AKSAM Küçük ilânlar
Gene 32 — No. 11174 — «ati: her yerde 10 kuruştur.
SALI 22 Kasım 1W
BahibL Necine delin Sadak — Yan işlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Aksam Matbaası
Sadık Aldoğanın teşriî masuniyetinin kaldırılması tezkeresi geri alındı
1950 bütçesi geçen yıldan 100 milyon fazla olacak
Bakanlar Kurulu her gün toplanarak bütçe hakkında görüşmelerde bulunuyor
rasladtkian Celâl Bat/ara ağır sözler
Ankara 22 ( Akşam) — Dün toplanan Anayasa ye Adalet komisyonlarından teşkil edilen karma komisyon, tâli komisyonun bcşiacl üyesini kürk ile seçti. İki gün evvel âni olarak vefat eden NUBU Aksoy’dan açılan bu üyeliğe bparia Milletvekili Rifat Güllü getirildi. Komisyon çalışmalarına devam etli. Fakat bu sırada Osman Bo-tiikbaşı ile Fuat Ama nın savcılık tarafından tahliye edildi pi haberi gelince, çalışmalar öğleden sonraya bırakıldı öğleden sonra Meclis toplantısı sırasında, saat IS da toplanacak olan Karma komisyona hükümetin Sadık Aldoğanm teşrii masuniyetinin kaldırılması hak* kındaki Başbakanlık tezkeresinin geri alındığı bildirildi. Bu bildirim üzerine Karma komisyon toplanmadı. Ademi takip kararı verildi mi?
Ankara 22 ( Akşam) — Dün tahliye edilen Osman Böiökba-şı ve Fuat Arna hakkında ademi takip karan verildiği şayiası dolaşmaktadır. Bu hususta henüz kati malûmat alınmamakla beraber, bugün vaziyetin tamamen aydınlanması beklenmekledir.
İki mevkuf serbes bırakıldı
Ankara 21 — Osmman Bölük-başı ve Fuat Amanın tahliye isteklerini yargıcın reddettiğini, mevkufların bu karara üst mah keme nezdlnde İtirazda bulundukların» bildirmiştim Bu Itıra t ettik edilmiş, öğleye doğru •anıkların tahliyesi kararlaşmış ve iki mevkuf serbes bırakılmıştır.
Osman Bölükbaşı ve Fuat Arna’nın sözleri
Ankara 21 — Tahliye edilen Osman Bölükbaş t suikast iddiasın m bir facia olarak tertiplendiğini, fakat aktörlerinin ve rejisörlerinin akılsızlığı yüzünden bir komedya olarak niha-jretlendlğlnl söylemiş vc buna m. «Ben seyehatten dönünce bu
Fuat Ama ve Osman Bölükbaşı adllycdcn çıkıyorlar
«Millet Partisine tuzak» adimi işle ciddi surette meşgul oluvermiştir. Osman Bölükbaşı. nun» demekle buna ehemmiyet Başabakanın, polis romanlarına vermediğini gösterdiğini soyle-benzeyen bir oyunda şu veya miştir. bu sebeple hazır bulunmuş olmasına üzüldüğünü söylemiş, Celâl Bayar’ın oynadığı role teessüf etmiştir.
Fuat Arna hâdisenin şahıslarından ziyade Millet Partisine, ciddi muhalefete müteveccih bulunduğunu söylemiş ve demiştir ki: «Suikast hakkında asıl muhbir Celâl Sayardır. Adliye-nin harekete geçmesi Celâl Sayarın Kâzıp Özalp vasıtostle vaki ikazı üzerine başlamıştır. Celâl Bayar neden hâdiseyi adli-yeye bildirmeyerek Kâzım öb-alpa haber verdi?»
Osman Bölükbaşı ve Fuat Arılanın avukatı Nihad Aicpın&r da. Başbakanın hâdiseyi Ege seyahatinden önce haber aldığı-
Doğuakdeniz
şampiyonası
Maçlara Türkiye, Mısır, Yunanistan ve İtalya katılacak
Ankara 22 ı Akşam) — Bakanlar Kurulu bir haftadır tatil günleri de dahil olmak üzere, her gün toplanmakta ve 1950 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelere devam etmektedir- Özel bir komitenin de tavsiyelerini ihtiva eden yeni bütçe üzerinde esasen birçok Bakanlıklar Maliye ile mutabık olduklarını bildirmiş. fakat bazı Bakanlıklar ihtirazi kayıtıar İleri sürmüşlerdi. Bakanlar Kurulu devam etmekte olan toplantılar sonunda bütçe tasarını kati «eklini alacaktır.
Maliye Bakanlığı henüz bütçe varidatını bağlamamış ve tahminler üzerindeki çalışmaların! bitircmemlştir Bununla beraber Iflşo yılı bütçesi masraf kısmı geçen yılın fevkalâde tahsisat-lariyle birlikte hlr milyar üç yü? doksan milyon lirayı bulan bütçesine nazaran, alınan bütün tedbirlere rağmen, 100 milyon liralık bir Tazıalık İhtiva etmektedir. Bu fazlalıklar daha ziyade, önce kabul edilmiş olanlarla yeniden yürürlüğe giren kanunların hâzineye yükledikleri külfetten meydana gelmektedir. I
Milli Savunma Bakanlığı bütçesinde bir değişiklik olmadığı
Roma 22 (AP.) — Dün bildirildiğine göre. ı ocak ıâso de başhyacak olan Doğu Akdeniz futbol şampiyonasına Türkiye, -.....-
Mısır. Yunanistan ve İtalya ka- anlaşılmaktadır tılac aklanjır.
ttalyan futbol federasyonunda iki gün devam eden toplantılar sırasında, anılan dört mem lekelin temsilcileri, turnuvada takib edilecek kaideler hususunda anlaşmaya varmışlardır. Her takımda, lR2ti senesinden evvel doğmuş olan ancak üç oyuncu yer alabilecektir.
Bir beraberlik halinde, şampiyonanın sonunda, dünya futbol kupasında taklb edilecek o-laıı kaidelere uyularak, tarafsız bir memlekette bir final maçı yapılacaktır
C. H. P. meclis
grupu
Ankara 21 — CHP Meclis grupu yarin saat 15 de kapalı bir oturum yapacaktır. Bu toplantıda Dışişleri Bakanı Nec-meddin Sadakın Uri aylık dış siyaset ile son Avrupa gezisi etrafında malûmat vereceği sanılmaktadır.
Celâl Bayatla bir hâdise
Ankara 11 — Fuat Arna ve Osman Bölükbaşınn cezaevinden tahUyelemi müteakip bunlarla Celâl Baypr arasında bir hâdise olmuştur.
Fuat Arna, Osman Bölükbaş*-beraberlerinde Yalçin Una olduğu halde otomobille cezaevi binasının önünden ayrılmışlar ve Bölükbaşmın evine gitmek üzere yola koyulmuşlardır. Otomobil 8ıhhiyedeki otobü.( durağı önüne geldiği zaman Demokrat Faril Başkanı Celâl Bayar da bir tütüncü dükkânı önünde asılı bunan gazeteler1, gözden geçirmekte İdi.
(Arkası sahile 2 sütun 6
««■>
üçüncü mevki yataklı vagonlar
I
Avusturyaya ısmarlanmış 80 yolcu vagonundan 5 tanesi dûn şehrimize gelmiştir. Üçüncü mevki yataklı olan bu vagonlar, Haydarpaşa - Erzurum. Haydarpaşa - Diyarbakır. Adana - İzmir seferlerine tahsis edilecektir. Yukarıda gelen üçüncü mevki arabaiarclou bül görülüyor.
Zabıtanın kuvvetlenmesi için.
Ancak bu gizil oturumda Reşat Aydınlının ihbarı dolayısile meydana gelen durumun da konuşulmasının muhtemel olduğu mütalâasında bulunanlar da vardır.
Vali, asayiş meselesinin daha Şimdiden halledildiğinde musirdir. «İnşallah» deriz ve yüreğimiz çarpmadan, yeni vakaların biri birini takip etmemesini dileriz. Bu arada aklımıza şunlar geliyor;
1 — Kenar mahallelerimizin çoğu zifiri karanlıktır. Fener miktarını çoğaltmak. Ilele biz, ufak arızalar yüzünden haftalarca yakılmayan umumi fenerler tes-bit ettik. İskeleler civarındaki mühim sokaklarda bile bu ihmaller dikkati çekiyor «Her sokak feneri bir polis noktası yerine geçer.» deniyor ki, doğrudur. Binaenaleyh bu ışıl ışıl mekanik polislerimizi çoğaltmalıyız. En ucuz polis teşkilâtı da sokak fenerleridir.
2 — Gece gündüz halkın istifadesine tahsis edilmiş her umumi telefon, itfaiyenin ve umumi sıhhatin olduğu kadar, polisin de fahri birer yardımcısıdır. Umumî telefonların miktarını da bu balcımdan çoğaltmalıyız.
3 — Bütün karakollara konulacak umumi telefonlar, zabıtanın kuvvetini, yeni ekipler kadar arttırır. Bu devirde telefonsuz karakol, havsalaya sığmaz.
■I — Karakollardaki telefonları halkın da umumi i telefonlar halinde kullanabilmesi, zabıta kuvvetlerile halkın yakınlığın! ve çok defa işbirliğini sağlayacaktır. Polis kuvvetlerile halkın yakınlaşması. kaynaşması lâzımdır; unıttmî telefonlar, bu gayeye hizmet edecektir, j
■reated by free version of 2PDF
Maliye Bakanı Rüştü Aksal Meclis tümüsünde
Motorize edilen Türk ordusu-1 de yanm milyar Ura ödenek aynan ihtiyaçları İçin bu bütçede I nbnış bulunmaktadır.
Suriye millî futbolcuları Atmada
Suriye milli takımı dûn uçakla Ankaradan Yeşilköy hava meydanına gelmiş, kısa bir istirahattan sonra Atlnaya hareket etmiştir. Suriye takımı Yunanla tanda iki maç yapacaktır.
t-----------------------------
Doçentlik imtihanı için ya? tahdidi kaldırılıyor
Yarınki AKŞAM da
Hâlen meri olan üniversite yönetmeliğine göre dışardan doçentlik imtihanına girmek istiyenlerin 40 yaşından yukarı olmamaları İcap ediyor. Bu hük mün tâdiline karar verilmiştir.
Senatoda tetkik edilen mesele doçentlik imtihanına girmek için yaş tahdidinin tamamen kaldırılması şeklinde hallolunmak üzeredir Yakında bu hususta kati karar verilecektir.
Gecekondu mahallesinde elektrik
Dün merasimle cereyan verildi
Vali ve Belediye Başkanı Kazhçeşnıede gecekondu mahallesine cereyan veriyor (Yazısı 2 nci sahitemizde)
Gazetemiz küçük okuyucularını da düşünerek onları ilgilendirecek röportajlar neşretmeğe karar vermiştir. Bu yazılar okullardaki hayatı anlatacak ve kabiliyetli çocuklarla başlarından meraklı vakalar geçmiş olanları tanıtacaktır.
İlk yazı perşembe nüshgmızdadır.
I
A K ŞAM
2? 1040
rrr.
İÜ
Aktörler arasında
Şehir Tiyatrosu aktörleri ikiye aynlmişlar. Bir kısmı Şehir Tiyatrosuna mukavele ile bağlan maya, hayatlarını oradaki çalışmalara hasretmeyi kabul ediyor. Bir kısmı ise dışarıda da iş görmeği, filim çevirip, filim seslendirmeyi ve bu arada $ehir Tiyatrosunda da memur gibi varile görmeyi istediği için mukaveleye yanaşmıyor.
Mesele mühimdir öyle sanıyorum ki ayhklı memur sistemi Şehir Tiyatrosunda yürümediği için mu-lıavcle usulüne başvurmak lüzumu hası! olmuştu. Rejisörler şikâyet ediyorlardı: »Aktörlerin dışarıda muhtelif isleri olduğu için Şehir Tiyatrosuna geniş bir zaman ayıramıyorlar. Provalara gelmiyorlar. Rollerini ezberii-yemiyorlar. Hiç bir şekilde ooriayamıyuruz. «Mutlaka gel.» dersek memur olduklarını ileri sürerek tasdikli hekim raporu getirmek sureti le İstirahat alıyorlar. Senelik mukaveleden başka hiç bir şey bu dâvayı halletmez.*
Fakat aktörler de şikâyetçidir: «Şehir Tiyatrosundan alıl - imiz aylıkla nasıl geçinebiliriz? Biz de çoluk çocuk sahibiyiz. Evimiz barkımız var. Şehir Tiyatrosundaki işimiz yorucudur. Gecelerimiz uykusuz geçiyor ve geçinebilmek için gündüz de başka işler yapmak zorunda kalıyoruz. Bize giinalı değil mi?»
Elbet te günah. Fakat yalnız aktörlere değil, Şehir Tiyatrosuna da. Mukavele aktöre geçinecek kadar para verebiliorsa Şehir Tiyatrosu haklıdır- Aktör oraya bağlanmalı; tiyatrodan başka her işten elini eteğini çekmelidir. Mukavele geçinecek kadar para vermiyorsa aktör haklıdır. Bu işe girmez, başının çaresini arar. Ama hem onu, hem bunu istemek, sanata zayıflatarak sanatkârı kuvvetlendirmek olmaz.
Muammer Kara cay a daima hayranım. Memur olamayacağını anlayınca başının çaresini aradı. Çok uğraşıyor cok didiniyor, fakat sanata dört elle yapışmış bir varhk olarak ortada durabiliyor. Memur muyum, değil miy İm münakaşasını bir sanatkâr böyle halleder.
Şevket RADO
Satış Kooperatifleri hayalı ucuzlatabilir mi?
Bazı kimseler, kooperatiferin hayatı ucuzlatmayacağını iddia ediyorlar
Gecel' ondu
sahasında
Mühim bir sahtekârlık
Şehrimizde hayat pahalılığını önleyecek tedbirler arasında mevcut yaş meyva ve sebze tanm satış kooperatiflerinin sayıların m arttınlman da vst-dır. Vali ve Belediye Reisliğinin ısrarla durdılğu bu tedbire bir lazım iktisat mensuplan İtiraz etmekte ve satış kooperatflori-nin sayılarının arttırılmasının ucuzluğa asla faydalı olamıya-cagmı İleri sürmektedirler.
İtiraz edenlerin İleri sürdükleri sebepler şu suretle hülâsa edilebilir:
4 - 5 ay evvel müteaddit semtlerde faaliyete geçirilen bu kooperatiflerin hayatı ucuzlatmada zerre kadar müspet tesiri olmamıştır. Bugün saltıklan meyva ve sebzelerin flaUerl serbes piyasa rintleri le mukayese edildiği takdirde buradakilerin umumiyetle daha pahalı olduğu hayretle görülür.
Sonra kooperatiflerin teşekkül gayesi, İstihsal veya İstihlâk kooperatifleri olduktarma göre sadece mensuplarının menfaatlerini gözetmekte bu müessese! eri e alış veriş edenlerin men-faatlerile asla alâkadar olma-
Buraya beş umumî lâmba takıldı
Kazlıçeşmedekl gecekondu sahasına elektrik getlrilmş ve beş umumi! lâmba takılmıştır. Lâmbalar, dûn Vali ve Belediye Balkan, Elektrik, Tramvay müdürü, Şehir Meclisi âzalan ve gaz. recilerle gecekondu sakinlerinin iştirak ettiği bir törenle vali taralından yakılmıştır.
Bundan sonra Vali ve Belediye Başkanı Dt. Fahreddin Kerim Gökay, gecekondular halkına bir hitabede bulunarak ezcümle demiştir ki:
— Yurttaşlarım, 3 hafta evvel davetliniz olarak gelmiştim. Bana dertlerinizi söylemiştiniz. Ben de memlekette kanun var. Cumhuriyet hükümeti milletin dertleriyle meşgul olur, demiştim. Benden evvelâ ışık istemiştiniz. Işık medeniyetin İlk alâmetidir. Bu arzunuzu Belediyeye ve Elektrik İdaresine o gün bildirmiştim. Belediyeniz ve E-Jektrlk İdareniz benim ricamı yerine retirdl ve sizi bu ışığa kavuşturdu. Sizin adınıza kendilerine teşekkür ederim- Altalar. tağol -esleri).
Si?.“ ikinci bir vaitte bulunarak ardıma muhtaç olanların Kızı'ay aş ocaklarından Istifa-delc »ıl temin hususunda idi. Bnefn aş ocaklarınız da faaliyete o.~(amıştır. (Alkışlar, varol se teri».
Su getirilmesi hususundaki arzunuz da incelenmiştir. Kuyu! a-rruzdan bir kısmının temiz ölmediği anlaşıldı. Bugün Tıp f akû’teslne bir tezkere yazarak bu ie'eri tetkikJçln bir profesör arkadaş istedim Gelip kuyularım tetkik edecektir.
Şirin, bu vatanın en temiz, kanun ve Belediye nizamlarına dik’ıat eden vatandaşlar olarak dalma göğsümüzü kabartacağınıza eminiz. Yuvalarınız şen olsun.»
Vr.’i ve yanındakiler halkın coşkun alkışlan ve «Sağolsun Vali •yabamız» nidaları arasında ağu rl anmışlardır.
Bölge Ticaret müdürünün imzası taklit edilmiş
Amerikan elçileri
Sadık Aldoğan
(Baş tarafı î inri ısahifede' jsert burda derhal şayi olmuş ve ou>m»bu dutmu». m durul*"»*®
Yuleın Ura,. C«ll Mukl»,.»™
inen Yalçin Uras, Celâl Bayara yaklaşmış ve ona bir dakika durmasını söylediği sırada. Fuat Arna İle Bölükbaşı da otomobilden inip koşa koşa Bayann yanına gelmişlerdir.
Evvelâ Fuat Ama. ağır bazı hitaplarla söze başlamış, Ruflardan para aldığı şeklinde kendisine iftira c-dllmlş olduğu-' nu söyledikten sonra çok ağır .
cezaevinden çıkar tıkmaz yaptıkları bu vaka bir çok tefsirlere yol açmaktadır. Millet Partisi mahfilleri. Celâl Bayan suikast ihbarının hemen hemen tek mesulü olarak kabul etmekledirler. İşin hakiki cephesi ine şöyle Röriilmektedir:
Reşat Aydmlının İhbara eeaa uu ___________________ -o.. ,oLaı’ konuşmayı daha geçen a-
bnzı sözler sarfetmlşlir. Arna- 3^° 2S ,ntle yapmış olduğu bl-„______________________dan sonra Osman Bölükbaşı da " *—
toplantı yapacaklardır. Toplan- muhavereye karışmış ve Celâl lıya Birleşik Amerika Dışişleri Bayura hitap ederek: Bakanlığı Yakın Doğu. Güney «— İnönuyü öldürmek lûzım-Asyn ve Afrikaışler*. Bakan yar- clır diye Erzurum,dan vaktiyle duncısı Misler George C. Mc. gelen mektubu hasıraltı ctmlş-Ghee başkanlık edecektir. Mis- . tin. Şimdi de bize tuzak kurmak ter Mc. Ghee'yc Birleşik Ame- ta’n girişilen bu teşebbüste ar-rika Dışişleri Bakanlığı Yakın tist rolünü alarak Kâzım Özal-şark dairesi müdürlüğüne yc- P*: ’Be,w muhafaza tedbirleri
.......... - - - 'alırlar, İncin üye bildiriniz» delmek suretiyle, hem İnÖnüye I kur yapıyorsun, hebı biık-ri yani muvazaasjz muhalefeti vurmak İstiyorsun. Hem de.
kendini suikastlara maruz o-lan büyük bir devlet adamı göstermek fırsatım kazanıyorsun. Bütün hakikatleri ifaşa edeceğim. Neden Erzurum mektubundan tnönüye bahsetmedin?»
Uzak Doğudakilerin de bir toplantı yapmaları muhtemel
Vaşlngton 21 (AA.> — Yakın ve Orta Doğu memleketlerinde bulunan Birleşik Amerika büyük elçileriyle, elçileri ve bazı • konsoloslan 26 kasım 1949 cu-iddia ianesi günü Istanbulda bir
m aktadır. Şehrimizde açılan koo pcraliflerin müstehlikten ziyade müstahsili koruduğu edilse bile buralara meyva ve sebzelerini getirip satanların hakiki müstahsiller olmadığı, küçük müstahsillerin mallarını tarlasında veya bahçesinde topdan satın alan ve sureta müstahsil imiş gibi görünen bir nevi mutavassıtlar olduğu ■jlûmdur. 88,1. çl»«. t»»-’ üa]„„ moaurmBune
mcUhşUlert Wl« 1.1-1
moHo r.lmcmoL-IrrUr Ki-
ma ye etmemektedir. Esasen hakiki müstahsili himaye etse bile Belediyenin bunları açmaktan ve türlü kolaylıklar temin etmekten maksadı müstehliki korumak arzusundan İleri gelmektedir.
