bunun İçin her şeyden önce orman yangınlarının sebeplerini bilmek vc ona görc de önleme işini ayarlamak lcabed(r.
Orman yangınları mahiyetleri ve doğuş şekilleri Itlbarile orman toprağı yangını, orman toprak örtüsü yangını, ağaç gövdesi yangını vc tepe yangını olmak üzeze ayırdedllebllir. Bunlardan toprak yangını eksediyet-: le torflann yanması ve ağaç gövdesi yangını da yıldırım lsabetile vukua geldiğinden, miktarları diğerlerine nazaran oldukça az olup, ehemmiyetleri de ikinci derecededir Asıl tehlikeli olan ve büyük zararlara sebebiyet veren orman yangınları orman tograk örtüsü yangını J’e tepe yangınlarıdır. Bununla beraber her çeşit yangının büyüyebileceğin! göz önünde tutarak, hepsine karşı tedbirli davranmaklığımız Icabeder. Umumiyet Itlbarile orman yangınlarının sebepleri her memlekette Ve her kültür devresinde başka başka olmakla beraber, ekseri yangınlar insanlar tarafından vukua getirilmektedir. (3)
Memleketimizde 1939 - 1941 yılları içerisindeki orman yangınlarının sebep ve miktarları şöyiece tesblt edilmiş bulunmaktadır:
Ormanda ateş yakmak 579, tarla açmak 222, sigara 168. kömür yakmak 143, çobanlar İ25, tren 36, yıldırım 13, katran ocağı 6, avcılar 11, meçhul +86, yekûn 1789.
Bu valyete göre ormanda ateş yakmak, tarla açmak, sigara atmak, kömür ocağı kurmak en ön plânda gelen sebeplerdir. Fakat bunların yanında yine büyük bir kısım tutan yangınlar da sebebi belli olmıyan!ardır. Fikri mlzce bunlar da tarla açmak, ateş yakmak ve sigara, atmak gibi hareketlerden İleri gelmektedir.
Bu İtibarla memleketimizde çıkan' orman yangınlarına mâni olmak IçMı her şeyden evvel teknik mahiyetteki tedbirlerle kanuni hükümlere büyük ölçüde yer verilmelidir. Yalnız alınacak tedbirler, her yangın sebebine karşı ayrı olacağından, bunları şu noktalar etrafında toplamaklığımız kabil olur:
1 — Tarla açmaya karşı; Memleketimizde orman yangınlarının mü-
(1) Dr. Joseflne Awater «Der euro-pâlscho Holzmarkt nach dem Walt-krlegen Münster 1936, P. 16 - 44.
(2) Dr. Şeref Nuri ilkmen «Ormanlarımızın korunmasında yeni sistem» Akşam gazetesi, 14/VH/I945
(3) Dr. M. Uslu «Türklyede orman yangınlarının ehemmiyeti» Y. Z. E. dergisi. Ankara 1943, S. 383.
(4) Kemal Ylğltoğlu «Türkiye İktisadiyatında ormancılığın yeri ve ehemmiyeti». Ankara 1D41. 8, 135.
Yazan: Dr. şeref Nuri İlkmen
Yüksek Ziraat Enstitüsü Ekonomi ve Maliye ilimleri doçenti
htmce bir kısmı tarla açmaktan ileri gelir. Bilindiği üzere OsmanlI imparatorlunu devrinde harblerl müteakip, kaybedilen yerlerden birçok muhacirler gelirler ve ekseriyetle ormanlar İçerisine veya ormanlar civarına yerleştirilirdi. Bu vaziyet karşısında göçmenler ziraat arazisi kazanmak maltsa dile ormana ateş verirler, ormanı yakarlardı.
Gerçekten Tersane ve Tophane İçin korunan Sinop, Çanakkale ve sair vilâyetlerin deniz kenarlarında bulunan maş? ormanları civarına Çerkeslcr. Gürcüler yerleştirildikten sonra koru hemen baltalık haline gelivermişti. Merzlfonun kuzeylndo Tavşan dağının tam göbeğinde 1293 harbinden sonra Kafkas muhacirleri iskân edilmiş ve burada dört köy kurulmuştur.
Vaktile güzel bir çam korusu olan bu yerlerde şimdi orman köylerin bulunduğu dar vadinin etrafını çeviren tepelere çekilmiş bulunuyor. Kocaeli vilâyetinin meşe koruları da hemtn aynı tarihte yapılan iskânlar-: la ortadan kalkmıştırI (4) Çünkü tatarlarda yerleşenler devamlı olarak Ormanı yakarak kendilerine tarla temin ediyorlardı.
Bilindiği üzere orman toprakları verimlilik Itlbarile hakiki tarım topraklarına nazaran daha düşük derecededirler. Ormanın yakılmaslle husule gelen tarla nihayet birkaç sene için yakan kimsenin İşine elverir. fakat bunu takibeden yıllarda kullanılmayacak hale geldiği İçin tarla sahibi, daha doğrusu ormanı yakmış olan kimse yeniden orman, yakarak yeni bir tarlaya kavuşmak İster. Bu suretle nym şahıs.kısa devreler İçerisinde orman yakma suçunu hiç korkmadan ve endişe duymadan tekrarlar durur. Bunu önlemek İçin orman İçine yerleşmiş veya yerleştirilmiş olan jıütün köylülerin orman hududu haricine çıkartılması Icabeder. Bu hususta çiftçiyi topraklandırma kanununundan büyük ölçüde faydalanma İmkânı vardır. Bununla beraber devlet orman İşletmeleri içerisinde kurulması gereken odun endüstrisinde çalıştırma kabildir. Bu takdirde tç İskâna baş vurmadan bir geçim kaynağı yaratılmış olur. Flkrimlzce ba İkinci hal tarzı daha pratik ve daha ekonomik ehemmiyettedir. Bu suretle hem odun sanayii İçin kolaylıkla amele temin edilmiş olunur, hem de ormanın yakılarak tarla haline sokulması önlenilir.
2 — Ormanlara karşı: Ormanlarda hayvan otlatılması da yangınlara scbebolmakladır. Çünkü çobanlar yeni yeni mera sahası bulmak İçin ormanı yaktıkları gibi, dikkatsizlik yüzünden de yangına sebebolurlar. Tıpkı taîla açmada olduğu gibi, mera haline sokulan orman topraklan da ilk yıllar İçin verimlidir. Birkaç yıl sonra bunlar da elverişsiz duruma girerler Bu takdirde çoban kendisine yeniden bir mera sahası arar ve bunu da ormanı ateşlemekle bulur Bunun İçin en doğru hareket mera İle ormanı bı-riblrlnden ayırmak lâzımdır. Esasen orman meraların en fenasıdır: çünkü hayvanlar .ormandan alacağı gıda İle iyi besienemelzer. Yapılan hesaplara göre. 1 hektarlık açık mera 5-6 hektarlık orman, merasına tekabül etmektedir. İşte bir taraftan hayvancılığımızı geliştirmek ve diğer taraftan ormanları yangından korumak için hayvan sürülerini ormandan uzaklaştırma tedbirlerine başvurmak lâzımdır. Neteklm bugünkü ormancılık politikamız bu İstikamete doğru yol almış bulunmaktadır.
3 — Ormanda ateş yakına ve sigara atmaya karşı: Memleketimizde çıkan orman yangınlarından en mühim kısmı ormanda ateş yakmaktan İleri gelmektedir. Bunun içerisinde kasti olanlar olduğu gibi, dikkatsizlik ve alâkasızlıktan İleri gelenler de vardır. Bunu önlemek için bir taraftan orman yangınlarının ne gibi neticeler doğurduğunu halka anlatmak ve diğer taraftan en ağır cezalan ter-tibetmek lâzımdır. Gerçekten ormancılığı İleri olan memleketlerde bu hususta akla gelen her tedbir alınmış bulunmaktadır. Umum! yerlerle her türlü nakil vasıtalarına orman yangını resimlerin! koymak ve bu yüzden ne kadar zararlara sebebiyet verildiğini canlı levhalar halinde belirtmek çok faydalı olur; hattâ Almanların tatbik ettiği üzere, mektuplar üzerine «Ormanda ateş yakmaktan kaçınınız» gibi damgalar basmak iyi neticeler verebilir. Fakat bununla beraber ormanda ateş yakma ve sigara İçmeyi menetmek ve buntı ağır cezalarla karşılamaya şlddetlo lüzum vardır. T. C. kanunu ormanlara ateş verip kısmen veya tamamen yakanları
beş seneden aşağı olmamak üzere cezalandırmaktadır. Bu hüküm mahiyeti Itlbarile ormanda ateş yakmayı değil, ormana ateş vermeyi önlemektedir. Ormanda 11/6/1937 tarihli orman nizamnamesinde gösterilen tedbirlere riayet etmeksizin ateş yakanlarla söndürülmemiş ılgara atanlar T. C. kanununun 566 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, yani yirmi İkaya kadar hafif para cezasl'e ve yahut da yirmi güne kadar hafif hapla ce-zar,ile cezalandırılırlar. Flkrimlzce bu ceza çok azdır, kaldı kİ 311H sayılı orman kanununun 115 İnci maddesinde ormanların İçinde ateş görüp haber vermlyenler veya söndiimiyenlerln 50 lira para cezasına çarptı rdacağm dan bahsolunmaktadır. Bu ise kanaatimiz ce paradoksal bir vaziyettir. Ormanda ateş yakmayı ve stgara İçmeyi daha ağır cezai hükümlere bağlamakta büyük bir zaruret vardır.
Orman yongınlanna sebebolan bu en mühim illetlere karşı ayrıca orman yetiştirilmesi ve ormanın mekân bakımından tanzimi ve nihayet orman koruması hususlarında da tedbirler almak Icabeder. Gerçekten reçineli ağaçlardan ibaret olan ormanlar reçlnesizlere nazaran daha çok tehlikeli olduğu gibi, orman toprak örtüsü fazla bulunup temiz olmıyan ormanlar, şehir civarlarında, tren yolu kenarlarında bulunan ormanlarda daha fazla dikkate lüzum gösterirler. Mevsimin kurak aylarında, ormandaki İş mevsiminde de yangınların çıkıp genişlemesi ihtimali daha çok büyüktür. Bunun için bu noktalan göz önünde bulundurup ona göre hareket etmek uygun olur. Gerçekten reçineli ağaçların yanında j mıntaka-dâ yetişebilen reçlneslzlcrl katıştırmak, ormandaki kuru ustan dalları temizletmek, yangının genişlememesi İçin emniyet yollan tesis etmek, ormandaki çeşitli yaşlar dahilinde bulunan ağaç guruplarını yangının genişlemesine mân! olacak seklide ter-tibetmek, ormanda gözetleme kulübelerini kurup buralarda devamlı olarak nöbetçi bulundurmak yangın söndürecek ameleyi İyi seklide yetiştirmiş olmak, yangın söndürme vasıtalarını bol miktarda hazır tutmak sn önde gelen tedbirlerdir
Bugün bütün memleket ormanlarının Devlet eline geçmiş olması ve Devlet tarafından işletmeye açılmış bulunması bütün bu tedbirlerin alınmasını kolaylaştıracaktır Çîtakü bugünkü Devlet orman İsini meleri en mükemmel vasıtalar ve en iyi yetişmiş personel İle donanmış bu unmak-tadır. Burada orman kottınması. yangından muhafazası İse, cn ön plânda gelen bir iştir. Bu bakımdan İçimizde yıllardanberl bir endişe l, 2e üzüntü kaynağı olarak beliren orman yang'nı meselesi çok yakında tarihe kavuşacaktır.
Çekoslovakyada
M. Benes ile kabine arasında ihtilâf olduğu doğru değil
Londra 4 (A.A.) — Çekoslovakya Cumhur Başkam M. Benes, kendisiyle hükümet üyeleri arasında görü® ayrılıkları çıktığı hakkındaki söylentileri kati olarak yalanlamıştır. M. Benes, Avrupa vaziyetinde görülen bütün güçlükler ortasında, Çekoslovak kabinesinde ve aynı zamanda kendisiyle hükümet arasında tjlr birlik bulunduğunu Daily Telegraph muhabirine beyan etmiştir.
Çekoslovakya Başkanı, Rusya ile dostane vc münasebetler İdame
etmeğe ve garp demokrasileriyle mümkün olduğu kadar çok temasta bulunmağa matuf siyasetin genel olarak bütün Çekoslovakya tarafından tasvlbedildiğlnl söylemiş, ve hükümet üyeleriyle kendi arasında çıkan bir İhtilâf yüzünden geçenlerde istifa etmeği aklından geçirmiş olduğu hakkmdaki söylentileri tamamen uydurma olarak vasıflandırmış tır.
M. Benes, Çekoslovakya aşağı Kar-patlar Ukraynasının Rusya’ya verilmesine dair Rusya He yapılan anlaşmadan tamamen memnunluk duyduğunu söylemiştir, şimdi, Çekoslovak talepleri, bugünkü Alman hudutları-mn Ötesinde, Silezya'nm Çekoslovak'larla meskûn yerlerine yan! Opava* nin kuzeyine ve dalıa batıda Aşağı Nelsse boyunca, Glatz'm güneyindeki kısma İnhisar etmektedir.
Sebze ve meyvada kâr haddi
Belediye perakende sebze ve meyva satışlarındaki kâr hadlerini makul bir dereceye indirmek üzere çalışmalarına devam etmektedir. Ağustos ayı içinde bu hususta kesîn bir neticeye var ila» çağıl umulmaktadır. Söylendiğine göre sebze ve meyvalara satış fiatı olarak 1938 yılı ile 1944 yih arasındaki sebze ve meyva fiat. lerlnln ortalaması bugünkü fiat-lere esas olarak alınacaktır.
HAFTA KONUŞMASI
Yelpaze saltanatı
Yelpazenin bir güzelliği de Avrupalt kadına diledikçe bir yaşmak hizmetini görmesi, yüzünün alt kısmım kapatıp yalnız gözlerini meydanda bırakarak onu bir Şark mahbubesine, bin bir gece sultanına benzetmesiydi. Yelpaze makine zevksizliğinin suikasdına dayanamıyarak aramızdan elini, eteğini çekti
Sıcaktan bunaldığımız bu hafta içinde hiç münasebeti yok gibi görünen bir şey beni geçmiş zamana ve o zamanın edebiyat, sanat, fikir âlemine götürdü: Vapurda, tramvayda, iskelelerde ve duraklarda bazı kadınlara rasladım ki dörde katlanmış gazeteleri ellerinde sallı-yarak yüzlerini serinletmeğe çalışıyorlar... Serinletmeğe ve beiki de makyajlarının akmasını önlemeğe!
Bunun demin dediğim âlemle alâkası nedir? Gazete kâğıdile serinleme neden bana kırk yıl öncesini ve eski çağların sanat hayatım düşündürdü? Pek basit bir-sebeple: Yelpazeyi hatırlattığından, hatırlatmakla da kalmayıp Özlettiğinden!
O devre yetişmişler arasında kimse yoktur ki hâlâ yelpazenin hoş tesiri altında bulunmasın ve çeşitli yelpazelerle yelpazelileri gözünün önünden geçirerek haya] olmuş hâtıralara dahp kalmasın.