Bu sebeplerle şehrimizde yaş
Y. Berry ve ayni dairenin ikin-, cl müdürü Mistcr Oordon H. Matllson refakat edeceklerdir.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bu toplantının kasım ayının başlarında Doğu Avrupadakl Amerikan si-
Unmektedlr. Aydınlı, bu konu hakkında Celâl Sayarla Balıkesir trenined ve ancak bu ayın 9 unda konuşmuştur. Kâzım Özalp tarafından Savcılığa verilen malûmatta zühul eseri sayılan cihetler gene bizzat Demokrat Parti Başkanı tarafından bir dilekçe ile açıklanmıştır. Nihayet Karma komisyonda aleyhteki 11 oya karşı gelen 12 oydan ikisi de Demokrat milletvekilleri tarafından kullandın ıştır.
meyva ve sebze kooperatiflerini ‘ misyonlan şeflerinin Lon-çoğaltmakla bu nevi yiyecek Idrada yatıkları toplantiyı t*-flatlerlnin ucuzlayacağım ümit kiP ettiğini ve Phüipp Jessup etmek beyhude olacağından | bu yakınlarda Uza* ' bunlardan vazgeçilerek daha e- i gidebildiği takdirde o saslı tedbirlere başvurulmasının * ” --- - - -■
muvafık olacağı ileri sürülmektedir, Hayat pahalılığı ile mücadeleye karar veren Belediyenin bu noktayı tetkik etmesi lâzımdır.
bölgedeki I Amerikan siyasî misyonları şef 1 erinin de bu iki toplantıya benzer bir toplantı yapacaklarını beyan etmiştir.
Iş ve işçi bulma servisi kurulacak
Mühim bir sahtekârlık tahkikatına el konmuştur. Bu tahkikatı Ticaret Bakanlığının İki müfettişi yapmaktadır. Tahkikatın mevzuu «öyledir:
Bir kaç komisyoncu, bazı tanıdıkları delâletile İnglltereden ithal edecekleri mallarda büyük kârlar elde edeceklerin! beyan İle bir kasım ithalâtçı ta-I cirlerle anlaşmışlardır. Bu anlaşma tamam olunca, aralarında tesblt edilen İthal maddeleri üzerine sahte permiler hazırlanmış ve uydurma birer ■müracaat» ve ( tahsis» numaralan konmuş ve bu permilere bölge ticaret müdürü Muhsin ] Tarım Bakanı İle birlikte 2 ara-Baç'ın da imzası taklit edilerek hk toplantısında cevap verece-atılnııştir. Bu İthal permlelrinin sahteliğini Ticaret Bakanlığı, Merkez Bankası, kambiyo müdürlüğü ve ithalât bürosu an-lıyam amışlardır.
Bu şeklide ithal edilecek malların bir kısmının akreditifi açılmış ve gümrüğümüze gelmiştir kİ bunlar 250 bin lira kıymetlndedlr. Diğer 750 bin liralık emtianın da bir kısmının yolda olduğu, bir kısmının da akreditiflerinin henüz açılmadığı anlaşılmakladır.
Bu husustaki kanun tasarısına rapor Meclis tarafından kabul edildi
Ankara 21 — Büyük Millet Meclisi bugün saat 15 te Başkan vekillerinden Trabzon Milletvekili Ralf Karadenizin başkanlığında toplanmıştır.
Gündemin birinci maddesi o-lan Tekirdağ Milletvekili Ziya Ersin Cezaroğlu'nun, kuraklık yüzünden hayvanlarını yok pahasına satmakta olan çif çil erin durumuna dair Ekonomi ve Ticaret ve Tanın Bakanlıkla nadan sözlü sorusuna, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Vedat Dicleli,
7,
ğinl söylemiştir.
Seyhan Milletvekili Sinan Te-kelloğltı'nun, deniz gedikli subaylarının aylık ve terfi durumları hakkında Milli Savunms Bakanlığından sözlü sorusuna cevap veren. Milli Savunma Bakanı Hüsnü Çakır, bugün orduda 74 gedikli subayın bulunduğunu ve 340 tarihli bir ka-
Şahıs hürriyet
Bakanlık müfettişleri, bu iş- • ı •
le ilgili görünen tacirleri dinle- VC IHclSllIliyCtl mektedir. Bu tacirlerden birinin —--------
işi bütün tafsilâtiie itiraf ettiği ve müdürün İmzasını takdit e-den şahsın bir müddet önce ticaret müdürlüğünden çıkarılmış olan bir memur olduğu söylenmektedir.
Müfettişlerin tahkikatı bittikten sonra dosya ve alâkalılar adliyeye verilecektir.
Hür fikirleri yayma cemiyetinin bir tebliği
dair
maaşlarının
nunda bunların
30 liradan verildiğini, 1941 de gene bir kanunla 30 liralık bir ücret ilâve edildiğini ve 1945 te de ayrıca aslî maaşlarına 5 Ura. daha ilâve olunduğunu ve böy-lece maaşlarının 280 liraya baliğ olduğunu, ve zaten orduda bu sınıfın lâğvedlldlğinl ve tasfiye edilmekte olduğunu açıklamıştır.
Bundan sonra iş ve işçi bulma servisi kurulması hakkındaki 88 sayılı sözleşmenin onanmasına dair olan kanun tasarısı ve Çalışma Komisyonu raporu o-kunmuş. tstanbul Milletvekili Seıuhl Yürüten (D. P.) nin rapor hakkındaki itirazları dinlenmiş, Çalışma Komisyonu sözcüsü Denizli Milletvekili Hu-lûsl Ora! bu itirazlara cevap vermiş ve rapor kabul edilerek birinci görüşülmesi yapılmıştır Büyük Millet Meclisi çarşamba günü toplanacaktır.
konferansı
Ankara Ziraat fakültesi salonunda açıldı
Garip bir yaralama
Franchot Tone’un eski kansı yaralı bulundu
HoUywood 21 (AP.l — Tanınmış sinema artistlerinden Franchot Tone’un eski karısı 26 yaşında Jean «alaoe, dün. yanında kız kardeşi bulunduğu halde Noel yortusu tçln alış verişe çıkmış ve bundan sonra kendisi bıçakla yaralanmış olarak bulunmuştur.
Jean Wallace'ın annesi, diğer kızının feryatları üzerine mutfağa koşmuş ve kızını göğsünde bir bıçak bulunduğu halde yatar görmüştür. Jean'm göğsünden 18 santim uzunluğunda bir bıçak çıkarılmıştır.
Jean'ın yatırılmış olduğu hastanenin doktorları yaranın vahim olmadığını bildirmektedirler.
Jean, Franchot Tone’dan şandığı zaman, çocukların 1 âyeti Tone'ye bırakılmıştı.
Doğuva'dem'^ ’e şahsını tahkir edici ı bir kaç söz de Bölükbaşı sarfet-, m İştir.
| Celâl Bayar, bu ani vaziyet karşısında şaşırmakla beraber diğer taraftan soğukkanlılığını muhafaza ederek hiç bir mukabelede bulunmamış bu sırada Ama, Bölükbaşı ve Yalçin üras da otomobile atlayıp gitmişlerdir.
Otomobilin hareketinden sonra pencereden uzanan başlar, Boyara:
«— Biz sana gösteririz» diyerek gözden kaybolmuşlardır.
An karada teessüf Ankara 21 — Celâl Bayarın uğradığı lisan en tecavüz hâdi-
Reşat Aydmlınm çantası
Ankara 21 — Reşat Aydınlı, öğle yemeğini Yıldız lokantasında yemekte İken, daima beraberinde taşıdığ: büyük siyah evrak çantasını vestiyere bırakmış. fakat canla burada kaybolmuştur.
Reşat Aydınlı,, bunun üzerine Emniyet Müdürlüğü İkinci şubesine müracaat etmiş, iki sivil memur Lşe el koymuş, vestiyerde bulunan diğer bir kırmızı çantanın sahibi aranınca orada bulunamamış, bu şeklide bu şahsın kendi çantası yerine dalgınlıkla Reşat Aydınımın çantasını aldığı neticesine varılmıştır-
Nihayet, Bakanlardan birinin evinde misafir olduğu anlaşılan bu dalgın zat bulunmuş ve Reşat. Aydınhnm çantası alınarak kendi çantası veril iniştir.
Türkiye Millî Talebe Federasyonu Ankara 2i (A.A.) — Dört günden beri fevkalâde toplantısını yapmakta olan Türkiye millî talebe federasyonu bu sabah tüzük tadil tasarısının müzakerelerini bitirmiş ve bu tadilât dolayısile eski İdare heyeti istifa ederek yapılan seçim neticesinde yeni İdare heyeti kurulmuştur.
Yüzde yirmi beşler
Almanyaya siparişlere mahsuben yatırılan para
bo-
T ün yanın gıda vaziyeti
Y a kında milyonlarca insan aç kalacakmış
Vaşlngton 21 (AA )— Bugün gıda ve tarım teşkilâtının (FA. O.) senelik toplantısı açılış merasimi esnasında demeçte bulunan bu teşkilâtın umum müdürü Morris Dodd şunları söyle -
Bir kadın kocasını bıçakladı
Eyüpte, Defterdarda Sirkeci sokağında oturan Ahmet özcan ile karısı Semih a özcan. dün gece geçimsizlik yüzünden kavga etmişler, Ahmet karısını dövmekte olduğu sırada, eline Wr bıçak geçiren Semlha da korasını muhtelif yerlerinden yaralamıştır.
Bir otomobil kazası Beyoğlunda oturan şoför Hikmet dün gece beraber yaşamakta olduğu Hürmüz isminde bir kadınla birlikte taksısına binmiş ve Eeşlktaşta bir ahbaplarını ziyarete gitmişlerdir
Gece saat yirmi biri geçe, Be-şikta'-tan dönerlerken Dolma-bahrrye yaklaştıkları bir sirada karşıdan sûrtJe gelen bir otomobillin kuvvetle yanan fenerle ri Hikmetin gözlerini kamaştırmış ve sıkı bir fren yapmıştır. Bu İren yapma neticesinde otomobil! bir takla atarak devril-miş, oradaki bir çınar ağacına yaslanmıştır. Hâdise esnasında Hikmet muhtelif yerlerinden yaralanmıştır.
Kuza hakkında alâkahlarca ieabeden tahkikat yapılmakladır.
Valinin karakolları teftişi
Dün gece Vali ve Belediye Reisi Ord Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay, Üsküdar ve Beyoğlu semtlerindeki karakocan ve muhtelif semtleri kontroldan geçirmiştir.
Vali sabahleyin saat 9 da Emniyet Müdürlüğüne giderek Emniyet Müdürünün ve Jandarma Komutanının İştirakiyle şehir ve vilâyetin umumi asayiş durumunu gözden geçirmişlerdir
Filibe Türk konsolosluğuna konan bombalar
Sofya 21 (A.A.) — AFP: Basın müdürlüğü, bugün, İçişleri Bakanlığının, 9 eylül 1949 da Tiirk-Bulgar münasebetlerini gerginleştirmek kastiyle Filibe Türk konsolosluğuna — biri İnfilâk eden — ild bomba koymuş olanları meydana çıkardığını bildirmiştir. Bunların duruşmaları
I yakında bağlıyacaktır.
Hür Fikirleri Yayma Cemiyetinden tebliğ edilmiştir:
21.11.1949 pazartesi günü akşamı toplanan İdare heyeti aşağıdaki karan almıştır:
Ceza Kanonu ve Ceza muhakemeleri Usulü Kanununun şahıs hürriyet ve masuniyetinde bazı eksiklikleri muhtevi olduğu ve vatandaş hak ve hürriyetlerinin garantisini azaltan hükümler noktasından sakat bulunduğu üzerinde birteşilmiştir Vatandaşların şahsî emniyet ve hürriyetlerini teminat altına atma bakımından Ceza Kanunu sistemimizle, Ceza‘Muhakemeleri Usulü Kanunumuzun sistemi üzerinde etüd edilerek ilmi ve objektiif bir şekHde hazırlanacak raporla idare heyetinin tenvir edilmesi için Avukat Mehmet Ali Sebük ile, Avukat Burhan Apaydından müteşekkil bir komisyon kurulmuştur.
Bu raporun müzakeresini müteakip tutulacak yolun tâyin ve tesblt edilmesi karar altına a-lınm ıştır.
-----T a'İc V Î'mIZ,
S«I.r 1 — K&nm 15
I İmsak Gfl. öflle httatM Ak Ya İE. 13X U0 7J4 D.U 1X00 İJG |v. 5.12 a.ş« 1XW 14.51 1».4« HX2
Ankara 21 (A.A.) — Bugün miştir- *
Ziraat fakültesi konferans sa-1 o. nun k
tonunda Birleşmiş Milletler ktajenta aç, elHtesto w «otom konomik ve sosyal konseyine kalnuyacağj bir dünyanın ku-bağll uyuşturucu maddeler ko- oluşunu temin etmektir.» misyonunun başlıca afyon İs-1 Birleşik Amerikanın Tarım llhsal eden memleketler hususi Bakanlığı eski müsteşarı olan komitesi saat 11 de toplantısı- Dodd, 1949 senesinin mahsul m yapmıştır. Toplantıya Hln-J durumunun 1948 senesi kadar dLstan. İran. Türkiye, Yugoslav-, İyi olmadığını belirttikten sonra ya delegeleri ile uyuşturucu demecine şöyle devam etmiştir-1 maddeler komisyonunda âzâ o-l (— Kıtlık tehlikesi 1947 sene-lan Çin, Mısır, Amerika, Fran-J sindeki gibi dünyayı artık teh-sa, Hollanda, hükümetlerinin did etmemektedir. Bununla be-müşahitierl ve uyuşturucu mad ( raber müzmin gıda azlığı dündeler komisyonu reisi, Dr. Sta-, yanın yarısından fazlasını fcıv-ne Krasoveç ile Birleşmiş Mil- randırmaktadır ve milyonlarca Jetler uyuşturucu maddeler şu- insan yakında aç kalacaktır.» besi müdürü Leo Stcinig de ka-l t ilmiş bulunuyordu.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Kemal Baylzid toplantıyı bir hitabe İle açmıştır. I
Müteakiben kongre başkan- ] _____________________
lığına getirilen Ali Ran a Tar- kongresine iştirak etmiş olan han kendisinin riyasete davet Dr, İffet Onur dûn uç kala şeh-edümesine teşekkür etmiş, top- riznlze avdet etmiştir, lan t inin gayesinin afyon Istih- ~ şalinin tıbbi ve ilmi İhtiyaçlara inhisar ettirilmesi hakkmda bir ğereye 400 delege iştirak elti. , İptidai anlaşmaya varmak ol-,Bunların arasında bir Türk ka-duğunu söylemiştir |din delegesi bulunması. Ame-
Dr. iffet Onur cerrahî kongresinden döndü
' New - Orleans’dalâ cerrahi
Şehrimiz Ticaret ve Sanayi odasında dün bir toplantı yapılmış ve son harb esnasında Ai-manyaya yapılan siparişlere mahsuben Merkez bankasına yatırılan yüzde yirmi beşlerden tahassül eden alacak işi görüşülmüştür.
Al&kalılann tahminine göre, bu para on milyon Türk lirasını bulmaktdaır- Bu paranın bir ku niı o tarihlerde Almanyada Reiehbanka havale edilmiş- bunun bir miktarı alâkalı fabrikaya ödenmiş, bir miktarı da Merkez bankasında kalmıştır. Dünkü toplantıda ilk sözü alan müdürlerden Sadeddin İşi izah ederek, Almanya ile münnsebet-lerimiz kesilmeden evvel yapını ış olan siparişlerin ve bunlara mahsuben ödenmiş olan paraların Amerikan. İngiliz ve Fransız işgal bölgelerindeki Alman fabrikalarınca tanındığını anlatmıştır.
Söz alan Oda mensuplarının bir kısmı, ödenilen yüzde yirmi beşlerin iadesL üzerinde durmuşlar. Tüccar derneği adına konuşan Ahmet Hamdi Başar da tacirlerin bu mevzuda kendi aralarında bir anlaşmaya vararak bizzat meşgul olmaları lüzumunu belirtmiştir.
Nihayet bu işi takip için bir komisyon seçilmesi kararlaşmış ve Hamili öriç. Mehmet Ak, Refik İsfendiyar eczacı Kemal, İsmail Dilber. Mihran Keseryan, Kehnemul bu komisyona seçilmişlerdir.
Komisyon. Ahmet Hamdi Başarın İştirakiyle ayın yirmi beşinde toplanacaktır.
X— Edebi ’tnkel
Muharrir
Bn. İffet Onur, demiştir İd: (— New - Orleans’dakl kon-
neden
Gulden «ı as
TûtK liran d7s
,__isterim S9.40
Kongre Balkanının sözlerin- rika gazetelerini çok meşgul ’*1
den sonra toplantıya son veril-'etti- Kongrede bilhassa beyin ye I He!a - - - -----------—-----------
iniştir. 'ciğer cerrahisi üzerinde duruldu I_________şin«t.T niami_____________
Komite, ber frân saat 10.30 ile ve beyin amthyatlurını 7 saat ’ J**^^,^"** “’f?,
12,30 ve 15 ile 17,30 arasında ten 2 saate indiren âletler let- t Tira’rrı* fiankam toplanacaktır ık>k edildi.» [som çjduu ıu»
«mu. uvugıvuc uuamaoş oeyın vû I ?—
(ciğer cerrahisi üzerinde duruldu I
---a.----------------- ... (l
yotlşmlyeı
Bu suale İSKENDER FİKKET AKDORA ne cevap veriyor?
(Bağan 4 üncü sahifede)
Created by free version of 2PDF
X
22 Kasım 1949
AKŞAM
Altın değerimdeki şehir topraklarında araba sefası
Balıkpazan
ve civarı
SabahGazeteİpriNe Diyor?
Bahlfe 3
Bu
havalinin ıdahına dün başlandı
İstanbulda, metresi bir iki bin liraya müstesna mevkiler olsa gerektir. Surpagop-ujı tramvay caddesine bitişik taraftannın metresi acaba kaça? Yine oralarda
— biliyoruz — boş yerler var. Fakat meselâ köprünün iJd başındaki sahil noktalarını pazara çıkarsanız, toprağının ağırlığınca altın etmesi icap eder. Her kımdan buraların eşi me-nendi bulunamaz.
Böyle mevkiler istimlâke tâbidir. Bir an: «İstimlâk edilmiyecek. Edilenler de, satılacak, kiraya verilecek! » deyiniz; taliplerinin miktarını görürsünüz. Metre karesine On bin lira verecekler bulunur. Belki de daha fazla.
Ucuzluk zamanında, milyon sarfedildi; Eminönü meydanından dükkânlar kaldırıldı. Umum halkın parasından bu fedakârlığa katlanıldı, tâ ki umum halk faydalansın. Herde de, Ga-latada, pek pahalıya oturacak istimlâkler yapmağı, meydanlar açmağı, biraz nefes almağı düşünüyoruz. Bu külfet, keza, mükellefe yük-letilecektir. Mükellefler arasında, piyadeler, tramvaysak iler, ikinci mevki tramvayı yağmur altında bekle-' yenler ve birinciye binme-' yenler hep var. Fakat...
... Fakat bütün bu duruma rağmen, daha şimdiden o hepimize lâzım meydanlarımız, ekâbir ve ağniya otomobillerinin sabahtan akşama kadar bedava duraklama garajı halini almıştır. Avrupa parklarının çoğundan bir taraftan bir tarafa yürüyüp geçmek bedavadır. Sokaklardan geçmek, meydanlardan geçmek de bedavadır. Fakat kirası ayda bin lira edebilecek bu noktayı yı] on iki ay işgal etmek bedava değildir. Umumî parkta kulübe kurmak, hattâ bir iskemlede oturmak, ücrete tâbidir- Kıymetli açık hava garajlarında da bilet kesildiği vakidîr.