Fransız edebiyatında yelpaze kadının alâmeti farikası, hattâ dahâ ileriye gidilerek hükümranlık nişanesi sayılırdı; adını unuttuğum bir şair, bu hüküm-ran’ığa coşkun bir tarafdar kesildiği için de «Allahım, sen yelpazeyi dünyanın saltanat âsası olmaktan geri bırakma!» diye secdeye varmaktan kendisini alamamıştı.
Hele geçen asnn romanlarında kadın tasviri yapılırken muhakkak yelpazesinden bahsetmek, yelpazesini uzun uzadıya tarife girişmek ve yelpaze kullanışındaki cilveli, sevimli, çapkın, yahut içli, duygulu ve mânalı hareketleri canlandırmak, kadını yelpazesile tanıtmak âdetti. Ne-tek’rn Serveti Fünun edebiyatında da yelpazenin yeri vardır. Cenan Sahabeddin yaz geceleri esen tatlı rüzgâr için «kuş yuvalarının yelpazesi» der ama bu, tercümesidir; aslını şimdiki nesilden anlıyacak varsa ileri gel-gin! Aklımda pek iyi kalmamakla beraber her halde Hallt Ziva, Mehmet Rauf ve şüphesiz Saffeti Ziya pek sevimlice açılıp kapanan, çok şirin hareketlerle çırpınan ve çımınışlannda tuvaletli kadın teninde İnsanî bir istihaleye uğramış hem dik, hem serin bir rayiha ile hâlelenen o nazlı şeyi — ne eşya, he de alet demeğe dilim varıyor — Unutamazlardı, unutmamışlardır.
S ittin senelik değil, sittin asırlık bir tarihi olması lâzım gelen yelpaze tâ XVI. asır sonlarına kadar kapanır açılır şeklini bulamamıştı. Bulduktan sonradır ki kadın koketrlslne büsbütün yarar, âdeta konuşur, gizli fikirleri ve mahrem duygulan bile sessizce açığa vurur bir İfade vasıtası olarak kullanılır hale geldi.
Yelpaze modasının hüküm sürdüğü devirlerde kadın utanırdı, kızarırdı ve bu, renklerin en güzeli, en sıcağı ile en lâtif bir makyaj yerine geçen heyecanı yelpazesile yan örtmeği pek sever. yakıştığını bildiği İçin de utanmak vesilelerini dört gözle beklerdi. Yelpazeyi hoş hareketlerle keyfince sallayıp çırparak, aşağıya sarkıtıp yana gererek kullanması, kapayıp açışı kadına pevişme halindeki güvercinlerin cazibesini verir. Iniltlll, boğuk, tatlı seslerle dem çekmediklerine şaşarım. Yelpazenin bir güzelliği de AvrupalI kadına ara sıra, diledikçe bir yaşmak hizmetini görmesi, yüzünün alt kısmını kapatıp yalnız gözlerini meydanda bırakarak onu bir Şark mah-bubeslne, blr "Bin bir gece» sultanına benzetmesiydi. Sanırım Garp erkeklerin! yelpazeye düşkün kılan sebeplerden biri de buydu; karşısındaki kadını blr hareketile değiştirmesi, âdeta
yenilemesi ve biram için olsun uzak, esrarlı diyarlar melikesi şekline sokup arzulan tazelemesiydi.
Şu var kii yelpaze zamanımızın kadın kıyafet'erine, hattâ karakterlerine artık yakışamaz. Zaten geçen umumî harbden biraz önce asnn makine merakı ve zevksizliği yelpazeyi soysuzlaştırmış. tahtakurusu kokulu bir hamurdan döküp dondurduğu güdük bir takım pervanelere elle basınca gıni giril işleyen bir yay takarak bütün zarifliğini, asilliğini silip süpürmüştü.
Yelpaze kadar narin, nazlı, nazenin şey — âdeta mahlûk diyeceğim geliyor — bu darbeye, fennin suikasdına dayanamadı, aramızdan elini, eteğini çekti.
Düşününüz ki eski yelpazelerin pahalıları fildişi, altın, abanoz çubuklara tutturulmuş pek değerli dantellerden, deve kuşu ve tavus tüylerinden yapılırdı; saplarına sedefler, inciler, elmas-lar işlenirdi, minelileri de vardı. Bunlarla da kalmamıştı, en şöhretli ressamlar yelpaze kanatlarını pastoral resimlerle süslerlerdi. Hattâ yelpazelere yeni biçimler veren, yahut yeni tezyin usulleri bulan bazı kimseler bu İş yüzünden meşhurlar tarihine girmişlerdi.
Blr yelpazenin açılışı çok defa mücevherlerle dolu blr define çek. mecesmin önünüze dökülüşü kadar göz kamaştırıcı olurdu!
Sanat ve edebiyat üzerinde yelpaze büyük bir rol oynamıştır,,, tâ 1900 yılına kadar, Fakat yeni-bîr yelpazeellik sanatı ve yelpazeli kadınların girdiği romanlarla resimlerden dolayı değil.
«Kadın yelpazesi I O, tam İki asır açılıp kapanışlarının âhen-gile bütün Fransamn fikir hayatını idare etmiştir.» Bunu diyen muharrir asırların sayısında belki de yanılmıştır. Sözünden maksat yelpazeli kadınların meşhur adamlan salonlarında toplamaları. konaklarında birer irfan meclisi kurmaları İse o halde XVII. asnn başlangıcına kadar gitmek Icabeder.
Zira Fransaya üç asır sanat ve edebiyatta üstünlük sağlayan o yolu Markiz de Rambouillet açmıştır; salonunda boş kafalı «seigneur» lar erkekli dişili süslü bebekler arasında kadınlardan Sevigiı£, erkeklerden Malherbe, Comeille, Voltuıre bulunuyordu. Boş kafalı şövalyelerle süs bebekleri edebiyatı ve sanatı ilk defa orada keşfettiler: edebiyatçılar da ilk defa sosyete terbiyesini o salonda öğrendiler. Sanat Fran-sanın birinci llâhesl, Arthenice’i işte bu Markizdir; başka ilâh heykellerinde olduğu gibi onun taç, kılıç, kanat veya her hangi bir alâmeti farika yerine elinde bir yelpaze vardır.
Yelpaze saltanatı başlamıştır.
Eğer bu konuşmam gündelik gazete okuyucuları için yazılmamış olsa, yani derinliğine gitmekten çekinmek prensi pine dayanmasa Fransız edebiyatı tarihindeki o yelpazeli saltanatın bir kronolojisini yapmak zevkinden kendimi mahrum etmek iste, mezdim. XVIII. asırda açılan Encyclop^die, yani İlim hareketine de gene bir yelpaze, madam Geoffrln’in yelpazesi karışıyor. «Bu kadın olmasaydı o başarı elde edilemezdi» hükmüne varanlar çoktur.
Sonra Idml hayret verici güzelliklerce, kimi üstün zekâlari-le tanınmış kadınlar aynı geleneği korumakta devam ediyorlar: Madam Necker, madam Ro-land, madam de Stael, madam R6camier gibilerini hepimiz biliriz, Fakat liste uzundur. Kontes *de Castellaneden tutunuz «Menekşeli kadın» lâkabile anılan kontes de Loynes’e kadar,..
Meselâ Lamartine. M üsse t, Vigny ve Balzac, Madam Sophie Gay’in yelpazesi etrafında toplanmışlardı; aralarında Berlioz ve Llszt de bulunuyordu. Hattâ Thiers bile... Madam de Loynes'-in yelpazesi de daha yeni neslin — Lemâitre, Faguet, Coppûe, Barrds, Donnay’lann, Hanotaux-lann — en şöhretli münekkid. edip, piyes müellifi ve politikacıların etrafında pervane oldukları bir irfan meşalesi yerini tutmuştu...
Ç" Saydığım meşhurlar yel-paze devrinin yetiştirmeleridir. Yer doldurmamak için sayamadıklarım daha çoktur.
Yelpazenin modası geçince, daha doğrusu kadın, yelpazeyi kendisine yakıştırsınıyacak bir erkeksi, yani sporcu ruh ve kıyafet alınca o meclislerin tadı kaçtı. İlâheler tılısınfarını kaybettiğinden artık erkekler üzerinde eski tesiri yapamıyorlar. Eski şekilde saltanat siiı emiyorlardı. Asıl tuhafı sudur ki kadın, erkeğin içtimai haklarına ortak olmak istedikten ve bunları almağa basadıktan sonra sanat ve ilim adamlan üstündeki nüfuzunun ekâkl’ğlni görmüştür.
Fakat yelpaze aşkiyle tutup da yelpazesiz kadın dünyasında arlık zevk kalmamıştır, yelpazeyi ve yelpazeye yakışan kabank elbiseyi atınca kadın yolunmuş tavuğa dönmüştür diyemem. Yelpaze güzelliğini överim, amma şimdiki zamanın da başka çeşit güzellikleri olduğunu söylerim.
Fakat yelpaze aşkiyle tutup da yaşadığım devri büsbütün kötü-liyemem. Her devrin hoş cihetini bulabiliriz. Netekim konuşmamın baş tarafında yüzlerini dörde bükülmüş gazetelerle serinletmeğe çalışan kadınların ayrı çeşit bir güzelliği vardı. Başları şapkasızdı, saçlar her el hareketinde sereserbest dalgalanıyordu; üstlerinde kolsuz birer kısacık robdan ve belli ki İçlerinde de yalnız blr incecik komi dnezondan başka bir şey yoktu; ayaklar ço-rapsız, ayakkabılar kafesliydi. Yani bütün giyim eşvalan bir ki'oyu geçmiyordu.
Eski zamanın kat kat çamaşırlar. katmerli etekler, boncuklu şeritli elbiseler, kuşlu çiçekli şapkalar. atlaslı balinalı korseler taşıyan yelpazeli kadını gözümün önüne gelince — sıcağın da tesiri — üzerime devrilmiş bir aynalı dolap altında kalmışçasma bunaldım.
... Ve şu, karşımda, blr kiloluk kumaşla yarım yamalak örtülü, hemen hemen çıplak, çıplaklığı içinde hlcapsız ve rahat, ayrıca ufaktefek, göğüssüz, kalçasız, şen. sevimli kadına bakarak gülümsedim.
Yelpazesi yoktu.,. Dört narin kemiğe geçirilmiş bir değirmi renkli empirmeden yapılmış çocuk yelpazesi kendisi İdi.
Refik Halid Karay
Türkiye Ecnebi
Senelik 2800 kuruş 5400 kuru? 6 Aylık 1500 » 2000 »
3 Aylık 800 • 1600 »
Adres tebdili İçin elli kuruşluk pul gönderilmelidir. Aksi takdirde adres değiştirilmez.
Telefonlarımız Başmuharrir: 20565 Yazı işleri: 20765 — İdare: 20681 Müdtlr: 20497
Şaban 20 — Hızır 92
İmsak Güneş öğle İkindi Ak. Yatsı E. 7.39 0.38 4.58 6452 12.Oğ 1.47' V. 4.01 6.00 13.20 17.14 26.21 22.09
İdarehane Babıâli elvan
Acım usl Ufc sokak No. 19
TANIMADIĞIMIZ MEŞHURLAN
Kilisede şarkı söyliyen küçük çocuk kimdi?..
Arif bey “İncitirsen korkarım..,, şarkısını hangi güzel için bestelemişti?..
Bir Bursa seyahati — Kaplıcaları gezerken — Kilisede dinlenen musiki [ Alaturka musiki meraklısı papaz — «Bu çocuk papaz olmak istemiyor!» '
— Arif beyin papaza nasihati — Büyük bir bestekâr olan rah’n namzedi
— Kadınlar ve musiki — Kadınlar orkestrası — Lukas efendinin hediyesi — Kadınlar arasında kemancı başı — Şarkı ile anlatdan Beyoğlu I semti — Kendisine şarkı çıkarılan inci hantm kimdir?. — Aşk ve musiki (
— Nigâr Nik hanım..
Arif bey Burasya gltmlşll. Blr yandan kaplıcaları geziyor, bir taraftan da şehri dolaşıyordu.
Bir gün oradaki ahbaplarına:
— Gezmekten çok yoruldum. Biraz musiki dinlemek İstiyorum. Buranın henüz bilmediğim şöyle güzel musiki dinlenecek blr yeri var mı?., diye sordu.
Ahbaplarından biri şu akla gelmedik teklifte bulundu:
— Arif bey... Burada blr kilise var. Âyin esnasında o derece hirlkulûdo musiki dinlemek kabil kİ anlatamam, isterseniz bu pazar günü kalkıp gidelim.
Arif beyin bu tekilli reddececeğl zannediliyordu. Halbuki o güzel musikiyi nerede olursa olsun, arayıp bulmayı, dinlemeyi pek seven sanatkâr ruhlu insandı:
— Gidelim!... dedi.
Ve hemen o pazar Arif beyle arkadaşı buluştular ve musiki dinlemek üzere kiliseye gittiler. Esasen Arif bey için bu, yeni bir şey de değildi. Musikisi güzel kiliselere, kimseye görünmeden girer ve musiki dinlerdi. İşte o pazar da arkadaşlyle birlikte Arif bey, mütevazı, lâkin musikisi meşhur kiliseye girmişlerdi-
Herkes ibadet ederken onlar blr köşede durmuşlar, musikiyi dinliyorlardı. Hakikaten pek vakur bir müzikti. Buranın papazı bilhassa buna pek meraklı idi. Kilise hanendesi olarak yetiştirilmiş küçük çocukların taze sesleri, binanın loşluğu içinde perde perde yükseliyordu.
Bu çocuklar gurupundan en küçüğünün sesi bilhassa Arif beyin dikkatini pek ziyade çekmişti. Yanaşarak, bu minimini papa2 namzedinin sesini daha yakından dinleyince, onu büsbütün hârlkulâde buldu. Âyinden sonra arkadaşına:
— Bu çocuğun bnyiik İstikbali olabilir... Ne ses!... dedi.
Arkadaşı:
— Papazın çocuğu!... Babası onu mükemmel blr kilise hanendesi ve 1yl bir papaz olarak yetiştirmek lstlyorl, dedi.
Arif bey, papazı gördü. Pek ziyade musiki meraklısı olan «papaz efendi» bestekâr Arif beyin eserlerine meftundu ve gıyaben kendisine m&but gibi tapıyordu. «Papaz efendi» alaturka müziğin o kadar hayranı idi kİ. dini kisvesine rağmen, sonsuz blr sanat kadirşinaslığı ile eğildi, bestekârın elini öptü. Arif bey:
— Bu çocuk büyük blr sanatkâr olabilir... Onu papaz yapmakla sanata karşı bir cinayet İşlemiş olursunuz.-dedi.
Küçük papaz namzedi de zeki göz-lelre çıldır çıldır etrafa ve onlara bakıyor, hâdiseyi büyük blr dikkatle dinliyordu.
«Papaz efendi» dertli dertli başını salladı;
— Zaten kendi de papaz değil, çalgıcı olmak İstiyor efendim!., dedi.
İşte bu kilisede Arif beyin sesini dinlediği ve babasına ettiği tavsiye He mesleğini değiştirttiği küçük papaz namzedi büyüdü’ Papaz olmadı aınnıa memleketin en meşhur alaturkacıları arasına girdi. En güzel şarkıları besteledi.
Bu kimdi biliyor musunuz?.. Meşhur bestekâr Bimen efendi!... Bugün söylenilen blr çok şarkıların sahibi olan Bimen efendi!...
Arif bey, şimdi büyük rejisörlerin gittikleri, dolaştıkları yerlerde yıldız keşfetmesi gibi, bir kilise kubbesi altında Blmen’l parmak kadar blr ça-1 cuk İken keşfetmişti. Babası üstündeki hayranlığından İstifade ederek ona tesirli blr nasihat vermemiş olsaydı, belki de Bimen efendi büyük blr bestekâr değil, blr kilise papazı olacaktı
Arif beyin, snnat kabiliyetini çok uzaktan gören gözleri vardı. Netekim oğlunu da blr müddet başka sahaya döndürmek İBtemlş, kendisindeki aşkın kuvvetini görünce ona yardım etmiştir.
Kadınlar ve musiki..
Ayrıca sarayda kadınlara verdiği derslerden pek büyük neticeler almıştır. Genç saray kadınlan onun dersleri sayesinde musikide şaşılacak kadar İlerlemişlerdi. Sarayda alafranga kadın orkestrasını yetiştirmeğe çalışan Macar Lukas efendi bile:
— Kadınlar sizin derslerinizi ne çabuk Öğreniyorlar!...
Diye şaşar kalırmış.
Büyük blr viyolonsel sanatkârı olan ve kadın orkestrasına dersler veren
B, Bimen
Lukas efendi, ölürken:
— Bu sazı çalas açlsa Cemil çalabilir..
Diyerek pek sevdiği ve bütün ısrarlara. büyük paraya rağmen satmadığı viyolonselini bestekâr Arif beyin — kendi alaturka üstadı olmasına mukabil — sarayın alafranga musiki kısmında parlıyan oğlu Cemil'e hediye etmiştir.
Anlaşılıyor ki, bu büyük musiki üstatlarının blr vazifeleri de sanatkâr yetiştirmekti, ( öğretici» olmaktı.
Netekim Tamburi Durrü bey ustası Servet beyden bahsederken:
— İlk hanımı sarayın kemancıbaşısı LdL.. diyor.
Bu da kadınlar arasında musikinin kadar ehemmiyetle karşılandığını yayıldığını gösterir.
Şarkıda anlatılan Beyoğlu..
Bestekâr Arif bey — hemen bütün biiyiik dünya bestekârları gibi — ilhamını daima aşktan almıştır. Her zurnan sevmiş ve aşksız yaşamamıştır Onun bu kalb sahlfelerlnl karıştırır-
ne ve
Cecilian Hoff
Üçlerin toplandıkları saray hakkında tafsilât
Nevyork 4 (R.) — New - York
Times gazetesinin Berlin muhabiri gazetesine göndermiş olduğu blr telgrafta Potsdam görüşmelerinin cereyan etmiş olduğu Cecilian Hoff sarayı hakkında şu tefsllâtı vermektedir:
□Basın mensuplan Berlin görüşmelerinin cereyan etmiş olduğu salonları gezmek müsaadesini aldılar. Bu görüşmeler, blr yaz sarayını andıran Cecilian Hoff'da yapılmıştır. Bu saray 1916 senesinde Gulllaume için inşa edilmişti. Görüşmeler 4 kapısı olan ziyafetler verilen salonda yapılıyordu. Fakat saray Rus işgal sahasında bulunduğundan her şey Rus idi. Masa üzerinde duran sigaralar, hizmetçiler ve ahçıbaşı, protokol kaidelerine çok dikkat ediliyordu; saray üzerindeki 3 bayrağın yer) her gün değiştiriliyordu.
3 memleketin delegeleri burada oturuyorlardı. Neubaden'de boşaltılmış ve delegeler yerleştirilmişti. Neubaden, Potsdam’a araba İle yedi dakikalık blr mesafede bulunmaktadır. Bu bölgeye hiç bir siyil giremiyordu. Amerikan delegelerin oturdukları mahallenin evlerinin kapılarında şöyle levhalar görülüyor; Diş işleri Bakanlığı, kurmay heyetleri,,.
Başkan Tnıman’in oturduğu odada göze çarpacak hiç bir şey yoktu. Yalnız Başkanın masasının üzerinde Pasifik cephesini gösteren blr çok haritalar vardı.
150 ev buralara
1500 Polonyalı faşist
Londra 4 (R.) — Çek hükümeti
Amerikan, kuvvetlerine müracaat ederek Polonya’dan gelen va ormanda saklanarak harekette bulunan 1500 PolonyalI Faşistin Çek topraklarından çekilmesi İçin tedbir alınmasını istemiştir.
---------------------------------
Ren, sanatkârın üzerinde tesiri plân, Q ona kendisi İçin şarkılar yaptırtan q blr «İnci hanım» a da rasgeliyoruz. Bu İnci hanını kimdir?.. Çok bahse-dilmesine rağmen kendisi hakkında^ mühim blr malûmata sahip değiliz. ° Yalnız üstat, İnci hanımla pek meş- C
O
E (D >
(D
gul olmuş ve meşhur:
İncitirsin korkarım canımdaki cânânuru şarkısını «İnci hanım»-için çıkarmıştır.
O devirde İnci, Oya ve saire gibi İsimler pe kakla gelmezdi. Bu itibarla İnci hanım her halde dikkate değer, bir inasn olacaktır.
Mamafih üstadın ilham uğrunda *** bol bol eğlenmesini de sevdiği anlaşı- -Q lıyor. Bunu onun şarkılarından da çı-^^ karmak mümkündür. Ve bu şarkılar İçinde İstanbul hayatına ait gayet+■* mahallî renkleri taşıyan, cam yeril ® olanlar vardır kİ. zamanınan bu':A edebiyatta bile bu kadar güzel blr iş/\ yapılmamıştır. Meselâ Arif bey şarkı-'*-* ları İle bazan Beyoğlunu uzun uzun ve gayet mükemmel bir şekilde anlatmıştır.
Arasıra yaptığı Beyoğlu kaçamaklarını bir şarkısında şöyle anlatıyor: Birkaç ahbap ile gittik mahjfce Başka âlemdi Beyoğlu dün gece Kol kola vermiş güzeller bihesap Aşığa yüz vermiyor, giymiş nikap...
Beyoğlunda blr karnaval âleminin anlatıldığı anlaşılıyor. Sanatkâr bunlardan da tabii olarak İlham almıştır
Lâkin aynı şarkıda Taksim, Pan-galtı ve Beyoğlu tiyatrolarından bahsediliyor kİ, blr şarkıda, ancak bu kadar yeril renk, bu kadar fotoğraf, sahne çizmek mümkündür. Biz ede'-blyatta bile Abdülmecit, Abdülâzlt zamanına alt tasvir bulamıyoruz
Arif beyin üzerinde büyük tesirleri olan biri de son hanımı, üçüncü zevcesi olan Nlgâr Nik hanımdı. Çeşm! Dilber, zülfü Nlgâr hanımlar gibi, Nlgâr Nik hanımı da sarayda tanımıştı. Esasen Nlgâr Nik hanım, sarayda hazinedardı.
Onların müşterek hayatından daha sonra bahsedeceğim.
Hikmet Feridun Bs
Mareşal Stalin
Potsdam’cla bulunduğu sırada alman emniyet tedbirleri
Londra 3 (A.A.» — Üç büyükler Potsdam'dan ayrıldıktan sonra inanılır kaynaklardan öğrenildiğine göre. Stalin, konferansın toplantı yaptığı blr gün Molotof'la Sovyet elçiliğinin otomobili İle Alman başkentinin harabeleri arasında blr tetkik gezisi yapmışlar ve Berlin'in her tarafını dolaşmışlardır. Ancak, Alman başkentinin nerelerinde hangi semtlerinde gezdikleri şimdilik bir sır halinde muhafaza edilmektedir.
Stalin'in güvenliği yolunda fevkalâ ae tedbirler alınmıştır, stalin, muhtelif heyetler delegeleri hariç olmak üzere, Berlin’de bulunduğu müddetçe ancak beş altı klşile görüşmüştür.
Stalİn'İn konferansta beklenildiği saatten on dakika evvel otomobilinin geçeceği yollarda Cecilian Hoff sarayının pencerelerinden kimsenin bakmasına müsaade edilmemiştir. Konferansın her toplantısından evvel, toplantı salonu, İngiliz. Amerikan ve Rus güvenlik subayları tarafından itina ile muayene edilmiştir. Gerillan Hoff sarayında Stalln’ln etrafında daima polisler bulunmuştur. Srayın koridorları ve bahçeleri baştan başa nöbetçilerle ve subaylarla dolmuş ve Sta-Hn toplantı sarayile İkamet ettiği yer arasında gidip gelirken etrafında dalma nöbetçiler hazır bulundurmuştur.
—-
-
Kari mektubu
Yanmıyan lâmbalar
çoktan beri Kumkapt Saraç-ishaiç mahallesinde havagazı lambaları yanmıyor. Karanlık yüzünden çok güçlük çekiyoruz. Havagazı idaresinin dikkat nazarını çekeriz.
6ahlîe 6
AKŞAM
5 Agusto3 1945
I “OYNA ŞUNU!,,, J
PARİS MEKTUBU
Misafir. olduğumuz, yerde masalar kurulunu?, iskambil kâğıtları ortaya serilmişti. Oyun devam ediyor.*
Bir arahk göğsünde kocaman bir elmas ışıldayan ufak tefek, sürmeli bir genç kadınla yanyana düştük. Kendisile yine böyl toplatılardou birinde ahbap olmuştuk. Kocası dehşetli oyun meraklısı İdi. Genç kadın da yaktlle meşhur kumarbazlardan mış. Fakat bu uğurda bir servet yediği için eline kâğıt almamağa yemin etmiş,. Oynamıyor. Ve kocasının halinden de şikâyetçi,.. Zaman zaman:
— Kumar İnsan ruhunu tatmin edebilecek bir ihtiras mı sanki?... Ben elime kâğıt almıyorum. Artık kumarclnn nefret ediyorum... Böyle sabahlara kadar bir masa başında heyecan geçirmek sanki bir marifet mİ?.. Milyon bağışlamalar yine de şunu oynamamı., diyordu.
Hakikaten de Pakize eline İskambil kâğıdını değdirmiyordu. Lâltln raman zaman kocasının tepesine atkılıyordu. Ensesinin kenarından adamcağızın eline bakıyor ve arasıra şöyle söylediği işitiliyordu:
— Katiyen... öyle oynama... Oynama diyorum sana... At şunu,,. Hah mükemmel...
Adam kaşile. gözü ile, çehresinin hareketleri ile evvelâ buna İtiraz edecek oluyordu. Bütün bunların para etmediğini görünce sesini çıkarmağa cesaret ediyordu:
— Lâkin karıcığım... Bu bir çılgınlık olur,-. Senin dediğini nasıl oynarım?..
— Oyna.., 40 yılda bir makul bir ■öz dinle...
— Fakat elime dikkatli baksana.. Nasıl olur?..
— Sen beni dinle diyorum...
Kocasının tepesinde Jandarma gibi dikildiği İçin onu her islediğini yap-tarıyorsu. Ve işin sonunda da adamcağız perişan oluyordu.
Kocasına bir hayli para kaybettir-ttikten sonra Pakize ekseriya f*z,a dekolte ve dar elbisesile bir koltuğa gömülür, etrafındaki erkeklerin açtığı tabakalardan birinden sigara alırken:
— iyi ki şu kuman oynamıyorum!. İyi ki bununla meşgul olmuyorum!, derdi.
O gece de işte böyle olmuştu. Oyun boşlar başlamaz Pakize, kocası Rah-ml’nln yanında mevki almıştı. Bu geceki ehemmiyetli bir oyundu da...
Karı koca yine her zamanki gibi başladılar, Pakize slgarah parmağly-lc Rahminin elindeki bir kâğıdı göstererek:
— Oynaşana... Şunu tabii... Evet:: •yna!..
— Pakizecigim... Bu dediğin şey olur mu hiç ..
— Neden olmasın?.. Oyna... Dinle beni efendim... Kadın sözü dinle biraz da... Sen heyecan İçinde işin farkında değilsin...
Böyle söyllyerek zorla adamcağıza istediğini yaptırdı Rahmi’cik tama-mlle bunalmıştı. Zira ense kökünde duran Pakize'nin biran İçin olsun çenesi durmak bilmiyordu. Parti bitti Rahmi kaybetmişti.
Tekrar başladılar. Pakize dile geldi:
— Bak... Deminki oyunu kendi akimla oynadın, Kaybettin,..
Halbuki zavallı tıpa tıp karısının ■byledlğl İstediği gibi oynamıştı.
Pakize devam ediyordu:
— Hiç olmazsa şimdi beni dinle de İşi düzelt... Evvelâ at şunu bakalım...
— Ne diyorsun Pakize?.. O atılır mı şimdi
— At diyorum sen... Bu Amerikan usulüdür. İlk elde göz dağı vereceksin...
— Hiç de böyle usul işitmedimI.. I
— İşle onun İçin yeniliyorsun ya,..! Zaten bu dediğim usul yepyenidir H'nüz tecrübe devresinde!..
— Aman evlâdım, öyleyse neticesi bir kere anlaşılsın ondan sonra tatbik edelim...
— Asıl böyle usuller tecrübe tlev-reslndeyken tatbik edilirse kazanılır. Yoksa herkes bunu öğrendikten sonra para etmez. Onun fçln at sen şu kâğıdı.
— Yapma PakizeI..
— Oyna,..
Kadının dediği dedikti. Rahmi oynadı. Masada bir kahkaha koptu. Biraz sonra adamın müthiş bir mağlûbiyete uğradığı anlaşıldı.
Gayet büyük oynadıkları İçin Rahmi baş döndürücü bir para kaybetU7 yordu.
Yeniden başladıkları zaman Pakize:
— Bak, İşte o usule itlmndctmedl-ğiıı İçin kaybettin. 40 bin tereddütle oynarsan halin böyle olur!.. Sözlerimi lılç mîinakaşasız kabul etsen, dediklerime körü körüne bir itimat göstersen başına bunlar gelmezdi.
Bu mukaddimeden sonra yine başladı:
— Oyna şunu... Yok yok.. Evvelâ şunu oyna- Hah... Zarar yok: şimdi no yapacaksın biliyor musun?..
Rahmi mahvoluyor Pakize arada bir sigara tüttürürken biz?:
— İyi ki şu oyunu hiç oynamam... diyordu..
Canım sıkılmıştı. Bun evden çıkarken Rahmi aşağı yukarı ufacık bir servet kaybetmiş vaziyette idi..
Üç saat kapalı bir salonda, sigara dumanları arasında kaldığım i?ln bunalmıştım. Şlmcll temiz hara âdeta bana pek nefis blrşey içiyormuşum gibi tatlı geliyordu.
Asfaltın kenarındaki sıralardan birine oturdum. Yıldızları seyrediyordum.
Bu sırada yolda İki kişi belirdi. Bunların seslerinden Pakize He Rahmi olduklarını anladım. Beni görmemişlerdi.