Bugünkü günde. Eminönü meydanından dükkânlar kaldırılmış, hususi otomobiller oraya yan gelmiş, kurulmuştur. Hele Kadıköy köprü iskelesile Ziraat bankasının arası, behemehal metresi yüz bin liralık müstesna noktalarımızdan dır. öyle
bir fiat verilse dahi satılamaz. Orası, şu veya bu Başkan hazretlerde, rnister bilmem kimin ve zamane ka-runu vurguncu falancanıu arabasını saatlerce bekleteceği bedava garaj haline getirilemez. Alâkadarlar, lütfen teftiş ‘ ’ ler: Saat tutsunlar, her gün aynı otomobiller, bu giran-baha noktayı — şoförleri bir kar taşım uyku kestirecek gekilde — işgal ediyorlar. İhtiyarlar, çocuklar, hastalar. hattâ gençler ve sıhhatliler buradan geçemiyor. Seyrüsefer tıkanıyor.
Keyfi için otomobil alan, garajlarını da tedarik etsin, a efendim. Galatanııı arka sokakları, kullanılmayan, kiraya verilmeyen, harap, nispeten ucuz binalarla doludur. Resmî ve hususî otomobilleri olanlar yerliler ve ecnebiler için. Belediye,
— yahut bu liberal cereyan ortasında teşebbüs erbabı — buralarda garajlar yeptır-sın. yeni binaların üzerlerinden de başka türlü istifade edilir. Galata imara muhtaçtır. Hepimize ait bu kıvmetîi ana yollardan, ana caddelerden nususi otomobil kalabalığı kaldırılsın.
★
Eski Vali, bu meseleyi halledeceğini bana sözle ve yazı ile defalarca bildirmişti. Sütunumda ahaliye müjdeyi verdim. Fakat kim bilir nerelerden ne şişman, ne lenfavi ve ne nüfuzlu baylar tesir buyurdular ki, ekâbir ve ağniya otomobilleri. o kıymettar ana yolu-, cak derecede bezgiııleşmiş-muz üzerinden demir alma- lerdir, Profesör Fahreddin dikir. j Kerim in enerjik olduğunu,
Nakliyat meselesinin yüz- küçük bir ekalliyetin satası de elli engelini bu bedava1 uğruna umumun cefasını " ..................... reva görmiyeceğini umarız, j
„ ___ ______ ______ Şehir halkına mahsus bu
şoförüne en küçük bir usul- en kıymetli noktalarımız, siizlttk yapınca dünya kadar menafti hasisei hususiyedeıı ee»-» yazıldığı halde, resmî temizlenmeli, ve hususî otomobiller içinj
ba-
BaJıkpaaarlyk civarının tanzim ve ıslahına dün sabahlan İtibaren fiilen bağlanmıştır. Belediye buraya 50 kadar teknisyen ve ijçi gönderekek balıkhaneye giden bu yol lâğımlarını temizlemeğe başlamıştır Bu temizliği müteakip hazırlanan e-saelar dahilinde ıslah İşine başlanacaktır.
Vali şehrin asayiş işleriyle meşgul
Vali ve belediye başkanı doktor Fahrettin Kerim Gökay evvelki gece Üsküdar ve Beyoğlu semtlerindeki karakolları teftiş etmiştir. Dün sabah saat 9 da Emniyet Müdürlüğüne giden vali, emniyet müdürü ve jandarma km ou tanının hazır bulunduğu bir toplantı yapmış ve asayiş işleri etrafında görüşmüştür.
Yeniden lüzumlu görülen bazı tedbirler alınmasına karar verilmiştir. ,
, Hamdullah Suphi’nin valiye teşekkürü
Vali ve belediye başkanı dok-'(tor Fahrettin Kerim Gökay, 1 Londrada mühim bir ameliyat geçiren ve hâlen tedavi altında bulunan Türk Ocakları başkanı Hamdullah Tanrıövere ' telle sıhhat ve âfiyet temennl-sinde bulunmuştu'
Hamdullah Suphi Tanrıöver,' valiye bir cevap telgrafı göndererek alâkasına teşekkür etmiş . ve vazifesinde başarılar temenni etmiştir.
Ne haftası
Nadir NMİİ CUMHURİYETte yazdığı makalede Uneaco Türkiye milli komisyonunun toptan-luından bahisle diyor ki:
Bu iş öyle tahminlerle ve temennilerle gerçekleştirilemez. {Başta Millî Eğitim Bakanlığı 1 olmak üzere kültür ve eğitim I hayatımızla İlgili bütün mües-| seselerin gayrete gelmesi, aralarında işbirliği ederek çalışması lâzımdır. Bir yandan aa-rarlı çocuk yayınlarına karşı yasaklayıcı tedbirler alırken, bir yandan da kaliteli ve güzel kitapları teşvik etmeyi ihmal etmemeliyiz. Bu uğurda katlanacağımız fedakârlıklara sınır çizmek günahtır. Aksi takdirde kutladığımız haftalar birer nezaket formalitesi olmaktan başka bir İşe yarayamaz.
★
Devası olmıyan nedir?
Ahmet Emin Yalman VATAN" da diyor ki:
Demokrasi usullerinin temin ettiği açık münakaşa ve murakabenin; bu mahiyette olan kötü politikacılık sahalarında bir ıslahat devresi açması beklenirdi. Halbuki demokrasinin tat-
dert
takati sayesinde bu istikamette elde edilen neticeler çok mahduttur.
Dikkat edersek şunu görürüz. kİ şekliler değişiyor, fakat ruh ve zihniyet değişmiyor, yeni el-lânuı altında belki de daha keyfi ve ölçüsü* bir gidiş alıp yürüyor, yahut da söz gelir diye tereddütler İçinde hiç bir şey yapılamıyor.
Siyasi hayatta khı ve nefret hüküm sürdüğü ve memleket işlerinden müşterek bir lisanla bahsetmek imkânı elde edilmediği müddetçe, hayırlı demokrasi; dertlerimize deva olacak yerde yeni dertler yaratmakla kalacaktır.
Politika sahalarında sağlam bir vatanseverlik barajı vücuda getirmenin yolunu bulmalıyız ve memleketin nıüsbet dertleri etrafında açık kalble işbirliğine oturmalıyız. Yoksa Thornbtırg" un kasdettlği mânadaki esaslı ve verimli ıslahat çığrını u-nıumî hayatımızın hiç bir sahasında açamayız. Politika ifriti dalma yolumuzu keser ve bizim en büyük düşmanımızın yine kendimiz olmabıza sebep olur.
Milyarlar ve trilyonlar dansı
YENİ sabah bu başlıklı ya- taahhüdüne hiç riayet etmedi.
Seyahat intibaları
Milano'ya doğru
Komadan MUânoya günde birkaç defa hareket eden sürat ■ trenlerinden dirindeyiz. Pull-mann tipindeki İtalyan mamulatı tertemiz vagonlardan mürekkep tren saatte yüz kilometreyi aşan bir süratle uçup gidiyor.
Karşımda sonradan mütekait bir albay olduğunu anladığım yaşlıca bir zat. yanımda orta yaşlı temiz yüzlü bir adam oturuyor. Hemen ahbap oluverdiler. konuşup duruyorlar. Zaten
avlusu
etsin-
Tıp Fakültesi bir beyaz kitap neşredecek
Tıp Fakültesi tatbikat hasta- . . -
nelerinin 26 kilometrelik bir bu İWan milleti şayanı hay-sahaya dağılmış olmasından ret derecede çok konuşuyor. Bu öğrenciler gibi profesörler de kadar 1&fl aereden buluyorlar, şikâyetçidirler Bu dağınıklığa naa11 Yorulmuyorlar. hayret, çare bulmak üzere Şişlideki ço- Trende- »okakta, otelde her yer-cuk kliniği ile Bakırköydeki Sİ- de “onuyor, konuşuyorlar nlr servisinin Haseki ve Cer- Acayip acaylp bakmamdan rahpaşa hastanelerinde toplan-.ve eUmdeki ecnebi dilindeki malarını arzu eden üniversitenin talebine belediye muarız bulunmaktadır
Üniversite mensuplariyse belediye hastanelerini İşgal etmekle belediyenin sağlık saha-sindaki işlerin! kolaylaştırdıkla-' nnı beyan ediyorlar.
Tıp Fakültesi şehrin sağlık bakımından yaptığı Lşleri belirtmek üzere bir beyaz kitap' neşrine karar vermiştir. Kitabın hazırlıklarına başlanmıştır. Bu kitapla belediye mensuplarının İtirazlarına cevap verileceği söyleniyor.
gazetelerden Italyan olmadıkı-ie mı anlayan ve yanımda oturan zat. biraz sonra dayanamadı. 1 İngilizce olarak bana hitap etti; Tabii evvelâ hava mevzuu bahsediliyor. Romanın yüksele re açık «masına, güler yüzlü , sonbahar güneşine mukabil Mi-lâno bu aylarda gece gündüz sLsli olurmuş. Londraya rahmet ' okutacak bir halde kalınlaşan sisten göz gözü görmezmiş...
Derken bahis milliyet mesele -
1 sine intikal ediyor. Nezaketle hangi milletten olduğumu soruyorlar. Muziplik bu ya... Söylemiyorum. Bilin bakayım, diyorum. Amerikalıdan başlıyor, Bulgar latana kadar geliyorlar. Türkiyeyi atlayıp, Hind latana zıplıyorlar, fakat bir türlü Türk hatırlarına gelmiyor. Acıdır, fakat doğrudur, en yakın k«n-Sumuz. Akdeniz memelkett. İtalya sakinlerinin dahi Türkiye-den pek haberleri yoktur. Kendilerine benziyen her hangi bir adamın Türk olmasına bLr türlü inanamıyorlar.
Bu vesile ile binlerce defa ii-zerine mim konulmuş olan, arı tık oldukça bedlhlleşen bu mevzua bir kere daha mim koymaktan kendimi alamıyo-ı rum.
j Dış propaganda teşkllâiunm maktadır. Umum müdürün An- zayıftır, yahut yokt da yoktur, karadaki İkametinin uzamasına Acaba bu işe ne zaman çeki sebep olan meseleler arasında, düzen vereceğiz Bakıyorsunuz idarenin yeni yıl bütçesi, Mars- bir yerde, memleket âıjıkı bir hlal yardımı ve denizyollarının hariciye memuru, bir dış Uca-Ikllsadî devlet teşekkülü ol- ret mensubu çıkıyor, etrafında ması gibi hayati ehemmiyeti ha mükemmel bir muhit yapıyor, iz hüauslar vardır. | ........
Profesör Kellner’in konferansı
Bir haftadanberl şehrimizde misafir bulunan «Ozford. üniversitesi, estetik cerrah! profesörü Mr. Kel İner dün saat 9 da dişçi mektebinde «Tavşan dudağı ve damakçene anomalübe-ri* mevzulu konferansını birinci kısmını vermiştir.
Denizyolları Umum müdürü
Denlzyolorı umum müdürü Cemil Parman Ankarada bulun- |
usulsüzlük yapmak mubah olduğu şu meydan işgali serbesliği ile aşikârdır.
Bazı Cenup memleketlerinde canından bıkmış insanlar, kendilerinin etrafına konan sinekleri bir el ha-reketile uzaklaştıramıya-
de elli engelini bu _______
duraklamalar teşkil ediyor. Ağzı var, dili yok bir taksi I
•asında bötye konuşmahurMidMi bakıMe diyor ki:
İyi örnekler umumiyetle yükseklerden gelmelidir, tasarruf telkini de yüce makam sahiplerinden aâdir olmakla değerlenir. Milletvekillerinin, çok değil, ıkl yıl evvel yaptıkları zamlardan vazgeçilse en aa bütçede İki milyon tasarruf sağlanır. Memurlar kadrolarında inlin-hallere yeni tâyinler yapmamak ve boş yere mamurlan bir yerden öbür yare nakletmemek ilk bakışta tahmin olunabileceğinden daha büyük menfaatler temin eder. Bu siyaset, bir aralık. Saraçoğlu Şükrünün ağzlyle ve Başbakan İken Mecliste ifade edilmiş idi, o günden bugüne yedi sene geçti. Bu sos, lâfta kalmayıp fiiliyata intikal etee idi, şimdi memur kadrolarımız, adeta normal bir hale gelebilirdi.
Kuduz vakaları
Üç kuduz köpek 9 kişiyi ısırdı, biri öldü
Gitti Gülsüm, geldi Gülsüm!
Gördünüz mü komisyonun mucipliğini? Marshaİl yardım plânı tahsisatından Devlet Denizyolları idaresinin hissesine yirmi milyon dolar ayrılmış. Bu parayı nereye hartasak, diye düşünmüşler, taşınmışlar ve nihayet işi bir komisyona havale etmişler.
Düşünmekte haklıdırlar, zira az bir pnra değil ki acık deliklerden birine kapatılsın.
Komisyon kurulmuş, ince elemişler, sık dokumuşlar, neticede yirmi milyon dolar
Kuduz vakaları son günlerde yine artmakladır- Edirnekapıda kuduran bir köpek, kale dışa -. namda Bayrampaşa mahalle-1 sinde bir gecekonduda oturan . Emine Sezer Ue Edirnekapı temizlik dairesi işçilerinden Tahsin, ytne o civarda oturan Ayşe çiftbay. Esat Akyol. Ahmet Yılmaz, Nafiz Timur. Zeytlnbur-ııunda bir gecekonduda oturan Metin 8evlngU'l ısırmıştır.
Diğer yerlerde kuduran iki köpek de Kâğıthanede Kıvırcık; ile yirmi tane gemi satın al-aokağında oturan Şaziye Yörük mağa karar yermişler, ile Paşabahçede Şehitlik cadde- i Gemi satın alma kararı mükemmel amma tesbıt edilen şekil uygunsuz. Malûm olduğu üzere, bizde gemi mubayaası denilince gözümüzün önüne azametli, şais tafatlı işler geliyor. Evvela^ Amerika. Sonra heyetlerjr* heyetler, heyetler ve gen4r: heyetler. Birinci heyetin tc*M şebbüslerini ikinci heyet bo^hr zacak. bu iki heyetin arasındaki ihtilâfı halletmek içinC üçüncü heyet gidecek: ha(;O cırahlar. yevmiyeler. komis-(5 vonlar işliyecek. Daha sonrajs tamir işleri başlıyacak. A Ş” merika tezgâhlarında senelerce tamir ve tâdil faaliı ® tinden sonra memleketimi/ej* gelen tekneler burada (1Aı— havuza çekilip yeniden tâ->^ mir edilecek, bu sayede bi;Q zim tezgâhlar da işsiz kal«« mıyacak. q
Gemi mübayaası böyle ‘FÖ lur. biz bövlesine alıştık X
Gel gelelim, bu sefer k(*-£_ misyon muziplik etmiş, ye o gemilerin Avrupa tezgahlarında yaptırılmasına karar vermiş.
İşte bu olmadı. Avrupa dediğin nedir ki? Hurda birkaç tekne almak için Amerikayı komşu kapısı haline getirip İstanbul ile Yeni Dünya arasında havadan, denizden senelerce mekik dokuyan Denizyolları İdaresinin ilgili âmir ve memurlarını Avrupa tezgâhlan sıkar tabiî. Yirmi milyon dolar her zaman ele geçer nimetlerden değildir. Maşallah, havalar güzel gidiyor, şu mevsimde yirmi milyonluk gemi mü-bayaası için ne güzel Amerika seyahatleri tertib edilebilirdi!
Mamafih, bu üzüntünün de bir teselli çaresi var. Gazetelerin bildirdiğine göre. Denizyolları İdaresi Haliçte ve Paşabahçe sahilinde demirli bulunan eski birkaç gemi teknesini satmak için müşteri anyormuş. Hâtıramda yanılmıyorsam, bu teknelerin satılacağından geçen sene de bahsedilmişti-O zamandan beri satılama-masından anlaşılıyor ki buralarda müşteri bulmak mümkün değil. Bundan daha iyi fırsat olur mu? Teknelere müşteri bulup satmak için Amerikaya heyetler göndersinler. Orada yağlı müşteri bulunacağından eminim.
Gitti Gülsüm, geldi Gülsüm. komisyon muziplikte devam ededursun!
sinde oturan İsmet Yılmaz"! 1-sırmış. hepsi kuduz hastanesinde tedavi altına alınmışlarsa da İsmet Yılmaz ölmüştür.
Eski bakanlardan Şükrü Kaya‘-nın Fenerbahçedeki köşkünde bulunan köpeği de kuduz bir köpek ısırmış, bu köpek de kuduz tedavi evine alınmıştır.
şi hakkında malûmat sahibi olmaya gayret ediyorum. îtal-yanın en biıyük derdi gene nüfus meselesidir. Bugün 45 milyon raddesinde olan nüfusu her sene yarım milyon ziyadeleşiyor. Halbuki zavallı çizme bu »—w- --
ağırlığı çekebilmekten uzaktır. I rağbet gördüğü anlaşılmakta-Dostlarım diyorlar ki: İtalya dır İdare bundan bir müddetj bugün müstemleke j-—..-----------------------------------------l
koşmuyor. Gayesi, tezi, daha yaptığı bir anlşama neticesin-çok geniş ve şümullüdür. Avru- de her hafta İnglltereye 8 mil-pa. haritaya bakılacak olursa yon sigaranın satışını temin et-hiç de büyük bir kıta değildir. | mlş bulunuyordu. Bu sigaralar Üzerinde o kadar çalışılan Av- tamamen Türk tütütününden
rupa birliği meselesi bir an ev- yapılmakta olup Türk monog-vel halledilmelidir Ancak Bir-‘ramını taşımaktadır Ancak sİ-1 »eşik bir Avrupa bugünkü si- çar ala nn harmanı İngiliz zev-yasi cereyanlarına karşı koya- kine göre ayarlanmıştır.
bilir. Birleşecek bu Avrupada I idarenin geçenlerde açılan' yalnız fikirler değil, insanlar da Londra sergisine iştirak etme-serbesçe mübadele edilmelidir. 1 sı ona bu anlaşmayı genlşlet-Değil yalnız Avrupanın, dün- mck imkânını vermiş, bahis yanın bulun İnsanları İstedik- mevzuu İngiliz firmasının ilgilileri yere gidebilmeli, İstedikleri ler]c görüşmüş ve haftalık 8 yerde yaşayabilmeildlrler F"- •
nun, mühim şartı, yaşanılan1 yetle 16 memleketlerin kanun ve niza-matına riayet elbette baki kalmak partiyledir...
Bir sarhoş müşahede altına alındı
Dün gece Beyoglunda bir sarhoş. zabıtaya karşı gelmiştir, yakalanan sarhoşun variyeti __________________--------tetkik edilmiştir. Neticede sar-peşlnde ' önce İngllterede bir firmayla1 hoşluğa müptelâ olup olmadı-1—•-*- «-*- —•------------ -*•—•- ğının tesbltl İçin müşohadeha-
neye sevkedilmlştlr.
Tekel idaresinin Ingiliz piyasasında son zamanlarda İyi bir
RADYO
memleketimiz hakkında en güzel intihaların hasıl olmasına vesile oluyor. Diğer birçok yerlerde ise kendi dar muhitlerine kapanmış olan burnu yukarıda diplomatlarımız memleket hesabına pek az iş görüyorlar Meselâ Mllânodakl vlskonsolo-sumuz bay Celâdet, İftihar edilecek bir memurumu2dur. Ml-lânoda girip çıkmadğı muhit yok gibidir, ltoiyancayı bir İtalyan kadar İyi öğrenmiştir. Yorulmadan, uflanmadan memleketimiz hesabına dost ka-I zanmaktadır.
Tekrar mevzuumuza avdet {ediyorum. Kompartıman arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Möm-I kün olduğu kadar İtalya hak-(Vâ - Nû) .kında, İtalyan m bugünku gidi-
İSTANBUVRADVOSÜ 1 Sabah »e ÖŞI« programı
12.37 Acılı* ve proetim 17,00 Haberler.
' 13.15 Hafit ara mOziŞı ıPl I
1 13.30 Dana mürl» (P1 > 13.» Çe»«ll hlrtlf mtaık (PI >. 13.60 Şarkılar ve tdrkftler. Okugan Rikkat Uyanık.
İl.» Şerbet »at,
14.45 Uvertürler (Pl.|. 16.00 Proşram ve kapanı*
Bu‘ , milyon sigara satışının bu vazl- nsı Acılı» ve pro(r*n>. ulan .j milyona çıkarmayı D*n* nıü’l*‘ O*1'
mümkün gördüklerini bildir- “XXTS' m iştir. Bunun üzerine iki taraf i»qq Haberler arasında bu esas Üzerinden İp- >».’« natır «ta miuıgı (pı.ı.
- • - - - .o30 Radyo Senfoni orkatraaı kon-
«eri.
20 00 Memlefcet havaları Sea ve S>? Birliğinin devamı »İS Kanufnıa Dt» tababeti okulunun 41. kurulu* yılddnUntO münasebetiyle.
»ZS Hafif ara »10x1(1 (PI.J.
30 30 Müıik bilmeceleri
30.45 Konu*ma: Gelir VcrHlcI ttahlat I 31.00 Şarkı ve türküler (pl )
11.15 Faul «Sultani ye«Uı laalıa.
11.50 Şarkı ve Klrkölcr (PL1. IS,00 Od» «0x4*1 (Pl».
33.45 Haberler
33.00 Dan* mUzIŞI (PLİ. 33 30 Proflram ve kapanı*
ANKARA RADYOSU AKŞAM PROGRAMI 14.00 M S, ayarı ve Radyo Mİon or-ke slrası
16.30 Oyun havalan.
16.45 Şarkı ve türküler 39,00 M S ayarı ve haberler
19.15 Goçmlgle Bu*ün
19.30 Yurttan Sesler.
19.50 Çeşitli sololar CPI.I. .
30.15 Radyo Careteei
30.30 Scrbc* oaat. 30.35 inceaaK tSesılh (avlıl »1.15 Temsil.
33,00 SertMm saat.
33.15 Konulma
33.30 Dan* mOzlŞi (PI.I. £2.45 M. S. ayarı ve Haberler. Z3.00 Kapanı»
Yann sabah ro 4Şls programı
1.30 M. S. ayarı
7.31 Hafif Uvertürler CPI.I,
1.45 Haberler ve hava raporu, fl,00 Şarkılar (PI.I.
S,ıs Tan«olar (Pl.ı 9,25 Günün programı a,30 Karıcık hafit parçalar lPt.l. 9.00 Kapan t»
îî.üfl Acılı* ve program
IZ30 M S. ayarı. İZM Sarkıla; 1440 Haberler.
13.15 Salon orkestran çalıyor tPL».
13.30 öŞle Gnırieai
13.45 Solon orkcatrannuı devamı (Fİ > 14.00 Akpnı programı, hava raporu
Mevlûfe
Babamız
YAKUP YARAR'ın ölümünün altıncı yıldönümüne rastlayan 23.fl/949 çarşamba günü öğle namazından şonra Şehzadebaşı camiinde ruhuna mevlûd okunacağından seven! lerln ve arzu edenlerin teşrifleri rica olunur
YARAR AİLESİ
lidai bir anlaşma yapılmıştır. Tekel İdaresinin bu başarısı II-gill çevrelerde memnunluk u-yandırm ıştır.
Bu yüksek birleşme flikrleri-nLn saikı Italyan m dalma ıstırabını çekegcldiği nüfus meselesidir. Bunda şüphe yok. Mamafih hakları da yok değil... Yüzlerce kilometre gittik, bir karış bile ekilmemiş ağaçlandırılmamış yer görmedim. Dağlar, tepeler de böyle imiş, dağları bile kolayını bulup ekmişler... 1 Topraktan alınan randıman 1 verebileceğinin âzamisi İmiş ve ’ bir hektolitre daha fazlasını almaya imkân yokmuş. .
İtalya bugün her şeyini A-merlkan yardımına borçludur. Amerikalılar buğdayından tutunuz. pamuğuna kadar bedava veriyorlar. Devlet bunları millete resmi rayici Üzerinden satıyor ve hasılatı memleketin kalkınmasına sarfedlyor. Memleket kalkınmıştır, geleceği hattâ endişe uyandırmaya başlı- Gazeteciler Cemiyeti yacak kadar kaikınmşlır. 1
Bugünkü Italyan milletinin hayat standardı, harb evvelisinden yüksektir. İşçi yevmiyeleri mükemmeldir. İ kanıldıktan sonra bir hayli de artan İstihsal fazlasına piyasa aramak İtalyan hükümetinin en mühim meşgalelerinden biridir. Bugünün akh başında îfulyanı her gün biraz daha zayi Hayan Toğliyatti'nln partisine lânet etmek şöyle dııraun ona teşekkür bile ediyor. «Ya komünistler tamamen ortadan kalksalar da Amerikan yardımı kesilse halimiz ne olurdu?» diyor.
Muallimler Birliği Unesko komisyonu toplanıyor
Dünya Muallimler Birliği u-nıuml merkezi, insan hakları beyannamesinin günü olan 10 aralık 1949 için İstanbul Muallimler Birliğine ne gibi teşebbüslerde bulunduğunu sormuştur. Bu suale Cîvap vermek üzere Muallimler Birliği Unesko komisyonu bugün komisyon reisi profesör Hilmi Ziya ül-; ken'in başkanlığ altında toplanacaktır.
kongresi
, Cemiyetimiz fevkalâde kongresi 2® kasım M9 pazartesi
I yevmiyele- ; günü saat 30 da cemiyetimiz Iç ihtiyacı yapılacaktır. Sayın
azanın teşrifleri rica olunur.
Gündem: Yeni nizamname taşansın m müzakere ve kabulü.
Cemal Refik
Uludağch inşaat
Yekta TEKSEL
Krom ihracatı
Yakında Amerikaya yeniden külliyetli miktarda krom ihraç edilecektir. Bu arada «Çoruh* şilebi hâlen İsken der unda Etaba nk hesabına Amerika için krom yüklemektedir. Bunun arkasından başka partilerin de şevke dileceği tıober verilmektedir.
Merinos yetiştirilmesi arttırılacak
Ankara 31 (AJL.) — Memleketimizdeki Merinos yetiştirme İşlerini görüşmek ve bu yetiştirmenin süratle İnkişafını sağlamak İçin alınacak yeni tedbirlini tesblt etmek üzere Merinos yetiştiren bölgelerdeki İller veteriner müdürleriyle devlet kurumlan müdür ve mü-tehossslarının İştirakiyle Tarım Bakanlığında bir toplantı yapılmaktadır. Bu komisyon yapılan münakaşa ve müzakerelerden sonra almakta olduğu kararlan teklif halinde Bakanlığa sunacaktır. Komisyon, hâlen çalışın alarma devam etmektedir.
I
Ankara 21 (Akşamı - Bursa Milletvekili Mublcıdin Baha Pars. Uludağda şahısların ve hususi sermayelerin inşaat yapmasını mümkün kılacak bir kanun tasarısını Büyük Millet Meclisine vermiştir
Tasarı kabul edildiği takdirde Bursoda daha geniş bir imar faaliyeti bavlıyacağı ve turizm bakımından ileri bir adım atılacağı ümit edilmektedir.
Ankara - Konya yolunda bir kaza
Konya (Akşam) — Ankara -Konya yolunda feci bir koza olmuştur Yol inşaatında çalışan amelelerden bir grup, toprak taşıma makinesinde çalışırlarken makinenin ânl bir ftnza yapması üzerine kapak bir a-melenln kafasını koparmış ve üç amele de muhtelif yerlerinden ağır surette yaralanmıştır.
A K S n M
22 Kasım 1949
Sahile 4
$EHiR TiYAIROSUHOfi [Mnharriı neden ııetişminorj
YEDİLİKLER
Tiyatro bahisleri
JVKNAM ‘ fAZ BÜYÜK EDEBİ
A M hCB Tf
Mahkeme Koridorlarında
İskender Fikret flkdora diyor ki
Karda gez, izini belli etme!
rinl bütün kalbimle temenni eylerim. Copcau'ların. Baty terin, Pilot filerin. Lugne-Poe'le-rtn. Dullin "terin. Jouvctlerin ı kumpanyalarının da bidayette yegâne servetleri, gençlik, sanat re azimden ibaretti. Binaenaleyh. bugün onlardan da bah-ı »edecek değilim.
Bugün İstanbul Şehir Tiyat-: rosundan, yani İstanbul belediyesinin. binaenaleyh İstanbul hemşerbünln parafilyte - bu nokta biraz unutuluyor galiba -blr müesseseden bahsedeceğim.
Bu tiyatroya yeni bir nizamname hazırlanmış. Biç şüphesiz kİ bu nizamname tiyatromuzun yeni hamleler yapması, inkişaf etmesi, daha mükemmel olması İçin, büyük bir hüsnüniyetle tertip edilmiştir. Bu nokta üzerinde tereddüt etmeğe şimdilik hiçbir hakkımız yoktur
Gözden geçirdiğim bu nizamnamede belki bir çok itiraza sebep olacak maddeler mevcuttur. Bunların üzerinde de dur-mtyacağım. Zira bugün beni a-lâkadar eden sadece Türk tiyatrosudur. Şehir Tiyatromuz da, An koranın Devlet Tiyatrosu ile beraber, Türk tiyatrosunu temsil ettiği için, Tepebaşınm . gerek dram, gerek komedi sahneleri büyük blr kıymet ar-zetmektedir.
| Herkesçe malûmdur ki tiyatro demek eser ve binaenaleyh müellif demektir. Nitekim Fran-Jsız tiyatrosu dediğimiz zaman
I aklımıza Metillere. Racine, Cor-neille, Masset. Victor Hugo vesaire gelir. İngiliz tiyatrosunu . Shakespeare, Bernard Shaw, Noel Covard ve diğer müellifler, Alman tiyatrosunu da Goethe’-ler, Schlllerner ve daha başka 1 muharrirler temsil ederler... , Aktörler değil.
Şimdi, yapılan yeni nizamnamede bu nokta nazarı itiba-re alınmış mıdır? Müellif, yani ıTürk tiyatrosunu temsil edcbl-hrr vc pek müşkül ve müessif îecek unsurlar yetiştirebilmek mevkilere düşer. Bugün de ay-' İçin ne gibi tedbirler alınmış-ni kanaati beslemekteyim. Mub- 11 ır’ Müellifi teşvik için bu nişini kaybetmekle Şehir Tlyat- zamnameye rosımun, dolayısiyle İstanbul konmuştur?, halkının, neler kaybettiğini bu *--■>- —— gün tâdad etmiyeceğim'
Cahide, Nevin, Talât; Sami ve diğer sanatkârların Şehir Tiyatrosundan uzaklaşmalarına da bu tiyatronun muhibbi sıfa-Byle uzu iviyorsam da, müellif olarak teessür değil de, bilâkis _ _ _______
sevinç duyuyorum. Bu sevinci- ro hareketlerinden kim haberinin sebebi de duyduğum yeni dar oıacafrtır?
ümidlerdir. Her şeyde blr hayır, « ... _ , ,.
, ,, Evet, Comedie-Françalse de
olduğuna kani bulunduğum „ .....
____________ „„„ , eserleri bir «Comite de lecture» İçin bu ayrılığın da mesut neti- , ....
■ . - .m . i tetkik eder. Bu komitenin âza-
celcr vereceğini umld etmekte-1, J
, Jnrı rin mııouAaonin j»k il»H m— yim.
Yııze yakın tiyatroya mâlik olan Hariste ancak dört tiyatro j resmî müessese sıfatiyle çalışır. Halbuki Parlsin, Fransarun ve ] binaenaleyh dünyanın tiyatro ( hnrekelinde öncülük eden sahneleri. her yeni harekete saha olan sahneleri hususi teşekkül- ' ter değil midir? Şehir Tiyatro- . sundan, binaenaleyh memuri-yet hayatından ayrılan genç, kıymetli ve faal sanatkârları- 1 mız için sonsuz imkânlar var-' dır. Bunlardan İstifade etmele- (Arkası 7 ner sahifede)
Bir kaç samandanberi gazeteler ılc Şehir Tiyatrosu hakkında bir çok havadis okuyoruz. İtiraf etmeli ki. bu havadislerin hemen hepsi tiyatroyu ■erenleri hem çok üzmekte, hem de büyük endişelere düşürmektedir. Muhsin Ertuğru-lun Şehir Tiyatrösuyle alâkası kalmaması, Cahide, Nevin Ak-kaya. Talât, bam! ve diğer pek kıymetli sanatkârların kurulmakta olan yeni nizama, boyun eğmek tense bunca senedir bağlı oldukları müesseseyi terkey-lemeyi göze almaları cidden son derece hsudndlr-
On yedi sene zarfında oynanan on eserimin prova ve tehirlileri mûaasebetiyl tiyatroyu yakından, pek yalımdan tanımak fırsatını buldum. Üç seneden beri bu sütunlarda yazdığım yazılar dolayısiyle de Şehir Tiyatrosunun her iki kısmında oynanan hemen her eseri gördüm. Sanatkârların, hepsi dost-laruncır. Onları yalnız sahnede değil, provalarda, hattâ tiyatro haricinde de çordum. Boylere dekora yalnız yüzünden değil tersinden de bilirim. Kulislerin en karanlık kâselerinin loşluğuna güzlerim alışıktır. Kulislerde neler gördüm, neler işittim!.„
Hâtırahmı şimdilik yazacak, değilim. Belki blrgün...
Hattâ şu satiri anrada Muhsin Er toğrulun tiyatromuz Be alâkası kaimdaığındon dolayı duyduğum teessürden de uzun n-. cadıya bahsedecek değilim. De-faalle yazdım, tekrar ediyorum, Muhsin 1 e aramda bir çok görüş farkı bulunmuştur, hattâ bunlar bir çok İhtilâfa, bir çok münakaşaya sebebiyet vermiştir. Fakat bentle şu kati kanaat her Bunan mevcut olmuştur ki, Muhsin Ertuğrulsuz tiyatromuz, deruhte ettiği vazifeyi bihakkın ifa edemez, kendisine lâzım olan otoriteden mahrum o-
“Bugün sanat tam manasite muhteva değiştirmiştir. Genç sanatçı hendisi için yaşayan topluluğun üstünde ve dışında acaip bir mahlûk olmaktan çıkmıştır,.
“Yeni sanal, muhteva değişyrdi derken hep iyi şeyler yazdığımızı da söylemek yanlış olur,,
İskender Fikret Akdora
Genç şairler anketimise karşı alâka göstermekte ve içlctiıjdcn blr çoğu fikirlerini söylemek istemektedirler. Bu arada şair İskender Fikret'in, düşüncelerini aşağıda bulacuksınır.
İskender Fikret Akdora, şiirlerini «Hâtıralar şrlıri» adlı bir kitapta toplayıp S45 de yayınlamıştır. şair birisi -Renkli şiirler» diğeri «İnsanlar arasında» isimli iki kitabının daha basılmakta olduğunu söylüyor.
İskender Fikret görüşmemizde sanatı siyasetten kati surette ayırlmağa laraltar olduğunu ve bugünkü sanatkârın, eskilerden farklı olarak daha ziyade insan meseleleriyle yiis yîize bulunduğunu söyledi.
Eski sanat - yeni
sanat
— Sualinizi çok garip bul uy o- ,
rum Hiç olmaza, btedo muhar- S4"1 S"'»»'1» î1’
rlr yetişiyor mu veıl-mlyor b"l«»U»n» bnlndufru o|
diye sorsaydmu. Peeto blr hü- “'s'lcsU ,
Kumla fkarken. İde- »İrtOrlnl ayan tepe noKtdlarıyle
t( K.slurtra blr Iraliaia «ar. Bla-, »eaenmeîe, deSerlendlrmele ça-den öncekiler hraal, ««rdmel, |
blbp atıp tuttular, şimdi sıra *”w™,
gençlerde... Elbette onlar da( söze ya inkârla, ya övünmekte j başlayacaklar- Doğrusu, her iki taraf İçin de yakışıksız.
Sporculukta bir anane vardır: | Gençler emektar ağabeylerini | sayarlar ve severler, hiç biri hakkında tek kötü söz söyledik-, Itrini işitmezsiniz. Ben sporcuların bu geleneğine uyarak yaş-, lı nesli, hattâ dıha öncekileri, yermiyeceğim. Esasen bunda bir fayda da görmüyorum. Ne i benim beğenmemle onların değerleri artacak, ne de kotüie- ettikten sonra, şimdi asıl suali-j bir şey o izi cevaplandırmağa geçebüi-rlm. ı
Muharrir yetişiyor
— Hemen «öyllyeylm kİ, mu-, harrir neden yetişmiyor? soru-'
İmzaları iyi götü Gazetelerde,
Jandarmanın yanında o-turan maznun zayıf, çökük avurtlu, esmer, otuz yaşlarında bir adanı Koridordan geçenleri kayıtsız bir eda ile gülümâyerek süzüyordu. Bizim yaklaştığımızı görünce başını eğdi, gözlerini kelepçelere dikip uzun uzun baktı. Kasketli delikanlı sohbete koyuldu:
— Kelepçeler merakına doknuyor galiba, ahbap. İlk defa mı taktılar?
Çakır gözlerini süzerek müstehziyane gülümsedi.
— Bu bilezikler öfkeme dokunuyor, bey kardeşim.
— Alışık değilsin de on-
jBKauın >/• u-*-------------- AJ1SLK ÜGI
dergilerde görülenlerin hiç bi- dan her risl otuzunda aşağı değili Ba-bahaddin Ali öldü gitti, hâlâ genç hikayeci.-. Ya, Salt Fuik'a ne buyurulur? Kırkım aşlığı halde, yine genç yazar. Geçen-, _________
lerde bir münasebetle hesap et- tanırlar tabiî. Um de. ilk şiirimi neşrettiğim ...... ............
günden bugüne kadar tamam dj gen benim öz be öz karon sekiz sene geçmiş. Halbuki,' deşiin sayılırsın. Yü2üne yanılmıyorum. Faiıh Rıfkı, Ya- kargı söylemek Gribi olmasın kup Kadri, Refik Halid Beyler amma çök severim seni, daha yirmi beşlerinde yokken' * .............
tanınmış, otoriteleri kabul edilmiş muharrirdiler. Ahmet Hâ-şinı, Yahya Kemal yirmi beşinden önce meşhur olmadıalr mı? Nâzım Hikmetin, Vâlâ Nured-diııin imzalan tanındığı zaman bıyıklan yeni yeni terliyordu.
Bugün vaziyet tamamen tersine... Acaba niçin?... İlk se-I bebi yukarıda söyledim. Yeniye alışamıyoruz, tembeliz, kâfi de-I recede okumuyoruz, okusak da ;
Birdenbire ciddileşti, kaşları çatıldı:
— Seni bu memlekette! tanırlar mı, bey biradır?
— Eh, dostlar, ahbaplar
— Dostu postu bırak şim.-
— Sağ ol, ahbap. Velâkin, bu muhabbetin sebebini an-lıyamadını. Ben seni ilk defa görü yorum- Sen beni nereden tanıyorsun?
Dudak büktü;
— Boş ver böyle şeylere. Hepimiz din kardeşi değil miyiz? Şurada seni Körünce kanım kaynadı. Mert bir er-, kek olduğun yüzünden belli. Hem de oturaklı lâf ediyorsun. Biz adam sarrafıyız, insanı Közünden anlarız.
kelek takarlar insanın ağzına. El oğlunun dostluğuna ffüven olmaz. Darı dünyada ağız tadıyle ömür sürmek istiyorsan kimseye metelik vermlyeceksin. El için yanma nara, yak çubuğunu, salanı ara.
Yine gözlerini kelepçeye dikip dalgın dalgın bakarak bir müddet düşündükten sonra doğruldu:
— Şurada bir sürü lâl ettim, ne demek istediğimi anladın mı, bey kardeşim?
— Biraz anlar gibi oldum. Bana nasihat ettin galiba.
— Hinim m... Deminden beri söylediklerime kulak asma sen. Onların hepsi fasa fiso lâflardı. Asıl bundan sonra söyleyeceklerimi iyi dinle. Allah seni inandırsın ki bende yalan yoktur, efendi kardeşim. Eğer seni öz kerdeşimden daha ileri tutmuyorsam namussuzum. Bunu böylece bil de ondan sonra beni dinle.
Gözlerini tavana dikip kendi kendine mırıldandı, tekrar döndü, acemi bir aktör ciddiyetile yutkunarak devam etti;
(Arkası "l mel su hilede)
. „ , ,, insanı guzurıueıı tuncu ı*-
UUn». U.nw «it- Sen(,ebenim na311 Bdara "
. mivnrn? Wf)I17Xim7.1 vnk- . . .
'tından bahsetmek
(' anlamışsınızdır 1
>| Bugün sanat, İfadenin tamj mânasiyte muhteva değiştirmiş-, tir. Genç sanatçı, kendisi için' yaşayan topluluğun üstünde ve 'dışında acayip bir mahlûk, bir kûma olmaktan, çıkmış, cemi-, ıyetin dertleri, kıvranışları, sar-.
hangi maddeler Bunları aradım;
beyhude yerel..
Eserleri kim okuyacak? Kim tetkik edecektir? Hangi mütefekkir, edib, müellif, eserleri tahlil edecek, haklarında hü- j tarafından yazıldığım İnkar e-kiim verecektir? Hangi kültür dersem, kör kor parmağım gö-snJıibl eserleri tahlil edecektir?