Önümden geçerlerken Pakize kocasına şöyle diyordu:
— Gördün mü?- Cüzdanındaki en son liraya kadar kaybettin! Be adam, madem kİ bu oyunu bilmezsin ne oynarsın?.. Bak bana... Hiç oynuyor muyum?.. Söz de dinlemiyorsun. Bari dediğim gibi oynasaydın... Dua et kİ ben yanındaydım. Ya yanında olmasaydım... O zaman halin ne olurdu?..
(Bir yıldız)
BULMACA
1 2 3 4 5 e 1 8 9 10
Soldan sağa ve yukarıdan aşağı:
1 — Tamam yüz düzine.
2 — Meramını unlatan.
3 — Ağlayan - Zekânın çok yükseği.
4 — çevirgen - Eser .
5 — Sapından İp yapılan bir ot -Tersi güzel sanattır.
0 — Tersi vidanın başıdır - İç âza-larımızdan.
7 — Yedirmek elinden gelmez.
8 — İdrarda bulunan zehir - Borca mukabil, bırakılan emanet.
9 — Öldüren İlâç - Çilnkü.
10 — Bakış - İsim.
GEÇEN BULMACANIN HALLİ Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Mütehavvil, 2 — Üzülen, Ele. 3 — Tüfekçilik, 4 — Elek, Üzere. 5 — Hek, Ivadct, 0 — Ançüvez, 7 — İzazeden, 8— Veled. Dere, 2 — İllreserey, 10 — Leket. Neye.
Gün Doğmadan Paris
EDEBÎ ROMAN
Yazan; Louis Bromfiold ' Tercüme eden: Vâ . Nü
......................... Teftka
Can. sıkıcı bir hâdise de olmamış. Hakikaten de yolculuk şaşılacak kadar kolay geçmiş. Bilhassa, avare bir lokomotifin makinisti İle ateşçisi onu alıp şimal Garın’a yakın bir yere ge-tlrlverlnce mesele kalmamış. Onlar da kendisi gibi Almanları sevmlyor-larmış ve Paris’te bulunmalarına tahammül edemlyorlarmış. Garın biraz dışında, yürüyüşü yavaşlatarak İnmesine İmkân Vermişler.
— İşte, doğrudan doğruya buraya gelip Leon’la seni meşkûk bir vaziyette yakaladım. —diye hikâyesini bitirdi.
Kız:
— Haydi bakalım şaka elverir.. —dedi.— Şimdi ns yapacaksın?
Nlcky omuzlarını kaldırdı:
— Kim bilir? Böyle bir zamanda kim ne bilir?
— Amerika’ya gitmek İstiyorum ve senin de benimle beraber gelmeni istiyorum.
Delikanlı cevap vermedi; fakat birdenbire doğruldu: çenesi dizlerine dayanmış oturakaldı.
— Amerlkaya gitmek mükemmel fl-
No. 21 ■ ■—
kir. — dedi. — Nevyork’u görmek İsterdim. Görelim bakalım bütün Amerikalıların dedikleri gibi hârikul&de bir yer miymiş? Fakat şimdi değil. Zamanı değil,
— Ben gidersem de mi?
—Gitmek istemezsin... Yok, yok. Böyle bir anda. Bu devrinde Paris'ten ayrılmak için insan deli olmalı. Hengâme yeni başlıyor.
— Anlıyamadım?
— İş var. Yürek çarptırışı şeyler var. Ben do arada bulunmak İstiyorum.
— Ne olmak nlyetlndesln? Veslkoaıa ne yaparsın? .
Erkek güldü:
— o İşleri Lton ldwe ofler. Kâfi derecede becerikli, kâfi derecedt fesattır. Girdisini çıktısını bilir. Bvveloa de beni vartalardan kurtardı. I4on olmasaydı, Stavlaky’nln bara arkadaşlarıyla şüphesiz ben d« kodesi boyh-yac aktım.
Birdenbire kıza baktıı
— Çoktandır Lyon'u tanırım,,. Tâbir caizse kendimi büdlğlmdenberl onu tanırım. İkimiz de yan yarıya AsyalI-
Parisin büyük derdi:
Yiyecek, yakacak...
7 renlerin muntazam işliyemediği sırada lokomotif sergisi — Eski franklar değiştiriliyor
Paris’in umu mî görünüşü
Paris’ten bildiriliyor:
Dört sene Alman işgali altında kalan Paris, bu İşgalin sebep olduğu yaralan henüz tedavi edememiştir, Gerçi şehirde yanmış, harabolmuş mahalleler yoktur. Fakat umumi hayatta, bilhassa fikir ve sanat âleminde büyük bir gerileme vardır. Tiyatrolardan çoğu elan kapalıdır, eski ilim muhiti henüz yeniden teessüs edememiştir. Bir zamanlar dünyanın en neşeli şehri olan Paris bugünkü haille İnsana keoer veriyor.
Şehir halkının başlıca düşüncesi yiyecek ve kömürdür. Yiyecek meselesi bir türlü yoluna girmemiştir Halk hâlâ yıırı aç. yarı tok vaşıyor. Bundan kimse şikâyet etmiyor, fakat önümüzdeki kış esnasında bunu da bulamamak korkusu herkesi düşündürüyor.
Kömür işi de mühim bir derttir. Harbden evvel Fronsa senede 70 - «0 milyon ton kömür sarfederdl. Bur un 50 milyonu Fransa'da istihsal edilir, 20 - 30 milyonu başka memleketlerden getirilirdi. Şimdi muhtelif sebepler yüzünden iç istihsali 30 milyon tonu geçmlyecektir. İngiltere, Belçika'dan kömür ithali İmkânsız görülüyor. Şimdi bütün ümitler Alman kömürlerin dedir. Fakat bu kömürlere bel bağlayanlar o kadar çoktur kİ buradan İhtiyaca yetecek derecede kömür getirtllebllccği çok şüphelidir.
Geçfn ış Fransa biiyûk bir kömür sıkıntısı çekmişti. KömürsüzlüR yüzünden hastaneler ışıldamadığı için buralarda bir çok ölüm vakaları olmuştu. Hastanelerde şmelly it salonlun bile ısıtılamıyordu. Bu, sene aynı vaziyetin baş gdriermesinded korkuluyor.
Şimendifer hatlarının tahrlbedil mesl, kömür sıkıntısı yüzünden tren seferleri el’an intizama girememiştir. Ancak bazt hatlarda serer yapılabiliyor. ç
Lokomotif sergisi
Kömiirsüzlük yüzünden trenlerin muntazaman İşliyemediği bir sırada Paris'te St. tasara İstasyonunda bir lokomotif sergisi açılmıştır. Sergide’ bu hurbde Âmerkalılar, İngi'.lzler ve Fransızlar tarafından kullanılan muhtelif tipte lokomotifler bulunmaktadır. En başta bLr Amerikan lokomotifi geliyor . Bu lölıû-
motif Avrupa'da askeri nasllyat-ta kullanılmak üzere hususi suretle yapılmıştır. Lokomotif ıoon tonluk yükü yokuşlarda saatte 50, dliz arazide 80 kilometre süratle çekmek ledlr. İstilâ boyladıktan sonra Avru-tedlr. istilâ başladıktan sonra Avrupa kıtasına bu lokomotiflerden 1000 tane çıkarılmıştır.
Bundan sonra Diesel motörüe Işli-yen Amerikan malı bir lokomotif geliyor. Lokomotifte yolculara mahsus bir kompartıman da vardır.
Amerika’da yapılanlardan • sonra sıra İngiliz lokomotiflerine geliyor. Austerlty tipindeki bu lokomotifler çok kullanışlı ve ekonomiktir 1000 ton yükü, vasaiî olarak saatte 65 kilometre süratle çekmektedir. Bıı makineler Fransa’nın şimal kıyısında ve Belçika’da çok kullanılıyor
Fransız lokomotifleri sulh zamanının İhtiyaçları göz önüne alınarak bu senenin iptidalarında yapılmıştır. Bunlar 700 ton yükü saatte 105 kilometre süratle çekmektedir. Fransız elektrikli lokomotifleri saatte 150 kilometre sürate maliktir. Fransız mıi-, hengislerl kömürle İşlİyen bir tip otoray da yapmışlardır.
Sergi münasebetlle muhtelif zamanlara ait vagonlardan mürekkep bir müze de tertlbedllmiştir. Burada harbden evvelki zamanlara ait ve üzerinde «Avrupa ekspresi». «Yataklı vagonlar» yazan vagonlara herkes hasretle bakmaktadır.
Kâğıt paralar değiştiriliyor
Şu sırada Paris halkını en çok meşgul eden meselelerden, biri de kâğıt paraların değiştirilmesi işidir. Hükümet bir müddet evvel bir ilân nşerederek eski kâğıt paraların ye-nilerlle değiştirileceğini bildirmişti, îlânde tâyin edilen müddet geldiğinden herkes değiştirme işini yapacak müesselere koşmağa başlamıştır. Son günlerde havanın yağmurlu gitmesine rağmen bankalar, emniyet sandığı, posta idareleri önünde sıraya dizilmiş büyük bir kalabalık göze çarpıyor. Bunlar hiç şikâyet etmeden adım adım ilerllyerck İçeriye girecekleri zamanın gelmesini ödiyorlar.
Sıralanmış olanların ellerinde, İçe-
En meşhur yarış atlarını yetiştiren memleket
Avustralya’nın güney kısmındaki ovalarda çok kıymetli atlar yetiştirilmektedir
En İyi yarış atları yetiştiren bir yer I de Avustralya kıtasının güney kısmını ; teşkil eden Victoria hükümeti dahi- ; ündeki Goulburn vadisidir. Goulburn ı nehrinin karşısındaki zengin ovalar | şimdiye kadar birçok cins yarış atı ı yetiştirmiştir. Melbourne kupasını ka- . zanan Malvollo atı İle Nevmnrket ; yarışlarını kazanan Woorak ve Maluma bu vadide yetiştirilmiştir.
Maluma, İngllterede muhtelit yarışlarda birinci geldikten sonra Ll-verpool kupasını kazanacağı sırada kazaya uğnyarak ölmüştü. Uzun sıçrayış yapmakla meşhur -Brlbery de milli yarışı kazanmıştı. Bu atta Ade-lalde kupasını kazanan Chesney gibi bu vâdlde yetişmiştir. Yine bunlardan Chatroorth Park'ta başında Woorak olduğu halde seçme kısraklardan bir koleksiyon teşkil edilmişti. Bunlardan Soorak, Accarak ve Salarak birinci sınıf yarış atlarıdır.
Bu sene Debutantc Stakes yarışlarında birinci gelen Mauve Stor kısrağı burada yetişmiştir. Buradaki haralardan en meşhuru Northroood Park'tır. Burada bidayette yürüyüş atları yetiştiriliyordu. Sonraları hall-süddem ATap atlan yetiştirilmiştir.
Chatsworth Park'ın sahibi mlster Eunter’Jir. Bu zat hara civarında ve gene Goulburn vâdlsinde bulunan Northwood harasını 1910 senesinde satın almıştır. Fakat 1926 senesine kadar burada yalnız yürüyüşe mütehammil atlar yetiştirmiştir. Bu tarihte İlk defa Sarchedon ve Etlofslan diye İki baba at almış ve daha sonra bunlara Wlndbag’ı İlâve etmiştir. 1
Mlster Hunter boz atların uğursuz
kazananı windbag’dır. Northreood Park harasında bulunduğu zaman yetiştirdiği atların 81,0 yarışta kazandıkları paranın mecmuu 170,489 İngiliz lirası tutmuştur. Bir kaç ay evvel ölen bu meşhur baba at 1927 senesinde haraya çekildiği zaman yanma meşhur bazı kısraklar verilmişti. Bunların ziirriyetinden Avustralya kupasını kazanan Topicâl. Wlnooka ve Chothnm gibi meşhur yarış atlan yetişmiştir. Yine Derby yarışını kazanan Liberal dahi bu zürrlyetteo gelmiştir.
Şu sırada Nortlıwood Park'ta bulunan aygırların en meşhurlan gaj ı nakkale boğazı demek olan Hel!es-x«« pont, Tudor King ve Macedon'cîur” Hellespont kendLsl genç bir at olduğıP-halde bir çok yanş atı yetiştlrmlştlrCM En yaşlısı dört yaşındadır. Buıi’ir^fe-zürrlyetlndcn gelen. Simmerlng ve O Haros en birinci sınıf yarış atlarıdır.^ Hellspont son derecede sevimli birQ tipte olup görünüş* biiıakkln bir— aristokrattır. En büyük meziyeti herj" zaman sakin olmasıdır. Cokeyler lçln(|) ideal at bu dur. >
Arkadaşı Kİndescout İri, gürbüz güzelbakışlı bir hayvandır. Huysuziu---ğu yoktur. Fakat ateşin ve cesur heriz hayvan gibi herhangi sert muamele-**-ye tahammül etmez ve isyan eder >s Northwood Fark'da kendisine hecO hangi fena bir muamele yapılmamış^ olduğundan çok uslu ve İdaresi kolay bir hayvandır. Buradaki genç baba+S atlardan en ziyade dikkate şayanTO olanı Tudor King’dlr. İki yaşındaki yavruları bu sene yarışlara girecektir* *
Daha bir yaşında İken kendisine'—' olduğuna dair garip bir itikat peyda inglltereden 4100 İngiliz lirası verll-eylediğlnden, bu renkte olan Sarche- [ mIştl Yarl hemşiresi olan Ncarco bu don'u bırakmıştır. Yeni sahibi bu atı scne ingllterede 4500 İngiliz lirasına Çueensland hükümeti dahilinde Lo- satürnI5Ur. Lakln bu kıymettar at gnn İriacnl ; ..._________________________*--------. »-----—
Arap atlarının vasati yaşından daha uzun bir ömre mazhar olmuş, 28 yaşında iken ayağı kazaya L-.erek kırıldığından, öldürülmüştür. Derby'lerde ikinci gelen Coravel dahi Sarchedon'dan birkaç ay sonra burada ölmüştür.
Ethtoplan birkaç mevsim North-wood Park’ta kalmıştır. Muhtelif bahsi müşterek yarışlarını kazanan Coulfleld'in babasıdır. Buradaki diğer meşhur baba atlar Burrabü, Cu-rlalls ve Liberal'dlr.
Bu atlardan en çok muvaffakiyet
gan Downs İstasyonuna götürmüş, at inglltereden Avustralyava getirildiği -----...-------------ömr[1 olan ]7 | JtuI1,ın lrd Mnl. ya çıktıktan sonra tekrar haraya sev-kolun muştur, /
Bu skathğı aygırlık kudretine mâni teşkil etmiyor. Yeni tayları eskilerinden daha İyi görünüyor. Çok yüksek ve heybetlidirler.
Avustralya bu sene uzun bir kuraklık geçirmişti. Bundan bütün hayvan yetiştirenler zorluk ve zarar görmüşlerdir. Northwood Park harası da bundan çok sıkılmıştır. Şu kadar var ki Mlster Hunter vakit ve zamanlle İhtiyat hayvan yem! temin etmiş ol-duğundan Arap atlarını yemslzllkten dolayı bozulmak tehlikesinden kurta-mıştır. Binaenaleyh Goulbourn vâdl-sl Avustralyada Arap atları yetiştirmekte eskisi gibi devam edecektir.
rlsl kâğıt para dolu çantalar, veya paketler bulunuyor. Ayakta beklemeği göze alamayanlar beraberlerinde ya açılıp kapanır küçük bir İskemle getiriyorlar, yahut küçük va-lizlerinln üzerine oturuyorlar.
Parislilerden bir çoğu bu külfete katlanmamak İçin ellerindeki paraları, kendi adreslerine gönderilmek üzere, posta idarelerine tevdi ediyorlar. Bir kısmı metro bilet karnesi, bir kısmı posta pulu satın alıyor. Bu yüzden postahantlerde âdeta pul kalmamıştır.
Birçok kimseler de lokantalara, gazlonlara para yatırarak birer defter almışlar, bu suretle değiştirilmesi lâzım gelen paradan kurtulmuşlardır.
Eczaneler ve yiyecek satan dükkânlar eski paraları kabul etmeğe mecbur tutulduklarından pek çok kimseler buralara hücum ile ne bulmuşlarsa almışlardır. Bir eczacı şimdiye kadar hiç bir zaman bu kadar çok diş pastası,, diş fırçası ye hazır( Üâç satmadığını söylemiştir.
Yeni paralar. Amerikan dolarlarına benziyor. Bunlar eskilerine nispetle . daha mukavimdir ve kolay kolay : parçalanmayacak gibi görünüyor.
ANKARA RADYOSU Bugünkü program 18.00 Dans orkestrası. 18.45 Şarkılar, 19.ÛÛ Haberler, 19.20 Geçmşhe bugün, 19.25 Salon orkestrası, 20.15 Pazar Gazetesi. 20.30 Fasıl, 21.00 Piyano soloları, 21.15 Şarkılar, 2135 Dans müziği (pl.), 22.15 Yurtta spor. 22.30 At yarışları neticeleri, 22.35 Dans Müziği (pl.). 22.45 Haberler.
Yarın sabahki program
7.30 Hafif müzik (pl.). 7.45 Haberler 8.00 Hafif müzik (pl.). 12.30 Şarkılar. 12.45 Haberler, 13.00 Salon orkestrası.
CGömlekiş—I
BİRİNCİ SİNİL GÖMLEKLİ |
■i Te!: 20096 Sirkeci ■■■■■
yız. Sanırım, Almanların hakkından geliriz.
Roxle, uzun müddet düşünceli düşünceli sustu:
— Leon, Alhambra’yı yeniden, açacak.
— Mükemmel fikir.
Rövljye tekrar çıkmamı istiyor.
— Bu işte bir fenalık görmüyorum.
— Başkaca fikirleri de var. Bana Kîata Harl rolü oynatmak istiyor.
Delikanlı keskin gözlerle sevgilisine baktı. Bir an sonra sordu:
— Bu Iş İçin kâh derecede kafan var mı dır, dersin?
— Sence?
— Evet.
— Demek mahzur görmüyorsun?
Esmer yüz ciddi bir İfado aldı; kadın da bir müddet düşündü;
(— İhtimal şimdi kabuğu delebileceğim. İhtimal şimdi, onun no olduğunu, ne hissettiğini öğreneceğim.»
Kalbi öyle hızlı çarpıyordu kİ, göğsünün lçlnda bir acı duydu.
Fakat, Nlo, sadece:
— Sana şimdi cevap veremem. — dedi. — Bu, düşünmeyi İcabcttiren bir İştir. Fakat şüphesiz kİ faydalı olqJplİlrBİn.
Kıs, sakin sakin:
— Domuzlarla haşır neşir olsam aldırış etmez misin?
— Ne demek İstiyorsun?
t- Bir kadın COsüSUn yapûbileodğl her şeyi, demek istiyorum.
Erkeğin gözleri birdenbire morardı; siyah gözleri parladı;
— Beni aldatırken seni yakalarsam, canına okurum.
ROxie, ansızın, saadetten çıldırma derecelerine geldi. Amerika'nın şimdi katiyen ehemmiyeti kalmamıştı. Hiçbir şeyin ehemmiyeti kalmamıştı; çünkü, bir saniye zarfında onun ruhunu görebilmişti.
— Leön'u uyandırayım da kahve pişireyim. - dedi.
Komutan Frelherr Kurt von Fabrl-zlus von Wesselehoft dedikleri zat, bay ve bayan Dr. Frelherr Oberregle-rungstrath Frederlck von Fabrlzlus von Wessellhoft'un mahdumuydu. 11 kasım 1918 mütarekesinin imzalandığı gün, sekiz yaşında ve İki günlüktü. O devirde sarışın ve dik bir oğlancağız-(lı. Sllesla'da beyaz büyük bir evde, annesiyle, babaslyle, Lisa Dlnkel İsimli ve Swabia‘h genç mürebblyesile ve dört beş İhtiyar hizmetkârla birlikte yaşardı. Koyu bir ormanın sınırında, her şeyden U2ak kocaman eski evlerinde emniyetteydiler. Bol bol erzakları vardı; «İra büyük bir çlfllk mevcuttu. Ağır tahditlere ve hükümetin aldığı ayni vergilere rağmen, dalma, külliyetli yiyecek saklamak imkânı bulunmuştu. Diğer cihetten, bölgenin memurları. Frau Dr. Frelherr Oberre-glerungsrath Frederlck von Fabrlzlus vou Wessellhof₺'un böyle zengin bir
malikâneden verilmesi mümkün her şeyi tamamiyle kendilerine teslim edip etmediğini tesbitte dikkat göstermiyorlardı. Bu kadın, Brandenburg Seçiclsl'nln uzak torunlarından çok eski bir sülâleden meşhur bir hâkimin dul karısıydı; hem de üstelik Al manyanın bu kısmında, küçük fabrikalar ve madenler amelesinden gayrı hiç kimseaçltk sıkıntısı çekmiyordu. Bl-naberln mesele az ehemmiyetliydi.
Küçük Kurt’la ablası, biiyük sofaya açılan küçük bir odada anneleriyle ve Llza İle birlikte yemek yiyorlardı kİ ihtiyar orman bekçisi Herman gelip hâdiseyi haber verdi. Ana, zayıf, uzun, taşralı mânasında güzel, moda tuvaletlere yabancı bir kadındı. Mavi ve soğuğumsu gözleri vardı; asıl bir profil ve ciddi bir hal ve tavır. Sık örgülü saçları, o derece çekik şekilde başının ardına firketelenmlştl ki, çıkık elmacık kemiklerinin derisi, arkaya doğru gerilmiş hissini veriyordu. Mürebblye Llza, ancak yirmi üçündeydi. Mevzun vücutlu, fil dişi tenli, kısa kestirdiği saçları altın kızıllığında. Zayıf vo çetin bir protestan olan Frau von Wesselhoft’ta raslannnyan bir tatlılığı vardı. Llza, cenuptan, Swabia’dandı. Damarlarında Avusturya va Slav kanı dolaşıyordu. Kuğu kadar zarifti. Sesi halâvetllydl ve gülümseyişi kolaydı.
Hulâsa, ihtiyar orman bekçisi, şap-
kasını hürmetle elinde tutarak içeri girdi. Dünyanın bu kısmı hâlâ derebeylik halini muhafaza ediyordu. Münasebetler, mevki. , hürmet, İnsanın şahsi vaziyetlle değil, ecdadının na olmuş bulunduğu He tesblt olunurdu. Orman bekçisi, artık hizmette bulunamayacak kadar ihtiyar bir adamdı. Bozuk havaların tahrlbettlğL geniş bir yüz, mavi gözler ve sakal. Frau von Wessellhoft'a hltabedlşl bütün Unvanları ihtiva ediyordu: Frau Dr. Oberreglerungstath.
Dedi kİ:
— Frau Dr. Oberregierunstrath, verecek fena haberlerim var. Ordumuz muharebeyi terkettl. Mütareke oldu.
Svvablii’lı mürebblyenln İri mavi gözlerine birdenbire hüzün çöktü; yanaklarından yaşlar süzülmeğe başladı. Fraıl von Wessellhoft’un güzel, İnce yüzü de gerilmişe benzedi; daha fozla Gotlk'leşti. Ağzın hatları sertleşti; burun daha sivrildi. İskemlesi üzerinde biraz dikleşti. Orman bekçisi beklediği müddetçe boşluğa baktı.
Nihayet dedi kİ:
— Hakikaten fena bir haber verdiniz,herr Orman bekçisi. Simdi artılı: başımıza neler geleceğini bir Allalı bilir.
Llza ağlıyarak ilâve etti:
— Bütün emekler beyhudeymiş... Boyhudeymlş.
(ArkaaL var)
5 AğUStös 194b
AKŞAM
Sahlfe 7
kuc^^JMEari
| - İŞ ARIYANLAR BİR DEKORATÖR — Emprime desenleri için iş aramaktadır. İsteklilerin Akşamda (Dekor) rumuzuna mektupla müracaatları. 710 SATILIK — Frlgldalre marka geniş havuzlu buz dolabı. İstanbul Sultan hamam meydanı 1/7 No. Terllk-çlye müracaat. 895 — 1
YENİ DÜKKÂN AÇANLARA — Her tarafı cam Avrupa malı zarif kristal lkl vitrin satılıktır. Bahçekapıda Eczacı Salih Necatlye müracaat. 901 — 2
YÜKSEK TAHSİLLİ — Mali, ticari kanunlara, muhasebe ve idare usullerine bihakkln vâkıf Anadoluda bulunacak İşleri de müsait şartlarla kabul eder (Dürüst) rumuzuna müracaat. 875 “
BUZ DOLAP — Az müstamel Servel markalı bir buz dolap satılıktır. Müracaat yeri; İstiklâl cad. No 28 Beyoğlu. 902 — 3
ŞOFÖRLÜK ARIYORUM — Elinde bonservisi bulunan askerlikle alâkam yoktur. Kefil gösterebilirim, hu susi. resmî otomobillerde İş arıyorum. Akşamda (H.Ş) rümuzuna mektupla müracaat. 885 —
SATILIK ALMAN PİYANO — Yeni vaziyette az kullanılmış çapraz telli demir İçi büyük forma. Beyoğlu. Ye-nlçarşı Erden apartmanı. Galatasaray 51/5 saat 10 - 14 914 — 2
İNGİLİZCE — Her ne?i ticari tercüme ve muhabere. Lütfen Akşam ca •İngilizce muhabere» rümuzuna müracaat edilmesi. 906 — 4 ACELE SATILIK CAMEKÂN VE VİTRİN — Tuhafiyeci ve mezeciye yarayan vitrin ve eamekân satılıktır. Beyoğlu Ayaspaşa Park Palas 31/1 numaraya. 910 — 3
İKİ YIL — Büyük bir levazım anbarının hesap, muamelât işlerinde başarı ile çalışmış lise onuncu sınıf tahsilli askerliğini yapmış, eski yazı, daktilo bilir ciddi genç daimi olarak Lş aramaktadır. (Çalışkan Ü.) remzine. 89S — 1
FOTOĞRAF FIRSATI — Süper İkon ta 6x6 otomatik bir makine ayrıca bir pratik proksar objektifi, parasoley ve ekranı vardır. Akşamda «F. F) rümuzuna mektupla. 913 —
BAYAN İŞ ARIYOR — Temiz aileden lisan bilir tek bir kişinin veya yazıhanede hafif hizmet arıyor. Yalnız gündüzleri çalışabilir. Akşam’da ıT. B. B.) rümuzuna. 907 — 1 4-Kiralık-Satıiık
GÖZTEPE — İstasyonuna lkl dakika mesafede her türlü İnşaata el-verlşl l dört yol ağzında d» No. Iı arsa 15000 liraya pazarlıksız satılıktır. Göztepede: Dellâl Kerime müracaat. 878
ESKİ, YENİ — Yazıları mükemmelen okur yazarım. Sanatım kazancı tekne lnşa nakkaş otel kâtipliği, avukat yanında münasip Ücretle çalışmak arzusundayım, iş verenlerin Akşam’da «Parlak fikirli» rumuzuna yazmaları rica olunur. 908 — 1
BEBEKTE — Bir katlı üç oda. bir sola, banyo, mutfak, tam tesisle mobilyalı, mobilyasız senelik, mevsimlik kiraya verilecektir. 36-178 den telefonla aranıması. 866 —
n işçi ARIYANLAR OKUR YAZAR — Bir amele bayan lâzımdır. Her gün saat üçten altıya kadar acele müracaatları. Tabtakale eaddesl No. 96 Kundura boya İmalâthanesi Nuri Leflef. 743 —2 SATILIK MÜKEMMEL APARTMAN — Kurtuluşta havadar ve tramvay caddesini görür 4 katlı 4 der odalı banyolu mükemmel ve müced-det bir apartman acele satılıktır. Müracaat yeri: Galatasaray meydanı Köe apartmanı Emlâklş telefon 49010 883
İNGİLİZCE MÜTERCİM ARANIYOR — Türkçe ve İngilizceyi çok iyi biten bir mütercime İhtiyaç vardır. Dördüncü Vakıf ben kat 1 No. 37-39. Tel: »081 869 —
ÇOK MÜHİM — Beyoğlunda bahçeli deniz görür apartman tarzında 12 odalı kâgir bir ev (10) bin liraya acele satılıktır. Çok ucuz olduğu için bu fırsattan hemen İstifade etmelerini muhterem müşterilerimize tavsiye ederiz. Müracaat yeri: Galatasaray Köşe apartmanı Emlâklş telefon 49010 884 —
YÜKSEK MAAŞ — Hastabakıcı, mürebblye ve hademe bayanlar aranıyor. Cağaloğlu Sıhhat yurduna müracaatları. 023 — 1
BAHÇIVAN ARANIYOR — Yaz. taş Bostancıda allesile oturacak, hususi •v verilecektir. Kendisinin ehli namus ve çalışkan olması şarttır. Müracaat Vükelâ cad. imin Alı paşa sok. ■o. 48. Telefon M - 34. 899 — 1 SATILIK VEYA KİRALIK KÜÇÜK ÇİFTLİK — Kozyatağmda. sebzeciliğe. ekime, sütçülüğe, çeşitli yetişmiş beş yüz fidanları ile meyvacılığa elverişli ve İçinde köşkü, dolaplı kuyuları, ahırlan bulunan 60 dönüm kadar arazi satılık veya kiralıktır. Tel: 52-306 868 —
ÜÇ giyil — Bir ailenin, orta ve yemek hizmetini görecek namuslu ve teniz bir hizmetçi, şok acele aranıyor. Bebek, İstanbul mebusu Hüsnü Korte! «vt Tel: 36 - 34. 913 — 4
SATILIK EV — Beş bin liraya Ge-dUcpaşanın mütena yerinde. Denize fevkalâde nezaretli. Elektrik, terkos, Gedlkpaşa Nev'lye sokak No. 21 Dam-yanosa öğleleri müracaat. 892 —
ANKARA'YA GİTMEK — Ve lkl buçuk yaşında bir Hz çocuğuna bakmak üzere bir :çocuk bakıcısı araşıyor. Modada Mektep sokak Kosta apartımanı 3 No. lı daireye müracaat. 916 — 2