A vr tıpada, Amerikadaki «yat-
i ■ı
—
HIsıtışları İle yoğrulan, sancı çe-j ken.. ruhunun ve dimağının her( ı köşesiyle insan problemini ifa-, ödendiren bir olgunluğa var-, , m ak yolundadır.
Bu küçük müşahedeyi tesbit:
memle olduklarından kaybedeceklerdir- Bizde ilk Avrupai romanın Halid Ziya Bey
züne, bir gerçek değişecek mi?
Failli Rıfkı, Yakup Kadri. Refik Halid sıfırdırlar, asıl muharrir bizim nesilde var dersem,
lan da müessesenin en ileri gelen - en kıdemlileri değil! - sanat kârlardan müteşekkildir Fakat dünyada misil bulunmayan bu sanat müesseseslnin aktörlerinin kültür seviyesi çok yüksektir. Sonra, ve bilhassa başlarında bir Adminlstrateur general vardır ki, bu zat Fransa-nın en meşhur edib ve müelliflerinden biridir: Jules Claretie, Emile Fabre, Edouard Boıırdet gibi...
Ekrem Reşit REY
- «e -
— İyi dedin, evde kimse yok da onun İçin seni içeri sokmak istemiyorum.
— Benden korkuyor musun Arlan?
Arlan omuzlarını kaldırdı, kapıyı kapamağa uğraşıyordu.
— Ben ha? Senden korkacağım öyle mi? Aklımdan bile geçmiyor. Seninle haşhaşa kalmak istemiyorum, o kadar.
— Gece, gündüz beraber yaşadığımızı unutuyorsun.
— O zamanlar çoktan geçti. Hepsi maziye karıştı. Arlık hatırlamıyorum bile.
Arian, ihtiyatsızlıkta pek ileri giLtiğlni anladı. Bu sözlerin Moris üzerinde yapacağı tesiri heyecanla bekledi.
Morto, Arianı öyle şiddetle itti kİ az kaldı yere devirecekti. Bundan İstifade ederek içeri gjrdi, kapıyı kapadı.
— Halbuki ben nâlâ hatırlıyorum. çünkü dalıa aradan yirmi beş gün bile geçmedi. A-ramızdakl münasebet böyle çarçabuk unutulmağa değer mi matmazel Arian?
Berinin tonu tehdllkârdı. Yü-
ÖLÜM
Eski Dersaadet jandarma kumandam Cemal paşanın torunu, Babıâli başkâtibi Ali Rıza beyin oğlu, avukat Fevzi Doğan Uların amcası ve Merkez Bankası memurlarından Nimet Arel in eşi
IRzy AHMET NAZİF AREL) kın rahmetine kavuşmuştur Cenazesi dün öğle üzeri Beyazıt camiinden kaldırılarak Eyüo mezarlığındaki aile mak-bereslne defnedilmiştir. Mevlâ kendisine rahmet, kederli ailesine sabırlar ihsan eylesin.
- ... . , , OCU Ut utuuu 1 ııaoıt au
mlyoruz^Lu ten batan», yok- oldugumu anladm ubiî --------- H.„ Hetat _ Kelepceleraen bjr 5ey.
' 1er anlar ;jibî oluyorum am-, ma...
nı — Bırak kelepçeyi, bey
^ya’.°Lhi^1 birader. Anamın karnından "" '■ kelepçe île çıkmadım ya. Bunlar uyd urmasyon sey-ı lerdir- Bujjün takarlar, ya-! nn çıkarırlar. Kelepçe de | aenginlığe benzer. Bilirsin. Vullu. o^, ____________^'va, para dediğin el kiridir,
bir şiir okusam, eskiye karşı, yıkayınca çıkar. Bu diinya-duyabiieceğlnlz bütün tarafgir-' da zenginliğe bel bağlan-liğe rağmen, eğer munslf olma- maz. Bugün hususî otomo-
■ kafanızın büin içinde fiyaka satan a-keçlboynuzu1 dam bir ğün tramvay para-- 1 sı bile bulamaz. Dinine yan-
dığımın dünyası böyledir iv-te. Heey kambur felek, kimine kavun karpuz yedirir, kimine kelek. Ağzına kaı-puz girince her zaman onu verim zannetme. Bir gün, de
,iJ -
! layınız. Fazıl Hüsnü’den, Behçet
. ı Necatigil'den. benden küçük istediğimi |Mf, ondan vueeçUnlı blr
mısra hatırlıyor musunuz? ı Halbuki Yusuf 7C~ *'■*— Seyfi, Enis Behiç, Faruk Nafiz Beylerin en köhne manzumelerine kadar hemen bütün külliyatları kafanızı beyhude yere doldurmaktadır.
Şimdi size, yenilerden rasgele
sim becerebilirseniz, İçini dolduran ol yığınından bu şiiri daha fazla sevecek, hiç değilse, muhteva bakımından daha dolgun ve değişik bulacaksınız.
Fakat üzülerek söylüyorum, bizden önceki nesilden pek çoğu ı bu zahmete katlanmıyor. Biraz sunu yersiz buluyorum. Bal gibi daha ileri giderek diyebilirim ki yetişiyor. Ancak, yetişmiyen de- kasten katlanmak istemiyorlar, miyeylm de, henüz değişmeyen Hattâ o kadar kİ. istemlyerek kafalarımızın içi... Eskiye o ka- okuyup beğendikleri bir şiiri, bir
— - | u o.*»- osuyup oegenaucıen oır şurı. oır
halime İnsanlar değil, duvarlar dar aııçmiî( öyle İsrarla sanlmı- hikâyeyi, blr makaleyi beğen-n'eM1,eyi. 512 bl ycni sanaUrâr- abıyla! diklerini söylemek veya yazmak . *- kU5 tutsa mademkl yadırgadığı- işerine gelmiyor. Neden mİ di-
mız şevlerden söz acıvor vine
tarafsız bir görüşle incelememiz lâzım. Bunun İçin en emniyet» hareket noktasının eski ve yeni sanat anlayışlarını gözden geçirmek olduğunu cliıriinüyorıitn.
Eskl sanat rahatın, mesleksizliğin sanalı idi. Dünkii şair, hemen daima gülden, yıldızdan, rüzgârla uçan altuı rengi kâkülden, denizin sonsuz maviliğinden mısralar kuruyor; ressamın .. ___r_______„__
elindeki fırça, mevzuda hiç bir, için artık yaşımız çok ileri... 1 mesele unsuru aramaksızın yal- Yaştan bahsettim de aklıma nız renk - ışık İmtizacını hal- (geldi. Bir sözü tamamlamadan letU mi her şey olup bitti şanı- ötekine geçtiğim için hoş görün, yordu. Kısacası sanatkâr, güzeli son dercee sinirime dokunuyor.
iniz şeylerden söz açıyor, yine beğenmiyoruz; daha doğrusu, beğenmiyor değil de, beğenmek için lâzım olan lûter. okumak zahmetine katlanmıyoruz. Hal böyle olunca, elbet genç mü-, harririn, genç şaimi nereye vardığını, yeni neler getirdiğini bilmiyoruz. Bilmediğimiz bir şe-’yl beğenip seveceğimizi ummak1
(Arkası 6 ncı sahifcde)
Elen Güzel Sanatlar Opereti Bugün SÜMER'de Matine saat 16 da Muammer Karaca ve Güzin Öz-ipekTn iştirakiyle
TÜRK - YUNAN AHENGİ Akşam ?aat 21 de YIKILMIŞ YUVA
KORSANLAR KRALI w»
v
TÜRKÇE SÖZLÜ — Baş rollerde :
CHARLES LAVGHTON — RANDOLFH SCOTT _ BARBARA BRİTTON
Bugün Matinelerden İtibaren
İPEK’fee ALKAZAR’da
(Türkçe sözlü> (Orijinal İngilizce kopyası) g
zü dehşet saçıyordu. Arian arkasını döndü, kaçmağa başladı. Kaçması o kadar âni olmuştu ki Morls blr müddet tereddüt İçinde öldüğü yerde kaldı. Nihayet arkasından kovalamağa karar verdi. Arlan elin* kocaman blr çekiç almıştı Morisl bir korku aldı. Fakat korkusu Ananın elindeki bu çekiçten ziyade yüzünde okunan dehşetten ileri geliyordu.
Arian elindeki silâhla tehdit ederek:
— Dikkat et Morls, dedi, bana bir fenalık yapacağı, saadetimi mahvetmeği arıyorsan, seni öldürürüm. Anladın mı?
Morls birdenbire gülmeğe başladı. Sükûnetle ve istihza üe cevap verdi:
— Hatırlarsın, bana bir defa, yalnız sevişen, kimseler birbirlerini öldürürler,, demiştin, şu halde iimîclLml kesmiyorum. Çünkü beni hâlâ seviyorsun.
Arlanın yüzünde nefret okunuyordu:
— Hayatımda blr defa bile olsun seni sevmedim. Biliyorsun! Sana bunu her zaman söyledim. Senden daima korktum. Daha ilk zamanlarda senin
kaatâl ruhlu blr adam olduğunu anladım. Çabuk buradan defol git, yoksa başına şu çekici fır-lalınm. Hiç bir kimse beni suçlu bulamaz. Bana saldırdı, nefsimi müdafaa etmeğe mecbur kaldım, derim.
— Görüyorum, ner şeyi tasarlamışsın. Tebrik ederimi... Anlaşılıyor ki geleceğimi biliyordun. Her zaman isteklerime inkiyad ekmiş olan blr kadına karşı cebir kullanmak niyetinde diğilim.
Arian bu sözlerden hiddetlendi. Çekiç, Murisin başının bir kaç santim üstünden havalandı, gidip aynaya isabet etti, ayna paramparça oldu.
Morls istifini bozmam işti.
— Bunu, patronuna nasıl izah edeceksin? diye sordu.
— Ona hakikati söyliyeceğim.
Ondan hiç bir şey saklamam. Aramızda olan biteni tâ başından hepsini anlatacağım. Aşkımı dilenmek için tekrar buraya geldiğini, sana ne suretle muamele ettiğimi öğrenecek.
Demek ona her şeyi söylüyormuş. Demek Murisi hiç sev-miyormuş.
Morls yere düşen çekici eğilerek aldı ve Anana uzattı:
— Mademki her şeyi biliyor, şu halde blr adam öldürmek istediğini öğrenince hayret et-' miyecektir. Haydi bir defa da-' ha tecrübe ek İlkinde birkaç santim yanıldın... Tıpkı benim gibi. Belki ikinci defa hedefe isabet ettirirsin.
Morls çekici uzatıyor, o almıyordu. Arian:
— Abdal, dedi bu Jestleri blr tarafa bırak. Doğrusunu ta-
lersen çekici blr defa daha suratına doğru fırlatmak, mağrur olduğun o güzelliğini berbat etmek isterdim.
Ne de olsa Arlan Morisi kıskanıyordu. çünkü güzeldi, kendisinden daha güzeldi.
Morto;
çekici mutfağa, yerine koyalım, dedi, zannederim artık ne sana, ne de bana yarar. Buraya girdiğim zaman sent elinden tutup Parlse götüreceğimi, gene birlikte yuvamıza döneceğimizi suuıetmiştim. Gülünç melodram sahneler yapmağı, aklımdan geçirmemlştlm. Beni hep masum, kendisini müdafaadan âciz blr kızcağız zannetmiştim. Halbuki şimdi alelade bir kadın olduğunu gördüm, mahalle karılarından bir farkın yok. Ben de belki parası için
Adria ile evlendim ama, senin gibi rahata »e servete böyle sefilâne bel bağlamadım.
Morls mutfağa girmiş, çekici yerine koymuştu. Arian da arkasından geliyordu.
— Yanılıyorsun, Morto. Jorj, dünyanın en sefil blr adamı dahi Olsa onu seveceğim; dünyanın öbür ucuna gitse arkasından takibedeceğim. Çünkü o benim nazarımda dünyanın ta kendisidir, anladm mı? Bütün hayatunca beklediğim erkek odur. Ona çok geç raslamış olmakta benim bir kabahatim yok. Hem artık ben seni alâkadar etmem. Senin Adrian rar; o, talihinin kadınıdır. On mı yanına dön.
Morto, elini masa üstünde duran çekice götürdü.
— Dikkat et; Adrianm İsmini bir daha ağzına alma. Bir daha ismini söyliyecek olursan elimden blr kaza çıkabilir.
— Evet canım, biliyorum. Adria senin mabuden. Senin öyle blr kadına İhtiyacın var. Daima önüne diz çöksün, her türlü küçüklüğe katlansın. Halbuki ben...
Biraş durakladı, sonra devam
etti:
— Evet, ben de Jorj için her şey yapabilirim. Hayatımı ayaklarının altına serer, her türlü tevazua kaüanırnn. Hayatımı uğruna feda edeceğim erkek, sen değilsin, Jorjdur.
Moris birdenbire Artanı kollar arasında buldu. Hıçkıra hıç-ktra ağlıyordu; gözlerinden yaşlar boşanıyordu.
____Saadetimi yıkma Moris, iyi kaibll ol. Biliyorum sana karşı çok fena davrandım, sen de Ad-riaya karşı fena davranmıştın. Bununla beraber ona blr fenalık yapmak istemedin. Rahatımı bozma Morls. Ben sana hiç bir şey veremem. Benimle yaşarsan muazzep olursun. Halbuki ben Jorjla o kadar mesu-dum kİ tarif edemem Bu sözlerime belki Lnanmıyacak. menfaat salkasiyle hareket ettiğime hükmedeceksin. Hayır, Morto. Onu hakiki bir aşk ile bağlı oldu lımun en büyük delili o-larak şunu söyliyeyim ki bir daha şarkı söylemem ekliğimi istedi, ben de sevinçle kabul ettim. Artık şan’etüdlerini »ir tarafa bıraktın. Sesime hiç ehemmiyet vermiyorum
ı Arkası var)
Gary Cooper, Madeline Carrol ile birlikte çevirdiği filmden bir sahnede
Artist artık stüdyolardan ayrılmak, sırt üstü yatıp dinlenmek istiyor
Uç yüzücü bir arada
Hollywood’da büyük bir filim çevriliyor
Johnny VcLssmuüer ile Buster Crabbe «Esir tas» filminde rol alacaklardır Bunda Buster maceraperest bir adam olacak, ormanlar içinde bir nehrin dibindeki altın dolu sandığı bulmak için dalacaktır. Johnnjfnln birçok yüzme sahneleri vardır.
Pilimde Anıta Schoest adında bir kadın artist vardır. An İta da yaman bir yüzücüdür. Üç büyük yüzücünün çevirdiği bu filmin bil- şaheser olacağı söyleniyor.
Herkes yapar I
Eski harem hayatına dair bir film
Hollivutta Şarkın eski harem bayatına dair büyük bir filim çevrilecektir. Filmin adı cHerkes yapar!» dır. Filimde 27 cariye rol alacaktır. Bunlar birbirine benzenılyen elbise giyecekler, başka başka koku sürüneceklerdir. Filimde koku duyulmamakla beraber, rejıtsör her cariycnin benlik duyması ve rolünü daha iyi yapması İçin bunu muvafık görmüştür.
Odalıklar ilimin kısa bir kamında görüleceklerdir. Baş rolleri Paul Douglas ve Llnda Dar-nell yapacaklardır. Llnda Yedinci asrın en güzel kadını Fatma olacaktır. Douglas, Fainıa için bütün cariyelerden vazgeçmektedir.
bi^pât-ça daha.qu2ellewjot'-
Artist yeni filminde erkekleri baştan çıkaran kadın rolünü yapıyor
* «Üç silâhşorlar» fillmlnde Artagnan rolünü yapan Gene Kelly son derece mükemmel eskrimci olduğunu göstermiştir. Halbuki artist şimdiye kadar es krlmle biç meşgul olmamıştı. Kısa bir ders aldıktan sonra istidadı meydana çıkmışlar.
Holllvut'un en çok sevilen, ar-ttetlerlnden Gary Cooper. yatanda filim çevirmeğe başlnma-smm yirmi beşinci yılını idrâk edecek, bn münasebetle büyük merasim yapılacaktır. Holllvut-t* 25 sene... Durmadan, dinlenmeden mütemadiyen fi Um çe-Ttrmek suretiyle geçirilen uzun bir ömür... Holllvut stüdyola-rmda hiç sarsılmadan 25 sene çalışmak Ve buna rağmen herkesin sevgisini devam ettirebilmek güç, çok güç bir İştir. Ga-ry. bn güç işi başarmıştır. Halik seyircilerin sevgisini devam ettirmekle kalmamış, bunu her ■ene bir parça daha arttırmıştır. Bugün Gary Cooperl beğenen. seven on sene evvelkinden fazladır.
Gary cooper, 1901 senesinde doğmuştur, şimdi 48 yaşındadır. 48 yaşında insan tabii hayatta olgun, bir gençtir. Fakat sinemada böyle değildir. Kırkını aşan sanat bakımından tabii ömrünü İkmal etmiş sayılır. Gary Cooper'İn kırk sekte yaşında el'an eski alâkayı uyandırması kendisinin ne kadar sevildiğine delildir.
Maman Gary. çok zaman daha çalışmak niyetinde değildir O, stüdyolardan halk taratman en çok sevildiği bir sırada, ■ynimak istiyor, artık alâka u-yandırmadığmı görerek çekilmenin kendisine çok acı geleceğini söylüyor. Artist bu düşünce:
İle geçen sene filim çevirmeği I bırakmak istemişti. Hattâ rejisörlük yapacağı hakkında bazı rivayetler duyulmuştu. Bu Hra-' yetler halk arasında âdeta he-' yecan husule getirdi, her taraftan protestolar yağdı. Bunlarda «Gary henüz gençtir, çalışmalı. filim çevirmelidir» deniliyordu. Artist halkın bu sevgisini ve yirmi beş seneyi doldurmasına az zaman kaldığını göz önüne getirerek stüdyolardan çekilmekten vazgeçti. Şimdi de işi hemen bırakmak niyetinde değildir. Fakat söylediğine bakılma 50 yaşına bastığı gün stüdyolardan kati surette ayrılacak, slnemaile bütün alâkasını kesecektir.
Gary diyor ki:
(— 25 sene devamlı surette çalışmak çok yorucu bir iştir.
‘ Bilhassa stüdyolarda çalışmak-Projektörlerin gözleri yoran ışığı. stüdyonun cehennemi sıcağı insanı haran eder. Maddi yorgunluktan başka mânevi tein-tû de taba... Bu uzun mesai seneleri beni çok yordu. Artık bir parça dinlenmek hakkımdır sanırım.
Stüdyolardan ayrılınca ne mİ yapacağım... Çlfliğime çekileceğim, günlerce sırt üstü vnlarak dinleneceğim. Sonra tarla işleriyle. hayvanlarla meşgul olacağım. Nihayet kızıma kavalyelik edeceğim.. Kızım on İki yası ■
nâ bastı. Stüdyodan çekildiğim zaman genç tiz olacaktır. Onu gezdirmek, balolara götürmek, münasip bir Koca bulmağı temin etmek bana düşüyor. Zamanımızda böyle bir koca kolay kolay bulunamıyor.
Boş vakitlerimde, tabii boş vaktim çok olacaktır, resim ve karikatür yapacağım. Bilirsiniz kİ bir zamanlar ben gazetelerde ressam olarak çalıştım. O zamanlar bunu geçinmek için yapıyordum, şimdi zevk için yapacağım.»
Gary Cooper, 1933 te Sandra Schav? adında genç bir artistle evlenmiştir. Kan kocc o zarımdan beri pek mesut hayat geçiriyor. Aralarında hiçbir hâdise olmamıştır. Halbuki 11): zamanlar bu lzdlvacm uzun sünplyeceğtnl tahmin edenler vardı Bunlar Gary'nln aşk macera lan na bakarak bu hükmü veriyorlardı. Filhakika artist bir zamanlar birlikte filim çevirdiği yıldızların hepsine âşık olmuş, bunlarla evleneceği söylenmiştir. Bu yıkhzlarm başında Lupe Velez, Clara Bow, Evelyn Breni gelir, Lupe Veler, ile evlenmesi gün meselesi sayılırken bir gmı ayrılmışlar, Lupe Velez, yüzme şampiyona Johny Welssmuller ile evlenmiş, Gary, sevgisini u-nutmak için Afrlkaya giderek bir müddet av arkasında koşmuştur.
Gary Cooper ve karısı Sandra Sba«, sajda arUsüa Hollyvood'ıiski evi
Hoolyvzood’un genç yıldzla-
Arienen Dahi Avrupa’-ağlebl ihtimal İtalya'da bir çevirecektir. Artist genç
rollerini büyük muvalfakı-yapıyor.