ACELE SATILIK APARTTMAN — Fatih merkez tramvay durağına bir dakika mesafede altı daireli bir dükkânlı terkos havagazı konforlu balkonları durağa nazır. Mutavassıt kabul olunmaz. Müracaat Fatih Karaman caddesi No. 8 Osman Noyan 854 — 1
İKİ BAYAN ALINACAK — İdaremiz yaza, hesap ve ambalâj İşleri için İta bayan alınacaktır. Daktilo İle ya-ıa bilmek lâzımdır, öğleden sonra (BabIâli caddesi, 115 - Reşit Ef. han -Oğan) adresine müracaat. 918 — 1
BURGAZ ADASINDA SATILIK BOŞ EV — Yedi oda, İkişer mutfak, helâ ve kapılıdır. Elektrik ye sarnıçlıdır, alt kat müstakildir, iskeleye üç dakikada. Cihangir. Alçakdnm yokuşu Polatoğlu apart. No. 9 dördüncü kata müracaat. 852
DİPLOMALI ECZACI ARANIYOR— İstanbul için çalışmak şortUe bir müdürü mesule İhtiyaç vardır. Yazı De «İstanbul 361 posta kutusuna» müracaat. S09 — 2
- SATILIK EŞYA SATILIK — Bostancıda Küçükya-lıda istasyona yakın asfaltta ramlıklı çok mamur bahçeli fevkalâde manzaralı 9 odalı beton köşk satılıktır. Müracaat telefon 83434 876 —3
MATBAACILARA. MÜCELLÎTLE-RE — Yarar tel dikiş makinesi, bıçak, köşe makinesi satmak Istlyenler Akşamda (Alem) rümuzuna mektupla müracaat. 809 — SATILIK SANDALLAR — 6,40 uzunluk lie 1,55 genişliğinde ve 5,80 uzunluk 1,50 genişliğinde İyi kullanılmış lkl senelik sandallar yelkenli ve bütün teferrüatlariyle beraber satılıktır. İstiyenlerin Bur gaza da Deniz Kulüp kahvecisi bay Salâhaddlne müracaat. 867
KİRALIK ODALAR — Yazıhane atelye İçin kullanılır telefon vardır. Galata rıhtımı eski Şarap İskelesi sokak No. 5 637 —1
SİRKECİNİN — Merkezi yerinde 7 oda bitişiğinde büyük bir dükkân boş olarak acele satılıktır. Sirkeci Büyük Eskişehir otelinde Refik Kayaya. 838 — 2
PORTATİF SATILIK DAKTİLO MAKİNESİ — Taksim Aydede caddesi Güneş apartmanı 6 No. ya saat 9 dan 12 ye kadar müracaat. 879 _ OTOMOBİL ALMAK VEYA SATMAK İSTİYENLERİN — Mufassal mektupla İst. posta K. No. 618 e müracaatları telefon akşam saat 19 dan sonra (23465) 917 — H SATILIK VE KIRALÎK ARANIYOR — Arsa, ev. apartman, han gibi mülklerini çabuk satmak ve kiralamak İstiyenlerin ve dükkân devredenlerin Deney Emlâke müracaatları Galata Rıhtım caddesi Kefeli Hüseyin han No. 2 telefon 43840 794 - 4
SATILIK HANE — Etyemez Yokuş Çeşme 6 numarada 5 oda, lkl bölüğe elverlşll'havagazı ve elektriği, kuyusu bulunan ev 4500 liraya satılıktır. İsteklilerin: Kadıköy Ulusuluk sokak İk-oallye mahallesi Ülusuluk sokak No 30 - 32 yc müracaat. 903 — 1
SATILIK TAKSİ — 938 model Plymutiı radyolu, fevkalâde motor, lâstikleri İyi, hâlen çalışmaktadır. 4 üncü Vakıf hanı birinci kat 33 numaraya müracaat. 910 — 2
SATILIK ÇADIR — Yol ve inşaat müteahhitlerine elverişli ehven fi-atlc mahruti çadırlar vardır. Mercan TıfTilar Yaldızlı han üst kat 7 numa-1 tada Emin Saraçoğiuna müracaat. ' 920 — 1 İKİ EV 18500 LİRAYA SATILIK — Üsküdar İskelesine on dakika mcsa-1 (ede Paşallmanı İcadiye caddesinde denize nazır zarif kâgir villâ yanındaki ahşap evle birlikte boş teslim satılıktır. Eczacı Salih Neca'i'T müracaat. buu 2
100,000 LİRAYA — Nişantaşı tramvay caddesinde altı katlı altışar odalı biiyük bahçeli vc manzaralı betonarme. Taksim Kristal arkasında Milli Emlâklş telefon 82777 _________________________929 — 2
OSMANBEYDE — Asfalt üzerinde İki katlı her türlü tadilâta elverişli geniş cephesi arkada bahçe her katta üçer büyük odalı kagir ev 23000 lira. Taksim Kristal arkasında Millî Emlâklş telefon 82777 , 930 — 2
HARBİYE CADDESİNDE — Vc Tepe üstü caddesinde ve Şişil tramvay caddelerinde müteaddit evsaf ve fi-atte gayet kelepir apartmanlar ve evl«r. Taksim Kristal arkasında MIHI Emlâklş telefon 82777 931 — 2
BURGAZ ADASINDA — En güzel mevkiinde enteresan möbleli ve 1000 metre murabbaı meyva çam ağbçla-riyle mükemmel köşk 40000 liraya. Taksim Kristal arkasında Milli Em- > lâklş telefon 82777 932 — 2
KELEPİR ARSALAR — Maçkada Maçka civarında denize hâkim 200 -350 - 400 metre murabbahk köşe-başlarında ve cadde üzerinde fevkalâde arsalar. Taksim Kristal arkasında Milli Emlâklş telefon 82777 _________________________933 — 2
TALİMHANEDE — 6 katil beşer odalı 7000Q liraya Ve dört katlı dörder odalı 45000 lira betonarme apartmanlar. Taksim Kristal arkasında Milli Emlâklş telefon 82777 _________________________934 — 2
SATILIK OTEL — Otelciliğe alt kârlı bir İş devredilecektir. 60618 Nq. ya telefon ederek tafsilât alınabilir. 894 — 2
SATILIK APARTMAN — Altı katlı beton beşer oda birtr salon, altında mağazası üç katı boş teslim Beyoğlu Kumbaracı yokuşu 4-6-10 numaralı pazarlık için Beşinci Dairede mal sahibi bayan Saf İyeye gezdirmek İçin kapıcıya müracaat.
925 —
720 LİRA SENELİK İCARI — Haliç Fenerinde kârglr, tam İrsiz, elektrik, Şüyu, dört oda, boş teslim. 6000 liraya satılıktır. Yemiş Değirmen sokak 39 Halil.______________________02? -
KİRALIK KAT — Şehzadebaşi tarmvay caddesine nazır, terkos, elektrik, hamam, havagazı, Turan tiyatrosu bitişiğindeki konağa müracaat. ______________________ 928 — 2 ^-müteferrik
ASRİ DANSLAR — Hususi olarak evlerinde öğrenmek Istlyenler Beyoğlu Anadolu hanı geçidi karşısında Aliyon sokak 19. Prof PanoSyan. _____________________________755 — 1
FRANSIZCA DERSLERİ — Çok tecrübeli bir Fransızca öğretmeni (Mğthode mlxtc) takibi suretlle öğrencilerini İlk dersten İtibaren Fransızca konuşmağa başlatmaktadır. Dlvanyolunda çemberlltaş karşısında 210 No. lı dükkânda kitapçı bay Arif Eriaşa müracaat olunması.
893 — 1
ALMANCA DERSLERİ — AvrupalI öğretmen büyüklere, talebelere gramer İkmale kalan talebelere muvaffakiyetle yetiştirir. Pratik öğrenmek ve İlerletmek Istlyenler Taksim Ho-cazade sokak 11 kat 3 Frau Siftar.
860 — 1
SATILIK EV — 6 oda, su, elektrik, mükemmel manzara büyük meyvalı bahçesi tramvaya beş dakika kısmen boş teslim Amavutköy Mumhane sokak 24 No. ya müracaat. 904 — 1
10,000 LİRAYA — Kadıköy Acıbademde asfalt üzerinde beş odalı lkl kat üzerine bahçeli ahşap ev acele satılıktır. Taksim - Kristal - 13 Emlâk Yurdu telefon 84439 880 —
SATILIK BOŞ KÂGİR EV — Dokuz odalı terkos elektrik sarnıç havagazı banyo odası temiz yapılı görmek için içindeki bekçiye görüşmek için Yeni postane karşısı Meydancık han No. 5 de saat bire kadar tellâl kabul olunmaz. Altınbakkal Çimen sokak No 39 921 — 1
5000 LİRAYA SATILIK BOŞ EV, DÜKKÂN — Ortaköyde tramvaya beş dakika dört oda muşamba döşeli deniz görür geniş taraçası, kuyusu, kagir dükkânı bulunan ev satılıktır. Beyoğlu Sular idamesi muhasebesinde Cemal En gez'e 922 — 1
DEVREN KİRALIK BAKKALİYE — Tramvay caddesinde gayet lüks bir bakkaliye sahibi taşraya gideceğinden aoele devren kiralıktır. Müracaat: Sultanahmet Park karşısı Çanakkale Emlâk Bürosu No. 50
910 — 2
SATILIK AYRILMIŞ ARSALAR — Yenlköy, Köybaşı caddesi sipahi Ocağı Kalender arasında otuz parçaya ayrılmış arsa toptan satılıktır. Görmek için İçindeki bekçiye, anlamak için 'Telefon 81879 saat 18 - 21 arası. 924 — 1
ORTA - LİSE TALEBESİNE — Tuna Dersevl’ndc Riyaziye - Fizik -Kimya - Lisan dersleri verilir. Tıina Dersevl Atatürk Bulvarı No. 88 İstanbul - Aksaray. 881 — 13
İNGİLİZCEM FRANSIZCA DERS — Kollej mezunu bayan. Uygun flatle ders verir. Haftada iki üç gün evlerde kalabilir. Akşam gazetesinde (ldlomatlc) riimuzuna mektupla.
880 —
FRANSIZCA, İNGİLİZCE, ALMANCA — Hususi dersler, imtihanlara hazırlık, gramer, pratik, yüksek tecrübeli genç, ciddi bir bayan öğretmen tarafından. «Seri Metod» rümu-tlle Akşam’a müracaat. 882
FRANSIZCA DERS — Yükiek tahsilli tecrübeli muallim ders vermektedir. Tercüme, mükâleme, gramer ve dlyaziye. Üniversitelileri kurslara hazırlar. Akşam’da İ. Ü. rümuzuna müracaat. 790 —
GEÇEN SENEKİ — Talebeleri kolaylıkla geçmiş olan bir üniversiteli, bu sene «orta™ nın fizik, matematik, kimya, biyoloji derslerini vermektedir, «Muvaffakiyetli metoda remzine, 905 — 4
MEYV ACILIKTAN ANLAYAN — Kefil verebilen bir lş adamına İşlek bir dükkân sermayesiyle .verilecektir, örücüler kapısı 39 Yakup Güîkaya-ya müracaat. 911 — 1
MEKTUPLARINIZI ALULHLNIZ
Gazetemiz idarehanesin) adres olarak göstermiş olan karilerimizden
Memur — Güler — Alev —
A.B.C — Beri Metod — Frans — Ankara — Muvaffakiyetli Metod uamlanna gelen mektupları idarehanemizden aldırmaları rica olunur.
FATİH PARKINA YAKIN — Yeni bos ev tam konfor 13000 Kıztaşmda beş odalı tam konfor boş teslim 13500 Fatih Parkında 3 odalı ev 7000. Müracaat Park Emlâk Yeri park karşısı 31 926 — 2
Bakırköyde kır eğlencesi Kızılay derneği Bakırköy şubesi 11/8/945 cumartesi günü akşamı Plâj gazinosunda saat 21 den sabaha kadar bir kır eğlencesi fevkalâde caz, ve sürprizler ter ti betmiş t ir. Davetiyeler: Florya Plâj gazinosunda Bakırköyündc Bakır Kitabevİnde, Emlnönünde, Nimet Abla gişesinde Sirkecide, Iiarb ma.ûı-lerl Kardeşler gişesinde satılır. m Dr. A. Asım Onur m Ortaköy Şifa Yurdu Şehir gürültüsünden uzak bir yerde büyük bir parkın içinde ve çamların oTtaalnda fevkalâde güzel manzaralı, çok temiz • e iyi bakımlı, kadın, erkek her türlü hastalara açık hususi hastane. Sinirlerini ve yorgunluğunu dinlendirmek ve neka-hat devrini geçirmek istiyen-lerc mahsus yegâne müessese. Telefon: 84421
Zayi makbuz — Devlet Demir Yolla-nı Haydarpaşa veznesinden 12/6/944 tarih, 575/40 sayılı 180 liralık depozito olarak yatırdığım makbuzu kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Nuri Eğilmez
Zayi — Toprak Mahsulleri Ofisinden 6 çuval un bedeli olarak yatırdığım 21720 kuruşluk 113 sıra Nı. lı makbuzu kaybettim.. Hükmü yoktur. Kantarcılar Odunkapı caddesi 3 No. da börekçi İbrahim Kayademir Çocuğunuza Dadı
Göz Mütehassısı Doktor Cemil Göriir Hastalarını pazardan başka her gün saat ıs ten 18 e kadar kabul eder. Cağaloğlu Nuruosmanlye caddesi Osman şerafcddln Aprt. No. 5 .
I Bulmak için 1 «Aksan, m KÜCOK İLÂN 1 LAR en süratli ve en ucuz | vasıtadır.
Kapalı Eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık müdürlüğünden:
1 — Selimiye Hayvan Sağlık ve Nalbant okulu onarımı kapalı zarf usulü İle eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeU (16902) lira (37) kurup tur. Eksiltme 21/8/945 tarihinde anlı günü saat 15 de Bayındırlık müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu Ije ait evrak şunlardır: Mukavele, Eksiltme, Bayındırlık İşleri, genel, hususi ve fennî şartnameleri, keşif hiilâsasile buna mütcfer-ri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Bu eksiltmeye iştirak etmek İçin (1272) lira (18) kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 945 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda 2 nel maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaman ve buna alt 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıyacağı teklif zarflarını 21/8/945 salı günü saat 14 e kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne verilmesi lâzımdır, (10295)
1000 metreküp taş alınacaktır
Bolu devlet orman işletmesi müdürlüğünden:
1 — İşletme müdürlüğü İçin lüzumlu 1000 M3. Taş eksiltmeye konulmuştur. •
2 — Açık eksiltme 13/8/945 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 16 da işletme Müdürlüğünün Bolu binasındaki komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Beher metreküp taşın İnşaat mahallinde teslim şartlle muhammen bedeli 9 liradır. |j_
4 — Muvakkat teminat % 7,5 hesabile 675 liradır.
5 — Açık eksiltme şartnamesi İstanbul, Ankara Umum Müdürlüğüntr* de, Düzce. Mudurnu, Gerede ve Bolu İşletme Müdürlüklerinde görülebilir”
6 — İsteklilerin muayyen gün Ve saatte komisyona müracaatları.
(102751
Maliye okuluna sınavla öğrenci almacako
İstanbul defterdarlığından: q
Ankara maliye okulunuıî birinci sınıfına bu sene sınavla kız> ve erkek öğtenci alınacaktır. q
Okul lise derecesinde, yatılı ve parasız olup tahsil müddetl(D ilç senedir
Muvaffakiyetle bitirenler 3056 sayılı kanun hükümlerine gö.^ re maaş veya ücret alacaklardır. _Q
Yazılı sınav 20. 8. 945 pazaıtesi günü saat 14 de defterdarlık^ binasında yapılacaktır, Q)
Sınava girmek istiyenlerin 15. 8, 945 talihine rastlayan çaı^g şanıba günü saat 17 ye kadar defterdarlığa müracaat ederek sı.Q) nava girme kartı almaları gerekmektedir. Jr
Bu tarihten sonraki müracaatlar kabul edilmiyecektir.
Müracaat arzuhallerine ne gibi belgelerin bağlanması lâzım geleceğini öğrenmek üzere taliplerin defterdarlık sicil bürosuna başvurmaları. (10484)
Tokat tapu sicil muhafızlığından
Rumlardan metrûk ve bedeli mukabilinde tarım bakanlığına bağlı Kazova InekhanesLnce İntifa ve istimal edilmek üzere mezkûr lnekhane-ye tahsis edilen İncesu köyü arazisinin namına tapuya tescili tayin olunan heyetle birlikte mezkûr köy arazîsinin mahallen tahdidi yapılmak üzere 19. 8. 945 gününe müsadif pazar gü-nü mahalline gidileceğinden bu arazî ile hemhudut bulunan köylerde hakiki eşhasın bîr tasarruf İddiaları mevcut olduğu takdirde İdare heyetinden tasdikli köy sınırlarını gösterir vesaikle tapu senetlerlle birlikte olarak tahkikat gününden evvel Tokat tapu sicil muhafızlığına 945/794 sayıslle veya tahkikat gününde mahalline gidecek heyete vesaiki mevcudelerlle birlikte müracaatları ilân olunur.
(10421)
Satılık kayın, kara ağaç dış budak tomruğu
Devlet orman işletmesi Cide müdürlüğünden:
. 1 — İşletmemize bağlı Yumurcakta? bölgesinin köy tarla deposunda istifte mevcut 389 adet muadili 145,912 M3 kayın 93 adet muadili 36,836 M3 karaağaç 90 adet muadili 38,819 M3 dış budak tomruğu açık arttırma suretlle satılığa çıkarılmıştır,
2 — Kayının beher metreküpünün muhammen bedeli 67 lira, karaağaç ve dış budağın beher metreküpünün muhammen bede. li 85 liradır,
3 — Arttırma 20, 8, 945 tarihnie rastlayan pazartesi günü saat 15 - 16 revir binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat kaymın 732 lira 20 kuruş, karaağaç ve dişbudağın 482 lira 30 kuruştur.
5 — Şartname orman genel müdürlüğünde, Bartın işletme müdürlüğünde, Zonguldak ve înebolu bölge şefliklerile revirimizde görülebilir
6 — İsteklilerin muayyen gün ve saatte müdürlük binasında
komisyona müracaatları. (10488)
Ankara Fen Fakültesi Dekanlığından:
1 — Ankara fen fakültesine, İstanbul üniversitesi fen fakültesi doçentlik imtihanı talimatnamesindeki esaslara göre. 1 genel matematik, l matematik analiz, 1 astronomi, 1 denel fizik, 1 genel fizik 2 gene* kimya, 1 flzlko kimya doçenti alınacaktır. (Talimatname örneği Ankara fen fakültesinden istenlleblllri
2 — Tezler, 4 nüsha olarak 10. VTTT. 1945 gününe kadar Ankara fen fakültesi dekanlığına gelmiş bulunmalıdır.
3 — Tezler hakkındakl karar, 1945 ekim ayının ilk haftası içinde bildirilecek. diğer imtihanlar, ekim ayı sonuna kadar yapılmış olacaktır
İsteklilerin, (hal tercümelerini. doğum tarihlerini vc öğrenimlerini de bildiren) dilekçelerini 10. VIII. 1945 gününe kadar fakültemize göndermeleri. (9921)
Deniz Nakliyesi
Bayındırlık Bakanlığı İstanbul malzeme grup amirliğinden:
İstinye Dok fabrikasında bulunan 20 tonluk bağlı devvar ve 8 tonluk bağsız sabit İki vinçle maa teferruat bir şahmredan dubasının Karadeniz Ereğllslne nakil İşi (4950) lira muhammen bedel üzerinden pazarlıkla eksiltmeye çıkarılmıştır
Eksiltmesi 8/8/945 çarşamba günü saat 15 de Galatada Karaköy Perçemli sokak Cemaat hanında gurup amirliği eksiltme komisyonunda yapılacaktır.
Şartlaşma projeleri gurup âmlrllğl kaleminde görülecektir
Teminat akçesi aynı daire 3 üncü katta sorumlu saymanlığa öğleden evvel yatırılmalıdır.
istekli firmaların (371.25) liralık geçici teminat makbuzu ile 945 akçalı yılında Ticaret odasına nakliyeci olarak kayıtlı bulunduklarını bildirir belgeleri yanlarına alarak eksiltme günü saat 15 de komisyonda bulunmaları, (1049Î)
Zayi — Şehremini nüfus memurluğundan aldığım nüfus cüzdanım ve askerlik muamelem moycut ve Bakırköy Akliye hastanesinden verilen rapor balıkçılığa alt cemiyet cüzdanımı birlikte kaybettim. Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur. 330 doğumlu
İslâm oğlu Feyzi Dokurer
■■■■■ Dr Ihsan Sam: ■R3H | Öksürük Şurubu I I öksürük ve nefes darlığı, boğ- «■ maca ve kızamık öksürükleri IçlnH pek lerirtl ilâçtır. i
Her kas kullan ab d ıı. ■KBiJ
Bahlfe 8
A R 3 A M
B Ag*ustos 1945
Devlet orman işletmeleri hesabına Bursa ticaret lisesinde okutulacak öğrencilerin kayıt ve kabul şartları.
1945 - 1945 ders yılı için Bursa Ticaret Lisesin» müsabaka imtihanı 11c parastt yatılı yirmi Öğrenci alınacaktır. Ticaret lisesini bitlr«nl«r Devlet Orman İşletmesi Muhasebelerinde çalıştırılacaktır. İsteklilerden aşağıdaki şartlar aranır.
1 — Türkiye Cumhuriyeti tabaatından olmak.
2 — Yası 20 den yukarı olmamak.
3 — Sağlık durumu normal derecede yani dil, göz, kulak v» vücutta Irıza noksanlık bulunmamak.
4 — İyi ahlâklı hüsnllhal sahibi olmak v» geçmiş mahkûmiyeti bulunmamak-
5 — Orta okul Devlet İmtihanını vermiş bulunmak veya Ticaret orta okulunu bitirmiş olmak.
6 — Lise kısmında riyazi bilimlerden hiç sınıfta kalmamış olmak veya diğer derslerden üst üste iki sene sınıfta kalmış olmamak.
7 — Bu şartları hala olanlar müsabaka imtihanı yapılacak Bursa Orman Okul Müdürlüğüne veya Bursa, İstanbul. Ankara va Adana Devlet Orman İşletmesi Müdürlüklerine tzmlrd» Orman Fidandık Müdürlüğüne hitaben yazacakları dilekçeye:
a) Nüfus cüzdanın aslı veya tasdikli suretini,
b) Sağlık durumlarını bildirir tam teşekküllü hastahanelerden alacakları raporu.
o Çlçek»aşısı vesikasını
çi Kanuni İkametgâhının bulunduğu mahallin polis veya Jandarma merkezleri tarafından tasdik olunacak hüsnühal mazbatasını.
d> Orta Okul Devlet İmtihanı neticesinde veya Ticaret Orta okulundan alıdğı diplomanın aslini veya noterlikten musaddak suretini (Lis* kısmından gelecekler orta*mektep diplomasiyle birlikte lisenin bulufi-dukalrı sınıf tasdiknamesini.>
e) Altı - Dokuz ı’b'adında altı adet başı açık fotoğrafını ekler. •
Yukâflda yazılı olanlardan ba;ka lüzum görülecek hususları Orman Umum Müdürlüğü İlâve rdebllir
S — Müsabaka İmtihanları Bursa Orfaan okulunda, İstanbul, Ankara. Adana Devlet Orman işletmeleri İle İzmir Orman fidanlık Müdürlüğünde yapılacaktır
9 — Müsabaka imtihanına girmek lstlyeıılerln müracaatları, 1 - Ağustos - 1945 gününden 26 - Ağustos 1945 günü akşamına kadar Bursa okul Müdürlüğü İle İstanbul. Bursa, Adana, Ankara Devlet Orman işletmesi Müdürlükleri ve İzmir Fidanlık Müdürlüğü tarafından kabul olunur, istekliler evrakını bizzat veya taahhütlü olarak okula veya müsabakaya girecekleri yerlerdeki İşletme müdürlüklerine posta İle gönderirler.
10 — Müsabaka İmtihanla! ı Matemntlk, Kompozisyon, Kaligrafi guruplarından yapılacaktır Matematik gurubu aritmetik ve cebirdir.
11 — Müsabaka günleri' Matematik gurubu 3 eylül, ve pazartesi kompozisyon. kaligrafi 5 eylül çarşamo» günü saat 9 da yukarıdaki yerlerde talimatnamesine uygun olarak toplanacak komisyon huzurunda yapıla-eaktır
12 — Mü-rabaka imtihanını kazanan namzetler kazandıkları numaralan tutarının en yüksek olanından başlamak üzere kadro nispetindi kayıt ve kabul olunurlar.
İS — Okula alınan Öğrenciler kendilerine verilecek nümuneye gör» ntoerllkten tasdikli birer taahhüt senedi vereceklerdir. Bu senedi gettr-tnlycnlerin okula devamlarına müsaade edilemeyecektir. (10073)
Devlet orman işletmesi Ayancık müdürlüğün-
den
Satılacak mal Mahal ve mevkii Mlkdar ve cinsi
Köknar yumurta talaşı.
Devlet Orman İşletmesi Ayancık Fabrikası Adet
Balya Kilo
263 10436 Köknar yumurta talaşı
Muhammen bedeli: 45 kuruştur.
Beher kilosu
: Üç yüz elli lira yirmi iki kuruştur.
: Yirmi gün
: Açık arttırma
: 20/8'949 pasartesl günü saat 1$ de
: Ayancık orman işletmesi müdürlüğünde cinsi yazılı köknar yumurta talaşı acık arttırma
İlk teminatı
Müddeti
İhale şekil
İhale tarihi
İhale yeri
1 — Yukarda _ _
İhalesi yapılacaktır.
2 _ Buna alt şartname Ankarada Orman Umum Müdürlüğünde
İstanbul. Ordu. Giresun, Trabzon Devlet orman işletmesi Müdürlüğünde ve Fatsa. İnebolu. Bölge Ş. görülebilir.
3 — Taliplerin İhale gününde evrakı müsblte ve İlk teminatları İle komisyona müracaatları. (10430)
de
ve
Millî Eğitim Bakanlığından:
1 — Erkek Teknik öğretim Okulları yatılı öğrencileri İçin lüzumlu olup bezleri Bakanlıkça verilmek şartiyle 12000) takım dahil! elbisenin dikimi pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (7.000) Ura olup geçici teminat (525) Uradır.
3 — Eksiltme 6/VUI/1945 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat (11,30) da Evkaf apartmanı 4 üncü katta Bakanlık Teknik Büro Müdürlüğü dairesinde toplanacak Arttırma, Eksiltme ve İhale Komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartname ve örnekler çalışma saatleri dahilinde Bakanlık Teknik Büro Müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin gerekli vesaikle birlikle belli gün ve saatte komisyona müracaatları.
6 — Dikim İşi Ankarada Bakanlığın göstereceği bir yerde yapılacaktır. f10352)
z— SÜMERBANK ■>.
Yerli Mallar Pazarları
Müessesesi Müdürlüğünden: Sellüloz Sanayii Müessesesl İzmit Kâğıt Fabrikası Mamûlâtındanı
1 — M2 43 gramlık ambalâj kâğıdı
perakende olarak beher klloas
2 — M2 78 gramlık lmitasyon grart
kâğıdı perakende olarak beher kilosu
3 — M2 80 gramlık Sellüloz ambalâj kâğıdı
perakende olarak beher kilosu
4 — Muhtelif renkte lüks krep
kâğıdının beher paketi
İstanbul merkez mağazamızda serbest olarak satışa çıkarılmıştır,
İKİNCİ HAMUR,
yazı kâğıdının bir balyadan noksan olmamak şartlle Kilosu 110 Kuruştan Satışına devam olunduğu açıklanır,
115 Kuruştan 101) Kuruştan 100 Kuruştan
15 Kuruştan
İstanbul Küçük Sağlık Memurları Okuluna öğrenci kabul şartları
1 — Türkiye cumhuriyeti tebaasından olmak ve yaşı 18 den aşağı 26 dan yukarı bulunmamak (19 dan yukarı olanlar askerlikte İlişiği kalmamış olduğuna dair askerlik şubesinden bir vesika göndereceklerdir.)
2 — Orta okuldan pek İyi ve İyi derecede mezun olmak (İlse sınıflarında bir veya İki sene fazla okumuş olanlar tercih edilecektir. Bunlarla kadro dolmazsa orta dereceler de alınır. >
- 3 — istekliler bütün evrakını tamamlamış olduğı halde, dilekçelerini
1 eylül 1945 tarihine kadar yatılı kısmı için Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına, neharf kısmı İçin tslanbuldaki okul müdürlüğüne göndereceklerdir. Kabul muamelesi tam evrak İle müracaat sırasına göre yapılır. Evrakı eksik olanlar, tamamladıkları tarihe kadar müracaat etmemiş sayılır ve haklarında muamele yapılmaz.
Gönderilecek vesikalar şunlardır:
A) Nüfus hüviyet cüzdanı tasdikli sureti,
B) Orta okul diploması aslı (İmtihanlarını verdikleri halde diplomalarını henüz ellerine almamış olanlar, orta okul müdürlüğünün - diploma derecesini gösteren - fotoğraflı ve resmi mühürlü bir vesikasını göndereceklerdir.) Daha fazla okumuş olanların diploma İle birlikte tahsil müddetlerini tasdik eden resm! vesika
C) Basılmış örneğine uygun ve üstünde tasdikli fotoğrafı bulunan bir sağlık raporu (bu raporu hastane baştabipleri zarflıyarak mühürflye-cek ve İstekli tarafından mühürlü zarf halinde gönderilecektir.)