Ava Gardner
Şu sırada Boliywood*un en güzel kadım Ava Gardrter'dlr. Bu siyah saçlı, koyu mavi gözlü, pek sevimli artiste bir zamanlar «Asri Venüs» derlerdi. Şimdi Ava'dan. bunun yerine, cYakıcı Kadın» diye bahsediliyor. Bu adın verilmesine sebep Ava Gardner'in her gün bir parça ilaha güzelleşmesi, âdeta yakıcı bir hal almasıdır.
Ava şimdi 27 yaşında, yani gençliğinin en parlak zamanındadır, 18 yaşında İken Holiyvood'a gelmiş, talihini tecrübe etmek istemişti. Fakat, filim çevirmeğe başlamazdan evvel kendisini gören meşhur artist Mickey Rooney genç kıza âşık oldu, evlendiler Evlilik hayatı uzun sürmedi. 10 ay sonra ayrıldılar.
Ava bir sene sonra caz şefi Arthle Shaw İle evlendi Bu izdivaç da ancak bir sene sürdü. Artist şimdi serbesttir. Fakat genç sanatkârlardan Petcr Lawtord. ile evleneceği söylenmektedir.
Ava Oardner şimdi Metro Goldwyn hesabına bir filim çevirmektedir. Bu filimde erkekleri baştan çıkaran bir kadın rolü yapıyor. Yukarıda artist filimden bir sahnede görülüyor.
Rita Hayworth’un Ali Handan ayrılacağı hakkındaki şayianın as ı yok
Rila'ınn son resmi: Otomobil ile Lozan'a gidiyor
+ Genç artistlerden Jcannz Cratn yıldızlar sırasına geçmiş ve yıldızlar binasına taşınmıştır. Artist şimdi «Düzine ile daha ucuz!» filminde rol alacak, 15 yaşında bir kız olarak görülecektir.
Ağa Han'ın oğlu A1I Han’ın karısı tanınmış sinema artisti Rita Hayvorth Fransanın güneyinden İsvlçreye gitmiştir.
Rita burada Lozan şehrinde yerleşecek ve hainli zamanını bekiiyecekür.
Geçende, Ali Han He Rita’nın arasının açıldığı ve boşa nacakları hakkında bir şayia çıkmış-
tı. Bunun doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Rita bu şayiayı duyunca çok üzülmüş: «Hiç olmazsa böyle bir zamanda bu gibi rivayetler çıkarılmam alıdır» demiştir Fran-sanın güneyindeki şatosunda bulunan Ali Han da haberi yalanlamış, aralarında tam bir aianşma ve muhabbet mevcut olduğunu söylemiştir
Created by free version of 2PDF
Sahile «
AKVAM
22 Kasım 1949
r Gazeteler, Gazeteciler
Haşan Bedreddin bey
Bedri beye herkes neden u Balla,, derdi?
Hiç uatura vurulmamış bir sakal -- Balkan Harbinde Edirneye giriş — Ti ley ti ley? Doğru bir
düşünce
Haşan Bedreddin beye matbuat âleminde hiç kimse bu linin adla hitap etmezdi. Ona sadece »Baba, yahut Bedri bey denirdi. Mahmut Sadık bey Ahmet Resini bey; Dlran Kelek-yaıı efendi gibi kendisinden çok yaşlı olanlar bile «Baba» diye hitap ederlerdi. Mihran e-fcndl bazan Bedri bey bozan evliya: basan da baba derdi.
Bedri beyden yalnız gazeteciler değil, gazetecilerle teması o-larılar da «baba» diye bahsederlerdi- Gazetecilerin sık sık uğradıkları Londra birahanesinin garsonları nazarında «Pa-tera» idi.
— Bedri bey geldi mi?
Diye sorulduğu zaman bunlar birbirlerine seslenirlerdi.
• - O pateras irte?
Mis sokağı başındaki şekerlemeci. Odeon tiyatrosunun bilet kontrolcüsü, t) ab tâli caddesindeki kitapçılardan çoğu, Sabah matbaası karşısındaki sucu, çay-ve kahveci nazarında Bedri bey ■baba» yahut «Patera» idi.
Henüz 30-35 yaşında bir adama herkes neden «baba* derdi? Bunun başlıca sebebi sakalı idi. O zamanlar gazeteciler orasında sakallı pek azdı. Günün birinde matbuat piyasasına sakallı bir genç gelince kendisine »baba» adı verilmiş, bu ad derhal her tarafa yayılmıştı.
Bedri bey herkese karşı hakikaten bir baba şefkati ve muhabbeti gösterirdi. Bilhâssâ genç lere yol göstermekten istidatlı gördüklerini teşvik etmekten zevk duyardı Türkçeyi mükemmel bilirdi. Yazılarda sarf ve nahiv kaidelerine, lisanın şivesine uymayan yanlışlıklara tahammül edemezdi. Böyle bir yanlışla karşılaştığı zaman hatayı kim yapmışsa ynnıııa çağırır. yanlışı sessizce anlatırdı-
Hiç ustura vurulmamış sakal!
Baba, sakalını çok severdi. Balkan Harbinin sonlarına doğ-, ru kısa bir zaman müstesna olmak üzere katiyen traş olmamıştı, Kumral sakalı melih çehresine çok yakışırdı. Son senelerinde sakalı kırlaşmış, kendi- ( sine ihtiyar bir insan hali vermişti.
Bedri İşeyin sakalını tıraş etme»! garip bir nezrin neLlcesi idi. Balkan Harbinde Türk orduları mağlûp olarak Çatalca hattına çekildiği zaman herkesi büyük bir yeis ve keder kaplamıştı. Bir sabah derinden ge- ■ len lop sesleriyle uyandık. Mühürdar. Kadıköy, Üsküdar sahilleri: arkası kesilmeyen bu lop seslerini dinleyen insanlarla dolmuştu. Bulgarların Çatalca hattını yarmak için taarruza geçtikleri. şiddetli bir muharebenin başladığı anlaşılıyordu. O gün erken matbaaya geldik. Tabii hep askeri vaziyetten bahsediliyordu- Bedri bey Bulgarların ÇAtalça hattını geçemeyeceklerini ısrarla söylüyordu. Babanın kerameti tahakkuk etti, Filhakika Çatalca, haltı muvaffakiyetli bir müdafaada bulundu, top sesleri işitilmez oldu. Bedri bey bundan cesaret alarak şunları söyledi:
— Bulgurlar Çatalca hatlını eeçethediler, binaenaleyh buradaki harbi kazandık demektir. ŞLındi taarruz nöbeti bize gelmiştir. Orduyu tensik ettikten sonra Edirne istikametinde yü-
rüyeceğiz, bu güzel şehri ger! Ilr alacağız, ileri hareketine ben i de iştirak edeceğim ve Edirneye girdiğimiz gun sakalımı tıraş
Söylendiği zamar. uzak bir ih-J timal gibi gel-n bu sözler çok 1 Ky geçmeden tahakkuk eltt, ordu' İIİHl|lllHHİIW taarruza geçerek Edirneye doğru ilerlemeğe başladı. »Baba, bu İleri hareketine iştirak etti, askerle beraber Edirneye girdi ve ilk İşi bir berber dükkânına uğrayarak pek sevdiği ' ' tıraş ettirmek oldu!..
rBaba» İstanbula döndü. Fakat’çok l . yine uzun, kumral sakalını bıraktı.
Alman onlusu
kurulacak nu?
Bu hususta söylentiler devam ediyor
Bedri beyin, saka.hu resmi
Kucağında oğlu Sırayı tutan Ussan Bedreddin bey
Londra 11 (AA.) — Timostn Vaşington muhabiri, yakında bir Alman ordusunun kurulması ihtimali hakkında söylentiler dolaştığını bildirmektedir,
Muhabire göre, son zamanlarda Acheson’Ia Truman'in bu hususu yalanlamalarına Va-şington hükümetinin bu mevzuda açık olmayan cevabı nazariyle bakmak Icabetmektedir. Bu yalanlamalar, bahis konusu söylentileri dağıtmadığı gibi, ayrıca Almanların bir seneye kadar beş tümene sahip olacaklarını teyide hazır bulunan kimseler de bulunmaktadır.
Hâlen Birleşik Amerikada «jandarma kuvvetleri», elç güvenlik» gibi kelimelerle «Ren nehrini koruyacak kadar kuvvetler» gibi cümleler ve «Alman mânevlyatı*. «Almanların üniforma sevgileri» ve «Kendilerini mesut etmek için bazı şeyler» verilmesi zarureti gibi tekerlemeler işitilmeye başlanmıştır.
Muhabir neticede şöyle demektedir: «Bir Alman ordusunun kurulması bahsinde sarahattin içtinap edinilmesi key-» fiyetl. Birleşik Amerikanın Fransızlarla Almanlar arastnda müzakere edilecek bir mesele hakkındaki görüş noktasını a-çıklamak istememesiyle izah o-1 uçabilir.»
Evlilik hayatından usanmış!
Napoli 31 (AJ4.) — Dün sabah uyanınca kadının biri, kocasının boş yatağının baş köşelerinde iki mumun yanmakta olduğunu ve yatakta. Rus olan kocasının fotoğrafı ile taze çiçekler bulunduğunu görmüştür.
Kadın, komşularına başvurarak istişarede bulunmuş ve neticede bu tertibin b.r öiüm alâmeti olduğuna karar verilmiştir. Fakat daha sonra polis, öldü zannedilen kocayı barların birinde bulmuştur. Adam polise şöyle demiştir:
Amerikadan
gelecek hindi
Yarin sabah varması icap ediyor
Karabük Demir-Çelik fabrikası
N(w York M (AP> — Bugün Türkiye'ye gönderilecek utan hindi, dün gece meşhur ve lüks Statlar otelinde istirahat ot-mekte İdi.
«Unlly» birlik, ismini almış olan hindi, takriben 18.5 kilo sıkletlndedlr. Pasifik sahillerinin hindi sergisinde birinciliği almış olan bu baba hindi, bir iyi niyet ve münasebet tezahürü vasıtası olarak Türkiye Cumhuriyeti Baştanına gönderilmektedir.
Mc Minnvllle’den Gene Ma-lecki, «Unity» ve Türklyenlfl yüksek şahsiyetlerine verilecek olan diğer İki hindi ile beraber bugün Greenwlch saat ayan ile 21,30 da New York'dan İstan-bula müteveccihen hareket edecektir. Maleckl, Amerikalıların Thanks Giving Day. şükran gününde yedikleri hindi’nln yanına koydukları yabani kızılcıktan da mühim miktarda getirmekledir.
Maleckinin bindiği uçağın. J Türkiye saat ayarı ile 9 da (çar-şamba günü) Türkiyeye varması icabetmektedir,
Amerikalıların, en milli bayramı «Thanks Giving Day» adını verdikleri Cenabı Hokka «şükran günü» nde hindi yemek bir gelenektir,
Thanks Giving günü, her yıl, teamülen, kasım ayının son | perşembesinde kutlanır. Bu r rikasınm bayram, yerleşmek üzere Ame- mı ile alâkalı olan rlkaya ilk gelenlerin, bol "--------2__ 12 --------„—
hasad için Tanrıya teşekkür et- ' demir madeni İstihsalini arttı-tikleri ve sofralarına baş ye- racak tesisler vücuda getirmek mek olarak hindi koydukları ve cevherin Karabük’e taşuı-günün bir anıtıdır.
Başkan İnönü’ye hediye edilecek olan büyük hindi, kendisine Amerikan Şükran Gününün arifesinde sunulacaktır.
bir plân hazırlandı
Fabrika müdürü izahat veriyor:
Haddehane ile cevher eritme tesisatı ve kok fabrikası tevsi edilecek — Ray ve travers imalâtı 35000 tona çıkarılacak — ihtiyaca yetecek kadar ince saç yapılacak
Marshall yardımından temin
edilen kredi ile, Zonguldak kö- raliA
mür havzasının istihsalini 8-ıo Cemaleddin BİLDİK milyon tona çıkarmağı istihdaf eden büyük amenajman plânının tatbikine geçildiği şu sırada Karabük Demir - Çelik fabrikasının genişletilmesi için de faaliyete geçilmiştir. Mezkûr fabrikanın memleket ihtiyâcım karşılayabilmesini temin bakımından girişilen bu tevsi mevzuu, üç noktadan mütalâa edilmektedir:
1 — Bugünkü haddehanenin genişletilmesi,
2 — Cevher eritme tesisatının
tevsii,
3 — Kok fabrikasının bugünkünden bir misil fazla kok işeyebilecek hale getirilmesi.
| Karabük Demir - çelik fab-
^iiramn(n genişletilmesi progra-
blr m emi bir daha vardır kİ bu da Divriği'de
masını temin etmektir.
Marshall yardım plânı Türkiye icra komitesi başkanı inişler Dorr’un daveti üzerine memleketimize gelen Amerikan ağır sanayi mütehassıslarından misler Word. Ksrabiıkie fabrikanın tevsi plânı ile a’âkalı tetkiklerini bitirerek Ankara’ya
He yaparsınız, bu evlilik hayatından usandım artık. Ne ben karımın dilini konuşabiliyorum, j-
ne de karım benim dilimi an- ' geçmiştir. Mister Word, bir kaç lıyor. Bu hareketimle karıma güne kadar şehrimize artık kendisini sevmediğimi an- “ tatmak istedim.
-Yazan:
cevap veren rakamlar değillerdir- Halbuki haddehanenin tevsünden sonra ray ve travers tmalâtımıa 35.U0C tona çıkacaktır.»
İnce »aç ihtiyacı
Bu arada sözü, piyasanın İn- Ll_ ce saç ihtiyacına getirerek bu fl mevzuda bir şey düşünülüp dü- fi nülmediğlnl sordum. pj
a— Memleketin, dedi, inoe >|
ihtiyacı ehemmiyetle nacan O dikkate alınmıştır. Onun içi a- _ dir ki fabrikada bn kısmın tevsii q de mukarrerdir. O vakit istik - ■— salimiz bîr misli artacaktır.»
İlk İşe başlandıktan sonra, haddehanenin İstihsal durumunda bir fazlalık olup olmadığını öğrenmek İstedim. Bu sualimi, haddehaneyi kısaca ı anlatarak cevaplandırmak iste-rilğinl söyllyerek: _Q
«— Haddehane, biri 28 lik büyük: diğerleri 16 «e 12 lik or- g* ta öç hadde ile saç haddesin-4—• den teşekkül eder» dedi ve ra- ® kamlar verdi: 1940 da hadde- P hane mamulâtı 9 bin ton inenf > bu rakam 1941 de :’.!)900 tona çıkmış, sene sırasiyle M, M. 41. 48, 57 bin ton olmuş 1947 de 71 bin tona, 1948 de de 76 bin tona yükselmiştir. Bittabi 28 Ok hadde ile saç boddesinin tevsi-lerfnden sonra bu rakam bir misli artacaktır.»
Müdür Muhlddin Erkan’ın verdiği bu rakamlar, I maili tın memleket İhtiyacını karşılamak için sarf edilen gayreti İfade etmektedir. Fakat daha fazla artan ihtiyacı, ne kadar ğayret sarf edilirse edilsin, makinelerin verim kudretleri üstünde imalât İle karşılamağa İmkân yoktur.
S2 0 > o p
na anlattığına göre, fabrikama tevsii; ihtiyacı karşılıyamaması bakımından, zarurîdir. Tevsi plânı tatbik edildiği takdirde bunun ne gibi istifadeler Bağlıyacağını öğrenmek İstedim. Ha ddehanenin genişletilmesi mevzuuna temas eden Muhfddtn Erkan diyor ki:
•— 28 İlk, çeken haddelerimiz yapılacak tadilât ile bugünküne nazaran arttırılmış olacaktır, kapasite ile ray yacını tam
yani ağır profil
gelerek Washlngton‘a gidecektir.
Karabük fabrikası müdürü ile bir konuşma
Kendisi ile konuştuğum Karabük Demir - Çelik fabrikası za metil kurulmuşlar ki, onlar- müdürü Muhiddin Erkanın ba-■ dan müsaade isteyip de bir köşeye bir kaç satır çizdirmek ki-, ı min haddine? Meşhur tâbiyele-rl, yenilerde hiç bir şey yok deyip İnkâr yoluna sapmak, bütün gayretleriyle bir kaç kötü
1 örneği ele alıp tehzile çalışmak. Böyle söylemelerinde ve böyle yapmalarında bizim hiç bir ka-; bahatımız yok. dmek istemiyorum Yeni sonat muhteva değiştirdi, derken, hep iyi şeyler yazdığımızı söylemek yanlış o-Itır. Ne yapıp yapıp onlara (Süleyman efendinin nasırı), (İ-mam bayıldı), (Taşımı ağaç yedi) tekerlemelerini vermemeliydik. Rakı şişesinde balık olan şairimiz yeni nesli gülünç etmekte. daha doğrusu inkarcılara gülünç taraf vermekte çok ileri gitti.
Sözümü bitirmeden önce, eğer müsaade ederseniz Şevket Ra-do arkadaşımızın yanlış sandığım btr müşahedesine, daha doğrusu iddiasına takılacağım. Rado diyor ki, yeni şiirin o kadar çok taklitçileri ve taklitleri var kİ, İnsan taklidini aslından ayart edemiyor. İşte bu yanhş. HalLs şeyin taklidi hiçbir zaman aslına benzemez, ta bir kulak nasıl kestrada aksiyon falsolu sesi tefrik ederse, iyi şiirin taklidi de hemen farkedillr, hattâ, onlara şiir bile denmez. Demek oluyor ki. aşıtlar hâlis ve değerli değiller, yoksa taklitlerinden derhal aytrdedilirlerdl. Bu da sayın Şevket Rado’dan ziyade dostlarının kabahati... Demek hâlis örnekler verememişler.
Muharrir neden yetişmiyor?
(Baş tarafı 4 üncü sahifede) ı amcalarımız, tahtlarına öyle a-yecekslnte? Onu kendileri daha «"*HI imruimudaı n »nhr. iyl bilirler. Köşelerin rahat olduğunu. ağabeylerimizin, büyük
I" annelerimizin hep boş mindere
Meslek aşkı
Bedri bey mesleğine âşıktı.
timi, irfanı, bir çok lisân bil- «nrı eterimizin nep oaş mınaore mesl sayesinde hiç şüphesiz ki, oturmalarından anlamaz mıy-kendisine dana fazla refah te- diniz?
min edebilecek bir iş bulabilirdi- Fakat o bunu bir dakika bl-le aklına getirmezdi- Bütün e-meli gayrimübadtller meselesinin halledilerek Öiriiteki aile emlâkinden eline bir kaç para geçmesi İdi. Bununla küçük bir matbaa kuracak, oğlu ile birlikte eser neşredeceklerdi. Bunu en büyük emeli nlırak eski arka- genç nesil dediğiniz bizler. gar-daşlarına anlatırdı
«Ti ley, ti ley?»
.Baba» gündüz çalıştıktan sonra geceleri sık sık Beyofilu-na çıkar, Londra birahanesinin lokanta kısmmdâ. yahut Mis sokağı başındaki şekerlemecide otururdu. Burada meslek arkadaşlar iyi e sohbet etmek en büyük zevki idi. Londra birahanesine gittiği zamanlar buranın eski iki garsonu derhal hizmetine koşar, kendisinden eski Yunanca şiir okumasını rica ederlerdi. Bedri bey bir şiir okumağa Kltn başlayınca garsonlar açık a- ^anatkar ğızla dinlerler ve bir şey anla- cals blr mıyarak: | Vârsa- onu
- Ti ley. tl ley’ (Ne diyor, ne yurınak- *8*'
diyor”... diye şiirlerin mânası- î’
nı birbirlerine sorarlardı. I *" v’”'
Üçüncü bir yazıda Bedri beyin gazeteciliğinin 35 İnci yılı münasebetiyle verilen bir ziyafetten ve »baba- nın eserlerinden bahsedeceğiz.