Muayeneler: Ankara, Sivas, Erzurum, Diyarbakır. Haydarpaşa, Nümu-ne hastaneleriyle: İstanbul Çocuk hastanesi; İzmir. Bursa. Konya, Adana, Samsun, Balıkesir, Aydın memleket hastanelerinde yapılacak ve İstekliler. bu hastanenin bulunduğu vilâyetlerin sağlık ve sosyal yardım müdürlüklerine bizzat müracaat edeceklerdir.
D) Çıktıkları okuldan veya mahalli polisinden alınmış İyi hal kâğıdı.
E) Cepheden alınmış üç vesika fotoğrafı,
4 — Leyli kısmına kabul edildiği kendilerine tebliğ olunanlar okula iltihak ederken, örneği aşağıda yazılı ve Noterlikten tasdikli bir taahhüt senedini birlikte götürmeğe mecburdurlar. Taahhüt senetsiz veya örneğine uymıyan senetler müracaat edecekler kabul olunmazlar.
Taahhüt senedi örneği:
Yatılı küçük sağlık memurları okuluna alınarak tahsil edip mezun olduğumda. sağlık ve sosyal yardım Bakanlığının tayin edeceği vazifede beş yıl hizmeti kabul etmediğim veya kabul edip de muayyen müddeti bitirmeden bıraktığım veya sağlık sebepleri dışında mektepten daim! olarak çıkarıldığım takdirde benim için sarfedllmiş olan parayı tamamen Ödemeği, ve bu taahhüt senedi mucibince benden İstenecek para İçin ödemek mecburiyetinde olduğum tarihten İtibaren % 9 faiz yürütülmesini kabul ve taahhüt eylerim.
İmza ve sarih daim! İkametgâh adresi
Yukarıda adres ve hüviyeti yazılı olan bu ta-
ahhütname mucibince ödemek mecburiyetinde bulunduğu her ders yılı İçin 550 lira olmak üzere bütün tahsil müddeti için ceman 1100 liraya kadar parayı faiziyle beraber borçlu ile birlikte mü-
teselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatlyle bdlyeceğlm.
Kefilin meslek veya meşguliyeti ve
daim! sarih adresi 40211)
Millî Eğitim Bakanlığından:
1 — Erkek Teknik öğretim okulları yatılı öğrencileri İçin lüzumlu olup bezleri Bakanlıkça verilmek şartiyle (2000ı takım dahili elbisenin dikimi pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (7.000) lira olup geçici teminatı (525) liradır.
3 — Eksiltme 6/VTH/1945 tarihine raslıyan pazartesi günü saat (15) te Evkaf apartmanı 4 üncü katla Bakcnlık Teknik Büro müdürlüğü dairesinde toplanacak Arttırma, Eksiltme ve İhale komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartname ve örnekler çalışma saatleri dahilinde Bakanlık Teknik Büro müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin gerekil vesaikle birlikte belli gün ve satte komisyona müracaatları.
6 — Dikim İşi Ankarada Bakanlığın göstereceği bir yerde yapılacaktır.
(10355)
Millî Eğitim Bakanlığından:
1 — Erkek Teknik Öğretim Okulları yatılı öğrencileri İçin' lüzumlu olup kumaş ve astarları Bakanlıkça verilmek şartiyle 800 takım ha-elcl elbise dlklmL pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli «800 lira olup geçici teminatı 660 liradır.
3 — Şartname vş örnekleri tatil günleri hariç her gün Büyük Evkaf apartmanı 4 üncü katta Bakanlık Teknik Büro Müdürlüğünde görülebilir,
4 — Eksiltme 7/vm/1945 tarihine rastlayan salı .günü saat 16 da Büyük Evkaf apartmanı 4 üncü katta Bakanlık Teknik Büro Müdürlüğü dairesinde toplanacak olan Arttırma, Eksiltme ve ihale komisyonunda yapılacaktır.
5 — Eksiltmeye gireceklerin kanunun icabettlrdlğl vesaikle birlikte muayyen gün ve saatte komisyona müracaatları.
0 — Bu dikim işi Ankarada Bakanlığın göstereceği yerde yapılacaktır. (10351)
Millî Eğitim Bakanlığından:
1 — Erkek Teknik Öğretim Okulları yatılı öğrencileri İçin lüzumlu olup kumaş ve astarları Bakanlıkça verilmek şartıyla (1000) tane paltonun dikimi pazarlıkla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (8.500) Hra olup geçici teminât (037 Ura 60 kuruştur.
3 — Eksiltmeye fl/VIII/1945 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat (10) da Büyük Evkaf apartmanı 4 üncü katta Ba.kanlık Teknik Büro Müdürlüğü Dairesinde-toplanacak Arttırma, Eksiltme ve ihale komisyonunda yapılacaktır.
4 — Şartname ve örnekler çalışma saatleri dahilinde Bakanlık Teknik Büro Müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin gerekli vesaikle birlikte belli gün ve saatte komisyona müracaatları.
0 — Dikim İşi Ankarada Bakanlığın göstereceği bir yerde yapılacaktır. (10350)
Teknik üniversitesi satınalma komisyonundan:
Teknik üniversitemiz matbaasında tabbettirilen kitapların tertip ücreti heber standart sahlfesi 2 lira 25 kuruştan kapalı zarf usulü eksiltmeye konulmuştur. 5000 sahile olan bu tertip ücretinin ilk teminatı 850 liradır. Eksiltme 6/8/945 tarihinde pazartesi günü saat 11 de yapılacaktır. Fazla malûmat için rektörlüğe müracaat olunması. (9836)
KIZILAY HEMŞİRE OKULU
Kızılay Hemşire Okulu, Mezun Hemşire olmak lsteyea genç kızlarımıza 3 senelik bir tahsil sağlar Tahsilin pratik kısrtıj, nezaret altında, Üniversite Kliniklerinde yapılır.
Kabul şartları şunlardır:
1 — Türk olmak
2 — Orta okul mezunu olmak
3 — Tam sıhhatte olmak
4-16-25 yaş arasında olmak İsteklilerin yan İle veya şahsan aşağıdaki adrese müracaat etmeleri:
Kızılay Hemşire Okulu Direktörlüğü
Haseki caddesi — Aksaray - İstanbul
Gayrimenkul müzayedesi
hk uay i ııııciJKUi ıııurctycuesi
Taksimde Sıraseivllerde Alman Hastanesi karşı sırasında 108 ve I | llû kapı sayılı dükkânh 32.000 lira takdiri kıymetli gayri menkulün I ■ Beyoğlu 4. cü Sulh hukuk mahkemesi vosıtaslle 9/8/945 perşembe I I günü saat 10 - 12 arasında mahkeme kaleminde müzayedesi yapıla- I B_cfik£ır. Dosya numarası 354/945 _________________I
Yatılı Tıp öğrenci yurduna kabul şartları
1 — İsteklilerin aşağıda yazık vesikaları bağlıyacakları bir dilekçe ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına müracaatları, ve dilekçelerinde tıp ve eczacı kısımlarından hangisine gireceklerini yazmakla beraber daimi ve açık adreslerini bildirmeleri lâzımdır.
Müracaatlar, evrakın tamam olarak Bakanlığa gelişi tarihine göre sıraya konur. Vesikaları bağlanmamış veya eksik vesikalı dilekçeler, tamamlanmadıkça sıraya konulmaz.
İstekliler kadro İhtiyacından fazla olursa yeniden müracaat edilmemesi ayrıca gazetelerle İlân olunacaktır.
2 — Aranılan vasıflan taşıyan ve sıraya konulanlardan F. K. B. sınıfına girmek Istlyenler arasında üniversite giriş İmtihanını kazananlar Bakanlıktaki sıralarına göre yatılı tıp öğrenci yurduna alınırlar
Lise mezunlan sıraya konulurken, tam evraklı müracaat tarihlerinden başka, bitirme ve olgunluk dereceleri de göz önüne alınır, ve aşağıdaki tertibe tabi tutulur:
I — Olgunluk ve bitirme pek İyi n — Olgunluk pek İyi, bitirme iyi
III — Olgunluk iyi, bitirme pek İyi
IV — Olgunluk ve bitirme iyi
• 3 — Yatılı tıp öğrenci yurduna kabul edilmek dileğinde bulunanların
üniversite giriş İmtihanı İstanbul ve Ankarada yapılacağından Istanbul-da İmtihan olmak İsteyenlerin Yatılı Tıp öğrenci yurdu müdürlüğünden ve Ankarada İmtihan olmak Istlyenler de Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından bir imtihan namzet numarası almaları ve o numara Ue üniversiteye müracaat ederek kayıtlarını yaptırmaları lâzımdır.
4 — Aranılan vasıflar şunlardır:
a) Türkiye Cumhuriyeti tebaasından olmak.
b) F. K. B. sınıfı için İtse bitirme ve olgunluk İmtihanlarını pek iyi derece 11e vermiş olmak,
c) F. K. B. mezunlan İçin aldıklar» İmtihan notları en aşağı iyi dereceyi bulmak.
d) 3 üncü sömestr İçin F. K. B. sınıfı imtihanlarım ve vizelerini pek iyi veya İyi derece ile vermiş, askerlik ve yabancı dil İmtihanlarından geçmiş olmak.
e) Daha yukarı sınıflar İçin, bulunduğu sınıfı pek İyi veya lyl derece İle geçmiş, askerlik ve yabancı dil imtihanlarını vermiş olmak.
5 — Yaşları 22 yİ geçkin olanlar; tıp tahsiline devamına ve ileride mecburi hizmetlerin! yapmağa engel olacak bir sakatlığı veya ârızası bulunanlar: evliler kabul edilmezler.
6 — Dilekçe ile birlikte gönderilecek vesikalar şunlardır:
a) Nüfus hüviyet cüzdanının tasdikli sureti (surette cüzdan numarası unutulmıyacak: 19 yaşından sonrakilerin askerlik sahlfelerinde bir kayıt varsa yazılacak, böyle bir kayıt yoksa tahsiline engel olacak şekilde =ls-kerllkle alâkalı bulunmadığına dair askerlik şubesinden alınmış bir vesika bağlanacak)
b) F.K..B sınıfı İçin İlse bitirme ve olgunluk diplomaları asıllan (diplomalarını henüz ellerine alamamış olanlar, mezun odukları İlse müdürlüğüne müracaatla bitirme ve olgunluk derecelerini açıkça gösteren fotoğraflı ve resmi mühürlü bir vesika göndereceklerdir. Fakülteye kayıtlar diploma asıllari He yapılmakta olduğundan bu gibiler bitirme ve olgunluk diploma asıllannı Yurt müdürlüğüne teslim zorundadırlar. Liseden bir yıl veya daha önce mezun olanlar, bu müddeti nerede ve ne suretle geçirdiklerini ayrı bir resmi vesika ile bildirmeğe mecburdurlar.
Lisede üç defa iftihar kitabına girmiş olanlar fakülte giriş sınavından bağışıktırlar. Bu gibiler liselerden ayn bir belge alarak Bakanlığa göndereceklerdir.
d Tıp fakültesi birinci sınıf İçin -F.K.B. İmtihan notlarını: 3 üncü sömestr için F.K.B. notlarlyle birlikte vize notlarını bildiren Dekanlık vesikası 'bu vesikalarda öğrencinin aynı sınıfta dönmemiş olduğu da ayrıca açıklatılmış olacaktır.
d) İyi hal kâğıdı.
e) Basılmış örneğine doldurulmuş ve üstünde tasdikli fotoğrafı bulunan bir sağlık raporu.
Muayeneler: Ankara, Diyarbakır, Erzurum, Haydarpaşa. Sivas, Numune hastaneleriyle: İstanbul Çocuk hastanesinde: ve Adana. Aydın, Balıkesir, Bursa. İzmir, Konya, Samsun, memleket hastanelerinde yapılır. Muayene için istekliler, bu hastanelerini bulunduğu İllerin sağlık ve sosyal Yardım müdürlüklerine bir dilekçe ile başvururlar.
f) Cepheden alınmış altı adet vesika fotoğrafı.
7 — Kabul şartlarını haiz olup üniversite giriş sınavını kazanan ve yukarıkl maddelerde yazılı sıralarına göre yatılı Tıp öğrenci yurduna alındıkları kendilerine tebliğ olunanlar: Yurda girerken aşağıdaki örneğine harfi harfine uygun ve Noterlikçe tanzim edilmiş bir yüklenme senedini birlikte götürmeğe mecburdurlar.
Yüklenme senetsiz veya örneğine uymıyan senetle Yurda müracaat edeceklerin kabul muamelesi yapılmaz (giriş imtihanını kazandıktan sonra yüklenme senetlerini yaptırma yüzünden vakit geçirmemek ve zamanında yurda girmek istiyenler; senetlerin! daha önceden dilekçeleriyle birlikte gönderebilirler.)
Yüklenme senedi örneği
Yatılı tıp öğrenci yurduna kabul edilerek herhangi bir tıp fakültesinden tabip olarak çıktığında 2000 sayılı kanun mucibince yurtta geçirdiğim zamanın (tatiller de dahil) üçte İkisi kadar bir müddetle (*) Sağlık ve Sosyal yardım Bakanlığının lüzum göreceği mahallerde hizmet ifasını kabul etmediğim veya muayyen müddeti bitirmeden hizmeti terkeyledlğlm takdirde yurtta benim İçin sarfedllmiş olan paranın İki katını ödemeği, ve tıp tahsilini terkettlğim veya sıhhi sebepler dışında fakülteden daimi olarak çıkarıldığım, yahut yurtta bir seneden az bir müddet kalarak yurdu terkeyledtğlra takdirde benim İçin sarfedllmiş olan parayı tamamen ödemeği: ve bu yüklenme senedi mucibince benden istenecek paralar için, ödemek mecburiyetinde olduğum tarihten İtibaren % 9 faiz yürütülmesini ve 2000 sayıl» kanunun diğer ceza! hükümlerinin de hakkımda uygunlan-masını kabul eder ve yüklenirim.
İmza ve açık daim! İkamet adresi
Yukarıda adres ve hüviyeti yazılı olan nın bu yüklen-
me senedi mucibince ödeme&r mecburiyetinde bulunduğu her ders yılı İçin 700 Ura olmak üzere bütün tahsil müddeti İçin ceman 4200 (•*) lirayı, ve iki katını ödemek mecburiyeti hâsıl olduğu takdirde 8400 (***) liraya kadar parayı faiziyle beraber borçlu İle blrUkte müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatlyle ödeyeceğim.
Kefilin meslek veya meşguliyet! ve daimi açık adresi
(*) Eczac» olmak lstiyenlerln tanzim edecekleri senetler (yatılı tıp öğ- . renel yurduna kabul edilerek devlet hesabına okuyup eczacı çıktığımda 3989 sayılı kanun mucibince 3 sene müddetle Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının ......... İlâh) şeklinde yazılacaktır.
(**) Eczacılar İçin 2800 lira (***)
> 56C0
(10189)
Ankara Fen Fakültesi Dekanlığından:
Fakültemize 3 fizik, 3 kimya, 1 astronomi ve 1 matematik aslsatnı alınacaktır.
İsteklilerin, öğrenimlerini ve vabancı dil bilgi derecelerini de bildiren hal tercümeleri İle islilikte. dilekçelerini 1 eylül 194i, gününe kadar fakültemize göndermeleri (992S>
Comments (0)