Eııis Tahsin TİL
Telif hakları
— Sizi, neder muharrir yetişmiyor? sualine sevkeden. hattâ haklı gösteren üçüncü derdimiz telif hakları meselesidir. Evvelki nesillerin en Küçük bir mücadeleye katlanmadan elde ettiklerine erişebilmek için, bugün
bin devleriyle boy ölçüşüyoruz Rakiplerimiz o kadar kuvvetli ve tabilerimiz de ucuz, hattâ bedava mütercim bulmakta öyle ustalar kl, doğrusunu söylemek lâzım gelirse, yazı yazmak için, hevesimiz, neşemiz katmıyor. Ya. bir kısım okuyucudaki bayağıya düşkünlük? Bugün (...) un bir gazetenin trajını yükseltip âlçalmakta âmil olduğunu düşünürseniz, ne acı şartlar içinde çırpındığımızı daha iyi anlarsınız.
ne derse söyliyecek, süsü, bir
ille başkalarına du-Yazı
desin, yaza-fikri
sakalını
sakalsız geçmeden
üzerinde kapasite bir misli Şimdiki travers ihll-mânavyile karşı Is -yamıyoruz. 950 yılında 8®0Q ton ray vr 9000 ton iraTtrs imal e-deceğiz amma bunlar,, ihtiyaca
Ulanbul Belcdlyetl Şehir Tly«lro«u Bu akşam Saat 20 de
DRAM KISMİ
BİR KOMİSER GELDİ Yazan: J. B Priestley Türkçesl: Prof. İrfan ş&hlnbas Pazartesi akşamlan Dro:r Kırmınna Salı akınmları Komeı1 Kıl-.und» temsil vökt'lr
MUAMMER KARACA OPERET" Maksimde
Saat 20.30 da
RAKIM !85
Matineler: Cumar tesl nazar 15 w [ Pazarımı akşamları lenfti yoktur.
git mi? Yaymlayamtyacak olduktan sonra, neye ve kimin için yazmalı? Meselâ, bakınız, şu söylediklerimi si2e gelmeden yazıp bir yerde neşretmek İsteseydim ilk önce böyle bir yazıyı hangi gazete veya dergi yayınlar diye düşünecek sonra bir emniyetsizlik bir acaba içinde belki de yazmaktan vazgeçecektim. Sait Faik, Sahahaddln Ali göğsümüzü gere gere garba i verebileceğimiz değerde hikâyeler yazdılar. Canım Salt, hâlâ da yazıyor, hem de ne güzel, ne harikulade...
Cemil Meric'in. bütün eskilerden daha kültürlü ve daha olgun bir yazar olduğunu siz is-( terseniz kabul etmeyin. (Şahsın ı görünür rütbri aklı eserinde.) [ fehvasınca, o gerçek bir değer j olınkata devanı edecek. Ne yazık kİ. bu üstün dostum, maka-I leierini yayınlayacak bir gazete t bulamamakta. Neye? Çünkü,
Bir tashih
Gazetemizin II kasım tarih-
li soyumda anketimize cevap • veren hlkâyeciSait Falk'in söz 1 leri arasında* «Bir zamanlar i Varlık’da muntazaman hikâyeler yazıyordum. mevzularını hoşlarına gitmedi, başka şeyler yazmamı istediler.» şeklin-ı de dizilen cümlenin doğrusu şöyle olacaktır. Tashih ediriz.
»Bir zamanlar Salon'da muntazaman, hikâyeler yazıyordum. mevzularını hoşlarına 1 gitmedi, başka şeyler yazmamı , İstediler»
■CevirensNAlIMIMSAN* Peşim MAN IŞIYAN-
(Arkası 7 nci sahifede)
>ıı«aaiRiıatıa(aı««aanMiu
it
HEYECAN AjU VF MACERA
RRMANI »
Tc^ctAllr- ederim. pikıe Sara. A«rS» za//«ıa/ıö nty orum-f n/i9f Tenorsun/ti ilk depo, izdir af i^.inde.tflm...
t>utır koklunda. 9pe*f edra^üJl-
U he^ca/tlt arum-berimtç dviCai. 'nam i^iiı/artM
(UfAEfAH KABAHATLİ* »Tl
'—Çeviren: NAHM tfllSM • EesimsAyUAN IflYAH—I
Ğcn'ı affiış/fprtar Sonrm Je (ZkJtm başımdan yiilı. C’ncı
Ş'â’eivtce /(«J/va»
kMLLa. fjlAIt'A.kAM lte.il tefi* NW.t£CAlrÖtKAllMe OlptârVNU. AAfCİVOJe PAKArPAOlA PÛ^&Eif uEP&tPEN Jruvterû
22 Kasım 1949
AKŞAM
Sahile T
t
Karabük Demir - Çelik fabrikası
(Baş tarafı 6 ncı sahHrde) ı Haddehanenin tCysiI zarureti bundan ileri gelmektedir
Yol katranı, Sülfürik asit ve şeker sanayii
Karabük Demir - Çelik fabrikasının diğer isiihbaJ maddelerine temas eden fabrika müdürü, bunlar hakkında da şu malûmatı vermektedir:
•— Yol katranını şimdiye kadar rift olarak satmakta idik. Bandan sonra bu maddeyi, memleket dahilinde yapılacak yollarda kutlanılmak övere Bayındırlık Bakanlığına vereee-ğiı. İler yü için 12.09u ton yol katranı verilecektir.
Sülfürik asit istihsalimize gelince: 1944 yılında 3S89 ton istihsal yapılmışken bo miktar, 45, 46 ve 47 senelerinde 65M -67oç tona yükselmiş ve 48 de 7M4 tona baliir ohnnştnr. 1919 da ise diğer senelerin iki misli farla istihsal yapılmıştır. 1950 yılında da 1949 dahinden bîr misli fazla istihsal temin olu-nacafı anlaşılmakladır.
Bir d* ^eker sanayiini alâkadar eden Süper fosfalt istihsalimiz Tardır. Pancar ziraatı yapanlar bono suni gübre olarak kullanmaktadırlar. 1949 yılı için
verilen llflOB tonluk sipariş, peyderpey te lim edilmektedir. 1950 yılında ise bu, 14000 tona çıkarılacaktır.*
Fabrika 10 uncu yılında
Bu ay İçinde onuncu yıldönümünü idrak eden Karabük Demir - Çelik fabrikası. 1950 yılında daha geniş bir çalışma yılına girecektir Soğanlı ve Araç çaylarının kavşağında eski çeltik tarlaları üzerine kurulan ve halen 98 hektarlık bir yer İşgal eden fabrikanın, tevsiine imkân vermek İçin de 90 hektarlık boş arazisi bulunmaktadır.
Küçük bîr şehir
Kok fabrikası ve tali istihsaller kısmı, yüksek fırınlar, çelik hane, haddehane, boru fabrikanı Sülfürik aaiı ve Süper fosfalt fabrikaları, İmal ve tamir atie-yeleri, kuvvet santralı gibi 8 kısımdan mürekkep olan Demir -Çelik fabrikasını bundan sonraki yazılarda gezerek anlatır, fabrikanın kuruluşundan evvel 17 hanelik bir köy olan Karabük’ün asfalt yollarında da dolaşır. şirin evlerine ve apartı-manlarma da girerek «Yenişehir» illerin kahvelerini İçerin
Cem al* dd in BİLDİK
Tyatıo bahsleri
(Bastarafı -t üncü sahifede)
Bizde bu Adnıinsatralcur ge-neral'ın makamı var mıdır? Varsa kim işgal edecektir? Görülüyor ki bu sıt'i'lere cevap vermek pek güç, hattâ imkânsızdır.
Cevapsız kalan şu sualler karşısında zannediyorum kİ belediye meclisi bu nizamnameyi tasdik etmekte biraz acele etmiştir.
Gönül arzu ederdi M böyle bir nizamname yapılırken, şehrimizde bulunan ve maalesef a-detlerl ellerimizin parmaklarının adedini açmayan müellifler bir araya getirilip fikirleri sorulsun ve belki de bu fikirlerden istifade edilsin.
Mânen ve maddeten bağlı oldukları Şehir Tiyatrosuna bu müelliflerin eserleriyle bir çok hizmetlerde bulunduktan inkâr edilemez.
Neden onları kimse ka’le almadı? Bundan sonra kiminle karşılaşacaklar? Eserlerini hangi ellere tevdi edecekler? Halkın karşısına çıkabilmek için hangi münevverin, hangi edibin huzuruna çıkacaklar? Un utmamak kİ bugün tiyatro meselesi bir memleket meselesidir k
Garp Linyitleri işletmesi Miiessesesi Müdürlüğünden
Miiessesemiz Tunçbllek Değirmi .saz ve Somu mıntıkalarında mevcut muhtelif miktar ve cb’atta yuvarlak ve profil demir ve çelik inşaat çivisi boru ve halat İrtibat parçaları cıvata somunu Rondelft vc perçinler makkap ve raybalar torna kalemleri freze bıçakları demir için daire destereieri muhtelif elektrikçi, telefoncu dökümcü ve atelye aletleri,, marangoz aletleri zımpara malzemesi elektrik malzemesi Bobin telleri, kösele kayışlar ve salmastralar inşaat malzemesi ve saire açık pazarlık usulü İle 2/12/949 cuma günü saat 10 da Tunçbi-lek mm takası BaşümühendisHginde satılacaktır.
Bu İşe ait şartname ve satışa arzedİlecek malzemenin
müfredatlı listesi:
An karada Etibank Genel Müdürlüğünde
Tavşanlıda müessese merkezinde
İstanbulda Etibank İstanbul şubesinde
İzmir de Kömür satış ve tevzi m üesse sesinde
Soma. Değlrmlsaz ve Tunçbilek mıntakalarıffliMa Balıkesir direk büromuzda
ve malzemeler her gün mesai saatleri zarfında mıntıkalarda görülebilir. Satış günü istekliler müessese vesaiti İle TunÇbl-leğe götürüleceklerdir.
Müessese satışı yapıp yapmamakta serbesttir. (166101
Mahkeme k
(Baş t a rafı 4 üncü sahifede)
— Efendi kardeşim, benden sana nasihat olsun, sakın şu kavanoz dıpli dünyada meşhur adam olmağa kalkışma. Bir defa kendim tanıtırsan hapı yuttuğun gündür. Herkesin çözü sana dikilir, hep seni dikiz ederler. Rahatlığın zago nu, saman altından su yürütmektir. Ben bunu bilirim, bunu söylerim- Karda gez, izini belli etme. Ondan ötesi masaldır. Bu nasihatimi dinlemezsen benim gibi olursun.
— Demek sen meşhur adamsın?
Omuzlarını kaldırarak horozlandı : .
— Benim namım çıkmış, bev kardeşim. Kartal Süleyman dedin mi. bizim semtte tanımayan yoktur. Evvel Allahın izniyle erkek adamımdır ha. Amma velâkin, bir kaç arkadaş sözüne kapılarak şeytana uydum, adım kötüye çıktı. Koskoca İstanbulun polisi, bekçisi mim koydular bana. O gün bugündür yakayı kurtaramıyorum. Günah işiedimse cezasını sekeyim, kodese dört defa girip çıktım. Birinde dört ay, İkincisinde on bir av. üçüncüsünde bir bucuk sene, en sonunda da
oridorlarında
ken devriyeler enseme çullanmazlar mı! Meğerse arkamda dolaşıyorlarmış. Kilit de bozukmuş zaten. «Bunu sen açtın. Dükkânı soya-caktm» diyerek yakama yapıştılar. «Ben tövbeliyim, böyle işler vapmam» diyorum amma kime dinletirsin?
Mahkeme açıldı, jandarma kelepçeleri açarken Kartal Süleyman yine ciddiyetle bizim delikanlıya döndü:
— Nasihatimi unutma sakın. efendi kardeşim. Karda pez, hini belli etme!
Ce. Re.
Ttirk tiyatrosunun yolunu kim çizecek? İstikbalini kim hazırlayıp temin edecek? Şehir Tiyatrosunun komedi aktörü mü?
Ekrem Keşid REY
Kan şilebi
De nzly olları idaresinin «Kars» şilebi bugünlerde Umanımızdan İskcnderıına gidecektir. Gemi oradan bakır yükleyip Ameri-kaya götürecektir.
Zayi — Amerikadan ithal bedelini teşkil eden İstanbul Kambiyo müdürlüğünün 28877 sayılı ve 16/12/1943 günlü $ 10.403,98 döviz müsaadesini zayi ettim, hükmü yoktur.
Pavel P&nkiratof
H İNCİ GERDANLIK H
16 kasım salı günü saat 12 arasında Tepebaşında Çar d aş lokantasından çıkıp Karıman pasajından geçerek Gaiatosarayda Güney apartımanına giderken Kültür İncisinden müteşekkil 90 incilik bir gerdanlık kaybedilmiştir. Bulup 83121 numaraya telefon edene İyi bir İkramiye verilecektir. ■■■■
Elâzığ Yollar 8 ci Bölge Müdürlüğünden
1 — Tekrar eksin meye konulan Elâzığ ilinde Elâzığ-Keban-Ağın yolunda Arapkir çayı üzerinde Ağın köprüsü inşaatı İşidir.
Keşif tutarı 85414 seksen beş bin dört yüz on dört liradır.
2 — Eksiltme 3011949 çarşamba günü saat 15.30 da Elâ-zığda mülga genel müfettişlik binasında yollar 8. inci bölge müdürlüğü binasında toplanacak eksiltme komisyonunca kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar mallandığına yatırılacak. 427 dört yüz yirmi yedi kuruşa ait makbuz karşılığında Elâzığ yollar 8. ci bölge müdürlüğünden alınacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek İçin İsteklilerin usulüne göre 5520 70 beştin beş yüz yirmi lira yetmiş kuruşluk geçici teminatı vermeleri Ve 1949 yılı tlca et odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu İşin teknik öneminde blı işi İyi bir surette başarmış veya idare ve de ittirmiş olduklarını ispat İçin bölge müdürlüğünden alacakları tanınma beyannamelerini doldurmaları vc bu beyannameleri »tatil günleri hariç» eksiltme gününden en az dört gün evvel bölge vesika komisyonuna vermeleri.
Ve yine eksiltme gününden en az «tatil günleri hariç» ûç gün evvel yazı ile Elâzığ valiliğine müracaat ederek bu İş İçin yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
6 — isteklilerin eksiltme şartnamesinin 4. cü maddesinin R fıkrası ve 34 cü maddesindeki İzahat dairesinde «eksiltme evrakının her parçacına elli kuruşluk pul yapıştırarak imza etmeleri ve bu evrakı zarflarına koymaları» hazınlyacaklan yüklenme mektuplarını ikinci maddede belirtilen günde saat 14,30 za kadar alındı karşıcında eksiltme komisyonu başkanlığına vermeleri şarttır.
Postada vpku bulacak gecikmeler kabul edilmez. 16222
İstanbul P. T. T. Bölge Başnıudııriugıındaı
1 — Paket poetaha ne sinde yaptırılacak tadilât işi kapalı zarf usullyle eksiltmeye konduğundan 21/11/949 tarihinde yapılması mukarrer pazarlık iptal edilmiştir.
2 — Eksiltme 28/11/949 pazartesi günü saat 15 de Büyük postalı an e binası Başmüdürlük alım salım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Keşif bedeli (39248 lira 55 kuruş) geçici teminatı 2493 lira 50 kuruştur
4 — Bu işe alt keşif ve şartname ve plânlar üç lira bedel mukabilinde Başmüdürlük Levazım şefliğinden alır ir
5 — Alâkalıların eksiltmeye girebilmek için 30.000 Liralık, resmi bir bina İnşaatı yapmış ve kesin kabulünü yaptırdıkların# dair bir vesikayı 26-11/949 cumartesi günü saat 12 ye kadar Başmüdürlüğe ibraz ederek belge almaları ve geçici teminatlarını yatırmaları lâzımdır
6 — İlgililerin 2490 sayılı arttırma ve eksiltme kanunun-
daki tarifata göre hazırlıyacaJrlan teklif mektupla'ını yevmû mezkûrda saat 14 de Jtadar makbuz mukabilinde komisyon Başkanlığına tevdi eylemeleri ilân olunur. ! 159341
(»t. Lv, Amirliği İlânları
Created by free version of 2PDF
vır mibir ay yattım. Son ceza yüreğime işledi, bey kardeşim. ölüsü kandilli kilidin fanlacağı varmış, demiri dokundurunca çıt diye tanlı-verdi. Vay anam vay. Zannedersin kî adam kafası kırmışım. Sen misin kiöt kırıp mağazaya giren? Bastılar cezayı, tıktılar içeriye. O zaman aklım başıma geldi.
Kodesten çıkacağıma yakın tövbeler ettim. «Bir daha sunun bunun kilidine, anahtarına el uzatırsam dünyanın en namussuz adamı olayımn dedim. Gel gelelim. bunu kimseye anlatamıyorum. Herkesin Rözü benim üzerimde. Bu sefer de kilide- el uzattım diverek enseme yapıştılar.
— Tövbe ettikten sonra gene kilitlerle uğraştın demek?
öfkelendi:
— Dur be kardeşim, sen de polisler gibi lâf etme. Kilide niçin el uzattığımı sorana
— Niçin el uzattın?
| — Hımmm... Onun da bir
«ebebi var tabiî. KIHt yükünden yediğim ceza yüreğimi yaktı, dedim ya. O günden beri kilit «örünce beni bir titremedir ahyor. Dün gece geç vakit eve giderken bir dükkânın kilidi gözüme ilişti. Baktım ki Iğ-gibi duruyor. Kendi kendime; «Ulan. Kartal Süleyman. Şu kilidin duruşu fena görünüyor. Cahil bir 'Serseri bunu görürse aklı erimez, karıştırmağa kalkar, [haçını belâya sokar. Sen bıı ] Merin erbabısın. Su kilidi' bir yokla da, bozukluk varsa devrivelen* haber ver. Bu iyiliri yanarsan cahil bir din kard?-inî belâdan kurtarırdın,. r-vd jzft^op Tjn önüne. «İz c (ii) kiliçlJ yaklaştırır-
Devlet Orman işletmesi Adana Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Hisar bölgesi Kumbükü deposunda mcv eni 9160 adede denk 999 167 m 3. çam kerestesi 20/11/940 tarihinden itibaren 10 gün müddetle açık arttırma suretiyle «atışa konmuştur
3 — Arttırma 30/11/949 çarşamba günü sata İt de KaraisalI orman bölge şefliği binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır
Beher metre küpü 114 Ura 7 partinin Uk teminatı 8643 lira 40 kuruştur.
S — Bu İşe alt şartname orman genel müdürlüğünde Ankara, İstanbul. Mersin, Antalya, orman İşletmesi müdürlüklerinde ve Tarsus, Pozantı, Niğde, KaraisalI bölge şefliklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin bedii gün ve saatte müsblt evrak ve Uk
temi netleriyle komisyona müracaatları. 16368
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Asfalt yolların tamirinde kullanılmak üzere alınacak otan (48) ton bitüm on beş gün süre ve kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (18720) on sekiz, bin yedi yiiz. yirmi Hradır.
3 — Teminatı (1404) bin dört yüz dört liradır.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartnamesi her gün tutanak müdürlüğü kaleminde görülebilir.
« — İhalesi 30/11/949 Çarşamba günü saat İB da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
1 — Bundan evvelki şartnamede bitimlerin 24 kiloluk hçüarlle teslim edileceğine dair konulan kayıt görülen lüzuma binaen kaldın bu ıştır.
8 — Bil İşe girmek isteyenlerin 2490 saydı kanunun 32 el' maddesi gereğince hazırlayacakları teklif mektuplarını belli' günde saat on beşe kadar komisyon başkanlığına makbuz' karşılımda sürmeleri ve ihalede hazır bulunmaları lâzımdır1 (16963)
Devlet Ziraat işletmeleri Kurumu Umum Müdürlüğünden Mevcut şartnamesine ve resimlere göre Rize Çay FabrikanuE için pazarlıkla 400 ADET ALÜMİNYUM FERMANTASYON KASASI ve 20 ADET TEKERLEK Lİ FERMANTASYON ARABASI ile 450 ALÜMİNYUM YAPRAK SANDIĞI imal ettirilecektir.
Taliplerin teklif mektuplarını 29/11/949 salı günü saat 14 e kadar bugünden itibaren 16 gün opalyonlu olmak üzere Ankara'da Orman Çiftliğindeki Kurumumuz ürnum Müdürlü ğüne ve İstanbul'da Eminönü Balıkpazan caddesi No. 83 teki Büromuza vermiş olmaları lâzımdır. Kasa. Sandık ve el arabasının tamamı İçin teklif verilebileceği gibi, bunlardan her hangi biri için de verilecek teklif kabul olunur.
Şartname ve resimler Ankara'da Umum Müdürlüğümüzde İstanbul'da Büroda görülebilir.
Gayri menkul satış ilânı
İstanbul emniyet sandığından
Mediba Arjapa A 3560 hesap No. sile Sandığımızdan aldığı 2500 iki bin beş yüz liraya mukabil Kadıköyünde Raslmpaşa mahallesinde Uzunhafız sokağında eski 66 mükerrer yeni 40 taj 40 No. U bahçeli kagir bir evin yarım hissesini sandığımıza birinci derecede İpotek etmiş idi.
Dosyada mevcut tapu kaydı suretinde İşbu gayrı menkulün Kadıköy Raslmpaşa mahallesinde Uzunhafız sokağında kütük 2/372, sahlfede kayıtlı eski 68 mükerrer yeni ve taj 40 kapı 193 ada 71 parsel sayılı 130,50 metre murabbaı miktarında bahçeli kagir evin 1/2 hissesinin Medlha Anapa namına kayıtlı olup (10.000) on bin liraya Ayşe Leman Anar namına ikinci derecede İpotekli olduğu beyan edilmiştir Bu İpotek Sandığın ve müşterilerin hukukuna müessir değildir.
Dosyada mevcut borç senedinde İşbu gayri menkulün 2/19/ 946 tarih ve 2/372 kütük 49 pafta 193 ada 71 parsel No. Iı çaplı tasarruf vesikasına göre hududunun 72, 50. Sİ, 70 No. lı parsellerle Uzunhafız sokağı İle mahluttur.
Dosyada mevcut muhammin raporuna şöre İşbu gayri menkulün umum mesahası 130 50 metre murabbaı olup bunun 68 metre murabbaı kısmı ûezrlnde çatı ve örtüsü ile döşemesi ahşap üç buçuk katil kûgir ev vardır. Alt kat yarım kat olup bir oda, bir mutfak, bir hamam, bir odunluk ve kömürlük, birinci katla iki oda bir sofa, İkinci katta İki oda oJr sofa bir kiler bir hela, üçüncü katla iki oda bir sofa bir belâ vardır. Umum binada elektrik, terkos ve havagazı tesisatı mevcuttur.
Vâdesinde borcun veri İm emerinden dolayı yapılan takip' üzerine 2202 No- lı kanunun 46. inci maddesinin matufu 40 iner maddeslne göre satılması Icabeden yukarıda evsafı yasalı gayri menkulün nısıf hissesi bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konmuştur Satış tapu sicy kaydına göre aypilmaktad’t Arllırmûya girmek isteyen (803» sekiz yüz allmışüç lira pey akçesi verecektir. Milli Bankalarımızdan birinin teminat mektubu da kabul olunur Birikmiş bütün vergilerle belediye ve tellaliye resimleri İle vakıf icareri ve tâviz bileli burçluya aittir. Arttırma şartnamesi 28.11.949 tarihinden itibaren tetkik etmek İsliyenle-re sandık hukuk işleri servisinde açık bulundurulacaktır. Tapu sicil kaydı veralr lüzumlu izahat da şartnamede ve takip dosyasında vardır. Gününde arıl.ırmaya girmek isliycnier bunları ve herkese açık bulunan tapu sicil kayıtlarını da tetkik ederek satılığa çıkarılan İşbu gayrimenkul hakkında herşeyi öfi renmiş ad ve telâkki olunur. Birinci arttırma 161.050 tarihine tesadüf eden pazartesi günü Cağaloglunda kâin sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat İhale yapılması için teklif edilecek bedelin tercihan ödenmesi icap eden gayrimenkul mükellefiyetiyle sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 31.1 050 tarihine müsadif salı günü ayni mahalde ve ayni saatte son arttırması yapılacaktır. Bıı arttırmada gayrimenkul en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır. Hakları tapu sicilleriyle sabit olmayan alâkadarlar ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususiyle faiz ve mesarife dair iddialarını Uftn tarihinden itibaren yirmi gün İçinde evrakı müsblteleriyle beraber sandığımıza bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarım bildirmemiş olanlarla hakları tapu sicilleriyle sftblt olmayanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar.
Daha fazla malûmat almak isteyenlerin 947 256 Dosya No. sile sandığımız hukuk işleri .servisine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. 16635
1 — Açık Eksiltme ile 2 adet gaz lâmbası borda feneri ile 1 adet gemici feneri satın alınacaktır. Tahmin edilen beden BIQ lira olup geçicitcminatı 45 Hra 75 kuruştur.
2 — Eksiltmesi 30 Kasım 949 günü saat 10.15) de İst. Lv. A.
Sat. Al. komisyonunda yapılacaktır. Şartnamesi ve resmi Ko- da ner gün görülebilir. (4427 — 16212)
★
1 — Tahmin edilen bedeli 15073.42 Ura olan 4513 adet Deniz Haritası şartnameri dahilinde olmak üzere 28 Kasım 949 günü saat 1130 da Harbiyede Lv. Amirliği Sat. Al. Komisyonun da kapalı zaılla satın alınacaktır.
2 — Geçici teminatı 1130.5Ö lira olup şartnamesi komisyonda görülür.
3 _ Teklif mektuplarının İhale saatinden bir saat evve'i-
ne kadar komisyona verilmesi. 4229 — 15663
★
1) Tahmin edilen imâliye ücreti 1365 Hra olan ve muktezi malzemesi cihet askeriyeden bllâbedel verilmek şartiyle 2100 adet askeri öğrenci şapkası imâl ettirilecektir. Pazarlıkla Iha-leşi 24/Kasun'949 günü saat 15de Harbiye Lv. Amirliği Sat. AL Komisyonunda yapılacaktır.
2) Kesin teminatı 204.75 lira olup şartnamesi komisyonda
görülür. 4545-16472
*
Keşif bedeli 366.354 Hra 56 kuruş olan Ertincanda İnşa edilecek olan ağu- bakım tamirhanesinin kapalı zarfla ihalesi 8/Aralık/M9 günü saat 15.30 Erzurum As. Sa. Al. Ko. da yapılacaktır, Teminatı 18.404 iiradırr Şartnamesi 1832 kuruşa komisyonda satılır. Taliplerin mühendis veya mimar olmaları veya inşaat sonuna kadar bir mühendis veya mimarın işbaşında bulundurulmasını taahhüt eylemesi, kanıinui veslkalariylc teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. 4571-16630
¥
Zh ve motörlü vasıtalar parkındaki barakaların zemininin blokaj ve betonlarının ve İç yollarının beton kaplaması ve yeni yapılacak beton yollar ile eski yolların ikmal inşaatı kapalı zarfla 7/12/949 günü saat 15 de Ankara M. S B. Sa. AL Ko. da yapılacaktır. Keşif bedeli 283.93025 Hra olup teminatı 15309 liradır. Şartnamesi İst. Lv. A. de görülür ve 1420 kuruşa satıhr. Bu İşe gireceklerin buna benzer ûç yüz bin liralık İş yaptıklarına dair vesikalarım K K. K. İs. D. tnş- Gurubuna ibraz ile eksiltmeye giriş belgesi almaları. Kanuni verikalarıyle teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri. 4575-16629
★
1 — Otuz İki kalem muhtelit oto, vesalr malzeme açık eksiltme ile alınacaklar. Toptan muhammen bedeli (4319) lira 165) kuruş olup geçici teminatı (324) liradır.
2 — Eksiltmesi T Aralık. 949 çarşamba günü saat 11. de İs-tanbulda Harbiyede 10825 satın alma komisyonunda yapılacaktır. Şartnamesi her gün öğleden sonra komisyonda görülebilir.
4679-166»
A(ik Asistanlık
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanlığından
Fakültemiz su yapılan kürsüsüne bir asistan alınacakta. İsteklilerin Yönetmeliğin üçüncü maddesindeki şartları bal» okluklarına dair belgelerde dil imtihanlarının yapdaeağı 12 12 949 pazartesi günü sabahına kadar dekanlığa yazık müracaatta bulunmaları lifin olunur. (48800)
KATRAN HAKKI EKRE’J
Fanlfe B
AKŞAM
22 Kasım 1949
TEN
ananımızın
fa yıpranmış diller ürerinde, ban çiçek hülflıo lor inin sihirli tesiri.
Sayın İstanbul halkına
hlıırflrtm aa «kt giyim aAeaaaMal oton KARAKOYDC
GALATA BONMARŞESİ
Bu 4 Wf|(hi(wı Muuıgi binini alan...
Cüte d*Azurda yetişen bas çiçeklerden, fen adamları saf bir hülâsa istihsal etmeğe muvaffak oldular Bu hülâsa, cildi temizle tnelt ve güzelleştirmek için gaye» kıymetli ve tesirli bir maddedir Bu madde başka maddelerle ka->ışluılarak Gire AsepUne namı ‘altında yeni bir cevher vücuda getirilmiş ve satışa çıkarılmıştır Az miktarda yüzün tize omuzlarınıza ve boynunuza sürünüz, derhal harikulade neticeler elde edeceksiniz. Bcşereyc tesiri sayesinde Ciro AM-ptine, cildin derinliğine nüfuz eder mesamelerde bulunan kirleri eritir, ve öHİ selülicrln yerine yep yeni beynz Seldiler ikame eder Çirkin siyah noktalar, kırmı-ri lekeler ve halta sivilceler bite kaybolur Bundan başka cildi fena havaların tcairiıMen korur. Ciro AsepUne. her ha! ve şerait içinde cildinize bir gül yaprağının tazeliğim vc kadife yumuşaklığını verir Bugün tecrübe ediniz hayran olacaksınız. Aynı zamands Oıre Aseptine size bütün erkeklerin ruhuna hitap eden beyar ve uıl bir cilt temin edecektir.
Bu kere tngitteredan en maruf kumaş fabrikalarından getirttiği GABARDİN KOVERKOT, ŞANJANLI TRENÇKOT ve PALTOLUKLAR maruf bir makastar tara-rirvian an iyi malzeme ite bütün müşkülpesent-lsrl memnun edecektir. Ayrım
TRENÇKOTLAR muhtelif
SU GEÇMEZ CG Liradan itibaren satılmak tad ır.
ADRESE DİKKAT: Karaköyde Büyük Mağaaa
Galata Bonmarşesi
Güzel bir Parisli bayan gibi parlak saçlar nasıl temin edilebilir?
. Zayi — Beyoğlu malmüdür-lugünden almakta olduğum e-nıeklı maaşuıa ait 5403 numaralı cııaaş cüzdanım: kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Deniz ayniyat muhasipliğinden emekli
Mehmet Nureddin Kalçun
Beyoğlu 1 d Noterliğine
İhtar eden: Lerzan Bengisu. Taksim Kâtip Muşlara Çelebi mahallesi Abdullah sokağında 2/5 numarada mukim.
ihtar edilen: Haçlk Koca Dologlu, Taksim Kâtip Mustafa Çelebi mahallesi Meşelik sokağında 28/1 numarada ayakkabı tamircisi.
Mevzu: Aramızda munaidt kira mukavelesiie müsteeiri bulunduğunuz Kâtip Mustafa Çelebi mahallesi Meşelik sokak 28/1 numaralı dükkânın T, & yedi buçuk Liradan ibaret olan aylık kirasuıı mukavelede muharrer ve muayyen müddeti içinde ödemylerek daima İki üç aylık biriktirilerek ödenmesinde güçlük göstermek suretlle bitler tazip edilmekteyiz.
Bu bapta vaki şifahi İhtarımıza rağmen bu kere yine eylül, ekim, ve kasım aylıkları biriktirilmiş ve ödenmesinde teadül gösterilmekte bulunulmuştur.
Binaenaleyh üç aylık tutarı olan 22,5 lira kira borcunuz işbu ihtarname tarihinden itibaren 30 gün zarfında ödemediğiniz takdirde avukat ücreti, mahkeme masrafı ve sair bütün masraflar tarafınıza ait ve raci olmak üzere hakkınızda tahliye dâvası ikame edileceği ihtar olunur.
Gönderen tarafından bilâhare yapılan müracaat ve dilek üzerine ilân dilemek üzere Akşam gazetesine gönderildi.
Beyoğlu 1 cl Noteri Abidln Kaya j 7019
İsle, sizin İçin; Pariste Erkekler nezdlnde büyük muvaffakiyetler temin eden bir güzellik sırrı/
DROJA Briyantini
tanıyınız.
Erkekler ; saçları blnbir ’ renk parlaklığı saçan güzel Parisli kadınlara çılgınca aşıktırlar. İşte sizin için de şayanı hayret sırlan ı Saçlarınızı sabah ve akşam Dr Roi*’nln Briyantinini vaporize ediniz. Bukleleriniz vc onddlaa-cazip ve derin
canlanacaktır. Pa-için: ne cuuvatta-bir mucize “ Roja diyorlar.
Beşiktaş Bekçi İşleri Komisyonu Başkanlığından
1 — Beşiktaş ilçesi gece bekçileri için 61 adet koyu renkte muşamba pazarlık suretiyle ab nacaktır.
2 — Bu işe ait şartname her gün Bekçi İşleri komisyonunda görülebilir.
3 — İhalesi 25 11.949 cuma günü saat 15 de Komisyon başkanlığında yapılacaktır.
4 — Taliplerin belirli gün ve saatte birer nümune ve 330 liralık teminat makbuzları ile hazır bulunmaları.
5 — Komisyon İhaleyi yapıp yapmamakta serbesti r. 16230
TEOLİN TEOFLUX
VERNİKLİ BOYA SENTETİK BOYA Dünyaca tanınmış boyalardır. Boyacınızdan ısrarla arayınız.
MÜMESSİLİ. TÜRHOL TİCARET LTD. Ştl.
İstanbul Levazım Amirliği ilânları
Aşağıda cins ve miktarı yazılı maddelerin kapalı zarfla eksiltmeleri hizala rıada yaslı gün, saat ve muhallerdeki As 3a. Al. Ko. da yapılacaktır. Taliplerin kanuni vesikalariyle teklif mektuplarım ihale saatinden bir saat evveline kadar ait oldukları komisyonlara vermeleri.
CUBİ Miktarı Kilo Tutan Lira Teminatı Lira İbale gün, saat ve mahalli
Pata te» 20,000 22.400 1680 14/Aralık'940 10 Gelibolu
Demirtepe
Sığır ati M,000 26.400 1980 5'Aralık/949 15 Kırıkkale
Sığır eti 14.000 16.400 1155 S/Aralık/949 16 Kırıkkale
Sığır eti 150,000 210,000 11750 lVAralık/949 15 Hadımköy
112
Sut 4,000 2.400 180 >
Yoğurt 7.000 4,500 337 )
Tavuk 800 200 15 )
Beyaz peynir 190 540 40.5 )
Limon Adet 5.000 750 36.5 > Ş/Aralık/949 11 Sürt
Reçel 128 240 18 1
Yumurta Adet 6/100 490 36 I
Tereyağı 120 720 54 >
Kaşar peyniri 120 480 36 )
4491-4495-16302
ORION 4 Malı
25 lirası PEŞİN
Oaiiyesi
II Ar taksitle
9 lambalı
4 2.SUOK PEŞİN takıyeıit . £1 A» TAKSİTLE
50 Lu«ı PEŞİM Satir «i.
i» Ar fAKSITlB
1OOO
LİRA KAZANABİLİR
En müsait tediye şartlan ile intihabınıza arz ettiğimiz 6u 4 radyodan herhangi Etin (en ehven fiatlı radyodan en mükemmel 9 lambalı lüks RCA radyosuna kadar) sîzi tam manasiyle tatmin edeceği gibi. 1000 lira da kazandırabilir,
21 Ekim ilâ 28 Şubat arasında bayilerimiz veya müessese-mizden bu 4 radyodan herhangi birini alanlar, piyango muza iştirak etmek hakkına sahip olacaklardır
Kur'ada radyosunun seri numarası çıkan talihli muşfert 1000 Lira kazanacaktır.
Noter huzurunda ilk kur'a 15 Aralık, diğer kufafar Ocak, Şubat ve Mart aylarının 15'mcı günleri çekilecektir
Zevkinize ve bütçenize en uygun gelen.radyoyu leçinifn. üstelik 1000 lira kazanabilirsiniz!
BURLA
BİRADERLER..^
Created by free version of 2PDF
Sümerbank
Sermayesi : 2M.9M.M* Türk Liran
Merkezi : ANKARA
Şubeleri : İSTANBUL GALATA ve Bahçekapı
Vadeli ve vadesiz tasarruf mevduatlyle ticari mevduatı en müsaid şartlarla kabul eder.
^^Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu™™ Türkgeldî Çiftliğinden: Lüleburgaz
1 — Çiftliğimizde yetiştirilen (233) baş besili domuz açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
2 _ Şartname ve d om uslar ihale gününe kadar çifllkte görülebilir.
1 — Yalnız şartnameyi görmek istiyenelr (İstanbul Halik pazarı No. 83 teki Büromuzda) görebilirler.
4 — Açık arttırma 30.11.049 Çarşamba günü saat 15 te çiftik İdare binasında yapılacaktır.
5 — İhaleyi yapıp yapmamakta çiflik idaresi serbestli-.
Hidro Elektrik tesisatı ve su yapı kısmı inşaatı yaptırılacaktır
İLLER BANKASINDAN
1 — Trabzon iline bağlı Sürmene kasabası hidroelektrik tesisatının su ve yapı kısmı inşaatı yaptırılacaktır.
2 — işin keşif bedeli 85030.13 lira ve geçici teminat 5531-l Iradır.
3 — ihale 25 kusım 949 cuma günü saat 15 de bankamız ihale komisyonunca yapılacak ilk İnceleme sonucunun idare meclisince tasdikini müteakip kesinleşecektir.
4 — Teklif mektuplarının en geç 24 kasım perşembe gönü saat 17 ye kadar bankamıza makbuz mukabilinde teslimi şarttır. Postada veya sair surette vâki olabilecek gecikmeler nazarı ilibare alınmaz.
5 — Bu işe ait İhale evrakı lira bedel mukabilinde bankamızdan veya belediyesinden saten alınabilir Projeler bankamızda görülebUrl.
6 — Eksiltmeye girebilmek için bayındırlık bakanlığına eksiltme gününden en az üç gün evvel yaptıktan benzeri işleri gösterir belgeleriyle müracaat ederek bu İşi yapabilecek kabiliyette olduklarına dair yeterlik belgesi almak şarttır.
T — Banka İhaleyi yapıp yapmamakta veya işi dilediğtno vermekle serbesttir. 15760
Tekel Ankara Başmüdürlüğünden:
1 — Gümrük ve Tekel Bakanlığı binası kalorifer kazanları ıslah ve tezyidi işi açık eksiltmeye konulmuştur.
3 — İşin keşif bedeli 26500,00 lira olup geçici güven akçesi 1987.50 liradır
3 — Eksiltme 2511-949 cuma günü saat 15 de Ankara Başmüdürlük binasında yapılacaktır.
4 — Bu İşe alt keşif evrakı her gün mesai saatleri dahilinde Ankara başmüdürlük binasında İnşaat Kontrol Şefliğinde görülebilir.
5 — istekliler eksiltmenin yapılacağı günden ec m uta günleri hariç üç gün evvel bir istida ile Tekel Genel Müdürlük İnşaat Şubesine müracaatla ehliyet vesikan olacaklardır Taliplerin ehliyet vesikası almak lçtn dilekçelerine en az tür kalemde (yüz bin) 100 000 Urabk bu işe benzer iş yaptığına dair İşi yaptıran idarelerden alınmış vesikalarını raptetmeleri lâzımdır. Müddetinde vesika talebinde bulunmıyanlar eksiltme ye giremlyeceklenlir.
0— İsteklilerin belli gün ve saatte hazır bulunmaları ilân olunur. 15951
inşaat ilânı
Sümerbank Genel Müdürlüğünden :
1 — Endnconda kurulacak iplik fabrikası inşaatı görülen n-shuu üzerine ikinci defa aynı şartlarla birim tiah esastyte w kapalı zarf usulüyle eksiltmeye konulmuştur.
I — Yapılacak Inşaatm keşif bedeli (3560 000 -1 ta W |K çicttetnlnati (120.250.-) Hradır.
3 — Eksiltme evrakı Ankarada genel muamelât mödürtttğü-müzden (lûö.-) liraya alınabilir- Birinci eksiltmeye iştirak edenler parasız alırlar.
4 — Eksilin» 5 aralık 940 pacartesl günü saat M da yapılacak, tır.
5 — İstektiler, tekitt evrakı arasına şimdiye kadar yapmış oldukları bu gibi içlere, bedellerine ve teknik teşkilâtlarına dair belgeler koyacaklardır,
6 — Bu eksiltmeye iştirak edeceklerin bir defada (1000 000.-1 liralık benzeri inşaatı ikmal ederek kabullerini yaptırmış oi-tnaian şarttır.
T — Banka, ihaleyi dilediği şekilde icrada serbesttir. ICN8
Comments (0)